MG, 2021 yılı sonunda giriş yaptığı Türkiye pazarında dikkatleri üzerine çekiyor. Geçtiğimiz yılı “Yılın En Hızlı Büyüyen Otomotiv Markası” olarak tamamlayan MG Türkiye, 2024 yılına güçlü başladı.
MG markası eşarj ile yaptığı anlaşma kapsamında MG4 Electric modelimizi Şubat ayında satın alan müşterilerine 1 yıllık şarj hediye ediyor. Yani Şubat ayında MG4 satın alan müşteriler 1 yıl boyunca şarj parası ödemeyecek.
Satış ve satış sonrası için yatırımlara hız verdiklerini vurgulayan Tibet Soysal, “MG markasını 2021 yılı sonunda Türk tüketicisiyle buluşturmaya başladık. 20 servis ve 11 bayi ile başlattığımız bu süreçte 2023 sonu itibarıyla 30 yetkili satıcı ve servis sayısına ulaştık. 2024 yılı için hedefimiz bu sayıyı 40’a çıkarmak. Bunun için hızla aksiyon alıp yatırımları planlıyoruz.” dedi.
Türkiye’de elektrikli araçlara olan ilginin hızla arttığını söyleyen Doğan Trend Otomotiv Genel Müdür Yardımcısı Tibet Soysal, şöyle devam etti: “Talepteki bu artışı öngörerek stoklarımızı güçlü tutmaya devam ediyoruz. Bugün itibarıyla yılın ilk döneminde yetecek kadar elektrikli araç bulunurluğumuz mevcut. Ayrıca MG4 Electric ve ZS EV modellerimiz için hazırladığımız güçlü avantajlara çok yoğun bir ilgi var. Bu kapsamda yeni iş birlikleriyle araçlarımızı daha da cazip hale getiriyoruz. Eşarj ile yaptığımız anlaşma kapsamında MG4 Electric modelimizi şubat ayında satın alan müşterilerimize 1 yıllık şarjı hediye ediyoruz. Yani şubatta MG4 satın alanlar 1 yıl boyunca şarj parası ödemeyecek.”
MG sahipleri ValueGuard ile aracının değerini koruyor!
MG Türkiye, Şubat kampanyası kapsamında MG4 Electric satın alan müşterilerine hem takas hem de kredi desteğinden aynı anda faydalanma imkânı sağlıyor. 577 km WLTP şehir içi menzili ile %100 elektrikli sürüş keyfini yaşatan MG4 Electric modeline; 200 bin TL’ye 12 ay vade ve yüzde 0 faizli krediye ek, 70 bin TL’ye varan takas desteği ile sahip olunabiliyor. Bir diğer %100 elektrikli model ZS EV modeli için de 80 bin TL takas desteği veya 250 bin TL’ye 12 ay vadeli yüzde 0,49 faizli kredi desteği sunuluyor. Ayrıca bu modelleri satın alanlara Wallbox hediyesi veya 1 Yıllık Şarj kartı hediye ediliyor. Markanın müşterilere sunduğu en önemli avantaj ise “MG ValueGuard Değer Koruma Programı”. Ayrıca standart 7 yıl-150.000 km’lik araç ve batarya garantisi, güçlü satış ve servis ağı ile benzersiz bir satın alma süreci eş zamanlı sunuluyor.
2010 yılından bu yana 1,3 milyondan fazla üretilen Nissan Juke, yeni renk opsiyonlarıyla şehrin en dikkat çekici aracı olmak istiyor. Ayrıca ürün gamına tamamen yeni N-Sport donanım seviyesi ekleniyor
Avrupa dijital ön gösterimi 14 Şubat tarihinde yapılan yenilenen Nissan Juke, Nissan’ın Sunderland Fabrikasında üretiliyor.
Nissan, 2010 yılından bu yana 1,3 milyondan fazla kullanıcı ile buluşturduğu Juke modelinin Avrupa ön gösterimini dijital ortamda gerçekleştirdi. Nissan, sevilen ilk nesil Juke’un ardından, müşteri beklentilerine cevap olarak, makyajla birlikte ikonik sarı gövde rengini yeniden sunuyor.
Makyajlanan Nissan Juke’un iç mekanında, yeniden tasarlanan orta konsol ve gösterge paneli ile aracın iç ambiyansı daha da ileriye taşınırken, yenilenen iç mekan aynı zamanda donanım, ergonomi ve konfora yönelik iyileştirmeler de içeriyor. Araç içi bilgi-eğlence sistemi özellikleri de daha büyük bir dokunmatik ekran ve ek özelliklerle güncelleniyor.
Ayrıca makyajla birlikte N-Sport isimli yeni bir donanım seviyesi daha ürün gamına ekleniyor. Söz konusu yeni donanım seviyesi iç ve dış tasarım unsurlarıyla Juke’un dinamik karakterini daha da vurguluyor.
İlk nesil Juke’ta sevilen sarı gövde renginin yeniden sunulmasında müşteri beklentilerine cevap verilmesi hedeflendi. Yeni sarının renk tonu önceki nesil Juke’un renginden farklı. Önceki nesilde sunulan renk ile karşılaştırıldığında biraz daha soğuk olan sarı renk daha modern, daha canlı ve çok daha etkileyici bir görünüme sahip.
Yeni N-Sport donanımında uygulanan siyah tavan, yan aynalar, çamurluk kemerleri, ızgara ile A – B sütunlarının oluşturduğu kontrast ile yeni sarının etkisi daha da artıyor. Böylece Juke’un havalı ve dikkat çekici etkisi güçleniyor.
“Juke’un ikinci neslini ilk tanıttığımızda bize en sık sorulan soru şuydu: ‘Sarı rengi de olacak mı ?‘”, sözleriyle değerlendirmesine başlayan Nissan AMIEO Bölgesi Ürün Stratejisi ve Fiyatlandırmadan Sorumlu Bölge Başkan Yardımcısı Arnaud Charpentier şöyle devam ediyor: “Tutkulu Juke müşterilerimizden gelen bu kadar net bir talebe kayıtsız kalamazdık. Sürücü ve yolcular için konforu, rahatlığı ve genel araç içi yaşam ortamını iyileştirecek diğer değişiklikleri yaparken müşterilerimizin talebine cevap vermek üzere bu fırsatı değerlendirdik. Yeni malzemeler kadar gelişmiş bağlantı, konfor ve rahatlık özellikleriyle Juke şehir içi crossover segmentinin öncüsü ve simgesi konumunu daha da güçlendiriyor.” sözleriyle görüşlerini tamamlıyor.
İç mekan güncellemeleri ve geniş ekranlar dikkat çekiyor
Juke ürün gamına göz alıcı sarı gövde renginin eklenmesi sadece bir başlangıç. Buna ek olarak Nissan‘ın tasarım ve mühendislik alanlarında hayata geçirdiği önemli iyileştirmeler araç içi yaşam kalitesini de arttırıyor.
Mevcut müşterilerin fark edecekleri ilk değişiklik merkezi multimedya ekranının artan boyutu. Yeni haliyle 12,3 inç büyüklüğünde bir ekran iç mekanı süslüyor. Ayrıca bu ekran en uzak noktadaki dokunmatik yüzeye bile erişimi kolaylaştırmak ve aynı zamanda Juke müşterilerinin sevdiği kokpit hissini geliştirmek adına sürücüye doğru 8o eğimli olarak tasarlandı.
Yeni pürüzsüz ve yumuşak deri direksiyon simidi ile kullanıcı konforlu bir sürüş deneyimi sunuluyor.
Yenilenen Juke kullanıcılarına kablosuz Apple CarPlay ve kablosuz Android Auto özellikleri de sunuyor.
Uyumlu sarı iç kaplama
N-Sport versiyonunun iç mekanı, dış tasarımdaki göz alıcı sarı rengi yansıtan, bumerang tasarımlı sarı iç detaylar içeriyor. Bu detaylar gösterge panelinin üst kısmı boyunca uzanıyor, aşağıya doğru kıvrılıp yeni merkezi multimedya ekranının tabanını çerçeveliyor ve havalandırma ızgaralarında son buluyor.
N-Sport koltuklar, yeni gövde rengiyle uyumlu sarı geri dönüştürülmüş Alcantara® parçalarla göz alıcı temayı sürdürüyor.
Daha da gelişmiş iç mekan konforu
Yenilenen tüm Juke versiyonlarının iç mekanını 7,8 litreye ulaşan geniş bir torpido gözü süslüyor. Açılabilir kol dayama kısmı ise artık daha da fazla destek sağlayacak şekilde yeniden tasarlandı. Asimetrik tasarım, bardak tutuculardan ödün vermeden erişimi 25 mm arttırıyor ilaveten artık üç kredi kartı klipsi sunuyor.
Tüm Juke donanım seviyelerinde elektronik el freni yer alıyor. Böylece ön koltukların arasında ek kullanım alanı oluşuyor.
Yenilenen Juke ile kullanıcılara büyük bir akıllı telefonu barındırabilecek kablosuz şarj pedi sunuluyor ve ön-arka koltuklarda oturanlar için A-Tipi ve C-Tipi USB girişleri sunuluyor.
Yeni gövde renkleri
Yenilenmiş Nissan Juke ikonik sarı gövde renginin yanı sıra daha saf beyaz bir görünüm içeren yeni inci beyazı rengi ve yeni metalik siyah renk şeçenekleri ile sunulacak.
Bunun dışında Juke ürün gamında yeni jant seçenekleri mevcut. Teknik ve görünüm açısından tasarımları farklı olan jantların görünümleri özgün.
Geliştirilmiş sürüş destek teknolojileri
Akıllı Şerit Takip Asistanı yenilenen Juke’ta standart güvenlik özelliği olarak sunuluyor.
Yenilenen Juke’un geri görüş kamerası da 1,3 megapiksele yükseltildi. Böylece düşük ışık koşullarında daha net bir görüntü oluşuyor. Bu da geri manevraları daha güvenli hale getiriyor.
Manevralar için otomobilin kuş bakışı görünümünü oluşturmak üzere otomobilin etrafındaki dört kameradan gelen görüntüyü birleştiren Çevre Görüş Monitörü kullanıcılara sunuluyor. Ayrıca önde beklenmedik ani bir durum oluştuğunda fren lambaları da otomatik yanıyor.
115 PS güç ve 200 Nm anlık maksimum tork üreten güç-aktarma sistemi
Üç silindirli 1,0 litre hacimli DIG-T turbo benzinli motor Juke’ta yer alıyor. Bu motor 115 PS güç ve 200 Nm anlık maksimum tork üretiyor. Altı vitesli manuel şanzıman dışında 7 vitesli çift kavramalı (DCT) şanzıman sunuluyor. Direksiyon üzerindeki vites kulakcıkları manuel vites değiştirme olanağı sağlıyor. Eko, Standart ve Sport sürüş modları sürüş karakterini sürüş koşullarına anlık olarak uyarlıyor.
13 yıllık İngiltere üretimi
Makyajlı Juke ilk yollara çıktığı 2010 yılından bu yana 1,3 milyondan fazla üretildiği Nissan Sunderland Fabrikasında üretiliyor. Otomobil, Qashqai ile birlikte tesisin ikinci üretim hattında üretilecek.
Motul, 2024 yılı itibariyla, FIM Superbike Dünya Şampiyonası’nda boy gösteren Kawasaki Yarış Takımının (KRT) “Resmi Yağ ve Bakım Sponsoru” oldu.
Takvimler 2020 yılını gösterdiğinde başlayan Motul & Kawasaki iş birliği, gelişerek devam ediyor. Dünya çapında motosiklet tutkunlarının yakından tanıdığı iki köklü marka, geçtiğimiz yıl Türkiye’de de satışa sunulan ve Motul’ün Technosynthese bazlı, yeşil rengi ve limon kokusuyla sektörde büyük bir farkındalık yaratan Kawasaki Lime Green Edition lansmanıyla önemli bir yeniliğe imza atmıştı. Yeni dönemde ise Motul, Kawasaki Fabrika Yarış Takımı’nın FIM Superbike Dünya Şampiyonası’nda “Resmi Yağ ve Bakım Sponsoru” olduğunu duyurdu.
Kawasaki’nin teknik gereksinimlerini Motul karşılıyor
Konuyla ilgili konuşan Kawasaki Pazarlama Departmanı Kıdemli Müdürü Manabu Shinobu “Kawasaki olarak sürekli mükemmellik için çabalıyoruz. Motorlarımızda, fren ve aktarma organları gibi yardımcı sistemlerimizde en iyi performansı elde etmek için, en iyi yağlayıcıları ve ilgili ürünleri, küresel ölçekte kalite tutarlılığını arzuluyoruz. Bu nedenle Motul ile hem temel yağlayıcıları hem de bakım ürünlerini içeren ve Kawasaki Yarış Takımının üstün performansını sürdüreceğimizi garantileyen bu anlaşmayı yapmış olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. İhtiyaçlarımıza cevap veren marka Motul.” dedi.
İş birliğimiz tutku ve performans paydasında buluşuyor
Motul’ün Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdürü Pierre Barrard ise “Kawasaki gibi köklü bir markanın yanında olmaktan büyük bir heyecan duyuyoruz. Superbike Dünya Şampiyonası’ndaki ortaklığımız yalnızca ürün ve teknoloji konusunda stratejik bir iş birliği değil, aynı zamanda hem Kawasaki’yi hem de Motul’ü karakterize eden, ortak paydamız performans ve yeniliğe olan tutkumuz anlamına geliyor. Isim sponsoru olduğumuz Motul Dünya SBK Şampiyonası’nda Kawasaki Yarış Takımı’nın resmi sponsoru olarak bu yeni yarış sezonuna başlarken, birlikte yeni zirvelere ulaşmak için ortak güçlerimizi motosiklet dünyasına göstermek için sabırsızlanıyoruz.”ifadelerine yer verdi.
Motul’un Motorsporlarına verdiği katkıya saygımız sonsuz
Kawasaki Fabrika Takımı Müdürü Guim Roda da yeni ortaklıkla ilgili düşüncelerini paylaştı:“Motul motor sporları dünyası için çok ciddi bir özveride bulunarak önemli desteklerde bulunuyor ve bu konudaki kararlılığına, yüksek itibarına saygımız sonsuz. Yarış takımı olarak felsefemizle de paralel bir uyum gösteriyor. Motul’ün aynı zamanda mümkün olan en iyi ürünleri ortaya çıkaran teknik geliştirme becerilerinden de etkilendik. Madeni yağ dünyasında Motul, profesyonelliği tutkuyla birleştiren önemli bir oyuncu ve bu da onları çekici, tutkulu bir ortak haline getiriyor. Birbirimize ve dünya çapındaki Kawasaki hayranlarına başarı sağlayacak bir ekip haline gelerek çok güzel işler ortaya çıkaracağımıza eminim.”
Škoda, 2024 yılındaki model atağına devam ediyor. Yeni Kamiq ve Scala’nın tanıtımını gerçekleştiren Škoda, şimdi ise markanın tüm dünyada en çok tercih edilen modeli Octavia’yı güncelledi. Octavia Sedan ve Combi modelleri, Temmuz ayından itibaren Türkiye’de de satışa sunulacak.
Yenilenen tasarımı, yeni bilgi-eğlence sistemleri, yeni güvenlik sistemleri ve daha fazla sürdürülebilir materyal kullanımıyla dikkat çeken Octavia, zaten iddialı olan tarzını daha da ileriye taşıdı. Modern nesliyle 1996’dan bu yana 7 milyonun üzerinde satış adedine ulaşan Octavia, dördüncü nesliyle birlikte müşterilerine daha fazla konfor, teknoloji, güvenlik, performans ve çevreci yaklaşım sunuyor.
İç ve dış detaylardaki mükemmellik
Yenilenen Octavia Sedan ve Combi modeli, her detayıyla daha rafine hale gelecek şekilde güncellendi. Yenilikler arasında yeni ön-arka tampon tasarımı, yeni Škoda ön ızgarası, ikinci nesil LED Matrix farlar, yeni tasarıma sahip LED arka farlar ve yeni jant tasarımları yer alıyor. Aracı her açıdan daha da rafine hale getiren Škoda, markanın imzası haline gelen ön far grubunun iç kısmında, ayırt edici bir mavi renk veren benzersiz kristal element olan Crystallinium’a yer vererek, aracın estetiğini daha da karşı konulmaz hale getirdi.
Zarif dokunuşlarla daha etkileyici hale gelen Octavia, tasarımdaki derinliği ve sofistike tarzı yansıtıyor. Bazı detaylarıyla Superb modelinden de ilham alan Octavia, daha sportif bir yaklaşıma sahip. Yenilenen Octavia Sedan ve Combi modellerinin uzunluğu ise 9 mm artarak 4.698 milimetreye çıktı.
Octavia’nın zarif tasarımı kabinde de devam ediyor. Škoda, koltuklar, ön konsol ve kapı panellerinde daha fazla sürdürülebilir materyale yer verdi. Aynı zamanda Octavia, iç yaşam alanı deneyimini daha da ileriye taşıyan opsiyonel 13 inç’lik yeni multimedya ekranıyla tercih edilebiliyor. Dijital gösterge paneli olarak 10 inç Sanal Kokpit ile tüm veriler kolayca ve hızlı bir şekilde takip edilebiliyor. Yapay zeka tabanlı ChatGPT chatbot özelliği de, Octavia’da Laura sesli asistana entegre ediliyor. Böylece sesli komut özelliği farklı bir boyuta taşınıyor.
Çift bölgeli Climatronic sistemi artık tüm modellerde standart olarak sunulurken, kablosuz şarj alanı, hızlı şarj özelliğinin yanı sıra soğutma özelliği de sağlıyor. USB-C bağlantı noktaları ise, 45 watt’lık çıkışla daha hızlı şarj sağlıyor.
Birçok motor seçeneğiyle geliyor
Škoda Octavia, dört benzinli ve iki dizel olmak üzere bir dizi gelişmiş dört silindirli motor seçeneğiyle tercih edilebiliyor. 115 HP’lik benzinli ve mild hibrit 1.5 TSI motorlarının yanı sıra 150 HP’lik benzinli veya mild hibrit 1.5 TSI motorlar sunuluyor. Benzinli motor seçeneklerinin en üzerine ise 204 HP’lik 2.0 TSı ve 265 HP’lik 2.0 TSI ünite yer alacak. Dizel motor seçenekleri arasında ise 115 HP 2.0 TDI ve 150 HP 2.0 TDI üniteler tercih edilebilecek.
Octavia’nın mild hibrit teknolojisiyle donatılan motorları, daha fazla verimlilik sağlıyor. Frenleme sırasında geri kazanılan enerji, 48 voltluk bir marş jeneratörü kullanılarak bir lityum iyon bataryada depolanıyor. İçten yanmalı motor, elektrik gücüyle destekleniyor. Daha az güç gerektiğinde, 1.5 TSI motorun ACT+ aktif silindir teknolojisiyle iki silindir kapatılarak yakıt tüketimi daha da düşüyor.
Daha yüksek güvenlik seviyesi
Škoda, Octavia’nın aktif ve pasif güvenlik seviyesini yeni versiyonda daha da geliştirdi. Sürücü Yorgunluk Tespit Sistemi’nin yerine sürücü davranışlarını daha hassas bir şekilde değerlendirebilen daha gelişmiş bir sürücü yorgunluk sistemi mevcut. Yeni Akıllı Park Asistanı ise Octavia’nın paralel ve dik park alanlarına otomatik olarak girip çıkmasını sağlıyor. Sistem, direksiyonu kontrol etmenin yanı sıra artık frenleri, hızı ve sürüş yönünü de kontrol edebilirken, bir engel tespit ederse aracı otomatik olarak durduruyor.
Sınıfının en güvenli araçlarından biri olan Škoda Octavia, Euro NCAP çarpışma testlerinden 5 yıldıza sahip. Yenilenen Octavia’da 10 adede kadar hava yastığı yer alıyor. Sürücü ve ön yolcu arasındaki merkezi hava yastığı; sürücü için diz hava yastığı; sürücü ve ön yolcu hava yastıklarının yanı sıra ön yan hava yastıkları ve kafa hava yastıkları standart olarak sunuluyor. Bununla birlikte arka yan hava yastıkları da tercih edilebiliyor.
Efsanevi Octavia RS daha da güçlendi
Efsanevi Škoda RS ismi, 2000 yılından bu yana Octavia’nın en sportif versiyonlarını tanımlamak için kullanılıyor. Yenilenen Octavia ile birlikte RS versiyonu da daha iddialı hale geldi. Geleneksel parlak siyah detaylara ek olarak Octavia RS standart olarak LED Matrix farlarla birlikte geliyor.
265 HP ile daha güçlü 2.0 litre TSI motorla donatılan Škoda Octavia RS, aynı zamanda 370 Nm tork değerine sahip. 7 ileri otomatik DSG şanzımanla eşleştirilen model, daha fazla verimlilik ve performans sunuyor. Standart spor süspansiyon 15 milimetre alçaltılan Octavia RS, kademeli direksiyon ve elektronik olarak kontrol edilen VAQ sınırlı kaydırmalı diferansiyel ile birlikte her durumda mükemmel çekiş ve sürüş dinamikleri sunabiliyor. Octavia RS versiyonları artık standart olarak siyah spor egzozlarla geliyor. Ayrıca aracın yeni motor yazılımı otomobilin güçlü sesini daha da ortaya çıkarıyor. İlk çalıştırmada motorun devrini artırıyor ve Sport moduna geçildiğinde sürüş sırasında daha da fazla keyif veriyor.
Citroën, dünya çapındaki ikonik modelleri TUB ve Type H’nin yeni nesli olan Jumper modelinin 30. yıl dönümünü kutluyor. Jumper, 1994 yılından bu yana farklı nesilleriyle, sürücülerin konforunu ve işletmelerin performansını arttırarak, yeniliği esnaflardan büyük filolara kadar tüm profesyonellerin hizmetine sunuyor.
Citroën, yaklaşık 100 yıldır farklı işletmelerin özel ihtiyaçlarına göre tasarlanan dayanıklı ve yenilikçi bir ticari araç yelpazesi sunuyor. Bugün gelinen noktada ise 30. yılını kutlayan yeni nesil Citroën Jumper daha modern bir tasarım, gelişmiş bağlantı özellikleri ve üst düzey pratiklik ile önceki nesillerin başarısını geleceğe taşımayı hedefliyor.
1994: Jumper, hafif ticari araç pazarına daha modern bir yaklaşım getiriyor
Jumper, Ocak 1994’te tanıtıldığında, hafif ticari araç pazarına binek araç seviyesinde tasarım, konfor, ergonomi ve sürüş keyfi sunuyordu. Citroën, birinci nesil Jumper ile araçlarında uzun saatler geçiren işletme sahiplerinin ihtiyaçlarını göz önünde bulundurdu. Özellikle otomobil benzeri iç mekân ergonomisi, gelişmiş ses yalıtımı, elektrikli açılıp kapanabilen ön camlar ve klima gibi hafif ticari dünyasında benzersiz özelliklere sahip olmasına önem verdi. Citroën, Jumper modeli ile işletmelerin temel ihtiyaçlarını karşılamayı da unutmadı. Benzinli motor seçeneği ve ağır yükler için çok uygun bir çözüm olan, silindir başına üç supaplı 2,5 litre turbo dizel olmak üzere zengin motor yelpazesi sunan Jumper, farklı gövde tipleriyle toplam 58 ayrı versiyonla pazara sunuldu.
2002: Benzeri görülmemiş motor seçenekleri ve yenilikçi özellikler
Jumper, 2000’li yılların başında yeni bir tasarım ve daha da önemlisi iki ileri teknolojik motorla sahneye çıktı. Bu motorlar direkt enjeksiyonlu turbo-dizel 2.2 HDi ve çift yakıtlı benzinli/LPG 2.0i idi. Jumper, segmentinde ilk olarak sunulan değişken amortisörlü sürücü koltuğu, kamera ve arka park sensörleri gibi yenilikçi özellikleri ile dikkat çekti.
2006: Dönemin ihtiyaçlarını en iyi şekilde karşılayan yeni Jumper
İlk neslin başarısını temel alan Citroën, 2006 yılında farklı işletmelerin ihtiyaçlarını daha da iyi karşılayan tamamen yeni bir modeli pazara sundu.
Yeni tasarım, ön camın daha kolay temizlenmesini sağlayan tampondaki entegre basamaklar da dahil olmak üzere modernliği ve pratikliği bir araya getiriyordu. Ek olarak işletme sahiplerinin ihtiyaçları doğrultusunda yaşam ve yükleme alanları daha da artırıldı. Bir önceki nesildeki 14 m3 ile kıyaslandığında kullanılabilir alan 17 m3’e ulaşıyordu. Ayrıca yeni Jumper, kendi segmentinde 3,5 tonu aşan toplam yüklü ağırlığa izin veren birkaç önden çekişli modelden biriydi. HDi dizel motor yelpazesi ise 100 HP, 120 HP ve 157 HP olmak üzere üç güç seçeneği ile genişletildi.
2014: Gelişmiş sürüş destek sistemleriyle öne çıkan Jumper
Citroën Jumper, 2010’ların ortalarında o dönem için modern kabul edilen donanımlarla yollara çıktı. Yeni modelin LED gündüz farları, entegre navigasyon sistemine sahip dokunmatik ekranı, Bluetooth eller serbest özelliği ile hands free, USB bağlantısı, Şeritten Ayrılma Uyarı Sistemi gibi donanımları dikkat çekiciydi. Ayrıca e-HDi motorlarda şehir içinde 0,5 litre/100 km tüketim avantajı sağlayan Start & Stop sistemi de bulunuyordu.
2024: Jumper yeni bir döneme adım atıyor
Citroën kısa bir süre önce yeni Jumper modelini tanıttı. Yeni nesil, bugün gelinen noktada her geçen gün zorlaşan kısıtlamaları aşma ve beklentileri karşılama konusunda ticaretle ilgilenen araç sahiplerine ışık tutuyor. Daha fazla sürüş konforu için Jumper’da 6 ileri manuel şanzımanla eşleştirilen 120 HP, 140 HP ve 180 HP olmak üzere üç yeni BlueHDi motordan ikisi ilk kez otomatik şanzıman seçeneğiyle sunuluyor.
Yeni Jumper bağlantı açısından da önemli bir adım adıyor. Orta donanım seviyesine sahip versiyonlar, kullanılan medyayı (radyo, Bluetooth bağlantılı telefonlar gibi) gösteren 5 inçlik bir ekrana sahip. Üst donanım seviyelerinde, entegre navigasyonla birlikte kablosuz Apple CarPlay ve Android Auto desteğine sahip 10 inçlik geniş bir dokunmatik ekran devreye giriyor.
Optimize edilen sürüş konforu ve güvenliği
Yeni Jumper, manuel olana kıyasla daha konforlu kullanım sunan elektrikli park freni, yine konfor ve güvenlik sağlayan dijital dikiz aynası, eller serbest giriş ve çalıştırma gibi kullanıcılara en iyi çalışma koşullarını sağlayan gelişmiş bir donanım seviyesi ile yollara çıkıyor. Sürücü Yorgunluk Uyarısı, yaya ve bisikletli algılama özellikli Otomatik Acil Durum Freni gibi yeni sürüş destek sistemleri de sürücülerin hayatını kolaylaştırıyor. Yeni Jumper tüm bu özellikleriyle öne çıkmasının yanında, Citroën marka kimliğiyle tamamen uyumlu bir tasarıma sahip ve hafif ticari araç segmentinde dördüncü bir on yıllık başarıyı kucaklayacak tüm güce ve enerjiye sahip olmasıyla da öne çıkıyor.
Güçlü yeni Vantage, önden motorlu, arkadan çekişli spor otomobil olarak konumunu güçlendiriyor. Aston Martin Vantage yol otomobili, yeni Vantage GT3 aracıyla birlikte tanıtıldı.
İngiltere’de gerçekleştirilen lansman etkinliğinde Aston Martin, efsanevi Vantage modelinin en yeni versiyonunu tanıttı. Yeni Vantage, markanın 74 yıllık tarihindeki en hızlı ve sürücü odaklı modeli olması ile dikkat çekiyor. İkonik bir tasarımı çağdaş bir bakış açısıyla yeniden yorumlayan Vantage, zorlu bulunan güç, keskin yönlendirme ve mükemmel denge gibi özelliklerle donatılmış.
Yeni nesil Vantage, markanın 1950’lerden bu yana devam eden etkileyici bir mirasını yansıtmakta. Yüksek performanslı bir motor, mükemmel bir şasi ve akıllı adaptif teknolojiler gibi özelliklerle donatılmış olan Vantage, sürücülere maksimum performans ve sürüş keyfi sunmayı amaçlıyor.
Performans açısından, Aston Martin tarihindeki en güçlü Vantage modeli olması ile de dikkat çekiyor. Yeni Vantage, 50:50 ağırlık dağılımı ile 4,0 V8 Twin Turbo motordan 665 PS/800 Nm’lik iddialı teknik verilere sahip. Şasi ve güç aktarma organları maksimum heyecan ve sürücü etkileşimi sağlayacak şekilde tasarlanmış.
Otomobilin öne çıkan teknik özellikleri arasında sektör lideri Aktif Araç Dinamikleri, Bilstein DTX uyarlanabilir amortisörler, Elektronik Arka Diferansiyel (E-diff) ve AML’ye özel 21 inç Michelin Pilot S 5 lastikler yer alıyor.
Tamamen yeni iç tasarım ve özel yapım son teknoloji ürünü bilgi-eğlence sistemi, kalite, stil ve gelişmişlik açısından yeni standartları belirliyor. Yeni Vantage3,4 saniyede 0-100 km/s hıza çıkabiliyor ve maksimum 325 km/s son hız sunuyor.
Şasi ve dinamikler açısından, Vantage güçlü bir alüminyum yapıya, mükemmel ağırlık dağılımına ve akıllı adaptif amortisörlere sahip. Aktif Araç Dinamikleri kontrol sistemi, aracın tepkisini optimize ediyor ve sürüş deneyimini iyileştiriyor.
Görsel olarak, yeni Vantage kaslı ve kararlı bir duruşa sahip. Yeniden dizayn edilen ön ve arka tasarım öğeleri, aracın dikkat çekici bir görünüme sahip olmasını sağlıyor. Aracın yaşam alanı ise lüks ve teknolojiyi bir araya getirirken yüksek kaliteli malzemeler kullanılmış.
Yeni Vantage’ın üretimi, 2024’ün ilk çeyreğinde başlayacak ve ikinci çeyrekte teslimatlar yapılacak.
Aston Martin Türkiye showroomları; Yeniköy ve İzmir olmak üzere 2 tanedir.
Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu (TOSFED), İstanbul Park Pisti’nin kullanımının Türk Sporcuları için yeniden açıldığını ve F1 Türkiye GP’sinin yeniden ülkemizde yapılması için ellerinden gelen tüm fedakarlığı yapmaya da hazır olduklarını açıkladı.
Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu (TOSFED) tarafından aylardır her platformda ısrarla dile getirilen, İstanbul Park’ta altı ayı aşkın bir süredir devam eden işgalde artık sona gelindi. Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından yapılan pistin işletmesi ile ilgili ihale duyurusunda, TOSFED’in ‘pistin Türk sporcularımız tarafından kullanılmasına dair çağrısına’ resmi olarak yer verildi. Nisan ayı başında yapılacak yeni ihalenin şartnamesinde, ‘Milli Sporcu yetiştirilmesini sağlamak üzere pistin bedelsiz olarak TOSFED kullanımına açılması’ şart koşuldu.
Pistin kapılarının, 2005’ten bu yana ilk kez Türk sporu ve sporcusuna açılmasının yanı sıra, ihale koşullarında yer alan Formula 1’in ülkemize geri getirilmesi şartı da, hem otomobil sporları hem de ülkemiz tanıtımı açısından çok önemli bir gelişme olarak göze çarpıyor.
“F1 Türkiye GP’si İçin Hazırız”
TOSFED Başkanı Eren Üçlertoprağı F1’in ülkemizde yeniden organize edilmesi için ellerinden gelen tüm fedakarlığı yapmaya hazır olduklarını belirtirken şu ifadeleri kullandı:
“Vakıflar Genel Müdürlüğü’müz tarafından açıklanan yeni ihale şartnamesi ile İstanbul Park’taki fiili işgalin sonlanacak olmasını büyük bir memnuniyetle karşıladık. 2021 yılındaki Federasyon Başkanlığı seçimlerinde, ‘Pistin tekrar gerçek sahibi olan sporumuza kazandırılabilmesi için gereken tüm mücadeleyi yürüteceğimize dair’ bir söz vermiştim. Bu söz kapsamında, pistin Türk sporcularımız tarafından kullanılacak olmasının gururunu yaşıyoruz. Öte yandan Formula 1 Türkiye GP’sinin yeniden düzenlenebilmesi adına, devletimiz tarafından Federasyonumuza verilen her türlü görevi üstlenmeye hazır olduğumuzu bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Bu vesile ile Federasyonumuz ve sporumuza desteklerini hiçbir zaman esirgemeyen, Formula 1’in yeniden ülkemize dönmesinin yolunu açan ve pistin Türk sporcularımıza hizmet etmesini sağlayan Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a, Sayın Kültür ve Turizm Bakanımız Mehmet Nuri Ersoy’a, Sayın Gençlik ve Spor Bakanımız Dr. Osman Aşkın Bak’a ve Sayın Vakıflar Genel Müdürümüz Sinan Aksu’ya şükranlarımızı sunarken; yeni sürecin devletimiz, milletimiz ve sporumuz için hayırlı olmasını temenni ediyorum.”
Hyundai’nin IONIQ markası altında sunduğu ikinci modeli IONIQ 6, Advance donanım seviyesiyle şimdi daha fazla dikkat çekiyor. IONIQ 6, şık tasarımını 0.21cd gibi çok iyi bir sürtünme katsayısı ile düşük enerji tüketimine de imza atıyor. IONIQ 6 Advance donanım seviyesinin fiyat etiketi ise 1.660.000 TL.
Hyundai, tamamen elektrikli araçlara (BEV) adanmış IONIQ markası altındaki ikinci modeli olan IONIQ 6’yı geçtiğimiz yıl Türkiye’de satışa sunmuş ve özellikle elektrikli araç tutkunları tarafından büyük ilgi görmüştü. Hyundai, D-sedan segmentinde konumlanan IONIQ 6 modeline şimdi de “Advance” adıyla Türkiye’ye özel bir donanım seviyesi hazırladı.
Bu yeni donanım seviyesi, hem uygun fiyatı hem de üst düzey donanım özellikleriyle Türk tüketicisinin elektrikli otomobillere daha rahat ulaşmasına olanak sağlıyor. Elektrikli modellere özel E-GMP platformuyla üretilen IONIQ 6, yüksek konfor öğeleriyle adeta mobilitenin sınırlarını zorluyor. IONIQ 6, 0.21cd gibi oldukça düşük bir sürtünme katsayısıyla da Türkiye’deki elektrikli otomobiller arasında en en verimli modellerden biri olarak listenin başında yerinde alıyor.
Arkadan itişli single motor seçeneğine sahip Advance donanım seviyesi, 53 kWh’lik standart bir batarya ile 429 km’lik bir menzile sahip. Kullanıcılar için oldukça ideal bir performans değeri sunan bu versiyonun gücü ise 111 kW (151 PS). Otomobilin ortalama enerji tüketimi ise 100 km’de 13,9 kWh (WLTP). Bu tüketim, IONIQ 6’yı otomotiv sektöründeki en tasarruflu elektrikli araçlardan biri yapıyor.
IONIQ 6’nın 0-100 km/s hızlanması ise Advance donanım seviyesinde 8,8 saniye. Aracın ulaşabildiği maksimum hız da 185 km/s ile sınırlandırılmış. Üstün 800 voltluk batarya sistemine sahip olması sayesinde de 350 kW ultra hızlı DC şarj cihazına bağlandığında yalnızca 18 dakikada yüzde 10’dan yüzde 80 düzeyine kadar şarj edilebiliyor.
WLTP normlarına göre, IONIQ 6 kullanıcılarının 100 km menzil kazanmak için aracı ultra hızlı şarj istasyonlarında yalnızca 5 dakika şarj etmeleri yeterli. IONIQ 6 Advance, özellikle kış aylarında yaşanan menzil kaybını önlemek için ısı pompasıyla birlikte geliyor. Bu arada EV otomobillerde önemli bir yere sahip olan ısı pompası, Hyundai’nin Türkiye’de satışa sunduğu tüm modellerde standart olarak sunuluyor.
Tek kavisli dış tasarım
IONIQ 6’nın Advance donanım seviyesi de diğer versiyonlar gibi estetik harikası tasarım detaylarıyla şekillendiriliyor. Aktif hava kapağı, tekerlek hava perdeleri, entegre arka spoyler ve tekerlek boşluğu azaltıcılar gibi çeşitli tasarım öğeleri, modelin aerodinamik performansını önemli ölçüde artırarak onu dünya çapındaki en zarif araçlardan biri olarak özelleştiriyor.
Böylelikle IONIQ 6, hem görsellik hem de pil verimliliği açısından üst düzey bir otomobil olarak dikkatleri çekmeyi başarıyor. IONIQ 6, tasarımının genelinde marka kimliğini güçlendirmek için akıllı ön aydınlatma sistemi (IFS), LED stop lambaları, ön alt sensörler, havalandırma ızgaraları ve orta konsol göstergesi gibi çeşitli yerlerde 700’den fazla Parametrik Piksel detaya yer veriliyor. IONIQ 6, 4.855 mm uzunluk, 1.880 mm genişlik ve 1.495 mm yükseklik ile benzersiz oranlara sahip.
Kusursuz iç mekan
IONIQ 6‘nın koza şeklindeki iç kısmı, hem rahat bir oturma alanı sunuyor hem de günlük kullanımda hayatı kolaştıracak bir çok şık detaya yer veriyor. Üstün mobilite deneyimini ve çevre dostu bir yaşam tarzı için de pratik özellikler ve sürdürülebilir malzemelerle geliştirilmiş.
Otomobilde 2.950 mm’lik uzun bir dingil mesafesi dikkat çekerken aynı zamanda Hyundai tasarımcılarının araç içindekileri rahat ettiren optimize edilmiş diz mesafesi kullanması da artı puan olarak karşımıza çıkıyor. Modelin kullanıcı odaklı iç mekanı ise dikkat dağınıklığını azaltmak ve güvenli sürüşü teşvik etmek için merkezi olarak konumlandırılmış ergonomik bir kontrol ünitesi ile öne çıkıyor. Dokunmatik ekranlı 12,3 inç gösterge paneli ve yine 12,3 inç tam dokunmatik bilgi-eğlence ekranı, modüler panelle yeni nesil dijitalleşmeyi vurguluyor. Köprü tipi orta konsol da son derece kullanışlı bir saklama alanı sağlıyor.
IONIQ 6’nın etik benzersizlik temasına uygun olarak, günümüzün çevre bilincine sahip tüketicilerinden ilham alan tasarımcılar, ömrünün sonuna gelmiş lastiklerden kaplamaya kadar bir çok malzemeyi geri dönüştürülmüş olarak kullanıyor. Pigment boya ve iç mekandaki bazı yerler dahil olmak üzere tamamen sürdürülebilir malzemeler kullanılmış.
Hyundai’nin IONIQ 6 ile Türkiye’de başlattığı her zevke ve her bütçeye özel elektrikli araç stratejisi, 2024 yılında satışa sunulacak diğer modellerle devam edecek.
Nissan Türkiye’nin son üst düzey ataması, satış sonrası hizmetleri güçlendirmeye yönelik oldu. 25 yıllık sektör tecrübesiyle Erkan Yazal, Nissan Türkiye Satış Sonrası Direktörü olarak atandı.
1999 yılından beri otomotiv sektörünün önemli kuruluşlarında rol aldığı satış sonrası hizmetler alanında dikkat çeken Erkan Yazal, teknik donanımına ek olarak müşteri deneyimi, pazarlama kampanyaları, pazar geliştirme gibi pek çok alanda uzmanlığa sahip.
Şubat 2024 itibarıyla Nissan Türkiye bünyesine katılan Erkan Yazal, sahip olduğu uzman birikimini Nissan Türkiye için sunacak.
Makine Mühendisi olan Erkan Yazal, Orta Doğu Teknik Üniversitesi mezunu, evli ve 1 çocuk babasıdır.
BMW, Spor Aktivite Coupe (SAC) sınıfındaki kompakt modeli X2 ile tamamen elektrikli kompakt SAV modeli iX1’in model yelpazesini; verimli içten yanmalı ve yeni motor seçenekleriyle genişletiyor. Yeni BMW X2 sDrive20i 3.131.400 TL‘den, Yeni BMW iX1 eDrive20 ise 2.525.800 TL‘den başlayan fiyatlarla ön rezervasyon sürecine başladı.
Üst Düzey Verimliliğe Sahip İçten Yanmalı Motor Seçenekleri Üç silindirli benzinli-mild hybrid güç ünitesine sahip Yeni BMW X2 sDrive20i, 48V teknolojili motoru sayesinde 170 beygir güç üretirken, WLTP normlarına göre 6-6,5 lt / 100 km yakıt tüketimi sunuyor. 7 ileri çift kavramalı şanzımanla kombine edilmiş bu ünite hem geleneksel sürüş keyfini hem de yakıt ekonomisini beraberinde getiriyor.
Dinamik Tasarım ve Geniş Yaşam Alanı Premium kompakt segmentinde bir ilk niteliğinde olan Iconic Glow kontür aydınlatmalı altıgen BMW Böbrek Izgaraları, yeni nesil BMW X2’nin en çarpıcı dış tasarım detayları arasında yer alıyor. Yeni BMW X2’nin yeniden tasarlanan farları mavi detaylara sahip Adaptif LED teknolojisi ile dikkatleri üzerine çekiyor.
Bir önceki nesline göre daha sportif ve keskin çizgilere sahip Yeni BMW X2 boyutlarıyla da fark yaratıyor. Otomobil, ilk jenerasyona göre 194 mm daha uzun, 21 mm daha geniş ve 64 mm daha yüksek ölçüleriyle dikkat çekiyor. Artan boyutları Yeni BMW X2’nin aks mesafesine olumlu katkıda bulunuyor ve otomobil, kabininde önceki jenerasyona kıyasla çok daha ferah bir yaşam alanı sunarak konforlu yolculuğa imkan tanıyor.
BMW markasının yaratıcısı olduğu SAC formu, Yeni BMW X2’nin önden arka kısmına doğru uzayan ve alçalan tavan yapısıyla yan profilde vurgulanıyor. Özellikle M Sport tasarım ile daha sportif bir görünüm kazanan Yeni BMW X2, yeniden tasarlanan arka aydınlatma grubu ve görünmeyen egzoz çıkışlarına sahip difüzörü ile dikkat çekiyor.
Premium Ambiyans ve Fonksiyonelliğin Birleştiği Kabin Yeni BMW X2’nin kabini dinamizmle modernliği bir araya getiriyor. Kokpitin merkezi konumundaki BMW Kavisli Ekran, yüzer kontrol paneliyle tüm sisteme ergonomik bir erişim imkânı tanıyor. Böylece sürücü kullanım esnasında gözünü yoldan ayırmadan multimedya sisteminde dilediği değişiklikleri yapabiliyor. İç mekânda yer alan kontrol ekranı ve sesli komut enstrümanları sayesinde fiziksel düğme ve kontrollerin sayısı önemli ölçüde azaltılıyor.
Sportifliği her bir unsurunda öne çıkaran Yeni BMW X2’nin koltukları da bu durumdan etkileniyor. Elektrikli ayarlanabilir ön koltuklar, sürücü tarafında hafıza özelliğini de barındırıyor.
Uzun Menziliyle Öne Çıkan Yeni BMW iX1 eDrive20 Üçüncü jenerasyonuyla segmentindeki standartları yeniden belirleyen Yeni BMW X1, tamamen elektrikli versiyonunda sunduğu motor seçenekleriyle dengeleri değiştiriyor.
Yeni BMW iX1’in motor seçenekleri arasına eklenen eDrive20 versiyonu otomobilin yüzde 40 ÖTV diliminde yer almasına olanak tanıyor. Yeni BMW iX1 eDrive20’nin ön aksta yer alan elektrik motoru 204 beygir güç üretiyor. 64.8 kWh kapasiteye sahip, aracın gövdesinin ortasında yer alan bataryaları sayesinde 477 km’ye kadar menzili kullanıcısına sunan Yeni BMW iX1 eDrive20, sadece 29 dakikada yüzde 10’dan yüzde 80 batarya doluluğuna ulaşıyor.
Yeni BMW iX1 eDrive20 İki Farklı Tasarım Seçeneğiyle Geliyor X-Line ve M-Sport tasarım paketleriyle tercih edilebilen Yeni BMW iX1 eDrive20, geniş donanım özelliklerini bünyesinde barındırıyor. Isıtmalı Özelliğine Sahip Elektrikli Ön Koltuklar ve Hafızalı Sürücü Koltuğu, Panaromik Cam Tavan, Otomatik Bagaj Kapağı, Adaptif LED Farlar, BMW Live Cockpit Plus, Sürüş Asistanı ve Park Asistanı Yeni BMW iX1 eDrive20’nin öne çıkan standart donanımları arasında yer alıyor. Otomobilini kişiselleştirmek isteyen kullanıcılar Head Up Display, 360 derece görünüme imkan sağlayan Park Asistanı Plus, yarı otonom sürüş özelliği kazandıran Sürüş Asistanı Plus, masaj desteği sunan Aktif Ön Koltuklar donanımlarını opsiyonel olarak tercih edebiliyorlar.
