Yazar: admin

  • 2026 BMW M2 Turbo Design Edition: 473 HP’lik Efsaneye 51 Yıllık Saygı Duruşu

    2026 BMW M2 Turbo Design Edition: 473 HP’lik Efsaneye 51 Yıllık Saygı Duruşu

    BMW, efsanevi 2002 Turbo’nun 51. yılını özel bir versiyonla kutluyor: 2026 M2 Turbo Design Edition. 473 hp güç, 4.1 sn’de 0-100 km/s hızlanma ve retro detaylarla modern performans birleşiyor.

    Turbo Efsanesi Yeniden Doğdu

    BMW, 1974 yılında Avrupa’nın ilk turbo destekli üretim otomobili olarak tarih yazan 2002 Turbo’nun 51. yılını, yeni nesil performans ikonu 2026 M2 Turbo Design Edition ile kutluyor. Bu özel versiyon, yalnızca sınırlı sayıda üretilecek ve markanın köklü motorsporu geçmişine modern bir saygı duruşu niteliğinde olacak.


    2002 Turbo’ya Gönderme Yapan Retro Duruş

    Yeni M2 Turbo Design Edition, baştan aşağıya 2002 Turbo’yu anımsatan tasarım detaylarıyla geliyor.

    • Alpine White gövde rengi ve elle boyanmış üç renkli M Motorsport şeritleri kaput, tavan ve bagaj kapağında öne çıkıyor.
    • Kaput üzerindeki ters yazılmış “Turbo” logosu, selefinden direkt esinlenerek yeniden yorumlanmış.
    • Arka spoyler, difüzör ve siyah ızgaralar retro-modern çizgiyi tamamlıyor.
    • Önde 19”, arkada 20” boyutundaki jant setleri standart gelirken, isteğe bağlı olarak mat altın bronz 1000M jantlar tercih edilebiliyor.

    Güçte Büyük Sıçrama: 473 HP

    Performans tarafında, selefinin 2.0 litrelik 170 hp’lik motorunu fersah fersah geride bırakan 3.0 litrelik çift turbo sıralı 6 silindirli motor,

    • 473 hp güç
    • 406 lb-ft (550 Nm) tork üretiyor.

    Bu motor sayesinde M2 Turbo Design Edition:

    • 0-100 km/s hızlanmasını 4,1 saniyede tamamlıyor.
    • Maksimum hızı 155 mil/s (250 km/s) olarak belirlenmişken, M Driver’s Package ile 177 mil/s (285 km/s)’e kadar çıkabiliyor.

    Üstelik, klasik ruhu yaşatmak için 6 ileri manuel şanzıman standart olarak sunuluyor.


    İç Mekânda Motorsport Ruhuyla Lüks Buluşması

    Kabin, retro detaylarla modern teknolojiyi buluşturuyor:

    • Vernasca deri M spor koltuklar, M renkli dikişlerle süslenmiş.
    • Karbon fiber iç trim ve “Turbo” logolu vites konsolu dikkat çekiyor.
    • Isıtmalı Alcantara direksiyon, Head-Up Display ve Live Cockpit Professional sistemi standart donanımda.

    Dileyenler için 4.500 $ fiyat etiketine sahip ultra hafif M karbon koltuklar da opsiyon listesinde.


    Sınırlı Sayıda, Koleksiyonluk Değerinde

    BMW, bu özel versiyonu “çok sınırlı sayıda” üreteceğini açıkladı. Fiyatı ise 84.075 $ olarak açıklandı. 2026 M2 Turbo Design Edition’ın üretimi 2026’nın ilk çeyreğinde, teslimatları ise ikinci çeyrekte başlayacak.


    Piston Kafalar Yorumu

    BMW’nin 2002 Turbo’dan ilham alan bu özel serisi, sadece bir otomobil değil; bir miras manifestosu. 1970’lerde turbonun yarış pistlerinden yollara inişini simgeleyen 2002 Turbo, bugün M2 Turbo Design Edition’da modern mühendislikle yeniden hayat buluyor.

    Bu tür “miras temalı” modellerin ne kadar özel olabileceğini Türkiye’de Driven34’ün garajında yer alan E30 M3, E46 M3 CSL, E92 M3 ve 911 GTS gibi koleksiyonluk otomobiller çok net gösteriyor. Bu araçlar yalnızca birer otomobil değil; birer dönem ruhunu taşıyan mühendislik simgesi. M2 Turbo Design Edition da tam olarak bu çizgide: geçmişin mirasını geleceğe taşıyan bir ikon adayı.

    BMW’nin güncel modellerine ve fiyat listesine BMW Türkiye Resmi Web Sitesi üzerinden ulaşabilirsiniz.

    Bu Haberde İlginizi Çekebilir

  • Volvo’nun Çoklu Uyarlanabilir Emniyet Kemeri, TIME’ın “2025’in En İyi Buluşları” Listesine Girdi

    Volvo’nun Çoklu Uyarlanabilir Emniyet Kemeri, TIME’ın “2025’in En İyi Buluşları” Listesine Girdi

    Volvo’nun tamamen elektrikli EX60 SUV modelinde ilk kez kullanılacak dünyada bir ilk olan çoklu uyarlanabilir emniyet kemeri, TIME tarafından 2025’in en iyi icatlarından biri seçildi.

    Akıllı Emniyet Teknolojisinde Yeni Dönem

    Volvo Cars, bir kez daha otomotiv güvenliği alanında çığır açan bir yenilikle gündemde. Markanın yakında tanıtılacak tam elektrikli SUV modeli EX60’ta ilk kez kullanılacak olan çoklu uyarlanabilir emniyet kemeri (multi-adaptive safety belt), dünyaca ünlü TIME dergisi tarafından “2025’in En İyi Buluşları” listesine dahil edildi.

    TIME’ın her yıl hazırladığı ve hayatımızı değiştiren 300 yeniliği kapsayan listede Volvo, iki yıl üst üste yer alarak güvenlik konusundaki liderliğini bir kez daha kanıtladı. Geçtiğimiz yıl Volvo EX90 ve ES90 modellerinde sunulan “Driver Understanding System” de aynı listeye girmişti.


    Kişiye Özel Koruma Çağı Başlıyor

    Yeni nesil emniyet kemeri, hem trafik koşullarına hem de kullanıcıya özel profillere göre uyarlanabilen yapısıyla bugüne kadarki en gelişmiş güvenlik çözümlerinden biri. Araçta bulunan gelişmiş iç ve dış sensörlerden gelen gerçek zamanlı verileri kullanarak, yolcuların boy, kilo, vücut şekli ve oturma pozisyonu gibi özelliklerine göre koruma düzeyini otomatik olarak ayarlıyor.

    Örneğin:

    • Daha büyük bir yolcu, şiddetli bir çarpışma anında daha yüksek kemer yükü ile korunarak kafa travması riski azaltılıyor.
    • Daha küçük bir yolcu, hafif bir kazada daha düşük kemer yükü ile korunarak kaburga kırığı riski en aza indiriliyor.

    Bu sayede her bireye özel ve dinamik bir güvenlik deneyimi sunuluyor.


    Sürekli Gelişen Akıllı Sistem

    Yeni emniyet kemeri yalnızca bugünün teknolojisini temsil etmiyor; over-the-air (OTA) yazılım güncellemeleri sayesinde zamanla daha da akıllı hale gelecek. Volvo, gerçek kazalardan elde ettiği veriler ışığında sistemi sürekli geliştirerek yeni senaryolara ve yolcu davranışlarına uyum sağlayacak.

    Volvo Cars Güvenlik Merkezi Başkanı Åsa Haglund, yenilikle ilgili şöyle konuştu:

    “TIME tarafından otomotiv güvenliğinde lider olarak gösterilmekten gurur duyuyoruz. Yeni çoklu uyarlanabilir emniyet kemerimizle gerçek zamanlı verileri kullanarak hem sürücüye hem de yolculara özel, daha akıllı koruma sağlıyoruz. Bu teknoloji, yaralanma riskini önemli ölçüde azaltma potansiyeline sahip.”


    Güvenlikte Volvo İmzası

    Volvo, otomotiv dünyasında güvenliğin simgesi olarak kabul ediliyor. Marka, onlarca yıldır geliştirdiği yeniliklerle yalnızca araçlarını değil, sektörü de dönüştürmeyi başardı. EX60 ile birlikte sunulacak bu yeni nesil emniyet kemeri, Volvo’nun “insan hayatını koruma” misyonunun en somut örneklerinden biri olarak öne çıkıyor.

    Bu yenilik, 21 Ocak 2026’da Stockholm’de düzenlenecek küresel lansman etkinliği ile birlikte EX60 modelinde ilk kez karşımıza çıkacak.


    Volvo’nun Yenilikçi Güvenlik Çizgisi

    • ✅ 2024’te “Driver Understanding System” ile TIME listesine giren Volvo, sürücünün yorgunluk ve dikkat durumunu gerçek zamanlı analiz eden teknolojiyi sektöre kazandırdı.
    • ✅ 2025’te “Multi-Adaptive Safety Belt” ile yolcu güvenliğini kişiselleştiren ilk marka oldu.
    • ✅ EX60 ile birlikte, emniyet kemerleri artık tek tip değil, kişiye özel olacak.

    Okuyucular Bunları da Merak Etti 👇



    Piston Kafalar Yorumu

    Volvo, yıllardır sürdürdüğü “hiç kimse ciddi şekilde yaralanmamalı veya ölmemeli” vizyonunu artık daha ileri taşıyor. Multi-adaptive safety belt, sadece çarpışma anında değil, çarpışma öncesi verileri de hesaba katarak gerçek anlamda proaktif bir güvenlik sistemi sunuyor. Bu teknoloji, sektörde güvenlik standartlarını yeniden tanımlayacak ve gelecekte diğer üreticiler için de referans noktası haline gelecek.

    VOLVO’nun Türkiye’de satılan modellerine ve en güncel fiyat listesine VOLVO Türkiye Resmi Web Sitesi üzerinden ulaşabilirsiniz.

    Bu Haberde İlginizi Çekebilir

  • Acura, Petit Le Mans Finalinde Pole Pozisyonunu Kaptı: Şampiyonluk İçin Her Şey Hazır

    Acura, Petit Le Mans Finalinde Pole Pozisyonunu Kaptı: Şampiyonluk İçin Her Şey Hazır

    Acura, 2025 IMSA sezon finali Petit Le Mans öncesinde Tom Blomqvist’in pole pozisyonuyla büyük avantaj yakaladı. Meyer Shank Racing takımı, üreticiler şampiyonluğu için son viraja güçlü giriyor.

    Acura ARX-06, Sezon Finalinde Zirvede Başlayacak

    2025 IMSA WeatherTech SportsCar Championship sezonunun büyük finali öncesinde heyecan dorukta. Acura Meyer Shank Racing with Curb Agajanian, Michelin Raceway Road Atlanta’da düzenlenecek Petit Le Mans 10 saatlik yarışının sıralama turlarında üstün performans göstererek pole pozisyonunu kaptı.

    İngiliz pilot Tom Blomqvist, #60 numaralı Acura ARX-06 ile takımına sezonun dördüncü pole pozisyonunu kazandırdı. Bu sonuç, üreticiler şampiyonasında Acura’ya kritik puanlar kazandırarak farkı yalnızca 2 puana indirdi. Şampiyonluk artık tamamen Petit Le Mans sonuçlarına bağlı.


    Şampiyonluk Mücadelesi Kızıştı

    Blomqvist, takım arkadaşları Colin Braun ve Scott Dixon ile birlikte Michelin Endurance Cup mücadelesinde de yalnızca 3 puan geride bulunuyor. Bu özel şampiyona, sezonun en uzun beş yarışında toplanan puanlara göre belirleniyor.

    Blomqvist ve Braun çifti, daha önce 2022 ve 2023’te kazandıkları Petit Le Mans zaferlerini tekrarlamak istiyor. Dixon ise 2024’teki galibiyet dahil olmak üzere Petit Le Mans’ta iki kez zafere ulaşmış bir isim. Bu deneyimli üçlü, sezon finaline galibiyet hedefiyle çıkıyor.


    Acura’nın İkinci Aracı da Zirveye Yakın

    Acura’nın diğer aracı olan #93 ARX-06, sıralamalarda üçüncü sırayı alarak güçlü bir başlangıç pozisyonu elde etti. Nick Yelloly, Renger van der Zande ve Acura GTP ekibinin yeni ismi Tristan Vautier yarışa ilk üçten başlayacak.

    Yelloly ve Vautier, Petit Le Mans’ta kariyerlerinin ilk zaferini hedefliyor. Van der Zande ise beşinci galibiyetini kovalayacak. Her iki Acura’nın da ilk üçte yer alması, hem üreticiler hem de pilotlar şampiyonluğu açısından büyük avantaj sağladı.


    Blomqvist: “Aracı Gece Boyunca Geliştirdik”

    Pole pozisyonunun ardından konuşan Tom Blomqvist, sıralama turlarında elde edilen başarıda takımın mühendislik ekibinin büyük payı olduğunu söyledi:

    “Sıralama turlarına çıkarken nerede olacağımızdan emin değildik. Antrenmanlarda biraz zorlandık ama ekip gece boyunca çok çalıştı ve aracı geliştirdi. Yeni lastiklerle birlikte Acura adeta canlandı. Risk aldık ama işe yaradı.”

    Nick Yelloly ise güçlü bir sıralama sonucu elde ettiklerini belirterek, yarışa hazır olduklarını vurguladı:

    “İlk ve üçüncü sırayı almak harika. Dün iki antrenman seansını kaçırmamıza rağmen üçüncülük gayet iyi. Uzun bir yarış olacak ama gridin önünde başlamak önemliydi. Şimdi hedefimiz galibiyet.”


    Petit Le Mans 2025: Son Yarışta Her Şey Belirlenecek

    Sezonun son yarışı olan Petit Le Mans, 11 Ekim Cumartesi günü 12:00 ET’de başlayacak ve tam 10 saat sürecek. Yarış, ABD’de NBC Peacock üzerinden canlı yayınlanacak. Uluslararası izleyiciler ise IMSA’nın YouTube kanalı veya Radio Le Mans üzerinden yarışı canlı takip edebilecek.

    Acura için bu yarış yalnızca bir final değil, aynı zamanda üreticiler ve dayanıklılık kupasında zirveye ulaşma fırsatı anlamına geliyor. Tüm gözler Road Atlanta’da olacak.


    Petit Le Mans Sıralama Sonuçları

    • 🥇 1. #60 Acura ARX-06 – Tom Blomqvist / Colin Braun / Scott Dixon
    • 🥉 3. #93 Acura ARX-06 – Nick Yelloly / Renger van der Zande / Tristan Vautier

    Piston Kafalar Yorumu

    Acura, sezon boyunca istikrarlı performans sergileyerek hem üreticiler hem de dayanıklılık kupasında son virajda avantajlı konuma geldi. Tom Blomqvist’in pole pozisyonu, Meyer Shank Racing’in mühendislik becerisi ve stratejik üstünlüğünün bir göstergesi. Petit Le Mans, sadece 10 saatlik bir yarış değil; aynı zamanda sezonun kaderini belirleyecek bir mücadele olacak. Her iki Acura’nın da ilk üçte başlaması, zafer şansını ikiye katlıyor. Bu yarışta alınacak galibiyet, Acura’nın IMSA’daki gücünü bir kez daha tescilleyebilir.

    Motor sporları haberlerimize BURADAN ulaşabilirsiniz.

  • Central European Rally 2025: Toyota’nın Şampiyonluk Savaşı Avrupa Asfaltına Taşınıyor

    Central European Rally 2025: Toyota’nın Şampiyonluk Savaşı Avrupa Asfaltına Taşınıyor

    TOYOTA GAZOO Racing, WRC 2025 sezonunun kaderini belirleyecek asfalt etaplarına çıkıyor. 16-19 Ekim’de Almanya, Çekya ve Avusturya’da koşulacak Central European Rally, hem markalar hem de pilotlar şampiyonluğu için kritik önem taşıyor.

    Toyota, Şampiyonluk Yolunda Avrupa’ya Dönüyor

    TOYOTA GAZOO Racing World Rally Team (TGR-WRT), FIA Dünya Ralli Şampiyonası’nda (WRC) beşinci kez üst üste üreticiler kupasını hedeflediği kritik dönemeçte asfalt etaplara dönüyor. Güçlü sezon performansının ardından 16-19 Ekim tarihlerinde Almanya, Çekya ve Avusturya etaplarında koşulacak Central European Rally, şampiyonluk yarışının geleceğini belirleyebilir.

    Yedi ardışık toprak rallinin ardından sezonun son üç yarışı asfalt zemin üzerinde gerçekleşecek. Central European Rally’den üç hafta sonra koşulacak Japonya Rallisi ile birlikte sezonun kaderi büyük ölçüde bu yarışlarda belli olacak. TGR-WRT, markalar şampiyonasında 125 puanlık avantajını 120 puan üzerinde koruyabilirse, kupayı bu yarışta ilan etme şansı yakalayacak.


    Pilotlar Arasında Kıyasıya Mücadele

    Şampiyonluk için kıyasıya bir rekabet yaşanıyor. Paraguay ve Şili’de üst üste kazandığı zaferlerle zirveye çıkan Toyota pilotu Sébastien Ogier, iki puan farkla takipçisi Elfyn Evans’ın önünde lider konumda. Evans, aynı zamanda 200. WRC startını bu yarışta kutlayacak. Kalle Rovanperä ise liderin 21 puan gerisinde şampiyonluk yarışını sürdürüyor.

    Üç pilot da üretici puanları için mücadele ederken, Takamoto Katsuta kendi evi olan Japonya Rallisi öncesinde asfalt tempo kazanmayı hedefleyecek. TGR-WRT2 adına yarışan Sami Pajari de Şili’de gösterdiği çıkışı asfalt etaplarda sürdürmeyi planlıyor.


    Asfalt Sezonunun En Zorlu Etabı

    2023’te ilk kez düzenlenen Central European Rally, WRC tarihinde üç farklı ülkede etaplara ev sahipliği yapan ilk organizasyon olarak öne çıkıyor. Servis parkı, bu yıl da Almanya’nın Passau kentinde kurulacak. Farklı yol karakterleri, değişken tutunma seviyeleri ve sonbahar koşulları, bu yarışı takvimin en zorlu asfalt etaplarından biri haline getiriyor.

    Yarış 16 Ekim Perşembe günü Bad Griesbach’taki iki etapla başlayacak. Cuma günü Almanya, Çekya ve Avusturya’da birer etap iki kez geçilecek. Cumartesi günü ise biri Almanya’da, ikisi Çekya’da olmak üzere üç etap koşulacak. Pazar günü Almanya-Avusturya sınırını aşan “Beyond Borders” etabı ve tamamen Avusturya’da koşulacak “Mühltal” testi yarışın sonunu belirleyecek.


    Takım Beklentileri ve Strateji

    Takım direktörü Jari-Matti Latvala, sezonun bu noktasında hata payının çok az olduğunu vurguluyor:

    “Güney Amerika’daki iyi sonuçlardan sonra güçlü bir konumdayız. Şampiyonluğu burada ilan edebilmek için iyi bir sonuca ihtiyacımız var ancak pilotlarımız üzerindeki baskı az. Onlar sadece pilotlar şampiyonluğu için savaşmaya odaklanmalı. Asfalt zeminde hata yapmak çok kolay; yol tutuşu değişken, keskin virajlarda çamur birikebiliyor ve sabahlar oldukça soğuk olabiliyor.”

    Evans, Ogier ve Rovanperä, asfalt zeminde rakiplerine göre avantaj elde etmeyi hedeflerken, Pajari ve Katsuta da bireysel performanslarını geliştirmek için bu yarışı önemli bir fırsat olarak görüyor.


    Piston Kafalar Yorumu

    Central European Rally, sadece üç farklı ülkede koşulmasıyla değil, şampiyonluk mücadelesinin kaderini belirleyecek olmasıyla da WRC takviminde özel bir yere sahip. Toyota’nın güçlü GR Yaris Rally1 filosu ve formda pilotlarıyla burada sergileyeceği performans, sezonun kalan iki yarışı için büyük moral anlamına gelecek. Özellikle Ogier, Evans ve Rovanperä arasındaki farkın bu kadar az olduğu bir dönemde, en ufak hata hem pilotlar hem de markalar klasmanında taşları yerinden oynatabilir.

    WRC’nin Avrupa’daki bu kritik durağı, aynı zamanda Toyota’nın son yıllarda kurduğu dominasyonu perçinleme fırsatı. Central Europe’daki bu mücadele, modern rallinin ne kadar stratejik ve zorlu bir disiplin olduğunu bir kez daha gözler önüne serecek.

    Motor sporları haberlerimize BURADAN ulaşabilirsiniz.

  • Škoda Fabia 130: 130. Yılda Gelen En Hızlı Seri Üretim Fabia

    Škoda Fabia 130: 130. Yılda Gelen En Hızlı Seri Üretim Fabia

    Škoda, 130. yılını markanın en hızlı seri üretim Fabia’sı ile kutluyor. Yeni Fabia 130, 1.5 TSI motoru, 228 km/s azami hızı, sportif süspansiyonu ve motorsporlarından ilham alan tasarımıyla performans ve geleneği birleştiriyor.

    Fabia’nın En Güçlü Versiyonu: Performans Zirvesi

    Škoda, 130. kuruluş yıldönümünde tarih yazacak bir özel versiyonla karşımızda: Fabia 130. Monte Carlo donanımı temel alınarak geliştirilen bu özel versiyon, 130 kW (177 hp) güç üreten 1.5 TSI EVO2 motoru, yeniden ayarlanan 7 ileri DSG şanzımanı ve 228 km/s azami hızıyla şimdiye kadarki en güçlü ve en hızlı seri üretim Fabia olarak öne çıkıyor.

    Yeni yazılım optimizasyonu sayesinde Fabia 130, 0-100 km/s hızlanmasını yalnızca 7,4 saniyede tamamlıyor. 60-100 km/s hızlanma 3,8 saniye, 80-120 km/s hızlanma ise 4,8 saniye gibi etkileyici değerlerle gerçekleşiyor.


    Sportif Tasarım: Pistten Yola Taşınan Genler

    Dört farklı gövde rengi (beyaz, kırmızı, mavi, siyah) ile sunulan Fabia 130’un dış tasarımı, Škoda’nın rallideki başarılarını yansıtan motorsporu detaylarıyla donatılmış.

    • Parlak siyah tavan ve sütunlar,
    • “130 Edition” logolu çamurluk süsleri,
    • Bi-LED farlar ve duman efektli 18” Libra jantlar,
    • Çift egzoz çıkışı ve Rally2 modeline gönderme yapan arka dekoratif şerit…

    Tüm bu detaylar, Fabia 130’un hot hatch kimliğini daha ilk bakışta ortaya koyuyor.


    İç Mekânda Sportif Ruh ve Yüksek Teknoloji

    Fabia 130’un kabini, sürücüyü pist atmosferine taşıyor.

    • Yan destekli spor koltuklar,
    • Üç kollu çok fonksiyonlu direksiyon,
    • 10” dijital gösterge paneli ve opsiyonel 9” multimedya ekranı,
    • Paslanmaz çelik pedallar ve siyah alüminyum kapı eşikleri…

    Bu detaylar sürüş deneyimini hem konforlu hem de yarış odaklı bir boyuta taşıyor.


    Şasi, Yol Tutuşu ve Sürüş Dinamikleri

    Performans sadece motordan ibaret değil. 15 mm alçaltılan spor süspansiyon ve yeniden kalibre edilen direksiyon sistemi sayesinde Fabia 130, yüksek hızlarda dahi üst düzey yol tutuşu ve hassas sürüş hissi sunuyor. Yeni ASR Sport + ESC Sport modu, kontrollü kayma ve sportif sürüş deneyimi sağlarken güvenliği ön planda tutuyor.


    Motorsporu DNA’sı ile Donatıldı

    1999’dan bu yana 5 milyondan fazla satışla Škoda tarihinin en başarılı modellerinden biri olan Fabia, WRC2, ERC ve Rally2 gibi organizasyonlarda sayısız zafer kazandı. Fabia 130 da bu yarış mirasını yollara taşıyan en güncel temsilci olarak öne çıkıyor.


    Piston Kafalar Yorumu

    Fabia 130, sadece bir “özel seri” değil, Škoda’nın 130 yıllık tarihini bir performans manifestosuna dönüştüren bir mühendislik ürünü. Bu model, kompakt sınıfta fiyat/performans oranıyla olduğu kadar motorsporu genlerini gerçek hayata taşımasıyla da ayrı bir konumda duruyor.

    Tıpkı özel koleksiyonlarda (örneğin Amerikalı ünlü mimar Steven Harris’in efsane garajı gibi) “saf sürüş deneyimi” sunan ikonik otomobillerin önemi gibi, Fabia 130 da “sürücü odaklı otomobil” anlayışının modern bir temsilcisi olarak öne çıkıyor.

    Skoda’nın güncel Fiyat listesi ve tüm modelleri hakkında detay bilgi için Skoda Türkiye Resmi Web Sayfasını ziyaret edebilirsiniz.

    Bu Haberde İlginizi Çekebilir

  • Porsche’nin 2025 Raporu: Elektrikli Satışlar Arttı, Toplam Satışlarda Küresel Denge Korundu

    Porsche’nin 2025 Raporu: Elektrikli Satışlar Arttı, Toplam Satışlarda Küresel Denge Korundu

    Porsche, 2025’in ilk dokuz ayında 212.509 araç teslim etti. Elektrikli satışlar yüzde 35,2’ye yükselirken, Macan yüzde 18 büyüme ile en çok satılan model oldu. Çin’de düşüş sürerken, Kuzey Amerika ve yeni pazarlar yükselişte.

    Elektrikli Dönüşümde Hız Artıyor

    Porsche, 2025’in ilk dokuz ayında zorlu piyasa koşullarına rağmen güçlü bir performans sergileyerek toplam 212.509 araç teslimatı gerçekleştirdi. Bu teslimatların %35,2’si elektrifikasyona sahip modellerden oluştu. Bunların %23,1’i tamamen elektrikli araçlar olurken, %12,1’i plug-in hibrit modellerden geldi.

    Özellikle Macan modeli, satışlarını %18 oranında artırarak markanın elektrifikasyon stratejisinin merkezinde yer aldı. Avrupa’da elektrifikasyon oranı %56’ya ulaşırken, bu alanda Porsche’nin büyüme ivmesi daha da güçlendi.


    Kuzey Amerika ve Yeni Pazarlar Yükselişte

    Porsche’nin satışlarının en yüksek olduğu bölge, 64.446 teslimatla Kuzey Amerika oldu ve burada geçen yıla göre %5’lik bir artış kaydedildi. Denizaşırı ve Gelişen Pazarlar da %3 artışla 43.090 adetle tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı.

    Ancak Avrupa (Almanya hariç) teslimatları %4 düşerek 50.286 adete, Almanya satışları ise %16 azalarak 22.492 adete geriledi. Bu düşüşte 718 ve Macan modellerinin üretim kısıtlamaları ile AB siber güvenlik düzenlemeleri etkili oldu.

    Çin pazarı ise %26’lık düşüşle 32.195 adet teslimatla zayıf seyrini sürdürdü. Porsche, burada rekabetin ve lüks segmentteki durgunluğun etkilerini hissederken, “değer odaklı satış” stratejisine yöneliyor.


    Macan Yine Zirvede

    Ocak-Eylül 2025 döneminde Porsche’nin en çok satan modeli, 64.783 adetle Macan oldu. İlginç olan, bu rakamın 36.250’sinin tamamen elektrikli Macan modellerinden oluşması.

    • Panamera: 21.243 adet (-%1)
    • 911: 37.806 adet (-%5)
    • 718 Boxster/Cayman: 15.380 adet (-%15)
    • Taycan: 12.641 adet (-%10)
    • Cayenne: 60.656 adet (-%22)

    Özellikle 718 serisinin üretimi 2025’in son çeyreğinde sona erecek olması ve yeni elektrikli Cayenne’in yılın son çeyreğinde tanıtılacak olması, gelecek dönem satış stratejileri açısından kritik bir dönüm noktası olacak.


    “Değer Hacminin Üzerinde” Stratejisi Sürüyor

    Porsche Satış ve Pazarlama Yönetim Kurulu Üyesi Matthias Becker, mevcut zorluklara rağmen stratejinin planlandığı şekilde ilerlediğini vurguladı:

    “Porsche bu yıl da güçlü teslimat rakamlarını korumayı başardı. Pazar koşullarına uyum sağlamak adına ürün stratejimizi çeşitlendiriyor, müşterilerimizin farklı ihtiyaçlarına yanıt verecek esnek çözümler sunuyoruz. Önümüzdeki dönemde ‘değer, hacimden önce gelir’ stratejimizle yolumuza devam edeceğiz.”

    Ayrıca Porsche, Sonderwunsch ve Exclusive Manufaktur programlarına olan yüksek talep doğrultusunda kişiselleştirme kapasitesini artırmayı planlıyor.

    Okuyucular Bunları da Merak Etti 👇



    Piston Kafalar Yorumu

    Porsche’nin teslimat verileri, küresel lüks otomobil pazarında yaşanan değişimlerin fotoğrafını net şekilde gösteriyor. Çin gibi kritik pazarlarda yaşanan sert düşüşe rağmen, elektrifikasyon odaklı strateji ve bölgesel çeşitlilik, markanın global satış dengesini korumasını sağladı. Macan’ın elektrikli versiyonuyla liderliği sürdürmesi, Porsche’nin gelecekteki ürün gamının da ipuçlarını veriyor. Özellikle 2026’da gelecek tam elektrikli Cayenne ve yeni model lansmanları, satış dengesini yeniden yukarı taşıyabilir.

    Porsche’nin Türkiye’de satılan modellerine ve en güncel fiyat bilgisine Porsche Türkiye Resmi Web Sitesi üzerinden ulaşabilirsiniz.


    📊 Porsche Teslimat Verileri (Ocak – Eylül 2025)

    Bölge2024 Teslimat2025 TeslimatDeğişim
    Dünya Geneli226.026212.509-%6
    Almanya26.83822.492-%16
    Kuzey Amerika61.47164.446+%5
    Çin43.28032.195-%26
    Avrupa (hariç Almanya)52.46550.286-%4
    Diğer Pazarlar41.97243.090+%3

    Bu Haberde İlginizi Çekebilir

  • Gizli Hazine: Mimar Steven Harris’in Efsane Porsche Koleksiyonu

    Gizli Hazine: Mimar Steven Harris’in Efsane Porsche Koleksiyonu

    Ünlü mimar Steven Harris, 50’den fazla efsanevi Porsche modelini barındırmak için yeni bir ev tasarladı. Tutkunun mimariyle buluştuğu bu özel garaj büyülüyor.

    Efsanenin Başlangıcı: Bir Tutkunun Etrafında İnşa Edilen Ev

    Amerikalı ünlü mimar Steven Harris, 50 yılı aşan kariyerinde sayısız ikonik yapı tasarladı. Ancak Kaliforniya’daki Rancho Mirage’ta yer alan yeni evi, şimdiye kadarki en kişisel projesi oldu. Sebebi mi? Artık sığmayan Porsche koleksiyonu için yepyeni bir ev tasarlamak zorunda kalmasıydı.

    Modern mimarinin zarafetini yansıtan, tek katlı cam cepheli ev, zemin altında bambaşka bir dünya barındırıyor: Yaklaşık 20 Porsche’un sergilendiği devasa bir yeraltı garajı.


    Çocuklukta Başlayan Aşk: 356 ile Tanışma

    Harris’in Porsche tutkusunun temeli, sekiz yaşındayken amcasının aldığı 356 modeline dayanıyor. O günden sonra Porsche kokusu, sesi ve sürüş hissi onun için bir takıntı hâline geldi.

    Yıllar sonra babasının 1967 model 911 S aracıyla ehliyet sınavına giren Harris, üniversiteye başladığında arabayı tamamen kendi kullanımına almayı bile başardı. Bu tutku, ilerleyen yıllarda onu dünyanın en nadide Porsche koleksiyonlarından birine sahip olmaya götürecekti.


    Koleksiyonun Evrimi: Efsane RS’ler, GT2’ler ve Özel Seri Canavarlar

    Harris, koleksiyonculuk serüvenini önce Fuhrmann motorlu 356 Carrera’larla başlattı. Ardından rotayı ikonik 911 Carrera RS 2.7 (1973) modeline çevirdi. Bugün koleksiyonunda yer alan 50’den fazla araç arasında şunlar da bulunuyor:

    • 911 GT2 (993)
    • 911 GT2 RS (997 ve 991)
    • 911 GT3 RS 4.0 (997)
    • 911 Carrera RS 3.0 – Sadece 52 adet üretildi
    • 911 R (991)
    • Paint to Sample Chartreuse 911 GT3 RS

    Tüm bu araçlar, ağırlık azaltma, yarış performansı ve saf sürüş hissi odaklı tasarlanmış yarış kökenli modeller. Harris’in mimarisindeki minimalizm anlayışı, Porsche’nin mühendislik felsefesiyle birebir örtüşüyor.


    “Bir Müze Değil, Garaj”: Fonksiyonelliğin Mükemmel Örneği

    Harris yeni evini tasarlarken projeye garajdan başladı. Her aracın birbirinden bağımsız olarak çıkarılabildiği, iki sıra hâlinde düzenlenmiş alanlar oluşturdu. Zemin üstünde sadece üç araçlık alan bulunuyor; bunlardan biri asansörle araçları yer altına indiriyor.

    Bu bir müze değil, garaj. Arabalar kullanılmak için var.” diyen Harris, koleksiyonundaki her aracı düzenli olarak sürüyor. Sabah gün doğmadan önce Palm Desert – Idyllwild rotasında yaptığı sürüşler onun için bir ritüel hâline gelmiş.


    Sadece Koleksiyoncu Değil, Bir Koruyucu

    Harris için bu araçlara sahip olmak bir statü göstergesi değil. Kendini bir “sahip” değil, bir emanetçi olarak tanımlıyor:

    “Ben bu arabaların gerçek sahibi değilim. Onlara iyi bakacağım ve bir gün bir başkasına bırakacağım.”

    Bu yaklaşım, mimarinin zamana meydan okuyan işlevselliğiyle Porsche’nin evrilen mühendisliğinin ortak noktasını ortaya koyuyor.


    Piston Kafalar Yorumu

    Otomobil kültüründe gerçek tutku, sadece bir araca sahip olmakla değil, o araçların temsil ettiği mühendislik felsefesini ve tarihsel mirası anlamakla ölçülür. Steven Harris’in onlarca yıllık Porsche koleksiyonu da tam olarak bunu yansıtıyor: Her biri belirli bir dönemin teknolojik vizyonunu, mühendislik sınırlarını ve sürüş ruhunu temsil eden otomobillerden oluşan yaşayan bir tarih müzesi gibi.

    Bu yaklaşımın Türkiye’deki en yakın yansımalarından biri ise Driven34’ün garajında görülebilir. E30 M3 gibi DTM efsanesi, E46 M3 CSL gibi hafiflik ve sürüş hassasiyetinin sembolü, E92 M3 gibi atmosferik V8’in son temsilcisi ve Porsche 911 GTS gibi modern sürüş keyfinin en rafine hâli… Koleksiyonda ayrıca nadir bulunan E36 M3 GT gibi özel üretim homologasyon modeli de yer alıyor. Tıpkı Harris’in koleksiyonunda olduğu gibi, Driven34’ün seçkisi de bir “otomobil müzesi” değil, sürüş felsefesiyle yoğrulmuş bir tutkunun somut hâli.

    Bu tür koleksiyonlar, yalnızca otomobil tarihine tanıklık etmekle kalmaz; geleceğe de ilham verir. Çünkü otomobil kültürünün özü, geçmişin mühendislik mirasını bugünün yollarında yeniden yaşatmaktır. Harris’in garajı ile Driven34’ün garajı arasındaki paralellik de tam olarak burada yatıyor: Her iki koleksiyon da “otomobil sadece bir araç değil, bir kimliktir” düşüncesinin yaşayan kanıtı.

    Porsche’nin Türkiye’de satılan modellerine ve en güncel fiyat bilgisine Porsche Türkiye Resmi Web Sitesi üzerinden ulaşabilirsiniz.

    Okuyucular Bunları da Merak Etti 👇




    Bu Haberde İlginizi Çekebilir

  • Nissan 2025 Japan Mobility Show’da Geleceğin Mobilitesini Tanıtacak

    Nissan 2025 Japan Mobility Show’da Geleceğin Mobilitesini Tanıtacak

    Nissan, 29 Ekim’de başlayacak Japan Mobility Show 2025’te yeni Elgrand ve yenilenen Ariya ile sahneye çıkıyor. Elektrifikasyon, otonom mobilite ve enerji çözümleriyle markanın geleceğe dair vizyonu ortaya konacak.

    Nissan’dan 2025 Japan Mobility Show’da “Akıllı Gelecek” Vizyonu

    YOKOHAMA – Nissan, 29 Ekim – 9 Kasım 2025 tarihleri arasında düzenlenecek Japan Mobility Show 2025’te mobilitenin geleceğini şekillendirecek en son teknolojilerini ve elektrikli araç vizyonunu sahneye çıkaracak. Markanın Re:Nissan stratejisi doğrultusunda hazırlanan fuar standı, yalnızca yeni modelleri değil, akıllı enerji yönetimi, otonom ulaşım ve sürdürülebilir çözümleri de gözler önüne serecek.


    Yeni Elgrand ve Yenilenen Ariya Sahneye Çıkıyor

    Fuarın en çok merak edilen yeniliklerinden biri, dördüncü nesil Nissan Elgrand olacak. 30 yıla yakın süredir Japon pazarının en sevilen minivanlarından biri olan Elgrand, artık yalnızca üçüncü nesil e-POWER teknolojisiyle geliyor. Daha konforlu iç mekân, gelişmiş güvenlik sistemleri ve yüksek verimlilikle donatılan model, 2026’da Japonya yollarına çıkacak.

    Elektrikli crossover Ariya da yenilenerek karşımıza çıkıyor. Daha sofistike dış tasarım, Google destekli bilgi-eğlence sistemi, V2L (Vehicle-to-Load) fonksiyonu ve Japon yollarına özel süspansiyon ayarlarıyla modelin yeni versiyonu fuarda tanıtılacak.


    Elektrifikasyon ve Yeni Nesil Mobilite Ön Planda

    Nissan, elektrikli mobiliteye olan bağlılığını fuarda açıkça ortaya koyuyor. Üçüncü nesil LEAF, Avrupa pazarına özel Micra EV ve Çin pazarına yönelik N7 sedan gibi global modeller sergilenecek. Bu araçlar, markanın bölgesel ihtiyaçlara uygun elektrikli çözümler üretme yaklaşımını yansıtıyor.


    Formula E’den Enerji Yönetimine: Yarış Ruhuyla Teknoloji

    Elektrifikasyon heyecanı yalnızca yollarda değil, pistlerde de sürüyor. 2024/2025 Sezonu Formula E şampiyonu Nissan yarış aracı, markanın ileri teknolojilerini sergileyecek. Ayrıca fuarda yer alacak Nissan Energy deneyim alanı, V2H ve V2L çözümleriyle elektrikli araçların evlere ve cihazlara enerji sağlama potansiyelini gösterecek.


    Otonom Ulaşım ve Sosyal Çözümler

    Nissan, toplumsal ihtiyaçlara çözüm üretme hedefiyle geliştirdiği otonom mobilite hizmeti aracını da fuarda tanıtacak. Serena minivan temelli prototip, Kasım ayında Yokohama’da başlayacak pilot proje kapsamında Japonya’nın yaşlanan nüfusunun ulaşım ihtiyaçlarına çözüm sunacak.


    Fuar Ziyaretçilerini Neler Bekliyor?

    Fuar 31 Ekim’de halka açıldığında Nissan standı, Japonya’ya özel modellerle zenginleştirilecek. 2026 Skyline 400R Limited Edition, X-Trail Rock Creek, ve yüksek performanslı Fairlady Z, markanın geleceğe dönük yaklaşımını somutlaştıracak.

    📍 Etkinlik Detayları:

    • 📍 Yer: Tokyo Big Sight – West Hall 1
    • 📆 Medya Günleri: 29-30 Ekim
    • 👥 Halka Açık Günler: 31 Ekim – 9 Kasım
    • 🎤 Basın Konferansı: 29 Ekim – 10:40 JST / 01:40 GMT

    Okuyucular Bunları da Merak Etti 👇



    Piston Kafalar Yorumu

    Nissan, 2025 Japan Mobility Show’da yalnızca yeni modeller tanıtmakla kalmıyor; mobilitenin geleceğini de şekillendiriyor. Yeni Elgrand ve yenilenen Ariya, Japonya pazarına odaklanmış stratejik hamleler olarak öne çıkarken, elektrikli mobilite ve enerji çözümlerindeki yenilikler markanın küresel vizyonunu güçlendiriyor.
    Geçtiğimiz haftalarda tanıtılan 2026 Ariya yenilemesi ve Nissan Formula E başarıları ile birleştiğinde, bu etkinlik Nissan’ın gelecekteki dönüşümünün temel taşlarından biri olacak.

    Nissan’ın Türkiye’de satılan modellerine ve en güncel fiyat listesine Nissan Türkiye Resmi Web Sitesi üzerinden ulaşabilirsiniz.

    Bu Haberde İlginizi Çekebilir

  • Ferrari 2030 Planını Açıkladı: Her Yıl 4 Yeni Model, %20 Elektrikli Gelecek!

    Ferrari 2030 Planını Açıkladı: Her Yıl 4 Yeni Model, %20 Elektrikli Gelecek!

    Ferrari, 2030 stratejik planında yılda ortalama 4 yeni model, %20 elektrikli ürün gamı, 90.000 aktif müşteri hedefi ve dev eğitim projeleriyle geleceğe yön veriyor.

    Ferrari 2030 Stratejik Planı: Elektrifikasyon, Yenilik ve Mirasın Buluştuğu Yeni Çağ

    Dünyanın en köklü süper otomobil markalarından Ferrari, Maranello’daki Capital Markets Day etkinliğinde geleceğe yön verecek 2030 stratejik planını açıkladı. Plan; teknoloji, ürün çeşitliliği, müşteri deneyimi ve sürdürülebilirlik gibi alanlarda köklü dönüşümler içeriyor. Ferrari, gelecek beş yılda her yıl ortalama dört yeni model tanıtmayı hedeflerken, ürün gamında %20 elektrikli, %40 hibrit ve %40 içten yanmalı araçlara yer verecek.


    Model Çeşitliliği: “Farklı Ferrariler, Farklı Ferraristi’ler İçin”

    Ferrari, 2026-2030 arasında her yıl ortalama dört yeni araç tanıtarak ürün gamını genişletecek. Marka, “farklı Ferrariler, farklı Ferraristi’ler ve farklı anlar için” mottosuyla hareket ederek her modelin farklı müşteri profiline hitap etmesini sağlayacak.

    2026’nın sonlarında teslimatlarına başlanacak Ferrari Elettrica, bu vizyonun merkezinde yer alıyor. Şirket, elektrik teknolojisini Ferrari ruhuna uygun şekilde yorumlayarak duygulara hitap eden, sürüş keyfini zirveye taşıyan modeller yaratmayı hedefliyor.

    Yeni modellerle birlikte kişiselleştirme seviyesi de artacak. 2027’de Tokyo ve Los Angeles’ta açılacak Tailor Made merkezleri, müşterilerin araçlarını benzersiz şekilde özelleştirmesine olanak tanıyacak.


    Sürdürülebilirlik ve Karbon Azaltma Hedefleri

    Ferrari, çevresel etkisini azaltmak için iddialı adımlar atıyor. 2021’e kıyasla Scope 1 ve Scope 2 sera gazı emisyonlarını 2030’a kadar %90 azaltmayı, Scope 3 emisyonlarını ise 2024’e kıyasla %25 azaltmayı planlıyor.

    Bu hedefe ulaşmak için:

    • Yenilenebilir enerji kullanımını artıracak,
    • Yeni güneş panelleri kuracak,
    • Tedarik zincirini karbon nötr hale getirmek için iş ortaklarıyla iş birliği yapacak.

    Ayrıca, üretimde geri dönüştürülmüş alüminyum kullanımıyla %75 CO₂ tasarrufu hedefleniyor. Bu adımlar, Ferrari’nin yalnızca performansta değil, çevre konusunda da liderlik iddiasını güçlendiriyor.


    Yarış DNA’sı ve Teknoloji Tarafsızlığı

    Ferrari’nin geleceği yalnızca elektrifikasyondan ibaret değil. Şirket, V6, V8 ve V12 motorlarını geliştirmeye devam ederek içten yanmalı motorların sınırlarını zorlamayı sürdürecek. Yeni nesil hibritler, Formula 1 ve dayanıklılık yarışlarından elde edilen bilgi birikimiyle şekillenecek.

    Ferrari’nin “teknoloji tarafsızlığı” stratejisi, içten yanmalı, hibrit ve elektrikli güç ünitelerini aynı anda geliştirerek müşterilere gerçek seçim özgürlüğü sunmayı amaçlıyor. Bu yaklaşım, farklı gövde stilleri ve şasi konfigürasyonlarıyla birleştirildiğinde markanın eşsiz sürüş deneyimini güçlendirecek.


    Yeni Nesil İçin M-TECH Alfredo Ferrari Projesi

    Ferrari, inovasyonu yalnızca ürünlerine değil, eğitime de taşıyor. M-TECH Alfredo Ferrari adlı yeni eğitim merkezi, Maranello’da kurulacak ve gelecek nesil mühendisler ile teknisyenleri yetiştirecek. Bu proje, Fondazione Agnelli, Modena Belediyesi ve Emilia-Romagna Bölgesi iş birliğiyle hayata geçirilecek ve dünya çapında otomotiv endüstrisine yön verecek yetenekler yetiştirecek.


    Yaşam Tarzı ve Marka Deneyimi: Sadece Bir Otomobil Değil

    Ferrari artık yalnızca süper otomobillerle değil, yaşam tarzı ürünleri ve deneyimleriyle de varlığını güçlendiriyor. 2026’da Londra ve New York’ta açılacak flagship mağazalar, markanın “lüks yaşam” vizyonunu destekleyecek. Marka, 180.000 Ferraristi ve 400 milyon tifosi’ye hitap ederek hem özel hem kapsayıcı bir topluluk oluşturmayı hedefliyor.

    Okuyucular Bunları da Merak Etti 👇



    Piston Kafalar Yorumu

    Ferrari, 2030 stratejisiyle yalnızca süper otomobil üreticisi kimliğini değil, tüm ekosistemiyle bir “lüks mobilite ve deneyim markası” olma yolunda ilerliyor. Elektrifikasyon, eğitim ve sürdürülebilirlik yatırımları, markayı geleceğin otomotiv dünyasında daha da güçlü bir konuma taşıyacak gibi görünüyor. En önemlisi, Ferrari bunu yaparken özünden — yarış ruhundan ve sürüş tutkusundan — asla ödün vermiyor.

    Ferrari’nin Türkiye’deki resmi satış kanalı için Ferrari Türkiye Resmi Web Sitesi aracılığı ile ulaşabilirsiniz.

  • Ferrari Elettrica Revealed: The First All-Electric Ferrari With 1,000+ HP and 530 km Range Makes History

    Ferrari Elettrica Revealed: The First All-Electric Ferrari With 1,000+ HP and 530 km Range Makes History

    Ferrari unveils its first all-electric supercar — the Ferrari Elettrica. Over 1,000 HP, 530 km range, 2.5s 0–100 km/h and 310 km/h top speed redefine Maranello’s future.

    A New Era in Ferrari Engineering

    For the first time in its 125-year history, Ferrari has introduced a fully electric supercar.
    At the Capital Markets Day 2025 event in Maranello, the brand officially unveiled the Ferrari Elettrica — a groundbreaking model that embodies Ferrari’s vision of the future of supercars, not merely as an EV but as a technological and emotional evolution.

    With over 1,000 horsepower, a 530 km WLTP range, and a 2.5-second sprint to 100 km/h, the Elettrica represents the pinnacle of Ferrari’s “multi-energy strategy.”
    After internal-combustion, hybrid, and plug-in hybrid models, this first 100% electric Ferrari showcases over 60 patented innovations, all developed in-house by Ferrari engineers — from the battery system to the inverter, from the chassis to the sound signature.


    Birth of a New Ferrari Architecture

    The Ferrari Elettrica is built on a completely new aluminum and carbon-fiber chassis.

    • The structure and body are made of 75% recycled aluminum, saving 6.7 tons of CO₂ per car.
    • The battery is integrated into the floor, lowering the center of gravity by 80 mm, giving the car a magnet-like grip on the road.
    • Its architecture preserves Ferrari’s traditional mid-rear Berlinetta layout, with the driver positioned forward for maximum steering feedback — combining GT comfort with track-ready agility.

    Performance: 0–100 km/h in 2.5 s – Top Speed 310 km/h

    At its heart lies a quad-motor all-wheel-drive system with independent front and rear setups:

    • Total output: Over 1,000 HP (in boost mode)
    • Maximum torque: 8,000 Nm (rear axle)
    • Top speed: 310 km/h
    • 0–100 km/h: 2.5 seconds
    • Range: 530 km (WLTP)

    Ferrari’s in-house permanent-magnet synchronous motors rev up to 30,000 rpm.

    • Front axle: 210 kW (3,500 Nm torque)
    • Rear axle: 620 kW (8,000 Nm torque)
    • Power density: 4.8 kW/kg (93% efficiency)

    The smart torque-vectoring system dynamically adjusts traction and can fully disengage the front axle when desired — restoring the authentic rear-wheel-drive Ferrari feel.


    🔋 Ferrari’s Integrated Battery Revolution

    Ferrari developed its own 122 kWh structural battery, setting new standards for performance and packaging:

    • Energy density: 195 Wh/kg — the highest in its segment
    • Architecture: 800V, supporting 350 kW ultra-fast charging
    • Charging time: 15–80% in 15 minutes
    • Weight balance: 47:53 (front/rear)
    • Structural integration: The battery forms part of the chassis for added rigidity and crash resistance

    Like its legendary predecessors, Ferrari Elettrica treats the battery not just as an energy source but as a core structural component, enhancing stiffness and safety while keeping weight centralized.


    🎵 The True Ferrari Sound — Electric, Yet Alive

    Ferrari chose authenticity over artificiality. Instead of synthetic engine noise, the Ferrari Elettrica produces sound from real mechanical vibrations.

    • High-precision sensors on the rear axle capture natural motor resonance.
    • These vibrations are amplified through metallic resonance chambers.
    • The result is a raw, organic, and unmistakably Ferrari sound signature.

    This feature activates only in Performance mode — ensuring serenity during cruising, but a thrilling aural feedback when acceleration or paddle shifts are engaged.


    🧠 Active Suspension and Dynamic Management

    The Elettrica debuts Ferrari’s third-generation 48V active suspension system:

    • Independent vertical force control on each wheel
    • Vehicle Control Unit algorithms updated at 200 Hz
    • Body roll and weight transfer reduced by 20%
    • Perfect balance between comfort and handling

    Thanks to Torque Shift Engagement, the driver can transition smoothly through five power levels, emulating the sensation of shifting gears in traditional Ferraris.


    ⚙️ Introducing eManettino: Ferrari’s Electric DNA

    Ferrari expands its iconic Manettino with a digital evolution — the eManettino system.
    Drivers can customize power output, traction layout (RWD/AWD), and energy management across three modes:

    1. Range: Maximum efficiency and minimal consumption
    2. Tour: Balanced power and comfort
    3. Performance: Full torque, all motors active, pure adrenaline

    Piston Kafalar Comment

    With the Elettrica, Ferrari hasn’t merely gone electric — it has redefined automotive engineering itself.
    Over 1,000 horsepower, 530 km range, and 2.5 seconds to 100 km/h are impressive enough — yet the true revolution lies in how Ferrari blends this power with its signature soul and passion.

    The Ferrari Elettrica might well be the first electric supercar to create a genuine emotional and mechanical connection — far beyond rivals like the Tesla Roadster or Rimac Nevera.

    This car symbolizes Ferrari’s determination to lead the electric era without surrendering its spirit.
    Maranello’s heartbeat is no longer silent — it pulses with electric current.

    You can find Ferrari’s current models and full lineup on Ferrari’s official website.”
    👉 Ferrari Official Car Range

    You may also like

    1. The Legend Returns: All-Electric Renault 5 Turbo 3E Shines at Tour de Corse with 555 HP
    Read how Renault resurrects a classic with the all-electric 5 Turbo 3E — combining heritage and 555 HP performance.

    2. 1,100 HP V12 Turbo: Pininfarina’s AI-Assisted Hypercar
    Discover Pininfarina’s next-gen hypercar that fuses a 1,100 HP V12 engine with AI-enabled driving support.