Yazar: admin

  • Elektrik mi, İçten Yanmalı mı? Subaru, İki Yeni STI Konseptiyle Geleceği Şekillendiriyor

    Elektrik mi, İçten Yanmalı mı? Subaru, İki Yeni STI Konseptiyle Geleceği Şekillendiriyor

    Subaru, Japonya Mobilite Fuarı 2025’te elektrikli Performance-E ve içten yanmalı Performance-B STI konseptlerini tanıtarak geleceğe yön veriyor.

    Subaru’nun Gelecek Vizyonu: “Performance” ve “Adventure” Dünyaları Buluşuyor

    Subaru, Japonya Mobilite Fuarı 2025’te (30 Ekim – Tokyo Big Sight) otomotiv dünyasının geleceğine yön verecek iki farklı yaklaşımını sahneye çıkarıyor. Marka, bu yılki fuar temasını “Markayı Öne Çıkarmak” olarak belirledi ve bunu iki ayrı dünya üzerinden anlatmayı tercih etti:

    • Performance: Sürüş keyfini, dinamizmi ve teknolojiyi temsil ediyor.
    • Adventure: Keşif, macera ve özgür ruhlu sürüş deneyimini yansıtıyor.

    Subaru’nun “insan merkezli mühendislik” felsefesini taşıyan bu iki konsept, markanın “güvenlik” ve “sürüş keyfi” temel değerlerini geleceğe taşırken, elektrifikasyon çağında da farklı sürücü profillerine hitap eden bir marka kimliği sunduğunu ortaya koyuyor.


    Performance Alanı: İki Dünya Prömiyeri – E STI ve B STI

    Subaru’nun fuardaki en büyük sürprizi, dünyada ilk kez sahneye çıkacak iki STI konsept modeli olacak: biri elektrikli çağın ruhunu temsil eden Performance-E STI Concept, diğeri ise markanın içten yanmalı mirasını en üst düzeye taşıyan Performance-B STI Concept.

    ⚡ Performance-E STI Concept: Elektrifikasyon Çağında Saf Sürüş Hissi

    Subaru’nun tamamen elektrikli konsepti olan Performance-E STI, aerodinamik verimlilik ile günlük kullanım kolaylığını mükemmel bir dengeyle birleştiriyor. Geniş ve ferah iç mekanıyla BEV (bataryalı elektrikli araç) segmentinde yeni bir standart belirleyen model, Subaru’nun sürüş DNA’sını koruyarak “isteğe bağlı sürüş” deneyimini bir üst seviyeye taşıyor.

    Bu konsept, yalnızca çevreci bir çözüm değil; aynı zamanda Subaru’nun elektrikli dönemde de “sürücü odaklı” kimliğini kaybetmeyeceğini açıkça gösteriyor.

    🔥 Performance-B STI Concept: İçten Yanmalı Motorun Saf Gücü

    İçten yanmalı motor geleneğini modern mühendislikle buluşturan Performance-B STI Concept, Subaru’nun simgesi haline gelen yatay karşılıklı turbo motor ve simetrik AWD (dört tekerlekten çekiş) sistemini daha da geliştirerek sunuyor.
    Amaç, sadece performans değil, aynı zamanda günlük kullanımda da yüksek verimlilik ve sürüş keyfi sağlamak. Bu model, elektrikli döneme rağmen içten yanmalı motorun hâlâ önemli bir rol oynayacağını kanıtlıyor.


    Adventure Alanı: Keşif Ruhunu Yansıtan Modeller Sahneye Çıkıyor

    Subaru standının diğer yarısı ise “Adventure” temasına ayrılmış durumda. Burada markanın macera ve özgürlük ruhunu temsil eden modeller sergilenecek.

    Trailseeker Prototype: Elektrikli Maceracı

    Fuarda sahne alacak modellerin en dikkat çekicilerinden biri, Subaru’nun küresel BEV ailesinin ikinci üyesi olacak Trailseeker prototype. Japonya için geliştirilen bu versiyon, EV’nin hassas kontrol kabiliyetini, crossover segmentinin yüksek pratikliği ile birleştiriyor. Aktif yaşam tarzına sahip kullanıcılar için tasarlanan Trailseeker, şehir dışı maceralarda yeni bir dönem başlatmayı hedefliyor.

    Wilderness Serisi: Zor Koşullara Meydan Okuyan SUV’lar

    Subaru’nun popüler modelleri Forester ve Outback’in özel versiyonları olan Wilderness prototipleri, macera odaklı sürüşlerde yeni bir sayfa açıyor. Güçlendirilmiş tamponlar, LED sis farları ve arazi kabiliyetini artıran özel donanımlar sayesinde bu modeller, en zorlu rotalarda bile güvenilir bir yol arkadaşı oluyor.

    Family Huckster: Geçmişten Günümüze Bir Saygı Duruşu

    Fuarda yer alacak en nostaljik model ise 1983 Subaru GL Family Huckster olacak. Subaru of America’nın motorsporları departmanı tarafından geliştirilen bu özel araç, geçmişin ikonik GL Wagon modelini modern teknolojiyle birleştirerek markanın köklerine saygı duruşunda bulunuyor. Bu model, Subaru’nun geçmiş mirasını günümüz kültürüyle harmanlayarak markaya yeni bir kimlik kazandırıyor.


    Subaru’nun Mesajı: “Güvenlik ve Keyif Değişmez”

    Subaru, bu fuarla birlikte elektrifikasyon döneminde bile temel değerlerinden ödün vermeyeceğini net bir şekilde ortaya koyuyor. Marka, hem BEV hem de ICE teknolojilerini geliştirerek “insan ve otomobil arasındaki bağı güçlendiren sürüş deneyimini” korumayı hedefliyor.

    “Performance” ve “Adventure” dünyalarını bir arada sunan bu fuar stratejisi, Subaru’nun gelecekte nasıl bir marka olmak istediğine dair güçlü ipuçları veriyor: Yenilikçi ama köklerine bağlı, teknolojik ama sürücü odaklı, çevreci ama heyecan verici.

    Subaru’nun detaylı modellerine ve güncel fiyat bilgisine Subaru Türkiye Resmi Web Sitesi üzerinden ulaşabilirsiniz.

    Piston Kafalar Yorumu – Editör Notu

    Akın DAĞYARAN

    Subaru’nun Japonya Mobilite Fuarı 2025 stratejisi, aslında otomotiv dünyasının geleceğine dair çok net bir tablo çiziyor. Elektrifikasyonun kaçınılmaz olduğu bir çağda bile sürüş keyfinden vazgeçmeyen bir marka imajı yaratmak Subaru’nun güçlü yönlerinden biri. STI konseptleri ile performans tutkunlarını, Trailseeker ve Wilderness ile macera severleri hedefleyen Subaru, herkese hitap eden bir marka olmaktan çok her sürücü tipine uygun bir deneyim sunmayı başarıyor.

    Bu Haberde İlginizi Çekebilir

  • 2026 Honda Rebel Serisi Tanıtıldı: E-Clutch Teknolojisiyle Yeni Bir Sürüş Dönemi Başlıyor

    2026 Honda Rebel Serisi Tanıtıldı: E-Clutch Teknolojisiyle Yeni Bir Sürüş Dönemi Başlıyor

    Honda, 2026 Rebel serisini tanıttı. E-Clutch teknolojisine sahip yeni Rebel 300, giriş seviyesi sürücüler için devrim yaratırken, Rebel 500 ve Rebel 1100 güçlü performansını sürdürüyor.

    Honda Rebel Serisi: Efsane Geri Döndü

    Honda’nın efsanevi cruiser serisi Rebel, 2026 model yılına yepyeni teknolojiler ve modern yeniliklerle merhaba diyor. Marka, her yaştan ve deneyim seviyesinden motosiklet sürücüsüne hitap eden Rebel ailesini yeniden sahneye çıkararak cruiser dünyasındaki iddiasını güçlendiriyor.

    Yeni sezonda en çok dikkat çeken yenilik ise Rebel 300’ün E-Clutch teknolojisiyle donatılması. Bu yenilik, özellikle yeni başlayan sürücüler için motosiklet kullanımını daha kolay ve konforlu hale getiriyor. Aynı zamanda, endüstrinin en çok satan cruiser’ı olan Rebel 500 ve güçlü, teknolojik yönüyle öne çıkan Rebel 1100 de 2026 model yılına güncellenmiş donanımlarla giriyor.

    Honda Amerika Halkla İlişkiler Müdürü Colin Miller, Rebel serisinin önemini şu sözlerle vurguluyor:
    “Rebel markası uzun yıllardır Honda’nın yol modellerinin temel taşlarından biri oldu ve farklı yaşlardan, farklı sürüş geçmişlerine sahip kullanıcılarla güçlü bir bağ kurmayı sürdürüyor. E-Clutch teknolojisine sahip yeni Rebel 300, bu mirası çağın yenilikleriyle birleştirirken Rebel 500 ve 1100, performans ve güvenilirliğiyle popülaritesini koruyor.”


    Rebel 300 E-Clutch: Giriş Seviyesi İçin Devrim

    Yeni başlayan motosiklet sürücüleri için piyasadaki en uygun seçeneklerden biri olan Rebel 300, 2026 model yılında önemli bir evrim geçiriyor. Artık Honda’nın yenilikçi E-Clutch teknolojisi ile donatılan model, debriyaj kullanma zorunluluğunu ortadan kaldırarak sürüşü çok daha kolay ve konforlu hale getiriyor.

    E-Clutch sistemi, özellikle şehir içinde ve dur-kalk trafikte sürücülere büyük rahatlık sağlıyor. Aynı zamanda deneyimli sürücüler için de daha akıcı ve konforlu bir sürüş sunuyor.

    Rebel 300’ün diğer öne çıkan özellikleri:

    • Hafif yapısı ve düşük sele yüksekliği ile kolay kontrol
    • Yumuşak güç dağılımı ve kullanıcı dostu performans
    • Eğitim kurumları ve motosiklet okullarının tercih ettiği tasarım

    Renk seçenekleri: Matte Black Metallic, Pearl Smoky Gray
    Fiyat: 5.349 $
    Satış tarihi: Aralık 2025


    Rebel 500: Segmentinin En Çok Satan Cruiser’ı Geri Döndü

    Honda Rebel ailesinin en çok satan üyesi Rebel 500, 2026 yılında da performans, konfor ve erişilebilirliği bir arada sunmaya devam ediyor. Hafif ve çevik yapısıyla hem yeni başlayanlara hem de şehir içi pratik bir motosiklet arayan deneyimli sürücülere hitap eden model, SE versiyonu ile birlikte geliyor.

    Rebel 500’ün öne çıkan yönleri:

    • Hafif şasi ve dengeli sürüş karakteri
    • İdeal şehir içi kullanım özellikleri
    • SE donanım paketi ile fabrika çıkışlı aksesuarlar

    Renk seçenekleri:

    • Rebel 500: Pearl Black, Pearl Smoky Gray
    • Rebel 500 SE: Pearl Blue

    Fiyat:

    • Rebel 500: 6.799 $
    • Rebel 500 SE: 6.999 $

    Satış tarihi: Ocak 2026


    Rebel 1100: Cruiser Dünyasında Teknoloji Devrimi

    Honda’nın Rebel serisindeki en güçlü ve teknolojik modeli Rebel 1100, klasik cruiser çizgilerini modern teknolojiyle birleştirerek segment standartlarını yeniden tanımlıyor. Beş farklı donanım seçeneği ile sunulan model, sürücülere kişisel ihtiyaçlarına göre bir Rebel deneyimi yaşama fırsatı sunuyor.

    Rebel 1100’ün dikkat çeken özellikleri:

    • Güçlü motor performansı ve yüksek tork
    • Honda RoadSync ile akıllı bağlantı özellikleri
    • Touring odaklı versiyonlarda uzun yol konforu
    • DCT (çift kavramalı şanzıman) seçeneği ile otomatik vites konforu

    Renk seçenekleri:

    • Rebel 1100: Matte Black Metallic, Matte Silver
    • Rebel 1100 DCT: Matte Black Metallic, Matte Silver
    • Rebel 1100 DCT SE: Deep Pearl Gray
    • Rebel 1100T: Gray Metallic
    • Rebel 1100T DCT: Gray Metallic

    Fiyat:

    • Rebel 1100: 9.699 $
    • Rebel 1100 DCT: 10.399 $
    • Rebel 1100 DCT SE: 11.199 $
    • Rebel 1100T: 10.899 $
    • Rebel 1100T DCT: 11.599 $

    Satış tarihi: Aralık 2025

    Honda motosikletlerin Türkiye’deki resmi satış kanalına BURADAN ulaşabilirsiniz.

    Piston Kafalar Yorumu – Editör Notu

    Akın DAĞYARAN

    2026 Honda Rebel ailesi, motosiklet dünyasında büyük bir dengeyi temsil ediyor: Klasik cruiser ruhu ile çağdaş teknolojinin mükemmel birleşimi. Yeni E-Clutch sistemli Rebel 300, motosiklet dünyasına yeni adım atan sürücüler için kusursuz bir başlangıç noktası sunarken, Rebel 500 erişilebilirliği ve tarzı koruyor. Rebel 1100 ise ileri teknolojisi, touring konforu ve güçlü performansıyla uzun yol sürücülerinin gözdesi olacak gibi görünüyor.

    Bu Haberde İlginizi Çekebilir

  • 2026 FIA ERC Takvimi Açıklandı: Yeni Etaplar, Yeni Hikâyeler, Yepyeni Bir Sezon

    2026 FIA ERC Takvimi Açıklandı: Yeni Etaplar, Yeni Hikâyeler, Yepyeni Bir Sezon

    2026 FIA Avrupa Ralli Şampiyonası (2026 FIA ERC) takvimi açıklandı. Yeni duraklar, geri dönen efsaneler ve asfalt-çakıl dengesiyle motorsporu tutkunlarını unutulmaz bir sezon bekliyor.

    Avrupa Ralli Sahnesi 2026’da Yeniden Şekilleniyor

    2026 FIA ERC, sezonuna 8 yarışlık yenilenmiş bir takvim ile giriyor. Asfalt ve çakıl zeminlerin dengeli dağılımı, geri dönen efsanevi yarışlar, ilk kez takvime giren yeni etaplar ve WRC’ye adım atacak organizasyonlarla dolu bir sezon motorsporu severleri bekliyor.

    Yeni takvimde 5 asfalt, 3 çakıl yarışı yer alıyor ve sezon boyunca pilotlar hem teknik asfalt etaplarında zamanla yarışacak hem de zorlu çakıl parkurlarında dayanıklılıklarını test edecek. Takvimin yapısı, hem tecrübeli ralli yıldızları hem de yeni jenerasyon için ideal bir gelişim ortamı sunuyor.


    Sezon Macaristan’da Başlıyor

    2026 FIA ERC sezonu, 20-22 Mart tarihlerinde Rally Hungary ile start alacak. Macaristan’ın Veszprém kenti çevresindeki çakıl parkurlarında geçilecek yarış, zorlu zemin koşulları ve teknik etaplarıyla sezonun temposunu erkenden belirleyecek.

    Nisan ayında ise İspanya’ya geçilecek. 43. Andalusia Rally – Sierra Morena – Córdoba Dünya Mirası Etabı, 17-19 Nisan’da tamamen asfalt zemin üzerinde koşulacak. Córdoba’nın tarihi dokusu eşliğinde geçen etap, seyir zevki yüksek mücadelelere sahne olacak.


    Kuzeyin Efsanesi: İsveç ve Karlstad

    Üçüncü durak, hız ve tutkunun ülkesi İsveç. BAUHAUS Royal Rally of Scandinavia, 22-24 Mayıs tarihleri arasında Karlstad’da düzenlenecek. Artık cuma-pazar formatında yapılacak organizasyon, yüksek hızlı ve akıcı çakıl yollarıyla 2026 FIA ERC takviminde ERC tarihinin en heyecan verici rallilerinden biri olmaya devam ediyor.

    Bu yarış aynı zamanda FIA Junior ERC Şampiyonası’nın da ilk ayağı olacak. Genç pilotlar için önemli bir vitrin niteliği taşıyan Junior ERC, sezon boyunca altı yarışta puan mücadelesi verecek.


    Roma’dan Dünya Sahnesine: Son Kez ERC’de

    2026 FIA ERC takviminde özel bir anlam taşıyan duraklardan biri Rally di Roma Capitale. 3-5 Temmuz tarihleri arasında yapılacak organizasyon, 2026 FIA ERC’deki 10. ve son yılına çıkıyor. 2027 itibarıyla WRC takvimine dahil edilmesi planlanan yarış, yepyeni bir asfalt rota ile ralli severlere veda edecek.


    Polonya’da Büyük Değişim: Asfalta Dönüş

    ERC tarihinde köklü bir değişiklik de Polonya’dan geliyor. 82. Rally Poland, 24-26 Temmuz tarihlerinde bu kez tamamen asfalt etaplarda koşulacak. 2004’ten bu yana ilk kez asfalta dönecek organizasyon, ayrıca kuzeye kıyasla daha güneydeki Katowice’ye taşınarak yeni bir başlangıç yapıyor.


    Çekya, Galler ve Portekiz Finali

    Yaz sezonunda klasikleşmiş bir etap geri dönüyor. Barum Czech Rally Zlín, 14-16 Ağustos’ta yine teknik asfalt yolları ve seyirci dostu şehir etaplarıyla dikkat çekecek.

    Sonbahar yaklaştığında ralli heyecanı Britanya’ya taşınacak. JDS Machinery Rali Ceredigion, 4-6 Eylül tarihleri arasında Batı Galler’in etkileyici manzaraları eşliğinde koşulacak.

    Sezonun finali ise Rally Five Cities North of Portugal ile 9-11 Ekim’de yapılacak. Eski adıyla Rally Serras de Fafe olarak bilinen organizasyon, 2023’ten sonra ilk kez ERC’ye dönüyor. Ünlü Pedra Sentada sıçraması, sezon finalinde pilotların ve izleyicilerin hafızalarına kazınacak.


    Junior ERC ve Diğer Kategoriler

    2026 sezonunda FIA Junior ERC, BAUHAUS Royal Rally of Scandinavia ile başlayacak ve toplam altı yarıştan oluşacak. Katılımcılar en iyi beş sonuçlarını puanlamaya dahil edebilecek. Ayrıca tüm sekiz yarış, Sürücüler, Co-Pilotlar, Takımlar, Lastik Tedarikçileri, ERC3, ERC4 ve Master ERC şampiyonalarında geçerli olacak.


    FIA’dan Açıklama: “Denge ve İlerleme”

    ERC şampiyona müdürü Iain Campbell, yeni takvimi şöyle özetliyor:
    “Her yıl olduğu gibi takvimi oluştururken katılımcılar için en uygun frekans ve lokasyon dengesini gözetmeye çalıştık. 2026 takvimi tamamen baştan yazılmış değil; daha çok yenilenmiş bir yapı sunuyor. Macaristan’ın açılışa dönmesi, Polonya’nın asfalta geçişi ve Fafe’nin geri dönüşü bu sezonu daha da özel kılacak.”

    FIA Yol Sporları Direktörü Emilia Abel ise şu ifadeleri kullandı:
    “Yeni takvim, istikrar ile ilerleme arasında iyi bir denge kuruyor. Geri dönen ralliler, köklü yarışlarla birleşerek hem çeşitlilik hem de heyecan katıyor. ERC, FIA Ralli Piramidi’nin vazgeçilmez bir parçası olmaya devam edecek.”


    2026 FIA ERC Takvimi

    • Rally Hungary: 20-22 Mart (çakıl)
    • Andalusia Rally: 17-19 Nisan (asfalt)
    • BAUHAUS Royal Rally of Scandinavia: 22-24 Mayıs (çakıl)
    • Rally di Roma Capitale: 3-5 Temmuz (asfalt)
    • 82. Rally Poland: 24-26 Temmuz (asfalt)
    • Barum Czech Rally Zlín: 14-16 Ağustos (asfalt)
    • JDS Machinery Rali Ceredigion: 4-6 Eylül (asfalt)
    • Rally Five Cities North of Portugal: 9-11 Ekim (çakıl)

    Motor sporları haberlerimize BURADAN ulaşabilirsiniz.

    Piston Kafalar Yorumu – Editör Notu

    Akın DAĞYARAN

    2026 FIA ERC takvimi, Avrupa ralli dünyasının neden bu kadar büyüleyici olduğunun bir kanıtı. Yeni ve eski etapların birleşimi, genç pilotlara fırsat sunan Junior ERC, zemin çeşitliliği ve WRC’ye geçişe hazırlanan organizasyonlar, sezonu sıradanlıktan çıkarıyor. Ralli tutkunlarını yıl boyunca nefes kesici mücadeleler bekliyor.

    Bu Haberde İlginizi Çekebilir

  • 2026 Ford Mustang RTR: Drift Ustası Vaughn Gittin Jr. Dokunuşuyla Fabrikadan Piste..

    2026 Ford Mustang RTR: Drift Ustası Vaughn Gittin Jr. Dokunuşuyla Fabrikadan Piste..

    2026 Ford Mustang RTR, Vaughn Gittin Jr. iş birliğiyle geliştirilen turboşarjlı motoru, drift odaklı süspansiyonu ve yarış teknolojileriyle pistte doğmuş gibi geliyor.

    Drift Efsanesinin İmzası: RTR ve Ford Yeniden Bir Arada

    Ford Mustang RTR, efsanevi drift pilotu Vaughn Gittin Jr. ile güçlerini yeniden birleştirerek Mustang tarihinin en iddialı versiyonlarından birini hazırlıyor. 2026 model yılı için duyurulan Ford Mustang RTR, fabrika çıkışlı performans paketiyle sadece güç ve hız değil, aynı zamanda drift karakteri ve pist DNA’sı da sunuyor.

    Ford Mustang RTR markası, 2009’da Gittin Jr. tarafından kurulduğundan bu yana Mustang tutkunlarının özel modifikasyon adresi olmuştu. Ancak bu kez işler farklı: RTR ruhu artık doğrudan Ford’un fabrikasında, tamamen resmi bir model olarak doğuyor. Mustang’in dört silindirli versiyonu üzerine inşa edilen bu özel paket, sokakta sürülebilen ama pistte doğmuş bir otomobil hissi yaratıyor.


    Gücün Kalbi: 2.3 EcoBoost ve Anti-Lag Turbo Teknolojisi

    2026 Mustang RTR’ın kalbinde, Ford’un meşhur 2.3 litrelik EcoBoost motoru yer alıyor. 350 lb-ft torka sahip bu ünite, en büyük yeniliğini ise yarış kökenli teknolojisinden alıyor. Ford GT yarış otomobilinden aktarılan anti-lag sistemi, turboşarjı yüksek yük altında sürekli çevirmeye devam ederek gaz tepkilerini ciddi şekilde iyileştiriyor.

    Bu sayede motor, düşük devirlerde dahi gecikmesiz bir güç sunarken, drift gibi ani gaz tepkilerinin gerekli olduğu durumlarda olağanüstü bir performans sergiliyor. Ford, bu motoru “şimdiye kadarki en agresif fabrika çıkışlı dört silindirli Mustang” olarak tanımlıyor.

    Okuyucular Bunları da Merak Etti 👇




    Drift Odaklı Süspansiyon ve Pist Ayarları

    Ford Mustang RTR, sadece düz çizgide hızlanmak için değil, kontrollü yanlamalar ve pist çevresinde ustaca sürüşler için tasarlandı. Ford, sürüş dinamiklerini tamamen RTR karakterine uygun şekilde yeniden şekillendirdi.

    Track modunda özel ayarlara sahip stabilite kontrol sistemi, drift sırasında sürücünün daha rahat denge kurmasını sağlarken, isteğe bağlı MagneRide adaptif süspansiyon sistemi özel bir RTR ayarı ile geliyor. Direksiyon dişlisi de genişletilmiş dönüş açısıyla drift kabiliyetini artırıyor.

    Fren tarafında ise işler ciddi: Mustang GT Performance Pack’ten alınan Brembo altı pistonlu ön ve dört pistonlu arka frenler, yüksek ısı dayanımıyla pistte güvenli frenlemeyi garanti ediyor. Mustang Dark Horse’dan alınan ön-arka denge çubukları ve arka alt şasi de gövde rijitliğini artırıyor.

    Bunlara ek olarak:

    • Elektronik Drift Freni (Electronic Drift Brake) ile tek dokunuşta drift başlatılabiliyor.
    • Active-Valve Performance Exhaust sistemi dört farklı egzoz modu sunuyor ve sürücüye ses karakteri üzerinde tam kontrol veriyor.

    Tasarım: Sokakta Şık, Pistte Agresif

    Ford Mustang RTR, sadece mekanik olarak değil, görsel olarak da farklılığını ortaya koyuyor. Mustang GT’nin ön tamponu, RTR’ye özel ızgara ile yeniden tasarlanmış ve aydınlatmalı “nostril” hava kanallarıyla donatılmış.

    Hyper Lime renkli fren kaliperleri ve Tarnished Dark Anodized jantlar dikkat çekerken, isteğe bağlı Hyper Lime görünüm paketi canlı detaylar ve özel grafiklerle sportifliği ön plana çıkarıyor. Arka kısımda RTR logolu bagaj kapağı ve çamurluk amblemleri özel versiyonun imzası oluyor.

    Kabin tarafında ise Hyper Lime dikiş detayları, seri numaralı plaka, aydınlatmalı RTR kapı eşiği, özel grafiklere sahip dijital gösterge paneli ve çift ekranlı bilgi-eğlence sistemi sürücüyü karşılıyor.


    Sadece Performans Değil: Mükemmel Denge ve Sürüş Hissi

    Ford’un açıklamasına göre Ford Mustang RTR, EcoBoost platformu üzerinde neredeyse kusursuz bir ağırlık dağılımı sunuyor. Bu, otomobilin virajlarda daha çevik, dengeli ve sürücünün yönlendirmelerine karşı daha hassas tepkiler vermesini sağlıyor.

    Bu kombinasyon, sadece pistte değil, günlük kullanımda da sürücüsüne özgüven veren bir sürüş hissi yaratıyor. Gittin Jr.’ın sözleriyle:
    “Bu, bugüne kadar üretilmiş en ‘badass’, turboşarjlı fabrika çıkışlı Mustang. RTR’ı kurduğumda amacım Mustang’i yeni nesiller için daha havalı ve heyecan verici hale getirmekti. 2026 Mustang RTR tam olarak bunu yapıyor.”


    Satış ve Lansman Detayları

    2026 Ford Mustang RTR, yalnızca Mustang EcoBoost Fastback modellerinde High Package veya Premium donanım seviyeleriyle birlikte sunulacak. Teslimatlar 2026 yazında başlayacak ve fiyatlandırma lansmana yakın tarihte açıklanacak.

    Ford’un Türkiye’de satılan modellerine ve en güncel fiyat listesine Ford Türkiye Resmi Web Sitesi üzerinden ulaşabilirsiniz.

    Piston Kafalar Yorumu – Editör Notu

    Akın DAĞYARAN

    Mustang RTR, fabrika çıkışlı bir otomobilden beklenenden çok daha fazlasını sunuyor. Gittin Jr.’ın drift kültürünü Ford’un mühendisliğiyle birleştiren bu proje, otomobilin sadece bir ulaşım aracı değil, bir karakter göstergesi olabileceğini kanıtlıyor. 2026 Mustang RTR, günlük hayatta kullanılabilirliği korurken pistte de gerçek bir performans makinesi olmayı başarıyor. Bu, Ford’un “muscle car” geleneğini 21. yüzyıla nasıl taşıyacağının en net örneği.

    VİDEO

    Bu Haberde İlginizi Çekebilir

  • Toyota Mikro Mobilite Aracı: Sürdürülebilir Şehir Taşımacılığında Yeni Dönem Başlıyor

    Toyota Mikro Mobilite Aracı: Sürdürülebilir Şehir Taşımacılığında Yeni Dönem Başlıyor

    Toyota mikro mobilite aracı projesi, güneş paneli çatısı, sürdürülebilir malzemeler ve sıfır emisyon vizyonuyla şehir içi ulaşımda devrim yaratmayı hedefliyor.

    Sıfır Emisyonlu Şehir Ulaşımında Yeni Bir Sayfa

    Toyota, Avrupa şehirlerinin hızla değişen ulaşım altyapısına uyum sağlamak ve sıfır emisyon hedeflerini desteklemek amacıyla geleceğin şehir aracı için büyük bir adım attı. İngiltere’de Toyota Manufacturing UK (TMUK) öncülüğünde yürütülen yeni bir proje kapsamında, L6e sınıfında hafif ve tamamen elektrikli bir mikro mobilite aracı için fizibilite çalışması resmen başladı. Bu çalışma, yalnızca çevreci bir araç üretmenin ötesine geçerek, şehir içi mobilite anlayışını kökten değiştirmeyi hedefliyor.

    Toyota’nın “Mobility for All” (Herkes İçin Hareketlilik) vizyonu doğrultusunda geliştirilen proje, sürdürülebilir şehir taşımacılığında yeni çözümler üretmeyi amaçlıyor. İngiltere hükümetinin DRIVE35 programı kapsamında desteklenen proje, sıfır emisyonlu araç üretim teknolojilerini teşvik eden Advanced Propulsion Centre UK (APC) tarafından da fonlanıyor.


    FT-Me Konseptinden Gerçek Hayata: Yeni Nesil Şehir Aracı

    Toyota mikro mobilite aracı, ilk olarak 2025 Mart ayında tanıtılan FT-Me konseptinden ilham alıyor. Bu konsept, şehir yaşamında bireysel ve paylaşım odaklı mobilite çözümleri için tasarlanmıştı. Şimdi ise bu vizyon, gerçek dünyada test edilecek somut bir prototipe dönüşüyor.

    Yeni araç, şehir içi kısa mesafeli ulaşım için tasarlanmış olacak ve karbon nötr şehir altyapısına uyumlu şekilde geliştirilecek. Hafif yapısı sayesinde enerji verimliliği yüksek olacak, kompakt boyutları ise dar şehir sokaklarında manevra kabiliyeti sağlayacak. Ayrıca proje kapsamında geri dönüştürülmüş ve sürdürülebilir malzemeler kullanılarak çevresel etki minimuma indirilecek.


    Güneş Enerjisiyle Güçlenen Akıllı Mobilite

    Proje sadece elektrikli bir araç üretmekle kalmayacak; aynı zamanda entegre güneş paneli çatısı gibi yenilikçi çözümlerle menzil sorununa da farklı bir yaklaşım getirecek. Bu çatı, Savcor tarafından geliştirilecek ve aracın menzilini günlük kullanım için yaklaşık %20 oranında artıracak. Böylece şehir içi kullanıcılar, çoğu zaman aracı şarj etmeye bile ihtiyaç duymayabilecek.

    Ayrıca proje kapsamında gelişmiş dijital bağlantı teknolojileri de devreye alınacak. Bu sayede araç, şehir altyapısıyla etkileşim kurabilecek, sürücüye trafik, rota, park ve enerji kullanımı gibi konularda gerçek zamanlı veriler sunacak.


    Konsorsiyumun Gücü: Akademi, Endüstri ve Teknoloji Bir Arada

    Toyota mikro mobilite aracı projesi, yalnızca otomotiv sektörünün değil, akademi ve yeni nesil mobilite girişimlerinin de gücünü arkasına alıyor. Konsorsiyumda yer alan kuruluşlar şunlar:

    • Toyota Manufacturing UK (TMUK): Projenin lideri ve ana üretim ortağı.
    • ELM Mobility Limited: Şehir içi teslimat odaklı hafif araç çözümlerinde uzman.
    • Savcor: Güneş paneli çatısının tasarımı ve entegrasyonundan sorumlu.
    • University of Derby: Kullanıcı davranışları ve güneş enerjisi verimliliği konusunda araştırmalar yürütüyor.
    • Toyota Motor Europe: Personel eğitimleri ve teknik destek sağlıyor.

    Bu iş birliği sayesinde proje, yalnızca teknik değil, sosyoekonomik ve kullanıcı davranışları açısından da derinlemesine incelenecek.


    Şehirlerin Geleceğine Yön Veren Mobilite Anlayışı

    Toyota’nın mikro mobilite projesi, Avrupa şehirlerinin karbon nötr hedeflerine ulaşmasında önemli bir kilometre taşı olabilir. Şehir merkezlerinde araç trafiğini azaltmak, hava kalitesini iyileştirmek ve bireysel mobiliteyi kolaylaştırmak için geliştirilen bu yeni nesil BEV, geleneksel otomobil anlayışını değiştirmeye aday.

    Üstelik proje, sadece bireysel kullanıcıları değil; belediyeler, lojistik şirketleri ve paylaşımlı araç platformlarını da hedefliyor. Bu sayede şehir içi teslimatlar, paylaşımlı ulaşım hizmetleri ve kişisel kısa mesafe yolculukları çok daha verimli hale gelebilecek.

    Toyota’nın Türkiye’de satılan modellerine ve en güncel fiyat bilgisine Toyota Türkiye Resmi Web Sitesi üzerinden ulaşabilirsiniz.

    Piston Kafalar Yorumu – Editör Notu

    Akın DAĞYARAN

    Toyota’nın mikro mobilite atağı, aslında otomotiv dünyasının geleceğine dair güçlü bir mesaj taşıyor. Artık mesele sadece güçlü motorlar ya da uzun menziller değil; şehirlerin sosyal, çevresel ve teknolojik yapısına uyum sağlayan akıllı çözümler üretmek. Bu proje, otomotiv endüstrisinin nasıl evrileceğine dair bir önizleme niteliğinde. Toyota’nın bu adımı, diğer markalar için de bir yol haritası olacak gibi görünüyor.

    Bu Haberde İlginizi Çekebilir

  • Fox Factory’den 650 HP’lik DC650: Ram 1500, Ford F-150 Lobo’ya Sert Yanıt Veriyor

    Fox Factory’den 650 HP’lik DC650: Ram 1500, Ford F-150 Lobo’ya Sert Yanıt Veriyor

    Fox Factory ve Direct Connection iş birliğiyle geliştirilen DC650 Ram 1500, 650 beygirlik süperşarjlı Hemi V8 motoru, özel süspansiyon sistemi ve agresif tasarımıyla 2026 Ford F-150 Lobo’ya güçlü bir alternatif sunuyor.

    Amerika’nın “street truck” çılgınlığı yeniden alevlenirken, Fox Factory ve Direct Connection iş birliğiyle ortaya çıkan Ram 1500 DC650, sahneye gerçek bir performans canavarı olarak çıktı. 650 beygirlik bu özel versiyon, Ford F-150 Lobo’yu hedef alıyor ve Ram’ın SRT-10 günlerinden sonra en iddialı performans pikaplarından biri olma yolunda ilerliyor.

    Süperşarjlı HEMI ile 650 Beygirlik Güç Patlaması

    Fox Factory, DC650 için sıradan bir gövde kitiyle sınırlı kalmıyor. 5.7 litrelik HEMI V8 motor, 3.0 litrelik Whipple twin-screw süperşarj ve mild-hybrid E-Torque sistemiyle desteklenerek 650 hp güç üretiyor. Bu devasa güç, 8 ileri otomatik şanzımanla arka tekerleklere iletiliyor; isteyen kullanıcılar için 4×4 versiyonu da mevcut.

    Güç artışına uygun bir şekilde, 3 inçlik cat-back egzoz sistemi, çift çıkışlı 4 inç paslanmaz çelik uçlarla agresif bir ses deneyimi sunuyor.

    Süspansiyon ve Şasi: Performans Odaklı Ayar

    Fox Factory’nin uzmanlığını konuşturduğu DC650’de, Ridetech kontrol kolları arka tarafta patinajı azaltırken, ön aksta direksiyon tepkilerini ve viraj kabiliyetini iyileştiriyor. Özel coilover amortisörler, aracı önde 5 cm, arkada 10 cm alçaltarak “street truck” duruşunu güçlendiriyor. 22 inç Y-spoke jantlar ve 305/40R22 Toyo Proxes ST III lastikler ise performans ve yol tutuşu artırıyor.

    Sokaklara Özel Tasarım: Agresif ve Gösterişli

    Fox Factory DC650’nin tasarımında aerodinamik parçalar öne çıkıyor: ön splitter, geniş hava girişli sportif kaput, altın detaylı “Supercharged” logolar ve mat siyah “650 Hemi” grafikleri ile kamyonetin karakteri güçleniyor. Arka bölümde spoiler ve Direct Connection logosu gözlerden kaçmıyor. Altın detaylar, çekme kancalarından yan çizgilere kadar uzanırken, iç mekânda da siyah deri koltuklar ve altın dikişli detaylar ile devam ediyor.

    Yüksek Fiyat, Yüksek Performans

    Bu özel kamyonetin fiyatı performansına yakışır düzeyde:

    • RWD versiyon: 89.995 dolar
    • 4WD opsiyonu: +3.350 dolar
    • Deri koltuk: +1.085 dolar
    • Tonneau kapak: +695 dolar
      Tam donanımlı versiyonun fiyatı 95.125 dolar’a kadar çıkıyor.

    Karşılaştırmak gerekirse, 2026 Ford F-150 Lobo 60.395 dolardan başlıyor ancak 400 hp ile çok daha mütevazı kalıyor. Yani, DC650 yalnızca daha güçlü değil; aynı zamanda daha karakterli, daha agresif ve “yüksek bedel karşılığında gerçek performans isteyenler” için üretilmiş bir araç.

    Piston Kafalar Yorumu – Editör Notu

    Akın DAĞYARAN

    DC650, pikap dünyasında sıradanlığa meydan okuyan bir mühendislik başarısı. “Street truck” kültürünün yeniden doğuşunu temsil eden bu Ram, sadece bir taşıma aracı değil; pistte, sokakta ve şov alanında gözleri üzerine çekecek kadar iddialı bir performans makinesi.

    Bu Haberde İlginizi Çekebilir

  • Castrol Ford Team Türkiye, Junior WRC Şampiyonluğu İçin Tarihi Mücadeleye Hazır

    Castrol Ford Team Türkiye, Junior WRC Şampiyonluğu İçin Tarihi Mücadeleye Hazır

    Castrol Ford Team Türkiye, Ali Türkkan ile Junior WRC finalinde tarih yazmaya hazırlanıyor. Hedef: Orta Avrupa Rallisi’nde dünya şampiyonluğu!

    Türkiye motor sporları tarihine yeni bir zafer yazma hedefiyle yola çıkan Castrol Ford Team Türkiye, 2025 Dünya Ralli Şampiyonası (WRC) sezonunun son durağı olan Orta Avrupa Rallisinde sahneye çıkmaya hazırlanıyor. Takımın genç yıldızı Ali Türkkan ve co-pilotu Oytun Albayrak, 16-19 Ekim tarihleri arasında Almanya, Avusturya ve Çekya etaplarında koşulacak Junior WRC finalinde dünya şampiyonluğu için direksiyon başına geçecek.

    Şampiyonluk Heyecanı Avrupa’nın Kalbinde

    Dünya Ralli Şampiyonası’nın en kritik etabı olan Orta Avrupa Rallisi (Central European Rally), üç ülke sınırlarını kapsayan benzersiz yapısıyla sezonun finaline ev sahipliği yapacak. Yarış merkezi Passau (Almanya) olacak ve toplam 306,08 km uzunluğunda 18 özel etap boyunca ekipler zafere ulaşmak için mücadele edecek. Bu yarış yalnızca sezonun finali olmakla kalmıyor, aynı zamanda çift katsayı puan sistemi sayesinde şampiyonluk sıralamasını tamamen değiştirebilecek kadar kritik bir öneme sahip.

    Junior WRC’de sezonu zirvede tamamlamak için tüm gözler artık Ali Türkkan ve Oytun Albayrak ikilisinde. Şu anda şampiyona puan tablosunda üçüncü sırada yer alan ekip, Orta Avrupa Rallisi’ni kazanması hâlinde alacağı ekstra puanlarla dünya şampiyonluğunu Türkiye’ye getirebilir.

    Sezon Boyunca Artan Performans

    Castrol Ford Team Türkiye sezon boyunca farklı zeminlerde yarışarak büyük bir deneyim kazandı. Karlı etaplardan toprak ve asfalt parkurlara kadar her koşulda performans gösteren ekip, özellikle asfalt zeminli etaplarda rakiplerine üstünlük kurmayı başardı.

    Şampiyona öncesinde Avusturya’da düzenlenen Herbst Rallisi’nde sekiz etabın dördünü kazanarak önemli bir form grafiği yakalayan ekip, final öncesi rakiplerine gözdağı verdi. Bu başarı, Orta Avrupa’nın asfalt etaplarında neler yapabileceklerinin güçlü bir göstergesi oldu.

    Tarihe Geçen Başarılar

    Ali Türkkan ve Oytun Albayrak ikilisi, 2025 sezonunda Türkiye motor sporları tarihinde bir dizi ilke imza attı. Haziran ayında gerçekleştirilen Akropolis Rallisi’nde etap galibiyeti alarak Dünya Ralli Şampiyonası’nda bir klasman yarışı kazanan ilk Türk ekip oldular. Ardından Finlandiya Rallisi’nde üçüncülükle podyuma çıkarak sezonu güçlü bir şekilde sürdürdüler.

    Bu başarıların ardından hedef artık çok daha büyük: Junior WRC dünya şampiyonluğunu Türkiye’ye taşımak. Bu zafer, Castrol Ford Team Türkiye için yalnızca bir kupa anlamına gelmiyor; aynı zamanda Türkiye’nin dünya motor sporlarındaki konumunu da yukarı taşıyacak tarihi bir dönüm noktası olacak.

    Türk Bayrağını Zirvede Dalgalandırma Zamanı

    Castrol Ford Team Türkiye, Türkiye’nin en köklü ve en başarılı otomobil sporları takımı olarak bu önemli yarışta bir kez daha Türk bayrağını dünya sahnesinde dalgalandırmayı hedefliyor. Junior WRC’de elde edilecek bir şampiyonluk, Türk motor sporlarının küresel arenada kalıcı bir güç haline geldiğinin de simgesi olacak.

    Motor sporları haberlerimize BURADAN ulaşabilirsiniz.

    Piston Kafalar Yorumu – Editör Notu

    Akın DAĞYARAN

    Castrol Ford Team Türkiye, yalnızca bir ralli takımı değil; Türk otomobil sporlarının geleceğini şekillendiren bir ekol. Ali Türkkan ve Oytun Albayrak ikilisinin bu sezon sergilediği performans, Türkiye’nin artık WRC sahnesinde sadece yarışan değil, şampiyonluk için mücadele eden bir ülke konumuna geldiğini gösteriyor. Orta Avrupa Rallisi, bu hikâyenin en önemli sayfası olacak.

    Okuyucular Bunları da Merak Etti 👇



  • Honda Sezonu Podyumla Tamamladı: Civic Type R TCR 2025 IMSA’da Şampiyonluk Mücadelesini Son Anda Kaybetti

    Honda Sezonu Podyumla Tamamladı: Civic Type R TCR 2025 IMSA’da Şampiyonluk Mücadelesini Son Anda Kaybetti

    Honda, 2025 IMSA Michelin Pilot Challenge sezonunu Road Atlanta’da çifte başarıyla tamamladı. Civic Type R TCR podyuma çıktı ancak şampiyonluk mekanik arıza nedeniyle kaçtı.

    Honda’dan Road Atlanta’da Çifte Duygu: Podyum Sevinci, Şampiyonluk Üzüntüsü

    2025 IMSA Michelin Pilot Challenge sezonu, Honda Racing Corporation USA (HRC US) için hem gurur hem de hayal kırıklığıyla sona erdi. Michelin Raceway Road Atlanta’daki sezon finali FOX Factory 120 yarışında sahne alan Honda ekipleri, güçlü performanslarına rağmen şampiyonluk kupasını son anda kaçırdı.

    Montreal Motorsports Group’un #93 numaralı Honda Civic Type R TCR otomobili, Karl Wittmer ve LP Montour ikilisinin yönetiminde sezonu TCR klasmanında üçüncülükle tamamladı. Ekip, 2.710 puanla podyumda yer alırken, yarışın ortasında yaşanan mekanik arıza şampiyonluk umutlarını bitirdi.


    Şampiyonluk Mücadelesi Son Anda Elden Gitti

    Sezon finaline lider olarak giren Wittmer-Montour ikilisi, gridde beşinci sırada başladıkları yarışta kısa sürede podyum mücadelesine dahil oldu. Rakiplerinin hatasından ustalıkla sıyrılan Montour, yarışın ilk bölümünde ikinci sıraya kadar yükseldi.

    Ancak planlar, planlandığı pit stop sonrası yaşanan beklenmedik bir mekanik arıza ile bozuldu. #93 Civic Type R TCR, yarışın tam ortasında pisti terk etmek zorunda kaldı ve böylece sezonun zirvesi son yarışta ellerinden kayıp gitti.


    KMW Motorsports Güçlü Performans Sergiledi

    Diğer Honda ekibi KMW Motorsports with TMR Engineering, #5 numaralı Civic Type R TCR ile etkileyici bir yarış çıkardı. William Tally ve Tim Lewis, 11. sırada başladıkları mücadelede sıralarını adım adım yükselterek altıncılıkla finiş gördü.

    Tally’nin etkileyici açılış stinti ve Lewis’in lastik yönetimindeki başarısı, ekibi sezonun en rekabetçi yarışlarından birinde ilk 6’ya taşıdı.


    Civic Type R TCR: Şampiyonluk Potansiyelini Yine Gösterdi

    2025 sezonu, Honda Civic Type R TCR’nin rekabet gücünü ve şampiyonluk potansiyelini bir kez daha gözler önüne serdi. Montreal Motorsports Group ikinci kez üst üste zirve mücadelesi verirken, takımın tutarlı performansı ve teknik mükemmeliyeti, otomobilin Kuzey Amerika’daki en zorlu pistlerde bile ne kadar iddialı olduğunu kanıtladı.

    Honda’nın HRC US, JAS Motorsport ve IMSA ekipleri arasındaki iş birliği de programın gelişimini hızlandırdı ve markayı 2026 sezonu için daha büyük hedeflere taşıdı.


    2026’ya Giden Yol: Daytona Hazırlıkları Başladı

    Honda, gözünü şimdi 2026 IMSA Michelin Pilot Challenge sezonuna çevirdi. Daytona International Speedway’de Ocak ayında başlayacak yeni sezonda Civic Type R TCR’nin hedefi, artık yalnızca podyum değil, uzun süredir kovaladığı şampiyonluk kupası olacak.

    Motor sporları haberlerimize BURADAN ulaşabilirsiniz.

    Piston Kafalar Yorumu – Editör Notu

    Akın DAĞYARAN

    Honda’nın Civic Type R TCR ile sergilediği tempo, markanın motorsporlarındaki ciddiyetini ve gelişen mühendislik vizyonunu yansıtıyor. Mekanik sorunlar sonucu kaçan şampiyonluk, 2026’da daha güçlü bir geri dönüş için motivasyon yaratacaktır. Road Atlanta’da yaşanan bu çifte duygu, Honda’nın IMSA sahnesinde neden her zaman izlenmesi gereken bir güç olduğunu bir kez daha kanıtladı.

    Okuyucular Bunları da Merak Etti 👇




  • Mercedes Blends Classic Elegance with Future Tech: Vision Iconic Concept Unveiled

    Mercedes Blends Classic Elegance with Future Tech: Vision Iconic Concept Unveiled

    Mercedes showcases the Vision Iconic concept, merging Art Deco elegance with solar paint, neuromorphic computing, and Level 4 autonomy.

    Mercedes Blends Classic Elegance with Future Tech: Vision Iconic Concept Unveiled

    Mercedes-Benz has officially revealed the Vision Iconic concept, a striking fusion of the brand’s timeless design heritage and cutting-edge automotive innovation. Unveiled alongside Shanghai Fashion Week, the Vision Iconic isn’t just a concept car — it’s a bold statement redefining the future of mobility, blending technology, sustainability, and emotion in one sculptural creation.

    A New Era of Iconic Design: Digital, Illuminated and Emotional

    At the heart of the Vision Iconic’s identity lies a reimagined version of one of Mercedes’ most defining design elements: the iconic chrome grille. Inspired by legendary classics like the W108 and Mercedes 600 Pullman, the new “Iconic Grille” features illuminated star badging, animated lighting patterns, and a smoked-glass lattice structure — transforming a historic symbol into a futuristic digital signature.

    Art Deco Meets AI: A Cabin of Luxury and Intelligence

    Inside, Vision Iconic is an immersive blend of Art Deco elegance and next-generation technology. A cinematic instrument cluster animation greets occupants, while a bespoke AI-powered driver companion is integrated into the dash, even mimicking the shape of the Mercedes star.

    Rich materials — from deep blue velvet seats to 17th-century-inspired straw marquetry on the floor — turn the cabin into a moving luxury lounge. A floating glass “Zeppelin” display and a brand-logo-shaped clock add visual drama, while a handcrafted glass sphere steering wheel sits as the centerpiece of the driver’s environment.

    Solar Paint Adds Up to 12,000 km of Range

    One of the Vision Iconic’s most remarkable innovations is its photovoltaic-active solar coating, seamlessly integrated into the bodywork. With just 11 m² of solar surface, the system can generate enough power for up to 12,000 km of additional range annually, depending on sunlight exposure. The coating is free of rare earth materials, fully recyclable, and achieves an impressive 20% efficiency.

    Neuromorphic Computing: The Brain Behind Autonomous Driving

    Mercedes is pushing the boundaries of autonomous driving with neuromorphic computing — a revolutionary processor architecture inspired by the human brain. This technology processes environmental data faster and more efficiently, improving object recognition and reaction times even in poor visibility. Compared to traditional systems, it can cut energy usage by up to 90%.

    Level 4 Autonomy and Steer-by-Wire: The Future of Driving Experience

    Equipped with Level 4 autonomous driving, Vision Iconic can handle urban traffic, highway cruising, and even self-parking without driver intervention. Inside, passengers can relax, stream content, or even take a nap during the journey.

    The steer-by-wire system eliminates the mechanical link between the steering wheel and front wheels, enhancing agility, reducing steering effort, and offering greater freedom for interior design.

    Automotive Meets Fashion: The Vision Iconic Capsule Collection

    To celebrate the debut, Mercedes-Benz also unveiled a six-piece Vision Iconic Capsule Collection. The fashion line mirrors the vehicle’s interior palette with deep blue hues, gold accents, and Art Deco motifs, bridging the worlds of haute couture and high-performance engineering.

  • Tırmanma Tutkusu İstanbul’da Zirveye Çıkıyor: Türkiye Şampiyonası Altıncı Ayağı Başlıyor

    Tırmanma Tutkusu İstanbul’da Zirveye Çıkıyor: Türkiye Şampiyonası Altıncı Ayağı Başlıyor

    AVIS 2025 Türkiye Tırmanma Şampiyonası’nın altıncı ayağı 18-19 Ekim’de İstanbul’da gerçekleşiyor. 5.2 km’lik zorlu parkurda nefes kesen mücadeleye sahne olacak yarışta liderler kozlarını paylaşacak.

    Türkiye’nin en heyecan verici motorsporları organizasyonlarından biri olan AVIS 2025 Türkiye Tırmanma Şampiyonası, sezonun altıncı ayağıyla İstanbul’da hız tutkunlarını bir araya getiriyor. Mapfre Sigorta İstanbul Tırmanma Yarışı, İstanbul Otomobil Spor Kulübü (İSOK) organizasyonuyla 18-19 Ekim tarihlerinde düzenlenecek.

    Zorlu parkurda rekabet ateşi yanacak

    AVIS, Mapfre Sigorta, Spor Toto ve Şile Belediyesi desteğiyle düzenlenen yarış, Teke–Yeni Darlık arasında yer alan 5.200 metrelik zorlu parkurda gerçekleştirilecek. Üç çıkış üzerinden koşulacak mücadele, sürücülerin hem hızını hem de teknik becerilerini en üst seviyede test edecek.

    Heyecan dolu hafta sonu, 18 Ekim Cumartesi günü teknik kontroller ve antrenman çıkışları ile başlayacak. Şampiyona heyecanı ise 19 Ekim Pazar günü saat 10.30’da verilecek ilk start ile zirveye ulaşacak. Nefes kesen mücadelelerin ardından kazananlar 16.30’daki ödül töreni ile taçlandırılacak.

    Liderler İstanbul’da avantaj peşinde

    Sezonun bu önemli ayağı öncesinde dört kategoride de rekabet doruk noktasında.

    • Kategori 1: Oğuz Alp Aral liderliğini koruyor.
    • Kategori 2: Demir Sancaklı zirvedeki yerini sağlamlaştırmak istiyor.
    • Kategori 3: Engin Apaydın rakiplerine karşı üstünlüğünü korumaya çalışacak.
    • Kategori 4: Burak Başlık, en üst basamakta kalmak için mücadele edecek.

    Her kategoride şampiyonluk yarışının kaderini etkileyebilecek bu yarış, sezonun en belirleyici mücadelelerinden biri olmaya aday.

    İstanbul parkurunda adrenalin dolu hafta sonu

    Teknik virajları, dik yokuşları ve sürücüler için zorluk derecesi yüksek etaplarıyla ünlü Darlık parkuru, tırmanma şampiyonasına yakışır bir mücadeleye ev sahipliği yapacak. Seyirciler, doğa ile iç içe bir ortamda Türkiye’nin en yetenekli pilotlarının hız, cesaret ve teknik beceri mücadelesine tanıklık edecek.

    Motor sporları severler için kaçırılmayacak bu etkinlik, sadece bir yarış değil, aynı zamanda yüksek performanslı otomobillerin ve profesyonel pilotların sınırlarını zorladığı bir festival niteliğinde olacak.

    Motor sporları haberlerimize BURADAN ulaşabilirsiniz.

    Piston Kafalar Yorumu – Editör Notu

    Akın DAĞYARAN

    Türkiye Tırmanma Şampiyonası’nın İstanbul etabı, sezonun belki de en kritik yarışlarından biri olacak. Teknik yapısı ve zorluk seviyesiyle sürücülere gerçek bir sınav sunan Darlık parkuru, pilotların hata yapmaya yerinin olmadığı bir mücadele vaat ediyor. Bu yarış yalnızca etap galibiyetleri açısından değil, şampiyonluk tablosundaki dengeleri değiştirme potansiyeli açısından da büyük önem taşıyor. Hız, adrenalin ve stratejinin iç içe geçtiği bu haftasonu, motorsporları tutkunlarına tam anlamıyla bir şölen sunacak.

    Okuyucular Bunları da Merak Etti 👇