Yazar: admin

  • Toyota GR Corolla Yenilendi: GR Dokunuşuyla +30 Nm Tork ve Daha Agresif Yol Performansı

    Toyota GR Corolla Yenilendi: GR Dokunuşuyla +30 Nm Tork ve Daha Agresif Yol Performansı

    Toyota GR Corolla, yeni güncellemeyle 400 Nm torka ulaştı! Daha sert, daha hızlı ve agresif sürüş deneyimi sunan GR Corolla, Türkiye’de satılmamasıyla büyük kayıp yaratıyor.

    GR Corolla Yeniden Sahneye Çıkıyor

    Toyota GAZOO Racing, efsanevi Toyota GR Corolla için merakla beklenen makyajlı versiyonu tanıttı. 18 Eylül 2025 itibarıyla siparişe açılan ve Kasım ayında satışa sunulacak olan bu güncellenmiş model, yalnızca görsel yeniliklerle değil, teknik olarak da ciddi geliştirmelerle dikkat çekiyor. +30 Nm tork artışıyla toplam 400 Nm’ye ulaşan GR Corolla, artık çok daha agresif ve performans odaklı bir sürüş vaat ediyor.

    Türkiye’de resmi olarak satışa sunulmayan Toyota GR Corolla, global pazarlarda büyük heyecan uyandırırken, bizde de otomobil severler arasında “neden burada yok?” sorusunu yeniden gündeme getirdi. Özellikle performans tutkunları, GR86’nın Türkiye’de satılmamasıyla yaşanan boşluğun bir benzerini GR Corolla’da da hissediyor.


    Görünmeyen Dokunuşlarla Daha Sağlam

    Yeni Toyota GR Corolla’daki en büyük değişimlerden biri, gövde rijitliğinin artırılması oldu. Toyota mühendisleri, süper dayanıklı yapısal yapıştırıcıların kullanımını %70 artırarak aracın burulma direncini güçlendirdi. Bu sayede:

    • Yüksek hızlarda çok daha stabil yol tutuşu,
    • Virajlarda minimum gövde salınımı,
    • Günlük kullanımda dahi sürücüyle daha güçlü bir bağ,

    elde edilmiş durumda. Özellikle Nürburgring gibi sert pist koşullarından elde edilen tecrübeler, GR Corolla’ya doğrudan yansıtılmış.


    Motor ve Torkta Büyük Artış

    Elbette en dikkat çekici yenilik +30 Nm tork artışı. 1.6 litrelik turbo benzinli üç silindirli motor artık 400 Nm tork üretiyor. Bu artış, özellikle yüksek hızlanmalarda ve ara hızlanmalarda fark yaratıyor.

    • Eski model: 370 Nm
    • Yeni model: 400 Nm

    Bu değişiklik, günlük kullanımda daha canlı tepkiler, pistte ise daha uzun süre dayanıklı performans sunuyor. Ayrıca yeni hava kanalları ile motorun soğutma verimliliği artırıldı. Bu sayede uzun süreli yüksek hız sürüşlerinde bile güç kaybı minimuma indiriliyor.


    GR-FOUR Sistemi ve Sürüş Modları

    Toyota’nın ünlü dört tekerlekten çekiş sistemi GR-FOUR, artık daha esnek. Önceden “Rear” modu ile arka odaklı kullanım sunulurken, artık:

    • Gravel modu: 50:50 güç dağılımı,
    • Track modu: 60:40’tan 30:70’e kadar değişken dağılım,

    sayesinde sürücüye çok daha fazla kontrol sağlıyor. Bu da hem pistte hem de off-road koşullarında çok yönlü bir sürüş deneyimi sunuyor.


    İç Mekânda Daha Fazla Konfor ve Teknoloji

    Performans odaklı bir otomobil olmasına rağmen GR Corolla, konforu da unutmamış.

    • JBL Premium ses sistemi artık 9 hoparlörle geliyor,
    • Aktif Gürültü Kontrolü (ANC) kabin içi sessizliği artırıyor,
    • Aktif Ses Kontrolü (ASC) ise gaz tepkilerine göre sportif motor seslerini hoparlörlerden veriyor.

    Bu sayede hem günlük kullanım hem de pist deneyimi için ideal bir atmosfer yaratılıyor.


    Mevcut Sahiplere Özel Güncelleme

    Toyota, yalnızca yeni alıcılara değil, mevcut GR Corolla sahiplerine de jest yaptı. 2023 model sahiplerine 2026 baharından itibaren yazılım güncellemesi sunulacak. Bu paketle birlikte:

    • Maksimum tork 370 Nm’den 400 Nm’ye çıkarılacak,
    • GR-FOUR çekiş sistemi yeni modlarla uyumlu hale gelecek.

    Yani eski sahipler de “güncel GR deneyimine” kavuşabilecek.


    Fiyatlandırma ve Erişim Sorunu

    Yeni GR Corolla Japonya’da yaklaşık 5,68 – 5,98 milyon yen fiyatla satışa sunulacak. Avrupa pazarında ise vergiler ve ek düzenlemelerle fiyatların daha yukarı çıkması bekleniyor.

    Türkiye açısından en büyük problem ise bu modelin resmi olarak satılmaması. Corolla’nın performans odaklı GR versiyonunun burada yer almaması, Toyota’nın yerel stratejisinde ciddi bir eksiklik. Tıpkı GR86’nın Türkiye’de satışa sunulmaması gibi, bu model de potansiyel müşterilerini hayal kırıklığına uğratıyor.


    Rakiplerle Karşılaştırma

    Toyota GR Corolla’nın karşısına çıkan en önemli rakipler:

    • Honda Civic Type R (320+ hp, önden çekiş, Türkiye’de sınırlı erişim),
    • Volkswagen Golf R (320 hp, dört çeker, Avrupa odaklı),
    • Hyundai i30 N (280 hp, önden çekiş, daha uygun fiyatlı).

    Ancak GR Corolla’nın dört çeker yapısı, 400 Nm torku ve saf motorsporu genleri, onu rakiplerinden ayrıştırıyor.


    Piston Kafalar Yorumu

    Toyota GR Corolla, yeni güncellemelerle yalnızca bir makyaj operasyonu değil, gerçek bir güçlendirme operasyonu yaşadı. +30 Nm tork artışı, GR-FOUR sistemindeki geliştirmeler ve daha agresif yol tutuş, onu pist ruhunu günlük kullanıma taşıyan bir “cep canavarı” haline getirdi.

    Ancak Türkiye pazarında olmaması büyük kayıp. GR86 gibi global performans ikonlarının burada sunulmaması, hem Toyota’nın marka imajına hem de performans severlere zarar veriyor. Eğer bir gün GR Corolla Türkiye’ye gelirse, hem Civic Type R hem de Golf R gibi rakiplere karşı ciddi bir alternatif olacağı kesin.


    Sonuç

    Toyota GR Corolla, yenilenen yapısıyla daha güçlü, daha sert ve çok daha agresif bir otomobil haline geldi. Performans güncellemeleri ve sürüş deneyimindeki iyileştirmeler, onu segmentinde eşsiz kılıyor. Ancak Türkiye’de resmi olarak satılmaması, büyük bir boşluk yaratıyor.

    👉 Toyota GR Corolla: Gerçek bir pist ruhu, sokaklara taşınmış haliyle yeniden doğdu.

    Markanın Türkiye’de satılan modellerine ait tüm detaylı bilgileri Toyota Türkiye’nin Resmi Web Sitesi üzerinden ulaşabilirsiniz.

    İlginizi Çekebilir

  • Efsane Volkswagen Touareg, 2029’da Elektrikli Olarak Geri mi Dönüyor?

    Efsane Volkswagen Touareg, 2029’da Elektrikli Olarak Geri mi Dönüyor?

    Volkswagen Touareg’in üretimi sona eriyor derken, 2029’da ID. Touareg adıyla elektrikli SUV olarak geri dönmesi gündemde. İşte tüm detaylar.

    Touareg Efsanesinin Sonu ve Elektrikli Gelecek

    Volkswagen Touareg, 2002’de yollara çıktığında markanın lüks SUV segmentindeki amiral gemisi olmuştu. Geniş hacmi, güçlü motor seçenekleri ve üst düzey donanımıyla hem Avrupa’da hem de Türkiye’de SUV severlerin gözdesi haline geldi. Ancak, 2026 itibarıyla üretimin sona ereceği açıklanmıştı. Bu karar, 24 yıllık Touareg serüveninin bittiği yönünde yorumlanmıştı.

    Şimdi ise Alman kaynaklı yeni bir rapor, Touareg’in aslında sahneden tamamen çekilmeyeceğini, 2029’da elektrikli ID. Touareg olarak geri dönebileceğini öne sürüyor. Bu haber, hem otomotiv basınında hem de kullanıcılar arasında büyük heyecan yarattı.


    ID. Touareg: SSP Platformunun İlk VW SUV’u mu?

    Alman otomotiv yayını Automobilwoche’nin aktardığına göre, ID. Touareg, Volkswagen’in yeni Ölçeklenebilir Sistemler Platformu (SSP) üzerine inşa edilecek. SSP, gelecekte Audi, Porsche ve Bentley gibi VW Grubu markalarının elektrikli modellerine de temel oluşturacak.

    Bu da ID. Touareg’in sadece Touareg efsanesini yaşatmakla kalmayıp, aynı zamanda Volkswagen’in en teknolojik ve en büyük elektrikli SUV’u olarak sahneye çıkabileceği anlamına geliyor.


    Touareg ve Bentayga İlişkisi

    Mevcut Volkswagen Touareg ile Bentley Bentayga aynı araç mimarisini paylaşıyor. Bu nedenle, Touareg’in elektrikli dönüşümü, Bentayga’nın da elektrikli versiyonunu beraberinde getirebilir. Bentley daha önce elektrikli bir şehir SUV’si geliştireceğini doğrulamıştı. ID. Touareg’in çıkışı, lüks SUV segmentinde Alman-İngiliz kardeşliği yaratabilir.


    Rakipler: Elektrikli Cayenne ve Daha Fazlası

    Volkswagen Touareg’in elektrikli versiyonunun 2029’da piyasaya sürülmesi planlanıyor. Ancak o zamana kadar Porsche Cayenne’in elektrikli versiyonu pazara girmiş olacak. Ayrıca, BMW iX, Mercedes EQE SUV ve Audi Q8 e-tron gibi güçlü rakipler zaten sahnede.

    Türkiye pazarı açısından bakıldığında, premium SUV segmentinde BMW X5, Mercedes GLE ve Audi Q7 halen öne çıkıyor. Eğer ID. Touareg 2029’da Türkiye’ye gelirse, fiyat/performans dengesine göre ciddi bir alternatif oluşturabilir.


    Türkiye’deki Olası Konumlanma

    Volkswagen’in Türkiye pazarı, özellikle SUV satışlarının artışıyla dikkat çekiyor. Tiguan ve T-Roc gibi modeller yoğun talep görürken, Touareg daha çok lüks müşteri kitlesine hitap etti.

    Eğer ID. Touareg Türkiye’ye gelirse:

    • Yüksek fiyatıyla dar bir kitleye hitap etse de,
    • Elektrikli SUV trendi ve markanın bilinirliği sayesinde prestij modeli olarak öne çıkabilir.
      Türkiye’de devletin elektrikli araçlara sağladığı vergi teşvikleri ve şarj altyapısının gelişmesi de bu modele avantaj sağlayabilir.

    Teknik Beklentiler

    Henüz resmi bilgiler yok, ancak ID. Touareg’den beklenenler:

    • Üç sıra koltuk seçeneği, geniş aileler için cazibe unsuru,
    • 600 km civarı menzil, uzun yol için güven verici,
    • Çift motorlu AWD seçenekleri, off-road kabiliyetini koruyacak,
    • Ultra hızlı şarj desteği, 30 dakikanın altında %80 dolum,
    • Otonom sürüş destekleri, SSP platformunun sunduğu en gelişmiş sürüş teknolojileri.

    Bu özellikler gerçekleşirse, ID. Touareg sadece bir SUV değil, markanın lüks vitrin modeli haline gelebilir.


    Efsanenin Geleceği

    Volkswagen Touareg’in üretiminin bitmesiyle oluşacak boşluk, birkaç yıl boyunca Volkswagen’in SUV gamında hissedilecek. Ancak 2029’da ID. Touareg’in gelişi, markanın elektrikli lüks SUV pazarındaki gücünü artırma stratejisinin önemli bir parçası olacak.

    Kullanıcı açısından bakıldığında, Touareg’in yeniden doğuşu sadece nostaljik bir dönüş değil, aynı zamanda Volkswagen’in elektrikli geleceğine açılan kapı anlamına geliyor.


    Piston Kafalar Yorumu

    Touareg, Türkiye’de her zaman ayrıcalıklı bir model oldu. Şimdi elektrikli olarak geri dönüş söylentileri, otomobil severler için büyük heyecan yaratıyor. Özellikle SUV tutkunları ve premium segment müşterileri, ID. Touareg’i sabırsızlıkla bekleyecek. Bizce Volkswagen’in bu hamlesi, hem markanın prestijini artıracak hem de elektrikli araçlara geçiş sürecinde güçlü bir vitrin modeli yaratacak.


    Sonuç

    Volkswagen Touareg’in üretiminin sona ereceği kesinleşmiş olsa da, 2029’da ID. Touareg adıyla elektrikli SUV olarak geri döneceği konuşuluyor. SSP platformu, rakipleri ve Türkiye pazarındaki potansiyel konumu, şimdiden büyük merak uyandırıyor.

    👉 Otomotiv dünyasında dengeleri değiştirecek bu dönüşüm, önümüzdeki yılların en heyecan verici gelişmelerinden biri olabilir.

    Volkswagen’in Türkiye’de satılan binek ve ticari modellerine ayrıca en güncel fiyat listesine VW Türkiye Resmi Web Sitesi üzerinden ulaşabilirsiniz.

    Bu Haberde İlginizi Çekebilir

  • 2025’te Taşıt Kredisi ve ÖTV Düzenlemeleri: Neler Değişti?

    2025’te Taşıt Kredisi ve ÖTV Düzenlemeleri: Neler Değişti?

    Taşıt kredisi faizleri güncellendi, ÖTV ve MTV zamları otomobil fiyatlarını artırdı. Alım planlayanlara 2025 Türkiye’sinde dikkat edilmesi gerekenleri anlattık.

    2025’te Türkiye otomobil piyasasında taşıt kredisi, ÖTV (Özel Tüketim Vergisi) ve MTV (Motorlu Taşıtlar Vergisi) düzenlemeleri büyük tartışma konusu oldu. Bankaların taşıt kredisi faiz oranları yükseldi mi, krediler daha mı erişilemez hale geldi; ÖTV düzenlemeleri hangi araçları etkiliyor; MTV zamları ne kadar arttı? Alıcı adayı kişilerin bilmesi gereken önemli değişiklikleri şöyle özetleyelim.


    Taşıt Kredisi Faiz Oranlarında Son Durum

    • Enuygun Finans verilerine göre, 0 km taşıt kredilerinde bankalar arasında faiz oranları %3,00 ile %4,72 arasında değişiyor.
    • Hesapkurdu’nun 17 Eylül 2025 karşılaştırmasında, 200.000 TL, 48 ay vadeli taşıt kredisi için en uygun oran Garanti BBVA’da %2,85 olarak görünüyor.
    • İkinci el taşıt kredilerinde de oranlar benzer aralıkta, ancak vade ve araç değeri arttıkça toplam maliyet daha da yükseliyor.

    Kredi Vade ve Limitleri

    • 0 km sıfır araç kredilerinde en fazla 48 ay vade yaygınken; araç değeri arttıkça bu vade düşüyor.
    • Bankalar taşıt kredisi verirken aracın fatura değeri veya kasko değeri üzerinden kredi verebiliyor; genellikle aracın değerinin %70’ine kadar kredi olanağı var.

    Örneğin: 200.000 TL’lik Kredi Maliyeti

    • 200.000 TL’lik, 48 ay vadeli taşıt kredisi için Garanti BBVA’nın %2,85 oranıyla aylık taksiti ~8.976 TL, yıllık maliyeti ~%3 civarı görünüyor.
    • Bu tür kredilerde dosya masrafı, sigorta ve diğer ek ücretler toplam maliyeti artıran unsurlar. Bu yüzden net kredi teklifleri banka-bankaya değişebiliyor.

    ÖTV ve MTV Düzenlemeleri: Vergi Yükü Artıyor

    ÖTV Artışı ve ÖTV Düzenlemeleri

    • Temmuz 2025’te yapılan ÖTV zammıyla özellikle pick-up sınıfı araçlarda ÖTV oranı %4’ten %50’ye çıkarıldı. Bu, 4×4 pick-up modellerinin Türkiye’deki fiyatlarında ciddi yükselmeye neden oldu.
    • Ayrıca teklif olarak çıkan yeni ÖTV düzenlemeleriyle, elektrikli araçlarda ÖTV matrahının belirlenmesinde yalnızca motor hacmi değil, menzil, batarya kapasitesi, teknik göstergeler gibi kriterler de gözetilecek. Ancak bu teklifin yasalaşıp yasalaşmayacağı hâlâ tartışma konusu.

    MTV Zamları

    • 2025 MTV oranlarında genel olarak %20 oranında artış yapıldı. Bu, yıllık vergi yükünü artırıyor.
    • Elektrikli araç sahipleri için MTV hesaplamalarında özel muafiyet veya indirim seçenekleri devam ediyor ama bu avantajlar sınırlı sayıda model için geçerli.

    Taşıt Kredisiyle Satış Arasındaki İlişki

    ÖTV ve MTV vergilerindeki artış, taşıt kredisiyle alınacak araç fiyatlarını doğrudan etkiledi. Çünkü yüksek ÖTV → araç fiyatında büyük sıçrama → kredi miktarı ve taksit tutarı artıyor.

    • Bu durum, özellikle genç alıcılar ve orta gelir düzeyindeki kullanıcılar için araç sahibi olmanın maliyetini önemli ölçüde artırdı. Örneğin pick-up almak isteyen bir kullanıcı için sadece vergi farkı yüz binlerce TL’ye çıkarabiliyor.
    • Bankaların taşıt kredisi faiz oranları düştü gözüktü diyen teklifler var; ancak “kusurlu” olmayan teklif almak, ek ücretler + vergi farkları nedeniyle bütçeyi aşabiliyor.

    Risk ve Avantajlar

    Avantajları

    • Eğer kredi faiz oranları düşük bankalarla anlaşabilirse, taşıt kredisiyle araç almak hâlâ cazip olabiliyor.
    • Peşin faiz ödemeli veya kampanyalı taşıt kredisi seçenekleri, toplam maliyetin düşmesine yardımcı olabiliyor.

    Riskleri

    • ÖTV ve MTV düzenlemeleri belirsizlik içeriyor; yeni vergi matrahları veya kriter değişikliği, beklenmedik fiyat artışlarına yol açabilir.
    • Döviz kuru ve enflasyonun yüksek seyrinde olması, bireysel borçlanma riskini artırıyor.
    • Bankalar genellikle kredi notuna ve mali duruma göre faiz oranı teklif ediyor; her bankanın sabit düşük teklif vermesi mümkün değil.

    Piston Kafalar Yorumu

    “Taşıt kredisi” Türkiye’de hâlâ araç almanın en yaygın yollarından biri. Ancak 2025’te vergi düzenlemeleri ve faiz oranlarındaki değişiklikler, bu yolu eskisinden daha engebeli hale getirdi. Eğer ben olsam, alım planını olan biri olarak:

    • kampanya + peşin faiz indirimi sunan bankaları takip ederim;
    • ÖTV zammı riski olan modellerden uzak dururum;
    • Fiyat artışından etkilenmemek için satın alımı mümkün olabilecek en erken zamanda yapmak isterim.

    Sonuç

    2025’te Türkiye otomotiv sektöründe “taşıt kredisi” ile alım planlayanlar için vergi yükü ve faiz oranları yüksek; ama hâlâ fırsatlar var. Doğru banka, doğru model ve kampanya ile avantaj yakalamak mümkün.

    Otomotiv sektörü ile alakalı finansal haberleri ve küresel piyasaları Piston Finans bölümümüzden takip edebilirsiniz.

  • Avrupa’da Veda: Honda Civic Type R Satıştan Kalktı, Türkiye’de Geleceği Ne Olacak?

    Avrupa’da Veda: Honda Civic Type R Satıştan Kalktı, Türkiye’de Geleceği Ne Olacak?

    Honda Civic Type R Avrupa’da emisyon kuralları nedeniyle satıştan kalktı. Türkiye’de ise hâlâ satılıyor, ama geleceği belirsiz.

    Avrupa’da Son: Civic Type R Artık Yok

    Honda, Avrupa pazarında Civic Type R satışlarını resmi olarak durdurdu. Bu kararın en büyük sebebi, giderek sertleşen Avrupa Birliği emisyon kuralları. 2.0 litrelik VTEC Turbo motoruyla 329 beygir gücü sunan bu performans canavarını, mevcut haliyle yeni standartlara uyumlu hale getirmek mümkün olmadı.

    Bu karar otomobil dünyasında şok etkisi yarattı. Çünkü Honda Civic Type R, sadece Honda için değil, Avrupa’daki hot-hatch kültürünün de önemli bir temsilcisiydi. Fiesta ST, Golf GTI, Renault Megane RS gibi modeller sahneden çekilirken, Civic Type R da aynı kaderi paylaşmış oldu.


    “Ultimate Edition” ile Kapanış

    Avrupa’da satışların sonlanmasından önce Honda, Civic Type R Ultimate Edition modelini piyasaya sürdü. Bu özel versiyon:

    • Şampiyona Beyazı (Championship White) gövde rengi
    • Kırmızı çizgili özel sticker seti
    • Siyah tavan
    • İçeride karbon fiber detaylar ve ambiyans aydınlatma

    ile dikkat çekiyor. Ancak şaşırtıcı şekilde, mekanik olarak standart Honda Civic Type R’dan farkı yok. Yani motor, şanzıman ve süspansiyon tamamen aynı kaldı.

    Fiyatı ise İngiltere’de 57.905 pound olarak açıklandı. Bugünkü kurla yaklaşık 1 milyon 155 bin TL’ye denk geliyor. Bu da, onu ciddi bir koleksiyon aracı haline getiriyor.


    Japonya’da Durum Farklı

    Peki ya Japonya? İşte burada işler değişiyor. Japonya’da Honda Civic Type R satışları devam ediyor. Ancak fiyatlar her geçen gün artıyor.

    Geçtiğimiz aylarda satışa çıkan Racing Black Package, Prelude ile aynı fiyat seviyesinden yani 6.179.800 yen (yaklaşık 1,25 milyon TL) etiketle piyasaya girdi. Bu da kullanıcılar arasında “fırsatçılık” tartışmalarına yol açtı.

    Buna rağmen Japonya’daki talep hâlâ çok güçlü. Honda bayilerinde bekleme listeleri uzamış durumda.


    Amerika’da Civic Type R Satışları

    Avrupa’da veda yaşansa da, ABD pazarında Civic Type R satışları devam ediyor. Orada fiyat 45.895 dolar seviyesinde (yaklaşık 680 bin TL).

    Amerika’daki talep, özellikle otomatik yerine manuel şanzımanı tercih eden tutkunlardan geliyor. Çünkü Civic Type R hâlâ safkan sürüş keyfi sunan birkaç hot-hatch’ten biri.


    Türkiye’de Civic Type R’ın Geleceği

    Türkiye’de şu an Honda Civic Type R satışı resmî olarak sürüyor. Ancak Avrupa’daki emisyon yasakları er ya da geç Türkiye pazarına da yansıyabilir.

    • Şu anda Türkiye’de satılan 329 bg’lik 2.0 VTEC Turbo motor, mevcut vergi sisteminde zaten yüksek bir fiyat etiketine sahip.
    • Döviz kuru, ÖTV ve KDV oranları nedeniyle fiyatı 5 milyon TL seviyelerine ulaşabiliyor.
    • Eğer Honda, Avrupa için yeni bir hibrit ya da elektrikli performans modeli geliştirmezse, Türkiye’de de Civic Type R’ın sonu yakın olabilir.

    Rakipler ve Pazar Durumu

    Türkiye’de Civic Type R’ın karşısında doğrudan rakip olarak şunlar var:

    Bu modeller de yüksek fiyatlı, ama Civic Type R’ın safkan sürüş hissi ve pist performansı hâlâ rakipsiz kabul ediliyor.


    Neden Avrupa’da Bitti?

    Honda’nın kararının altında birkaç sebep yatıyor:

    1. Emisyon Standartları: Yeni Euro 7 normları çok sert.
    2. Elektrifikasyon Baskısı: Honda, 2030’a kadar Avrupa’da tamamen elektrikliye geçmeyi planlıyor.
    3. Pazar Küçülmesi: Hot-hatch segmenti küçülüyor, SUV ve crossover satışları büyüyor.

    Sonuç olarak Honda, yatırımlarını elektrikli performans modellerine kaydırıyor.


    Piston Kafalar Yorumu

    Civic Type R, otomobil dünyasında bir dönemin sembolü oldu. Avrupa’da artık satılmaması üzücü ama şaşırtıcı değil. Çünkü aynı kaderi Megane RS, Fiesta ST ve Focus ST de yaşamıştı.

    Türkiye içinse şunu söylemek mümkün:
    👉 Eğer bir Honda Civic Type R alma hayalin varsa, “beklemeden almak” en doğru karar olabilir. Çünkü fiyatlar artıyor, emisyon yasaları kapıda ve stoklar sınırlı.

    Bizce Civic Type R, sadece bir otomobil değil, saf sürüş keyfinin yaşayan son temsilcilerinden biri.


    Sonuç

    Honda Civic Type R, Avrupa’da sahneden çekildi. Japonya ve Amerika’da satışlar sürüyor, Türkiye’de de hâlâ mevcut. Ancak global emisyon baskısı ve yükselen fiyatlar, bu modelin efsanevi günlerinin sonuna yaklaştığını gösteriyor.

    Bu yüzden: Civic Type R, artık bir otomobilden çok bir “koleksiyon yatırımı” haline geliyor.

    Honda Civic Type R efsanesi, tutkunların kalbinde yaşamaya devam edecek.

    Honda’nın Türkiye’de satılan modellerine ve en güncel fiyat listesine Honda Türkiye Resmi Web Sitesi üzerinden ulaşabilirsiniz.

    Bu Haberde İlginizi Çekebilir

  • Yeni Kia K4 Tanıtıldı: Türkiye’ye Gelir mi?

    Yeni Kia K4 Tanıtıldı: Türkiye’ye Gelir mi?

    Kia K4, şık tasarımı, geniş iç hacmi ve teknolojik donanımlarıyla Avrupa’da Golf’e rakip oluyor. Türkiye pazarı için de merak konusu.

    Kia K4: Avrupa’da Tanıtıldı, Türkiye’ye Gelir mi?

    Kia, kompakt hatchback segmentinde yepyeni bir modelle sahneye çıktı: Kia K4. Avrupa’da VW Golf ve Ford Focus gibi güçlü rakipleri hedefleyen K4, modern tasarımı, geniş yaşam alanı ve teknoloji odaklı donanımlarıyla dikkat çekiyor. Ancak otomobil tutkunlarının en çok merak ettiği soru şu: Kia K4 Türkiye’ye gelir mi?


    Tasarım ve Boyutlar

    Kia K4, markanın son dönemde EV modellerinde gördüğümüz modern çizgileri geleneksel hatchback formatına taşıyor.

    • Uzunluk: 4.440 mm (Golf’ten yaklaşık 16 cm daha uzun)
    • Yükseklik: 1.435 mm (Golf’ten 5 cm daha alçak)
    • Genişlik: 1.850 mm (Golf’ten 6 cm daha geniş)
    • Bagaj Hacmi: 438 litre (mild-hybrid versiyonlarda 328 litre)

    Bu ölçüler K4’ü sınıfının en geniş yaşam alanı sunan modellerinden biri yapıyor. Kia, özellikle arka diz mesafesinde rakiplerine fark atacağını iddia ediyor.

    GT-Line versiyonlarında 17 veya 18 inç jantlar, parlak siyah detaylar ve sportif üç kollu direksiyon sunuluyor.


    Motor Seçenekleri

    Kia K4, tamamen elektrikli bir otomobil değil; benzinli ve hibrit seçeneklerle geliyor. Avrupa için açıklanan motor seçenekleri:

    • 1.0 T-GDI 114 bg – manuel veya 7 ileri DCT otomatik (mild-hybrid seçeneği mevcut)
    • 1.6 T-GDI 148 bg – 7 ileri DCT
    • 1.6 T-GDI 177 bg – 7 ileri DCT
    • 2026’da hibrit versiyon

    Türkiye pazarı açısından bakıldığında, 1.0 T-GDI mild-hybrid en güçlü aday gibi görünüyor. Çünkü ülkemizde vergi dilimi, yakıt tüketimi ve fiyat avantajı bu tür motorları öne çıkarıyor.


    Teknoloji ve Donanımlar

    K4’ün kabini tam anlamıyla bir teknoloji üssü:

    • Çift 12.3 inç ekran (gösterge + multimedya)
    • 5.3 inç klima ekranı
    • ccNC yazılımı, Apple CarPlay & Android Auto
    • Harman Kardon ses sistemi
    • Dijital Anahtar 2.0 ve “Hey Kia” sesli asistan
    • Isıtmalı ve havalandırmalı koltuklar

    Güvenlik Teknolojileri

    Kia, K4’te en güncel ADAS sistemlerini sunuyor:

    • Akıllı Hız Sabitleyici (Smart Cruise Control 2)
    • Şerit Takip & Şerit Değiştirme Asistanı
    • Çarpışma Önleme Asistanı (ön/arka/yandan)
    • 360° kamera ve kör nokta uyarı

    Türkiye Pazarında Kia K4

    Peki K4 Türkiye’ye gelirse tablo nasıl olur?

    • Rakipler: VW Golf, Ford Focus, Opel Astra, Peugeot 308, Toyota Corolla HB.
    • Avantajlar: Geniş yaşam alanı, teknoloji yüklü donanımlar, güçlü güvenlik paketleri.
    • Dezavantajlar: Türkiye’de sedan tercih oranı hâlâ çok yüksek. Hatchback pazarında ise fiyat rekabeti belirleyici olacak.

    Türkiye’de Ceed’in satış performansı sınırlı kalmıştı. K4, doğrudan Avrupa odaklı geliştirilmiş bir hatchback olduğu için Türkiye’de ancak uygun fiyat politikasıyla başarılı olabilir.


    Fiyat Beklentisi

    Henüz resmi fiyat açıklanmadı. Ancak:

    • Avrupa’da Golf ve Astra ile aynı segmentte konumlanacak.
    • Türkiye’ye gelirse, giriş seviyesinin 1.0 T-GDI mild-hybrid olması beklenir.
    • Tahmini başlangıç fiyatı: 1.4–1.6 milyon TL bandı (Türkiye’de vergi politikalarına göre değişebilir).

    Sonuç

    Kia K4, Avrupa’da satışa sunulacak yeni kompakt hatchback modeliyle dikkatleri üzerine çekti. Türkiye pazarına gelip gelmeyeceği ise belirsiz. Ancak K4’ün tasarımı, geniş yaşam alanı ve teknoloji yüklü donanımlarıyla Golf ve Focus gibi köklü rakiplere meydan okuma potansiyeli yüksek.

    Türkiye’ye gelirse hatchback segmentinde yeni bir denge yaratabilir.

    Piston Kafalar Yorumu

    Kia, K4 modeliyle Avrupa’da güçlü bir hamle yaptı. Özellikle Golf ve Astra gibi köklü rakiplere karşı daha modern, geniş ve teknoloji yüklü bir alternatif sunuyor. Ancak iş Türkiye pazarına geldiğinde tablo biraz daha farklı.

    Bizim gözümüzden bakıldığında, Kia K4’ün Türkiye’ye gelmesi halinde en büyük sınavı fiyat politikası olacak. Hatchback segmenti, Türkiye’de her zaman sedanların gölgesinde kalıyor. Bu yüzden uygun fiyat ve güçlü donanım kombinasyonu olmazsa K4’ün işi kolay değil.

    Öte yandan, tasarımı, genişliği ve teknolojik donanımlarıyla K4, Türkiye’de genç aileler ve teknoloji meraklısı sürücüler için cazip bir seçenek olabilir. Özellikle “Golf mü, Astra mı, yoksa K4 mü?” sorusunu sordurması bile Kia’nın doğru yolda olduğunu gösteriyor.

    KIA’nın Türkiye’de satılan modellerine ve ne güncel fiyat listesine KIA Türkiye Resmi Web Sitesi üzerinden ulaşabilirsiniz.

    Bu Haber İlginizi Çekebilir

  • Yeni Lexus IS Tanıtıldı: Daha Sportif, Daha Güvenli!

    Yeni Lexus IS Tanıtıldı: Daha Sportif, Daha Güvenli!

    Yeni Lexus IS dünya prömiyerinde tanıtıldı. 2026’da satışa çıkacak model, daha agresif tasarım, gelişmiş güvenlik sistemleri ve güçlü sürüş deneyimiyle geliyor.

    Lexus IS’in Yeniden Doğuşu

    Lexus IS, kompakt FR spor sedan segmentinde 1999’dan bu yana sürüş keyfinin sembolü oldu. İlk neslinden itibaren “sürücü ile otomobil arasında gerçek bir diyalog” hedefiyle geliştirilen model, 25 yılı aşkın süredir dünya çapında yaklaşık 1,3 milyon adet satıldı. Şimdi ise Lexus, yeni nesil IS’i dünya sahnesine çıkardı.

    9 Eylül’de tanıtılan yeni Lexus IS, “Refinement in performance and design” yani “performans ve tasarımda rafinelik” temasıyla geliştirildi. Model, 2026 başından itibaren farklı pazarlarda satışa sunulacak. Lexus’un Japonya’daki Toyota Teknik Merkezi Shimoyama ve global test pistlerinde titizlikle geliştirilen IS, markanın “Lexus Driving Signature” adını verdiği özel sürüş hissini daha da ileri taşıyor.


    İki Motor Seçeneği: IS 300h ve IS 350

    Yeni nesil Lexus IS, iki farklı versiyonla geliyor:

    • IS 300h: Hibrit motoruyla yakıt verimliliği ve günlük konfor odaklı.
    • IS 350: Safkan performansı hedefleyen, daha güçlü bir seçenek.

    Her iki model de FR mimarisi üzerine kurulurken, AWD seçeneği de sunuluyor.


    Performansta Yeni Dokunuşlar

    Lexus IS’in geliştirme sürecindeki temel hedef, direksiyon hissi ve araç stabilitesini ileri taşımaktı. Bunun için önemli yenilikler:

    • Elektrikli Direksiyon (EPS): Değişken dişli oranına sahip yeni sistem, virajlarda ve keskin manevralarda direksiyon açısını azaltarak daha net bir his sunuyor.
    • Adaptif Süspansiyon (AVS): Lineer solenoid tip AVS, yol yüzeyinden gelen darbeleri filtrelerken gövde salınımını azaltıyor. Böylece hem stabilite hem konfor aynı anda sağlanıyor.

    Sonuç: Daha çizgiye sadık, daha dengeli, daha keyifli bir sürüş deneyimi.


    Dış Tasarım: Daha Agresif, Daha Atletik

    Yeni Lexus IS, markanın imza niteliğindeki “agresif” tasarım dilini en ileri noktaya taşıyor.

    • Ön tasarım: Daha geniş ızgara ve alçak burun yapısı ile otomobilin yere yakınlığı ve güçlü duruşu vurgulanıyor.
    • Arka tasarım: “F SPORT” versiyonunda yeni tasarlanmış arka spoyler, aerodinamiği geliştiriyor.
    • Jant seçenekleri: 19 inç hafif alüminyum jantlar, otomobilin dinamik karakterini yansıtıyor.
    • Yeni renk: “Neutrino Gray” adlı yeni gövde rengi, sert gri tonlarıyla sportifliği öne çıkarıyor. Toplam 8 farklı renk seçeneği mevcut.

    Özellikle F SPORT versiyonunda kırmızı fren kaliperleriyle birleşen tasarım, IS’i sınıfının en atletik sedanlarından biri haline getiriyor.


    İç Mekân: Sürücü Odaklı Kokpit

    Lexus’un insan merkezli “Tazuna Concept” felsefesi, yeni IS’in kabininde net biçimde hissediliyor.

    • Yeni ekranlar: Orta konsolda 12.3 inçlik dokunmatik ekran, sürücü önünde ise 12.3 inç dijital gösterge yer alıyor.
    • Forged Bamboo kaplama: Doğal bambu liflerinden üretilen bu özel kaplama, gölge oyunlarıyla dinamik bir enerji katıyor. Lexus, sürdürülebilirlik için bu malzemeyi ilk kez IS’te seri üretime taşıdı.
    • Yeni renk seçeneği “Prominence”: Güneş patlamalarından ilham alan bu canlı turuncu-kırmızı ton, kabine sportif ve agresif bir hava katıyor.
    • Ambiyans aydınlatması: 14 hazır tema ve 50 kişisel renk seçeneğiyle iç mekân, kullanıcıya özel hale getirilebiliyor.
    • Ses sistemi: Standart 10 hoparlörlü Lexus Premium Sound veya opsiyonel 17 hoparlörlü Mark Levinson sistemiyle yüksek ses kalitesi sunuluyor.

    Güvenlik: Lexus Safety System+

    Yeni Lexus IS, sürücülere sadece performans değil, aynı zamanda güven de sunuyor. Gelişmiş Lexus Safety System+ şu özellikleri içeriyor:

    • Çarpışma Önleyici Sistem (PCS): Gündüz motosiklet, gece bisiklet algılaması dahil olmak üzere daha geniş bir kapsama sahip.
    • Proactive Driving Assist: Yaya, bisikletli ve park halindeki araçlar için destek sağlayarak olası kazaları önceden tahmin ediyor.
    • Radar Cruise Control: Geliştirilmiş algılama mesafesi ve sesli komutlarla hız ve takip mesafesi ayarı.
    • Şerit Takip ve Şerit Değiştirme Asistanı: Yüksek hızlarda bile güvenli şerit değişimlerine yardımcı oluyor.
    • Yol İşareti Tanıma (RSA): Hız limitleri ve kırmızı ışık ihlallerinde sürücüyü uyarıyor.

    Ayrıca yeni sistem, OTA güncellemeleri destekliyor. Böylece güvenlik özellikleri yazılım üzerinden sürekli geliştirilebiliyor.


    Lexus Teammate Advanced Drive

    Yeni IS’in en dikkat çekici güvenlik yeniliklerinden biri de Advanced Drive sistemi. Bu teknoloji, otoyolda yoğun trafikte (0–40 km/s hız aralığında) direksiyon, hızlanma ve frenlemeyi destekleyerek sürücünün yükünü azaltıyor.

    Tamamen otonom olmasa da, Lexus’un “Mobility Teammate Concept” felsefesiyle sürücüyle otomobilin uyum içinde hareket etmesini sağlıyor.


    Ölçüler ve Donanım

    Yeni Lexus IS, önceki modele göre uzunlukta +10 mm uzamış.

    • Uzunluk: 4.720 mm
    • Genişlik: 1.840 mm
    • Yükseklik: 1.435 mm
    • Aks mesafesi: 2.800 mm
    • Koltuk kapasitesi: 5 kişi
    • Lastik seçenekleri: 18–19 inç

    Bu ölçüler, otomobile hem daha geniş bir iç hacim hem de daha agresif bir dış görünüm kazandırıyor.


    Rakipler

    Lexus IS, premium kompakt spor sedan segmentinde oldukça zorlu rakiplerle mücadele ediyor:

    • BMW 3 Serisi – Segmentin en popüler modeli, sürüş dinamikleriyle öne çıkıyor.
    • Mercedes-Benz C-Serisi – Lüks odaklı tasarımıyla rakiplerinden ayrılıyor.
    • Audi A4 – Teknoloji ve quattro çekiş sistemiyle güçlü bir alternatif.
    • Alfa Romeo Giulia – Safkan İtalyan ruhu ve sürüş keyfiyle dikkat çekiyor.

    Yeni IS, tasarımda agresiflik ve sürüş keyfi odaklı yaklaşımıyla bu rakiplere karşı farklı bir duruş sergiliyor.


    Piston Kafalar Yorumu

    Yeni Lexus IS, 25 yıllık mirasını daha ileriye taşıyan bir sedan. Gerek hibrit seçeneğiyle günlük kullanıma hitap etmesi, gerekse IS 350 ile sportif karakterini koruması onu özel kılıyor.

    Özellikle “Forged Bamboo” iç trim, “Prominence” renk seçeneği ve gelişmiş güvenlik teknolojileri, IS’i hem modern hem de karakter sahibi bir otomobil haline getiriyor.

    Bizim için en önemli detay, Lexus’un sürücüyle otomobil arasındaki bağı yeniden tanımlama çabası. Direksiyon tepkilerinden süspansiyon ayarlarına kadar her şey bu amaçla geliştirilmiş.


    Sonuç

    Yeni Lexus IS, sürüş keyfini merkezine alan yapısıyla kompakt spor sedan dünyasına güçlü bir dönüş yaptı. Agresif tasarımı, sürücü odaklı kabini, gelişmiş güvenlik teknolojileri ve hibrit seçeneğiyle geleceğin premium sedanlarından biri olmayı hedefliyor.

    2026’da pazara sunulacak olan bu model, “gerçek sürüş deneyimi isteyenler” için kesinlikle beklenmeye değer.

    Lexus’un Türkiye’de satılan modellerine ve en güncel fiyat listesine Lexus Türkiye Resmi Web Sitesi üzerinden ulaşabilirsiniz.

    Bu Haberde İlginizi Çekebilir

  • Piston Kafalar Özel | Terk Edilmiş Maserati 3200 GT: Tozların Altında Bir Efsane!

    Piston Kafalar Özel | Terk Edilmiş Maserati 3200 GT: Tozların Altında Bir Efsane!

    Maserati 3200 GT, 370 beygirlik V8 gücüyle bir zamanların ikonu iken bugün otopark köşesinde terk edilmiş durumda. Tozlu efsanenin hikâyesi.

    Tozların Altında Kalan Bir İtalyan Efsanesi

    Bir dönemin otomotiv ikonlarından Maserati 3200 GT, bugün bir otopark köşesinde kaderine terk edilmiş halde bulundu. Fotoğraflarda net biçimde görülen yoğun toz tabakası, jantlardaki kir ve etrafını saran çöpler, aracın yıllardır hareketsiz kaldığını ortaya koyuyor.

    Piston Kafalar objektifine özel yansıyan bu kareler, sadece bir aracın değil, aynı zamanda bir dönemin unutulmuş ihtişamının da kanıtı.


    Maserati 3200 GT: Teknik Özellikler

    İlk kez 1998 yılında tanıtılan Maserati 3200 GT, markanın Ferrari yönetimi altındaki yeniden doğuş döneminin en önemli modellerinden biriydi.

    • Motor: 3.2 litrelik çift turbo V8
    • Güç: 370 beygir
    • Tork: 491 Nm
    • 0–100 km/s: 5.2 saniye
    • Maksimum hız: 280 km/s
    • Şanzıman: 6 ileri manuel veya 4 ileri otomatik
    • Üretim dönemi: 1998–2002

    Bu rakamlar, dönemi için fazlasıyla iddialıydı. Ferrari’nin motor teknolojisiyle Maserati’nin lüks çizgisini birleştiren 3200 GT, hem performans hem de konfor arayan sürücülere hitap etti.


    Boomerang Stoplar ve İkonik Tasarım

    3200 GT’nin en dikkat çekici tasarım unsuru, “boomerang” diye anılan LED stop lambalarıydı. Bu detay, Maserati’nin tasarım tarihinde bir dönüm noktası oldu. Ancak Avrupa güvenlik regülasyonları nedeniyle daha sonraki modellerde bu tasarım terk edildi.

    Fotoğraflardaki araçta stopların karartılmış veya değişmiş olması, muhtemelen yıllar içindeki tadilat girişimlerinden kaynaklanıyor.


    İç Mekân: Zarafetin Solmuş Hali

    Fotoğraflarda görülen açık renk deri koltuklar, bir zamanlar lüksün simgesiydi. Yuvarlak havalandırmalar, Maserati logolu direksiyon ve ortadaki sade ama şık konsol, dönemin İtalyan otomotiv sanatını yansıtıyordu.

    Bugün ise bu detayların üzerinde kalın bir toz tabakası ve zamanın yıpratıcı izleri var. Lüks bir coupé iken, artık bir terkedilmişlik hikâyesine dönüşmüş durumda.


    Rakipleri Kimlerdi?

    Maserati 3200 GT üretildiği dönemde oldukça zorlu bir segmentte yer alıyordu. Rakipleri arasında:

    • Porsche 911 (996) → Alman mühendisliğiyle sürüş keyfi ve güvenilirlik avantajı.
    • Jaguar XKR → İngiliz zarafeti ve kompresörlü V8 gücü.
    • Aston Martin DB7 → Tasarım ve prestij açısından güçlü bir rakip.
    • Ferrari 456 GT → Daha pahalı olsa da aynı İtalyan köklerini paylaşan bir rakip.

    3200 GT, rakiplerine kıyasla daha uygun fiyatlı ama aynı zamanda egzotik bir seçenekti. Maserati’nin hem pist ruhunu hem de GT geleneğini yeniden sahneye çıkarması açısından kritik öneme sahipti.


    Neden Terk Edildi?

    Peki böylesine özel bir otomobil neden bu hale gelir? Olası nedenler:

    • Yüksek bakım maliyetleri: Maserati 3200 GT’nin turbo V8’i, düzenli bakım istemeyen bir motor değil.
    • Parça bulunabilirliği: Yıllar geçtikçe orijinal yedek parçalara ulaşmak zorlaştı.
    • Vergi ve sigorta masrafları: Türkiye’de lüks araçlara uygulanan yüksek vergiler, aracın kenara çekilmesine sebep olmuş olabilir.
    • Sahibinin hayatındaki değişimler: Bazen tek sebep, aracın artık kullanılmaması ve gözden çıkarılmasıdır.

    Dünyada Nadir Bir Görüntü

    Maserati 3200 GT, Dünyada sayılı örneği bulunan bir model. Koleksiyon değeri taşıyan bu aracın böyle terk edilmiş olması, otomobil tutkunları için şaşırtıcı ve üzücü.

    Normalde koleksiyoncular tarafından titizlikle korunan bu model, burada toz, yaprak ve çöplerin içinde çürümeye terk edilmiş durumda.


    Piston Kafalar Yorumu

    Bu özel haberin bizde uyandırdığı duygular:

    • Bir zamanlar pist ruhunu ve lüksü aynı anda yaşatan Maserati 3200 GT, bugün unutulmuşluğun simgesi.
    • Bu manzaralar, otomobilin sadece bir ulaşım aracı olmadığını, aynı zamanda bir yaşam tarzı, bir kültür ve bir tutku olduğunu gösteriyor.
    • Belki bir gün bu 3200 GT, hak ettiği restorasyonla yeniden hayata döner. Ama şimdilik, bu haliyle bile bir otomotiv dersi veriyor: “Korunmayan her efsane kaybolmaya mahkûmdur.”

    Sonuç

    Maserati 3200 GT, 370 beygirlik çift turbo V8 motoruyla 2000’lerin başında hayallerin otomobiliydi. Bugün ise bir otopark köşesinde terk edilmiş halde, otomobil tarihine hüzünlü bir not olarak düşüyor.

    Piston Kafalar Özel Haber olarak belgelenen bu görüntüler, sadece bir aracın değil, aynı zamanda bir dönemin de unutuluşunu anlatıyor.

    Türkiye’de Fer-Mas tarafından temsil edilen Maserati modeli ile alakalı detaylı bilgiye Fer-Mas Oto Ticaret A.Ş. Resmi Web Sitesi üzerinden ulaşabilirsiniz.

    VİDEO

    Diğer Piston Kafalar Özel Haberleri İlginizi Çekebilir

  • ECU Tuning ile 500 Beygire Ulaşan Fairlady Z Asfaltı Yakıyor

    ECU Tuning ile 500 Beygire Ulaşan Fairlady Z Asfaltı Yakıyor

    ECU tuning ile 500 beygire ulaşan Nissan Fairlady Z RZ34, güç, tasarım ve yol tutuşuyla hem pistte hem sokakta heyecan veriyor.

    Nissan Fairlady Z RZ34 ve ECU Tuning’in Gücü

    Japon otomobil kültürünün en ikonik modellerinden biri olan Nissan Fairlady Z, ECU tuning uygulamalarıyla bambaşka bir kimliğe kavuşuyor. Özellikle RZ34 kasası, modern teknolojilerle birleştiğinde gerçek bir “yeni nesil efsane” olma yolunda ilerliyor.

    Bu dönüşümün arkasında Super Autobacs Hamamatsu imzalı bir proje var. ECU tuning uzmanı Eiji Suzuki ve ekibi, aracın sadece gücünü artırmakla kalmamış, aynı zamanda günlük kullanımda da keyif verecek ayarlar yapmış. Sonuç mu? Hem şehrin sokaklarında, hem de pistte herkesi etkileyen, kusursuz bir all-rounder.


    Karbon Aero ve Dış Tasarımda İnce Dokunuşlar

    Aracın ilk göze çarpan yanı karbon fiber aero kitleri. Özellikle ASM ile ortak geliştirilen karbon kaput, sadece 7,9 kg ağırlığında ve orijinal parçadan 3 kg daha hafif. Bu kaputun detaylı tasarımında yağmur suyunu yönlendiren özel kanallar bile düşünülmüş.

    Bu tür detaylar, aracın sadece gösterişli değil, aynı zamanda fonksiyonel olduğunu da kanıtlıyor. Dış tasarımdaki karbon dokunuşlar, RZ34’ü hem estetik açıdan güçlendirmiş hem de ağırlık dağılımında avantaj sağlamış.


    İç Mekânda Premium Dokunuşlar

    İç mekânda deri ve ultrasuede kaplamalar kullanılmış. Bu sayede hem spor hem de lüks bir ambiyans yakalanmış. Yani araç yalnızca performans değil, aynı zamanda kalite hissiyle de öne çıkıyor.


    Süspansiyon: HKS HIPERMAX S Tabanlı Özel GATE SPEC

    Fairlady Z RZ34’ün en dikkat çekici geliştirmelerinden biri süspansiyon. HKS HIPERMAX S baz alınarak geliştirilen GATE SPEC, tamamen sokak odaklı bir set. Profesyonel pilot Mitsuhiro Kinoshita ile yapılan testlerde, yol tutuş ve konfor dengesine odaklanılmış.

    • Ön yay sertliği: 12 kg
    • Arka yay sertliği: 11 kg
    • 40 kademeli ayarlanabilir amortisör

    Ayrıca, özel olarak seçilen bump stop ve modifiye edilmiş burçlar sayesinde araç agresif sürüşlerde bile çizgisini bozmuyor.


    Fren Sistemi: G-max Pad ve Özel Diskler

    RZ34’te fren performansı da unutulmamış. G-max Pad ve özel 2 parçalı disklerle donatılan ön frenler, arka kısımda 1 parçalı disklerle destekleniyor. Paslanmaz çelik fren hatları sayesinde pedal hissi sertleşmiş ve kontrol daha güvenli hale gelmiş.


    Güç Aktarımı: ATS Karbon LSD ve Hibrit Kavrama

    Güç aktarımında ATS karbon LSD tercih edilmiş. Bu sistem yüksek tork transferini sağlarken, sürücünün çizgisini korumasına yardımcı oluyor. Ayrıca karbon ve metal karışımı ATS kavrama günlük kullanımda kolaylık sağlıyor. Bu sayede hem trafikte sorunsuz, hem de pistte dayanıklı bir kullanım mümkün hale gelmiş.


    ECU Tuning ile 500 Beygirlik Canavar

    Gelelim bu projenin kalbine: ECU tuning.

    • HKS katalizör ve modifiye egzoz sistemiyle uyumlu ECU haritası geliştirilmiş.
    • Motor, yaklaşık 500 beygir güce çıkabiliyor.
    • Boost ayarı 0.8, 1.0, 1.2 ve 1.4 bar olarak direksiyon üzerindeki cruise control tuşları veya akıllı telefon uygulaması ile değiştirilebiliyor.

    Bu esneklik, sürücünün kullanım senaryosuna göre aracı istediği karaktere sokmasını sağlıyor. Günlük kullanım için 1.0 bar ideal olurken, pistte 1.4 bar ile aracın gücü maksimum seviyeye çıkıyor.


    Yolda Deneyim: Lineer Güç, Kontrollü Tork

    Test sürüşlerinde dikkat çeken en büyük fark, aracın lineer tepki vermesi. Orijinal Fairlady Z’de gaz pedalı biraz agresif davranırken, ECU tuning sonrası gaz pedalı daha öngörülebilir hale gelmiş.

    • Gazı bastığın kadar tork geliyor.
    • Debriyaj keskin, vites geçişleri pürüzsüz.
    • Sert sürüşlerde bile arka taraf çizgisinden kopmuyor.

    Özellikle bozuk yollarda bile aracın kararlı kalması, yapılan süspansiyon ve burç modifikasyonlarının ne kadar başarılı olduğunu gösteriyor.


    Yüksek Hız Denemeleri ve Boost 1.4

    Otoyolda yapılan testte, boost 1.4 ayarında aracın verdiği tork hissi olağanüstü. Araç her devirde ileriye doğru güçlü bir şekilde itiyor. Ancak yüksek devirlerde motor karakteri gereği biraz daha erken vites değişimi daha verimli oluyor.

    Boost 1.0 ise günlük kullanım için en dengeli seçenek. Hem performanslı hem de sürücü dostu bir karakter sunuyor.


    ECU Tuning’in Sunduğu Esneklik

    En etkileyici yönlerden biri, sürücünün sadece bir düğme veya telefon uygulamasıyla farklı boost seviyelerini seçebilmesi. Bu da ECU tuning’in neden bu kadar popüler olduğunu kanıtlıyor. Çünkü tek araç, farklı ruhlara bürünebiliyor.


    Sonuç: Her Koşula Uygun All-Rounder

    Nissan Fairlady Z RZ34, Super Autobacs Hamamatsu’nun elinde bambaşka bir karakter kazanmış.

    • Karbon detaylar görsel güç katmış.
    • Süspansiyon ve fren sistemi güven vermiş.
    • ECU tuning ile 500 beygirlik potansiyel açığa çıkarılmış.

    Bu otomobil, hem günlük kullanımda rahat hem de pistte güçlü. İşte bu yüzden gerçek bir all-rounder.


    Piston Kafalar Yorumu

    Bizim gözümüzde bu proje, ECU tuning’in otomobil dünyasında ne kadar önemli olduğunu bir kez daha kanıtlıyor. Fairlady Z, zaten ikonik bir modeldi ama bu haliyle hem sokaklarda hem pistlerde farklı bir ligde oynuyor. Türkiye’de de ECU tuning projelerine olan ilgi artıyor ve bu tarz örnekler meraklılarına ilham verebilir.

    Modifiye dünyasına ait gelişmeleri ve birbirinden özel otomobilleri BURADAN inceleyebilirsiniz.

    Nissan’ın Türkiye’de satılan modellerine ve en güncel fiyat listesine Nissan Türkiye Resmi Web Sitesi üzerinden ulaşabilirsiniz.

    Bu Haberde İlginizi Çekebilir

  • Elektrikli Araç Krizi Derinleşiyor: Küresel Marka 1.000 Kişiyi İşten Çıkarttı!

    Elektrikli Araç Krizi Derinleşiyor: Küresel Marka 1.000 Kişiyi İşten Çıkarttı!

    Köln fabrikasında 1.000 kişiyle yollar ayrılıyor. Elektrikli araç satışlarındaki düşüş küresel otomotiv devini sarstı. Ford, Almanya’daki fabrikada 1.000 işçi işten çıkarılıyor. Peki bu elektrikli araç krizi sektörün geleceğini nasıl etkileyecek?

    Köln Fabrikasında Tarihi Bir Dönüşüm

    Ford Almanya işten çıkarma kararı, elektrikli araç pazarındaki düşüşün en net göstergelerinden biri oldu. Ford’un Almanya’daki köklü üretim üssü olan Köln fabrikası, şirketin elektrikli araçlara geçiş stratejisinin sancılarını yaşıyor. Ford, düşük talep nedeniyle 2026’dan itibaren fabrikada üretim kapasitesini iki vardiyadan bire düşürecek ve bu kapsamda 1.000 kişilik işten çıkarma gerçekleştirecek.

    Bu karar, markanın geçtiğimiz yıl başlattığı geniş kapsamlı maliyet azaltma planının bir devamı niteliğinde. Daha önce açıklanan 2.900 kişilik işten çıkarma planına ek olarak gelen bu yeni dalga, toplam iş kaybını 2027 sonuna kadar ciddi biçimde artıracak.


    İşten Çıkarma Süreci Nasıl İşleyecek?

    Ford yönetimi, elektrikli araç krizi sebebi ile yaşanan çıkarmaların gönüllü olarak gerçekleşeceğini belirtti. Çalışanlara:

    • Kıdem tazminatı (severance)
    • Kısmi emeklilik (partial retirement)

    gibi seçenekler sunulacak. Kesin rakamlar, işçi temsilcileriyle yapılacak müzakereler sonucunda belirlenecek. İlk işten çıkarmaların ise 2026 Ocak ayında başlaması bekleniyor.

    Bu sürecin sonunda, fabrikanın iş gücü yaklaşık 7.600 kişiye inecek. Karşılaştırmak gerekirse, 2010’ların sonunda fabrikada 20.000’e yakın kişi çalışıyordu.


    100. Yıl Kutlamasından Bir Ay Sonra Kara Haber

    İronik bir şekilde, bu karar Ford’un Almanya’daki 100. yılını kutlamasından sadece bir ay sonra geldi. Yüzyılı aşkın süredir Avrupa’nın otomotiv kalelerinden biri olan Köln fabrikası, artık tarihindeki en zorlu dönemlerden birini yaşıyor.

    Şirket sözcüsü, “Çalışanlarımız üzerindeki etkilerin farkındayız ve onlara destek olmak için elimizden gelen her şeyi yapacağız” diyerek durumu özetledi. Ancak, işten çıkarma kararı fabrikada büyük bir moral bozukluğuna yol açtı.


    Fiesta ve Focus’tan Explorer ve Capri’ye: Strateji Tuttu Mu?

    Ford’un Avrupa’da aldığı en kritik kararların başında Fiesta ve Focus gibi popüler modellerin üretimini sonlandırmak geliyor. Yerlerine Explorer ve Capri gibi elektrikli SUV’lar geldi. Ancak beklentilerin aksine bu modeller Avrupa’da istenilen satış rakamlarına ulaşamadı.

    • 2024 yılında Almanya’da yeni araç kayıtları %14,3 oranında düştü.
    • Son 10 yılda Ford’un pazar payı %7’den %3’ün altına geriledi.
    • Küçük bir toparlanmayla 2024 sonunda pay %4,5’e çıktı.

    Bu veriler, Ford’un Avrupa’daki elektrikli araç dönüşümünün yavaş ve sancılı ilerlediğini ortaya koyuyor.


    ABD’de Durum Farklı: Rekor Satışlar

    Avrupa’da elektrikli araç sorunları büyürken, Ford’un ABD stratejisi güçlü bir şekilde devam ediyor.

    • 2024’te 2,08 milyon araç sattı.
    • Bu rakam, %4,2 artış anlamına geliyor ve 2019’dan bu yana en yüksek satış.
    • Elektrikli ve hibrit modeller kademeli olarak ilgi görürken, F-150 pickup hâlâ ABD’nin en çok satan aracı olmayı sürdürüyor.

    Bu tablo, Ford’un Avrupa ile ABD arasındaki pazar dinamiklerinin ne kadar farklı olduğunu gözler önüne seriyor.


    Avrupa’da Neden Olmadı?

    Uzmanlara göre Ford’un Avrupa’da zorlanmasının birkaç temel nedeni var:

    1. SUV odaklı strateji: Fiesta ve Focus gibi uygun fiyatlı kompakt modellerin yerine SUV ağırlıklı elektrikli araçlar koymak, alıcı kitlesini daralttı.
    2. Elektrikli altyapı eksiklikleri: Avrupa genelinde şarj altyapısının yetersizliği, kullanıcıların EV’ye geçişini yavaşlatıyor.
    3. Rekabetin sertliği: Tesla, Volkswagen ve Hyundai gibi markalar Avrupa’da elektrikli segmentte daha agresif konumlanıyor.
    4. Ekonomik koşullar: Yüksek enflasyon ve faiz oranları, tüketicilerin yeni araç alımlarını sınırlıyor.

    Ford Çalışanlarının Tepkisi

    Bu işten çıkarma dalgası, Köln fabrikasında ilk grevlerin ve protestoların başlamasına neden oldu. İşçiler, geleceğin belirsizliği karşısında endişeli. Özellikle üretimden çok idari ve AR-GE pozisyonlarının etkilenecek olması, uzun vadeli projelere darbe vurabilir.


    Ford’un Avrupa Geleceği

    Ford’un geleceği açısından kritik soru şu: Marka Avrupa’da yeniden ayağa kalkabilir mi?

    • Eğer Explorer ve Capri satışları artmazsa, elektrikli yatırımlar sorgulanabilir.
    • Köln fabrikasının küçülmesi, Ford’un Avrupa’daki mühendislik kapasitesini de azaltacak.
    • 2030’a kadar tüm modellerin elektrikli olacağı hedefi, bu şartlarda daha da zorlu görünüyor.

    Türkiye’ye Etkileri

    Ford Almanya işten çıkarma kararları, Türkiye’deki Ford Otosan üretim stratejilerini de etkileyebilir.

    • Ford Otosan, Türkiye’de önemli bir üretim merkezi.
    • Avrupa’da düşen talep, Türkiye’den yapılan ihracat üzerinde baskı oluşturabilir.
    • Özellikle Transit ve ticari modeller, Avrupa pazarına bağlı.

    Bu nedenle Köln fabrikasındaki küçülme, Türkiye’deki üretim stratejilerini de etkileyebilir.


    Piston Kafalar Yorumu

    Ford’un 100 yıllık Köln fabrikasında 1.000 kişinin işten çıkarılması, sadece bir şirket haberi değil, otomotiv dünyasında elektrikli dönüşümün sancılarının bir özeti.

    Bizim yorumumuz:

    • ABD’de yükseliş sürerken, Avrupa’da düşüş Ford için kırılma noktası.
    • Fiesta ve Focus gibi ikonların yokluğu, markanın kimliğini zayıflattı.
    • Elektrikli SUV stratejisi yeniden gözden geçirilmeli.
    • Avrupa pazarı, sadece SUV değil, kompakt ve uygun fiyatlı EV’lere de ihtiyaç duyuyor.

    Ford’un geleceği, Avrupa’da doğru stratejiyi bulmasına bağlı.


    Sonuç: Ford İçin Zor Bir Yolculuk

    Ford’un Almanya Köln’de açıkladığı 1.000 kişilik işten çıkarma, şirketin Avrupa’daki zorluklarını net biçimde gösteriyor. Elektrikli araç satışlarındaki yavaşlama, sadece Ford’un değil, tüm otomotiv sektörünün mücadele ettiği bir gerçek.

    Ancak ABD’deki başarı, Ford’un globalde hâlâ güçlü olduğunu ortaya koyuyor. Avrupa’da doğru model ve fiyat politikasıyla yeniden yükseliş mümkün, ancak yolculuk hiç de kolay olmayacak.

    Kısacası Ford Almanya işten çıkarma kararı, sadece bir fabrika haberi değil, elektrikli dönüşümün sancılarının simgesi.

    Ford’un Türkiye’de satılan modellerine ve en güncel fiyat listesine Ford Türkiye Resmi Web Sitesi üzerinden ulaşabilirsiniz.

    Bu Haberde İlginizi Çekebilir

  • Tarih Belli Oldu, Dizelin Sonu Geldi mi?

    Tarih Belli Oldu, Dizelin Sonu Geldi mi?

    Toyota, dizel motorların önümüzdeki on yılda yerini hidrojen ve hibrit teknolojilere bırakacağını açıkladı. Peki dizelin sonu gerçekten geldi mi? İşte detaylar.

    Toyota’dan Çarpıcı Açıklama: Dizel İçin Geri Sayım Başladı

    Otomotiv dünyasında köklü bir değişim kapıda. Toyota, özellikle Avustralya pazarına yönelik yaptığı açıklamada dizel motorların önümüzdeki on yıl içinde tarihe karışabileceğini duyurdu. Toyota Avustralya Satış ve Pazarlama Başkan Yardımcısı Sean Hanley, hidrojen yakıt hücresi ve hibrit teknolojilerin, dizel motorların yerini alacağını söyledi.

    Hanley, “Dizel kısa vadede kaybolmayacak ama 2035 ufkunda hidrojenin ön plana çıkacağına inanıyorum. Çünkü hidrojen temiz, uzun menzilli ve gelecekte daha erişilebilir olacak” diyerek, markanın uzun vadeli vizyonunu paylaştı.


    Avustralya’da Dizel Kültürü ve Değişen Trendler

    Avustralya pazarı uzun yıllardır dizel araçların güçlü olduğu bir coğrafya. Toyota’nın en çok satan modellerinden HiLux, dizel motorlarıyla öne çıkıyordu. Ancak tablo değişmeye başladı.

    • 2023’te Toyota’nın en çok satan modeli HiLux oldu.
    • 2024’te ise hibrit motorlu RAV4 zirveye çıktı.

    Toyota, 2024 itibarıyla dokuz modelinde sadece hibrit seçeneği sunmaya başladı. Yani Corolla, Camry ve RAV4 gibi popüler binek araçlarda dizel tamamen devreden çıkarıldı.

    Bu dönüşüm, dizel araçların geleceğinin sorgulanmasına yol açıyor: Tarih belli oldu, dizelin sonu mu geliyor?


    Hibrit ve Hidrojen: Geleceğin İkilisi

    Toyota, hibrit teknolojiyi çoktan günlük hayata yerleştirdi. Ancak şirket, geleceğin anahtarını hidrojen yakıt hücrelerinde görüyor.

    • Hidrojenin sıfır emisyonlu yapısı, çevre dostu araçların önünü açıyor.
    • Toyota’nın 2020’de tanıttığı Mirai, bu vizyonun ilk adımıydı.
    • 2024’te İngiltere’de hidrojen HiLux prototipleri üretildi.
    • 2023’te Avustralya’da hidrojenli HiAce van test sürüşlerine çıktı.

    Henüz seri üretim başlamamış olsa da Toyota, hidrojen teknolojisinin gelecekte dizelin yerini alacağına inanıyor.


    Dizelin Payı Hâlâ Yüksek

    Her ne kadar hibrit ve hidrojen öne çıkıyor olsa da, dizelin hâlâ önemli bir yeri var. Toyota Avustralya, Ocak–Ağustos 2025 arasında:

    • 163.491 adet araç sattı.
    • Bunun 79.132’si dizel motorluydu.
    • Bu da toplam satışların %48,4’üne denk geliyor.

    Bu oran, dizelin kısa vadede tamamen ortadan kalkmayacağını ama gelecekte kademeli olarak gerileyeceğini gösteriyor.


    Toyota’nın 2035 Vizyonu: Hidrojen Liderliği

    Sean Hanley, hidrojenin geleceği hakkında şunları söyledi:
    “2030’a kadar hidrojen birden bire patlama yapmayacak. Ancak 2035 ufkunda hidrojenin lider olacağına inanıyorum. Çünkü hidrojenin menzili, temizliği ve altyapı gelişimi dizelin yerini alacak.”

    Toyota, hidrojen teknolojisini sadece araçlarda değil, enerji sektöründe de yaygınlaştırmayı hedefliyor. Bu vizyon, Avustralya’yı hidrojen alanında küresel bir lider haline getirebilir.


    Rakiplerle Karşılaştırma

    Toyota yalnız değil. Hyundai, Avustralya’da hidrojen teknolojisine yatırım yapan diğer büyük marka. Hyundai Nexo modeli, sınırlı da olsa pazarda yer buldu. Avrupa’da ise BMW ve Honda, hidrojen üzerine çalışmalar yürütüyor.

    Ancak hibrit konusundaki pazar payı ve hidrojen vizyonuyla Toyota, rakiplerinden bir adım önde görünüyor.


    Türkiye’ye Etkileri Ne Olacak?

    Toyota’nın bu açıklamaları sadece Avustralya için değil, Türkiye pazarı için de önemli sinyaller veriyor.

    • Türkiye’de halen çok sayıda dizel araç satışı yapılıyor.
    • Ancak hibrit modellerin yaygınlaşması ve vergi avantajları, kullanıcıları benzinli-hibrit seçeneklere yöneltiyor.
    • Hidrojen altyapısı henüz oluşmamış olsa da, 2035 vizyonu Türkiye’de de dizel satışlarının ciddi oranda düşeceğine işaret ediyor.

    Türkiye’de özellikle filo ve ticari araç kullanıcıları için dizelin alternatifi hibrit ve gelecekte hidrojen olacak.


    Piston Kafalar Yorumu

    Toyota’nın “dizelin 10 yıl içinde sonu gelebilir” açıklaması, aslında otomotiv dünyasının yönünü net biçimde gösteriyor. Hibrit, kısa vadede liderliği ele aldı. Ancak asıl hedef hidrojen.

    Bizim yorumumuz şu:

    • Türkiye’de hibrit araçlara olan ilgi hızla artıyor.
    • Dizelin kültürel ve ekonomik yerini koruması mümkün ama uzun vadede sürdürülebilir değil.
    • 2035 sonrası için dizelin yerini tamamen hidrojenin alacağına biz de katılıyoruz.

    Sonuç: Dizelin Sonu Mu Geldi?

    Toyota’nın açıklamaları, dizel motorların geleceğini belirleyecek yol haritasını ortaya koyuyor. Kısa vadede dizel hâlâ güçlü, özellikle ticari ve off-road segmentinde. Ancak hibrit ve hidrojen teknolojileri hızla yükseliyor.

    Dizelin sonu kesin tarihli olmasa da, Toyota’nın mesajı açık: 2035 sonrası dizel artık tarihe karışabilir.

    Markanın Türkiye’de satılan modellerine ait tüm detaylı bilgileri Toyota Türkiye’nin Resmi Web Sitesi üzerinden ulaşabilirsiniz.

    Bu Haberde İlginizi Çekebilir