Yazar: admin

  • Borusan Otomotiv Motorsport Nürburgring’de Çifte Podyumla Tarih Yazdı!

    Borusan Otomotiv Motorsport Nürburgring’de Çifte Podyumla Tarih Yazdı!

    Borusan Otomotiv Motorsport, GT4 Avrupa Serisi Nürburgring yarışlarında çifte podyum elde ederek Türkiye’ye gurur yaşattı.

    Nürburgring’de Zafer Bayramı’nda Gururlandıran Başarı

    Borusan Otomotiv Motorsport (BOM), GT4 Avrupa Serisi 2025 sezonunun beşinci ayağında Nürburgring pistinde tarihi bir performans sergiledi. 30 – 31 Ağustos tarihlerinde düzenlenen yarışlarda çifte podyum başarısı yakalayan Türk ekibi, hem pilotlar klasmanında ikinci sıraya yükseldi hem de takımlar şampiyonasında ikinciliğini korudu.

    Özellikle 30 Ağustos Zafer Bayramı’nda elde edilen bu sonuç, Türk bayrağını Nürburgring’de dalgalandırarak ayrı bir anlam kazandı.


    İlk Gün: Zafer Bayramı’nda Podyum

    30 Ağustos Cumartesi günü gerçekleştirilen ilk yarışta, 11 numaralı otomobilde start alan Yağız Gedik ve Pedro Ebrahim, 13. sıradan başladıkları mücadeleyi 5. sırada bitirerek önemli puanlar topladı.

    12 numaralı otomobilde yarışan Berkay Besler ve Gabriele Piana ise 16. sıradan başladıkları mücadelede inanılmaz bir performans göstererek 3. sırayı elde etti. Böylece BOM ekibi, Zafer Bayramı’nda podyuma çıkarak Türk bayrağını gururla dalgalandırdı.


    İkinci Gün: Çifte Podyum Sevinci

    31 Ağustos Pazar günü ise 11 numaralı otomobil bu kez 23. sıradan başlayıp 9. sırada finiş gördü. Aynı gün 12 numaralı otomobilde Berkay Besler ve Gabriele Piana ikilisi, adeta bir strateji ustalığı sergileyerek 2. sırada podyuma çıktı.

    Böylece BOM ekibi, Nürburgring hafta sonunu iki gün üst üste podyum başarısıyla kapattı.


    Barcelona’da Final Heyecanı

    GT4 Avrupa Serisi’nin final ayağı 11 – 12 Ekim 2025 tarihlerinde Barcelona Pisti’nde yapılacak. BOM, bu son yarışta da şampiyonluk mücadelesini sürdürmeye hazırlanıyor. Türk motorsporları adına tarih yazan takım, gözünü sezona noktayı koyacak büyük finale dikmiş durumda.


    Piston Kafalar Yorumu

    Borusan Otomotiv Motorsport’un Nürburgring’de elde ettiği bu çifte podyum, Türk motorsporlarının geldiği noktayı göstermesi açısından büyük bir gurur kaynağı. Zafer Bayramı’nda gelen podyum, adeta sporun milli duygularla birleştiğinde nasıl bir motivasyon yarattığının en somut kanıtı oldu. Barcelona’daki final yarışı, BOM’un bu sezonki performansının taçlanacağı yer olabilir.

    Bu Haberlerde İlginizi Çekebilir

  • Renault Group Yönetimini Yeniden Şekillendirdi: Geleceğe Hazırlıkta Büyük Dönüşüm

    Renault Group Yönetimini Yeniden Şekillendirdi: Geleceğe Hazırlıkta Büyük Dönüşüm

    Renault Group, CEO François Provost liderliğinde yönetim kadrosunu yeniliyor. Yeni atamalar ve stratejik hamleler, markanın geleceğini şekillendiriyor.

    Renault’da Yeni Bir Dönem Başlıyor

    Renault Group, 31 Temmuz’da göreve başlayan yeni CEO François Provost liderliğinde önemli bir yeniden yapılanmaya imza attı. Şirketin dönüşüm sürecini hızlandırmayı amaçlayan bu hamle, yönetim kadrosundaki kapsamlı değişiklikler ve organizasyonel güncellemeler ile dikkat çekiyor.

    Provost, yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
    “Karşımızdaki zorlukların üstesinden gelebilmek için daha hızlı karar veren, daha etkili uygulayan ve müşterilerimize daha yakın duran bir organizasyona ihtiyaç duyuyoruz.”

    Bu yaklaşım, Renault’nun sadece Avrupa’da değil, küresel ölçekte rekabet gücünü artırmayı hedeflediğini de ortaya koyuyor.


    Büyümeden Sorumlu Başkan: Fabrice Cambolive

    Renault markasının mevcut CEO’su olan Fabrice Cambolive, yeni oluşturulan Büyümeden Sorumlu Başkan (Chief Growth Officer) rolüne getirildi.
    Bu yeni görevle birlikte Cambolive:

    • Renault ve Dacia markalarının yönetimini üstlenecek,
    • Uluslararası büyüme stratejilerini yönetecek (özellikle Hindistan, Latin Amerika ve Kore odaklı),
    • Dijital müşteri deneyimi, satış sonrası hizmetler, bayi ağı ve finansal hizmetleri entegre şekilde yönlendirecek.

    Bu hamle, Renault Group’un marka kimliklerini koruyarak birleşik bir stratejik yaklaşım oluşturmasına olanak tanıyacak.


    Dacia’nın Yeni CEO’su Katrin Adt

    Denis Le Vot’un yerine geçen Katrin Adt, Dacia’nın yeni CEO’su oldu.
    Adt, bundan sonraki süreçte Fabrice Cambolive’e bağlı çalışacak ve Renault Group Liderlik Ekibi’ne katılacak.

    Bu atama, özellikle Dacia’nın Avrupa’daki güçlü konumunu daha kârlı ve yenilikçi modellerle pekiştirmek açısından kritik önemde görülüyor.


    Mühendislik ve İnovasyon: CTO Philippe Brunet

    Renault Group, mühendislik dönüşümünü hızlandırmak için Philippe Brunet’i Teknolojiden Sorumlu Başkan (CTO) olarak atadı.
    Brunet, hem Renault Group hem de elektrikli mobilite odaklı Ampere biriminin mühendislik faaliyetlerinden sorumlu olacak.

    Görev alanı:

    • Elektrifikasyon projeleri (E-Tech teknolojileri, batarya geliştirme)
    • Ürün planlama ve kalite süreçlerinin hızlandırılması
    • Satın alma ve üretim zincirinde daha yakın koordinasyon

    Bu atama, Renault’nun Euro 7 standartlarına ve elektrifikasyon hedeflerine uyum sağlamasında kritik rol oynayacak.


    Satın Almada Yeni İsim: Anthony Plouvier

    Satın Alma Stratejisi ve Dönüşüm Başkan Yardımcısı olarak görev yapan Anthony Plouvier, artık Satın Almadan Sorumlu Başkan rolünde.

    Plouvier’in hedefleri:

    • Maliyet optimizasyonunu güçlendirmek,
    • Tedarik zincirinde rekabet avantajı oluşturmak,
    • Küresel tedarikçilerle iş birliğini daha da derinleştirmek.

    20 yıllık deneyimiyle, Renault’nun maliyet verimliliği odaklı stratejilerine ivme kazandırması bekleniyor.


    Üretim, Kalite ve Tedarik Zinciri: Thierry Charvet

    Thierry Charvet, mevcut Üretim ve Kalite Başkanı görevine ek olarak Tedarik Zinciri sorumluluğunu da üstlendi.

    Böylece:

    • Operasyonel verimliliğin artması,
    • Süreçler arası uyumun güçlenmesi,
    • Sürdürülebilir üretim hedeflerinin daha güçlü şekilde hayata geçirilmesi planlanıyor.

    İnsan Kaynaklarında Değişim: Claire Fanget

    Claire Fanget, Renault Group’un yeni İnsan ve Organizasyondan Sorumlu Başkanı (Chief People & Organisation Officer) oldu.

    Görev alanı:

    • İnsan kaynaklarının yeni pazar ihtiyaçlarına göre yeniden şekillendirilmesi,
    • Yönetsel mükemmeliyetin artırılması,
    • Küresel yetenek yönetimi ve eğitim süreçlerinin hızlandırılması.

    İletişim Stratejisi Güçleniyor: Christian Stein

    Christian Stein, Kurumsal İletişim Başkanı olarak Renault Group Liderlik Ekibi’ne katıldı.
    Böylece iletişim ve marka stratejisi, doğrudan üst yönetim seviyesinde temsil edilecek.


    Piston Kafalar Yorumu

    Renault Group’un bu yeniden yapılanması, aslında otomotiv endüstrisinin küresel dönüşümüne verilen bir yanıt. Elektrifikasyon, yazılım tanımlı araçlar ve Euro 7 gibi regülasyon baskıları, markaları daha çevik ve yenilikçi olmaya zorluyor.
    Renault’nun CEO François Provost önderliğinde yaptığı bu kapsamlı atamalar, geleceğe hazırlık için bir “krizden fırsat çıkarma” stratejisi olarak okunabilir. Ancak bu stratejinin başarıya ulaşması, sadece doğru liderlik atamalarıyla değil; teknoloji yatırımları, tedarik zinciri yönetimi ve müşteri güveninin yeniden tesis edilmesiyle mümkün olacak.

    Türkiye’de satılan Renault modellerine ve en güncel fiyat bilgisine Renault Türkiye Resmi Web Sitesi üzerinden ulaşabilirsiniz.

    Bu Haberlerde İlginizi Çekebilir

  • Tesla Model Y Performance: Porsche Macan Turbo’yu Fiyatıyla Solladı!

    Tesla Model Y Performance: Porsche Macan Turbo’yu Fiyatıyla Solladı!

    Yeni Tesla Model Y Performance, 460 beygir gücüyle 3,3 saniyede 0-100 km/s hızlanıyor. Porsche Macan Turbo’ya meydan okuyan bu aile SUV’u, fiyatıyla rakiplerini geride bırakıyor.

    Tesla’nın Yeni Silahı: Model Y Performance

    Tesla, performans SUV segmentine taze bir soluk getiren yeni Model Y Performance ile bir kez daha gündemde. 460 beygir gücündeki çift motorlu yapısı sayesinde 0-100 km/s hızlanmasını sadece 3,3 saniyede tamamlayan araç, bu performansıyla Porsche Macan Turbo’nun yanına yaklaşırken, fiyat etiketinde ciddi bir avantaj sağlıyor.

    Yeni Model Y Performance, 61.990 sterlinlik başlangıç fiyatı (İngiltere Fiyatı) ile dikkat çekiyor. Bu rakam, Porsche Macan serisinin giriş seviyesi modelinden bile yaklaşık 6 bin sterlin daha ucuz. Yani Tesla, performans kadar rekabetçi fiyatıyla da pazarda dengeleri değiştirmeye hazırlanıyor.


    460 Beygirlik Yeni Performans Ünitesi

    Tesla’nın Model Y Performance için geliştirdiği son nesil “Performance 4DU” sürüş ünitesi, ilk olarak Model 3 Performance’ta tanıtılmıştı. Bu sistem, önceki jenerasyona kıyasla:

    • %16 daha yüksek tork,
    • %32 daha fazla anlık güç,
    • %22 daha uzun süreli güç teslimi sunuyor.

    Bu sayede araç sadece hızlanma anlamında değil, sürekli performans tutarlılığıyla da fark yaratıyor.

    Batarya ve Menzil

    Performans artışı, menzilden ödün vermeden sağlanmış durumda. Yeni batarya paketinde kullanılan yüksek enerji yoğunluklu hücreler, araca WLTP’ye göre 360 mil (yaklaşık 580 km) menzil kazandırıyor. Ortalama 3,8 mil/kWh verimlilik ise segmentinde oldukça iddialı.


    Yol Tutuş ve Sürüş Dinamikleri

    Model Y Performance, yalnızca düz çizgide hızlanmak için değil, daha dengeli bir sürüş için de güncellenmiş.

    • Uyarlanabilir süspansiyon: Model 3 Performance’tan alınan teknoloji, Y’nin daha büyük gövdesine göre yeniden kalibre edildi.
    • Yeni yaylar, denge çubukları ve burçlar ile yol tutuş iyileştirildi.
    • 21 inç “Arachnid 2.0” jantlar ve önde-arkada farklı ebat lastik kombinasyonu sportif karakteri güçlendirdi.

    Kullanıcılar, Standart ve Sport olmak üzere iki sürüş modu arasında geçiş yapabiliyor. Ancak büyük jantların dar yanaklı lastikleri, konforu sınırlayabilir.


    Tasarım Detayları: Performansı Vurgulayan Görünüm

    Yeni Model Y Performance, selefinden çok daha agresif bir görünüme sahip.

    • Revize edilmiş ön ve arka tamponlar,
    • Karbon fiber arka spoyler,
    • Kırmızı fren kaliperleri,
    • Parlak siyah ve karbon kaplamalar,
    • İç mekânda karbon detaylar ve alüminyum pedallar

    Tüm bu detaylar, aracın “standart bir aile SUV’u” olmadığını her açıdan hissettiriyor. Ayrıca yeni 16 inçlik merkezi ekran, önceki neslin 15,4 inçlik paneline göre %80 daha yüksek çözünürlük sunarak iç mekâna teknoloji şıklığı katıyor.


    Porsche Macan ile Kıyaslama

    Yeni Model Y Performance, özellikle Macan 4 ve Macan 4S arasında bir konumda. Güç verileri şu şekilde karşılaştırılabilir:

    • Tesla Model Y Performance: 460 bg – 0-100 km/s: 3,3 sn
    • Porsche Macan 4: ~400 bg – 0-100 km/s: 4,5 sn
    • Porsche Macan 4S: ~500 bg – 0-100 km/s: 3,7 sn
    • Porsche Macan Turbo: >600 bg – 0-100 km/s: 3,1 sn

    Tesla, özellikle fiyat/performans oranıyla Macan’ın en güçlü versiyonlarına bile rakip oluyor. Fakat asıl soru şu: sürüş keyfi konusunda Porsche’nin gerisinde mi kalacak? İlk sürüş deneyimleri, Tesla’nın hızlanmada rakiplerine yaklaşsa da yol tutuşta hala geliştirmesi gerektiğini gösteriyor.


    Piston Kafalar Yorumu

    Yeni Tesla Model Y Performance, fiyat avantajı ve hızlanma değerleriyle Porsche’ye ciddi bir tehdit oluşturuyor. Ancak Porsche’nin yıllardır süregelen yol tutuş üstünlüğü ve premium algısı halen önemli bir avantaj. Tesla ise kullanıcılarına daha teknolojik, daha erişilebilir ve tamamen elektrikli bir alternatif sunuyor.
    Özetle; hız isteyen ama Porsche fiyatına çıkmak istemeyenler için Model Y Performance çok cazip bir seçenek olacak.

    Tesla’nın Türkiye’de satılan modellerine ve en güncel fiyat listesine TESLA Türkiye Resmi Web Sitesi üzerinden ulaşabilirsiniz.

    Bu Haberlerde İlginizi Çekebilir

    • Tesla Model Y Performance Nürburgring’de Geliştirildi: 460 HP’lik Aile SUV’u
      Tesla’nın Nürburgring’de geliştirdiği bu özel versiyon, performansı kadar uzun menziliyle de dikkat çekiyor. Ayrıntılar için 👉 Haberi Oku
    • 2026 Volvo XC70 PHEV: 200 km Elektrikli Menzil ve Yeni Nesil Konfor
      Volvo’nun yeni plug-in hibrit SUV modeli, 200 km’ye varan elektrikli sürüş menzili ve lüks donanımlarıyla elektrikli mobilitede fark yaratıyor. Detaylar için 👉 Haberi İncele
    • 2026 Polestar 2 Tanıtıldı: Tesla Model 3’e Güçlü Rakip
      Polestar’ın yeni modeli, daha hızlı şarj ve uzun menzil sunarak Tesla Model 3’e ciddi bir rakip haline geliyor. Tüm detaylar için 👉 Haberi Oku
  • İkinci El Elektrikli Araç Alırken Nelere Dikkat Etmeli?

    İkinci El Elektrikli Araç Alırken Nelere Dikkat Etmeli?

    İkinci el elektrikli araç alırken batarya sağlığı, şarj geçmişi, garanti ve bakım kayıtları kritik öneme sahip. İşte alıcıların bilmesi gerekenler…

    Elektrikli araç satışları 2025’te tüm dünyada rekor seviyeye ulaşırken, ikinci el elektrikli araç pazarı da hızla büyüyor. Ancak uzmanlara göre ikinci el elektrikli araç satın almak, klasik benzinli veya dizel otomobillere göre farklı riskler barındırıyor. İşte, batarya sağlığından garanti kapsamına kadar dikkat edilmesi gereken tüm detaylar…


    Batarya: Elektrikli Araçların Kalbi

    Elektrikli araçlarda batarya, aracın değerinin %40’ından fazlasını oluşturuyor.

    • Dekra araştırması: 180.000–260.000 km kullanım sonrası bile %95 kapasiteyi koruyabilen bataryalar mevcut.
    • Tesla verileri: 320.000 km’de ortalama %12 kapasite kaybı yaşanıyor.
    • Hyundai & Kia garantisi: 8 yıl / 160.000 km ve ikinci el alıcılara da devredilebiliyor.

    Uzman uyarısı: Batarya kapasitesinde %20’den fazla kayıp varsa alıcıların ya pazarlık yapması ya da satın almaktan vazgeçmesi öneriliyor.

    Alt metin önerisi: “İkinci el elektrikli araç batarya sağlığı kontrolü”


    Şarj Geçmişi ve Altyapı Uyumuna Dikkat

    • McKinsey verisi: Bataryalar yaklaşık 1.500 tam şarj döngüsünden sonra yıpranmaya başlıyor.
    • Hızlı şarj (DC) kullanımı, batarya ömrünü kısaltabiliyor.
    • Eski nesil CHAdeMO şarj portu, yeni altyapılarla uyumsuz olabilir. Dönüşüm maliyeti ise oldukça yüksek.

    Bu nedenle şarj geçmişi raporu, ikinci el elektrikli araç alımında mutlaka incelenmeli.


    Elektrikli Araçlarda Bakım Gerekliliği

    Elektrikli araçların yağ değişimine ihtiyacı olmasa da;

    • soğutma sistemleri,
    • yazılım güncellemeleri,
    • yüksek voltaj kabloları ve inverterler
      düzenli bakım gerektiriyor.

    Aracın mutlaka yetkili servis geçmişi sorgulanmalı ve uzman atölyelerde bakım gördüğünden emin olunmalı.


    Değer Kaybı ve Garanti

    • Batarya garantisi devredilebiliyorsa ikinci elde büyük avantaj sağlar.
    • Eski modellerde (ör. Renault Fluence) batarya kiralama sistemi ek maliyet oluşturabiliyor.
    • Doğru garanti ve servis desteği olmadan alınan araçlar, yüksek batarya değişim maliyeti nedeniyle kullanıcıya ciddi zarar yazabilir.

    Çevreci ve Ekonomik Alternatif: Batarya Hücre Değişimi

    Hasarlı pil hücrelerinin değiştirilmesiyle bataryaların ömrü uzatılabiliyor. Bu yöntem:

    • Hem çevresel fayda sağlıyor,
    • Hem de ikinci elde maliyet avantajı yaratıyor.

    Türkiye’de İkinci El Elektrikli Araç Piyasası

    Türkiye’de elektrikli araçlar artık yalnızca sıfır satışlarla değil, ikinci el piyasasında da kendine yer buluyor.
    İTO 52. Komite Başkanı Saim Aşçı, “Sezgilerle değil, verilerle hareket edilmeli. Batarya raporu, şarj geçmişi, garanti ve bakım kayıtları şeffaf şekilde incelenmeden araç almak ciddi risk barındırır” diyor.


    Sonuç: Doğru Bilgiyle Kazançlı, Yanlış Kararla Zararlı

    İkinci el elektrikli araç almak doğru raporlarla yapıldığında çevreci, ekonomik ve uzun vadeli fayda sağlıyor. Ancak hatalı seçim, yüksek batarya maliyetleri nedeniyle tüketiciyi mağdur edebilir.

    Piston Kafalar Yorumu

    Elektrikli araç dünyasında batarya hâlâ en kritik parça. Özellikle ikinci elde alıcıların “aracın kilometresi az, görünümü temiz” diye düşünmeden önce batarya raporuna bakması şart. Çünkü doğru rapor sizi uzun yıllar sorunsuz taşıyacak bir otomobil sahibi yapabilirken, yanlış seçim binlerce dolarlık batarya masrafı demek. Bizce ikinci elde elektrikli araç almak isteyen herkes mutlaka veri odaklı hareket etmeli, garanti ve servis kayıtlarını şeffaf şekilde sorgulamalı.

    Bu Haberde İlginizi Çekebilir

  • İstanbul Park’ta Heyecan Dolu Hafta Sonu: Kazananlar Değişmedi!

    İstanbul Park’ta Heyecan Dolu Hafta Sonu: Kazananlar Değişmedi!

    AVIS 2025 Türkiye Pist Şampiyonası’nın üçüncü ayağı İstanbul Park’ta gerçekleşti. Orçun İnce ve Zekai Özen zirvedeki yerlerini korudu, şampiyonada liderlik mücadeleyi kızıştırıyor.

    AVIS 2025 Türkiye Pist Şampiyonası’nın Üçüncü Ayağı İstanbul Park’ta Tamamlandı

    AVIS 2025 Türkiye Pist Şampiyonası’nın üçüncü ayak yarışları, 30-31 Ağustos tarihlerinde TOSFED İstanbul Park’ta gerçekleştirildi. Spor Toto, AVIS, Tuzla Belediyesi ve Salados’un katkılarıyla düzenlenen organizasyon, 30 Ağustos Zafer Bayramı coşkusuyla başladı. Tüm sporcular ve görevlilerin katılımıyla yapılan saygı duruşu ve İstiklal Marşı, etkinliğe anlam kattı.

    Aynı hafta sonu gerçekleşen TOSFED Track Fest etkinliği, otomobil tutkunlarına kendi araçlarıyla pist deneyimi yaşama imkânı sundu. Böylece hem profesyonel yarışçılar hem de motor sporları meraklıları için İstanbul Park tam anlamıyla hız ve adrenalin dolu bir merkez haline geldi.


    Super Grup’ta Orçun İnce Durmuyor

    Super grupta Texaco Team AMS pilotu Orçun İnce, hafta sonunu çifte zaferle kapatarak şampiyonadaki liderliğini perçinledi.

    • 1.’lik: Orçun İnce (Texaco Team AMS)
    • 2.’lik: Kaan Marangoz (Texaco Team AMS)
    • 3.’lük: Murat Gürakan (Team ADD)

    İki yarışta da sıralama değişmedi. Orçun İnce’nin istikrarlı performansı, sezonun geri kalanı için rakiplerine gözdağı niteliğindeydi. Takım arkadaşı Kaan Marangoz ikinci sırayı korurken, Murat Gürakan ise hafta sonunu çifte üçüncülükle tamamladı.


    Maxi Grup’ta Zekai Özen Fırtınası

    Maxi grup mücadeleleri de en az Super grup kadar çekişmeliydi. Texaco Team AMS pilotu Zekai Özen, üçüncü ayağı çifte zaferle kapatarak şampiyona liderliğini pekiştirdi.

    • 1.’lik: Zekai Özen (Texaco Team AMS)
    • 2.’lik: Kamil Kamiloğlu (Erven Maden H2K Racing Team)
    • 3.’lük: İbrahim Okyay (Texaco Team AMS)

    Özen’in başarısı, Texaco Team AMS’nin takımlar klasmanında zirvede kalmasını sağladı. İkincilikleri Kamil Kamiloğlu toplarken, tecrübeli isim İbrahim Okyay her iki yarışta da üçüncülüğü aldı.


    Kadın Pilotlar Kategorisinde Zafer Sevde Zehra Yıldırım’ın

    Motor sporlarında kadınların artan varlığı, AVIS 2025 Türkiye Pist Şampiyonası’nda da kendini gösterdi. Kadınlar kategorisinin kazananı, Sevde Zehra Yıldırım oldu. Erven Maden H2K Racing Team adına yarışan genç pilot, hafta sonunun dikkat çeken isimlerinden biri olarak öne çıktı.


    İstanbul Park’ta Takımlar Mücadelesi

    Texaco Team AMS, hem Super hem de Maxi grup performanslarıyla üçüncü ayağı takımlar birincisi olarak tamamladı. Sezon boyunca ortaya koydukları istikrarlı sonuçlar, onları şampiyonluk yolunda güçlü bir konuma taşıyor.


    Sezonun Geri Kalanı İçin Büyük Beklenti

    Üçüncü ayak yarışlarının ardından gözler sezonun dördüncü ayağına çevrildi. 01-02 Kasım tarihlerinde yine İstanbul Park’ta düzenlenecek olan yarışlarda, şampiyona dengelerinin değişip değişmeyeceği merak konusu. Özellikle Orçun İnce ve Zekai Özen’in liderliklerini koruyup koruyamayacağı, şampiyonanın kaderini belirleyecek.

    Piston Kafalar Yorumu

    İstanbul Park’ta düzenlenen üçüncü ayak yarışları, hem sporcuların performansları hem de seyirci katılımıyla şampiyonanın en heyecanlı bölümlerinden biri oldu. Orçun İnce ve Zekai Özen’in zirvede kalması, şampiyonada istikrarın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösterdi. Ancak arkadan gelen genç pilotların da giderek güçlendiğini görüyoruz. Kasım ayındaki dördüncü ayak, bu açıdan çok kritik olacak.

    Motor Sporları haberlerimize BURADAN ulaşabilirsiniz.

    Bu Haberlerde İlginizi Çekebilir

  • Lotus Hethel’de 550 Kişiyi İşten Çıkarıyor: Gelecek Tehlikede mi?

    Lotus Hethel’de 550 Kişiyi İşten Çıkarıyor: Gelecek Tehlikede mi?

    Lotus, satışlardaki %43 düşüş sonrası Hethel’de 550 kişiyi işten çıkarıyor. Emira ve Emeya modelleri kan kaybederken fabrikanın geleceği sorgulanıyor.

    Tarihi Hethel Fabrikasında Büyük Kriz

    Lotus, 2025’in ilk yarısında satışlarının %43 oranında düşmesinin ardından Norfolk’taki Hethel fabrikasında 550 kişiyi işten çıkaracağını açıkladı. Şirketin resmi açıklamasına göre bu sayı 700’e kadar çıkabilir. Son işten çıkarmalarla birlikte, Lotus’un İngiltere’deki ikonik tesisinde çalışan sayısı 750’ye inecek.

    Hethel, Colin Chapman’ın kurduğu efsanevi spor otomobil markasının kalbi olarak biliniyor. Ancak bu yeni gelişme, fabrikanın geleceğinin ilk kez bu kadar ciddi şekilde sorgulanmasına neden oldu.


    Geely ve Etika Ortaklığının Çıkmazı

    Lotus’un sahibi olan Geely Holding Group (yüzde 51 hisse) ve Etika Automotive (yüzde 49 hisse), 2017’den bu yana markayı yeniden ayağa kaldırmaya çalışıyor. Ancak 1 Temmuz 2025’te Etika, Lotus’taki hisselerini Lotus Technology’ye devretmek üzere opsiyonunu kullandı. Böylece Lotus Technology, Hethel’in geleceğinde daha belirleyici bir rol üstlendi.

    Lotus Technology’nin en büyük hissedarı %50,6 ile AlBukhary Corporation, ikinci büyük hissedar ise %23,1 ile Geely Holding. Bu yapı, markanın karar alma süreçlerinde çoklu yönetim sorunlarını da beraberinde getiriyor.


    Satışlar Dipte: ABD ve Avrupa’da Büyük Düşüş

    2025’in ilk yarısında Lotus satışları 1.61 milyon araçtan 891 adede geriledi. Spor otomobil satışları %64 oranında düşerken, elektrikli modeller Emeya ve Eletre de rekabette geri kaldı.

    • ABD pazarı: 1.278’den 430 adede düştü.
    • Avrupa: 601 araç daha az satıldı.
    • Küresel toplam: %43 gerileme.
    • Çin: Tek artış gösteren pazar, 1.239’dan 1.403 adede yükseldi.

    ABD’nin 2025 Nisan ayında uygulamaya koyduğu otomobil ve parça tarifeleri, Lotus’un en kritik pazarında darbe vurdu. Avrupa’da ise elektrikli SUV rekabetinde Eletre ve Emeya, Tesla ve BYD gibi rakiplerin gölgesinde kaldı.


    Emira ve Evija Bekleneni Vermedi

    Hethel’de üretilen Emira spor otomobili, üretim ve teslimat gecikmeleri nedeniyle satış potansiyelini kaybetti. Elektrikli hiper otomobil Evija ise pazarın henüz hazır olmadığı bir segmentte sıkışıp kaldı.

    Lotus, 2027’de Emira için bir makyaj operasyonu ve plug-in hibrit motor seçeneği planlıyor. Ayrıca 2026’da yeni bir Hyper Hybrid EV, 2027’de ise “Vision X” adı verilen bir başka hibrit elektrikli araç gündemde. Ancak mevcut finansal tablo bu projelerin geleceğini belirsizleştiriyor.


    Hethel İçin Kurtuluş Yolları

    Lotus’un resmi açıklamasında dikkat çeken bir nokta, Lotus Engineering’in rolünün artırılması oldu. Bu adım, Hethel’in sadece üretim değil, mühendislik ve tasarım merkezi olarak kullanılabileceğine işaret ediyor.

    Olası senaryolar:

    • Polestar’ın mühendislik ekibi Norfolk’a taşınabilir.
    • Eletre ve Emeya’nın üretimi kısmen Hethel’e kaydırılabilir.
    • Üçüncü parti markalara mühendislik desteği ile gelir artırılabilir.

    Ancak tüm bu planlar için ciddi yatırım gerekiyor. Lotus Technology’nin geçtiğimiz ay AWT Partners üzerinden topladığı 300 milyon dolarlık fon bu açıdan yetersiz görünüyor.


    Gelecek Belirsiz

    Her ne kadar Lotus, Hethel fabrikasını kapatma iddialarını reddetse de, işten çıkarmalar, satışlardaki düşüş ve yatırım eksikliği fabrikanın geleceğine dair kaygıları artırıyor.

    Efsanevi Lotus spor otomobillerinin yuvası Hethel’in kaderi, Geely ve Lotus Technology yönetiminin atacağı adımlara bağlı. Ancak şimdilik tek kesin gerçek, Lotus’un tarihi bir yol ayrımında olduğudur.


    Piston Kafalar Yorumu

    Lotus, Emira ve Evija ile spor otomobil hayranlarının kalbini yeniden kazanmayı amaçladı, fakat küresel pazardaki sert rekabet ve üretim sorunları markayı büyük bir krize sürükledi. Hethel’deki işten çıkarmalar, sadece rakamlara indirgenemeyecek bir anlam taşıyor: Bu, Lotus’un ruhunun simgesi olan fabrikanın tehlikede olduğunun bir işareti.

    Bu Haberde İlginizi Çekebilir

  • Ogier Paraguay Rallisi’ni Kazandı: Toyota Tarih Yazdı!

    Ogier Paraguay Rallisi’ni Kazandı: Toyota Tarih Yazdı!

    Sébastien Ogier, Paraguay Rallisi’nde zafer kazanarak WRC şampiyonluk yarışını kızıştırdı. Toyota ise Citroën’in 102 galibiyetlik rekorunu yakaladı.

    Tarihi Zafer ve Rekor

    WRC’nin ilk Paraguay durağı, nefes kesen bir finalle Sébastien Ogier’in zaferiyle sonuçlandı. Toyota pilotu, cuma günü lastik patlatıp 40 saniye geriye düşmesine rağmen olağanüstü bir geri dönüş yaparak podyumun zirvesine çıktı. Bu zafer, Ogier’in kariyerindeki 18. Toyota galibiyeti olurken, Japon üreticiyi de 102. WRC zaferine taşıdı. Böylece Toyota, Citroën’in tüm zamanların rekorunu yakalayarak tarihe geçti.

    Şampiyonluk Yarışında Yeni Dengeler

    Ogier’in bu zaferi, şampiyonluk mücadelesini daha da alevlendirdi. Fransız pilot, 189 puana ulaşarak takım arkadaşı Kalle Rovanperä ile eşitlendi ve lider Elfyn Evans’ın sadece 9 puan gerisine yerleşti. Evans, Paraguay’da ikinci olarak puan farkını korurken, Thierry Neuville Power Stage’de en hızlı zamanı elde ederek podyuma çıkmayı başardı.

    Yarışın Kritik Anları

    • Kalle Rovanperä: Cumartesi günü yaşadığı lastik patlamasıyla büyük zaman kaybetti ve 6. sırada kaldı.
    • Adrien Fourmaux: Haftayı ikinci sırada götürmesine rağmen Power Stage’de hız kaybı yaşadı, podyum şansını kaybederek 4. oldu.
    • Ott Tänak & Thierry Neuville: Hyundai pilotları zorlu etaplardan sonra güçlü şekilde geri dönerek ilk beşte yer aldı.
    • Oliver Solberg: WRC2 kategorisinde muhteşem bir performans sergileyerek zirveye çıktı.

    Toyota’nın Dominasyonu

    2025 sezonunda geride kalan 10 rallinin 9’unu Toyota kazanmış durumda. Paraguay zaferi, markanın WRC’deki gücünü bir kez daha kanıtladı. Bu sonuçla birlikte Toyota, WRC tarihindeki en başarılı üretici unvanını Citroën ile paylaşır hale geldi.

    Takvimde Sıradaki Durak

    WRC heyecanı hız kesmeden devam ediyor. Şampiyona 11–14 Eylül tarihlerinde Rally Chile Bio Bío ile Güney Amerika turunu sürdürecek. Toprak etaplarda rekabetin daha da kızışması bekleniyor.


    Piston Kafalar Yorumu

    Paraguay Rallisi, Ogier’in asla pes etmeyen ruhunu ve Toyota’nın olağanüstü istikrarını bir kez daha ortaya koydu. Şampiyonluk yarışı artık daha önce hiç olmadığı kadar çekişmeli. Özellikle Ogier, Evans ve Rovanperä üçlüsünün kalan 4 yarışta vereceği mücadele sezonun kaderini belirleyecek.

    Motor Sporları haberlerimize BURADAN ulaşabilirsiniz.

    Bu Haberde İlginizi Çekebilir

  • Nissan Küresel Satışlarda İlk 10’dan Düştü: 16 Yılın En Kötü Tablosu

    Nissan Küresel Satışlarda İlk 10’dan Düştü: 16 Yılın En Kötü Tablosu

    Nissan, 2025’in ilk yarısında 1,61 milyon araç satarak küresel satışlarda ilk 10’dan düştü. Peki Japon devini bu noktaya getiren sebepler neler?

    Nissan Satışlarda Gerileme Döneminde

    Otomotiv dünyasının köklü markalarından Nissan, 2025’in ilk yarısında 1,61 milyon araç satışı gerçekleştirerek küresel sıralamada ilk 10 dışında kaldı. Bu, markanın 2009 küresel finans krizi döneminden bu yana gördüğü en kötü tablo oldu.

    Rakibi Suzuki, 1,63 milyon satışla Nissan’ı sadece 20 bin adet farkla geçerek 20 yıl sonra ilk kez kendi ülkesindeki büyük rakibini geride bıraktı.


    Küresel Tablo: Toyota Zirvede, Çinliler Yükselişte

    2025’in ilk altı ayında:

    • Toyota, 5,16 milyon satış ile zirvedeki yerini korudu.
    • Volkswagen Grubu, 4,36 milyon araç ile ikinci sırada yer aldı.
    • BYD, 2,14 milyon satış ile Çin’in en güçlü markası oldu.
    • SAIC (MG’nin sahibi) ise 2,05 milyon araç ile BYD’yi takip etti.

    Nissan ise bu tabloda hem Çinli üreticilerin hem de Suzuki’nin gerisinde kalarak büyük bir darbe aldı.


    Düşüşün Sebepleri: ABD, Çin ve Japonya’da Zayıf Performans

    Nissan’ın satışları 2024’ün aynı dönemine göre %5,7 geriledi.

    • ABD pazarı: Nisan 2025’te getirilen ithalat vergileri ve yeni yedek parça tarifeleri, satışları ciddi biçimde düşürdü.
    • Çin pazarı: Yerel markaların hızlı yükselişi, Nissan’ın rekabet gücünü azalttı.
    • Japonya: İç pazarda Suzuki gibi küçük otomobil uzmanlarının yükselişi Nissan’a zarar verdi.

    Nissan İçin Kötü Haberler: Zarar, Fabrika Kapanışları ve İşten Çıkarmalar

    Nissan, Nisan–Haziran 2025 döneminde 1,63 milyar dolar zarar açıkladı. Bu, üst üste dördüncü çeyrek kayıp anlamına geliyor.

    Şirketin aldığı önlemler arasında:

    • 6 fabrikanın kapatılması
    • 11 bin çalışanın işten çıkarılması
    • yeni model lansmanlarının ertelenmesi

    Bu hamleler, şirketin küresel ölçekte küçülmeye gittiğinin açık göstergesi.


    Yeni CEO Görevde

    Nisan 2025’te göreve başlayan Ivan Espinosa, Makoto Uchida’nın yerine Nissan’ın CEO’su oldu. Ancak Espinosa’nın koltuğa oturduğu ilk dönemde hem satışlar hem de finansal tablolar kötüleşti. Şimdi gözler, yeni stratejilerin Nissan’ı yeniden ilk 10’a taşıyıp taşıyamayacağında.


    Piston Kafalar Yorumu

    Nissan, yıllardır GT-R ve Z serisi gibi efsanevi modelleriyle otomobil tutkunlarının kalbinde yer etmiş bir marka. Ancak global satışlarda geldiği nokta, markanın artık yeni bir kimlik ve stratejiye ihtiyaç duyduğunu açıkça ortaya koyuyor. Çinli markaların hızlı yükselişi ve ABD’deki sert vergi politikaları karşısında Nissan’ın yenilikçi modellerle dönüş yapması şart görünüyor.

    Nissan’ın Türkiye’de satılan modellerine ve en güncel fiyat listesine Nissan Türkiye Resmi Web Sitesi üzerinden ulaşabilirsiniz.

    Bu Haberlerde İlginizi Çekebilir

  • 2028 Land Rover “Baby” Defender Geliyor: Kompakt Elektrikli SUV Piyasayı Sallayacak

    2028 Land Rover “Baby” Defender Geliyor: Kompakt Elektrikli SUV Piyasayı Sallayacak

    Land Rover, kompakt elektrikli SUV segmentine yeni “Baby Defender” ile giriyor. 2028’de piyasaya çıkacak model, Mercedes’in Baby G-Wagen’ine rakip olacak.

    Land Rover’dan Küçük Ama İddialı Bir Hamle

    Efsanevi Land Rover Defender, yıllardır markanın en güçlü simgelerinden biri. Ancak SUV pazarındaki değişen dinamikler, markayı yeni segmentlere girmeye zorluyor. İşte tam da bu noktada karşımıza çıkan model: Land Rover “Baby” Defender. Kimi kaynaklar bu aracı Defender Sport, kimileri ise Defender 80 olarak adlandırıyor. Henüz resmi ismi açıklanmamış olsa da, modelin 2028’de yollara çıkacağı kesinleşmiş durumda.

    Bu kompakt SUV, Defender’ın daha küçük ve şehir dostu bir versiyonu olarak tasarlanıyor. Ancak marka DNA’sına sadık kalacak şekilde kutu gibi gövde tasarımı, güçlü duruşu ve off-road potansiyeli ile dikkat çekiyor. Özellikle Discovery Sport’un satıştan kalkmasının ardından boşluğu doldurması ve Freelander’ın mirasını yeniden canlandırması bekleniyor.


    Yeni EMA Platformu Üzerine İnşa Edilecek

    “Baby” Defender, EMA platformu üzerinde yükselecek. Bu platform, aynı zamanda gelecekteki Range Rover Evoque ve Range Rover Velar modellerinin de temelini oluşturacak. Üretimin ise İngiltere’deki Halewood fabrikasında gerçekleşmesi planlanıyor.

    Bu detay, Land Rover’ın hem Avrupa’daki üretim kapasitesini artıracağını hem de elektrifikasyon sürecinde daha güçlü bir konum elde edeceğini gösteriyor. Özellikle İngiltere’de üretiliyor olması, modelin Avrupa pazarında güçlü bir aidiyet duygusu yaratmasına yardımcı olacak.


    Tamamen Elektrikli Bir Defender

    Yeni Defender Sport/80’in en dikkat çekici özelliği, tamamen elektrikli olarak satışa sunulacak olması. Henüz kesinleşmiş teknik veriler açıklanmasa da, beklentiler oldukça yüksek:

    • Üst donanımlar: Çift motorlu versiyon, dört tekerlekten çekiş (AWD)
    • Giriş seviyeleri: Tek motorlu, muhtemelen önden veya arkadan çekişli seçenekler
    • 800 volt mimari: Ultra hızlı şarj desteği (350 kW’a kadar), uzun yolculuklarda minimum bekleme süresi

    Bu özelliklerle “Baby Defender”, yalnızca kompakt bir SUV değil, aynı zamanda geleceğe dönük premium bir elektrikli araç olacak.


    Baby G-Wagen’e Rakip Geliyor

    Mercedes-Benz’in geliştirdiği ve “Baby G-Class” olarak bilinen küçük G-Wagen modeliyle kıyaslandığında, Land Rover Baby Defender oldukça benzer bir müşteri kitlesini hedefleyecek.

    Mercedes’in ikonik kutu tasarımını küçültüp elektrikli hale getirme stratejisine karşılık, Land Rover da kendi Defender ruhunu daha erişilebilir bir pakete dönüştürüyor. Bu rekabet, özellikle Avrupa ve Kuzey Amerika pazarlarında büyük ilgi görecek gibi görünüyor.


    Tasarımda Defender DNA’sı

    İlk casus fotoğraflara bakıldığında, Baby Defender’ın tipik Defender çizgilerini taşıdığı net şekilde görülüyor. Kutu gibi hatlar, kısa çıkıntılar, güçlü çamurluklar ve yükseltilmiş duruş, klasik Defender karakterini koruyor.

    Ancak bu modelin tam anlamıyla bir arazi canavarı olmayacağını da belirtmek gerek. Body-on-frame şasi yerine, daha modern ve şehir odaklı monokok gövde kullanılacak. Bu da, modelin asıl odak noktasının günlük kullanım ve şehir içi sürüş konforu olacağı anlamına geliyor.


    2028’de Yollarda

    Çeşitli raporlar, aracın 2027’de tanıtılacağını, 2028 model yılı olarak Kuzey Amerika’ya giriş yapacağını öngörüyor. İlk etapta Avrupa ve İngiltere pazarlarında sahne alacak olan model, küresel pazarda Discovery Sport’un yerini dolduracak.

    Elektrikli araç trendinin giderek hızlandığı bu dönemde Land Rover’ın kompakt bir EV sunması, markanın sürdürülebilirlik hedefleriyle de örtüşüyor.


    Piston Kafalar Yorumu

    Land Rover’ın bu hamlesi, markanın DNA’sını kaybetmeden yeni nesil müşterilere hitap etme çabası olarak öne çıkıyor. “Baby Defender”, kompakt boyutları ve elektrikli altyapısıyla genç şehirli kullanıcılar için cazip bir seçenek olabilir. Aynı zamanda Mercedes Baby G-Wagen gibi rakiplerle pazarda ilginç bir rekabet doğuracak.

    Eğer fiyatlandırma stratejisi doğru olursa, 2028 Baby Defender hem Avrupa’da hem de Türkiye’de büyük bir ilgi görebilir. Özellikle Defender hayranları için daha erişilebilir bir kapı açması, modelin cazibesini artıracak.

    Land Rover Türkiye’de satılan modellere ve en güncel fiyat listesine Land Rover Türkiye Resmi Web Sitesi üzerinden ulaşabilirsiniz.

    Bu Haberde İlginizi Çekebilir

  • Efsane Motor: Dodge Viper V10’un Gücü ve Mirası

    Efsane Motor: Dodge Viper V10’un Gücü ve Mirası

    Dodge Viper V10, 8.0 litrelik dev motoruyla efsaneleşti. Gücü, kültürel etkisi ve performansıyla otomotiv tarihinin en unutulmaz V10’u oldu.

    Amerikan Kasının Zirvesi: Dodge Viper V10

    Otomobil dünyasında Dodge Viper V10 kadar büyük bir etki bırakmış motor çok azdır. 1992’de yollara çıkan Viper, klasik Shelby Cobra’nın modern bir yorumu olarak geliştirildi. Ancak onu farklı kılan şey, kaputunun altında yatan devasa 8.0 litrelik V10 motor oldu. Lamborghini’nin de katkısıyla tasarlanan bu motor, Amerikan otomotiv kültürüne bambaşka bir bakış açısı getirdi.

    Dodge’un o dönemki hedefi, Ford ve Chevrolet’nin kaslı modellerine rakip olacak, aynı zamanda egzotik süper sporlarla da yarışabilecek bir otomobil yaratmaktı. İşte bu noktada Viper’ın kalbi niteliğindeki alüminyum bloklu 400 bg gücündeki V10, oyunun kurallarını değiştirdi.


    Lamborghini Dokunuşu: Chrysler’den İtalya’ya Uzanan Yol

    1988’de Chrysler Başkanı Bob Lutz, “modern bir Cobra” üretme fikrini ortaya attığında ilk prototipler V8 motorlarla test edilmişti. Ancak Chrysler’in Lamborghini’deki hissesi sayesinde proje İtalyan mühendisliğine taşındı. Sonuçta Chrysler’in V8 temelli motoru, Lamborghini tarafından alüminyum V10 olarak yeniden doğdu.

    Ortaya çıkan motor, 320 kg’lık devasa ağırlığıyla sıradan bir spor otomobil motorundan çok daha büyüktü. 8.0 litre hacimli V10, 465 Nm torku alt devirlerden itibaren sunarak Viper’a inanılmaz bir sürüş karakteri kazandırdı.


    Sürüş Deneyimi: Ham Güç, Saf Adrenalin

    Dodge Viper V10, hiçbir zaman yüksek devirli bir yarış motoru olmadı. Kırmızı çizgisi 6.000 rpm’de bitiyordu ama mesele bu değildi. Çünkü motorun sunduğu absürt tork sayesinde sürücüler üçüncü viteste bile gaz pedalına dokunduğunda koltuklarına yapışıyordu.

    Yan egzoz çıkışları sayesinde sürücü ve yolcu farklı cylinder bankalarının sesini duyuyor, bu da iki RS3’ün aynı anda bağırması gibi bir akustik şölen yaratıyordu. Kaba, gürültülü ama inanılmaz etkileyici.


    Nesiller Boyu Gelişim

    • 1992 İlk Nesil: 400 bg, 8.0 litre, 0-100 km/s 4.6 sn. O dönemde süper otomobillere kafa tutacak performans.
    • 2003 İkinci Nesil: Kapasite 8.3 litreye çıktı, güç 500 bg’ye dayandı. İlk kez camlar ve kapalı tavan “lüks” olarak eklendi.
    • 2008 Krizi: Küresel ekonomik daralma Viper’ın sonunu getirecek gibiydi ama Dodge pes etmedi.
    • 2013 Son Nesil: 8.4 litrelik V10, 640 bg güç üretti. Ancak satışlar beklenen seviyeye ulaşmadı ve 2017’de üretim son buldu.

    Viper’ın kapanışı, otomotiv dünyasında büyük bir boşluk yarattı. Çünkü bu motor sadece teknik bir başarı değil, aynı zamanda Amerikan otomotiv ruhunun sembolü haline gelmişti.


    Kültürel Etki: Viper ve Otomotiv Tutkunları

    Dodge Viper V10, Hollywood filmlerinden video oyunlarına kadar birçok yerde boy gösterdi. Gran Turismo ve Need for Speed gibi serilerde yer alması, genç nesillerin bu ikonik otomobili tanımasını sağladı.

    Top Gear ekibinden Mark Riccioni’nin de belirttiği gibi:

    “Oldukça kaba, tarımsal bir motor gibi görünebilir ama sunduğu tork her zaman şaşırtıcı. İlk marşta çalışıyor, sıcak soğuk fark etmiyor, güvenilirliğiyle bile şaşırtıyor.”


    Piston Kafalar Yorumu

    Dodge Viper V10, sadece bir motor değil, bir dönemin ruhuydu. Bugün elektrikli ve hibrit motorların öne çıktığı bir çağda bile bu 8.0 litrelik dev V10’un sesi otomobil tutkunlarını heyecanlandırmaya devam ediyor. Eğer otomobil tutkusu bir sese indirgenecek olsaydı, bu ses kesinlikle Viper’ın yan egzozlarından çıkan o kaba ama unutulmaz gürültü olurdu.

    Bu Haberlerde İlginizi Çekebilir