Yazar: admin

  • Mercedes-Benz ve Binghatti, Dubai’de Dünyanın İlk Markalı Şehrini Kuruyor

    Mercedes-Benz ve Binghatti, Dubai’de Dünyanın İlk Markalı Şehrini Kuruyor

    Mercedes-Benz ve Binghatti, Dubai Meydan’da markalı ilk şehir projesini duyurdu. Mercedes-Benz Places, artık bir mahalle ölçeğine taşınıyor.

    Mercedes-Benz, otomotiv dünyasının sınırlarını mimari ve şehir planlamasına taşıyan en iddialı projelerinden birini Dubai’de hayata geçirmeye hazırlanıyor. Alman üretici, Dubai merkezli gayrimenkul geliştiricisi Binghatti ile birlikte Mercedes-Benz Places | Binghatti City adını taşıyan, dünyanın ilk Mercedes-Benz markalı şehir projesini resmen duyurdu.

    Dubai’nin Meydan bölgesinde planlanan proje, 836.000 metrekareyi aşan alanıyla yalnızca bir konut kompleksi değil; “şehir içinde şehir” yaklaşımını temel alan bütüncül bir yaşam ekosistemi olarak konumlanıyor.

    📲 Artık Haberler Size Gelsin
    PistonKafalar’ın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler anında cebinize düşsün.

    Otomobil & Motosiklet Akışı (Hızlı Bildirimler) | KatılWhatsApp
    YouTube Test Sürüşleri & İncelemeler | İzleYouTube

    📩 İşbirliği ve reklam teklifleri için:
    info@pistonkafalar.com üzerinden bizimle iletişime geçebilirsiniz.

    Bir Gökdelenden Bir Şehir Mahallesine

    Mercedes-Benz Places konsepti, ilk olarak Downtown Dubai’de inşası süren 65 katlı bir rezidans kulesiyle hayata geçirilmişti. Ardından ABD’de, Miami’de JDS Development Group iş birliğiyle geliştirilen ilk Mercedes-Benz markalı gayrimenkul projesi duyuruldu.

    Binghatti City ise bu yaklaşımı yeni bir seviyeye taşıyor. Artık tekil bir yapıdan değil, tam ölçekli bir kentsel mahalleden söz ediliyor. Proje, Binghatti’nin de ilk masterplan topluluk girişimi olma özelliğini taşıyor.


    “Şehir İçinde Şehir” Ne Anlama Geliyor?

    Mercedes-Benz Places | Binghatti City, günlük yaşamın tüm ihtiyaçlarını yürüme mesafesinde karşılamayı hedefleyen bir planlam söyledi. Masterplan kapsamında:

    • Lüks konutlar
    • Kültür ve sanat alanları
    • Alışveriş bulvarları
    • Parklar ve yeşil alanlar
    • Mobilite merkezleri
    • Wellness ve spor alanları
    • Gastronomi ve sosyal yaşam noktaları

    tek bir bütünsel yapı içinde kurgulanıyor. Amaç; mimari, hizmetler ve mobiliteyi tek bir tutarlı yaşam deneyimi hâline getirmek.


    Otomobilden Mimariye: Markanın DNA’sı Taşınıyor

    Mercedes-Benz, bu projeyle birlikte markanın “Sinnliche Klarheit (Duyusal Sadelik)” tasarım felsefesini otomobilden mimariye taşıyor. Proje, Mercedes-Benz’in kendi tasarım ekiplerinin aktif katılımıyla geliştiriliyor ve markanın heykelsi otomobil formlarından ilham alıyor.

    Mercedes-Benz Group AG Yönetim Kurulu Üyesi Mathias Geisen, projeyi şu sözlerle tanımlıyor:

    “Markamızın yalnızca deneyimlenen değil, yaşanan bir alan hâline geldiği yeni bir boyut yaratıyoruz.”

    Binghatti cephesinde ise projenin Dubai için ikonik bir destinasyon olacağı vurgulanıyor.


    Mobilite Merkezde, Ama Otomobil Tek Başına Değil

    Mercedes-Benz Places konsepti, yalnızca lüks yaşamı değil, geleceğin mobilite çözümlerini de kapsıyor. Projede:

    • Entegre mobilite merkezleri
    • Elektrikli ve bağlantılı ulaşım çözümleri
    • Marka ekosistemiyle uyumlu servisler

    yer alacak. Mercedes-Benz’in vizyonu, otomobili tek başına bir ürün olmaktan çıkarıp, yaşam alanının doğal bir parçası hâline getirmek.


    Otomotiv Markaları Neden Şehir Kuruyor?

    Bu proje, otomotiv dünyasında son yıllarda güçlenen bir trendin parçası. Markalar artık yalnızca araç üreticisi değil; teknoloji, yaşam ve mobilite sağlayıcısı olmak istiyor.

    Bu yaklaşım, Toyota’nın Japonya’da hayata geçirdiği ve araçların, yapay zekânın ve akıllı altyapıların test edildiği Woven City projesini de akıllara getiriyor. Orada da otomobil, daha büyük bir yaşam ve teknoloji deneyiminin parçası olarak konumlandırılmıştı.

    Türkiye’de satılan Mercedes-Benz modellerine ve en güncel fiyat bilgisine Mercedes-Benz Türkiye Resmi Web Sitesi üzerinden ulaşabilirsiniz.

    Piston Kafalar Yorumu – Editör Notu

    Akın DAĞYARAN

    Mercedes-Benz Places | Binghatti City, otomotiv markalarının “şehir kurucu” rolüne soyunduğu yeni dönemin en net örneklerinden biri. Bu yaklaşım, daha önce Toyota Woven City ile karşımıza çıkmıştı. Ancak aradaki fark şu: Toyota Woven City daha çok test ve Ar-Ge odaklı bir gelecek laboratuvarıyken, Mercedes-Benz Places doğrudan lüks yaşam ve marka deneyimi üzerine inşa ediliyor. Otomobil artık garajda değil; şehir planının merkezinde.

    Okuyucular Bunları da Merak Etti 👇




  • Citroën, Brussels Motor Show 2026’da Yenilenen Ürün Gamını Sergiliyor

    Citroën, Brussels Motor Show 2026’da Yenilenen Ürün Gamını Sergiliyor

    Citroën, Brussels Motor Show 2026’da ELO konseptini ilk kez sergiliyor. Yeni C5 Aircross, Ami Dark Side ve Formula E aracı da sahnede.

    Brussels Motor Show 2026, 9 Ocak 2026’da kapılarını açmaya hazırlanırken Citroën, fuara kapsamlı bir katılımla yer alacağını duyurdu. Marka, Brüksel’de yenilenen ürün gamını, ilk kez sergilenecek bir konsept otomobili ve elektrikli mobilite vizyonunu aynı çatı altında sunacak.

    Citroën standı; konsept otomobil ELO, yeni C5 Aircross, Ami Dark Side versiyonu ve ABB FIA Formula E Dünya Şampiyonası’nda yarışan tek koltuklu aracıyla ziyaretçileri karşılayacak.

    📲 Artık Haberler Size Gelsin
    PistonKafalar’ın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler anında cebinize düşsün.

    Otomobil & Motosiklet Akışı (Hızlı Bildirimler) | KatılWhatsApp
    YouTube Test Sürüşleri & İncelemeler | İzleYouTube

    📩 İşbirliği ve reklam teklifleri için:
    info@pistonkafalar.com üzerinden bizimle iletişime geçebilirsiniz.

    Citroën ELO: Dünya Prömiyeri Brüksel’de

    Brüksel Motor Show 2026’nın Citroën cephesindeki en önemli yeniliği, Citroën ELO konseptinin dünya prömiyeri olacak. 4,10 metre uzunluğa sahip kompakt ELO, tamamen elektrikli altyapısı üzerine inşa edilmiş çok amaçlı bir yaşam alanı olarak tanımlanıyor.

    Standart konfigürasyonda dört koltuklu olan ELO, ihtiyaç hâlinde altı kişiye kadar yolcu taşıyabiliyor. Orta konumlandırılmış sürücü koltuğu, 180 derece görüş açısına sahip ön cam ve dönebilen koltuk yapısı; araç içini sohbet, dinlenme veya çalışma alanına dönüştürebiliyor. Modelin iç mekânı, Goodyear ve Decathlon ile birlikte geliştirilen dayanıklı ve sürdürülebilir malzemelerden oluşuyor.


    Yeni C5 Aircross: Markanın Amiral Gemisi Yeniden Konumlanıyor

    Citroën, Citroën C5 Aircross modelini Brüksel’de kapsamlı bir güncellemeyle sergiliyor. C-segment SUV sınıfında konumlanan yeni C5 Aircross; daha güçlü tasarım dili, aerodinamik olarak optimize edilmiş gövde yapısı ve gelişmiş teknolojilerle öne çıkıyor.

    Modelde:

    • Progressive Hydraulic Cushions süspansiyon
    • Advanced Comfort koltuklar
    • Büyük Cascade dokunmatik multimedya ekranı
    • Citroën Matrix LED farlar
    • Drive Assist 2.0 sürüş destek paketi

    sunuluyor.

    Motor seçenekleri tarafında ise oldukça geniş bir elektrikli yelpaze bulunuyor:

    • Hibrit: 950 km’ye kadar toplam menzil
    • Plug-in hibrit: Şehir içinde 100 km+, toplamda yaklaşık 1.100 km
    • Tam elektrikli: 520 km’ye kadar menzil

    Citroën Ami Dark Side: Mikro Mobilitenin Karanlık Yüzü

    Elektrikli mikro mobilitenin öncülerinden Citroën Ami, Brüksel’de Dark Side versiyonuyla sahneye çıkıyor. Mat Black Night gövde rengi ve beyaz grafik detaylarla sunulan bu versiyon, Ami’nin alışılmış eğlenceli karakterini daha iddialı bir tasarım diliyle buluşturuyor.

    Lansmanından bu yana yaklaşık 85.000 kullanıcıya ulaşan Ami, 14 yaşından itibaren kullanılabilmesi, kompakt yapısı ve tamamen elektrikli sürüşüyle şehir içi ulaşımda alternatif olmaya devam ediyor.


    Formula E: Citroën Elektrikli Pistlere Çıkıyor

    Citroën, Brüksel’de ABB FIA Formula E World Championship’ne resmî katılımını da kutluyor. Marka, Formula E’ye girişini São Paulo’daki sezonun ilk e-Prix yarışında elde edilen podyum başarısıyla taçlandırmış durumda.

    Formula E aracı, Citroën’in ralli raid, WRC ve WTCC geçmişinden gelen motorsporları mirasını, tamamen elektrikli bir platformda geleceğe taşıma hedefinin bir parçası olarak sergileniyor.


    Basın Toplantısı 9 Ocak’ta

    Citroën’in Brüksel Motor Show 2026 kapsamındaki basın toplantısı, 9 Ocak Cuma günü saat 09:40’ta gerçekleştirilecek. Toplantıya Citroën CEO’su Xavier Chardon ve Tasarım Direktörü Pierre Leclercq katılacak.

    Citroen markasının Türkiye’de satılan modellerine ve en güncel fiyat listesine Citroen Türkiye Resmi Web Sitesi üzerinden ulaşabilirsiniz.

    Piston Kafalar Yorumu – Editör Notu

    Akın DAĞYARAN

    Citroën, Brussels Motor Show 2026’da yalnızca yeni modellerini değil, markanın önümüzdeki döneme dair yönünü sergiliyor. ELO konseptiyle esneklik ve yaşam alanı fikri öne çıkarken, C5 Aircross ve Formula E katılımı Citroën’in elektrikli mobiliteyi hem günlük kullanımda hem de motorsporlarında ciddiye aldığını gösteriyor.

    Okuyucular Bunları da Merak Etti 👇



  • Yeni Opel Astra Brussels Motor Show 2026’da  Sahneye Çıkıyor

    Yeni Opel Astra Brussels Motor Show 2026’da Sahneye Çıkıyor

    Yeni Opel Astra ve Astra Sports Tourer, Brussels Motor Show 2026’da dünya prömiyerini yapacak. Elektrikli GSE modeller de sahnede olacak.

    Brussels Motor Show 2026, 9–18 Ocak 2026 tarihleri arasında otomotiv dünyasının önemli buluşmalarından birine ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. Fuarda öne çıkan markalardan biri olan Opel, yeni nesil modellerini ve elektrikli ürün gamını geniş bir yelpazede sergileyecek.

    Etkinliğin en dikkat çekici gelişmesi ise yeni Opel Astra ve Astra Sports Tourer’ın dünya prömiyerini bu fuarda gerçekleştirecek olması.

    📲 Artık Haberler Size Gelsin
    PistonKafalar’ın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler anında cebinize düşsün.

    Otomobil & Motosiklet Akışı (Hızlı Bildirimler) | KatılWhatsApp
    YouTube Test Sürüşleri & İncelemeler | İzleYouTube

    📩 İşbirliği ve reklam teklifleri için:
    info@pistonkafalar.com üzerinden bizimle iletişime geçebilirsiniz.

    Yeni Opel Astra: Daha Keskin Tasarım, Daha Gelişmiş Teknoloji

    Rüsselsheim’da tasarlanan, geliştirilen ve üretilen yeni Opel Astra, markanın güncellenmiş tasarım dilini daha teknik ve daha net çizgilerle yansıtıyor. Modelde ilk kez sürekli aydınlatılan Opel Blitz logosu, yenilenen Opel Vizor ön yüzünün merkezinde yer alıyor. Buna ek olarak aydınlatmalı Opel Compass tasarım öğesi de ilk kez Astra’da kullanılıyor.

    Kompakt sınıfta bir ilk olan Intelli-Lux HD Matrix LED far sistemi, Astra ve Astra Sports Tourer modellerinde sunulacak. 50.000’den fazla ayrı ışık elemanına sahip sistem, Opel Grandland’dan ilham alınarak Astra’ya uyarlanmış durumda.


    İç Mekânda Sürdürülebilirlik ve Ergonomi

    Yeni Astra’nın iç mekânında Opel’in “Greenovation” yaklaşımı dikkat çekiyor. Kabin genelinde %100 geri dönüştürülmüş malzemeler kullanılıyor. Astra’da ilk kez sunulan Intelli-Seats koltuklar, ergonomik boşluk yapısıyla uzun yol konforunu artırmayı hedefliyor.

    Tamamen elektrikli Astra Electric versiyonu, 58 kWh batarya kapasitesiyle WLTP’ye göre 454 km’ye kadar menzil sunuyor. Bu değer, önceki versiyona kıyasla yaklaşık 34 km artış anlamına geliyor. Model ayrıca ilk kez V2L (Vehicle to Load) özelliğini de destekliyor.


    Opel Corsa GSE Vision Gran Turismo: Dijital ve Gerçek Dünyanın Kesişimi

    Opel’in performans vizyonunu yansıtan Opel Corsa GSE Vision Gran Turismo, fuarda dikkat çeken bir diğer model olacak. 588 kW (800 HP) sistem gücü, 800 Nm tork, 0–100 km/s hızlanma süresinin 2 saniye olması ve 320 km/s maksimum hız gibi değerlerle konsept, tamamen elektrikli yüksek performans vizyonunu temsil ediyor.

    Model, Gran Turismo 7 simülasyon oyununda da dijital olarak deneyimlenebiliyor.


    Opel Mokka GSE: Markanın En Hızlı Elektrikli Seri Modeli

    Halihazırda siparişe açılmış olan Opel Mokka GSE, Opel’in bugüne kadar ürettiği en hızlı seri üretim elektrikli model konumunda.

    • Güç: 207 kW (281 HP)
    • Tork: 345 Nm
    • 0–100 km/s: 5,9 saniye
    • Maksimum hız: 200 km/s

    Model, bu performansıyla Golden Steering Wheel 2025 ödülünü “En İyi Küçük Otomobil” kategorisinde kazanmış durumda.


    Grandland Electric AWD: Opel’in İlk Elektrikli 4×4 Modeli

    Fuarda sergilenecek önemli modellerden biri de Opel Grandland Electric AWD. Opel tarihinde ilk kez tam elektrikli ve dört tekerlekten çekişli bir model sunuluyor.

    • Toplam güç: 239 kW (325 HP)
    • Tork: 509 Nm
    • Sürüş modları: Normal, Eco, Sport, 4WD

    Frekans Seçici Sönümleme (Frequency Selective Damping) süspansiyon sistemi, konfor ve yol tutuşu dengelemeyi hedefliyor.


    Frontera Electric Extended Range ve Corsa Electric

    Aile odaklı Opel Frontera Electric, Extended Range versiyonuyla fuarda yer alacak. 54 kWh bataryasıyla 406 km WLTP menzil sunan model, 1.600 litreye kadar bagaj hacmi ve çadır uyumlu tavan yapısıyla outdoor kullanıma da göz kırpıyor.

    Bestseller konumundaki Opel Corsa Electric ise küçük sınıfta elektrikli sürüşün erişilebilirliğini temsil ediyor.


    Opel CEO’su Sahne Alacak

    Florian Huettl, yeni Opel modellerini 9 Ocak Cuma günü saat 09:00 CET’te, Brussels Expo Hall 5’te basına tanıtacak.

    Opel’in Türkiye’de satılan en güncel model listesine ve fiyat bilgilerine Opel Türkiye Resmi Web Sitesi üzerinden ulaşabilirsiniz.

    Piston Kafalar Yorumu – Editör Notu

    Akın DAĞYARAN

    Opel, Brussels Motor Show 2026’da yalnızca yeni modeller değil, net bir strateji sergiliyor: Tasarım, elektrikli performans ve ürün çeşitliliği. Yeni Astra’nın dünya prömiyeri bu vizyonun merkezinde dururken, GSE modeller Opel’in elektrikli tarafta da performans iddiasını sürdürdüğünü gösteriyor.

    Okuyucular Bunları da Merak Etti 👇





  • 2.019.900 TL’lik İtalyan İkonu: Fiat 500e Giorgio Armani Türkiye’de

    2.019.900 TL’lik İtalyan İkonu: Fiat 500e Giorgio Armani Türkiye’de

    Fiat 500e Giorgio Armani Collector’s Edition Türkiye’de satışa çıktı. 118 HP güç, 320 km menzil ve 2.019.900 TL fiyat etiketiyle.

    FIAT, ikonik şehir otomobili 500e’yi bu kez yalnızca elektrikli değil, aynı zamanda yüksek moda objesi olarak konumlandırıyor. Türkiye’de satışa sunulan Fiat 500e Giorgio Armani Collector’s Edition, markanın 125. yılına özel olarak geliştirilen, sınırlı üretim bir koleksiyon modeli olarak dikkat çekiyor. Model, 2.019.900 TL’den başlayan fiyatıyla FIAT showroomlarında yerini almış durumda.

    Bu özel seri, FIAT’ın sürdürülebilirlik vizyonunu, İtalyan tasarım geleneği ve Giorgio Armani’nin zamansız estetiğiyle bir araya getiriyor. Ortaya çıkan sonuç ise yalnızca bir ulaşım aracı değil; “giyilen bir otomobil” fikrini somutlaştıran bir tasarım manifestosu.

    📲 Artık Haberler Size Gelsin
    PistonKafalar’ın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler anında cebinize düşsün.

    Otomobil & Motosiklet Akışı (Hızlı Bildirimler) | KatılWhatsApp
    YouTube Test Sürüşleri & İncelemeler | İzleYouTube

    📩 İşbirliği ve reklam teklifleri için:
    info@pistonkafalar.com üzerinden bizimle iletişime geçebilirsiniz.

    Elektrikli Mobiliteyi Güzellik Merceğinden Okumak

    FIAT, elektrikli mobilite stratejisini iki temel ilke üzerine kuruyor:
    Elektrikli otomobili yeniden tanımlamak ve bunu estetik üzerinden yapmak.

    Bu yaklaşım, elektrikli sürüşü yalnızca çevreci değil; aynı zamanda duygusal, arzu edilir ve etik bir tercihe dönüştürmeyi amaçlıyor. FIAT’a göre güzellik; sorumluluk duygusu yaratıyor ve sürdürülebilirliğe giden yolu hızlandırıyor. 500e Giorgio Armani Collector’s Edition, bu felsefenin en net yansıması.


    İki İtalyan Efsanesinin Güçlenen Ortaklığı

    Giorgio Armani ile FIAT arasındaki iş birliği aslında yeni değil. 2020 yılında tek seferlik özel bir 500e ile başlayan bu birliktelik, bugün ilk kez seri üretime giren gerçek bir “Collector’s Edition” ile taçlanıyor.

    Araç, Torino’daki efsanevi Mirafiori Fabrikası’nda üretiliyor ve FIAT Centro Stile ile Armani ekibinin aylar süren ortak çalışmasının ürünü olarak ortaya çıkıyor. Hedef net: İki markanın DNA’sını tek bir otomobilde eritmek.


    Dış Tasarım: Monokrom Zarafet ve GA İmzası

    500e Giorgio Armani Collector’s Edition için iki özel renk geliştirildi:

    • Verde Scuro (Koyu Yeşil):
      Armani’nin rafine, teknik ve modern stil anlayışını yansıtıyor.
    • Grej (Gri + Bej):
      Armani tarafından geliştirilen bu özel ton, sofistike ve zamansız bir görünüm sunuyor.

    Dış tasarımda kontrastlar ve süslemeler minimumda tutulmuş. Amaç, Armani estetiğiyle uyumlu monokrom bir bütünlük yaratmak. En çarpıcı detay ise özel tasarımlı jantlar. Büyük ölçekli GA logosu, yalnızca görsel bir imza değil; aynı zamanda üç boyutlu yüzeyi sayesinde aerodinamik verimliliğe de katkı sağlıyor.


    İç Mekân: Terzilikten İlham Alan İşçilik

    Kabin tasarımı, adeta bir haute couture koleksiyonunu çağrıştırıyor.

    • Şerit dikişler
    • Üç boyutlu koltuk desenleri
    • Lazer kesim ahşap gösterge paneli
    • Nakış detayları

    Tüm bu unsurlar, geleneksel el işçiliği ile modern üretim tekniklerini bir araya getiriyor. Giorgio Armani’nin logosu koltuklarda ve jantlarda yer alırken; imzası gösterge paneli, iç kapılar ve arka camda net biçimde görülebiliyor.


    Teknoloji ve Donanım: Sınıfının En Zenginlerinden

    500e Giorgio Armani Collector’s Edition, donanım tarafında da iddialı:

    • Full LED Infinity Design farlar
    • Cam tavan
    • JBL premium ses sistemi
    • 7 inç TFT dijital gösterge
    • 10,25 inç dokunmatik navigasyon ekranı
    • Kablosuz Apple CarPlay / Android Auto
    • DAB Radyo

    Güvenlik tarafında ise en güncel ADAS sistemleri ve Seviye 2 sürüş destek paketi standart olarak sunuluyor.


    Elektrik Motoru, Güç ve Menzil

    Teknik veriler net ve şehir kullanımı odaklı:

    • Motor gücü: 87 kW (118 HP)
    • Menzil: 320 km (WLTP)
    • Kullanım senaryosu: Şehir içi ağırlıklı, premium EV

    Bu değerler, 500e’yi performanstan çok stil + verimlilik eksenine yerleştiriyor.

    FIAT’ın Türkiye’de satılan Binek ve Ticari modellerine ve en güncel fiyat listesine FIAT Türkiye Resmi Web Sitesi üzerinden ulaşabilirsiniz.

    Piston Kafalar Yorumu – Editör Notu

    Akın DAĞYARAN

    Fiat 500e Giorgio Armani Collector’s Edition, “mantıkla alınan” bir otomobil değil. Bu araç, otomobili bir stil objesi olarak görenlere hitap ediyor. 2 milyon TL bandında teknik olarak daha güçlü EV’ler bulunabilir; ancak hiçbiri bu kadar İtalyan, bu kadar tasarım odaklı ve bu kadar koleksiyonluk değil. Bu modelin değeri, menzil tablosundan çok zamanla ölçülecek.

    Okuyucular Bunları da Merak Etti 👇




  • Toyota, ABD’de Üretilen Modellerini 2026’dan İtibaren Japonya’da Satacak

    Toyota, ABD’de Üretilen Modellerini 2026’dan İtibaren Japonya’da Satacak

    Toyota, ABD’de üretilen Camry, Highlander ve Tundra modellerini 2026’dan itibaren Japonya pazarına sunmayı hedefliyor.

    Toyota Motor Corporation, küresel üretim ve satış stratejisinde dikkat çekici bir adım atmaya hazırlanıyor. Japon üretici, 2026 yılından itibaren Amerika Birleşik Devletleri’nde üretilen bazı modellerini Japonya pazarında satışa sunmayı hedeflediğini açıkladı. Plan kapsamında üç model öne çıkıyor: Toyota Camry, Toyota Highlander ve Toyota Tundra.

    Toyota, bu hamleyle hem Japon tüketicilerin değişen ihtiyaçlarına yanıt vermeyi hem de Japonya–ABD ticari ilişkilerini güçlendirmeyi amaçlıyor.

    📲 Artık Haberler Size Gelsin
    PistonKafalar’ın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler anında cebinize düşsün.

    Otomobil & Motosiklet Akışı (Hızlı Bildirimler) | KatılWhatsApp
    YouTube Test Sürüşleri & İncelemeler | İzleYouTube

    📩 İşbirliği ve reklam teklifleri için:
    info@pistonkafalar.com üzerinden bizimle iletişime geçebilirsiniz.

    Camry ve Highlander Japonya’ya Yabancı Değil

    Camry ve Highlander, aslında Japon pazarı için tamamen yeni modeller değil.

    • Camry, 2023 yılına kadar
    • Highlander ise (Japonya’da Kluger adıyla) 2007 yılına kadar

    Japonya’da satılmıştı. Toyota, bu iki modeli ABD üretimi versiyonlarıyla yeniden Japonya’ya getirme kararı aldı.

    Camry, uzun yıllardır ABD’nin en çok satan sedan modellerinden biri olmayı sürdürürken; Highlander ise geniş iç hacmi, üç sıralı koltuk düzeni ve çok yönlü kullanım yapısıyla özellikle aile odaklı SUV segmentinde güçlü bir konuma sahip.


    Tundra: Amerikan Kültürünün Japonya’daki Temsilcisi

    Planın en dikkat çekici ayağı ise hiç kuşkusuz Tundra. Yüksek çekiş kapasitesi, güçlü motor yapısı ve dayanıklılığıyla Tundra, Toyota’nın Amerikan pazarına özel geliştirdiği simge modellerden biri olarak öne çıkıyor.

    Toyota, doğa, kamp ve outdoor yaşam tarzına olan ilginin Japonya’da da artmasını dikkate alarak, pickup kültürünün Japon kullanıcılar tarafından da benimsenebileceğini düşünüyor. Tundra’nın, klasik Japon otomobil algısının dışında konumlanması bu adımı daha da dikkat çekici hâle getiriyor.


    Yeni Homologasyon Sistemi Devrede Olacak

    Toyota, bu modellerin Japonya’da satışa sunulabilmesi için Ministry of Land, Infrastructure, Transport and Tourism tarafından değerlendirilen yeni bir onay ve düzenleme sisteminden faydalanmayı planlıyor. Bu sistem, Japonya ile ABD arasındaki ikili görüşmeler sonucunda şekillenmiş durumda ve ABD üretimi araçların Japon pazarına girişini kolaylaştırmayı hedefliyor.


    ABD’de Üretim Yapılan Tesisler

    Toyota’nın Japonya’ya taşımayı planladığı modellerin üretim merkezleri şu şekilde:

    • Camry → Toyota Motor Manufacturing Kentucky (TMMK)
    • Highlander → Toyota Motor Manufacturing Indiana (TMMI)
    • Tundra → Toyota Motor Manufacturing Texas (TMMTX)

    Bu tablo, Toyota’nın küresel üretim ağını çift yönlü kullanma stratejisinin somut bir örneği olarak görülüyor.

    Toyota’nın Türkiye’de satılan modellerine ve en güncel fiyat bilgisine Toyota Türkiye Resmi Web Sitesi üzerinden ulaşabilirsiniz.

    Piston Kafalar Yorumu – Editör Notu

    Akın DAĞYARAN

    Toyota’nın bu hamlesi, “otomobiller nerede üretiliyor?” sorusunun artık eskisi kadar belirleyici olmadığını gösteriyor. Japon pazarına ABD üretimi modeller getirmek, hem ticari hem de kültürel açıdan cesur bir adım. Özellikle Tundra’nın Japonya’daki karşılığı, bu stratejinin gerçek başarısını gösterecek en net test olacak.

    Okuyucular Bunları da Merak Etti 👇





  • AB Geri Adım Attı Ama Yön Değişmedi: Avrupa’nın Otomotiv Geleceği Yine Elektrik

    AB Geri Adım Attı Ama Yön Değişmedi: Avrupa’nın Otomotiv Geleceği Yine Elektrik

    AB 2035 yasağında geri adım attı ancak uzmanlara göre Avrupa otomotivinin uzun vadeli geleceği hâlâ elektrikli araçlar olacak.

    Avrupa Birliği’nin 2035 yılı itibarıyla içten yanmalı motorlu otomobilleri tamamen yasaklama hedefinden geri adım atması, otomotiv dünyasında “elektrikten dönüş” olarak yorumlansa da sektör uzmanlarına göre bu tablo yanıltıcı. Brüksel’in son hamlesi, yön değişikliğinden çok zaman kazanma stratejisi olarak görülüyor. Uzun vadede ise Avrupa otomotivinin geleceği hâlâ net: elektrikli araçlar.

    Avrupa Komisyonu tarafından açıklanan yeni plan, Avrupa’daki köklü otomobil üreticilerine hibrit ve içten yanmalı modelleri bir süre daha satma imkânı tanırken, Çinli rakiplerle rekabet edebilmeleri için nefes alma alanı yaratmayı amaçlıyor.

    📲 Artık Haberler Size Gelsin
    PistonKafalar’ın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler anında cebinize düşsün.

    Otomobil & Motosiklet Akışı (Hızlı Bildirimler) | KatılWhatsApp
    YouTube Test Sürüşleri & İncelemeler | İzleYouTube

    📩 İşbirliği ve reklam teklifleri için:
    info@pistonkafalar.com üzerinden bizimle iletişime geçebilirsiniz.

    2035 Yasağı Yumuşadı, Ama Tamamen Kalkmadı

    Yeni düzenlemeye göre Avrupa Birliği, daha önce kabul edilen ve 2035 sonrası içten yanmalı motorlu araç satışını fiilen sona erdirecek yasağı esnetmeye hazırlanıyor. Bu değişiklikle birlikte:

    • Plug-in hibritler
    • Menzil uzatıcı (range extender) motorlara sahip elektrikli araçlar
    • Geleneksel içten yanmalı motorlu otomobiller

    2035 sonrasında da yasal olarak satılabilir olacak.

    Ancak analistlere göre bu karar, elektrikli araç hedeflerinden vazgeçildiği anlamına gelmiyor. Aksine, Avrupa’nın Çin karşısında kaybettiği zamanı telafi etmeye çalıştığı bir geçiş manevrası olarak değerlendiriliyor.


    Amaç: Çin ile Aradaki Farkı Kapatmak

    Danışmanlık şirketi Grant Thornton Stax’ın yöneticilerinden Phil Dunne, alınan kararı şu sözlerle yorumluyor:

    “Komisyon, Avrupa otomotivine seçim yapma ve Çin’le rekabet edebilme şansı verdi.”

    Gerçekten de Çinli üreticiler, özellikle maliyet avantajları ve hızlı ürün geliştirme kabiliyetleri sayesinde Avrupa pazarında ciddi bir baskı oluşturuyor. BYD ve Changan gibi markalar, elektrikli ve hibrit modellerle Avrupa’da hızla yayılıyor.

    AB geçtiğimiz yıl Çin üretimi tam elektrikli araçlara ek gümrük vergileri getirse de, plug-in hibritler ve içten yanmalı modeller bu tarifelerden muaf kaldı. Bu da Çinli markaların Avrupa’da farklı kapılardan pazara girmesine olanak tanıyor.


    Küçük Elektrikli Otomobiller İçin Yeni Teşvik Kapısı

    Brüksel’in açıkladığı bir diğer önemli adım ise Avrupa’da üretilen küçük elektrikli otomobiller için yeni bir teşvik kategorisi oluşturulması. Bu adım özellikle şehir içi ulaşımda güçlü olan Avrupalı markalar için kritik.

    • Renault (Clio)
    • Stellantis (Fiat 500)

    gibi üreticilerin, bu yeni teşvik modelinden önemli ölçüde faydalanması bekleniyor.

    Premium segmentte ise BMW ve Mercedes-Benz gibi markalar, plug-in hibritleri biraz daha uzun süre satarak tam elektrikliye geçiş sürecini zamana yayabilecek.


    ABD ile Avrupa Arasındaki Büyük Fark

    Avrupa’nın bu dengeci yaklaşımı, Amerika Birleşik Devletleri’nden keskin şekilde ayrışıyor. ABD’de Başkan Donald Trump, elektrikli araçlara yönelik devlet desteklerini geri çekmiş durumda.

    Bu fark, küresel otomotivde iki ayrı yol haritasının oluştuğunu gösteriyor:

    • ABD: Piyasa odaklı, daha yavaş dönüşüm
    • AB: Regülasyon + teşvik dengesiyle yönlendirme

    Rakamlar Ne Söylüyor?

    Tüm tartışmalara rağmen elektrikli araç satışları Avrupa’da artmaya devam ediyor.

    • 2025 Ekim ayına kadar
    • Tam elektrikli araç satışları %25,7 artış gösterdi
    • Toplam satışlar içindeki payı %16,4 seviyesine ulaştı

    Ancak Güney ve Doğu Avrupa ülkelerinde EV oranı hâlâ oldukça düşük. Altyapı eksikliği, şarj ağı ve fiyat faktörü bu bölgelerde dönüşümü yavaşlatıyor.

    Danışmanlık firması AlixPartners, daha önce yaptığı öngörüde 2035 yılında tam elektrikli araçların Avrupa satışlarının %62’sini oluşturacağını tahmin etmişti. Yeni düzenlemeler sonrası bu öngörüde ciddi bir değişiklik beklenmiyor.


    Milyarlar Harcandı, Geri Dönüş Yok

    Avrupalı otomobil üreticileri, son yıllarda elektrikli araç geliştirmek ve fabrika dönüşümleri için on milyarlarca euro yatırım yaptı. Bu yatırımlar, 2023’te yasalaşan AB politikalarına dayanıyordu.

    Bu nedenle karar, bazı tedarikçiler ve üreticiler için kısa vadede hayal kırıklığı yarattı. Ancak uzmanlara göre uzun vadede bu durum, platform paylaşımı ve iş birliklerini hızlandırabilir.

    Buna örnek olarak Ford ile Renault arasında geçen hafta açıklanan küçük EV iş birliği gösteriliyor.

    Piston Kafalar Yorumu – Editör Notu

    Akın DAĞYARAN

    Avrupa otomotivinde elektrikten vazgeçildi söylemi fazla aceleci. Asıl olan şu: AB yön değiştirmedi, sadece frene bastı. Çin’in hızına yetişmek için zaman kazanmaya çalışıyor. Elektrik hâlâ nihai hedef ama bu yarışta artık yalnızca çevre değil, maliyet, hız ve rekabet belirleyici.

    Okuyucular Bunları da Merak Etti 👇



  • 50 Yıl Sonra Eve Dönen Hayal: Aston Martin DB5 Yeniden Doğdu

    50 Yıl Sonra Eve Dönen Hayal: Aston Martin DB5 Yeniden Doğdu

    Aston Martin Works, bir ailenin 50 yıllık DB5 hayalini gerçeğe dönüştürdü. 900 sterline alınan DB5 bugün 1 milyon sterlin değerinde.

    Bir otomobil bazen bir yatırım aracı olur, bazen bir vitrin objesi. Nadiren de bir hayatın sessiz tanığına dönüşür. İşte bu hikâye, tam olarak üçüncü kategoriye ait. Bir ailenin yarım asırlık hayalini, sabrını ve bağlılığını temsil eden 1965 model Aston Martin DB5, tam 50 yıl sonra doğduğu yere geri döndü ve yeniden hayata kavuştu.

    Aston Martin Works tarafından gerçekleştirilen bu kapsamlı restorasyon, otomotiv dünyasında değer artışı kavramının ne anlama geldiğini de yeniden tanımlıyor.

    📲 Artık Haberler Size Gelsin
    PistonKafalar’ın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler anında cebinize düşsün.

    Otomobil & Motosiklet Akışı (Hızlı Bildirimler) | KatılWhatsApp
    YouTube Test Sürüşleri & İncelemeler | İzleYouTube

    📩 İşbirliği ve reklam teklifleri için:
    info@pistonkafalar.com üzerinden bizimle iletişime geçebilirsiniz.

    900 Sterlinlik Hayal, Bir Ömürlük Bağ

    Gallerli kaynak ustası ve garaj işletmecisi John Williams, henüz 18 yaşındayken hayalini kurduğu otomobile sahip olmak için yıl boyunca fazla mesai yaptı. 1972 yılında, o dönem için bile mütevazı sayılabilecek 900 sterlin biriktirerek 1965 model bir Aston Martin DB5 satın aldı.

    Bugünün parasıyla yaklaşık 15.000 sterline denk gelen bu rakam, o günlerde kimsenin bir DB5’in gelecekte milyonluk bir otomobile dönüşeceğini öngörmediğinin de kanıtıydı.

    Araç; Weber karbüratörlü Vantage motor, tel jantlar, elektrikli Sundym camlar gibi dönemi için son derece arzu edilen donanımlara sahipti. Williams, DB5’ini dört yıl boyunca günlük otomobil olarak kullandı. Ta ki 1977’de Orta Doğu’da çalışmak üzere yurt dışına gidene kadar.


    Zaman, Hayat ve Sabır

    Williams ailesi için DB5, bir noktadan sonra garajda değil, hayatın içinde beklemeye başladı. Yıllar içinde teklifler geldi, zor zamanlar yaşandı, ama otomobil satılmadı.

    Eşi Sue Williams’ın cümlesi her şeyi özetliyordu:

    “Bir daha asla başka bir tane bulamazsın.”

    Çocukların kaput üzerinde oynaması, egzozun kırılması, zamanın izleri… Hepsi DB5’in üzerinde birikti. John Williams için bu durum zamanla bir utanca dönüştü. Bir otomobil ustası olarak, hayalindeki arabayı bu halde bırakmış olmak onu rahatsız ediyordu.

    Ve sonunda karar verildi.


    DB5 Doğduğu Yerde Yeniden İnşa Edildi

    Restorasyon için tercih edilen adres tesadüf değildi: Newport Pagnell. Aston Martin’in tarihsel kalbi, 13.000’den fazla efsane modelin üretildiği yer.

    Restorasyon süreci 2022’nin sonlarında başladı ve yaklaşık 2.500 saatlik titiz bir çalışmanın ardından tamamlandı. Şasi ve Superleggera alüminyum gövde tamamen çıplak metale indirildi, her panel elde yeniden şekillendirildi.

    Bu süreçte Panel, Boya, Döşeme ve Heritage atölyeleri koordineli şekilde çalıştı. Sonuç: “better-than-new” seviyesinde bir DB5.


    Neden Bu DB5 Bu Kadar Özel?

    Bu otomobil yalnızca duygusal değil, istatistiksel olarak da nadir.

    1963–1965 yılları arasında üretilen 1.022 DB5’in:

    • Sadece 887’si saloon gövdeli
    • Yalnızca 39’u
      • Silver Birch renk
      • Vantage motor
      • Sağdan direksiyon kombinasyonuna sahip

    Williams ailesinin DB5’i bu 39 otomobilden biri.

    Üstelik ilk sahiplerinden birinin, The Beatles üyeleri John Lennon ve Ringo Starr’ın yaşadığı St George’s Hill bölgesinden olması, otomobilin kültürel değerini daha da artırıyor.


    “Bu Bir Otomobil Değil, Bir Hikâye”

    Paul Spires, restorasyon tamamlandığında şu ifadeleri kullandı:

    “Bu araç geldiğinde oldukça yorgundu ama biz zorlukları severiz. Bugün baktığımda, mutlak anlamda muhteşem görünüyor.”

    Resmî bir değer açıklanmıyor ancak uzman görüşü net: Eğer satışa çıksa, değeri 1 milyon sterline kadar ulaşabilir.

    Aston Martin DB12 S ve marka hakkında detaylı bilgi ve görsel için Aston Martin Resmi Web Sitesini ziyaret edebilirsiniz.

    Piston Kafalar Yorumu – Editör Notu

    Akın DAĞYARAN

    Bu hikâye bize şunu hatırlatıyor: Gerçek otomobil tutkusu, trendle değil sabırla ölçülür. Bir DB5’i 50 yıl boyunca elinde tutmak; kripto, borsa ya da koleksiyonculuktan çok daha derin bir bağlılık ister. Bugün milyonluk değere ulaşan bu Aston Martin, aslında en pahalı yatırımın sevgi ve sadakat olduğunu söylüyor.

    Okuyucular Bunları da Merak Etti 👇




  • Yeni Hyundai NEXO, Euro NCAP’ten 5 Yıldız Aldı

    Yeni Hyundai NEXO, Euro NCAP’ten 5 Yıldız Aldı

    Yeni Hyundai NEXO, Euro NCAP güvenlik testlerinden 5 yıldız aldı. Hidrojen yakıt hücreli SUV, yetişkin ve çocuk yolcu korumasında yüksek skor elde etti.

    Hyundai Motor Company, yeni nesil hidrojen yakıt hücreli SUV modeli Hyundai NEXO ile güvenlik tarafında önemli bir eşiği daha geride bıraktı. Tamamen yenilenen NEXO, Avrupa’nın en kapsamlı ve bağımsız güvenlik değerlendirme programı olan Euro NCAP testlerinden maksimum beş yıldız alarak sınıfındaki iddiasını resmileştirdi.

    Sıfır emisyonlu mobiliteye yalnızca çevresel değil, aktif ve pasif güvenlik açısından da yaklaşan Hyundai, bu sonuçla birlikte güvenliğin elektrikli ve alternatif yakıtlı araçlarda bir “opsiyon” değil, temel bir standart olduğunu bir kez daha ortaya koymuş oldu.

    📲 Artık Haberler Size Gelsin
    PistonKafalar’ın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler anında cebinize düşsün.

    Otomobil & Motosiklet Akışı (Hızlı Bildirimler) | KatılWhatsApp
    YouTube Test Sürüşleri & İncelemeler | İzleYouTube

    📩 İşbirliği ve reklam teklifleri için:
    info@pistonkafalar.com üzerinden bizimle iletişime geçebilirsiniz.

    Yetişkin ve Çocuk Yolcu Güvenliğinde Yüksek Skorlar

    Euro NCAP değerlendirmelerinde yeni Hyundai NEXO;

    • Yetişkin Yolcu Koruması: %90
    • Çocuk Yolcu Koruması: %85

    oranlarında başarı sağladı.

    Önden çarpışma (offset) testlerinde yolcu kabininin yapısal bütünlüğünü koruduğu, sürücü ve yolcu diz, femur ve kritik vücut bölgelerinde iyi seviyede koruma sunduğu raporlandı. Yan darbe ve tam genişlikli bariyer testlerinde de maksimum puanlara ulaşıldı.

    Arka çarpışmalarda hem ön hem arka koltuklar için kamçı (whiplash) koruması “iyi” seviyesinde değerlendirilirken, merkez hava yastığı sayesinde “far-side impact” senaryolarında da ek koruma sağlandı.

    Çocuk Güvenliğinde Maksimum Puan

    6 ve 10 yaş çocuk mankenleriyle yapılan önden ve yandan çarpışma testlerinde, tüm kritik vücut bölgelerinde maksimum puan elde edildi. Ayrıca:

    • Ön yolcu hava yastığı devre dışı bırakma sistemi
    • Çocuk koltuğu uyumluluğu
    • Net durum göstergeleri

    Euro NCAP tarafından olumlu not aldı.

    Gelişmiş Güvenlik Sistemleri de Onaylandı

    Euro NCAP raporunda NEXO’nun;

    • eCall acil çağrı sistemi
    • İkincil çarpışma önleme teknolojisi
    • Araç suya gömülmesi durumunda kapı ve cam fonksiyonlarının çalışabilirliği

    gibi ileri güvenlik detayları da özellikle vurgulandı.

    Hyundai’nin 5 Yıldız Geleneği Sürüyor

    Bu sonuç, Hyundai’nin son dönemde Euro NCAP’ten beş yıldız alan modelleri olan Hyundai IONIQ 5, Hyundai IONIQ 6 ve Hyundai IONIQ 9 sonrası gelen güvenlik başarısı olarak kayda geçti.

    Ayrıca hatırlatmakta fayda var: Hyundai NEXO’nun önceki nesli, 2018 yılında Euro NCAP tarafından test edilen ilk hidrojen yakıt hücreli otomobil olmuş ve o dönemin kriterlerine göre yine beş yıldız almıştı.

    Güvenlik ve Hidrojen Teknolojisi Aynı Çizgide

    Yeni nesil Hyundai NEXO’nun aldığı bu beş yıldız, yalnızca bir test sonucu değil; hidrojen teknolojisinin, elektrikli araçlar kadar olgun ve güvenli bir noktaya ulaştığının da somut göstergesi niteliğinde.

    Hyundai’nni Türkiye’de satılan güncel modellerine ve modellerin fiyat bilgilerine Hyundai Türkiye Resmi Web Sitesi üzerinden ulaşabilirsiniz.

    Piston Kafalar Yorumu – Editör Notu

    Akın DAĞYARAN

    Hidrojenli otomobiller çoğu zaman menzil ve altyapı tartışmalarının gölgesinde kalıyor. Bu 5 yıldızlık Euro NCAP sonucu ise NEXO’nun sadece çevreci değil, aynı zamanda güvenlik tarafında da ana akım SUV’lerle aynı ligde olduğunu net biçimde ortaya koyuyor. Kısacası konu artık “olur mu?” değil, “ne zaman yaygınlaşır?” sorusuna doğru evriliyor.

    Okuyucular Bunları da Merak Etti 👇



  • Efsane Yeniden Yazılıyor: Volkswagen ID. Polo Seri Üretime Hazırlanıyor

    Efsane Yeniden Yazılıyor: Volkswagen ID. Polo Seri Üretime Hazırlanıyor

    Volkswagen, ID. Polo ile elektrikli mobiliteyi erişilebilir hale getiriyor. 450 km menzil, MEB+ platformu ve 25.000 € hedef fiyat dikkat çekiyor.

    Volkswagen, elektrikli dönüşümde en önemli adımlarından birini atmaya hazırlanıyor. Markanın yarım asırlık efsanelerinden Polo, ID. Polo adıyla tamamen elektrikli olarak geri dönüyor. Seri üretime çok yakın prototipler şu anda dünyanın farklı bölgelerinde son test kilometrelerini tamamlarken, hedef 2026’daki dünya prömiyerine kusursuz şekilde ulaşmak.

    ID. Polo, Volkswagen’in 2026’dan itibaren küçük ve kompakt sınıfta piyasaya süreceği dört yeni elektrikli modelin ilki olacak. En dikkat çekici nokta ise markanın, uzun süredir kullandığı “ID.” isimlendirmesini bu kez Polo gibi köklü bir isimle birleştirmesi. Bu tercih, Volkswagen’in elektrikli geleceği gelenekle buluşturma isteğinin net bir göstergesi.

    📲 Artık Haberler Size Gelsin
    PistonKafalar’ın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler anında cebinize düşsün.

    Otomobil & Motosiklet Akışı (Hızlı Bildirimler) | KatılWhatsApp
    YouTube Test Sürüşleri & İncelemeler | İzleYouTube

    📩 İşbirliği ve reklam teklifleri için:
    info@pistonkafalar.com üzerinden bizimle iletişime geçebilirsiniz.

    25.000 Euro’dan Başlayan Fiyatla Elektrikli Mobiliteyi Yaygınlaştırma Hedefi

    Thomas Schäfer, ID. Polo’nun sadece yeni bir model değil, yeni bir dönemin başlangıcı olduğunu vurguluyor. 25.000 eurodan başlayan hedef fiyat, ID. Polo’yu Avrupa’da en erişilebilir elektrikli Volkswagen konumuna taşıyor. Bu hamle, elektrikli otomobillerin hâlâ “ulaşılamaz” algısına sahip olduğu pazarlarda kritik bir rol oynayabilir.


    Üç Güç Seçeneği, İki Batarya, 450 km’ye Kadar Menzil

    ID. Polo, ilk etapta üç farklı güç seçeneğiyle sunulacak:

    • 85 kW (116 PS)
    • 99 kW (135 PS)
    • 155 kW (211 PS)

    Daha sportif karaktere sahip ID. Polo GTI versiyonu ise yılın ilerleyen döneminde 166 kW (226 PS) güçle gelecek.

    Giriş seviyesindeki versiyonlarda 37 kWh LFP batarya, üst versiyonlarda ise 52 kWh NMC batarya kullanılacak. Bu yapı sayesinde ID. Polo’nun WLTP menzili 450 km’ye kadar çıkabiliyor. DC hızlı şarj kapasitesi ise bataryaya bağlı olarak 90 kW ile 130 kW arasında değişiyor.


    MEB+ Platformu ve Önden Çekişin Getirdiği Avantajlar

    ID. Polo, Volkswagen’in geliştirilen MEB+ platformu üzerine inşa edilen ilk küçük sınıf modellerden biri. Yeni nesil önden çekişli elektrikli mimari, daha az parça, daha düşük ağırlık ve daha iyi verimlilik anlamına geliyor. Aynı zamanda bu yapı, sınıfının üzerinde bir iç mekân sunulmasını sağlıyor.

    Sonuç olarak ID. Polo:

    • 5 kişilik geniş bir kabin,
    • 435 litrelik bagaj hacmi,
    • Arka koltuklar yatırıldığında 1.243 litreye kadar yükleme alanı sunuyor.

    Bu değerler, klasik Polo’ya kıyasla ciddi bir kullanım avantajı anlamına geliyor.


    Sürüş Destekleri ve Dijital Donanımda Sınıf Atlaması

    ID. Polo, sadece elektrikli olmasıyla değil, sunduğu teknolojilerle de dikkat çekiyor. Geliştirilmiş Travel Assist, otoyol sürüşlerinde yarı otonom şerit takibi ve şerit değişimini desteklerken, sistem ilk kez trafik ışığı ve dur levhası tanıma özelliğine de kavuşuyor.

    Bu donanımlar, ID. Polo’yu sadece bir “şehir otomobili” olmaktan çıkarıp, üst segment hissi veren kompakt bir elektrikli haline getiriyor.


    Üretim İspanya’da, Tasarım Wolfsburg’dan

    ID. Polo’nun geliştirme süreci, Volkswagen Grubu içindeki iş birliğinin de bir yansıması. Projeye SEAT & CUPRA liderlik ederken, tasarım Wolfsburg’da şekillendi. Seri üretim ise İspanya Martorell fabrikasında gerçekleştirilecek.

    Volkswagen’in Türkiye’de satılan modellerine ve bu modellerin en güncel fiyat bilgisine Volkswagen Türkiye Resmi Web Sitesi üzerinden ulaşabilirsiniz.

    Piston Kafalar Yorumu – Editör Notu

    Akın DAĞYARAN

    ID. Polo, Volkswagen’in elektrikli geleceğinde mantık otomobili olmanın ötesine geçmeyi hedefliyor. Uygun fiyat, tanıdık bir isim, gerçek kullanım alanı ve teknik olarak olgun bir altyapı… Eğer vaat edilen fiyat ve menzil korunursa, ID. Polo Avrupa’da dengeleri gerçekten değiştirebilir.

    Okuyucular Bunları da Merak Etti 👇



  • Nissan, NISMO Markasını Yeniden Konumlandırıyor: Daha Fazla Model, Daha Fazla Performans, Daha Fazla Global Etki

    Nissan, NISMO Markasını Yeniden Konumlandırıyor: Daha Fazla Model, Daha Fazla Performans, Daha Fazla Global Etki

    Nissan ve NMC, NISMO markasını büyütmek için yeni motorsporu faaliyetleri, genişleyen model gamı ve GT-R restorasyon programlarını duyurdu.

    Nissan ve NMC, NISMO’nun Geleceğini Şekillendiren Yeni Stratejilerini Açıkladı

    Nissan Motor Co., Ltd. ve Nissan Motorsports & Customization Co., Ltd. (NMC), NISMO’nun küresel marka gücünü artırmak için motorsporlarından ürün gamına kadar uzanan kapsamlı bir strateji duyurdu. Bu plan, Nissan’ın Re:Nissan ürün stratejisindeki “heartbeat—duygu uyandıran” modeller vizyonuyla uyumlu ilerliyor.

    📲 Artık Haberler Size Gelsin
    PistonKafalar’ın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler anında cebinize düşsün.

    Otomobil & Motosiklet Akışı (Hızlı Bildirimler) | KatılWhatsApp
    YouTube Test Sürüşleri & İncelemeler | İzleYouTube

    📩 İşbirliği ve reklam teklifleri için:
    info@pistonkafalar.com üzerinden bizimle iletişime geçebilirsiniz.

    Motorsporu: “Road to Track, Track to Road” Yaklaşımı

    Nissan, Super GT ve Formula E’de elde ettiği teknolojiyi doğrudan NISMO ürünlerine aktarmaya devam edecek. Marka ayrıca Super Taikyu gibi serilerdeki varlığını güçlendirmenin yanı sıra yeni yarış kategorilerine de açılmayı planlıyor.

    NISMO Model Sayısı İkiye Katlanıyor

    2028’e kadar:

    • NISMO model sayısı 5’ten 10’a çıkacak.
    • Global satış hacmi 100.000’den 150.000 adede yükseltilecek.
    • Yurt dışı satış oranı %40’tan %60’a çıkarılacak.

    Nissan ayrıca NISMO ürün gamını büyütmek için harici iş ortaklıklarını da değerlendirecek. 2026’dan itibaren yarış odaklı prototip araçlar, hem yazılım hem donanım geliştirmelerinde kullanılacak.

    Efsanelerin Dönüşü: GT-R Restorasyon Programı Büyüyor

    Dünya restorasyon pazarı 2032’ye kadar yaklaşık üçe katlanacak. NMC bu büyüyen pazarda güçlü yer edinmek için:

    • R32
    • R33
    • R34

    GT-R modellerini merkez alan restore ve restomod programlarını genişletecek. İlerleyen dönemlerde daha fazla model için bölgesel paketler de devreye alınacak.

    NMC CEO’su Yutaka Sanada, “NISMO yalnızca performans değil, Nissan’ın ruhunu ileriye taşıyan bir inovasyon alanı” açıklamasında bulundu.

    Nissan’ın Türkiye’de satılan modellerine ve en güncel fiyat listesine Nissan Türkiye Resmi Web Sitesi üzerinden ulaşabilirsiniz.

    Piston Kafalar Yorumu – Editör Notu

    Akın DAĞYARAN

    Nissan’ın bu duyurusu, uzun zamandır beklenen “NISMO büyüme” hamlesinin resmileşmesi oldu. Hem yarış programları hem de GT-R restorasyon planı, markayı JDM kültürünün kalbinde yeniden güçlü bir konuma taşıyacak gibi görünüyor. Özellikle R32–R34 restomod dünyası, global otomobil topluluğunu şimdiden hareketlendirmiş durumda.

    Okuyucular Bunları da Merak Etti 👇