Yazar: admin

  • Nissan Z Heritage Edition: 300ZX Ruhunu 2026’ya Taşıyor

    Nissan Z Heritage Edition: 300ZX Ruhunu 2026’ya Taşıyor

    Nissan, 2026 Z Heritage Edition ile 300ZX’e saygı duruşunda bulunuyor. Midnight Purple rengi, bronz jantları ve “Twin Turbo” detaylarıyla sahneye çıktı.

    Japon otomobil efsaneleri arasında özel bir yeri olan Nissan Z, yeni bir yorumla karşımıza çıktı. 2026 model yılıyla birlikte satışa sunulacak Nissan Z Heritage Edition, 1990’ların ikonik 300ZX (Z32) modeline saygı duruşunda bulunuyor. Bronz detaylar, özel logolar ve Midnight Purple gövde rengiyle dikkat çeken model, Z hayranlarını nostaljik bir yolculuğa çıkarıyor.


    300ZX’in İzinde Bir Tasarım

    Heritage Edition, 90’ların otomotiv kültürüne damga vuran 300ZX Twin Turbo’ya doğrudan gönderme yapıyor. Kapılardaki “Twin Turbo” grafikleri, bronz detaylarla birleşerek retro bir hava katıyor. Ayrıca karbon fiber arka spoylerde de aynı ibare bulunuyor. Arka camın ardındaki Heritage Edition arması ise modeli diğer Z versiyonlarından ayırıyor.

    Bu özel paketin en çok konuşulan özelliği ise kuşkusuz Midnight Purple rengi. R34 GT-R’dan tanıdığımız bu ikonik ton, Z’nin klasik çizgilerine farklı bir kimlik kazandırıyor.


    Jantlar ve Dış Detaylar

    Nissan, Heritage Edition’da 19 inç RAYS jantlara bronz kaplama uygulayarak görsel bütünlüğü sağlamış. Kırmızı fren kaliperleriyle kontrast oluşturan bu jantlar, modelin agresif duruşunu pekiştiriyor. Gövde üzerindeki küçük ama anlamlı dokunuşlar, geçmişe saygı ve günümüze uyumun dengeli bir birleşimi olarak öne çıkıyor.


    İç Mekân

    Kabinde temel düzen Z Performance versiyonundan alınmış olsa da Heritage Edition’a özel bazı detaylar eklenmiş:

    • Özel “Heritage Edition” yazılı eşik kaplamaları
    • Model için tasarlanmış özel paspaslar
    • Deri ve süet döşemeler
    • 9 inç dokunmatik multimedya ekranı
    • 8 hoparlörlü Bose ses sistemi
    • Alüminyum pedallar

    Kabin genelinde siyah hakim olsa da, sınırlı sayıdaki bu özel versiyonun ruhunu yansıtan detaylar fark yaratıyor.


    Motor ve Performans

    Kaputun altında sürpriz yok:

    • 3.0 litrelik çift turbo V6
    • 400 bg güç, 474 Nm tork
    • 6 ileri manuel veya 9 ileri otomatik şanzıman seçenekleri

    Bu motor, günlük kullanıma uygunluğu ile öne çıkarken, manuel şanzıman seçeneği sayesinde gerçek Z ruhunu koruyor.


    Fiyatlandırma

    Heritage Edition, Z Performance üzerine inşa edilmiş.

    • 2026 Nissan Z Sport: 42.970 $
    • 2026 Nissan Z Performance: 52.970 $
    • 2026 Nissan Z Heritage Edition: 55.910 $ (paket bedeli +2.940 $)
    • 2026 Nissan Z NISMO: 65.750 $

    Günümüzde fiyat artışlarının sıkça yaşandığı ortamda, Nissan’ın Z fiyatlarını sabit tutması dikkat çekiyor.


    Geçmiş ve Günümüz Arasında

    Heritage Edition, teknik olarak büyük bir yenilik getirmese de, Z kültürünü canlı tutma misyonunu üstleniyor. 300ZX’in 90’larda temsil ettiği performans ve erişilebilirlik karışımı, bugün Heritage Edition ile yeniden gündemde. Z kuşağının otomotiv tutkusunu ateşleyen bu hatıralar, günümüz gençlerine de aktarılıyor.


    Piston Kafalar Yorumu

    Nissan, 2026 Z Heritage Edition ile Z32 300ZX ruhunu yeniden canlandırmayı hedefliyor. Midnight Purple renginin GT-R’a daha yakın bir çağrışımı olsa da, bronz jantlar, Twin Turbo grafikleri ve retro logolar aracın kimliğini belirginleştiriyor. Teknik anlamda büyük fark yaratmayan bu paket, daha çok duygulara hitap ediyor. Yani Heritage Edition, performanstan ziyade koleksiyon değeri ile öne çıkacak. Bizce Nissan, bu hamlesiyle Z efsanesini diri tutmayı başarıyor.

    Nissan’ın Türkiye’de satılan modellerine ve en güncel fiyat listesine Nissan Türkiye Resmi Web Sitesi üzerinden ulaşabilirsiniz.

    Bu Haberde İlginizi Çekebilir

  • Ferrari 849 Testarossa: 1050 Beygirlik Hibrit Efsane Geri Döndü

    Ferrari 849 Testarossa: 1050 Beygirlik Hibrit Efsane Geri Döndü

    Ferrari 849 Testarossa tanıtıldı. 1050 bg hibrit gücü, 0-100 km/s’de 2.3 sn performansı ve ikonik Testarossa isminin dönüşüyle dikkat çekiyor.

    Ferrari, Milan’da düzenlenen özel bir etkinlikle yeni 849 Testarossa modelini tanıtarak otomotiv dünyasına damga vurdu. Plug-in hibrit süper spor otomobil, toplamda 1050 beygirlik güç üretiyor ve SF90 Stradale’nin yerini alıyor. Efsanevi Testarossa ismini yeniden sahneye taşıyan model, markanın hem geçmişine hem de geleceğine güçlü bir selam gönderiyor. Ferrari tarihinin en güçlü seri üretim V8 hibriti olarak öne çıkan 849 Testarossa, performans, teknoloji ve tasarım açısından yeni bir çağın habercisi.


    Güç Ünitesi: Hibrit V8’in Zirvesi

    849 Testarossa’nın kalbinde, 3.9 litrelik çift turbo V8 motor yer alıyor. Bu motor tek başına 830 beygir güç üretiyor, bu da SF90 Stradale’ye kıyasla 50 bg’lik bir artış anlamına geliyor. Motora üç elektrik motoru eşlik ediyor: biri arka aksta, ikisi ön aksta yer alıyor. Toplam sistem gücü 1050 bg’ye ulaşıyor.

    Aracın hibrit sistemi, Formula 1’den alınan teknolojilerle donatılmış. eManettino üzerinden seçilebilen dört sürüş modu (eDrive, Hybrid, Performance, Qualify) sürücünün kullanım senaryosuna göre hibrit sistemin karakterini belirliyor. eDrive modunda otomobil sadece elektrikle 25 km menzil sunarken, Qualify modu maksimum performansı serbest bırakıyor.


    Performans Rakamları

    Yeni Testarossa’nın rakamları Ferrari’nin mühendislik başarısını net şekilde ortaya koyuyor:

    • 0–100 km/s: 2.3 saniyeden kısa
    • 0–200 km/s: 6.35 saniye
    • Maksimum hız: 330 km/s’nin üzerinde
    • Fiorano pist zamanı: 1’17”500

    Bu değerler, 849 Testarossa’yı sadece en güçlü değil, aynı zamanda en hızlı Ferrari V8 berlinetta yapıyor.


    Mühendislik ve Hafiflik

    Ferrari mühendisleri, artan güce rağmen aracın ağırlığını SF90 Stradale ile aynı seviyede tutmayı başardı. Titanyum bağlantı elemanları, yeni turbo yapısı, Inconel egzoz manifoldları ve geri dönüştürülmüş alüminyum alaşımlar kullanılarak 1.570 kg kuru ağırlık korunmuş durumda. Böylece aracın güç/ağırlık oranı 1.5 kg/bg seviyesine geriledi ve Ferrari tarihinde bir ilke imza atıldı.


    Aerodinami: Daha Fazla Downforce

    Aerodinamik çözümler, Testarossa’nın en çarpıcı yeniliklerinden biri.

    • Toplam downforce: 415 kg (250 km/s hızda)
    • Aktif arka spoyler: Low Drag ve High Downforce modları arasında <1 saniyede geçiş yapıyor.
    • Ön difüzör: %20 daha fazla yere basma kuvveti sağlıyor.
    • Yan hava kanalları: Soğutmayı %15 artırıyor.

    Bu detaylar sayesinde araç, sadece düzlük hızında değil, viraj performansında da çıtayı yükseltiyor.


    Elektronik Sistemler: ABS Evo ve FIVE

    Ferrari’nin yeni FIVE estimator teknolojisi, aracın dinamiklerini dijital bir “ikiz” model üzerinden takip ediyor. Bu sistem, hızdan yaw açısına kadar birçok veriyi eş zamanlı analiz ederek elektronik kontrollerin daha hassas çalışmasını sağlıyor.

    ABS Evo ise özellikle fren performansını iyileştiriyor. Yeni nesil fren-by-wire sistemiyle birlikte çalışan bu teknoloji, 100–0 km/s mesafesini 28.5 metre, 200–0 km/s mesafesini ise 108 metreye indiriyor.


    Tasarım: Geçmişe Saygı, Geleceğe Açılım

    849 Testarossa’nın tasarımı Ferrari Styling Centre tarafından Flavio Manzoni önderliğinde geliştirildi.

    • Çift kuyruklu arka tasarım, 1970’lerin 512 S modellerinden ilham alıyor.
    • Kaputtaki yatay çizgiler, 1980’lerin ikonik Testarossa modeline göndermeler yapıyor.
    • Agresif ön tampon ve splitter, modern Ferrari DNA’sını yansıtıyor.
    • 20 inç jantlar, aerodinamik profillerle hava akışını kontrol ediyor.

    Sonuç olarak otomobil, klasik Testarossa’nın ruhunu modern hibrit çağında yeniden canlandırıyor.


    İç Mekân ve Teknoloji

    Kokpit, Ferrari’nin F80 konseptinden izler taşıyor. Orta tüneldeki metalik vites geçiş kapısı, analog–dijital harmanı temsil ediyor. Yeni direksiyon simidi, mekanik butonları ve ikonik kırmızı start düğmesiyle sürücüye daha “mekanik” bir his verirken, HMI arayüzü modern dokunmatik ekran konforunu sunuyor.

    Apple CarPlay, Android Auto ve MyFerrari Connect sistemi standart olarak sunuluyor. Ayrıca 7.45 kWh’lik batarya tabana gömülü şekilde yerleştirilmiş, bu da düşük ağırlık merkezi ve ideal yol tutuş sağlıyor.


    Assetto Fiorano Paketi

    Daha pist odaklı müşteriler için Assetto Fiorano paketi geliştirilmiş.

    • 30 kg ağırlık azaltımı (karbon fiber koltuklar ve 20” karbon jantlarla)
    • Daha sert süspansiyon ayarı
    • Ek aerodinamik parçalarla üç kat fazla downforce
    • Michelin Pilot Sport Cup2 lastikleri

    Bu paket, 849 Testarossa’yı pistte tam bir canavara dönüştürüyor.


    Piston Kafalar Yorumu

    Ferrari 849 Testarossa, Maranello’nun geçmişini onurlandırırken geleceğini şekillendiren bir otomobil. Hibrit sistemden elde edilen 1050 bg güç, aerodinamik çözümler ve efsane ismin dönüşü, bu modeli koleksiyoncular için kaçınılmaz hale getiriyor. Ferrari’nin “hibritleşme” sürecine böylesine iddialı bir giriş yapması, markanın elektrikli çağda da liderlik iddiasını kanıtlıyor.

    Ferrari’nin Türkiye’deki resmi satış kanalı için Ferrari Türkiye Resmi Web Sitesi aracılığı ile ulaşabilirsiniz.

    Bu Haberde İlginizi Çekebilir

  • Hyundai, Elektrikli Konsepti THREE’yi IAA Mobility 2025’te Tanıttı

    Hyundai, Elektrikli Konsepti THREE’yi IAA Mobility 2025’te Tanıttı

    Hyundai, Münih’teki IAA Mobility 2025’te yeni kompakt elektrikli konsepti THREE’yi tanıttı. Art of Steel tasarım diliyle markanın elektrifikasyon vizyonunu temsil ediyor.

    Hyundai’den Münih’te Elektrikli Gövde Gösterisi

    Hyundai Motor Company, IONIQ alt markasının ilk kompakt elektrikli aracı olan Concept THREEyi, Münih’te düzenlenen IAA Mobility 2025 fuarında tanıttı. Bu tanıtım, markanın hızla gelişen elektrikli mobilite pazarındaki vizyonunu ve iddiasını gözler önüne serdi.

    Hyundai, yalnızca yeni konsepti değil, aynı zamanda fuarda sergilediği tam elektrikli ürün gamı ile Avrupa’nın temiz enerjiye geçişinde nasıl öncü bir rol üstleneceğini de açıkladı. Marka, 2027’ye kadar Avrupa’daki her modelin elektrikli bir versiyonunu sunmayı ve 2030 yılına kadar global çapta 21 yeni elektrikli araç tanıtmayı planlıyor.


    Concept THREE: Kompakt Sınıfta Yeni Bir Yorum

    Concept THREE, Hyundai’nin elektrifikasyon yolculuğundaki yeni adımını temsil ediyor. Kompakt segmentte yer alan bu model, markanın mevcut orta ve büyük elektrikli araç portföyünü tamamlayacak.

    Özellikle Avrupa’da şehirleşme, sürdürülebilirlik regülasyonları ve alan verimliliğine olan ihtiyaç, kompakt EV talebini artırıyor. Hyundai Concept THREE de bu talebe yanıt verecek şekilde tasarlandı.

    Konsept modelin ölçüleri:

    • Uzunluk: 4.287 mm
    • Genişlik: 1.940 mm
    • Yükseklik: 1.428 mm
    • Dingil mesafesi: 2.722 mm

    Bu boyutlarla araç, kompakt sınıfta verimliliği ve iç hacmi bir arada sunuyor.

    Hyundai Motor Avrupa Başkanı ve CEO’su Xavier Martinet, konsept için şu ifadeleri kullandı:
    “Dört yıl aradan sonra IAA Mobility’ye dönüşümüz bizim için önemli bir dönüm noktası. Concept THREE, kompakt boyutları ve yeni Art of Steel tasarım diliyle, pratik ve duygusal olarak etkileyici bir mobilite vizyonumuzu temsil ediyor.”


    Tasarımın Öne Çıkan Detayları

    Concept THREE, Hyundai’nin Art of Steel adını verdiği yeni tasarım diliyle geliştirildi. Bu yaklaşım, çeliğin dayanıklılığını ve esnekliğini modern bir heykelsi formda yansıtıyor.

    • Aero Hatch: Gövde hatları üç ana yüzeyle şekillendirilmiş, akıcı bir profil ve özgün bir tavan çizgisi sunuyor.
    • Parametrik Piksel Aydınlatma: Ön ve arka bölümde kullanılan pikseller, araca derinlik ve görsel ritim katıyor.
    • Malzeme Odaklı Dış Tasarım: Eloksal efektli kaplama ve canlı limon sarısı detaylar, aracın enerjik karakterini öne çıkarıyor.
    • İç Mekân: Sade, sıcak ve sakinleştirici bir kabin, gri ve sarı tonlarıyla destekleniyor.

    Kullanıcı Deneyimini Yeniden Tanımlayan Detaylar

    Hyundai Concept THREE yalnızca bir tasarım konsepti değil, kullanıcı deneyimine odaklanan yenilikler de barındırıyor.

    • BYOL (Bring Your Own Lifestyle): Modüler yapılar sayesinde kişiselleştirilebilir iç mekân deneyimi sunuyor.
    • Mr. Pix Karakteri: Aracın çeşitli noktalarında entegre edilen interaktif bir karakter, sürüşe eğlenceli bir boyut katıyor.
    • Sürdürülebilir Malzemeler: Okyanus atıklarından üretilen kumaşlar ve hafif alüminyum köpük gibi malzemeler, çevreci yaklaşımı güçlendiriyor.

    Avrupa, Hyundai’nin Elektrifikasyon Stratejisinin Merkezinde

    Avrupa, Hyundai için yalnızca büyük bir satış pazarı değil, aynı zamanda inovasyon merkezi konumunda. Bölgenin katı çevre regülasyonları, şehir odaklı mobilite ihtiyaçları ve kompakt araçlara olan yüksek talep, Hyundai’nin Avrupa’ya odaklanmasını zorunlu kılıyor.

    • 2027’ye kadar: Avrupa’da satışta olan tüm Hyundai modellerinin elektrikli bir versiyonu olacak.
    • 2030’a kadar: 21 global elektrikli araç piyasaya sürülecek.
    • Sürdürülebilir Üretim: Avrupa’daki üretim tesislerinde yenilenebilir enerji kullanımı yaygınlaştırılacak.

    Bu stratejiyle Hyundai, Avrupa’yı elektrifikasyon vizyonunun merkezine yerleştirmiş durumda.

    Piston Kafalar Yorumu

    Hyundai Concept THREE, kompakt segmentte Avrupa’nın elektrikli araç ihtiyacına doğrudan cevap veriyor. Tasarım dili, sürdürülebilir materyaller ve kullanıcı deneyimi odaklı yaklaşımıyla markanın geleceğe yönelik iddiasını net biçimde ortaya koyuyor.

    Hyundai’nin Türkiye’de satılan modellerine ve en güncel fiyat listesine Hyundai Türkiye Resmi Web Sitesi üzerinden ulaşabilirsiniz.

    Bu Haberde İlginizi Çekebilir

  • Türkiye’nin Yeni Yatırımı: Stellantis ve Tofaş Ortak Ticari Araç Üretecek!

    Türkiye’nin Yeni Yatırımı: Stellantis ve Tofaş Ortak Ticari Araç Üretecek!

    Stellantis ve Tofaş, 256 milyon Euro yatırımla hafif ticari araç üretimine hazırlanıyor. 2026’da başlayacak proje yıllık 150 bin kapasite hedefliyor.

    Türkiye’de Otomotiv Sektöründe Yeni Bir Dönem

    Türkiye otomotiv sektöründe önemli bir yatırım hayata geçiyor. Stellantis ve Tofaş, hafif ticari araç segmentinde ortak üretim için stratejik bir anlaşmaya imza attı. Bu iş birliği, yalnızca iki dev markanın güçlerini birleştirmesiyle sınırlı kalmayacak, aynı zamanda Türkiye’nin küresel otomotiv zincirindeki rolünü de pekiştirecek.

    Anlaşma kapsamında üretilecek yeni hafif ticari araç projesi, “K9” kod adıyla anılıyor. 256 milyon Euro’luk yatırım ile hayata geçirilecek proje, yıllık 150 bin adetlik üretim kapasitesine sahip olacak. Seri üretim ise 2026 yılının üçüncü çeyreğinde başlamayı hedefliyor.


    256 Milyon Euro’luk Yatırım ve 150 Binlik Kapasite

    Yeni üretim tesisinde sadece iç pazara değil, aynı zamanda ihracata yönelik üretim de yapılacak. Yılda 150 bin adedi bulacak kapasite, Türkiye’nin otomotiv üretiminde daha güçlü bir merkez haline gelmesini sağlayacak.

    Tofaş CEO’su Cengiz Eroldu, konuyla ilgili yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
    “Tofaş, bu yeni projeyle Stellantis’in küresel üretim ağına katkısını genişletmeye devam ediyor. Ar-Ge ve üretim kabiliyetlerimizi daha geniş pazarlara ulaştırmaktan gurur duyuyoruz.”


    Türkiye’nin Stratejik Konumu

    Türkiye, coğrafi konumu, üretim altyapısı ve yetişmiş iş gücüyle küresel otomotivde stratejik bir merkez konumunda. Stellantis Orta Doğu ve Afrika COO’su Samir Cherfan, bu ortaklığı şu sözlerle değerlendirdi:
    “Bu anlaşma, Koç Holding ile uzun süredir devam eden güvenilir ortaklığımızın bir göstergesidir. Türkiye, Orta Doğu ve Afrika yol haritamızda kritik bir role sahiptir. Bu iş birliği, bölge müşterilerimize çok markalı ve yüksek kaliteli ticari araçlar sunmamıza imkân tanıyacak.”


    Hafif Ticari Araç Segmentinin Önemi

    Son yıllarda hafif ticari araç (LCV) segmenti, hızla büyüyen alanlardan biri haline geldi. E-ticaretin yaygınlaşması, lojistik ihtiyacının artması ve çevreci çözümlere olan talep, bu segmentte dönüşümü hızlandırıyor.

    Stellantis ve Tofaş’ın iş birliğiyle üretilecek hafif ticari araçlar, çoklu enerji platformları sayesinde hem dizel hem de elektrikli seçenekler sunacak. Bu da projeyi yalnızca Türkiye için değil, küresel pazar için de cazip hale getiriyor.


    Türkiye’nin İhracat Gücüne Katkı

    Proje, Türkiye’nin ihracat hedeflerine de ciddi katkı sağlayacak. Hafif ticari araç üretimi, yalnızca yerel talebi karşılamakla kalmayacak, aynı zamanda Orta Doğu ve Afrika pazarlarında da Stellantis’in rekabet gücünü artıracak.

    Koç Holding Otomotiv Grubu Başkanı Haydar Yenigün, anlaşmaya ilişkin şunları söyledi:
    “Bu proje, ortağımız Stellantis ile Türkiye’nin üretim gücüne duyduğumuz güveni gösteriyor. Otomotiv sektörü için inovasyon, rekabet gücü ve uzun vadeli değer yaratma taahhüdümüzü pekiştiriyor.”


    Türkiye’nin Küresel Otomotivdeki Yeri Güçleniyor

    Türkiye, uzun yıllardır Avrupa’nın en büyük otomotiv üretim üslerinden biri. Stellantis ve Tofaş’ın imzaladığı bu anlaşma, ülkenin uluslararası rekabetteki konumunu güçlendirmeyi hedefliyor. 256 milyon Euro’luk yatırım, Türkiye’yi yalnızca üretim merkezi değil, aynı zamanda teknoloji ve ihracat odağı haline getirecek.

    Piston Kafalar Yorumu

    Bu anlaşma, Türkiye’nin küresel otomotiv zincirindeki rolünü güçlendirecek büyük bir adım. Stellantis ve Tofaş’ın ortaklığı, yalnızca üretim değil, ihracat ve teknoloji transferi açısından da ülkemize değer katacak.

    Bu Haberde İlginizi Çekebilir

  • CUPRA Raval ve Tindaya IAA 2025’te Sahneye Çıktı

    CUPRA Raval ve Tindaya IAA 2025’te Sahneye Çıktı

    CUPRA, Münih IAA Mobility 2025’te elektrikli şehir otomobili Raval’ın ön gösterimini gerçekleştirirken, markanın geleceğe yönelik radikal vizyonunu temsil eden Tindaya konseptini de tanıttı.

    CUPRA Raval: Elektrikli Şehir Otomobilinin Yeni Yüzü

    Volkswagen Grubu’nun Münih’te düzenlediği özel etkinlikte sahneye çıkan Raval, markanın geleceğe yönelik elektrikli stratejisinin en önemli parçalarından biri olacak. Barselona’nın ikonik semtlerinden Raval’dan ilham alan bu kompakt şehir otomobili, sadece 4 metre uzunluğu ile dar sokaklarda maksimum manevra kabiliyeti sunarken, çok yönlü kullanım yapısıyla günlük yaşamın ötesinde çözümler vaat ediyor.

    Yeni elektrikli şehir otomobili, Volkswagen Grubu’nun geliştirdiği MEB+ platformu üzerinde yükseliyor. Bu platform sayesinde önden çekişli yapıda gelen model, yüksek verimlilik ve modern sürüş destek sistemleriyle donatılıyor. Standart DC hızlı şarj desteği sayesinde kısa sürede menzil kazanabilen Raval, şehir yaşamına uygun kompakt boyutlarıyla dikkat çekiyor.

    Heyecan Verici Performans

    Performans odaklı kompakt model Raval, markanın yarış DNA’sını taşıyan özel süspansiyon, spor şasi ve progresif direksiyon ayarlarıyla dinamik sürüş deneyimi sunuyor. En güçlü versiyon olan Raval VZ (166 kW) ise performansı bir üst seviyeye taşıyor.

    • CUP Bucket koltuklar
    • DCC Sport süspansiyon
    • ESC OFF modu
    • 19 inç alaşım jantlar
    • Elektronik Diferansiyel Kilidi (VAQ)

    Bu kombinasyon, Raval’ı sadece bir şehir otomobili değil, aynı zamanda sürüş keyfini ön planda tutan bir performans aracı haline getiriyor.


    CUPRA Tindaya: “No Drivers, No CUPRA”

    IAA Mobility 2025’te sahneye çıkan bir diğer önemli model ise Tindaya oldu. Kanarya Adaları’ndaki volkanik Tindaya Dağı’ndan ilham alan konsept, markanın geleceğe dair tasarım vizyonunu temsil ediyor.

    İspanyol üretici’nin “No Drivers, No CUPRA” mottosuyla tanıtılan Tindaya, sürücünün duygularını merkeze alan radikal ve yalın bir tasarıma sahip. Elektrikli performansı ve cesur tasarımıyla öne çıkan bu model, markanın gelecekteki tasarım diline yön verecek önemli ipuçları sunuyor.

    Geçici CUPRA CEO’su Markus Haupt, Tindaya için şu ifadeleri kullandı:

    “Birçok marka sürücüden uzaklaşırken, biz CUPRA olarak sürüş deneyimini kalbimize koyuyoruz. Tindaya, duygulara hitap eden tasarımıyla markamızın cesur vizyonunu temsil ediyor.”


    CUPRA Tribe Editions: Sürdürülebilirlik Odaklı Tasarım

    Etkinlikte ayrıca CUPRA’nın mevcut modelleri olan Formentor, Leon, Leon Sportstourer ve Terramar için özel Tribe Edition versiyonları da tanıtıldı.

    • Yeni Mat Manganez gövde rengi
    • 3D örme teknolojili koltuk döşemeleri
    • Yüzde 20 geri dönüştürülmüş malzemeden üretilen alaşım jantlar
    • Biyo bazlı boyalar

    Bu seri, sürdürülebilirlik ve kişiselleştirme odaklı yaklaşımıyla dikkat çekiyor.


    CUPRA’nın Küresel Yolculuğu

    CUPRA, 2025 itibarıyla Viyana ve Manchester’da açtığı yeni CUPRA City Garage lokasyonlarıyla küresel ağını genişletmeye devam ediyor. Dünya genelindeki City Garage sayısı 12’ye ulaşırken, marka Orta Doğu pazarına açılmayı da planlıyor.

    Satış, Pazarlama ve Satış Sonrası Başkan Yardımcısı Sven Schuwirth, konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı:

    “Orta Doğu pazarına giriş olasılığını araştırıyoruz. Avrupa’ya yakınlığı ve hızla büyüyen ekonomileriyle bu bölge CUPRA için eşsiz fırsatlar sunuyor.”


    CUPRA Universe: Markanın Yaşam Tarzı Ortaklıkları

    IAA Mobility 2025’te CUPRA sadece otomobillerini değil, yaşam tarzına dair yenilikçi iş birliklerini de tanıttı.

    • Harper Collective x CUPRA: Jaden Smith ve Sebastian Manes ile bavul koleksiyonu
    • Vichy Catalan x CUPRA: Özel formüllü CUPRA içeceği “Taste”
    • MAM x CUPRA: Çanta ve anahtarlıklardan oluşan aksesuar koleksiyonu
    • CUPRA Scent: Elektrikli performansı kokularla birleştiren ev parfümü
    • Sennheiser x CUPRA: AMBEO teknolojisiyle çok boyutlu ses deneyimi

    Bu ortaklıklar, CUPRA’nın yalnızca bir otomobil üreticisi değil, aynı zamanda yaşam tarzı markası olduğunun altını çiziyor.


    Teknik Özellikler (CUPRA Raval – Tahmini)

    • Platform: MEB+
    • Çekiş: Önden çekiş
    • Uzunluk: 4,046 mm
    • Genişlik: 1,784 mm
    • Yükseklik: 1,518 mm
    • Dingil mesafesi: 2,600 mm
    • Güç: 166 kW’a kadar
    • Donanım: Gelişmiş ADAS, hızlı şarj desteği

    Sonuç: CUPRA’nın Geleceğe Cesur Adımı

    IAA Münih 2025, CUPRA için sadece bir otomobil fuarı değil, aynı zamanda geleceğe dair stratejik vizyonunun da sahnesi oldu. Raval, markanın elektrikli şehir otomobili segmentindeki iddiasını güçlendirirken, Tindaya konsepti ise tasarım ve sürüş deneyimine dair yepyeni bir yaklaşımı temsil ediyor.

    Tribe Editions ve CUPRA Universe iş birlikleriyle desteklenen bu lansmanlar, markanın hem otomobil dünyasında hem de yaşam tarzı alanında cesur bir yolculuk başlattığını gösteriyor.

    Piston Kafalar Yorumu

    CUPRA’nın Münih’te sahneye çıkardığı Raval ve Tindaya, markanın sınırları zorlamaya devam ettiğinin kanıtı. Raval, kompakt boyutlarıyla şehir içinde pratik, sportif ayarlarıyla da sürücüye keyif veren bir model olacak gibi görünüyor. Tindaya ise tamamen geleceğe yönelik, tasarım vizyonunu radikal biçimde ortaya koyan bir konsept olarak öne çıkıyor. CUPRA’nın bu iki hamlesi, markayı sadece gençlerin değil, farklı bir duruş arayan otomobil severlerin markası haline getirme yolunda atılmış cesur adımlar. Bizce bu vizyon, önümüzdeki yıllarda CUPRA’yı elektrikli otomobil pazarında çok farklı bir noktaya taşıyacak.

    CUPRA markasına ait ürünlere ve en güncel fiyat listesine CUPRA Türkiye Resmi Web Sitesi üzerinden ulaşabilirsiniz.

    Bu Haberde İlginizi Çekebilir

  • Leapmotor B05: Stellantis Destekli Çinli Elektrikli Hatchback Avrupa’ya Geliyor

    Leapmotor B05: Stellantis Destekli Çinli Elektrikli Hatchback Avrupa’ya Geliyor

    Leapmotor B05 tanıtıldı: 238 beygirlik güç, 434 km menzil, cesur tasarım ve uygun fiyatıyla VW ID.3 ve MG4’e rakip olacak elektrikli hatchback.

    Stellantis Desteğiyle Avrupa Sahnesinde Yeni Bir Oyuncu

    Çin merkezli Leapmotor, Stellantis iş birliğiyle Avrupa pazarına iddialı bir giriş yapıyor. Münih’te düzenlenen IAA Mobility 2025 fuarında sergilenen Leapmotor B05, kompakt elektrikli hatchback sınıfında VW ID.3 ve MG4 gibi güçlü rakipleri hedef alıyor.

    Markanın Çin’de Lafa 5 adıyla bilinen modeli, Avrupa’da B05 olarak satışa sunulacak. Bu model, şehirli kullanıcıları hedefleyen modern tasarımı, yüksek teknoloji donanımları ve rekabetçi fiyat etiketiyle dikkat çekiyor.


    Tasarım: Şehir İçin Cesur ve Dinamik

    B05’in tasarımında öne çıkan detaylar:

    • Çerçevesiz kapılar ve 19 inç alaşım jantlar
    • Full LED farlar ve Porsche esintili arka ışık imzası
    • Sportif tampon hava girişleri
    • Parlak siyah detaylarla kontrast sağlanan canlı sarı gövde rengi

    Aracın ölçüleri 4.430 mm uzunluk, 1.880 mm genişlik ve 1.520 mm yükseklik değerlerine sahip. Bu boyutlarıyla Vauxhall Astra Electric, Peugeot e-308 ve DS 4 E-Tense gibi modellerle doğrudan rekabete giriyor.


    Motor ve Performans

    Henüz resmi olarak tüm teknik detaylar açıklanmadı, ancak B05’in kardeş modeli B10’dan şu veriler bekleniyor:

    • 215 HP (160 kW) tek motorlu güç ünitesi
    • 240 Nm tork
    • 0-100 km/s hızlanma: 8.0 saniye
    • Maksimum hız: 170 km/s

    B10’un 50:50 ağırlık dağılımına sahip şasisi ve çok kollu arka süspansiyon sistemi de B05’te kullanılacak. Bu, hatchback segmentinde sürüş dinamikleri açısından güçlü bir avantaj sunuyor.


    Batarya ve Menzil

    Leapmotor B05, iki farklı batarya seçeneğiyle gelecek:

    • 56,2 kWh batarya: ~360 km WLTP menzil
    • 67,1 kWh batarya: ~434 km WLTP menzil

    Ayrıca 168 kW DC hızlı şarj desteği sayesinde, batarya kısa sürede doldurulabiliyor. Bu özellik, rakiplerine kıyasla günlük kullanımda büyük bir avantaj yaratıyor.


    İç Mekân: Teknolojiyle Dolu

    B05’in kabini, teknolojik donanımlarıyla premium bir his sunmayı hedefliyor:

    • 14,6 inçlik “floating” bilgi-eğlence ekranı
    • Snapdragon 8155 çipsetli Leap OS 4.0 Plus yazılımı
    • 22 farklı eşya gözü ile pratik yaşam alanı
    • Minimalist ama kullanıcı dostu kokpit tasarımı

    Ultra versiyon ise spor koltuklar, daha agresif gövde kitleri ve aerodinamik iyileştirmelerle geleceğe dönük sportif bir seçenek olacak.


    Fiyatlandırma ve Konumlandırma

    Leapmotor B05’in fiyatı resmi olarak açıklanmadı ancak, 29.900 €’dan başlayan B10 crossover modelinden daha uygun bir seviyede olması bekleniyor. Bu da B05’i VW ID.3’ten (33.330 €) daha erişilebilir hale getirecek.

    Bu fiyat politikasıyla Leapmotor, Avrupa’da genç kullanıcıları hedefleyerek agresif bir konumlandırma yapmayı planlıyor.


    Piston Kafalar Yorumu

    Leapmotor B05, Avrupa pazarında fiyat/performans oranıyla dengeleri değiştirebilecek bir model. Cesur tasarımı, güçlü motoru, hızlı şarj desteği ve geniş menziliyle özellikle genç şehirli kullanıcıları hedefliyor. Stellantis’in mühendislik desteğiyle kalite ve güvenilirlik konusunda da soru işaretlerini azaltan B05, Çinli markaların Avrupa sahnesinde daha fazla söz sahibi olacağının somut kanıtı.

  • Sınırlı Üretim 238 Beygirlik Aprilia RSV4 X-GP Tanıtıldı

    Sınırlı Üretim 238 Beygirlik Aprilia RSV4 X-GP Tanıtıldı

    Aprilia RSV4 X-GP, MotoGP’den türeyen aerodinamiği, 238 HP gücü ve sadece 30 adetlik sınırlı üretimiyle pist tutkunlarını büyülüyor. İşte özel superbike’ın detayları.

    MotoGP Teknolojisinden Doğan Bir SuperbikE

    Aprilia, MotoGP’de RS-GP25 yarış makinesinden ilham alarak geliştirdiği RSV4 X-GP modelini tanıttı. Sadece 30 adet üretilecek bu sınırlı seri motosiklet, 238 HP gücü ve MotoGP’den direkt aktarılan aerodinamik özellikleriyle pist dünyasında şimdiden bir ikon olmayı başardı. Fiyat etiketi ise 90.000 € (yaklaşık 105.000 $) seviyesinde.

    RSV4 X-GP, Aprilia’nın özel “X serisinin” beşinci modeli oldu. Daha önce RSV4 X, Tuono X, RSV4 X Trenta ve RSV4 X Ex3ma gibi koleksiyonluk modellerle adından söz ettiren Aprilia, bu kez çıtayı çok daha yukarı taşıyor.


    MotoGP Esintili Aerodinamik

    RSV4 X-GP’nin en çarpıcı özelliklerinden biri, MotoGP’den doğrudan aktarılan aerodinamik eklentiler.

    • Ön fairing kanatları: Yüksek hızda dengeyi artırıyor.
    • Arka kuyruk kanatları: Viraj çıkışlarında ek yere basma kuvveti sağlıyor.
    • Benzersiz “leg wings” tasarımı: Frenleme ve viraj esnasında ekstra yük kazandırıyor.
    • Yan panellerde aero çizgiler: Hava basıncını azaltıp yere yakınlığı artırıyor.

    Aprilia, bu tasarımın standart RSV4’e göre 5 kat daha fazla dikey yük oluşturduğunu iddia ediyor. Tüm gövde ve sele taşıyıcı, PAN Compositi karbon fiber kullanılarak üretildi. Bu malzeme MotoGP seviyesinde rijitlik sunarken aynı zamanda ağırlığı minimuma indiriyor.


    238 HP’lik V4 Motor

    Aprilia RSV4 X-GP’nin kalbinde, 1.099 cc hacminde 65° V4 motor bulunuyor.

    • 238 HP güç @ 13.500 rpm
    • 96,6 lb-ft tork @ 11.000 rpm
    • 14.100 rpm maksimum devir
    • SC-Project titanyum MotoGP replikası egzoz
    • STM kuru debriyaj

    Bu değerler, RSV4 Factory modeline kıyasla 18 beygir daha yüksek güç anlamına geliyor. Ayrıca yeni Sprint Filter yarış hava filtresi, artırılmış sıkıştırma oranı ve optimize edilen emiş sistemi de bu performans artışında önemli rol oynuyor.


    Yarış Teknolojileriyle Donatıldı

    RSV4 X-GP sadece motoruyla değil, elektronik altyapısıyla da tam bir pist canavarı:

    • Aprilia Racing APX ECU (GPS donanımlı, ayarlanabilir güç dağılımı, çekiş kontrolü, motor freni)
    • Öhlins FKR basınçlı kartuş ön süspansiyon
    • Öhlins TTX arka amortisör
    • Brembo GP4 MS monoblok kaliperler & Z04 balatalar
    • 5.5” Brembo T-Drive diskler
    • Marchesini dövme magnezyum jantlar
    • Pirelli WSBK slick lastikler

    Bu kombinasyon, RSV4 X-GP’yi MotoGP seviyesine yakın bir sürüş karakterine taşıyor.


    Tasarım ve Donanım

    • RS-GP25 yarış motosikletinden esinlenen özel yarış renkleri
    • Tamamen karbon fiber gövde ve sele şasisi
    • CNC işlenmiş yakıt kapağı, debriyaj ve fren korumaları
    • Spider Racing ayarlanabilir ayaklık seti
    • Jetprime yarış düğme grubu
    • Hafifletilmiş titanyum zincir seti

    Toplam ağırlık ise sadece 165 kg (364 lbs). Güç-ağırlık oranı, sınıfının en iyilerinden biri.


    Sadece 30 Adetlik Özel Seri

    Bu modelin koleksiyon değeri, üretim sayısı ile daha da artıyor. Sadece 30 adet üretilecek RSV4 X-GP, Avrupa’da online siparişle satılacak. Kuzey Amerika içinse özel başvuru süreci uygulanacak.


    Teknik Veriler (Öne Çıkanlar)

    • Motor: 1.099 cc, V4, 65°
    • Güç: 238 hp @ 13.500 rpm
    • Tork: 96,6 lb-ft @ 11.000 rpm
    • Ağırlık: 165 kg (dry)
    • Şanzıman: 8 ileri PDK, STM kuru debriyaj
    • Süspansiyon: Öhlins FKR & TTX
    • Fren: Brembo GP4 MS + Z04
    • Lastik: Pirelli Diablo SBK slick
    • Gövde: Tam karbon fiber

    Piston Kafalar Yorumu

    Aprilia RSV4 X-GP, bir motosikletin sınırlarını zorlayan mühendislik harikası. 238 beygirlik gücü, MotoGP’den aktarılan aerodinamiği ve sınırlı üretimi ile sadece bir motor değil, aynı zamanda koleksiyon değeri olan bir “sanat eseri”. Pistlerde kullanılmak üzere tasarlanan bu özel seri, gerçek tutkunlar için ulaşılması güç ama hayallerin ötesinde bir deneyim sunuyor.

    Aprilia’nın Türkiye’de satılan modellerine ve en güncel fiyat listesine Aprilia Türkiye Resmi Web Sitesi üzerinden ulaşabilirsiniz.

    Türkiye’nin en güncel motosiklet haberlerine MOTOSİKLET KATEGORİSİ bölümümüzden ulaşabilirsiniz.

  • Škoda, Geleceğin Elektrikli Station Wagon Modeli Vision O’yu Tanıttı

    Škoda, Geleceğin Elektrikli Station Wagon Modeli Vision O’yu Tanıttı

    Škoda, Vision O konseptiyle station wagon mirasını elektrikli geleceğe taşıyor. Minimalist tasarım, yapay zekâ destekli otonom sürüş ve sürdürülebilir malzemelerle segmentinde yeni bir çağ başlatıyor.

    Elektrikli Geleceğe Yolculuk

    Škoda, Münih’te düzenlenen IAA Mobility 2025 fuarında geleceğe yön veren yeni konsept aracını tanıttı. Vision O, station wagon segmentindeki köklü mirasını elektrikli çağın beklentileriyle buluşturuyor. Modern Solid tasarım dilinin yeni neslini temsil eden bu model, minimalist dış tasarımı, yenilikçi teknolojileri, sürdürülebilir üretim anlayışı ve kullanıcı odaklı çözümleriyle dikkat çekiyor.

    Avrupa’nın combi segmentindeki lideri Škoda, 2016’dan bu yana Octavia ve Superb Combi modelleriyle elde ettiği başarıyı, Vision O konseptiyle tamamen elektrikli bir geleceğe taşımayı hedefliyor.


    Minimalist Tasarım, Maksimum Verimlilik

    Vision O, 4.850 mm uzunluk, 1.900 mm genişlik ve 1.500 mm yükseklik ölçüleriyle geniş ve aerodinamik bir gövdeye sahip. Ön bölümde Tech-loop ışık imzası ve aydınlatmalı Škoda logosu, arka kısımda ise T şeklinde LED stoplar öne çıkıyor.

    • Aerodinamik jantlar,
    • geri çekilebilir kapı kolları,
    • aktif panjurlar ve
    • yan hava kanalları

    sayesinde sürtünme katsayısı minimuma indirilmiş. Bu tasarım yaklaşımı yalnızca şıklık değil, aynı zamanda uzun menzil için verimlilik sağlıyor.


    Yeni Aydınlatma Konsepti: Cyber Lights

    Vision O’nun ön kısmındaki aydınlatmalı logo ve sürgülü farlar, karşılama ve veda animasyonlarının bir parçası. Otonom sürüş modunda, ışık imzası farklı desenler ve renkler kullanarak diğer sürücülere bilgi iletiyor.

    Bu teknoloji, güvenlik ve iletişimi bir araya getirerek Škoda’nın geleceğe bakışını somutlaştırıyor.


    Yenilikçi İç Mekân Deneyimi

    Škoda Vision O, 650 litre bagaj kapasitesi (koltuklar katlandığında 1.700 litre) ile sınıfının pratikliğini korurken minimalist ve ferah bir yaşam alanı sunuyor.

    • Bio-Adaptive Aydınlatma, doğal ışık döngülerine uyum sağlayarak iç mekânda rahat bir ortam oluşturuyor.
    • Taşınabilir hoparlör, entegre buzdolabı, manyetik kablosuz şarj bölmeleri ve dört adet gizlenmiş şemsiye, Škoda’nın Simply Clever felsefesini yansıtıyor.
    • Laura AI dijital asistan, sürücülere rota önerileri sunuyor, günlük planlamaya yardımcı oluyor ve yolculuk boyunca etkileşimli bir deneyim sağlıyor.

    Yapay Zekâ ile Otonom Sürüş

    Vision O, şiddetli yağmur veya düşük görüş koşulları dışında tüm sürüş görevlerini üstlenebilecek otonom sürüş yetenekleriyle öne çıkıyor.

    “Sakin Mod” seçeneğiyle koltuklar geriye kaydırılarak yolculara dinlenme alanı yaratılıyor, iç aydınlatma ise seçilen moda göre uyarlanıyor.


    Sürdürülebilir Malzemeler

    Škoda, Vision O ile çevre dostu malzemelere öncelik veriyor:

    • Ultrasuede NU: %65 bitki bazlı bileşenlerden üretilmiş, iç mekânda direksiyon, koltuk başlıkları ve konsolda kullanılıyor.
    • NABORE zemin kaplaması: deri atıklarından üretiliyor.
    • Mono malzemeler: kolay geri dönüştürülebilir yapısıyla döngüsellik sağlıyor.

    Bu yaklaşım, Škoda’nın çevresel etkisini araç yaşam döngüsü boyunca azaltmayı hedefliyor.


    Škoda’nın Station Wagon Liderliği

    Vision O, yalnızca bir konsept değil, Škoda’nın station wagon segmentindeki güçlü mirasının geleceğe taşınması anlamına geliyor.

    • 1998’den bu yana 3 milyon Octavia Combi satıldı.
    • 2008’den bu yana 650 bin Superb Combi kullanıcıyla buluştu.
    • Škoda, 2016’dan beri Avrupa’da station wagon pazarında lider.

    Vision O, bu başarı hikâyesini elektrikli döneme taşıyarak kullanıcıların beklentilerini yeniden tanımlamayı amaçlıyor.


    Piston Kafalar Yorumu

    Škoda Vision O, tasarımda yalınlık ve teknolojiyle zenginleştirilmiş bir deneyimi aynı potada eritiyor. Minimalist hatları, akıllı aydınlatma çözümleri, yapay zekâ destekli otonom sürüşü ve sürdürülebilir malzemeleriyle segmentinde çığır açacak bir model olarak öne çıkıyor.

    Station wagon mirasını geleceğe taşıyan Vision O, Škoda’nın yalnızca bugünü değil, önümüzdeki on yılı şekillendirecek vizyonunu da yansıtıyor.

    Skoda’nın tüm modellerine ve güncel fiyat listesine Skoda Türkiye Resmi Web Sitesi üzerinden ulaşabilirsiniz.

    Bu Haberde İlginizi Çekebilir

  • Türkiye’nin En Çok Tercih Edilen Modeli: Yeni Renault Clio, 6. Nesliyle Yeniden Sahneye Çıkıyor

    Türkiye’nin En Çok Tercih Edilen Modeli: Yeni Renault Clio, 6. Nesliyle Yeniden Sahneye Çıkıyor

    Yeni Renault Clio, 6. nesliyle Münih IAA Mobility 2025’te tanıtıldı. Hibrit motoru, Google entegrasyonlu OpenR Link sistemi ve Bursa üretimiyle Türkiye yollarına çıkıyor.

    İkonik Modelin Dünya Lansmanı Münih’te

    Renault’nun hem dünya çapında hem de Türkiye’de en çok satan modeli olan Clio, yenilenen altıncı nesliyle sahneye çıktı. Dünya lansmanı, Münih’te düzenlenen IAA Mobility 2025 fuarında gerçekleştirilen yeni Clio, tasarımı, teknolojisi ve hibrit motor seçenekleriyle hatchback segmentinde standartları yeniden tanımlıyor.

    Bugüne kadar 17 milyon adedin üzerinde satılan Clio, yalnızca Türkiye’de 600 binden fazla kullanıcıya ulaştı. Avrupa’da beş kez “Yılın Otomobili” seçilen model, kompakt sınıfta adeta bir referans noktası haline geldi. Yeni nesil Clio’nun üretimi yine Türkiye’deki Bursa Oyak Renault Otomobil Fabrikaları’nda gerçekleştirilecek ve 2026’nın ilk çeyreğinde Türkiye yollarına çıkacak.


    Bursa’dan Dünyaya Uzanan Başarı

    Renault, Clio ailesinde bugüne kadar 5 milyondan fazla üretim yaptı ve bu sürecin merkezi Bursa oldu. Yeni nesil Clio da aynı fabrikada üretilecek. Bursa Oyak Renault Otomobil Fabrikaları, 1971’den beri hem Türkiye’nin hem de Renault Grubu’nun en stratejik üretim üslerinden biri.

    Bugün fabrikanın satın almasının %50’sinden fazlası yerli tedarikçilerden sağlanıyor. Ayrıca fabrikada bulunan Renault Technology Türkiye geliştirme merkezi, yeni Clio’nun tüm mühendislik sürecini yöneten merkez oldu. 2023’te açılan Refactory tesisi ise kullanılmış araçların yenilenmesi konusunda Türkiye’nin ilk örneklerinden biri.

    Bursa’daki bu güçlü endüstriyel ekosistem, yalnızca Türkiye pazarına değil aynı zamanda Avrupa, Akdeniz ve Ortadoğu’ya ihracata da hizmet ediyor.


    Çekici ve Dinamik Tasarım

    Yeni Clio, Renault’nun güncel duygusal tasarım dili ile daha atletik bir siluet ve modern bir görünüme kavuştu.

    • Ön tasarım: İnce LED farlar, geniş hava girişleri ve yeni elmas logo ile daha güçlü bir ifade sunuyor.
    • Arka tasarım: Yeniden tasarlanan stop lambaları ve krom detaylar sportif bir hava katıyor.
    • Esprit Alpine donanımı: 18 inç alaşım jantlar, mavi detaylar ve özel logolarla sportif ruhu daha da öne çıkarıyor.

    4,11 metre uzunluk, 1,76 metre genişlik ve 1,45 metre yükseklik değerleriyle sınıfının ideal ölçülerini sunuyor. 2,59 metrelik dingil mesafesi, hem ön hem arka yolcular için geniş yaşam alanı yaratıyor.

    Bagaj hacmi standart versiyonlarda 391 litre, hibrit versiyonda ise batarya konumundan dolayı 301 litre olarak sunuluyor.


    İç Mekânda Premium Deneyim

    Yeni Clio’nun iç mekânında malzeme kalitesi ve ergonomi ön plana çıkıyor. Yumuşak yüzeyler, geri dönüştürülmüş kumaşlar ve zarif dikişler, sürdürülebilirlikle şıklığı bir araya getiriyor.

    Panoramik cam tavan, kullanıcıya ferah bir atmosfer sunarken; ergonomik koltuklar uzun yolculuklarda konforu artırıyor.


    Dijital Deneyim: Google Entegrasyonlu OpenR Link

    Yeni Clio, sınıfında ilk olan çift V formlu OpenR Link bilgi-eğlence sistemi ile geliyor.

    • 10,1 inç multimedya ekranı
    • Google Asistan entegrasyonu
    • Kablosuz Apple CarPlay ve Android Auto desteği
    • 10,1 inç dijital gösterge paneli

    Bu sistemler, Clio’yu hatchback segmentinde dijital deneyim açısından bir adım öne çıkarıyor.


    Hibrit Gücüyle Daha Çevreci

    Yeni Clio’nun en önemli yeniliği, E-Tech Full Hybrid 160 hp motor seçeneği. Elektrik ve benzinli motorun uyumlu çalışması sayesinde:

    • Şehir içinde %80’e kadar elektrikli sürüş
    • %40’a varan yakıt tasarrufu
    • Ortalama 3,9 lt/100 km tüketim
    • 89 g/km CO₂ emisyonu

    performans değerleri sunuluyor.

    0’dan 100 km/s hıza 8,3 saniyede ulaşan hibrit Clio, çevreci yapısıyla şehir otomobillerinde yeni bir dönem başlatıyor.

    Ayrıca 1.2 TCe 115 hp benzinli versiyon da sunulacak. 0-100 km/s hızlanması 10,1 saniye olan bu motor, 5,1 lt/100 km tüketim değeriyle dengeli bir seçenek oluşturuyor.


    Donanım Seçenekleri

    Yeni Clio, iki donanım seviyesiyle kullanıcılarla buluşacak:

    • Evolution: Fonksiyonel ve ekonomik çözümler
    • Esprit Alpine: Sportif koltuk döşemeleri, çift renkli dikiş detayları, özel Alpine logoları ve 18 inç jantlarla premium deneyim

    Bu seçenekler, kullanıcıların hem şehir içi pratikliğe hem de sportif ruhu yansıtan detaylara ulaşmasını sağlıyor.


    Güvenlikte Yeni Standartlar

    Yeni Clio, sınıfının ötesinde güvenlik donanımlarıyla dikkat çekiyor. 29 farklı ADAS (gelişmiş sürüş destek sistemi) sayesinde sürüş güvenliği en üst seviyeye taşınıyor.

    • Adaptif hız sabitleyici
    • Aktif şerit takip sistemi
    • Kör nokta uyarısı
    • 360 derece kamera

    hem şehir içi hem de uzun yolculuklarda sürücülere tam destek sunuyor.


    10 Önemli Rakamla Yeni Renault Clio

    • 1990: Clio’nun ilk kez piyasaya çıktığı yıl
    • 17 Milyon: Dünya çapında satılan toplam Clio
    • 600 Bin: Türkiye’de satılan Clio adedi
    • 120: Satışa sunulduğu ülke sayısı
    • 5: Avrupa’da “Yılın Otomobili” ödül sayısı
    • 6: Yeni nesil Clio sayısı
    • 29: ADAS sistemlerinin toplamı
    • 89 g/km: Hibrit versiyonun CO₂ emisyon değeri
    • 1.000+: Bursa fabrikasında günlük üretilen Clio sayısı
    • 68.000 km: Tüm Clio’lar arka arkaya dizilse dünyanın çevresini 1,7 kez dolaşacak mesafe

    Piston Kafalar Yorumu

    Yeni Clio, 35 yıllık mirasını koruyarak altıncı nesilde standartları bir kez daha yükseltiyor. Bursa’da üretilen model, Türkiye’nin otomotiv sektöründeki stratejik gücünü bir kez daha ortaya koyuyor.

    Hibrit motor teknolojisi, Google entegrasyonlu OpenR Link bilgi-eğlence sistemi ve 29 farklı güvenlik teknolojisiyle Clio, kompakt hatchback segmentinde en iddialı seçenek olmaya devam edecek.

    Türkiye’nin en çok tercih edilen modeli Clio, yeni nesliyle sadece bir otomobil değil, aynı zamanda Renault’nun sürdürülebilirlik ve dijitalleşme vizyonunun somut bir yansıması.

    Türkiye’de satılan Renault modellerine ve en güncel fiyat bilgisine Renault Türkiye Resmi Web Sitesi üzerinden ulaşabilirsiniz.

    Bu Haberde İlginizi Çekebilir

  • Elektrikli Araçların Sigortası %49 Daha Pahalı: Ama Araştırmada Çelişkiler Var

    Elektrikli Araçların Sigortası %49 Daha Pahalı: Ama Araştırmada Çelişkiler Var

    Yeni araştırmaya göre elektrikli araçların sigorta primleri benzinlilere göre %49 daha pahalı. Ancak yöntem eleştiriliyor, veriler tartışmalı.

    EV’lerin Sigorta Masrafı Neden Daha Yüksek?

    Elektrikli araçlar (EV), satın alma maliyetleri açısından genellikle benzinli ve dizel rakiplerinden daha pahalı. Yeni yapılan bir araştırmaya göre, bu fark sadece satın alma sırasında değil, sigorta maliyetlerinde de kendini gösteriyor. Amerika merkezli bir dijital sigorta karşılaştırma platformu olan Insurify tarafından yayımlanan çalışmaya göre, EV sahipleri araçlarını sigortalatırken %49 daha fazla ödeme yapıyor.

    Bunun en temel nedeni, elektrikli araçların onarım maliyetlerinin yüksek olması. Özellikle batarya hasarı, çoğu zaman aracın hurdaya ayrılmasıyla sonuçlanabiliyor. Benzinli bir araçta motor arızası onarılabilirken, bir EV’de batarya değişimi çoğu zaman çok daha yüksek bir fatura çıkarıyor.

    Ayrıca elektrikli modellerin çoğu yeni olduğu için yedek parça ve ikinci el parça desteği sınırlı. Bu da sigorta şirketlerinin daha yüksek prim uygulamasına yol açıyor.

    Araştırmanın Yöntemi: 97 Milyon Teklif

    Insurify, çalışmasını 2020 model ve üzeri araçlar için verilen 97 milyon sigorta teklifi üzerinden yürüttü. Çalışmada, sürücülerin çoğunun temiz sicile sahip olduğu ve kredi notlarının iyi olduğu varsayıldı.

    Sonuçlara göre:

    • EV sahipleri, aynı şartlarda yaklaşık %49 daha yüksek sigorta primi ödüyor.
    • Özellikle premium segmentte bu fark daha da artıyor.
    • Tesla Model X gibi lüks EV’ler, Audi Q3 gibi çok daha uygun fiyatlı araçlarla kıyaslandığında veriler anlamını yitirebiliyor.

    Karşılaştırmalar “Elma ile Armut” mu?

    Çalışmanın en çok eleştirilen kısmı, yaptığı kıyaslamalar oldu. Örneğin, Tesla Model X ile Audi Q3, ya da Tesla Model 3 ile Mercedes A-Class gibi araçların karşılaştırılması kullanıcılar tarafından inandırıcı bulunmadı.

    Reddit’te konuyla ilgili yapılan yorumlarda, “Bu kıyaslamaların çoğu gerçekten hiçbir mantığa oturmuyor” denildi. Çünkü araçların fiyat, segment ve donanım seviyeleri arasında ciddi farklar var.

    Dolayısıyla sigorta maliyetlerinin gerçekten EV teknolojisinden mi, yoksa araçların kendi sınıf farklarından mı kaynaklandığı tartışmalı.

    Garanti ve Onarım Gerçeği

    ABD’de satılan tüm yeni EV modellerinde 8 yıl / 160.000 km batarya garantisi zorunlu. Bu, aslında EV kullanıcıları için önemli bir güvence. Ancak sigorta şirketleri bu faktörü prim hesaplamalarında yeterince dikkate almıyor olabilir.

    Benzinli araçlarda motor değişimi genellikle batarya kadar pahalı değil, ama bu da modele göre değişiyor. Örneğin lüks sınıfta bir motor arızası da büyük fatura çıkarabilir. Yani tek başına “batarya pahalı, o yüzden EV sigortası pahalı” yaklaşımı eksik kalıyor.

    Sigorta Fiyatını Etkileyen Diğer Faktörler

    • Araç yaşı: EV’lerin büyük kısmı henüz yeni, bu da parça bulunabilirliğini zorlaştırıyor.
    • Onarım uzmanlığı: EV onarımı için özel eğitimli teknisyen gerekiyor, bu da işçilik maliyetini artırıyor.
    • Yedek parça ağı: Henüz yeterince yaygın değil.
    • İkinci el değeri: EV’lerin değer kaybı sigorta hesaplamalarını etkiliyor.

    Uzmanlar, elektrikli araç sigortası maliyetlerinin zamanla düşeceğini öngörüyor

    Hangi EV’ler Daha Uygun Sigorta Ediliyor?

    Araştırma, yüksek maliyetlere rağmen bazı modellerin daha uygun primlerle sigortalanabildiğini de ortaya koydu. Bunlar arasında:

    • Chevrolet Blazer EV
    • Nissan Leaf
    • Kia Niro EV
    • Hyundai Ioniq serisi
    • Ford F-150 Lightning
    • Subaru Solterra / Toyota bZ4X

    Bu modeller, daha yaygın olmaları ve yedek parça desteğinin görece güçlü olması sayesinde sigorta şirketleri tarafından daha düşük risk grubuna alınmış durumda.

    Gelecek Ne Gösteriyor?

    Elektrikli araçların sigorta maliyetleri şu an yüksek görünse de bu durum kalıcı olmayabilir. Daha fazla EV yollara çıktıkça, ikinci el parça pazarı gelişecek, uzman teknisyen sayısı artacak ve onarım maliyetleri düşecek.

    Ayrıca sigorta şirketlerinin garanti kapsamlarını ve uzun vadeli kullanım verilerini daha iyi analiz etmesiyle, primler zamanla daha dengeli hale gelebilir.


    Piston Kafalar Yorumu

    Elektrikli araçların sigorta primlerinin %49 daha yüksek çıkması dikkat çekici, ama kullanılan verilerin kıyaslamalarında ciddi eksikler var. Tesla Model X ile Audi Q3’ü aynı kefeye koymak, ortaya çıkan farkın gerçek nedenlerini perdeleyebilir. EV sigortası şu an pahalı olabilir, ancak uzun vadede maliyetler düşecek ve sigorta sektörü de EV gerçeklerine uyum sağlamak zorunda kalacak.

    Sonuç olarak, elektrikli araç sigortası şimdilik pahalı olsa da uzun vadede normalleşecek.

    Bu Haber İlginizi Çekebilir