Yazar: admin

  • Mazda, 2025 Japan Mobility Show’da VISION X-Coupe ve X-Compact Konseptlerini Tanıttı

    Mazda, 2025 Japan Mobility Show’da VISION X-Coupe ve X-Compact Konseptlerini Tanıttı

    Mazda, 2025 Japan Mobility Show’da “Sürüş Keyfi Sürdürülebilir Geleceği Besler” temasıyla VISION X-Coupe ve X-Compact konseptlerini dünya prömiyeriyle tanıttı.

    Mazda Motor Corporation, 2025 Japan Mobility Show kapsamında düzenlediği basın toplantısında iki yeni konsept modelinin dünya prömiyerini gerçekleştirdi: MAZDA VISION X-Coupe ve MAZDA VISION X-Compact. Her iki model de markanın bu yılki teması olan “Sürüş Keyfi, Sürdürülebilir Bir Yarını Besler” anlayışını yansıtıyor.


    Mazda VISION X-Coupe: Sürüş Keyfiyle Sürdürülebilir Güç

    Yeni VISION X-Coupe, markanın ikonik KODO – Soul of Motion tasarım dilinin evrimini temsil eden bir plug-in hibrit crossover coupe olarak sahneye çıktı. İki rotorlu turbo rotary motor, elektrik motoru ve bataryayı birleştiren hibrit sistem 510 PS toplam güç üretiyor.

    Model, yalnızca elektrikli sürüş modunda 160 km, hibrit kullanımda ise 800 km’ye kadar menzil sunuyor. Mazda’nın mikroalglerden türetilmiş karbon nötr yakıt ve Mazda Mobile Carbon Capture teknolojilerini bir araya getirmesiyle, araç ne kadar çok kullanılırsa o kadar az CO₂ salınımı yaparak çevreye katkı sağlıyor.

    Bu yaklaşım, Mazda’nın “karbon nötr geleceğe giden yolda sürüş keyfi vazgeçilmezdir” felsefesini somutlaştırıyor.


    Mazda VISION X-Compact: İnsan ve Yapay Zekânın Duygusal Uyumu

    Diğer konsept olan VISION X-Compact, insan ve teknoloji arasındaki duygusal bağı güçlendirmek için geliştirildi. Mazda’nın “insan duyusuna dayalı dijital model” ve “empatik yapay zekâ” yaklaşımını birleştiren bu araç, sürücüsüne yalnızca bir ulaşım aracı değil, dijital bir yol arkadaşı sunuyor.

    Doğal diyalog kurabilen yapay zekâ, sürücüyle etkileşime girip yeni rotalar önerebiliyor ve kişisel deneyimleri zenginleştiriyor. Mazda bu modelle, gelecekte “araçların insanlarla duygusal bağ kurduğu bir mobilite vizyonunu” temsil ediyor.


    Yeni Mazda CX-5: Gelişmiş Jinba-Ittai Deneyimi

    Fuarda ayrıca Yeni Mazda CX-5 (Avrupa versiyonu) da ilk kez halka sergilendi. Yeni E/E Architecture+ elektronik platformu üzerinde geliştirilen model, daha geniş iç hacim, rafine KODO tasarımı ve geliştirilmiş Jinba-Ittai (sürücü-araç uyumu) sürüş dinamikleriyle öne çıkıyor.

    Mazda, bugüne kadar 4,5 milyon adetlik global satış başarısı yakalayan CX-5 ile SUV segmentindeki liderliğini yeni nesil teknolojilerle sürdürmeyi hedefliyor.


    Mazda CEO’su Masahiro Moro’dan Mesaj:

    Mazda Başkanı ve CEO’su Masahiro Moro, sunumda şu ifadeleri kullandı:

    Sürüş keyfi, sürdürülebilir bir yarını besler. Bu cümle, Mazda’nın yalnızca temel ruhunu değil, geleceğe dair vizyonunu da temsil ediyor. Sürüş tutkusu, topluma ve gezegene pozitif katkı sağlayan bir güç olabilir. Mazda olarak, otomobil kullanmanın sonsuza dek sürecek bir keyif olmasını istiyoruz.”


    Teknik Özellikler (Özet):

    ÖzellikMAZDA VISION X-CoupeMAZDA VISION X-Compact
    Uzunluk5.050 mm3.825 mm
    Genişlik1.995 mm1.795 mm
    Yükseklik1.480 mm1.470 mm
    Aks Mesafesi3.080 mm2.515 mm

    Mazda sahiplerinin Türkiye’de ulaşabilecekleri resmi iletişim bilgisine BURADAN ulaşabilirsiniz.

    Piston Kafalar Yorumu – Editör Notu

    Akın DAĞYARAN

    Mazda, bu fuarla birlikte sürdürülebilirliği sıkıcılıkla eş tutan anlayışı tersine çeviriyor. VISION X-Coupe, rotatif motor mirasını karbon nötr bir geleceğe taşırken; X-Compact, duygusal yapay zekâ entegrasyonuyla sürücüsüyle iletişim kurabilen bir otomobilin mümkün olduğunu gösteriyor. Bu konseptler, Mazda’nın 2035 vizyonunda sadece teknolojiyi değil, insanı merkeze koyan bir mobilite geleceğinin öncüsü olacak gibi görünüyor.

    Okuyucular Bunları da Merak Etti 👇





  • EV Charge Show 2025: Elektrikli Araç Şarj Dünyasının En Büyük Fuarı 12 Kasım’da İstanbul’da Başlıyor

    EV Charge Show 2025: Elektrikli Araç Şarj Dünyasının En Büyük Fuarı 12 Kasım’da İstanbul’da Başlıyor

    12–14 Kasım’da İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenlenecek EV Charge Show 2025, 125 markayı ve 20 bini aşkın ziyaretçiyi buluşturarak şarj teknolojilerinin geleceğini şekillendiriyor.

    Elektrikli araç şarj ekosisteminin en kapsamlı etkinliği olan EV Charge Show 2025, 12–14 Kasım tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde kapılarını açıyor. Bu yıl dördüncüsü düzenlenecek olan fuar, ABB, Siemens, Schneider, Huawei, Vestel, Otokar, Tunçmatik gibi devlerin yanı sıra toplam 125 markayı aynı çatı altında buluşturacak.

    Türkiye Cumhuriyeti Ticaret Bakanlığı desteğiyle gerçekleştirilen fuar, sadece bir sergi değil; elektrikli araç şarj teknolojilerinin, altyapısının ve geleceğin mobilite çözümlerinin tartışıldığı küresel bir inovasyon merkezi haline geldi. Bu yıl katılımcıların yüzde 43’ü yabancı firmalardan oluşuyor. Çin, Almanya ve Hollanda başta olmak üzere 6 farklı ülkeden markalar, sektörün geleceğini belirleyecek yeniliklerini ilk kez burada sergileyecek.


    Megawatt Şarj Sistemleri İlk Kez Sergilenecek

    EV Charge Show 2025’in en dikkat çeken bölümlerinden biri Megawatt Şarj Özel Sergisi olacak. Bu bölüm, ağır ticari araçların yüksek güçlü şarj teknolojilerini yakından görmek isteyen profesyonellere özel bir deneyim sunacak.

    Bunun yanında Uluslararası Konferans bölümü, akademi ve iş dünyasını bir araya getirerek yeni nesil şarj altyapıları, akıllı şebekeler ve enerji depolama sistemleri üzerine kapsamlı oturumlara ev sahipliği yapacak.


    Girişimcilik ve İnovasyon Öne Çıkıyor

    Bu yıl üçüncüsü düzenlenen E-Mobilite İnovasyon ve Girişimcilik Yarışması, uluslararası katılıma açıldı. Toplam 7.500 dolar ödül havuzuna sahip yarışmada, en yenilikçi şarj teknolojileri ödüllendirilecek. Ayrıca, Startup Zone alanında genç girişimciler, projelerini yatırımcılarla buluşturma fırsatı bulacak.

    Organizatörler, bu etkinlikle yalnızca bugünün değil, geleceğin e-mobilite profesyonellerini desteklemeyi hedefliyor.


    Elektrikli Dönüşümün Kalbi: Şarj Altyapısı

    Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) verilerine göre, Eylül 2025 itibarıyla Türkiye’de 321.710 elektrikli araç ve 35.000’in üzerinde şarj noktası bulunuyor. EV Charge Show, bu hızlı büyüyen ekosistemin inovasyon üssü olarak konumlanıyor.

    Fuar alanında, AC/DC şarj üniteleri, megawatt ölçekli sistemler, akıllı kablolar, şarj tabancaları, batarya yönetim sistemleri, güneş enerjili çözümler ve akıllı şebeke entegrasyonu gibi yüzlerce teknoloji sergilenecek.


    Geleceğin Mobilitesi İstanbul’da Şekilleniyor

    EV Charge Show 2025, yalnızca sektör profesyonelleri için değil, yatırımcılar, akademisyenler ve girişimciler için de bir buluşma noktası olacak. Bu yıl 20.000’in üzerinde ziyaretçinin fuarı gezmesi bekleniyor.

    Türkiye’nin e-mobilite alanında uluslararası arenada güç kazandığını vurgulayan organizasyon ekibi, “Bu etkinlik, temiz enerjiye dayalı ulaşımın geleceğini planlayan herkes için bir rehber niteliğinde” açıklamasında bulundu.

    EV Charge Show 2025, şarj altyapısının büyümesine, standardizasyonuna ve sürdürülebilir ulaşımın yaygınlaşmasına yön veren en güçlü küresel platformlardan biri olarak öne çıkıyor.

    Alternatif yakıt teknolojisine ait otomobillere ve teknolojilere ait haberleri Çevreci Otomobiller bölümümüzden takip edebilirsiniz.

    Piston Kafalar Yorumu – Editör Notu

    Akın DAĞYARAN

    EV Charge Show 2025, yalnızca bir fuar değil elektrikli geleceğin nabzı. Artık elektrikli araçlar sadece sürüşün değil, yaşam tarzının da merkezinde. İstanbul Fuar Merkezi, bu yıl üç gün boyunca sadece teknolojiyi değil, geleceğin enerjisini sergileyecek. Megawatt şarj sistemleri, girişimcilik yarışmaları ve küresel marka katılımlarıyla EV Charge Show, Türkiye’yi e-mobilite haritasında üst lige taşıyor. Şarj artık bir ihtiyaç değil, geleceğin altyapısı.

  • Hyundai, IONIQ 9 Off-Road Konseptiyle SEMA 2025’te Yeni Bir Çağ Açıyor

    Hyundai, IONIQ 9 Off-Road Konseptiyle SEMA 2025’te Yeni Bir Çağ Açıyor

    Hyundai, BigTime iş birliğiyle geliştirdiği elektrikli off-road konsepti IONIQ 9’u 2025 SEMA Show’da tanıtıyor. Güç, teknoloji ve macera bir arada.

    Hyundai, elektrikli SUV segmentindeki en cesur hamlesini 2025 SEMA Show sahnesinde yapmaya hazırlanıyor. Markanın tamamen elektrikli SUV’si IONIQ 9, bu kez off-road ruhuyla karşımızda. Efsanevi otomotiv içerik üreticileri Jeremiah Burton ve Zach Jobe’un kurucusu olduğu BigTime ekibiyle birlikte geliştirilen özel konsept, Las Vegas’taki SEMA Future Tech Studio’da sergilenecek.

    Bu özel IONIQ 9 konsepti, kaldırılmış süspansiyon sistemi, yardımcı LED aydınlatma barı, özel jant tasarımı ve agresif arazi lastikleriyle dikkat çekiyor. Hyundai, elektrikli bir SUV’un sadece şehir içinde değil, doğanın zorlu koşullarında da sınırları zorlayabileceğini bu konseptle vurguluyor.

    IONIQ 9 Calligraphy AWD versiyonu, 422 beygir güç ve 516 lb-ft tork üreterek elektrikli performansın yeni zirvesini temsil ediyor. Hyundai North America Pazarlama Direktörü Sean Gilpin, konseptin markanın yenilikçi karakterini mükemmel şekilde yansıttığını belirtiyor:

    “BigTime iş birliğiyle geliştirdiğimiz bu IONIQ 9 konsepti, markamızın sınırları aşan vizyonunu somutlaştırıyor. Off-road tarzı, güçlü altyapısı ve yaratıcı tasarımıyla SEMA’nın ruhunu yansıtıyor.”

    BigTime kurucularından Jeremiah Burton ise projeyi şu sözlerle özetliyor:

    “EV’ler artık sadece teknoloji değil, karakter de sunuyor. Bu IONIQ 9 konseptiyle geçmişin ruhunu geleceğin enerjisiyle birleştirdik. 1977 model ‘Bud’ adlı klasik kabinli aracımızdan ilham alarak modern ve nostaljik bir kimliği aynı gövdede bir araya getirdik.”

    BigTime ekibi, YouTube ve Instagram başta olmak üzere sosyal medya platformlarında bu özel IONIQ 9’un geliştirme sürecini belgeliyor. Konsept, “teknolojiyle eğlenceyi buluşturan” özgün bir hikâyeye sahip olacak.

    IONIQ 9 Off-Road Concept, sadece bir otomobil değil; geleceğin mobilitesinin sınırlarını genişleten bir manifesto olarak öne çıkıyor. Hyundai, elektrikli SUV’ların artık sadece sessiz ve konforlu değil, aynı zamanda macera dolu ve güçlü olabileceğini kanıtlıyor.

    Hyundai’nni Türkiye’de satılan güncel modellerine ve modellerin fiyat bilgilerine Hyundai Türkiye Resmi Web Sitesi üzerinden ulaşabilirsiniz.

    Piston Kafalar Yorumu – Editör Notu

    Akın DAĞYARAN

    Hyundai’nin SEMA 2025 hamlesi, markanın artık sadece “verimlilik” değil, tutku ve eğlenceyi de merkeze aldığını gösteriyor. IONIQ 9 Off-Road Concept, elektrikli araçların duygusuz olduğu yönündeki klişeyi yıkmaya kararlı. BigTime ekibinin yaratıcı dokunuşu, otomobil kültürüne YouTube çağının enerjisini taşıyor. IONIQ 9’un retro detaylarla harmanlanmış bu versiyonu, sessiz güç kavramını bambaşka bir noktaya taşıyor. Kısacası Hyundai, artık sadece yollarda değil, toprakta da elektrik akımı yaratıyor üstelik bunu genç ruhla, gösterişsiz bir özgüvenle yapıyor.

    Okuyucular Bunları da Merak Etti 👇




  • TOYOTA GAZOO Racing Japonya Rallisi’nde Zafer ve Şampiyonluk İçin Start Alıyor

    TOYOTA GAZOO Racing Japonya Rallisi’nde Zafer ve Şampiyonluk İçin Start Alıyor

    TOYOTA GAZOO Racing, 2025 WRC sezonunun sondan bir önceki yarışı olan Japonya Rallisi’nde üreticiler şampiyonluğunu kutlarken pilotlar podyum mücadelesine odaklanıyor.

    TOYOTA GAZOO Racing World Rally Team (TGR-WRT), 6–9 Kasım tarihleri arasında düzenlenecek Japonya Rallisi ile kendi evinde piste çıkıyor. Ekip, geçtiğimiz yarış olan Orta Avrupa Rallisi’nde üst üste beşinci kez üreticiler şampiyonluğunu garantilemişti. Şimdi ise gözler, sürücüler şampiyonluğundaki kıyasıya mücadelede.

    Şampiyona lideri Elfyn Evans, 13 puan farkla zirvede yer alıyor. Arkasından gelen takım arkadaşları Sébastien Ogier ve Kalle Rovanperä, puan tablosunda eşit durumda. Rovanperä’nın Orta Avrupa zaferi, sezonun son iki rallisi olan Japonya ve Suudi Arabistan’da dengeleri tamamen değiştirdi.

    Evans, Japonya Rallisi’nin son iki yılındaki galibiyetleriyle favoriler arasında. 2023’te Toyota ekibi, Evans, Ogier ve Rovanperä ile 1-2-3 yaparak unutulmaz bir başarıya imza atmıştı. Geçen yıl da Evans–Ogier ikilisi bir kez daha duble zafer elde etmişti.

    Ev sahibi Takamoto Katsuta, 2022’deki ilk Japonya Rallisi deneyiminde podyuma çıkarak büyük bir başarı göstermişti. Bu yıl da güçlü performansını sürdürerek kendi seyircisi önünde fark yaratmak istiyor. Takımın genç yeteneklerinden Sami Pajari ise, geçtiğimiz yıl WRC2 şampiyonluğunu kazandığı Japonya’da bu kez Rally1 sınıfında direksiyon başına geçecek.

    Japonya Rallisi bu yıl da Nagoya çevresinde, Aichi ve Gifu bölgelerinin ormanlık dağ yollarında koşulacak. Toyota Stadyumu bir kez daha servis alanı olarak kullanılacak. Yarış, Kuragaike Parkı’ndaki shakedown etabıyla başlayacak ve Toyota City merkezinde düzenlenecek görkemli karşılama töreniyle açılış yapacak.

    Cuma günü üç klasik etap – Inabu/Shitara, Shinshiro ve Isegami’s Tunnel – iki kez geçilecek. Cumartesi etapları arasında yeni Obara parkuru dikkat çekerken, Ena ve Mt. Kasagi etapları ters yönde yeniden koşulacak. Gün sonunda Toyota City’de yeni bir süper özel etapla tempo artacak. Pazar günü ise yarış, Okazaki bölgesindeki iki geçişli süper etap ve Nukata–Lake Mikawako parkurlarıyla tamamlanacak.

    TOYOTA GAZOO Racing takım yöneticisi Juha Kankkunen, yarış öncesinde şunları söyledi:

    “Japonya Rallisi bizim için her zaman özel. Bu yıl üreticiler şampiyonluğunu garantilemiş olarak burada olmak büyük mutluluk. Ancak pilotlarımız arasındaki mücadele hâlâ çok çekişmeli. Elfyn son iki yıldır burada kazandı ama Sébastien ve Kalle de çok güçlü. Hangisinin zirvede olacağını kestirmek zor; seyirciler için muhteşem bir hafta sonu olacak.”

    Japonya Rallisi sadece Toyota Gazoo Racing için bir yarış değil; markanın motorsporlarındaki köklerine, mühendislik gücüne ve Japon otomotiv kültürüne bir saygı duruşu niteliğinde. TGR-WRT, sezonun son iki yarışı öncesinde hem şampiyonluğu kutlamak hem de taraftarlarına unutulmaz bir performans izletmek istiyor.

    Motor sporları haberlerimize BURADAN ulaşabilirsiniz.

    Piston Kafalar Yorumu – Editör Notu

    Akın DAĞYARAN

    Toyota Gazoo Racing’in kendi evindeki yarış, yalnızca bir ralli değil; Japon mühendisliğinin, disipliniyle tutkuyu birleştiren ruhunun sahneye çıkışı. Üreticiler şampiyonluğu cebinde olsa da, takımın Japonya Rallisi’ne “tatil havasında” gelmeye niyeti yok. Elfyn Evans için bu etaplar kaderini çizebilir ilk şampiyonluğuna bir adım uzakta. Ama Ogier ve Rovanperä gibi iki dev, nefesini ensesinde hissettiriyor. Katsuta içinse bu yarış, evinde kahraman olma fırsatı. Seyircilerin bayrak denizi altında GR Yaris’in her geçişinde tribünlerin titreyeceği kesin. Japonya’nın dar, sisli dağ yolları hata affetmez; asfaltın üstünde birkaç santimetrelik fark bile şampiyonluğu belirleyebilir. Toyota Gazoo Racing, sadece hızla değil, zarafetle kazanmayı hedefliyor ve eğer tarih tekerrür edecekse, bu kez de Fuji Dağı’nın gölgesinde bir Toyota zaferiyle sezon kapanabilir.

    Okuyucular Bunları da Merak Etti 👇

  • TOYOTA GAZOO Racing, Sezon Finali İçin Bahrain’de Podyum Hedefliyor

    TOYOTA GAZOO Racing, Sezon Finali İçin Bahrain’de Podyum Hedefliyor

    TOYOTA GAZOO Racing, 2025 FIA WEC sezonunun finali olan 8 Hours of Bahrain yarışında güçlü bir dönüş yaparak podyuma çıkmayı hedefliyor.

    TOYOTA GAZOO Racing, 2025 FIA Dünya Dayanıklılık Şampiyonası’nın (WEC) sekizinci ve son yarışı olan 8 Hours of Bahrain ile sezonu tamamlamaya hazırlanıyor. 8 Kasım Cumartesi günü koşulacak yarış, takım için zorlu geçen bir yılın ardından moral yükseltme fırsatı niteliğinde.

    Bu sezon dört kıtada düzenlenen yedi yarışta 64 saatten fazla rekabet eden Toyota ekibi, Bahreyn pistinde yeniden güçlü bir performans sergilemeyi hedefliyor. Takımın #7 numaralı GR010 HYBRID aracıyla yarışan Mike Conway, Kamui Kobayashi ve Nyck de Vries, Fuji’de şanssızlık sonucu podyum fırsatını kaçırmıştı. Üçlü, sezonun kapanış yarışında takıma ilk podyumu getirmeye kararlı.

    Diğer tarafta, geçtiğimiz yıl Bahreyn’de zafer kazanan Sébastien Buemi, Brendon Hartley ve Ryo Hirakawa üçlüsü, Fuji’de yaşadıkları temasın ardından sezonu güçlü bitirmeyi amaçlıyor. Bahreyn, Toyota için özel bir pist — geçtiğimiz yıl burada alınan galibiyet, markaya üst üste altıncı kez üreticiler şampiyonluğunu getirmişti.

    Kamui Kobayashi, yarış öncesinde yaptığı açıklamada:

    “Zor bir yıl geçirdik ama sezonu iyi bir sonuçla kapatmak istiyoruz. Bahreyn pisti geçmişte aracımıza çok uyum sağladı, yine podyum için son ana kadar mücadele edeceğiz.”

    Gazoo Racing takımının 5.412 km uzunluğundaki Bahrain International Circuit’teki geçmiş performansı etkileyici. Son altı yılda GR010 HYBRID ve önceki TS050 HYBRID modelleriyle birçok kez birinci ve ikinci sırayı paylaşan Toyota, bu istikrarı tekrar yakalamayı hedefliyor.

    Hafta sonu programı 6 Kasım Perşembe günü yapılacak antrenman seanslarıyla başlayacak. 7 Kasım Cuma günü saat 16.40’ta sıralama turları gerçekleştirilecek ve 8 Kasım Cumartesi günü yarış, yerel saatle 14.00’te start alacak.

    Sezonun ardından 9 Kasım Pazar günü gerçekleştirilecek WEC Rookie Test etkinliğinde ise Ben Barnicoat ve Sacha Fenestraz, GR010 HYBRID direksiyonuna geçerek Toyota’nın genç yetenek geliştirme programında yer alacaklar.

    2025 sezonu inişli çıkışlı geçse de, TOYOTA GAZOO Racing Bahreyn’de hem istikrarını hem de azmini yeniden göstermek istiyor. Takımın hedefi net: yılı podyumda tamamlayarak 2026’ya moralli girmek.

    Motor sporları haberlerimize BURADAN ulaşabilirsiniz.

    Piston Kafalar Yorumu – Editör Notu

    Akın DAĞYARAN

    Toyota Gazoo Racing bu sezonun belki de en zorlu yıllarından birini geçirdi. GR010 HYBRID’in dayanıklılığı ve mühendislik mükemmeliyeti hâlâ tartışmasız olsa da, Fuji’de yaşanan temas ve kaçan podyum şansı ekibin moralini sarsmıştı. Bahreyn, Toyota için yalnızca bir yarış değil, aynı zamanda karakter sınavı niteliğinde. Kobayashi’nin liderliğinde sahaya çıkacak #7 ekibi, takımın yarış temposunun hâlâ zirveye yakın olduğunu kanıtlamak isteyecektir. #8 ise geçmişin şampiyonluk havasını yeniden yakalamanın peşinde. Güneşin batışıyla başlayan gece stinti, bu pistte her zaman stratejiyi belirleyen an olmuştur; lastik yönetimi ve yakıt planlaması yarışın kaderini yazacak. Kısacası Toyota, sezonun son perdesinde “hala buradayız” demeye hazırlanıyor. Bahreyn’in kumları, bu kez sadece motor sesi değil, bir markanın dayanıklılığını da yankılayacak.

    Okuyucular Bunları da Merak Etti 👇

  • Audi A6 Ailesi Yenilendi: 7.6 Milyon TL’den Başlayan Premium Deneyim Showroomlarda

    Audi A6 Ailesi Yenilendi: 7.6 Milyon TL’den Başlayan Premium Deneyim Showroomlarda

    Yeni Audi A6 Sedan ve Avant, 7.6 milyon TL’den başlayan fiyatıyla Türkiye yollarında. MHEV Plus teknolojisi ve quattro çekiş sistemiyle sınıfını yeniden tanımlıyor.

    Dijital Lüksün Yeni Yüzü

    Audi, 2025 itibarıyla premium segmentteki iddiasını Yeni A6 Sedan ve A6 Avant modelleriyle güçlendiriyor. Türkiye’de satışa sunulan yeni A6 ailesi, 2.0 litrelik TDI 150 kW (204 HP) quattro motor seçeneğiyle 7.669.287 TL’den başlayan fiyatlarla Audi showroom’larında yerini aldı.

    1994’ten bu yana markanın zarif çizgileri, sportif ruhu ve işlevselliğiyle öne çıkan A6 serisi, bu kez daha dijital, daha verimli ve daha konforlu bir yapıyla sahnede.


    Akıllı Teknoloji, Kusursuz Konfor

    Yeni A6’nın iç mekânında 11,9 inç Audi Sanal Kokpit Plus ve 14,5 inç MMI Touch Display’den oluşan kavisli “Audi MMI Panoramik Ekran” sürücüyü tamamen dijital bir dünyaya davet ediyor. Ön yolcu için sunulan 10,9 inç opsiyonel ekran, navigasyon, video ve internet erişimiyle dijital deneyimi zenginleştiriyor.

    Panoramik cam tavan kabini ferahlatırken, Bang & Olufsen 3D ses sistemi ve dört bölgeli otomatik klima, sessiz ve rafine bir yolculuk sunuyor. Aerodinamik gövde tasarımı ve gelişmiş ses yalıtımı ise konforu, üst segment bir seyahat deneyimine dönüştürüyor.


    MHEV Plus: Verimlilik ve Performans Dengesi

    Audi’nin geliştirdiği MHEV Plus mild hibrit sistemi, performans ve tasarrufu aynı potada eritiyor. Sistem, düşük hızlarda saf elektrikli sürüş sunarken, hızlanma anında 230 Nm ek tork ve 18 kW (24 PS) ekstra güç sağlıyor. Frenleme sırasında 25 kW’a kadar enerji geri kazanımı mümkün.

    Bu yapı, hem şehir içi kullanımda sessizlik hem de uzun yolda üstün verimlilik sağlıyor.


    Sportiflik ve Konfor Bir Arada

    Yeni A6 Sedan ve Avant, quattro dört tekerlekten çekiş sistemi, uyarlanabilir havalı süspansiyon ve tüm tekerlerden yönlendirme teknolojisiyle segmentinde fark yaratıyor.

    Uyarlanabilir süspansiyon, sürüş moduna göre aracın yüksekliğini ayarlayarak yumuşaklık veya dinamizm arasında geçiş sağlıyor. Quattro spor diferansiyel, virajlarda tutunmayı optimize ederken, tüm tekerlerden yönlendirme sistemi manevra kabiliyetini ve yüksek hız stabilitesini artırıyor.

    A6 Avant, geniş bagaj hacmi ve pratikliğiyle uzun yol sürüşlerinde öne çıkarken, A6 Sedan, alçak gövdesiyle daha çevik ve dinamik bir karakter sunuyor.


    Aerodinamik Mükemmellik

    Audi mühendisliği, A6 ailesini aerodinamik açıdan sınıfının zirvesine taşımış durumda. Yeni A6 Sedan, sadece 0.23 Cd sürtünme katsayısı ile Audi tarihindeki en düşük değerine ulaşıyor. A6 Avant ise 0.25 Cd değeriyle station wagon segmentinde yeni bir referans oluşturuyor.

    Geniş hava perdeleri, tavan spoyleri ve omuz çizgisini takip eden quattro çıkıntıları, A6’nın güçlü duruşunu destekliyor. Uzun motor kaputu ve geniş aks mesafesi, sedan zarafetini ve Avant fonksiyonelliğini aynı potada buluşturuyor.


    Premium Segmentte Yeni Bir Standart

    Audi, A6 ailesiyle “premium sedan” anlayışını yeniden tanımlıyor. Dijitalleşme, verimlilik, akıllı sürüş sistemleri ve sade zarafet, bu yeni nesli yalnızca bir otomobil değil, teknolojik bir deneyim haline getiriyor.

    Audi’nin Türkiye’de satılan modellerine ve en güncel fiyat listesine Audi Türkiye Resmi Web Sitesi üzerinden ulaşabilirsiniz.

    Piston Kafalar Yorumu – Editör Notu

    Akın DAĞYARAN

    Audi A6, artık yalnızca konfor ve prestij sembolü değil; aynı zamanda verimlilik ve dijital zekânın birleşimi. Bu yeni nesil A6, markanın teknolojiyle zarafeti birleştirme felsefesinin en olgun hali. Premium segmentte çıta artık çok daha yukarıda.

    Okuyucular Bunları da Merak Etti 👇





  • Pist Heyecanı TOSFED İstanbul Park’ta Devam Ediyor

    Pist Heyecanı TOSFED İstanbul Park’ta Devam Ediyor

    AVIS 2025 Türkiye Pist Şampiyonası’nın dördüncü ayağı 1-2 Kasım’da TOSFED İstanbul Park’ta gerçekleşiyor. Heyecan dolu yarışlar ücretsiz izlenebilecek.

    Türkiye Pist Şampiyonası’nda Sezonun Kritik Ayağı

    AVIS 2025 Türkiye Pist Şampiyonası, 01-02 Kasım tarihlerinde TOSFED İstanbul Park’ta motor sporları tutkunlarını yeniden bir araya getiriyor. Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu (TOSFED) tarafından düzenlenen organizasyon, AVIS, Spor Toto, Tuzla Belediyesi ve Salados katkılarıyla gerçekleştiriliyor.

    Heyecan dolu hafta sonu, hem sporcular hem de izleyiciler için unutulmaz bir atmosfer vadediyor. Üstelik tüm yarışlar ücretsiz olarak izlenebilecek.


    Hafta Sonunun Programı: Antrenmandan Ödül Törenine

    01 Kasım Cumartesi günü sabah saatlerinde antrenman seanslarıyla başlayacak yarış programı, saat 15.20’deki sıralama turlarıyla tempoyu artıracak. 02 Kasım Pazar günü ise 11.45’te resmi antrenmanlar, ardından 14.00’te ilk yarış ve 17.00’de ikinci yarış koşulacak.

    Her zamanki gibi yarışlar, hem Super Group hem de Maxi Group kategorilerinde zorlu mücadelelere sahne olacak. Pazar günü saat 18.15’teki ödül töreniyle şampiyona heyecanı resmiyet kazanacak.


    İzleyiciye Özel Deneyim: TOSFED Track Fest

    Bu hafta sonunun sürpriz etkinliği ise TOSFED Track Fest. Katılımcılar, kendi otomobilleriyle piste çıkarak İstanbul Park’ın efsanevi virajlarını deneyimleyebilecek. Motorsporu deneyimini yalnızca izlemekle kalmayıp bizzat yaşamak isteyen otomobil tutkunları için benzersiz bir fırsat olacak.


    İstanbul Park: Türkiye’nin Yarış Başkenti

    TOSFED İstanbul Park, Türkiye’nin uluslararası standartlardaki tek pist kompleksi olarak 2025 sezonunda da birçok prestijli organizasyona ev sahipliği yapıyor. Formula 1 dönemlerinden bu yana ülkemizin motorsporları merkezi konumundaki pist, bu hafta sonu da pist araçları, yarış otomobilleri ve otomobil tutkunları için adeta bir buluşma noktası olacak.

    Motor sporları haberlerimize BURADAN ulaşabilirsiniz.

    Piston Kafalar Yorumu – Editör Notu

    Akın DAĞYARAN

    AVIS 2025 Türkiye Pist Şampiyonası’nın İstanbul ayağı, yalnızca pistteki mücadelelerle değil, Track Fest gibi etkinliklerle de motorsporlarını halkla buluşturuyor. TOSFED’in vizyonu, sporu tabana yaymak ve genç pilotlara daha fazla pist zamanı kazandırmak yönünde. İstanbul Park, bu hafta sonu yine hem rekabetin hem de eğlencenin merkezi olacak.

  • Lexus LS Concept: Lüks Artık Altı Teker Üzerinde

    Lexus LS Concept: Lüks Artık Altı Teker Üzerinde

    Lexus, Japan Mobility Show 2025’te tanıttığı altı tekerlekli LS Concept ile Luxury Space çağını başlattı. Lüks artık dört tekerle sınırlı değil.

    Lüksün Yeni Tanımı: “Luxury Sedan” Değil, “Luxury Space”

    Tokyo sahnesinde Lexus, yalnızca bir otomobil değil, bir yaşam felsefesi sundu. Chief Branding Officer Simon Humphries, LS’nin artık “Luxury Sedan” değil, “Luxury Space” anlamına geldiğini açıkladı. Bu, Lexus’un 1989’da başlayan lüks yolculuğunda tamamen yeni bir dönem anlamına geliyor.

    Yeni LS Concept, markanın sınırlarını zorlayan bir fikir: altı tekerlekli bir tasarım, geniş iç hacim, özel yaşam alanı ve ulaşımda “özgürlük” teması. Humphries’in sözleriyle, “Artık LS, dört teker üzerinde bir araç değil; insanlara özel bir sığınak, bir ‘evden uzakta ev’.”

    Bu vizyon, Lexus’un gelecekte sadece otomobiller değil, mobil yaşam alanları tasarlayacağının da habercisi.


    LS Concept: Altı Teker, Sonsuz Özgürlük

    Yeni konseptin altı tekerlekli mimarisi, Lexus’un yaklaşımını kökten değiştiriyor. Bu yapı, taban alanını maksimuma çıkararak yolculara tamamen engelsiz erişim ve benzersiz bir mahremiyet sunuyor. Lexus, bu yeni anlayışı lüksün en kıymetli formu: özgürlük ve gizlilik olarak tanımlıyor.

    Bu model yalnızca bir otomobil değil, modern çağın karmaşası içinde kişisel bir sığınak. Lüksü; hızda, güçte ya da statüde değil, huzurda arayanlara hitap ediyor.


    Lexus Sport Concept ve LS Coupe Concept: Duyguların Yeni Merkezi

    Marka, LS Concept’in yanında iki farklı duygusal yorum daha tanıttı: Lexus Sport Concept ve LS Coupe Concept. Sport Concept, sürüşün duygusal yönünü öne çıkarıyor; beş duyuya hitap eden, tamamen sürücü odaklı bir deneyim sunuyor. LS Coupe Concept ise markanın “ikilik” felsefesini temsil ediyor: sürücü için sportif bir deneyim, yolcu için konforlu bir sığınak.

    Her iki konsept de Lexus’un gelecekte “kişisel zevklere göre şekillenen lüks” anlayışını nasıl inşa edeceğini gösteriyor.


    Lexus’un Ufku: Karada, Denizde, Havada Lüks

    Humphries, Lexus’un vizyonunu yalnızca otomobillerle sınırlamadı. Markanın Joby Aviation iş birliğiyle kişisel hava mobilitesi üzerinde çalıştığını ve sessiz, verimli, otonom hava araçlarının lüks yaşamın bir parçası olacağını açıkladı.

    Ayrıca Lexus, gelecekte otonom katamaran konseptini de gerçeğe dönüştürmeyi hedefliyor. Bu strateji, markanın “360 derece mobilite” vizyonunun temelini oluşturuyor: karada, denizde ve havada bağımsız yaşam alanları yaratmak.

    Lexus’un Türkiye’de satılan modellerine ve en güncel fiyat listesine Lexus Türkiye Resmi Web Sitesi üzerinden ulaşabilirsiniz.

    Piston Kafalar Yorumu – Editör Notu

    Akın DAĞYARAN

    Lexus’un 2025 Tokyo sahnesi yalnızca bir otomobil gösterisi değil, lüks kavramının evrimiydi. Altı tekerlekli LS Concept, markanın teknolojiden çok felsefeye odaklandığı yeni dönemin simgesi. Bu adım, geleneksel “amiral gemisi sedan” anlayışını sona erdiriyor; yerine kişiselleştirilmiş, çok boyutlu bir mobil yaşam biçimi koyuyor. Toyota Grubu’nun “Century üstü Lexus, Lexus üstü insan” vizyonu da böylece ilk kez somutlaşmış oldu.

    Okuyucular Bunları da Merak Etti 👇




  • Mercedes-AMG “Track Sport” Konsept Yeni Benchmark Peşinde: İlk Test Tamamlandı

    Mercedes-AMG “Track Sport” Konsept Yeni Benchmark Peşinde: İlk Test Tamamlandı

    Mercedes-AMG, GT Track Sport Konsept ile sınırları yeniden tanımlıyor. Hafif yapı, V8 motor ve pist odaklı tasarım ilk testlerini tamamladı.

    Mercedes-AMG, GT ailesinin en uç versiyonlarından biri olarak konumlanan “Track Sport” konseptini test pistine çıkardı. Sarı-kırmızı kamuflajıyla ilk dinamik testlerine başlayan araç, markanın “sınırları zorla” yaklaşımını somutlaştırıyor.

    Performans Önce: Hafiflik, Aerodinamik, V8

    Track Sport konsepti, AMG’nin tanımıyla maksimum sürüş dinamiği, akıllı hafif yapı ve performans karakteri odaklı. Özellikle dikkat çeken noktalar:

    • Gewicht dengesi daha da optimize edilmiş.
    • AMG tipik V8 motor teknolojisi korunmuş.
    • Cüretkâr aerodinamik mimari: dev ön splitter, swan-neck arka spoiler gibi ciddi yarış donanımları.

    Bu yapı, AMG’nin sıradan bir üretim aracı değil pist gününde maksimum performans mantığıyla tasarlanan bir konsepti hayata geçirme çabası olduğuna işaret ediyor.

    “Gelecek Üyesi” İfadesi Ne Anlatıyor?

    Mercedes-AMG, aracın tanımında GT ailesinin gelecekteki bir üyesi olarak bir vizyon ve bir söz ifadesini kullanıyor. Bu da şu anlamlara gelebilir:

    • Bu konsept, sadece gösteri aracı değil; ileride üretim versiyonuna dönüşme potansiyeli taşıyor.
    • AMG’nin gelecek GT modellerinde bu konseptin teknolojisi ya da ruhu yer alabilir.
    • Marka, pist performansını sıradan üretim modellerine taşıma sözü veriyor.

    Ne Zaman, Neyi Beklemeli?

    Şu anda detaylı teknik veriler açıklanmış değil: güç, tork, hız gibi. Ancak analizlerimiz bu aracın rakipleri arasında yer alan pist-odaklı modeller (örneğin Porsche 911 GT3 RS) ile kıyaslanabilir seviyede performans hedeflediğini söylüyor.

    Test aracının piste çıkması ile AMG, aracın ağırlık optimizasyonu, aerodinamik yapısı, V8 entegrasyonu çalışmasını gerçek pist koşullarında deniyor. Yani üretime geçiş zamanı ya da seri versiyonunun ne kadar değişeceği henüz net değil, ama sinyal açık: yüksek performans, yarış ruhu, üretim versiyonuna yakın bir araç geleceğini işaret ediyor.

    Türkiye’de satılan Mercedes-Benz modellerine ve en güncel fiyat bilgisine Mercedes-Benz Türkiye Resmi Web Sitesi üzerinden ulaşabilirsiniz.

    Piston Kafalar Yorumu – Editör Notu

    Akın DAĞYARAN

    Bu araç, performans severlerin heyecanını yeniden harlıyor. AMG, görsel ya da yalnızca lüks değil pistte ölçülebilir avantaja sahip bir konsept sunuyor. GT modelleri klasikleşmişken, Track Sport bu sıradanlığa meydan okuyor. Tüketici açısından bakarsak GT serisinden bir adım daha agresif ve yarış kökenli bir model almayı düşünüyorsanız, bu konsept markanın size ne yolda ilerleyeceğini gösteriyor. Üretime geçerse ki büyük ihtimalle geçecek bu segment için önemli bir adım olacak.

    Okuyucular Bunları da Merak Etti 👇



  • MINI Paul Smith Edition Tanıtıldı: İki Britanya İkonu Tek Bir Tasarımda Buluştu

    MINI Paul Smith Edition Tanıtıldı: İki Britanya İkonu Tek Bir Tasarımda Buluştu

    MINI Paul Smith Edition tanıtıldı. İki Britanya klasiği yeniden buluştu: zarafet, renk ve mizah dolu özel seri Japonya’da sahneye çıktı.

    İngiliz tarzı, zarafetle mizah arasında bir yerde durur. İşte MINI Paul Smith Edition, tam da bu çizgide konumlanıyor. Londra’nın ikonik modacısı Sir Paul Smith ile MINI’nin uzun yıllara dayanan iş birliği, şimdi tamamen yeni MINI ailesine taşındı. 2021’deki minimalist MINI STRIP ve 2022’deki elektrikli MINI Recharged projelerinden sonra gelen bu yeni seri, “Classic with a twist” anlayışını otomobilin her detayına işlemiş.

    Klasik Tasarım, Paul Smith Dokunuşuyla Yeniden

    Yeni MINI Paul Smith Edition, hem elektrikli hem içten yanmalı versiyonlarda, 3 kapılı, 5 kapılı ve Cabrio gövde seçenekleriyle satışa sunulacak. Sadece John Cooper Works modelleri bu serinin dışında tutulmuş.

    Gövde renkleri tamamen Paul Smith tarzında seçilmiş:

    • Statement Grey, 1959 Austin Seven tonuna modern bir selam.
    • Inspired White, klasik Mini Beige’in çağdaş yorumu.
    • Midnight Black Metallic, zamansız bir zarafetin sembolü.

    Tüm versiyonlarda dikkat çeken detay ise Nottingham Green tasarımcının doğduğu şehre saygı duruşu niteliğinde. Aynı yeşil ton, ayna kapaklarında, ön ızgarada, jant göbeklerinde ve çatı detaylarında özel bir vurgu olarak kullanılmış.

    Renklerle Oynayan Bir Tasarım

    Her gün yeni bir başlangıçtır” mottosunu taşıyan bu özel seri, detaylarda mizahı elden bırakmıyor. Bazı versiyonlarda çatı üzerinde Jet Black mat-parlak şerit kombinasyonları, bazılarında ise Paul Smith’in imzası olan Signature Stripe yer alıyor. 18 inçlik Night Flash Spoke jantlar koyu çelik tonuyla sportif bir kontrast oluştururken, MINI logoları da özel Black Blue rengine bürünmüş.

    Arka kapı şeridinde yer alan Paul Smith imzası, otomobile bir tasarımcı eseri kimliği kazandırıyor.

    İngiliz Duruşu, İç Mekânda da Devam Ediyor

    Kabin tasarımında kumaş dokular ve minimalist çizgiler öne çıkıyor. Klasik deri yerine kullanılan örme kumaş yüzeyler, dashboard ve kapı panellerine dokunsal bir derinlik katıyor. Nightshade Blue spor koltuklar, omuz ve baş kısımlarında yine örme dokularla tamamlanmış. Direksiyonun üst dikişinde ise Paul Smith’in karakteristik renk çizgileri yer alıyor küçük ama fark yaratan bir detay.

    Orta konsoldaki dairesel ekran, Paul Smith temalı üç özel arayüz seçeneğiyle geliyor. Kapı eşiğinde yer alan “Every day is a new beginning” yazısı ve kapı açıldığında yere düşen “Hello” ışık yansıtması, MINI’nin tipik oyuncu ruhunu zarif bir şekilde yansıtıyor.

    Zemin halısında yer alan el çizimi tavşan figürü, Paul Smith’in çizim defterlerinden alınmış bir detay olarak sürücüyü gülümsetiyor.

    25 Yıllık Bir Tasarım Dostluğu

    Paul Smith ile MINI’nin hikâyesi yeni değil. 1998’de başlayan bu iş birliği, o dönemde tasarlanan mavi renkli Mini Special Edition ile başlamıştı. 1999’da ise 40. yıl için hazırlanan özel 86 şeritli, 26 renkli Mini hâlâ markanın en ikonik koleksiyonlarından biri olarak hatırlanıyor. 2021’deki MINI STRIP, “sadece gerekli olanı bırak” felsefesiyle minimalist bir vizyon ortaya koymuştu. Bir yıl sonra gelen MINI Recharged by Paul Smith, 1998 model klasik Mini’yi elektrikli hale getirerek geçmişle geleceği buluşturmuştu.

    Şimdi 2025’te, bu iş birliği Tokyo’daki Japan Mobility Show’da yeniden sahneye çıkıyor bu kez retro ilhamını geleceğe taşıyan bir tasarım kutlaması olarak.

    Tasarım Sadece Görsel Değil, Bir Tutum

    Paul Smith, bu ortaklığı şu sözlerle özetliyor:

    “İki İngiliz ikonunun bu şekilde iş birliği yaptığını sık sık görmezsiniz. MINI Paul Smith Edition, yeni renklerle ve beklenmedik detaylarla dolu bir sürpriz oldu.”

    Bu açıklama aslında projenin özünü anlatıyor: sade ama eğlenceli, klasik ama özgün. MINI’nin tasarım direktörü Holger Hampf da “Her gün yeni bir başlangıç” mottosunun MINI’nin pozitif ruhunu en iyi yansıtan ifade olduğunu vurguluyor.

    Türkiye’de satılan MINI modellerine ve en güncel fiyat listesine MINI Türkiye Resmi Web Sitesi üzerinden ulaşabilirsiniz.

    Piston Kafalar Yorumu – Editör Notu

    Akın DAĞYARAN

    MINI Paul Smith Edition, retro lüks kavramını yeniden tanımlıyor. Klasik Mini nostaljisini, çağdaş kumaşlar, sıcak tonlar ve küçük mizahi dokunuşlarla günümüze taşıyor. Bu model, sadece bir otomobil değil; İngiliz karakterinin bir gülümseme eşliğinde tasarlanmış hali. Tokyo’daki sahnesinden sonra Avrupa yollarında da dikkatleri üzerine toplayacağı kesin.

    Okuyucular Bunları da Merak Etti 👇