Yazar: admin

  • Hyundai Ioniq 9: Elektrikli Yedi Koltuklu Lüksün Yeni Yüzü

    Hyundai Ioniq 9: Elektrikli Yedi Koltuklu Lüksün Yeni Yüzü

    Hyundai Ioniq 9, yedi koltuklu SUV segmentine 800V teknolojisi, 300+ mil menzili ve lüks detaylarıyla iddialı bir giriş yapıyor. İşte tüm detaylar!

    Hyundai Ioniq 9 Sahneye Çıkıyor: Elektrikli SUV Segmentine Yeni Soluk

    Elektrikli otomobiller dünyasında rekabet kızışırken, Hyundai, yedi koltuklu SUV segmentine devrimsel bir adım attı. Yeni Hyundai Ioniq 9, sadece geniş ailelere hitap etmekle kalmıyor; sunduğu teknolojiler, konfor detayları ve sürüş performansıyla premium segmentte yerini sağlamlaştırmayı hedefliyor.

    Kore’nin teknolojik ilerleyişinin en iyi örneklerinden biri olan Ioniq 9, modern tasarım anlayışı ve E-GMP platformunun avantajları sayesinde yollara yeni bir bakış açısı getiriyor. Peki, Ioniq 9 gerçekten en iyi elektrikli yedi koltuklu SUV olabilir mi?


    Tasarım: Aerodinamik ve Modern Çizgiler

    Aeroestetik Felsefe

    Hyundai’nin “Aerosthetic” adını verdiği tasarım felsefesi, Ioniq 9’un hatlarında net şekilde hissediliyor.

    • Pixel LED farlar, markanın imzası hâline geldi.
    • Mieum harfinden esinlenen ön ışık grafikleri, araca modern bir kimlik kazandırıyor.
    • Drag katsayısı 0,259 gibi iddialı bir değere indirildi.

    Bu detaylar, Ioniq 9’un sadece büyük ve heybetli değil, aynı zamanda yakıt verimli bir elektrikli SUV olmasına katkı sağlıyor.


    Geniş İç Mekân, Premium Hava

    Ioniq 9, 3 sıralı oturma düzeniyle dikkat çekiyor.

    • Orta sıra koltuklar 180 derece dönebiliyor.
    • Relaxation koltuklar, masaj fonksiyonları sunuyor.
    • Katlandığında bagaj hacmi 1.323 litre gibi geniş bir kapasiteye ulaşıyor.

    Bu özellikler, özellikle kalabalık ailelerin ya da geniş iç hacim sevenlerin gözdesi olmaya aday.


    Performans ve Teknoloji: Sadece Büyüklük Değil, Zekâ da Var

    Elektrikli Güç ve Şarj Performansı

    Ioniq 9’un kalbinde, 110,3 kWh kapasiteli lityum NCM batarya yer alıyor.

    • 800V mimarisi sayesinde, %10’dan %80’e şarj süresi sadece 24 dakika.
    • Long Range AWD versiyonunda 309 HP güç, 700 Nm tork sunuluyor.
    • 0-100 km/s hızlanması 6,7 saniye.

    Bu değerler, Ioniq 9’un sadece bir aile SUV’u değil, yüksek performanslı bir elektrikli araç olduğunu gösteriyor.


    Sürüş Dinamikleri

    Hyundai Ioniq 9, çok kollu süspansiyon sistemi ve çift valfli amortisörler ile donatılmış.

    • Virajlarda stabiliteyi artıran Torque Vectoring sistemi mevcut.
    • Auto Terrain Modu, hava ve yol koşullarına göre sürüş modunu otomatik ayarlıyor.

    Bu özellikler, özellikle uzun yolculuklarda Ioniq 9’u konforlu ve güvenli kılıyor.


    Teknoloji ve Dijital Konfor

    Dijital Kokpit ve Bağlantı Özellikleri

    Hyundai, Ioniq 9’un iç mekânını adeta bir teknoloji üssüne dönüştürmüş.

    • 12,3 inçlik çift ekranlı dijital kokpit
    • Wireless Apple CarPlay ve Android Auto
    • Üst paketlerde 14 hoparlörlü Bose ses sistemi

    Ayrıca Hyundai, Features on Demand ile aracın dijital altyapısına sonradan çeşitli yazılımlar eklemeye olanak tanıyor.


    Kullanışlılıkta Sınır Tanımıyor

    Ioniq 9, pratik detaylarla dolu:

    • Universal Island isimli hareketli orta konsol, 190 mm ileri geri kayabiliyor.
    • Konsol üstü kauçuklu yüzey, telefonların kaymasını engelliyor.
    • Konsol soğutmalı, cihazlar ısınmadan şarj edilebiliyor.
    • 6 adet USB-C portu, toplam 100W güç sağlıyor.
    • Sterilizasyon bölmesi, küçük eşyaları steril tutuyor.

    Bunlar, özellikle aile kullanımı açısından Ioniq 9’u oldukça cazip kılıyor.


    Sürdürülebilirlik Anlayışı

    Hyundai’nin baş tasarımcısı Diana Kloster, aracın tasarımında sürdürülebilirliğe önem verdiklerini belirtiyor.

    • Döşemelerde geri dönüştürülmüş deniz atığı plastikler kullanılıyor.
    • Biyofilik tasarım, iç mekânın insan psikolojisine olumlu etkisini amaçlıyor.

    Bu yaklaşım, Ioniq 9’un yalnızca teknolojik değil, aynı zamanda çevre dostu bir seçenek olarak öne çıkmasını sağlıyor.


    Fiyat ve Pazardaki Konumu

    Hyundai Ioniq 9’un fiyatı henüz Türkiye için netleşmedi. Ancak Long Range AWD versiyonunun Avrupa’da yaklaşık 74.000 £ (yaklaşık 3 milyon TL) başlangıç fiyatına sahip olması bekleniyor.

    Bu fiyat etiketiyle Ioniq 9, premium segmentte BMW iX, Mercedes EQB gibi rakiplerle rekabet etmeye hazırlanıyor. Ancak Hyundai’nin daha erişilebilir premium yaklaşımı, Ioniq 9’u farklı kılabilir.


    Piston Kafalar Yorumu

    Hyundai Ioniq 9, elektrikli SUV dünyasında yedi koltuklu lüksü ve teknolojiyi bir araya getirmeyi başaran, segmentinde dikkat çeken bir model. Araç yalnızca kalabalık aileleri değil, teknolojiye ve sürdürülebilirliğe önem veren kullanıcıları da cezbediyor. Özellikle 800V altyapısı, kısa şarj süreleri ve ferah iç hacmiyle premium segmentte gerçek bir alternatif. Sizce Ioniq 9, Türkiye’de lüks SUV pazarında başarıya ulaşabilir mi? Yorumlarınızı bekliyorum!

  • Togg T10F Fastback: Türk Elektrikli Devrine Yeni Yön

    Togg T10F Fastback: Türk Elektrikli Devrine Yeni Yön

    Togg T10F, fastback tasarımı, 600 km menzili ve yüksek teknolojisiyle Türkiye’nin elektrikli otomobil vizyonunu ileri taşıyor.

    Togg T10F Fastback Türkiye Sahnesine Çıkıyor

    Türkiye’nin yerli otomobil markası Togg, Las Vegas CES 2024 fuarında sahneye çıkardığı Togg T10F Fastback modeliyle hem Türkiye’de hem de dünyada ses getirmeye devam ediyor. T10X modeliyle elde ettiği başarıyı daha ileriye taşımayı hedefleyen Togg, bu yeni modelle elektrikli fastback segmentinde farklı bir kulvar açıyor.

    T10F, fastback tasarımı, gelişmiş batarya teknolojisi, uzun menzili ve yüksek donanım seçenekleriyle Türkiye’nin elektrikli otomobil vizyonunu temsil ediyor. İşte Türkiye’nin yerli elektrikli coupe SUV modeli T10F’in detaylı incelemesi…


    Fastback Tasarımıyla Fark Yaratıyor

    Akıcı Hatlar, Modern Siluet

    Togg T10F’in en dikkat çekici yanı fastback formu. Geleneksel gövdesini arkaya doğru eğimli bir tavan çizgisiyle birleştiren bu tasarım:

    • Daha dinamik ve sportif görünüm kazandırıyor.
    • Araç profiline premium hava katıyor.
    • Togg’un tasarım diline modern ve çağdaş bir yorum ekliyor.

    Renk Seçenekleri ve Jant Tasarımı

    T10F, çeşitli renk seçenekleri ve farklı jant tasarımlarıyla kişiselleştirmeye de olanak tanıyor. Özellikle yeni gövde rengi Anadolu Kırmızısı ve parlak siyah detaylar, araca güçlü bir karakter kazandırıyor.


    Elektrikli Performans ve Menzil Değerleri

    İki Farklı Güç Seçeneği

    T10F, tıpkı T10X gibi iki farklı elektrikli güç ünitesiyle geliyor:

    • Arka Çekişli (RWD): Tek motor, 218 HP güç, 350 Nm tork
    • Çift Motorlu (AWD): Dört çeker, 435 HP güç, 700 Nm tork

    Bu değerler, Togg T10F’i şehir içi ve uzun yol kullanımlarında oldukça performanslı ve esnek bir fastback hâline getiriyor.

    600 Km’ye Kadar Menzil

    Togg T10F, en büyük batarya paketiyle 600 km’ye kadar menzil sunabiliyor. Batarya seçenekleri ise şöyle:

    • 88,5 kWh batarya paketi (uzun menzil)
    • 52,4 kWh batarya paketi (kısa menzil)

    Hızlı şarj desteği sayesinde batarya, 28 dakikada %20’den %80’e dolabiliyor. Bu özellik, özellikle uzun yol kullanıcıları için ciddi avantaj sağlıyor.


    Togg T10F’in Teknoloji Donanımları

    Dijital Kokpit ve Ekran Teknolojisi

    T10F, dijital gösterge paneli ve 15,6 inç multimedya ekranıyla sürüş deneyimini teknolojiyle birleştiriyor. Araçta:

    • Yapay zekâ destekli sesli asistan
    • Kablosuz güncelleme (OTA) desteği
    • 5G bağlantı altyapısı bulunuyor.

    Bu sistemler, T10F’i yalnızca bir araç olmaktan çıkarıp mobil yaşam alanına dönüştürüyor.


    Sürücü Destek Sistemleri

    T10F’de, ADAS 2.0 seviyesi sürüş destek sistemleri yer alıyor:

    • Adaptif hız sabitleyici
    • Şerit takip asistanı
    • Otonom acil frenleme
    • Kör nokta uyarı sistemi

    Bu sistemler, güvenliği ve konforu bir arada sunuyor.


    Fiyat Beklentisi ve Pazar Konumu

    Togg, T10F’in fiyatını henüz resmi olarak açıklamadı. Ancak sektördeki tahminler, modelin T10X’in üzerinde konumlandırılacağını gösteriyor. Yani başlangıç fiyatının 1.800.000 TL seviyesinden başlayabileceği konuşuluyor. Fastback formu, T10F’i yalnızca yerli pazarda değil, Avrupa pazarında da rekabetçi bir konuma taşıyabilir.


    Togg T10F Türkiye İçin Ne İfade Ediyor?

    Elektrikli Dönüşümde Yeni Aşama

    Togg T10F, Türkiye’nin elektrikli otomobil üretimindeki ikinci büyük adımı olarak önem taşıyor. T10X ile ciddi bir ivme kazanan marka, T10F ile hem tasarım hem de teknoloji anlamında premium segmente göz kırpıyor. Özellikle genç kullanıcılar ve teknoloji meraklıları için T10F, güçlü bir alternatif oluşturuyor.


    Piston Kafalar Yorumu

    Togg T10F, klasik fastback algısını yıkarak sportif coupe tasarımı ve yüksek teknolojisiyle pazara oldukça iddialı giriyor. Türkiye’nin elektrikli otomobil sahnesinde kendine sağlam bir yer edinmekle kalmayıp, uluslararası pazara açılma potansiyeli de taşıyor. T10F, Togg’un global hedeflerinin kilometre taşlarından biri olabilir.

    Sizce T10F, Togg’u Avrupa’da da lider yapar mı? Görüşlerinizi bekliyorum!

  • Microlino Spiaggina: Yazın Elektrikli Keyfi, Camlar Olmadan!

    Microlino Spiaggina: Yazın Elektrikli Keyfi, Camlar Olmadan!

    Microlino Spiaggina, camsız tasarımı ve 110 mil menziliyle yazın elektrikli eğlencesini sunuyor. Yeni özellikleriyle dikkat çekiyor.

    Microlino Spiaggina Yazlık Ruhuyla Yollarda

    Microlino, elektrikli mikro otomobiller dünyasında şirin tasarımlarıyla tanınıyor. Şirketin en yeni modeli olan Microlino Spiaggina, geçtiğimiz yıl duyurulmuştu ve nihayet üretim aşamasına geçti. İsmini İtalyanca “plaj arabası” anlamına gelen Spiaggina kelimesinden alan bu sevimli araç, tam anlamıyla yaz mevsiminin ruhunu yansıtıyor.

    Bu model, camları tamamen kaldırarak ve açılabilir tavanıyla şehir içi elektrikli mobiliteye oldukça özgün bir bakış getiriyor. Plajda geçirilen uzun günler, akşam serinliği ve ferah yolculuklar için tasarlanmış bir konsept karşımıza çıkıyor.


    Tasarım: Camsız, Tavanı Açık, Yazlık Havasında

    Minimalist Gövde, Maksimum Keyif

    Spiaggina, Microlino’nun klasik mikro otomobil formunu koruyor ancak köklü değişikliklerle farklılaşıyor.

    • Arka ve yan camlar tamamen yok.
    • Sadece ön cam ve aracın iskeleti kalıyor.
    • Tavan ise katlanabilir kumaş olarak tasarlanmış ve tamamen çıkarılabiliyor.

    Bu yapı, sürüş sırasında deniz havasını, güneşi ve rüzgârı hissetmek isteyenler için birebir. Renk seçenekleri de oldukça yazlık: Portofino Blue ve Sardinia Sage, Akdeniz kıyılarını anımsatıyor.


    Vegan Deri Koltuklar: Yat Lüksü Sokaklara İniyor

    Koltuklarda kullanılan vegan deri, aslında lüks yatlarda tercih edilen malzemelerden esinlenerek geliştirilmiş.

    • İki tonlu tasarım ile plaj şıklığını yansıtıyor.
    • Nem geçirmez yapısı sayesinde denizden veya havuzdan sonra bile rahatlıkla kullanılabiliyor.

    Bu özellik, Spiaggina’yı özellikle tatil bölgelerinde kullanmak isteyenler için cazip kılıyor.


    Teknik Özellikler: Şehirde Yaz Eğlencesi

    Motor ve Performans

    Spiaggina, orta segment teknik paketle sunuluyor.

    • Batarya Kapasitesi: 10.5 kWh
    • Menzil: 110 mil (yaklaşık 177 km)
    • Maksimum Hız: 56 mph (yaklaşık 90 km/s)
    • Motor Gücü: 17 beygir (bhp)

    Bu değerler, Spiaggina’yı şehir içi ulaşım için oldukça yeterli kılıyor. Özellikle Avrupa gibi dar sokaklı şehirlerde park sorunu yaşayan kullanıcılar için büyük avantaj sağlıyor.


    Şarj Süresi: Ev Priziyle 4 Saatte Tam Dolum

    Spiaggina’nın bataryası, standart bir ev prizinde 4 saatte tamamen şarj olabiliyor. Bu, şehir içi kullanıcılar için ciddi bir kolaylık. Aracı gece şarja takıp sabah kullanmak mümkün.


    Teknolojik Yenilik: Cool and Connect Paketi

    Microlino, Spiaggina için yeni bir opsiyon sunuyor: Cool and Connect Paketi.

    • Daha gelişmiş klima sistemi
    • Akıllı telefon tutucu
    • Bluetooth hoparlör

    Bu paket sayesinde, Spiaggina modern sürüş deneyimini bir adım öteye taşıyor. Paket fiyatı henüz açıklanmadı, fakat hem orta menzil hem de uzun menzil modellerinde tercih edilebilecek.


    Fiyat: Şehir Lüksü Ulaşılabilir mi?

    Microlino Spiaggina’nın başlangıç fiyatı 24.990 € (yaklaşık 21.377 £). Bu fiyat, klasik otomobil fiyatlarıyla kıyaslandığında yüksek görünse de Spiaggina:

    • Elektrikli sürüş
    • Az yer kaplama
    • Yazlık konsept
    • Çevreci imaj

    gibi avantajlarıyla niş bir kitleye hitap ediyor. Şehirde dikkat çekmek isteyenler ve çevreci ulaşımı tercih edenler için ideal bir seçenek.


    Spiaggina Kimler İçin Uygun?

    Şehir Yaşamına Renk Katmak İsteyenler

    Spiaggina, özellikle şehir merkezlerinde yaşayan, küçük boyutlu ve çevre dostu araç arayan kullanıcılar için tasarlanmış. Yazın enerjisini araçlarına taşımak isteyen kullanıcılar için biçilmiş kaftan.

    Turizm Bölgeleri ve Tatil Kasabaları

    Plaj kentlerinde yaşayanlar ya da tatil kasabalarında sıkça araç kullananlar için Spiaggina, klasik otomobillere şık bir alternatif sunuyor.


    Piston Kafalar Yorumu

    Microlino Spiaggina, otomotiv dünyasında şehir içi ulaşım ve yazlık yaşam tarzını ustalıkla birleştiren nadir modellerden biri. Herkes için uygun mu? Hayır. Fiyatı ve niş tasarımı, onu geniş kitlelerden çok belirli bir kullanıcı grubuna hitap eder hâle getiriyor. Ama yazın dalga sesleri, hafif bir rüzgar ve tuzlu deniz kokusuyla dolu sürüşler hayal ediyorsanız, Spiaggina tam da bu hayalin somut hâli.

    Sizce Türkiye’de böyle camsız bir araç rağbet görür mü? Yorumlarınızı merak ediyorum!

  • BYD SEAL U Türkiye’de 20.000 Adetlik Teslimatla Rekora Koşuyor

    BYD SEAL U Türkiye’de 20.000 Adetlik Teslimatla Rekora Koşuyor

    Çin merkezli elektrikli otomobil devi BYD, Türkiye pazarındaki varlığını hızla güçlendiriyor. Markanın Türkiye’deki en popüler modeli olan BYD SEAL U, kısa sürede ulaştığı satış rakamlarıyla dikkatleri üzerine çekti.

    2025 yılında Türkiye’nin en hızlı büyüyen otomobil markası olarak öne çıkan BYD, SEAL U modeliyle yalnızca satış değil, kullanıcı memnuniyetinde de zirveye oynuyor.

    Geçtiğimiz hafta Otomotiv Gazetecileri Derneği (OGD) tarafından “Türkiye’de Yılın Otomobili” ödülüne layık görülen SEAL U, şimdi de 20.000’inci teslimat başarısıyla markanın Türkiye’deki tarihine yeni bir kilometre taşı ekledi. Bu rakam, sadece bir modelin başarısı değil, aynı zamanda Türk tüketicisinin elektrikli ve hibrit araçlara artan ilgisinin bir yansıması olarak da değerlendiriliyor.


    20.000’inci Teslimat Kutlaması

    20.000’inci BYD SEAL U teslimatı, 26 Haziran’da özel bir törenle gerçekleştirildi. Aracın yeni sahibi Zeynep Burcu Gücelioğlu, heyecanını şu sözlerle dile getirdi:

    “20 bininci müşteri olmak benim için büyük bir gurur. BYD’yi seçmemin sebebi, aracın sunduğu teknoloji ve tasarımı ilk görüşte beğenmiş olmam. Fiyat-performans açısından da oldukça tatmin edici. ‘İşte bu benim arabam’ diyebileceğim bir otomobil buldum.”

    SEAL U’nun sunduğu donanım, güvenlik sistemleri ve modern sürüş teknolojileriyle bu ilgiyi hak ettiği açıkça görülüyor.


    BYD SEAL U: Çift Seçenekli D-SUV

    SEAL U, Türkiye’de iki farklı güç ünitesiyle satışa sunuluyor: Tamamen elektrikli (EV) ve şarj edilebilir hibrit (DM-i). Bu çeşitlilik, farklı kullanıcı profillerine hitap ederek modelin pazar başarısında önemli rol oynuyor.

    SEAL U EV: Sessizlik ve Uzun Menzil

    SEAL U EV, BYD’nin dünyaca ünlü Blade Batarya teknolojisiyle donatılmış durumda. 87 kWh kapasiteye sahip batarya paketi sayesinde WLTP karma sürüş normlarına göre 500 km menzil sunuyor. Şehir içi kullanımda ise bu menzil 674 kilometreye kadar çıkıyor ki bu, segmentinde oldukça iddialı.

    Üstelik 140 kW DC hızlı şarj desteği sayesinde bataryanın yüzde 30’dan yüzde 80’e kadar dolumu yalnızca 28 dakika sürüyor. Performans tarafında ise SEAL U EV, 160 kW (218 PS) güç üreten elektrik motoruyla 0’dan 100 km/s hızlanmasını 9,6 saniyede tamamlıyor. Bu değer, konforlu bir aile SUV’u için oldukça yeterli kabul ediliyor.


    SEAL U DM-i: Uzun Menzil ve Düşük Tüketim

    BYD SEAL U’nun şarj edilebilir hibrit versiyonu, DM-i teknolojisini kullanıyor. Elektrik motoru ve benzinli motoru bir araya getiren sistem:

    • 145 kW (197 PS) elektrik motoru
    • 72 kW (98 PS) 1.5 litrelik dört silindirli benzinli motor
    • Toplam sistem gücü 160 kW (218 PS)

    Bu versiyon, WLTP normlarına göre 1.080 km’ye varan toplam sürüş menziliyle Türkiye pazarında rakipsiz sayılabilecek değerler sunuyor. Özellikle şehir dışı ve uzun yol kullanımlarında, sürücüye hem düşük yakıt tüketimi hem de elektrikli sürüş keyfi yaşatıyor.

    SEAL U DM-i’nin dört tekerlekten çekişli versiyonunda ise sistem gücü 238 kW’a (323 PS) çıkıyor. Bu güçlü versiyon, 0-100 km/s hızlanmasını sadece 5,9 saniyede gerçekleştiriyor. Hem performans hem de verimlilik isteyen kullanıcılar için bu kombinasyon önemli bir avantaj sunuyor.


    BYD SEAL U: Segmentinde Oyun Kurucu

    Türkiye’de D-SUV segmenti hızla büyüyor. Özellikle son iki yılda, elektrikli SUV satışları üç katına çıkmış durumda. SEAL U, segmentteki bu büyümede önemli bir katalizör oldu. Geniş iç hacmi, konfor odaklı tasarımı ve yüksek teknolojili sürüş destek sistemleriyle, hem ailelerin hem de teknoloji tutkunlarının ilgisini çekiyor.

    BYD, SEAL U modelinde sunduğu yüksek teknoloji-yüksek değer dengesini başarıyla koruyor. Özellikle Blade Batarya teknolojisi, sadece uzun menzil değil, aynı zamanda daha güvenli batarya mimarisi sunarak tüketici güvenini artırıyor. Çarpışma testlerinden başarıyla geçen bu batarya yapısı, dünya genelinde sektörün dikkatini çekiyor.


    Global Başarı Türkiye’ye Yansıyor

    BYD, globalde de Tesla’yı ciddi şekilde zorlayan en büyük elektrikli araç üreticilerinden biri konumunda. Şirket, 2024 yılı itibarıyla yılda 3 milyondan fazla elektrikli ve hibrit araç üreterek dünya çapında önemli bir oyuncu hâline geldi. SEAL U modeli, yalnızca Türkiye değil, Avrupa genelinde de markanın yıldızlarından biri olarak öne çıkıyor. Türkiye’de bu kadar kısa sürede 20.000 adetlik satış, markanın kalıcı başarı sinyallerini veriyor.


    Sonuç

    BYD SEAL U, Türkiye’de yalnızca bir otomobil değil, aynı zamanda elektrikli otomobil devriminin sembolü hâline gelmiş durumda. Gerek sunduğu teknolojiler, gerek menzil değerleri, gerekse fiyat-performans oranıyla pazarın dinamiklerini değiştirdiği ortada. SEAL U, önümüzdeki dönemde Türk yollarında daha sık karşımıza çıkacak gibi görünüyor.

  • BMW iM3: Elektrikli M Efsanesi Yolda!

    BMW iM3: Elektrikli M Efsanesi Yolda!

    BMW, performans dünyasında uzun yıllardır M3 modeliyle efsaneler yazıyor.

    Bugüne dek pek çok farklı nesille karşımıza çıkan M3, saf sürüş keyfi ve sportif ruhuyla hem pistte hem yollarda sürücülerin gönlünü fethetti. Ancak elektrikli otomobil devrimi, otomobil dünyasında radikal değişimlere yol açarken, BMW de bu değişimin dışında kalmıyor. İşte bu dönüşümün en önemli adımlarından biri olan tamamen elektrikli BMW M3, yani muhtemel adıyla BMW iM3, artık gizli saklı olmaktan çıkıyor. Yeni casus fotoğraflar, otomobilin hem tasarımında hem de teknik detaylarında önemli ipuçları veriyor. Fakat en çarpıcı gündem maddesi, bu elektrikli canavarın ağırlık meselesi


    Elektrikli M3: Güç, Teknoloji ve Yeni Tasarım

    BMW’nin yeni elektrikli M3 prototipleri, son testlerinde kamuflajlı olarak görüntülendi. Fakat kamuflajın ardındaki detaylar dikkatli gözlerden kaçmıyor. Özellikle üretime hazır çamurluk genişlikleri ve yeni jant tasarımları, modelin sportif duruşunu koruduğunu gösteriyor. Gövdedeki genişletilmiş çamurluklar, aracın yola oturuşunu güçlendirirken, klasik M3 agresifliğinden ödün verilmiyor.

    Ön kısımda, Neue Klasse platformundan esinlenen far tasarımı ve sahte ama küçük boyutlu böbrek ızgaralar, BMW’nin elektrikli dönemde bile markaya özgü imzasını sürdürmek istediğini kanıtlıyor. Neyse ki, son dönemde tartışma yaratan dev “tabut ızgaralar” bu modelde yer almıyor. Arka tasarımda da ciddi farklılıklar var. Özellikle yakın dönemde tanıtılan Vision Driving Experience Concept’in kısa ve “garip” arka kısmının aksine, elektrikli M3 daha dengeli bir arka profile sahip.


    Yeni Jantlar, Yüksek Performans Lastikleri

    Prototiplerden birinde, Michelin Pilot Sport S 5 lastikler dikkat çekiyor. Arkada kullanılan 295/35 R20 ebatları, aracın yüksek torku yere aktarabilmesi için tercih edilmiş. Özellikle elektrikli otomobillerin ani tork tepkileri göz önüne alındığında, bu kalitede lastikler, sürüş güvenliği ve performans için kritik öneme sahip. Ayrıca jant tasarımlarında kullanılan siyah, çok kollu formlar, mevcut G80 ve G82 M3 modellerindeki sportif çizgiyi devam ettiriyor.


    Ağırlık Şoku: Neredeyse Bir Ton Daha Ağır

    Ancak elektrikli M3 gündeminin en sansasyonel kısmı, kapı etiketine yansıyan ağırlık bilgileri oldu. Casus fotoğrafçılar, prototiplerden birinin VIN etiketini ve ağırlık rakamlarını görüntülemeyi başardı. Etikette yer alan veriler şöyle:

    • Brüt araç ağırlığı (GVWR): 2.675 kg (5.897 lbs)
    • Maksimum birleşik ağırlık (GCWR, römork dahil): 4.475 kg (9.865 lbs)
    • Ön aks maksimum yük: 1.250 kg (2.756 lbs)
    • Arka aks maksimum yük: 1.475 kg (3.252 lbs)

    Bu ağırlık, mevcut benzinli M3 Sedan’ın maksimum ağırlığına kıyasla 465 kg (yaklaşık 1.025 lbs) daha fazla. Benzinli M3’ün boş ağırlığı yaklaşık 1.780 kg (3.924 lbs), maksimum izin verilen ağırlığı ise 2.210 kg (4.872 lbs).

    Bu demek oluyor ki, elektrikli M3 yaklaşık bir ton daha ağır olabilir. Bunun en büyük nedeni, yüksek kapasiteli batarya paketleri. Elektrikli performans otomobilleri, büyük bataryalar sayesinde yüksek menzil ve performans sunabiliyor, ancak bu bataryalar da ciddi bir ağırlık yükü getiriyor. İlginç şekilde, elektrikli M3, benzinli M5’ten hâlâ hafif kalıyor; çünkü M5’in maksimum ağırlığı 2.950 kg (6.504 lbs) olarak listeleniyor.


    Güç Beklentisi: 700 HP Üstü!

    Peki elektrikli M3 yalnızca ağır mı olacak? Kesinlikle hayır. BMW kaynaklarına göre bu model, 700 beygir gücünü aşan bir performans hedefliyor. Elektrikli motorların anında tork avantajı, M3 ruhunu farklı bir boyuta taşımaya hazırlanıyor. Henüz teknik veriler resmîleşmedi, ancak çift motorlu dört çeker düzeninin kullanılması bekleniyor. Bu düzen, elektrikli M3’e süper sedan klasmanında çok güçlü bir konum kazandırabilir.


    İç Mekân Henüz Tamamlanmamış

    Casus fotoğraflarda aracın kabin detayları da yakalandı. Prototipin içinde şimdilik geçici ekranlar ve düğmeler kullanıldığı görülüyor. Ancak dikkat çeken bir unsur, yeni direksiyon simidi. Kırmızı merkez işaretiyle, sportif kimlik korunmaya devam edecek gibi görünüyor. Ayrıca Neue Klasse platformu sayesinde, büyük ihtimalle tamamen dijital ve minimalist bir kokpit tasarımı bekleniyor.


    Ne Zaman Geliyor?

    BMW henüz resmi lansman tarihini açıklamadı. Ancak gelen bilgiler, elektrikli M3 üretiminin Mart 2027’de başlayacağını ve 2034’e kadar devam edeceğini söylüyor. Şimdilik yalnızca sedan gövde doğrulandı. Ancak Touring (station wagon) versiyonuyla ilgili dedikodular da sürüyor. Avrupa pazarı başta olmak üzere, bu gövde seçeneği özellikle aile odaklı performans severleri heyecanlandırıyor.


    BMW iM3: Yüksek Ağırlığa Rağmen Yeni Bir Efsane Mi?

    Elektromobilite çağında M3 gibi bir ikonun tamamen elektrikli versiyonunun gelmesi, BMW için cesur bir hamle. Ağırlık dezavantajı bazı eleştirileri beraberinde getirebilir. Ancak elektrikli M3’ün sunacağı yüksek güç, tork ve sessiz hızlanma deneyimi, bu modeli yeni nesil performans tutkunları için çekici bir seçenek hâline getirebilir. Özellikle karbon ayak izini düşürme motivasyonu olan markalar ve kullanıcılar için elektrikli M3, performans ile sürdürülebilirliği bir araya getirecek önemli bir kilometre taşı olacak.

  • Drift Heyecanı Kocaeli Körfez’de Zirve Yapıyor!

    Drift Heyecanı Kocaeli Körfez’de Zirve Yapıyor!

    Otomobil sporları tutkunlarının kalpleri bu hafta sonu Kocaeli Körfez Yarış Pisti’nde atacak. 2025 Türkiye Drift Şampiyonası heyecanı, sezonun ikinci yarışıyla devam ediyor.

    Organizasyon, Drift Otomobil Spor Kulübü tarafından, ICRYPEX, Spor Toto ve HT Spor katkılarıyla gerçekleştirilecek. Motor sporlarının en adrenalin dolu dallarından biri olan drift, bu kez Körfez’de benzersiz bir şölene sahne olacak.


    Kapı Kapıya Mücadeleler Nefes Kesecek

    Profesyonel drift pilotları, 29 Haziran Pazar günü piste çıkarak yeteneklerini sergileyecek. Etkinlik:

    • 09.30’da antrenman turlarıyla başlayacak.
    • 12.30’da sıralama turları yapılacak.
    • Ardından 14.15’ten itibaren eleme eşleşmeleri başlayacak.

    Bu etaplar, pilotların pistte kapı kapıya milimetrik mücadeleler verdiği, dumanlar arasında süzülen arabaların görsel bir şovuna dönüşecek. Drift, sadece hız değil; araç hâkimiyeti, çizgi tutarlılığı ve stil puanlamasıyla da öne çıkıyor. Pilotların birbirine çok yakın şekilde yanlamasına kayarak ilerlemesi, izleyenlere heyecan dolu anlar yaşatacak.


    Türkiye Drift Sahnesi Büyüyor

    Türkiye’de drift sporu, son yıllarda büyük bir yükseliş içinde. Hem katılımcı sayısı hem de izleyici ilgisi artıyor. Drift, başlangıçta Japonya’da ortaya çıkan ve kısa sürede tüm dünyaya yayılan bir spor. Özellikle Fast & Furious gibi popüler kültür ögeleri sayesinde gençlerin ilgisini çekiyor. Türkiye’de drift pistleri ve organizasyonları giderek profesyonelleşiyor. Kocaeli Körfez Pisti, hem coğrafi konumu hem de teknik yapısıyla drift için oldukça elverişli bir pist olarak öne çıkıyor. Geniş virajlar, değişken eğimler ve uzun düzlükler, pilotlara yaratıcılıklarını sergileme fırsatı tanıyor.


    Sadece Hız Değil, Stil de Önemli

    Drift yarışlarında pilotlar, yalnızca pistte en hızlı süreyi elde etmeye çalışmıyor. Asıl önemli olan;

    • Drift açısı,
    • Duman yoğunluğu,
    • Geçişlerin akıcılığı,
    • Seyir zevki yaratan sürüş stili.

    Bu kriterler, jüri heyeti tarafından değerlendirilerek puanlanıyor. Özellikle kapı kapıya ikili eşleşmeler, yarışın en yüksek heyecan noktalarını oluşturuyor. Pilotlar, rakibine çarpmadan ama mümkün olan en yakın mesafeyle drift yapmak zorunda. Bu da büyük bir konsantrasyon ve yetenek gerektiriyor.


    Halka Açık ve Ücretsiz: Tüm Gözler Körfez’de

    Bu adrenalin dolu etkinlik, halka açık ve ücretsiz olarak gerçekleştirilecek. Drift severler, pist kenarındaki tribünlerde yerlerini alıp lastik dumanlarının kokusunu, motor seslerinin uğultusunu ve lastik çığlıklarını canlı deneyimleyebilecek. Organizasyonun bir diğer güzel haberi ise HT Spor ekranlarından 15.30 itibarıyla canlı yayınlanacak olması. Böylece piste gelemeyen drift tutkunları da heyecana ekran başından ortak olabilecek.


    Drift Sadece Spor Değil, Bir Kültür

    Drift etkinlikleri, yarıştan çok daha fazlasını ifade ediyor. Otomobil modifikasyonu, sanat, stil, hatta sosyal bir buluşma alanı… Yarış sırasında pit alanında araç sergileri, modifiye stantları, sponsor firmaların aktiviteleri gibi pek çok yan etkinlik de düzenleniyor. Gençler arasında popüler olan drift, sosyal medyada da yoğun ilgi görüyor. YouTube videoları, Instagram reels içerikleri ve TikTok klipleri, driftin cazibesini gün geçtikçe artırıyor.


    Drift Tutkunları Körfez’e Akın Edecek

    2025 Türkiye Drift Şampiyonası’nın bu ayağı, puan tablosunda kritik bir yarış olacak. Sezon sonu şampiyonluk hedefleyen pilotlar, Körfez’den maksimum puan çıkarmak için ellerinden geleni yapacak. Tribünlerin dolması, drift sporunun Türkiye’de geldiği noktayı ve bu sporun artık geniş bir hayran kitlesine sahip olduğunu kanıtlıyor.


    Sonuç olarak, 29 Haziran Pazar günü Kocaeli Körfez Pisti, yalnızca lastik dumanıyla değil, adrenalinin ve heyecanın tavan yaptığı bir günle hafızalara kazınacak. Drift tutkunları için bu tarihi not etmekte fayda var!

  • Nissan Armada NISMO: Lüks ve Performans Dev SUV’da Buluştu

    Nissan Armada NISMO: Lüks ve Performans Dev SUV’da Buluştu

    Otomotiv dünyasında son yıllarda SUV modellerine olan talep hiç olmadığı kadar yükseldi.

    Ancak bu segment yalnızca aile arabası konforunu değil, performansı ve sportif karakteri de talep eden bir müşteri kitlesine hitap ediyor. İşte Nissan, bu beklentilere cevaben devasa SUV modeli Armada’nın NISMO versiyonunu tanıtarak pazara iddialı bir giriş yaptı. 2026 model yılı için hazırlanan Armada NISMO, yalnızca şık bir gövde kitine sahip olmakla kalmıyor; motor, süspansiyon ve sürüş dinamikleriyle de markanın motorsporları ruhunu yansıtıyor.


    V6 Twin-Turbo Motorla Güç Artışı

    Armada NISMO’nun kalbinde, Nissan’ın modern motor teknolojilerinden biri olan 3.5 litrelik çift turbo beslemeli V6 motor yer alıyor.

    • Maksimum güç: 460 HP (343 kW)
    • Maksimum tork: 699 Nm
    • Artış: Standart Armada’ya göre 35 HP fazla

    Bu güç artışı, valf ayarları ve motor yönetim sistemindeki değişiklikler sayesinde elde edilmiş. Motorun yüksek performans potansiyeli, özellikle ağır bir gövdeye sahip SUV modellerinde sürüş keyfini ciddi şekilde artırıyor. Ancak dikkat çekici bir detay var: Armada NISMO’nun Orta Doğu’daki ikizi Patrol NISMO, aynı motor bloğundan tam 495 HP güç üretiyor. Bu fark, çoğunlukla farklı emisyon standartları ve yakıt kalitesi düzenlemeleri nedeniyle ortaya çıkıyor. Örneğin, Orta Doğu pazarı genellikle daha az sıkı emisyon regülasyonlarına sahip olduğundan, daha yüksek güç değerlerine ulaşmak mümkün oluyor.


    Daha Tok ve Karakterli Egzoz Sesi

    Armada NISMO, yalnızca güç artışıyla değil, sürücüye ve yolculara akustik bir şölen yaşatmayı da amaçlıyor. Sportif egzoz sistemiyle gelen daha derin ve belirgin bir motor sesi, kabin içindeki özel ses yükseltme sistemiyle destekleniyor. Böylece sürüş sırasında motorun homurtusu ve turbo sesleri daha net hissediliyor. Bu, özellikle SUV segmentinde sportiflik arayan kullanıcılar için önemli bir detay.


    Şasi, Direksiyon ve Sürüş Dinamikleri

    Armada NISMO’daki değişiklikler sadece motorla sınırlı değil:

    • Süspansiyon sistemi daha sert ve sportif kullanım odaklı şekilde güncellenmiş.
    • Araç yüksekliği, gövdeyi yere daha yakın konumlandırmak için alçaltılmış.
    • Elektrikli direksiyon sistemi yeniden kalibre edilmiş ve daha hassas geri bildirim sağlıyor.
    • 22 inç dövme alaşım jantlar, yüksek performans lastikleriyle birleşerek yol tutuşunu artırıyor.
    • Kırmızı fren kaliperleri, performans kimliğine görsel vurgu yapıyor.

    Bu iyileştirmeler Armada NISMO’yu, devasa boyutlarına rağmen daha çevik ve sürücüsüyle daha iyi iletişim kuran bir SUV hâline getiriyor.


    Agresif ve Sportif Tasarım

    Armada NISMO’nun dış görünümü standart modele kıyasla oldukça farklı.

    • Yenilenen ön ızgara ve büyük hava girişleri
    • Dikey hava perdelerine sahip ön tampon
    • Kırmızı NISMO vurguları ve ön splitter
    • Arkada göz alıcı difüzör tasarımı
    • Sportif yan basamaklar
    • Özel sis farları

    Renk seçenekleri de modelin sportif kimliğini pekiştiriyor. Kullanıcılar, NISMO Stealth Gray, NISMO Stealth Gray & Super Black tavan veya Black Diamond Pearl gibi iddialı renk kombinasyonları arasından tercih yapabiliyor. Fakat Orta Doğu’daki Patrol NISMO’da bulunan F1 tarzı merkez stop lambası, Armada NISMO’da bulunmuyor. Bu detay, özellikle Arap pazarı gibi gösterişe önem veren bölgelerde dikkat çekici bir özellik olarak öne çıkıyor.


    İç Mekânda Kırmızı ve Siyahın Dansı

    Kabine geçtiğimizde NISMO ruhu, kırmızı ve siyah kontrastıyla kendini gösteriyor:

    • Siyah deri döşemeler, kırmızı kapitone detaylarla süslenmiş.
    • Kırmızı dikişler ve NISMO logolu koltuk başlıkları
    • Alüminyum pedal seti
    • Çok renkli ambiyans aydınlatma sistemi
    • Kırmızı merkez işaretine sahip, spor direksiyon simidi

    Orta Doğu’ya özel Patrol NISMO, arka koltuk yolcuları için iki adet ek dokunmatik ekran sunarken, Armada NISMO’da bu özellik bulunmuyor. Ancak Armada’nın hedef kitlesi genellikle sürücü odaklı performans isteyen kullanıcılar olduğundan, bu durum bir eksiklik olarak görülmeyebilir.


    Rekabet ve Pazar Stratejisi

    Armada NISMO, Toyota Sequoia TRD Pro, Ford Expedition Stealth Performance gibi büyük boyutlu SUV segmentindeki güçlü rakiplere karşı konumlanıyor. Ancak Nissan, Armada NISMO ile özellikle sportif sürüş keyfini, lüks iç mekânı ve rekabetçi fiyat/performans dengesini öne çıkararak dikkat çekmek istiyor.


    ABD’de Satışa Çıkıyor, Türkiye’ye Gelir Mi?

    2026 Nissan Armada NISMO, bu sonbaharda ABD bayilerinde satışa sunulacak. Fiyat henüz açıklanmadı ancak beklentiler, mevcut Armada fiyatlarının üzerine 10.000-15.000 dolar civarında ekleme yapılacağı yönünde. Türkiye pazarı için resmi bir açıklama olmasa da, Armada NISMO’nun Türkiye’ye gelmesi düşük ihtimal. Çünkü model, Amerikan pazarına özel büyük SUV segmentinde yer alıyor ve Avrupa pazarındaki sıkı emisyon standartlarıyla uyumlu olmayabilir.


    Sonuç

    Nissan Armada NISMO, hem boyutları hem de gücüyle SUV pazarında kendine has bir yere oturuyor. Sportif ruh, lüks detaylar ve yüksek performans, Armada NISMO’yu sıradan bir SUV olmaktan çıkarıp Nissan’ın motorsporları mirasını yollara taşıyan özel bir model hâline getiriyor. Üstelik Patrol NISMO ile yapılan bölgesel farklılıklar, markanın farklı pazar dinamiklerine ne kadar dikkat ettiğini de gösteriyor.

  • Xiaomi YU7: Ferrari Havasında Elektrikli SUV, Sadece 30 Bin Euro!

    Xiaomi YU7: Ferrari Havasında Elektrikli SUV, Sadece 30 Bin Euro!

    Xiaomi, akıllı telefon pazarındaki başarısını otomotiv dünyasına taşıma konusunda kararlı. Çinli teknoloji devi, SU7 sedanın ardından, şimdi de yeni elektrikli SUV modeli YU7 ile sahneye çıktı.

    Ferrari Purosangue tasarımını andıran YU7, dikkat çekici görünümüne rağmen sadece yaklaşık 30.000 euro fiyat etiketiyle şaşırtıyor.


    Ferrari Tarzı, Xiaomi Fiyatı

    Xiaomi YU7’nin tasarımı, Ferrari Purosangue SUV modeline belirgin biçimde göz kırpıyor.

    • Sivri burun yapısı,
    • 180 derece geniş açılı LED farlar (McLaren tarzı),
    • Kavisli, geriye eğimli tavan çizgisi,
    • Aktif aerodinamik ızgara lamelleri

    Tüm bu detaylar, aracı bir SUV coupé havasına büründürüyor. Ancak fiyat etiketi Ferrari değil, Xiaomi standardında.


    Boyutlar ve Renk Seçenekleri

    Xiaomi YU7 yalnızca üç renkle sunuluyor:

    • Zümrüt Yeşili,
    • Titan Gümüşü,
    • Lava Turuncusu.

    Boyutlar açısından oldukça iddialı:

    • Uzunluk: Yaklaşık 5 metre
    • Genişlik: 2 metre
    • Yükseklik: 1.60 metre
    • Aks Mesafesi: 3 metre

    Bu ölçüler, YU7’yi Çin pazarı için lüks SUV segmentinde konumlandırıyor.


    SU7’nin Kardeşi, Farklı Gövde Tipi

    Yeni YU7, Mart 2024’te tanıtılan ve Nürburgring’de test başarısı yakalayan Xiaomi SU7 elektrikli sedanın SUV türevi olarak geliştirildi. Tasarımsal öğelerin çoğu SU7’den alınırken, YU7’de daha kaslı bir duruş ve üst segment tasarım dili ön planda.


    Teknik Veriler Henüz Açıklanmadı

    Xiaomi henüz YU7’nin teknik özelliklerini detaylandırmadı. Ancak beklentiler, SU7’deki güçlü motor ve batarya teknolojisinin bu modele de entegre edileceği yönünde. Fiyat-performans dengesine odaklanan Xiaomi’nin YU7’yi küresel pazara taşımayı planladığı da gelen bilgiler arasında.


    Yorum: Uygun Fiyata Premium Görünüm

    Xiaomi YU7, tasarımıyla Ferrari’ye, fiyatıyla Dacia’ya göz kırpıyor. Geniş boyutları, çarpıcı tasarımı ve yüksek teknoloji beklentileriyle Tesla Model Y, BYD Seal U gibi rakiplerine güçlü bir alternatif olmaya aday.

  • Yeni Toyota RAV4 Tanıtıldı: Elektrikli Dönüşüm ve Beklenen Türkiye Fiyat Aralığı

    Yeni Toyota RAV4 Tanıtıldı: Elektrikli Dönüşüm ve Beklenen Türkiye Fiyat Aralığı

    Toyota, dünya çapında büyük ilgi gören SUV modeli RAV4’ün yeni neslini tanıttı. Japonya’da 21 Mayıs’ta duyurulan 6. nesil RAV4, tamamen elektrikli odaklı güç ünitesi seçenekleriyle dikkat çekiyor.

    Hibrit (HEV) ve plug-in hibrit (PHEV) motorlarla donatılacak modelin Japonya fiyatı 390 ila 630 Japon Yeni (yaklaşık 270.000 – 430.000 TL) arasında olacak. Türkiye’ye 2025 yılı içinde gelmesi bekleniyor.


    Benzinli Dönemi Kapandı: Yeni RAV4 Artık Sadece Elektrikli

    Yeni RAV4, Toyota’nın benzinli motorları tamamen rafa kaldırarak sadece HEV ve PHEV seçeneklerine yöneldiği ilk RAV4 modeli olacak. Bu değişiklikle birlikte donanım seviyesi ve teknoloji açısından da ciddi bir evrim geçirmiş durumda.


    Yeni RAV4’ün Tahmini Japonya Fiyatları

    DonanımMotor TipiTahmini Fiyat (JPY)Artış Nedeni
    AdventureHEV4.000.000 – 4.600.000Gelişmiş güvenlik sistemleri
    COREHEV3.900.000 – 4.500.000Daha büyük ekran, yeni platform
    COREPHEV5.900.000 – 6.300.000Batarya kapasitesi arttı
    GR SportPHEV~6.000.000Spor süspansiyon ve özel tasarım

    Bu fiyat artışlarının arkasında, standart hale gelen gelişmiş sürüş destek sistemleri, 12.3 inç ekran, GA-K platformu ile artırılmış gövde rijitliği, yeni nesil hibrit ünite maliyetleri ve küresel üretim maliyetleri yer alıyor.


    GR Sport ile Üst Düzey Sportiflik

    Yeni eklenen GR Sport versiyonu, PHEV motorla kombine edilen sportif tasarım unsurları, özel süspansiyon ayarları ve dış detaylarla modelin amiral gemisi konumuna geliyor. Özellikle genç kullanıcıları hedefleyen bu versiyon, hem çevreci hem de dinamik bir sürüş sunmayı amaçlıyor.


    Toyota’nın Satış Stratejisi: Farklı İhtiyaçlara Farklı Çözümler

    • CORE HEV: Günlük kullanımda ekonomik hibrit sürüş isteyenlere
    • CORE PHEV: Uzun menzil ve elektrikli sürüş performansı isteyenlere
    • GR Sport PHEV: Spor SUV deneyimi arayanlara

    Toyota, HEV ve PHEV arasında yaklaşık 2 milyon yen (yaklaşık 140.000 TL) fark koyarak kullanıcıları seçenekler arasında konumlandırmayı hedefliyor.


    Sonuç: Yeni RAV4 ile Elektrikli SUV Segmentinde Yeni Dönem

    2025’te Türkiye’de satışa sunulması beklenen yeni Toyota RAV4, artık tamamen elektrikli altyapıya geçiş yapan bir SUV olarak karşımızda. Gelişmiş donanım, yeni nesil platform ve çevreci sürüş özellikleriyle Toyota, RAV4’ü sadece bir SUV olmaktan çıkarıp teknolojik bir mobilite çözümüne dönüştürüyor.

  • Honda Accord e:HEV 360+: Eller Serbest Sürüşte Yeni Seviye

    Honda Accord e:HEV 360+: Eller Serbest Sürüşte Yeni Seviye

    Honda Accord, artık sadece markanın D segmentindeki temsilcisi değil; aynı zamanda gelişmiş sürüş destek teknolojileriyle öne çıkan bir amiral gemisi.

    Yeni Accord e:HEV, Japonya’da ilk kez tanıtılan Honda SENSING 360+ sistemiyle, eller serbest sürüş (hands-off) gibi üst düzey özellikleri sürücülerin hizmetine sunuyor.


    Honda, Seviye 3’e Değil, Akıllı Seviye 2’ye Yatırım Yapıyor

    Otomotivdeki otonom sürüş sistemleri, SAE sınıflamasına göre 0’dan 5’e kadar derecelendiriliyor. Günümüzde satılan birçok model — Subaru EyeSight gibi — Seviye 2 sistemlere sahip. Bunlar, hızlanma, frenleme ve yönlendirmeyi sınırlı koşullarda yapabiliyor.

    Ancak, bir üst seviye olan Seviye 3 sistemler — örneğin Honda Legend’deki Traffic Jam Pilot — hâlâ sınırlı ve tartışmalı.

    • Yalnızca 30 km/s altı hızlarda devreye giriyor
    • 50 km/s üzeri hızlarda otomatik devreden çıkıyor
    • Sadece 100 adet üretildi, yalnızca kiralama yoluyla sunuldu
    • Fiyatı: 11 milyon yen (~110.000 $)

    Bu sebeplerle hem lojistik hem de yolcu taşımacılığı alanında Seviye 3 atlanarak doğrudan Seviye 4 çözümlere yönelme eğilimi yaygınlaştı.


    Accord e:HEV ile Seviye 2+ Deneyimi

    Yeni Accord’un sunduğu Honda SENSING 360+, sürücünün gözlerini yoldan ayırmadan ellerini direksiyondan çekmesine imkân tanıyan gelişmiş Seviye 2+ destek sistemine sahip.

    • Uzun yolda sürücünün yükünü azaltıyor
    • Yoğun trafikte aktif şerit takibi ve hız kontrolü sağlıyor
    • Gelişmiş radar ve kamera donanımıyla 360 derece algılama sunuyor

    Bu da hem güvenlik hem de konfor açısından Seviye 3’e göre daha uygulanabilir ve güvenilir bir çözüm sunuyor.


    Honda’nın Stratejisi: Gerçekçi ve Erişilebilir Otonomi

    Honda, Legend ile Seviye 3 teknolojisini ilk sunan marka olmuştu. Ancak Accord e:HEV 360+, geniş kullanıcı kitlesine ulaşan ilk model olarak günlük hayata uyumlu bir otomatik sürüş yaklaşımı getiriyor.

    Bu adım, yalnızca teknik değil, etik bir duruş da sergiliyor: Sürücüyü tamamen dışlamadan, ihtiyaç duyduğu yerde destek oluyor.