Yazar: admin

  • Mazda’dan 2025 Japonya Mobilite Fuarı’nda Sürüşün Geleceğine Bakış

    Mazda’dan 2025 Japonya Mobilite Fuarı’nda Sürüşün Geleceğine Bakış

    Mazda, Japonya Mobilite Fuarı 2025’te sürüş keyfi ile sürdürülebilir geleceği birleştiren yeniliklerini ve yeni nesil teknolojilerini tanıtacak.

    Mazda, Japonya Mobilite Fuarı 2025’te “Sürüş Keyfiyle Sürdürülebilir Gelecek” Vizyonunu Tanıtacak

    Mazda Motor Corporation, 31 Ekim – 9 Kasım 2025 tarihleri arasında Tokyo Big Sight’ta düzenlenecek Japan Mobility Show 2025 için büyük planlarını duyurdu. “The joy of driving fuels a sustainable tomorrow” (Sürüş keyfi sürdürülebilir bir geleceğe güç verir) temasıyla sahneye çıkacak marka, yalnızca otomobillerin değil, otomobil kültürünün geleceğini de yeniden tanımlamaya hazırlanıyor.

    Yeni Nesil Mazda Modeli Dünya Prömiyerinde

    Mazda, fuarda markanın geleceğini temsil edecek yepyeni bir konsept aracın dünya prömiyerini gerçekleştirecek. Bu model, markanın “sürdürülebilirlik” ve “sürüş tutkusu” arasındaki dengeyi temsil eden yeni tasarım dilini ve teknolojik vizyonunu gözler önüne serecek.

    Ayrıca, Avrupa pazarı için geliştirilen yeni nesil Mazda CX-5 ilk kez dünya sahnesinde gösterilecek. Bu model, Mazda’nın SUV sınıfındaki iddiasını daha da güçlendirmeyi hedefliyor.

    CO₂ Emisyonunu Azaltan Teknoloji: Ne Kadar Sürersen O Kadar Temiz

    Mazda’nın sergideki en dikkat çekici yeniliklerinden biri, sürüş mesafesi arttıkça daha fazla CO₂ emisyonu azaltan yenilikçi bir karbon yakalama teknolojisi olacak. Bunun yanı sıra, alg bazlı karbon nötr yakıt gibi çözümlerle marka, döngüsel ekonomi hedeflerine doğru emin adımlarla ilerliyor. Bu yenilikler, Mazda’nın 2035 vizyonunda çevre dostu mobiliteyi merkezine koyduğunu kanıtlıyor.

    Engelsiz Mobilite: CX-30 SeDV

    Toplumun her kesimini kapsayan bir vizyonla hareket eden Mazda, fuarda CX-30 SeDV (Self-empowerment Driving Vehicle) modelini de tanıtacak. Bu özel versiyon, engelli bireylerin bağımsız sürüş deneyimini kolaylaştıran sezgisel bir manuel kontrol sistemi ile donatıldı. Mazda böylece sadece teknolojiyi değil, erişilebilirliği de geleceğin mobilitesinin temeline yerleştiriyor.

    Efsane RX-7’den Yarış Arenasına: Mazda’nın Performans Vitrini

    Mobility Culture Programı kapsamında Mazda, otomobil tutkunlarının kalbinde ayrı bir yere sahip olan efsanevi RX-7 modelini sergileyecek. Ayrıca, SPIRIT RACING RS Future Concept (No.12) modeli de yeni nesil yakıtlarla çalışan yarış araçları arasında pist performansını gözler önüne serecek.

    Japonya Mobilite Fuarı 2025’te bunlara ek olarak CX-60 ve CX-80 modelleri de ASV halka açık test sürüş etkinliği kapsamında ziyaretçilerle buluşacak.

    Çocuklara İlham: KidZania İş Birliği

    Mazda, yalnızca yetişkin sürücülere değil, geleceğin mühendislerine de hitap ediyor. KidZania iş birliğiyle hazırlanan özel alanda çocuklar döküm, parlatma ve boyama gibi üretim süreçlerini deneyimleyerek bir Mazda fabrikasında çalışıyormuş hissini yaşayacak. Böylece markanın “Human Centric – İnsan Merkezli” yaklaşımı, eğitici ve ilham verici bir deneyime dönüşüyor.


    Mazda’nın Geleceğe Bakışı: “Sürüş Keyfi” ve “Yaşam Sevinci” Bir Arada

    Mazda, temel değeri olan “Human Centric” yaklaşımını merkeze alarak yalnızca otomobiller üretmekle kalmıyor; insanların yaşamına “Joy of Driving” (sürüş keyfi) ve “Joy of Living” (yaşam sevinci) katacak deneyimler sunmayı hedefliyor.

    2035 vizyonu doğrultusunda sürdürülebilirlik, kapsayıcılık ve performansı bir araya getiren marka, mobilitenin geleceğini sadece tasarlamakla kalmayıp, duygusal bir bağ kurarak şekillendirmeyi amaçlıyor.

    Mazda sahiplerinin Türkiye’de ulaşabilecekleri resmi iletişim bilgisine BURADAN ulaşabilirsiniz.

    Piston Kafalar Yorumu – Editör Notu

    Akın DAĞYARAN

    Mazda, Japonya Mobilite Fuarı 2025’te yalnızca yeni modellerini değil, markanın ruhunu da yeniden tanımlıyor. CO₂ yakalama teknolojisinden engelli dostu araçlara, efsane RX-7’nin nostaljisinden çocuklara ilham veren üretim deneyimine kadar her detay, Mazda’nın geleceğe ne kadar bütünsel bir bakışla yaklaştığını ortaya koyuyor.

    Okuyucular Bunları da Merak Etti 👇






  • Türkiye’nin 81 İline Yeni Elektrikli Şarj İstasyonları Geliyor: 529 Ünite İçin 300 Milyon TL Hibe Desteği

    Türkiye’nin 81 İline Yeni Elektrikli Şarj İstasyonları Geliyor: 529 Ünite İçin 300 Milyon TL Hibe Desteği

    Türkiye, elektrikli dönüşümde hız kesmiyor! 81 ilde 529 yeni hızlı şarj istasyonu kurulacak, 1 milyar TL’lik yatırım başladı.

    Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Türkiye’nin elektrikli mobilite altyapısını güçlendirecek dev bir adımı daha duyurdu. Bakan Mehmet Fatih Kacır, “Elektrikli Araçlar için Hızlı Şarj Altyapısı Destek Programı”nın ikinci çağrı döneminin tamamlandığını ve 81 ilde 529 yeni hızlı şarj ünitesinin kurulumu için destek sağlanacağını açıkladı.

    1 Milyar TL Yatırım, 300 Milyon TL Hibe Desteği

    Kacır, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, Türkiye’nin yenilikçi teknolojilerde öncü olması hedefiyle çalışmaların kararlılıkla sürdüğünü vurguladı.
    “1 milyar liralık yatırım için 300 milyon lirayı aşan hibe desteği sunuyoruz. 35 bini aşkın mevcut şarj noktasına yenilerini ekleyerek altyapıyı ülkemizin her noktasına taşıyoruz.” sözleriyle Türkiye’nin elektrikli araç dönüşümündeki kararlılığını ortaya koydu.

    Bu yeni çağrı kapsamında kurulacak 529 ünite ile birlikte Türkiye genelinde hızlı şarj noktalarının sayısı hızla artacak. Böylece hem şehir içi hem de şehirlerarası uzun yolculuklarda elektrikli araç kullanıcılarının yaşadığı menzil ve şarj endişesi önemli ölçüde azalacak.

    Elektrikli Dönüşümde Yeni Eşik

    Elektrikli araç pazarının hızla büyüdüğü Türkiye’de, şarj altyapısının yaygınlaştırılması stratejik önem taşıyor. Hükümetin sağladığı desteklerle özel sektör yatırımları da hız kazanırken, 81 ilin tamamında ulaşılabilir şarj noktaları oluşturularak sürdürülebilir ulaşımın önü açılıyor.
    Bu adım, aynı zamanda yerli üretim elektrikli araçların (örneğin Togg) kullanım alanını da genişletecek ve Türkiye’nin karbon emisyonu hedeflerine katkı sağlayacak.

    Geleceğin Mobilitesi İçin Yatırım Devam Edecek

    Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, elektrikli araç ekosisteminin büyümesi için altyapı yatırımlarının önümüzdeki dönemde de artarak süreceğini belirtiyor. Yeni teşvikler ve özel sektör ortaklıklarıyla birlikte Türkiye, Avrupa’nın en yaygın şarj ağına sahip ülkelerinden biri olma yolunda hızla ilerliyor.

    Piston Kafalar Yorumu – Editör Notu

    Akın DAĞYARAN

    Türkiye’nin 81 iline yayılacak 529 yeni hızlı şarj istasyonu, sadece altyapı açısından değil, kullanıcı güveni ve pazar büyümesi açısından da kritik bir dönüm noktası. Devlet destekli bu hamle, elektrikli araçlara geçiş sürecini hızlandıracak ve ülkenin sürdürülebilir ulaşım hedeflerine güçlü bir ivme kazandıracak.

    Okuyucular Bunları da Merak Etti 👇




  • Yeni Grande Panda Tanıtıldı: 320 km Menzil, 27 Dakikada Hızlı Şarj ve Fütüristik Tasarım

    Yeni Grande Panda Tanıtıldı: 320 km Menzil, 27 Dakikada Hızlı Şarj ve Fütüristik Tasarım

    Yeni Grande Panda lansmanı Türkiye’de yapıldı. %100 elektrikli versiyon 320 km menzil ve 27 dakikada %20–%80 hızlı şarj vaadiyle geliyor. Türkiye fiyatı henüz kesin değil.

    Elektrikli Bir Panda

    Yeni Grande Panda, markanın elektrikli geleceğe yönelik yeni SUV çözümü olarak tanıtıldı. Model, kompakt boyutları, teknolojik iç mekan düzeni ve çevreci detaylarla kullanıcıların dikkatini çekmeyi hedefliyor.

    • %100 elektrikli yapı
    • 320 km (WLTP) menzil
    • 27 dakikada %20 → %80 hızlı şarj
    • Kompakt dış boyutlarla geniş iç alan
    320 km menzil sunan %100 elektrikli kompakt SUV Fiat Grande Panda

    Teknik Özellikler ve Performans

    ÖzellikDeğer
    Batarya kapasitesi44 kWh
    Menzil (WLTP)320 km
    Güç113 HP (83 kW)
    Tüketim16,8 kWh / 100 km (WLTP)
    0–100 km/s11,5 sn
    Maksimum hız132 km/s
    Çekiş tipiÖnden çekişli
    Hızlı şarj (DC)100 kW
    AC şarjSpiral kablo, 7 kW
    Uzunluk3.999 mm
    Genişlik1.763 mm
    Yükseklik1.573 mm
    Bagaj hacmi361 L

    Bu teknik değerler, şehir içi kullanımdan hafif yolculuklara kadar pratik bir deneyim sunmayı amaçlıyor.


    Tasarım & Konfor Odaklı İç Mekan

    Yeni Grande Panda’nın tasarımı cesur ve dikkat çekici unsurlar barındırıyor:

    • Piksel LED gündüz farları
    • 17 inç alaşım jantlar
    • Entegre spiral şarj kablosu
    • Yedi renk seçeneği

    İç mekânda:

    • 10 inç gösterge paneli
    • 10,25 inç dokunmatik ekran
    • Kablosuz şarj desteği
    • “Bambox” ön konsol: %30 bambu lifi içeren malzeme
    • 6 hava yastığı, ADAS sistemleri: otomatik acil fren, şerit takip, sürücü yorgunluk uyarısı

    Arka koltuklar katlandığında, uzun eşyalar ya da kamp ihtiyaçları için daha geniş hacim sağlanabiliyor.

    27 dakikada hızlı şarj özelliğiyle fiat grande panda

    Elektrifikasyon Stratejisi & Sürdürülebilirlik

    Yeni Grande Panda, çevreci üretim ve malzeme kullanımına önem veren bir model olarak tasarlanmış. İç kaplama ve panellerde geri dönüştürülmüş malzemeler kullanılıyor. Marka, hem menzil hem de hızlı şarj kabiliyetiyle elektrikli mobiliteye geçişi desteklemeyi amaçlıyor.


    Türkiye Lansmanı ve Fiyat Durumu

    Yeni Grande Panda’nın Türkiye lansmana özel fiyatı 1 milyon 399 bin TL olarak açıklandı. Lansmanla öne çıkan Yeni Grande Panda donanım özellikleri ile de dikkat çekiyor.


    Değerlendirme: Artılar, Eksiler, Beklentiler

    Avantajlar:

    • Şehir kullanımında yeterli menzil
    • Hızlı şarj avantajı
    • Küçük boyutlara rağmen pratik iç alan
    • Teknolojik donanım ve sürdürülebilir detay

    Potansiyel Sınırlamalar:

    • 100 kW hızlı şarj sınırlaması (daha yüksek hızlı alternatifler mevcut)
    • Fiyatın yüksek olma riski
    • Türkiye altyapısının uyumu (şarj istasyonları, DC altyapısı vs.)

    FIAT’ın Türkiye’de satılan Binek ve Ticari modellerine ve en güncel fiyat listesine FIAT Türkiye Resmi Web Sitesi üzerinden ulaşabilirsiniz.

    Fiat Grande Panda yandan görünüm

    Piston Kafalar Yorumu – Editör Notu

    Akın DAĞYARAN

    Grande Panda, Fiat’ın şehir içi mobilite vizyonunu tamamen elektrikli bir kimlikle yeniden tanımlıyor. 320 km menzil, 27 dakikada %80’e kadar hızlı şarj ve kompakt boyutlarına rağmen sunduğu geniş iç hacim ile bu sınıfta dikkat çekecek bir alternatif olacak. Özellikle geri dönüştürülmüş malzemeler ve bambu detaylı iç tasarım gibi sürdürülebilir çözümler, Panda’yı sadece ulaşım aracı değil çevre dostu bir yaşam tarzı tercihi hâline getiriyor. Türkiye fiyatı açıklandığında rekabet gücü netleşecek olsa da, şehirli kullanıcılar için “pratik, çevreci ve teknolojik” üçlüsünü bir arada sunmayı başarıyor.

    Bu Haberde İlginizi Çekebilir

  • Ducati: “Ucuz Motosiklet Peşinde Koşmayacağız”

    Ducati: “Ucuz Motosiklet Peşinde Koşmayacağız”

    Ducati, rakiplerin küçük hacimli ucuz modellerle satış rekoru kırdığı dönemde bile bu pazara girmeyeceğini açıkladı. Marka, “ucuzluk kimliğimize aykırı” diyor.

    Ucuz Segmentte Rekabet Kızışırken Ducati Tarafını Seçti

    Küresel motosiklet pazarında son dönemde küçük hacimli ve uygun fiyatlı modeller adeta satış listelerini ele geçirmiş durumda. Triumph Speed 400 ve Scrambler 400X, Honda GB350 ve BSA Bantam gibi tek silindirli, hafif modeller kısa sürede büyük satış başarılarına imza atarak çoğu zaman aylık listelerde zirveye yerleşiyor.

    BSA distribütörü Luke Gregory, bu ilgiyi “Ben böyle bir talep ve heyecan görmedim, inanılmazdı” sözleriyle özetliyor. Ancak tüm bu gelişmeler, Ducati’nin stratejisini değiştirmeye yetmedi.

    Triumph Speed 400 ve Honda GB350 gibi küçük hacimli motosikletlerin yükselişi

    “Ucuzluk Ducati’nin DNA’sına Aykırı”

    Ducati Ürün İletişimi Başkanı Giulio Fabbri, markanın bu segmentte yer almayı “çok yıllar önce” stratejik olarak reddettiğini belirterek şu ifadeleri kullandı:

    “Temel değerlerimiz stil, sofistike mühendislik ve performans. Bu üçü bir araya geldiğinde küçük ve ucuz bir motosiklet üretmek artık mümkün olmuyor. Bu yüzden asla küçük bir Ducati görmeyeceksiniz.”

    Fabbri’ye göre Ducati, genç sürücüleri markaya çekmek için başka bir strateji izliyor. Ucuz modeller yerine düşük hacimli performans motosikletleri ve özellikle 803 cc Scrambler ailesi bu yaklaşımın merkezinde yer alıyor. Ayrıca markanın motokros dünyasına girişi ve yeni 698 Mono modelinin tanıtımı da bu genç kitleyi hedefliyor.


    “Made in Italy” Vazgeçilmez Bir Kimlik

    Ducati, “ucuz üretim” için fabrikayı başka ülkelere taşımayı da kesin bir dille reddediyor. Tüm Avrupa pazarı için üretilen motosikletler halen markanın doğduğu şehir olan Borgo Panigale, İtalya’da monte ediliyor ve bu durumun değişmesi beklenmiyor.

    Fabbri bu konuda da oldukça net konuşuyor:

    “Rekabetçi olmak için üretimi İtalya dışına taşımak gerekir. Ancak ‘Made in Italy’ bizim kimliğimizin bir parçası ve bundan asla vazgeçmeyeceğiz.”

    Asya-Pasifik pazarları için motosikletlerin çoğu Tayland’da üretilse de bu, fiyatı düşürmek amacıyla değil, yüksek vergi yükünden kaçınmak için alınmış bir karar.


    “Satış Sayısı Bizim İçin Önemli Değil”

    Fabbri, Ducati’nin satış adetlerine odaklanmadığını da açıkça dile getiriyor:

    “Biz sayı için savaşmıyoruz. Çok motosiklet satmak bizim için önemli değil. Zaten küçük bir firmayız ve üretim kapasitemiz de mevcut üretimin biraz üzerine çıkabilecek seviyede.”

    Bu yaklaşım, Ducati’nin lüks, performans ve kimlik odaklı bir marka olarak kalma stratejisinin de altını çiziyor. Ucuz modellerle geniş kitlelere ulaşmak yerine, “niş ama sadık” bir müşteri tabanını hedeflemeye devam ediyor.

    Ducati motosikletlerin Türkiye’deki resmi satış kanalına BURADAN ulaşabilirsiniz.

    Ducati 698 Mono ile genç sürücülere yönelik performans odaklı motosiklet

    Piston Kafalar Yorumu – Editör Notu

    Akın DAĞYARAN

    Küresel motosiklet pazarında düşük hacimli modeller bir satış fırtınası estirirken, Ducati’nin “ucuzluk oyununa girmemesi” cesur ama tutarlı bir karar. Markanın “Made in Italy”, yüksek mühendislik ve karakterli performans kimliği, kısa vadeli satış rakamlarından daha önemli görünüyor. Bu strateji, Ducati’nin premium statüsünü korumasını sağlarken, markaya sadık kullanıcıların gözünde de prestijini artırıyor.

    Bu Haberde İlginizi Çekebilir

  • Kia EV5: 530 KM Menzil, 30 Dakikada Şarj ve SUV Ruhunu Elektrikli Geleceğe Taşıyan Yeni Dönem

    Kia EV5: 530 KM Menzil, 30 Dakikada Şarj ve SUV Ruhunu Elektrikli Geleceğe Taşıyan Yeni Dönem

    Kia EV5, 530 km menzil, 30 dakikada hızlı şarj ve geniş iç hacmiyle elektrikli SUV dünyasına yeni bir soluk getiriyor. Aktif yaşam tarzlarına hitap eden model, 2025’in ikinci yarısında satışa çıkıyor.

    Yeni EV Çağının SUV’u: Kia EV5 Sahneye Çıkıyor

    Kia, global elektrikli mobilite stratejisinde yeni bir sayfa açıyor. Markanın tamamen elektrikli SUV portföyüne katılan Kia EV5, sadece sürdürülebilirliği değil, aynı zamanda gerçek SUV pratikliğini ve çok yönlülüğünü de beraberinde getiriyor. “E-GMP” adlı özel elektrikli platform üzerine inşa edilen model, kompakt sınıfta aktif yaşam tarzlarını destekleyen bir çözüm sunuyor.

    Kia Başkanı ve CEO’su Ho Sung Song, Kia EV5’in felsefesini şu sözlerle özetliyor:
    “Kia EV5’i milenyum kuşağının farklı yaşam tarzlarına hitap edecek şekilde geliştirdik. ‘Evden uzakta bir ev’ konforunu gelişmiş bağlantı ve dinamik sürüş deneyimiyle birleştiriyor. Bu sayede elektrikli mobiliteye geçişi hızlandıracak kilit bir rol üstlenecek.”

    Yeni Kia EV5, kompakt SUV sınıfında elektrikli mobilitenin kurallarını yeniden yazıyor

    530 KM Menzil ve 30 Dakikada Şarj: Sürdürülebilirlikte Yeni Standart

    Kia EV5, 81.4 kWh batarya ve 160 kW motor kombinasyonu sayesinde WLTP normlarına göre 530 km’ye kadar menzil sunuyor. Bu da günlük kullanımdan uzun yolculuklara kadar her koşulda güven veren bir menzil anlamına geliyor.

    Model, sadece performansıyla değil, verimliliğiyle de dikkat çekiyor.

    • 10-80% hızlı şarj süresi: 30 dakika
    • Rejeneratif fren sistemi ve ısı pompası teknolojisi ile enerji yönetimi
    • i-Pedal 3.0 ile tek pedallı sürüş deneyimi

    Kia ayrıca, Standart ve Uzun Menzilli AWD versiyonlarını da ilerleyen dönemde piyasaya sürerek modelin yelpazesini genişletecek.


    “Opposites United” Tasarım Felsefesi: SUV Köklerine Saygı

    EV5, Kia’nın “Opposites United” tasarım dilini taşıyan ilk kompakt elektrikli SUV olarak öne çıkıyor.

    • Uzunluk: 4.610 mm
    • Genişlik: 1.875 mm
    • Yükseklik: 1.675 mm
    • Aks mesafesi: 2.750 mm

    Geniş burun yapısı, kaslı kaput, “Star Map” LED gündüz farları ve güçlü tampon tasarımı, Kia EV5’e sağlam ve modern bir görünüm kazandırıyor. Yan profildeki kutumsu hatlar ve dikey çizgiler, SUV kimliğini öne çıkarırken; arka tarafta dikey LED stoplar ve geniş bagaj kapağı, hem tasarımsal bütünlüğü hem de işlevselliği destekliyor.


    İç Mekanda Fonksiyonellik ve Konforun Buluşması

    Kia EV5’in kabini, geniş hacim ve esnek kullanım odaklı tasarlandı. İkinci sıra koltukların sıfıra yakın açıda yatabilmesi, arka bagaj alanıyla birleşerek kamp ya da uzun yolculuklar için ideal bir alan yaratıyor.

    • İklim kontrolü: 3 bölgeli sistem + koku giderici fonksiyon
    • Bagaj kapasitesi: Arka koltuklar açıkken 566 litre, katlandığında 2.080 litre
    • Frunk (ön bagaj): 44.4 litre

    Kullanışlı detaylar arasında ileri-geri kayabilen orta konsol, arka koltuklara kadar uzayabilen tepsi ve çok sayıda akıllı depolama alanı yer alıyor.

    Yeni Kia EV5, kompakt SUV iç mekan

    Yeni Nesil Bağlantı Teknolojileri ve Disney Temalı Arayüz

    EV5, iç mekânda sadece konfor değil, aynı zamanda teknoloji açısından da iddialı.

    • Panoramik Geniş Ekran: 12.3” gösterge paneli + 12.3” multimedya + 5” iklim ekranı
    • ccNC arayüzü: Navigasyon, telematik ve medya fonksiyonlarının tek platformda birleşmesi
    • Head-Up Display (HUD) ve OTA güncellemeleri
    • Kia Connect Store ile indirilebilir özellikler

    Dünyada bir ilk olarak Kia, Disney temalı arayüz paketini de EV5 ile sunacak. Mickey Mouse ve Minnie Mouse gibi karakterler; gösterge paneli, navigasyon ekranı ve kullanıcı profillerinde animasyonlarla yer alacak. Gelecekte Marvel, Pixar ve Star Wars temaları da eklenecek.


    Güvenlikte Yeni Seviye: ADAS ve Akıllı Sürüş Destekleri

    EV5, gelişmiş sürücü asistan sistemleri (ADAS) ile donatılmış durumda.

    • Highway Driving Assist 2.0 (HDA 2.0): Otoyol sürüşlerinde otomatik hız ve şerit kontrolü
    • Remote Smart Parking Assist 2.0 (RSPA 2.0): Uzaktan park desteği

    Bataryanın zemine entegre edilmesi sayesinde ağırlık merkezi aşağıya çekilmiş, bu da aracın yol tutuş ve çevikliğini artırmış durumda. EV5’in 0-100 km/s hızlanması 8.4 saniye ve çekme kapasitesi 1.200 kg. Bu özellikler, elektrikli SUV’un şehir içi kadar açık yollarda da güven veren bir performans sunduğunu gösteriyor.


    Kia’nın Elektrifikasyon Stratejisinde Yeni Kilit Oyuncu

    Kia, EV6 ve EV9 gibi modellerle başlattığı elektrikli dönüşüm stratejisini EV5 ile yeni bir seviyeye taşıyor. Marka, 2030’a kadar çok geniş bir EV ürün gamı sunmayı ve küresel pazarda daha güçlü bir konum elde etmeyi hedefliyor.

    EV5’in üretim ve satış planı da bu stratejinin parçası:

    • Lansman: 2025’in ikinci yarısı – Kore ve Avrupa
    • Kanada satışları: 2026’nın başı

    Teknik Özellikler (EV5 Long Range 2WD)

    ÖzellikDeğer
    Batarya81.4 kWh
    Menzil530 km (18”) / 520 km (19”)
    Şarj Süresi (10–80%)30 dk (DC)
    Motor Gücü160 kW
    0-100 km/s8.4 sn
    Çekme Kapasitesi1.200 kg
    Bagaj Kapasitesi566 / 2.080 litre
    Ön Bagaj44.4 litre

    KIA’nın Türkiye’de satılan modellerine ve ne güncel fiyat listesine KIA Türkiye Resmi Web Sitesi üzerinden ulaşabilirsiniz.

    Kia EV5, 530 km menzil ve 30 dakikada hızlı şarj ile geliyor.

    Piston Kafalar Yorumu – Editör Notu

    Akın DAĞYARAN

    Kia EV5, sadece bir elektrikli SUV değil; markanın gelecek vizyonunun güçlü bir temsilcisi. 530 km menzil, 30 dakikalık hızlı şarj, devasa iç hacim ve ileri teknolojilerle donatılmış bu model, kompakt SUV sınıfında dengeleri değiştirecek potansiyele sahip. Özellikle Disney temalı arayüz gibi kullanıcı deneyimini ön plana çıkaran yenilikler, EV5’i rakiplerinden ayıran detaylar olacak.

    Bu Haberde İlginizi Çekebilir

  • Hyundai Atlanta’da Üçte Üç Yaptı: Sürücü, Takım ve Üretici Şampiyonluğu Geldi!

    Hyundai Atlanta’da Üçte Üç Yaptı: Sürücü, Takım ve Üretici Şampiyonluğu Geldi!

    Hyundai, Road Atlanta’da tamamlanan 2025 IMSA Michelin Pilot Challenge sezonunu sürücü, takım ve üretici şampiyonluklarıyla noktaladı. Harry Gottsacker kariyerinin en büyük başarısına ulaştı.

    Hyundai, IMSA’da Tüm Kupaları Topladı

    Hyundai Motor America ve Bryan Herta Autosport (BHA), 2025 IMSA Michelin Pilot Challenge sezonunu adeta domine ederek tarihe geçti. FOX Factory 120 adıyla düzenlenen sezon finalinde Hyundai, hem Sürücüler Şampiyonası’nı, hem Takımlar Şampiyonası’nı hem de Üreticiler Şampiyonası’nı kazanarak büyük bir zafere imza attı.

    İki saatlik zorlu final yarışında Harry Gottsacker ve Mason Filippi ikilisi, No. 98 Hyundai Elantra N TCR ile kusursuz bir performans sergileyerek sezonun en önemli başarısını elde etti. Gottsacker, kariyerinin en büyük zaferine ulaşarak Sürücüler Şampiyonu oldu; ikili aynı zamanda Takımlar Şampiyonluğunu da takımlarına kazandırdı. Hyundai ise TCR üreticileri klasmanında art arda dördüncü kez şampiyonluğa uzandı.

    Hyundai, IMSA 2025 sezonunda sürücü, takım ve üretici şampiyonluklarını kazandı.

    Pole Pozisyonundan Zirveye Uzanan Yol

    Final yarışı Michelin Raceway Road Atlanta pistinde adeta taktik savaşına dönüştü. Pole pozisyonundan başlayan No. 98 Elantra N TCR, yarış boyunca güçlü bir tempo ortaya koydu.

    • No. 98, toplamda 9 tur liderlik yaptı.
    • No. 33 (Mark Wilkins / Bryson Morris) ise 6 tur lider gitti.

    Erken gelen bir full-course yellow (tam sarı bayrak) periyodu, yarışın kaderini değiştirdi. Özellikle rakip No. 93 Honda’nın pit stop’ta yaşadığı sorun, şampiyonluk dengesini yeniden Hyundai lehine çevirdi.


    Dupont ve Brown’dan Zirveye Yakın Performans

    Yarış yeniden başladığında, No. 76 Hyundai Elantra N TCR pilotları Denis Dupont ve Preston Brown, günün en etkileyici performanslarından birini sergiledi. Arkadan gelerek ikinci sıraya kadar tırmanan ikili, son 30 dakikada No. 98 ile liderlik mücadelesine girdi.

    Yarış sonunda:

    • No. 76 Dupont/Brown ikilisi 2. sırada,
    • No. 98 Gottsacker/Filippi ikilisi 4. sırada,
    • No. 9 Almeida/Aust ekibi ise 5. sırada finiş gördü.

    No. 33 Hyundai, mekanik problem nedeniyle yarışı tamamlayamadı.


    Gottsacker Şampiyon, Hyundai Tarih Yazdı

    Bu sonuçlarla birlikte Hyundai cephesinde çifte sevinç yaşandı. Harry Gottsacker, sezon boyunca sergilediği istikrarlı performansla 2820 puanla sürücüler klasmanında şampiyon oldu. Dupont-Brown ikilisi 2800 puanla ikinci, Filippi ise 2520 puanla altıncı sırada yer aldı.

    Hyundai’nin üretici sıralamasındaki liderliği ise açık ara oldu:

    • 🏆 Hyundai – 3310 puan
    • 🥈 Audi – 3130 puan
    • 🥉 Honda – 3080 puan

    Bu sonuçla Hyundai, TCR üreticileri klasmanında üst üste dördüncü kez zirveye çıkarak pistteki hakimiyetini perçinledi.


    Hyundai Hope On Wheels: Piste Liderlik, Hayata Umut

    Hyundai’nin başarısı yalnızca pistle sınırlı kalmadı. Marka, 2025 sezonunda Hyundai Hope On Wheels kapsamında, her liderlik turu için 100 dolar bağış yapacağını açıklamıştı. Road Atlanta’da toplam 15 tur liderliği yapan Hyundai ekipleri, bu yarışta 1.500 dolar bağışta bulundu. Bu bağışlar, çocukluk çağı kanserine karşı mücadele eden kuruluşlara aktarılacak.

    Motor sporları haberlerimize BURADAN ulaşabilirsiniz.

    Harry Gottsacker, 2025 IMSA Michelin Pilot Challenge sürücü şampiyonu oldu.

    Piston Kafalar Yorumu – Editör Notu

    Akın DAĞYARAN

    Hyundai’nin IMSA’daki performansı, modern touring car yarışlarının nasıl kazanıldığının ders niteliğinde bir örneği oldu. Gottsacker’in sürücü şampiyonluğu, Dupont-Brown’un istikrarlı podium performansı ve takım stratejilerinin mükemmel uygulanışı, markayı tüm klasmanlarda zirveye taşıdı. Hyundai’nin dört yıldır süren üretici liderliği, sadece teknik üstünlüğün değil, aynı zamanda sürdürülebilir bir yarış vizyonunun da göstergesi. 2026 sezonu öncesinde bu üstünlüğün devam edip etmeyeceği ise merak konusu.

  • Bursa’da Baja Rüzgarı: Resital’de Zafer İçin Büyük Mücadele!

    Bursa’da Baja Rüzgarı: Resital’de Zafer İçin Büyük Mücadele!

    2025 Türkiye Baja Şampiyonası’nın ikinci ayağı olan Baja Resital, Bursa’da nefes kesen mücadelelere sahne oldu. 26 araç ve 52 sporcunun yer aldığı yarışta zorlu etaplarda kazananlar belli oldu.

    Türkiye Baja Şampiyonası’nda Heyecan Bursa’ya Taşındı

    Türkiye’de off-road tutkunlarının merakla takip ettiği 2025 Türkiye Baja Şampiyonası, sezonun ikinci ayağı ile Bursa’da hız kesmeden devam etti. Bursa Alternatif Sporlar Kulübü (BASK) tarafından düzenlenen organizasyon, Resital Türkiye Gayrimenkul ana sponsorluğu ve Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin katkılarıyla 10-12 Ekim tarihleri arasında gerçekleştirildi.

    Üç gün süren organizasyonda 200’ün üzerinde görevli görev aldı ve toplamda 26 araç ile 52 sporcu, zorlu doğa şartlarında kıyasıya mücadele etti. Yağışın etkisiyle ağırlaşan etaplar, pilotlara hem teknik beceri hem de dayanıklılık açısından büyük sınavlar yaşattı. Seyircilere ise adeta bir off-road şöleni sunuldu.


    SSV Kategorisinde Diren Üykü-Caner Çapar Zirvede

    SSV (Side-by-Side Vehicle) kategorisi, Baja Resital’in en çok dikkat çeken mücadelelerinden birine sahne oldu. Yağış nedeniyle çamurlu ve kaygan hâle gelen parkurda ekipler sadece hızlarıyla değil, stratejileriyle de öne çıktı.

    Bu zorlu etapların sonunda Diren Üykü-Caner Çapar ikilisi mükemmel bir performans sergileyerek birinciliğin sahibi oldu. Onları yakın takipte olan Abdullah Turgut-Arda Şenay ikilisi ikinci sırada, Engin Kap-Ferhat Atabek Özdemir ekibi ise üçüncü sırada finiş gördü. SSV sınıfında zirveye giden mücadele, şampiyonanın kalan etapları için rekabetin daha da kızışacağının sinyalini verdi.


    Otomobil Klasmanında Sarper-Özkurt Ekibinden Zafere Ulaşan Performans

    Baja Resital’de otomobil klasmanı, hem hız hem de strateji açısından izleyenlere büyük bir heyecan yaşattı. Zorlu etapları başarıyla tamamlayan Alper Sarper-Can Özkurt ikilisi genel klasmanda birinciliği elde etti.

    İtalyan pilot Giuseppe Simone Agazzi ile Serkan Sivri ikilisi güçlü performanslarıyla ikinci sırada yer alırken, Rahmi Erkan-Mert Kaya ekibi üçüncü sırayı aldı. Özellikle Sarper-Özkurt ikilisi, parkur boyunca sergiledikleri tutarlı hız ve teknik ustalıkla dikkatleri üzerlerine çekti.

    2025 Türkiye Baja Şampiyonası’nın ikinci ayağı Bursa’da büyük mücadeleye sahne oldu.

    Sınıf Mücadelelerinde Heyecan Zirveye Taşındı

    Otomobil klasmanında genel derecelerin yanı sıra sınıf mücadeleleri de ayrı bir çekişmeye sahne oldu.

    • Sınıf 4’te zafer, genel klasman birincisi olan Alper Sarper-Can Özkurt ekibinin oldu.
    • Sınıf 3’te başarılı bir performansla Atilla Baybara-Cüneyt Göktürk zirveye çıktı.
    • Sınıf 2’de ise Rahmi Erkan-Mert Kaya ekibi birinciliği elde etti.

    Bu sonuçlarla birlikte 2025 Türkiye Baja Şampiyonası’nda dengeler bir kez daha değişti ve sezonun ilerleyen etapları öncesinde rekabet daha da kızıştı.


    Doğayla Mücadelede Teknoloji, Dayanıklılık ve Strateji Ön Plandaydı

    Baja Resital, yalnızca hız değil, aynı zamanda doğayla mücadele, mekanik güvenilirlik ve sürüş stratejisi gibi pek çok faktörün başarıya giden yolu belirlediği bir organizasyon oldu. Yağmurla ağırlaşan zemin ve çamurlu parkurlar, ekiplerin sürüş kabiliyetlerini sonuna kadar zorladı.

    Hem SSV hem de otomobil kategorilerinde öne çıkan takımlar, zorlu koşullara uyum sağlama becerileriyle puan tablosunda kritik avantajlar elde etti. Bu durum, sezonun kalan etaplarında şampiyonluk yarışını daha da belirsiz hâle getirdi.

    Motor sporları haberlerimize BURADAN ulaşabilirsiniz.

    SSV klasmanında Diren Üykü-Caner Çapar ekibi zafere ulaştı.

    Piston Kafalar Yorumu – Editör Notu

    Akın DAĞYARAN

    Baja Resital, Türkiye’de off-road sporlarının ne kadar geliştiğini ve rekabet seviyesinin nasıl yükseldiğini bir kez daha gösterdi. Yağışlı hava koşullarına rağmen etapları başarıyla tamamlayan ekipler, teknik becerileri ve stratejik kararlarıyla adeta bir dayanıklılık testi verdi. Özellikle Diren Üykü-Caner Çapar’ın SSV’deki zaferi ve Sarper-Özkurt ekibinin otomobil klasmanındaki güçlü performansı, sezonun kalan yarışlarında da adlarını zirve mücadelesine yazdıracaklarının habercisi. Şampiyona ilerledikçe rekabetin daha da sertleşmesi bekleniyor.

  • Uşak’ta Karting Fırtınası: Zirve Yarışı Nefes Kesti!

    Uşak’ta Karting Fırtınası: Zirve Yarışı Nefes Kesti!

    2025 MOTUL Türkiye Karting Şampiyonası’nın 4. ayağı Uşak’ta gerçekleşti. 50 sporcunun mücadele ettiği yarışta junior, senior ve master kategorilerinde şampiyonluk heyecanı zirveye çıktı.

    Türkiye Karting Şampiyonası’nda 4. Perde: Uşak’ta Kıran Kırana Mücadele

    Türkiye’nin en prestijli motorsporları organizasyonlarından 2025 MOTUL Türkiye Karting Şampiyonası, 11-12 Ekim 2025 tarihlerinde heyecan dolu bir 4. ayak mücadelesiyle Uşak Karting Pisti’nde nefesleri kesti. İzmir Karting Kulübü (İKK) Spor Kulübü tarafından düzenlenen organizasyon, Spor Toto, MOTUL ve Uşak Belediyesi’nin desteğiyle gerçekleştirildi.

    Ömer Tolon Sezonu adıyla düzenlenen şampiyonanın bu etabında, 5 farklı kategoride toplam 50 sporcu kıyasıya rekabet etti. Final yarışları HT Spor tarafından canlı yayınla ekranlara taşındı ve izleyicilere yüksek tempolu bir motorsporları şöleni sundu.

    Junior kategorisinde Erin Ünlüdoğan birinciliğe ulaştı

    Junior Kategoride Dinamik Mücadele: Erin Ünlüdoğan Zirvede

    Şampiyonanın genç yeteneklerin sahne aldığı Junior kategorisi, 20 sporcunun piste çıkmasıyla en kalabalık klasmanlardan biri oldu. Yarış boyunca yüksek tempolu çekişmelere sahne olan bu kategoride, Dynamic Racing Team’den Erin Ünlüdoğan haftayı zirvede tamamlayarak büyük alkış topladı.

    Ünlüdoğan’ı aynı takımdan Ali Fuat Miras ikinci sırada takip ederken, Borusan Otomotiv Motorsport adına mücadele eden Rüzgar Evci üçüncü sırada yer aldı. Üç genç pilotun gösterdiği performans, Türkiye kartinginin geleceği adına umut verdi.


    Senior’da Kadın Gücü: Ayşe Çebi Tarih Yazdı

    Deneyimli pilotların mücadele ettiği Senior kategorisi, Uşak ayağının en çekişmeli etaplarından biri oldu. Borusan Otomotiv Motorsport pilotu Ayşe Çebi, kusursuz performansıyla zirveye ulaşarak birinciliği elde etti.

    Çebi’yi Dynamic Racing Team pilotu Onur Müldür ikinci sırada, başarılı sürücü Ateş Birinci ise üçüncü sırada tamamladı. Bu sonuçlarla Çebi, sadece genel klasmanda değil, kadınlar klasmanında da birinci olarak adını bir kez daha karting tarihine yazdırdı. Kadınlar kategorisinde ikinciliği Zeynep Çukurova elde etti.


    Master Kategorisinde Borusan Hakimiyeti

    Tecrübe ve stratejinin ön planda olduğu Master kategorisinde, Borusan Otomotiv Motorsport pilotları damgasını vurdu. Murathan Gür haftayı birincilikle tamamlarken, takım arkadaşı Muratcan Eğilmez ikinci sırada finiş gördü.

    Podyumun son basamağında ise Emre Ergör Karting Team pilotu Barış Karadeniz yer aldı. Bu sonuçlarla Borusan, master kategorisinde hem teknik beceri hem de takım stratejisi açısından gücünü bir kez daha kanıtladı.

    Junior kategorisinde Erin Ünlüdoğan birinciliğe ulaştı

    Micro ve Mini’de Sonuçlar Bekleniyor

    Uşak ayağında micro ve mini kategorileri de büyük heyecana sahne oldu. Ancak final yarışlarının ardından yapılan itirazlar nedeniyle bu iki klasmanda resmî sonuçlar henüz açıklanmadı. TOSFED tarafından yürütülen incelemelerin ardından sonuçların önümüzdeki günlerde açıklanması bekleniyor.


    Şampiyona Körfez’de Devam Edecek

    2025 MOTUL Türkiye Karting Şampiyonası’nda heyecan bitmedi. Sezonun 5. ayağı, 1-2 Kasım 2025 tarihlerinde Otomobil Sporlarında Kadın Spor Kulübü tarafından TOSFED Körfez Karting Pisti’nde gerçekleştirilecek. Bu yarış, sezonun son dönemeçlerinden biri olacak ve genel klasman dengelerini tamamen değiştirebilir.

    Motor sporları haberlerimize BURADAN ulaşabilirsiniz.

    Junior kategorisinde Erin Ünlüdoğan birinciliğe ulaştı

    Piston Kafalar Yorumu – Editör Notu

    Akın DAĞYARAN

    Uşak’taki mücadele, Türkiye’de karting sporunun geldiği seviyeyi gözler önüne serdi. 50 sporcunun ter döktüğü yarışlarda hem genç yetenekler hem de tecrübeli isimler performanslarıyla alkış topladı. Özellikle Junior ve Senior kategorilerindeki rekabet, karting sporunun ülkemizdeki gelişimini açıkça ortaya koyuyor.
    Ayşe Çebi’nin zaferiyle birlikte kadın pilotların sahadaki gücünün artması da Türk motorsporları açısından ayrı bir dönüm noktası oldu. Şimdi gözler Körfez’deki 5. ayağa çevrildi; sezonun kaderi o pistte çizilecek.

  • Michelin’den Dayanıklılığın Yeni Tanımı: 2026 Pilot Sport Endurance Lastikleri Sahneye Çıkıyor

    Michelin’den Dayanıklılığın Yeni Tanımı: 2026 Pilot Sport Endurance Lastikleri Sahneye Çıkıyor

    Michelin, 2026’da yarış pistlerinde devrim yaratacak Pilot Sport Endurance lastiğini tanıttı. Yeni nesil lastikler daha sürdürülebilir, daha hızlı ve daha uzun ömürlü olacak.

    Dayanıklılık, Performans ve Sürdürülebilirlik Bir Arada

    Michelin, 2026 sezonu için geliştirdiği Pilot Sport Endurance yarış lastiğiyle motor sporlarında sürdürülebilirliğe yeni bir yön veriyor. Yeni nesil lastikler yalnızca pist performansını artırmakla kalmayacak; daha kısa sürede optimum sıcaklığa ulaşacak, tur sürelerini kısaltacak ve daha uzun ömürlü olacak. Üstelik takımlar sezon boyunca %15 ila %30 daha az lastik tüketecek.

    Bu yeni lastik serisi, Dünya Dayanıklılık Şampiyonası’nın (WEC) HyperCar ve IMSA’nın GTP sınıflarında 2026’dan itibaren kullanılacak. Böylece Michelin, pistte hem çevresel etkiyi azaltmayı hem de rekabeti daha ileri taşımayı hedefliyor.


    Simülasyondan Gerçeğe: 10 Günlük Test Yetti

    Michelin’in teknik direktörü Philippe Tramond, geliştirme sürecinin büyük kısmının simülasyon ortamında tamamlandığını açıkladı. Gerçek pist testleri yalnızca 10 gün sürdü. Bu yenilik, mühendislikte dijitalleşmenin geldiği noktayı da gözler önüne seriyor. Takımlar hâlihazırda yumuşak, orta ve sert hamurları simülasyon sistemlerine entegre edebiliyor. Yeni ıslak zemin lastiği ise hâlâ geliştirme aşamasında ve 2026’da kullanıma hazır olmayacak.


    Sürdürülebilirlikte Yeni Eşik: 50% Geri Dönüştürülmüş Malzeme

    Yeni Pilot Sport Endurance lastikleri, Michelin’in çevre dostu hedeflerinin somut bir sonucu. Üretimde kullanılan malzemelerin %50’si yenilenebilir veya geri dönüştürülmüş kaynaklardan geliyor. Örneğin, silika artık kumdan değil, pirinç kabuğundan elde ediliyor. Ayrıca “doğal kauçuk” olarak Hevea brasiliensis ağacının özsuyu kullanılıyor.

    Michelin, 2030’a kadar tüm üretiminde %40 yenilenebilir materyal kullanımını, 2050’de ise %100 seviyesini hedefliyor. Şirket her yıl yaklaşık 200 milyon lastik satıyor ve bu dev üretim kapasitesinde çevreye duyarlılığı artırmayı planlıyor.


    Yeni Ödül: En Verimli Takım Öne Çıkacak

    Michelin ve IMSA, uzun soluklu iş birliklerini sürdürerek 2026’dan itibaren yeni bir çevre ödülü de devreye sokacak: IMSA Michelin Sustainability Award. Bu ödül, her yarış sonrası en az lastik tüketen, en yüksek enerji verimliliğine ulaşan ve en iyi dereceyi elde eden GTP aracına verilecek.

    Michelin İnovasyon Direktörü Cyrille Roget, “Motor sporlarını gelecek 60 yıl boyunca yaşatmak istiyoruz. Bunu başarmak için bugünden değişim şart.” diyerek sürdürülebilirliğin önemini vurguladı.


    Teknolojiyle Şekillenen Yeni Nesil

    Yeni lastikler fiziksel olarak mevcut lastiklerle neredeyse aynı boyutlara sahip olsa da, 1 pound’dan az bir farkla biraz daha ağır olacak. Geliştirme sürecinde Michelin’in TameTire adlı dijital modelleme platformu ve farklı asfalt yüzeylerini taklit eden Characterization Machine gibi ileri teknolojilerden yararlanıldı. Ayrıca özel lazer gravür işlemiyle üretilen yeni yüzey dokusu, ışığı yansıtmayan ve ısı dengesini koruyan özel bir yapı sunuyor.


    BioButterfly ve Ötesi: Uzun Vadeli Dönüşüm

    Michelin’in sürdürülebilirlik vizyonu yalnızca yarış lastikleriyle sınırlı değil. Şirket, petrol bazlı butadien yerine biyolojik kaynaklardan elde edilen alternatifler geliştirmek amacıyla BioButterfly projesi üzerinde 12 yıldır çalışıyor. Bu dönüşüm, geleceğin lastiklerinde petrol bağımlılığını tamamen ortadan kaldırmayı amaçlıyor.

    Türkiye’de satılan Michelin lastiklerine ve en güncel fiyat listesine Michelin Türkiye Resmi Web Sitesi üzerinden ulaşabilirsiniz.

    Motor sporları haberlerimize BURADAN ulaşabilirsiniz.

    Piston Kafalar Yorumu – Editör Notu

    Akın DAĞYARAN

    Motor sporlarının geleceği artık yalnızca hız ve performansla değil, çevresel etkilerle de şekilleniyor. Michelin’in Pilot Sport Endurance 2026 serisi, bu dönüşümün en somut örneklerinden biri. Daha az lastik tüketimi, yenilenebilir materyaller ve gelişmiş mühendislik yaklaşımı, pistteki rekabeti yeni bir çağa taşıyor. Bu lastikler yalnızca tur sürelerini değil, endüstrinin geleceğini de kısaltacak gibi görünüyor.

  • Ford Mustang’e Bir Geri Çağırma Daha: 6 Haftada 3. Kez Servis Yolu Göründü

    Ford Mustang’e Bir Geri Çağırma Daha: 6 Haftada 3. Kez Servis Yolu Göründü

    Ford Mustang, altı haftada üçüncü, 2025 yılı içinde ise sekizinci kez geri çağrılıyor. 25 bine yakın araç, geri görüş kamerasındaki üretim hatası nedeniyle servise çağrıldı.

    Ford Mustang Yine Servis Yolunda: Geri Görüş Kamerası Sorunu Baş Ağrıtıyor

    Efsanevi Amerikan kas arabası Ford Mustang, son aylarda otomotiv gündeminden düşmüyor. Altı hafta içinde üçüncü, 2025 yılı genelinde ise sekizinci kez geri çağrılan model, bu kez de geri görüş kamerasındaki üretim hatası nedeniyle sahiplerine çağrı gönderiyor. Ford Australia, 2015 ile 2018 yılları arasında üretilen yaklaşık 24.476 adet Mustang’in bu hatadan etkilendiğini açıkladı.

    Sorun, aracın geri vitese alındığında arka kameradan görüntü alınamamasıyla ilgili. Ford’un resmi duyurusunda bu durum, ciddi bir güvenlik riski taşıyor:
    “Üretim hatası nedeniyle araç geri vitese alındığında kamera görüntüsü doğru şekilde ekrana yansımayabilir. Bu da aracın arkasındaki kişilerin fark edilmemesine ve ciddi yaralanma ya da ölümle sonuçlanabilecek kazalara neden olabilir.”

    Şirket, sorunun yaşandığı araçlarda gösterge panelinde “kamera kullanılamıyor” uyarı lambasının yanacağını da belirtiyor.


    25 Bine Yakın Araç Etkilendi

    Ford’un açıklamasına göre geri çağırma, 2015 ile 2018 yılları arasında üretilen önceki nesil Mustang modellerini kapsıyor. Toplamda 24.476 adet araç, bu üretim hatası nedeniyle yetkili servislere çağrılacak.

    Ford yetkilileri, etkilenen araç sahiplerinin posta yoluyla bilgilendirileceğini ve araçlarının ücretsiz olarak onarılacağını belirtti. Onarım süreci yalnızca yetkili Ford servislerinde yapılacak ve herhangi bir ücret talep edilmeyecek.

    Araç sahipleri ayrıca, daha fazla bilgi almak veya aracının geri çağırmadan etkilenip etkilenmediğini öğrenmek için Ford Müşteri Hizmetleri Merkezi’ne (13 FORD / 13 3673) veya en yakın yetkili Ford bayisine başvurabiliyor.


    Geri Görüş Kamerası Neden Önemli?

    Modern otomobillerde güvenlik standartlarının vazgeçilmez bir parçası haline gelen geri görüş kameraları, özellikle çocukların ve yayaların görüş alanı dışında kalabileceği park alanlarında hayati önem taşıyor. Bu sistemin devre dışı kalması, araç sahibinin farkında olmadan geri manevra yaparken ciddi kazalara neden olabilir.

    Avustralya Yol Güvenliği Otoriteleri de bu tarz sistemlerin arızalarının hafife alınmaması gerektiğini vurguluyor. Zira park alanlarında yaşanan düşük hızlı geri çarpışmaların önemli bir kısmı, sürücü görüşü sınırlı kaldığında meydana geliyor.


    Mustang İçin 2025 “Geri Çağırma Yılı” Oldu

    Bu son çağrı, Ford Mustang için oldukça problemli geçen 2025 yılının en yeni başlığı oldu. Altı hafta içinde üç farklı sorun nedeniyle servise çağrılan model, bu yıl toplamda sekizinci geri çağırma vakasıyla gündeme geldi.

    Daha önceki geri çağırmalar arasında;

    • Motor kontrol ünitesi arızası,
    • Yakıt sisteminde sızıntı riski,
    • Emniyet kemeri kilitleme mekanizmasında hata,
    • Ön süspansiyon bağlantılarında gevşeme riski gibi güvenlik sorunları da yer alıyordu.

    Bu tekrar eden geri çağırmalar, hem markanın imajını hem de kullanıcıların güvenini olumsuz etkiliyor. Ancak Ford, hataları kabul edip çözüm için hızlı hareket ederek güvenliği öncelik haline getirdiğini vurguluyor.

    Ford’un Türkiye’de satılan modellerine ve en güncel fiyat listesine Ford Türkiye Resmi Web Sitesi üzerinden ulaşabilirsiniz.

    Bu Haberde İlginizi Çekebilir

    Piston Kafalar Yorumu – Editör Notu

    Akın DAĞYARAN

    Mustang, otomobil dünyasının en tanınmış ikonlarından biri olabilir; ancak son aylarda art arda gelen geri çağırmalar, markanın kalite kontrol süreçlerinin sorgulanmasına neden oluyor. Aracın güçlü V8 motoru ve ikonik tasarımı kadar, güvenlik ve güvenilirlik konularında da çıtayı yükseltmesi gerektiği ortada. Özellikle Avrupa ve Avustralya gibi güvenlik standartlarının yüksek olduğu pazarlarda bu tür hatalar, müşteri sadakatini doğrudan etkileyebilir. Ford’un 2026 modelleriyle birlikte bu sorunları tamamen geride bırakması bekleniyor.