173 bin kilometredeki Hyundai i10 test sürüşüyle A segmentinin iddialı modelini inceliyoruz. Donanım, konfor ve sürüş detayları Piston Kafalar’da!
Hyundai i10 Test Sürüşü: Yılların Miniği Hâlâ Güçlü mü?
Piston Kafalar ekibi olarak bu kez Hyundai i10 test sürüşü ile karşınızdayız. Hem şehir içi kullanım kolaylığı hem de A segmenti için sunduğu zengin donanım özellikleriyle i10, Türkiye’de uzun yıllardır tercih edilen modellerden biri. Ancak test ettiğimiz i10’un farkı, 173 bin kilometreyi geride bırakmış olması!
Bu test, “173 bin kilometredeki bir Hyundai i10 hâlâ alınır mı?” sorusunun cevabını arayanlar için hazırlanmış detaylı bir inceleme niteliğinde.
📲 Artık Haberler Size Gelsin PistonKafalar’ın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler anında cebinize düşsün.
📩 İşbirliği ve reklam teklifleri için: info@pistonkafalar.com üzerinden bizimle iletişime geçebilirsiniz.
Hyundai i10 Test Videosunda Neler Var?
Videomuzda şunları bulabilirsiniz:
Hyundai i10’un dış ve iç tasarım detayları
173 bin kilometrede motor performansı ve sürüş dinamikleri
A segmentinin ötesinde sunduğu konfor detayları
Donanım listesi ve şehir içi kullanım pratikliği
İkinci elde i10 almayı düşünenler için önemli ipuçları
Küçük Boyut, Büyük Konfor
Hyundai i10, A segmenti bir araç olmasına rağmen, sunduğu iç mekân genişliği ve donanımlarıyla segmentinin ötesine geçiyor. Özellikle şehir içi sürüşlerde sunduğu manevra kabiliyeti ve düşük yakıt tüketimi, i10’u hâlâ cazip kılan en önemli etkenler arasında.
Test aracımızda kilometre yüksek olmasına rağmen, aracın genel kondisyonu ve sürüş hissiyatı hâlâ tatmin edici düzeydeydi. Motor sesi, yürüyen aksam ve iç trim kalitesi, Hyundai’nin bu segmentteki başarısını bir kez daha kanıtladı.
İkinci El Hyundai i10 Alınır mı?
Hyundai i10, uzun kullanım ömrü, sağlamlığı ve düşük bakım maliyetleriyle biliniyor. 173 bin kilometredeki test aracımız bile hâlâ yollara çıkmaya istekli bir profil çizdi. Eğer ikinci elde ekonomik, şehir içi odaklı ve sorunsuz bir araç arıyorsanız, i10 kesinlikle göz önünde bulundurmanız gereken bir model.
Piston Kafalar Yorumu
Bu içerik, Piston Kafalar’ın test deneyimleri ve editoryal yorumlarıyla hazırlanmıştır.
Hyundai i10, yıllar geçse de segmentindeki liderliğini korumaya devam ediyor. 173 bin kilometrede bile, bu küçük otomobil hem konfor hem de pratiklik açısından hâlâ oldukça iddialı. A segmentinde ekonomik ve şehir içi dostu bir model arayanlar için Hyundai i10, hâlâ güçlü bir alternatif. Bizce bu miniği hâlâ yola çıkmaya kesinlikle değer!
Diğer Otomobil Test Videolarımıza BURADAN ulaşabilirsiniz.
VİDEO
Hyundai i10 II 1.2 (83 Hp) OtomatikHyundai i10 II 1.2 (83 Hp) OtomatikHyundai i10 II 1.2 (83 Hp) OtomatikHyundai i10 II 1.2 (83 Hp) OtomatikHyundai i10 II 1.2 (83 Hp) OtomatikHyundai i10 II 1.2 (83 Hp) OtomatikHyundai i10 II 1.2 (83 Hp) OtomatikHyundai i10 II 1.2 (83 Hp) OtomatikHyundai i10 II 1.2 (83 Hp) OtomatikHyundai i10 II 1.2 (83 Hp) OtomatikHyundai i10 II 1.2 (83 Hp) OtomatikHyundai i10 II 1.2 (83 Hp) OtomatikHyundai i10 II 1.2 (83 Hp) OtomatikHyundai i10 II 1.2 (83 Hp) Otomatik
Çin’in otomotiv alanındaki en güçlü markalarından Chery, satış performansıyla olduğu kadar satış sonrası hizmetlerdeki müşteri merkezli yaklaşımıyla da öne çıkmaya devam ediyor.
Bu kapsamda 2015 yılından bu yana her yıl düzenlenen Türkiye’nin önde gelen müşteri memnuniyeti değerlendirme platformu Şikayetvar tarafından düzenlenen Şikayetvar A.C.E. Ödülleri’nin bu yılki sahibi Chery Türkiye oldu. Şikayetvar A.C.E. Ödüllerinde en iyi performans gösteren firma olarak öne çıkan Chery Türkiye, Otomotiv B kategorisinde de birinciliği elde etti.
Bu olağanüstü başarı, Chery‘nin müşteri memnuniyetine olan bağlılığını vurgulamakla kalmıyor, aynı zamanda küresel stratejisindeki “Önce Kullanıcı” felsefesinin başarısına da dikkat çekiyor.
Dünyanın önde gelen otomotiv üreticilerinden Chery, performansını hızla artırdığı Türkiye pazarına özel uygulama ve hizmetleriyle öne çıkmaya devam ediyor. Müşteri memnuniyetini öne alan yaklaşımı ve tüketicinin her zaman yanında olma prensibiyle her geçen gün daha fazla kullanıcıya ulaşan Chery Türkiye, Şikayetvar A.C.E. (Müşteri Mükemmelliğinde Başarı) Ödüllerinde en iyi performans gösteren firma olarak öne çıktı ve Otomotiv B kategorisinde birinciliği elde etti. Bu olağanüstü başarı, Chery’nin müşteri memnuniyetine olan bağlılığını vurgulamakla kalmıyor, aynı zamanda küresel stratejisindeki “Önce Kullanıcı” felsefesinin başarısına da dikkat çekiyor.
Her yıl sektör liderleri belirleniyor!
Türkiye’nin önde gelen müşteri memnuniyeti değerlendirme platformu Şikayetvar tarafından düzenlenen Şikayetvar A.C.E. Ödülleri, 2015 yılından bu yana her yıl düzenleniyor. Ödüller, platform tarafından toplanan gerçek müşteri şikayetlerinden ve geri bildirim verilerinden yararlanıyor.
Ödüller, şikayetlerin ele alınma verimliliğini, çözüm hızını, müşteri memnuniyetini ve marka sadakatini titizlikle değerlendirerek, müşteri deneyimi yönetiminde sektör liderlerini belirliyor. Türkiye’de hem yerel hem de uluslararası markalar arasında büyük bir özenle takip edilen bir ödül olup değerlendirme sonuçları bir şirketin müşteri hizmetleri becerisinde kanıt niteliğini taşıyor.
Şikayetvar A.C.E. jürisi, “Chery, sistematik çözümleriyle sektörde örnek bir başarı sergileyerek, her müşteri temas noktasında üstün hizmet standartlarına örnek oluşturuyor” değerlendirmesiyle Chery Türkiye’yi ödüle layık gördü. Chery Türkiye’yi temsilen ödülü Müşteri Deneyimi Yöneticisi Burak Ağaoğlu, Zeynep Şen, Emre Özocak ve ekip üyeleri alırken, bu başarının markanın hizmete olan sarsılmaz bağlılığından kaynaklandığı vurgulandı.
Chery’nin hizmet ağı ve sunduğu avantajlar sürekli gelişiyor!
Chery, Türkiye pazarına girdiği günden bu yana stratejik öncelik olarak yerelleştirilmiş servis yeteneklerinin geliştirilmesine öncelik veriyor. Şirket, Türkiye’deki müşterilerine daha iyi hizmet vermek üzere 24 saat acil yol yardımı, çağrı merkezi, ikame araç ve ücretsiz oto yıkama gibi bir dizi özel hizmet sunuyor.
Bu girişimler, araçla ilgili sorunların neden olduğu rahatsızlığı en aza indirirken, aynı zamanda sorunsuz bir müşteri deneyimi sağlamak üzere tasarlanıyor. Chery, hizmet ağını ve kullanıcıya sağladığı avantajları sürekli geliştirerek 100 bini aşkın Türk tüketicisinin güvenini kazandı. Bu rakam yalnızca pazar penetrasyonu açısından önemli olmakla kalmıyor, aynı zamanda kullanıcıların markanın kalitesini, teknik becerisini ve hizmet taahhüdünü onaylama seviyesini de gösteriyor.
Chery’nin Türkiye pazarında ürün ihracatından hizmet sunumuna kadar attığı adımlar, “Önce Kullanıcı” felsefesinin evrensel olarak uygulanabilirliğini de vurguluyor. Bu ödül sadece geçmiş başarıları ödüllendirmekle kalmıyor, aynı zamanda markayı kullanıcı deneyiminde daha fazla yenilik yapmaya ve dünya genelinde tüketiciler için daha da değerli seyahat çözümleri üretmeye de teşvik ediyor.
Toyota’nın yarış departmanı TOYOTA GAZOO Racing, 2025 Dünya Ralli Şampiyonası (WRC) sezonuna çok hızlı başladı.
Son 4 yılın Markalar Şampiyonu takım, karlı ve buzlu İsveç Rallisi’nde ilk iki sırayı alarak önemli bir başarı daha elde etti. GR YARIS Rally1 ile yarışan TOYOTA GAZOO Racing böylece sezonun ilk iki yarışının da kazananı oldu.
WRC’nin tek kış yarışı olan İsveç Rallisi, son yılların en heyecan verici mücadelelerinden birine sahne oldu. Elfyn Evans ve Scott Martin ikilisi, 18 etabın 7’sinde en iyi zamanı kaydetti. Ralliyi 2 saat 3 dakika 39.2 saniyede tamamlayan Evans, yarışın galibi oldu. 5 pilotun birden yakın bir liderlik mücadelesi verdiği yarışta, Elfyn Evans mükemmel bir performans ortaya koydu.
Elfyn Evans, bu galibiyetle 10. WRC zaferini ve 2. İsveç Rallisi zaferini elde etti. Yarışın son bölümlerinde bir süre lider olan Takamoto Katsuta ve Aaron Johnston ikilisi ise, takım arkadaşının sadece 3.8 saniye gerisinde podyumda ikinci sırada yer alarak Toyota’ya ilk iki sırayı kazandırdı. TOYOTA GAZOO Racing pilotlarından Kalle Rovanperä/Jonne Halttunen ralliyi beşinci ve Sami Pajari/Marko Salminen yedinci sırada tamamladı.
Toyota 95. WRC Galibiyetini Kutladı
Toyota, İsveç Rallisi zaferiyle WRC tarihindeki 95. galibiyetine ulaştı ve tüm zamanların en başarılı ikinci takımı konumuna yükseldi. Toyota, bu sonuçlarla birlikte 120 puana ulaşarak Markalar Şampiyonası’nda 48 puan farkla liderliğini sürdürdü. Pilotlar Şampiyonası’nda ise 61 puana ulaşan Evans, 28 puan farkla ilk sıraya yükseldi. İkinci sırada ise Toyota adına belirli yarışlara katılacak Ogier ve üçüncü sırada bir diğer Toyota pilotu Kalle Rovanperä yer alıyor.
Yarışın ardından değerlendirmeler yapan takım müdürü Jari-Matti Latvala, İsveç Rallisi’nin çok yakın geçtiğini söyleyerek, “İki pilotumuzun kazanmak için mücadele etmesini izlemek stresli ve heyecan vericiydi. Elfyn Evans ve Takamoto Katsuta baskı altında kaza yapmadan ilk iki sırayı aldılar. Tüm ralli boyunca en iyi pilotlar arasında sadece birkaç saniye vardı ve üç gün boyunca bu şekilde mücadele etmek olağanüstü. Ekibimizin ilk iki ralliden maksimum 120 puan almasıyla sezona kusursuz başladık” dedi.
Sezonun üçüncü yarışı efsanevi Kenya’daki Safari Rallisi olacak. WRC’nin tek Afrika yarışı olan ralli, 20-23 Mart tarihlerinde gerçekleştirilecek. 2021 yılında takvime geri dönen Safari Rallisi, engebeli ve kayalıklı yollardaki zorlu koşullarla yüksek hızlara sahip açık düzlükleri olan etaplarıyla dikkat çekiyor.
Scott Martin, Elfyn EvansSami Pajari, Marko SalminenPodyum ToreniKalle Rovanperä, Jonne HalttunenAaron Johnston, Takamoto Katsuta
Yeni Opel Grandland’in şarj edilebilir hibrit güç-aktarma sistemine sahip versiyonu modelin baş mühendisi Dirk Kaminski liderliğindeki Opel ekibi tarafından gerçek sürüş koşullarında menzil testine tabi tutuldu.
Mevsime uygun şekilde, düşük yuvarlanma direncine sahip yaz lastikleri yerine 19 inç büyüklüğündeki kış lastikleriyle ve üstelik tam donanımlı GS paketi ile teste tabi tutulan yeni Grandland Plug-in Hybrid, 1.115 km’lik ultra uzun bir sürüş menzili gerçekleştirdi.
Şarj edilebilir hibrit güç ünitesine sahip model, toplam mesafenin üçte birinden fazlasını, yani tam olarak 380 kilometreyi, sadece elektrik gücüyle, dolayısıyla sıfır emisyon salınımıyla tamamladı. Rüsselsheim ve Frankfurt çevresindeki Ren-Main bölgesinden Ren-Neckar bölgesine uzanan tipik işe gidiş-geliş rotalarını başarıyla tamamladı. 143 kW (192 HP) toplam sistem gücü ve 350 Nm maksimum torka sahip olan Grandland Plug-in Hybrid’in tek depo yakıt ve tek şarjla kat ettiği mesafe beklentileri aşmayı başardı. Yeni Opel Grandland Plug-in Hybrid, sunduğu tam elektrikli şehir içi kullanımın yanı sıra uzun yolculuklarda da şirket veya hususi araç kullanan ve özellikle kaynak verimliliğine önem vererek menzil endişesi yaşamak istemeyen sürücüler için ideal bir seçenek olarak öne çıkıyor.
Yeni Opel Grandland, yalın ve cusur tasarımı, ileri seviyede teknolojik özellikleri, pratik çözümleri, ferah iç mekânı ve tamamen elektrikli güç-aktarma sistemi seçenekleriyle öne çıkıyor. 2024 “Altın Direksiyon” ödülünün sahibi olan yeni Grandland, tamamen elektrikli, 48 volt teknolojisine sahip hibrit ve şarj edilebilir hibrit güç-aktarma seçenekleri ile üretiliyor. Bu geniş yelpazedeki güç-aktarma sistemlerinden akıllı şarj edilebilir hibrit sisteme sahip olan Grandland Plug-in Hybrid, modelin baş mühendisi Dirk Kaminski liderliğindeki Opel ekibi tarafından teste tabi tutuldu. Elde edilen şaşırtıcı sonuçlar hem filo araçları hem de uzun yol kullanıcıları için etkileyici nitelikte.
Testle ilgili fikirlerini aktaran Dirk Kaminski, “WLTP değerleri açık: Resmi test döngüsüne göre, yeni Grandland Şarj Edilebilir Hibrit modelimiz, 87 kilometreye varan tam elektrikli sürüş dahil olmak üzere, toplam 897 kilometrelik sürüş menzili sunuyor. Fakat kendi kendimize dedik ki: “Gelin bu aracın gerçekten neler yapabileceğini görelim. Yeni üst segment SUV modelimiz, tam dolu depo ve tam şarjla kesinlikle 1.000 kilometre sınırını aşacaktır. Ne de olsa Grandland, baştan sona “Alman Ürünü” olarak, ultra modern tesise sahip Eisenach fabrikasında üretiliyor. Biz de aracı resmi test döngüsünden daha zorlu koşullar altında test ettik”.
Zorlu koşullarda 1.115 kilometre yol kat edildi
Şarj edilebilir hibrit güç-aktarma sistemiyle donatılan yeni Opel Grandland’in WLTP değerleri yaklaşık 23 santigrat derece sıcaklıkta belirlenirken, model rüzgârlı ve yağmurlu bir ocak ayı sabahı 11 santigrat derece sıcaklıkta teste çıktı. Ayrıca mevsime uygun şekilde, düşük yuvarlanma direncine sahip yaz lastikleri yerine 19 inç büyüklüğündeki kış lastikleriyle, üstelik tam donanımlı GS paketi ile teste tabi tutuldu. SUV’un yakıt deposu dolu ve 17,9 kWsa’lik bataryası tam şarj edilmiş olarak yola çıktı.
Şarj edilebilir hibrit güç ünitesine sahip model, Rüsselsheim ve Frankfurt çevresindeki Ren-Main bölgesinden Ren-Neckar bölgesine uzanan tipik işe gidiş-geliş rotalarını başarıyla tamamladı. Test rotası, çeşitli sürüş koşullarını içeriyordu; akan trafikli otoyollar, dur-kalk yapılan yollar, yoğun trafik saatinin olduğu yollar, şehirlerarası yollar ve trafik ışıklı şehir içi güzergahlar. Bu gerçek yaşam testi, şirket araçlarını kullanan sürücülerin günlük deneyimlerini birebir yansıtıyor.
143 kW (192 HP) toplam sistem gücü ve 350 Nm maksimum torka sahip Grandland Plug-in Hybrid’in tek depo yakıt ve tek şarjla kat ettiği mesafe tüm beklentileri aşmayı başardı. Ortalama 80 km/saat hızla ve son derece verimli bir şekilde 100 kilometrede 4,6 litrelik karma yakıt tüketimiyle, SUV dört etapta (yasal sürüş süresi gerekliliklerine uymak için verilen molalarla birlikte) toplam 1.115 kilometre yol kat etti. Şarj edilebilir hibrit güç ünitesine sahip model, toplam mesafenin üçte birinden fazlasını, yani tam olarak 380 kilometreyi, sadece elektrik gücüyle, dolayısıyla sıfır emisyon salınımıyla tamamladı.
Testin sonunda görüşlerini aktaran Dirk Kaminski, “Grandland’in bu şartlar altında (testin sonunda sıcaklık sadece 4 santigrat dereceye kadar düşmüştü) bu kadar üstün değerlere ulaşması, her açıdan çığır açan ve günlük kullanıma tamamen uygun bir sürüş konseptine sahip bir araç yarattığımızı bir kez daha kanıtladı. Yüksek verimli benzinli motor ile elektrikli motor kusursuz bir uyum içinde çalıştığını gösterdi. Dahası her yavaşladığınızda, güç aktarma sistemi elektrikli çalışma moduna geçiyor. Bu özellik, geri kazanılan enerjinin aracın elektrikli sürüşünde kullanılmasıyla mümkün oluyor ve böylece düşük ve orta hızlarda uzun mesafeler emisyon üretmeden yol kat edilebiliyor” dedi.
Opel’den kaynakları verimli kullanan sürüş konsepti
Yeni Opel Grandland Plug-in Hybrid, sunduğu tam elektrikli şehir içi kullanımın yanı sıra uzun yolculuklarda da şirket veya hususi araç kullanan ve özellikle kaynak verimliliğine önem vererek menzil endişesi yaşamak istemeyen sürücüler için ideal bir seçenek olarak öne çıkıyor. Yeni üst sınıf SUV modelde geri dönüştürülmüş malzemelerin kullanımı ve krom detayların bulunmaması, Opel’in “Çevre Dostu Yenilik” ve “Sürdürülebilirlik” anlayışının birer kanıtı niteliğinde. Bu durum test sonuçlarıyla da etkileyici bir şekilde ortaya koyuldu.
Yepyeni Grandland’in çok sayıda özelliği, günlük iş seyahatlerini ve uzun yolculukları daha da keyifli hale getiriyor. Aktion Gesunder Rücken e.V. (AGR) tarafından onaylanan ergonomik koltuklar, rahat bir sürüş keyfi sağlıyor. Sürdürülebilir kumaşlarla ergonomik sürüş için tasarlanan patentli Intelli-Seat özelliği ise tüm ön koltuklarda standart olarak sunuluyor. Yeni Opel Grandland sürücüleri, parlama yapmayan Intelli-Lux HD LED® Pixel, Intelli-HUD “head-up display” (sanal gösterge paneli) veya aydınlatmalı, yarı saydam Pixel Box gibi yenilikçi teknolojilerle buluşuyor.
Testin sonunda geriye bir soru kalıyor: Yeni Grandland Şarj Edilebilir Hibrit, ideal test koşullarında (örneğin yaz mevsimi başında) tam dolu bir yakıt deposu ve tam şarjlı bir batarya ile ne kadar mesafe kat edebilir? Kaminski bu konuda şunu söylüyor, “Ekip olarak şu ana kadar kat ettiğimiz 1.115 kilometreden edindiğimiz izlenim, en uygun koşullarda, kesinlikle daha fazlasının mümkün olabileceği yönünde.”
BMW’nin sportif ve şık tasarımı son nesil teknolojilerle buluşturan Yeni BMW 220 Gran Coupé modeli satışa sunuldu.
Yüksek performanslı mild hybrid – benzinli motoru ile kompakt sınıfta saf sürüş keyfi sağlayan Yeni BMW 220 Gran Coupé; Sport Line tasarım seçeneğiyle 2.597.800 TL, M Sport tasarım seçeneğiyle 2.826.300 TL liste fiyatı ile Şubat sonundan itibaren Borusan Otomotiv Yetkili Satıcıları’nda yerini alacak.
Üst Düzey Performans
Yeni BMW 220 Gran Coupé’nin 1.5 litre hacmindeki mild hybrid – benzinli motoru 170 beygir maksimum güç ve 280 Nm maksimum tork üreterek 0’dan 100 km/s hıza sadece 7.9 saniyede ulaşıyor.
Yüksek performanslı mild hybrid-benzinli motoru ile BMW’nin geleneksel saf sürüş keyfini kompakt sınıfta sunmaya devam eden Yeni BMW 220 Gran Coupé, 100 km’de ortalama 5.2 – 5.8 litre yakıt tüketimiyle güçlü ve ekonomik bir performans sunuyor.
Sportif ve Şık Detaylar
Ön kısımda farların altındaki radyatör ızgarası genişleyen ve tasarımı daha dikey çizgiler halinde yenilenen YeniBMW220 Gran Coupé’nin alt hava girişi de daha geniş bir yapıyla sunularak ön tasarımı yeniden yorumlandı.
Arka kısım, yalnızca birkaç çizgiyle bölünen geniş yüzey yapısıyla modern ve güçlü bir görünüm kazanırken far tasarımı, Yeni 1 Serisi ile aynı olacak şekilde çentikli ve daha düz formda yenilendi. Ek olarak egzoz boruları da arka tasarıma görünmez biçimde entegre edilerek YeniBMW220 Gran Coupé’nin sportif ve şık detayları tamamlandı.
Kusursuz görünümüyle fark yaratan YeniBMW220 Gran Coupé, Sport Line ve M Sport olmak üzere iki tasarım paketiyle sunuluyor.
Parlak Siyah Cam Çıtaları ve 17 inç Y Kollu Jantları ile karizmatik bir duruş sergileyen Sport Line paketinde Ambiyans Aydınlatmalı İç Kaplama ve Spor Ön Koltuklar iç mekandaki şık görünümü tamamlıyor. M Sport paketinde ise 18 inç Y Kollu Jantlar ve Parlak Siyah Cam Çıtaları Yeni BMW 220 Gran Coupé’ye estetik bir görünüm katarken Ambiyans Aydınlatmalı İç Kaplama, M Deri Direksiyon, Spor Ön Koltuklar ve M Antrasit Tavan Döşemesi kattığı sportif ambiyansla iç tasarımı farklı bir boyuta taşıyor.
Genişliği 1.800 mm, dingil mesafesi 2.670 mm olan Yeni BMW 220 Gran Coupé, bir önceki versiyonuna göre 20 mm artan uzunluğu ve 25 mm artan yüksekliğiyle de dikkat çekiyor.
Maksimum Güvenlik ve Konfor
Yeni BMW 220 Gran Coupé, standart olarak sunduğu üst düzey donanımlarıyla yolculuklarda güvenlik ve konforu maksimuma çıkarıyor. BMW Live Cockpit Plus’ın tamamen dijital 10.25 inç Gösterge Ekranı ve yüksek çözünürlüklü 10.7 inç Kontrol Ekranı ile sürücüye göre özelleştirilmiş bir deneyim sunulurken Adaptif LED Farlar, zorlu yol koşullarında bile görüş açısını en iyi şekilde aydınlatarak sürüş güvenliğini artırıyor.
Dar alanlarda manevra yapmayı kolaylaştırmasının yanı sıra otomatik park fonksiyonu ve geri sürüş asistanı da içeren Park Asistanı ile önden çarpışma uyarısı, şerit terk uyarısı, şerit değiştirme uyarısı ve çapraz trafik uyarısını içeren Sürüş Asistanı keyifli ve güvenli yolculuk deneyimini bir arada sunuyor.
Ayrıca; Elektrikli Ön Koltuklar ve Hafızalı Sürücü Koltuğu, Panoramik Cam Tavan ve Güneş Korumalı Arka Camların yanı sıra 2 Bölgeli Otomatik Klima da Yeni BMW 220 Gran Coupé’nin öne çıkan standart donanımları arasında yer alıyor.
Park Asistanı Plus, Head-Up Display ve BMW Live Cockpit Professional ile son nesil teknolojileri sunan Donanım Paketi Professional, daha yüksek yan destekler ve daha derin oturma pozisyonu ile sportif sürüşlerde konforu artıran M Sport Tasarım Koltuklar ve M Sport Fren Diskleri, Parlak Siyah Shadow Kaplama, M Emniyet Kemerleri, M Spoiler ve M Shadow Farlar ile otomobile ekstra sportif görünüm kazandıran M Sport Pro; Yeni BMW 220 Gran Coupé’de opsiyonel olarak bulunan donanım özellikleri arasında dikkat çekiyor.
360° görüş açısı sağlayan kamera düzeni, manevra asistanı ve gelişmiş geri sürüş asistanı ile park işlemini çok daha konforlu hale getiren Park Asistanı Professional ve 210 km/s hıza kadar aktif direksiyon müdahalesiyle otomobili şeridin ortasında tutan ve öndeki otomobil ile mesafeyi seçili ayara göre otomatik yöneten Sürüş Asistanı Professional ise Donanım Paketi Professional’e ek donanım olarak seçilebiliyor.
Toyota, tam hibrit, şarj edilebilir hibrit, tamamen elektrikli ve hidrojen yakıt hücreli araçlardan oluşan çoklu mobilite stratejisiyle sektörde öncü rolünü sürdürüyor.
Toyota, 2024 yılı sonunda Avrupa’da 6 milyon elektrifikasyonlu araç satarak önemli bir kilometre taşını geride bıraktı. 1997-2024 yılları arasında Toyota’nın dünya çapındaki elektrifikasyonlu araç satışları ise 30 milyonu geçti. Toyota’nın Türkiye’deki tam hibrit satışları ise 2009 yılından bu yana 127 bin adedi aştı.
Toyota’nın çoklu mobilite stratejisinin başarısını gösteren bu rakamlar, sıfır emisyonlu araç altyapısının yeterli olmadığı bölgelerde bile emisyonların önemli ölçüde azaltılmasını sağladı.
Toyota, bu strateji kapsamında tam hibrit, şarj edilebilir hibrit, tamamen elektrikli ve hidrojen yakıt hücreli araçlardan oluşan geniş bir ürün gamı sunuyor. Bu yaklaşım sayesinde Toyota, 1995 yılından bu yana Avrupa’daki ortalama egzoz emisyonlarını yüzde 50’nin üzerinde azalttı.
Toyota, 2024 yılında Avrupa’da 1.2 milyonun üzerinde satış yaparak tüm zamanların en yüksek satış rakamına ulaştı. Bu satışların yüzde 74’ü elektrifikasyonlu araçlardan oluştu.
Toyota, Avrupa’da 2035 yılına kadar tüm yeni araç satışlarında CO2 emisyonunu yüzde 100 azaltmayı taahhüt ediyor. Bu hedef, Toyota’nın 2050 yılına kadar ve Avrupa’da 2040 yılına kadar karbon nötr olmayı amaçlayan global 2050 Çevre Hedefi doğrultusunda gerçekleştirilecek.
Çinli sofistike off-road SUV markası JAECOO’nun ileri sürüş teknolojileriyle donatılan modeli JAECOO 7, karlı zeminlerde sunduğu üstün sürüş becerileri ve kış koşullarına uygun özellikleriyle, kış maceralarının daha da keyifli geçmesini sağlıyor.
JAECOO 7, farklı sürüş koşullarına uyarlanmış yedi farklı sürüş modundan biri olan “Kar Modu” ile bu zorlukların üstesinden kolaylıkla geliyor. ARDIS- Tüm Zeminlerde Akıllı Sürüş Sistemi ve Gelişmiş Sürüş Destek Sistemleri (ADAS) ile donatılan JAECOO 7, sürücüler için olağanüstü kontrol ve güvenlik sağlıyor. Bununla birlikte ön ve arka koltuklarda bulunan ısıtma sistemi, ısıtmalı direksiyon simidi ve çift bölgeli otomatik iklimlendirme kontrol sistemi sürücünün ve yolcuların dondurucu soğuklarda bile sıcak ve konforlu kalmasını sağlıyor. Böylece JAECOO 7, Türkiye’deki her türlü araziye ve karlı yol koşullarına kolaylıkla üstün sürüş performansı ve kapsamlı konfor özellikleriyle meydan okuyor.
Kış mevsiminde Türkiye’nin muhteşem karlı manzaraları ve doğal güzellikleri, keşfetmek isteyen sayısız gezginin ilgisini çekiyor. Ancak karla kaplı yollar ve dondurucu soğuklar kullanıcıların bir yol arkadaşından daha fazlasını talep etmesini gerektiriyor. Hal böyle olunca da karlı yollarda yüksek sürüş performansı ve konforuyla öne çıkan araçlar, kış yolculukları için ideal bir tercih haline geliyor. Bu noktada karlı zeminlerde üstün sürüş becerileri ve kış koşullarına uygun özellikleriyle öne çıkan JAECOO 7, 4×4 gücüyle kış maceralarının daha da keyifli geçmesini sağlıyor.
Kar Modu: Karlı zeminleri güven içinde dize getiriyor
Kış mevsiminde yapılan seyahatler, çoğu zaman en deneyimli sürücüleri bile korkutabilecek zorlu, karlı ve buzlu yollarda ilerlemeyi gerektiriyor. JAECOO 7, 4×4 gücüyle farklı sürüş koşullarına uyarlanmış yedi farklı sürüş modundan biri olan “Kar Modu” ile bu zorlukların üstesinden kolaylıkla geliyor. Özellikle buzlu ortamlar için tasarlanan bu mod, güç üretimini akıllıca ayarlıyor ve dört-çeker sistemini optimize ederek lastik ve yüzey arasındaki tutunmayı önemli ölçüde artırıyor.
Böylece kaymaların önüne geçiyor. JAECOO 7, ister karla kaplı dağ patikaları, ister buzlu şehir sokakları olsun her koşulda güvenli bir sürüşü garanti ediyor. ARDIS- Tüm Zeminlerde Akıllı Sürüş Sistemi ve Gelişmiş Sürüş Destek Sistemleri (ADAS) ile donatılan JAECOO 7, sürücüler için olağanüstü kontrol ve güvenlik sağlıyor. JAECOO 7, son derece soğuk hava koşullarında bile üstün arazi becerilerini ve gelişmiş yol tutuş özelliklerini koruyarak, kış maceracılarının her zaman daha güvenli geçmesini sağlıyor.
Üst düzey kış konforu sağlıyor
Araçların kış yolculuklarında sunduğu konfor, en az performans kadar önem taşıyor. Bu noktada JAECOO 7, soğuk havalardaki sürüşün gereksinimlerini karşılamak üzere özenle tasarlandı ve yolculuk boyunca ideal sıcaklık ve rahatlık sağlayacak bir dizi özelliği kullanıma sunuyor. Ön ve arka koltuklarda bulunan ısıtma sistemi, sürücünün ve yolcuların dondurucu soğuklarda bile sıcak ve konforlu kalmasını sağlıyor. Isıtmalı direksiyon simidi de sürücüye en soğuk günlerde bile sıcak bir dokunuş sağlayan zarif bir ek donanım olarak öne çıkıyor.
Bununla birlikte çift bölgeli otomatik iklimlendirme kontrol sistemi yolcuların kabin sıcaklığını kendi tercihlerine göre kişiselleştirmelerine olanak tanıyarak, aracın tamamının rahat ve konforlu olmasını sağlıyor. Isıtmalı ön cam özelliği, buz ve karı hızla temizleyerek net bir görüş ve daha güvenli bir sürüş sağlıyor. JAECOO 7, ayrıntıya gösterilen özenle sadece kışın sürüş rahatlığını artırmakla kalmıyor, aynı zamanda soğuk havalardaki yolculuklara rahatlatıcı bir dokunuş da katıyor.
Kış yolculukları doğayı keşfederken aynı zamanda konfor ve güvenliği de kapsamlı bir şekilde test etme olanağı sunuyor. Böylece JAECOO 7, Türkiye’deki her türlü araziye ve karlı yol koşullarına kolaylıkla üstün sürüş performansı ve kapsamlı konfor özellikleriyle meydan okuyor.
Škoda, ana fabrikası Mladá Boleslav’da elektrikli Elroq modelinin seri üretimine başladı. 2025 yılının ilk yarısında Türkiye’de de satışa sunulacak Elroq, Škoda‘nın C-SUV segmentindeki ilk tam elektrikli modeli olarak öne çıkıyor. Tanıtıldığı ilk günden itibaren Avrupa’da yoğun ilgiyle karşılanan Elroq, 2024 yılının sonuna kadar 20 bini aşkın sipariş aldı.
Benzersiz ve esnek montaj hattında üretime başlandı
Yeni Škoda Elroq, markanın Mladá Boleslav’daki ana fabrikasında yüksek teknolojiyle içten yanmalı motorlu Octavia ve tamamen elektrikli yenilenen Enyaq’ın yanında üretiliyor. Škoda bu stratejik karar sayesinde, tüketici taleplerine daha hızlı uyum sağlıyor, üretim kapasitesini verimli kullanarak global sürdürülebilirlik stratejisine de katkıda bulunuyor.
MEB platformuna sahip elektrikli araçlar için batarya sistemlerinin üretildiği Mladá Boleslav’daki Škoda ana fabrikası, 1 milyon adetlik batarya üretimi gerçekleştirerek 2024 senesinde önemli bir kilometre taşını geride bıraktı. Ayrıca Elroq’un ürün gamına katılmasıyla birlikte otomobile olan yoğun talebi karşılamak için marka, Octavia modelinin üretiminin bir kısmını 2024 senesinde Mladá Boleslav’dan Kvansky’e kaydırdı.
Elroq elektrikli mobiliteyi daha erişilebilir yapacak
Škoda’nın tamamen elektrikli yeni modeli Elroq, markanın “Modern Solid” tasarım dilini benimseyen ilk otomobil olarak da öne çıkıyor. Sürdürülebilir ve yenilikçi malzemelerle tasarlanan kabinde geri dönüştürülmüş bileşenler kullanılarak çevre dostu bir yaklaşım benimseniyor. 13 inç multimedya ekranı ile sürüş deneyimini de daha akıllı ve sezgisel hale getiriyor.
Elektrikli mobiliteyi daha erişilebilir ve esnek hale getiren Elroq, 60 ve 85 olmak üzere iki farklı batarya kapasitesi ile tercih edilebiliyor. 63 kWh ve 82 kWh kapasiteli batarya seçenekleriyle, 150 kW ile 210 kW arasında değişen güç çıkışlarına sahip. En büyük lityum iyon bataryalı versiyonlar, WLTP döngüsünde 580 kilometreden fazla menzil sunarak uzun mesafeli yolculukları kolaylaştırıyor.
175 kW’a kadar DC hızlı şarj desteği sayesinde, Elroq 85 yalnızca 28 dakikada %10’dan %80’e kadar şarj olabiliyorken Elroq 60 ise 165 kW’a kadar DC hızlı şarj desteğiyle sadece 24 dakikada %10’dan %80’e şarj olabiliyor. Günlük kullanımda pratikliği artıran bu hızlı şarj özelliğinin yanı sıra, Elroq’un 9,3 metrelik iddialı dönüş çapı otomobilin hem şehir içi hem de uzun yolculuklar için ideal bir elektrikli SUV olmasını sağlıyor.
Global otomotiv sektörünün önemli markalarından Chery, güvenliği artıran sürüş destek sistemleri, konfor ve rahat kullanım gibi özellikleri kapsayan 42 adet satış sonrası kullanıcı eğitim videosu hazırladı.
Bu videolar, Chery kullanıcılarının araçlarının işlevlerini daha iyi anlamalarına yardımcı olarak daha güvenli ve konforlu bir sürüş deneyimi sağlanmasını amaçlıyor. Modele ve işleve göre sınıflandırılan videolar Chery’nin resmi web sitesi ve sosyal medya platformlarından erişilebilecek şekilde kademeli olarak yayınlanacak. Bu girişim, Chery’nin müşteri ihtiyaçlarına özen göstererek satış sonrası hizmetleri daha da geliştirmesinde önemli bir adımı temsil ediyor.
Çin’in otomotiv alanındaki öncü ve lider markalarından Chery, kullanıcıların araçlarının özelliklerini daha iyi anlamalarını sağlamak üzere yeni bir satış sonrası hizmetler planı açıkladı. Bu kapsamda Chery, profesyonel eğitim videoları yayınlayarak her sürüş deneyiminin güvenli, konforlu ve akıllı olmasını sağlamayı amaçlıyor. Chery’nin satış sonrası ekibi tarafından titizlikle hazırlanan 42 adet video, güvenli sürüş ve destek sistemleri dışında konfor gibi özellikleri kapsamlı bir şekilde ele alacak. Bu videolar, Chery’nin teknolojik yenilikteki güçlü yönlerini vurgularken, ekibin müşteri ihtiyaçlarına yönelik derin anlayışını ve özverisini yansıtıyor.
Chery kullanıcıları araçlarını daha yakından tanıyacak
Chery, bu videoları yayınlayarak öncelikle kullanıcıların araçlarının işlevlerine alışmasını sağlamayı amaçlıyor. Videolar, sürücülerin güvenliği artıran sürüş destek sistemlerini derinlemesine anlamasını ve böylece karmaşık yol koşullarında daha güvenli yol alarak kazaların etkili bir şekilde önüne geçilmesini hedefliyor. Ayrıca, bu videolar araç kullanıcılarının gelişmiş teknolojilerin rahat kullanımından ve sunduğu konforda tam olarak yararlanmasına yardımcı olacak. Böylece genel sürüş deneyimini de artıracak.
Her Chery modelinin kendine özgü ayrı video içeriği yayımlanacak
Söz konusu 42 video, araç modellerine ve özelliklerine göre sınıflandırılacak. Kullanıcılar, Chery’nin resmi web sitesindeki ve sosyal medya platformlarındaki satış sonrası hizmetler bölümünden ihtiyaçlarına uygun içeriği kolayca bulabilecek. Chery’nin satış sonrası ekibi, bilgilerin güncelliğini ve pratikliğini sağlamak için araç kullanıcılarına en güncel ve en kapsamlı rehberliği sunarak güncellenmiş videolar yayınlamaya devam edecek.
Bu videoların yayına alınması, Chery’nin satış sonrası hizmetleri güncelleme yaklaşımının ayrılmaz bir parçası. Chery, her kullanıcısına daha özenli ve profesyonel bir deneyim sunmak üzere satış sonrası hizmetler kalitesini ve standartlarını iyileştirmeye devam ederek “kullanıcı odaklı” hizmet felsefesine olan bağlılığını vurguluyor. Bu profesyonel eğitim videoları kademeli olarak yayınlandıkça, Chery kullanıcıları araçları hakkında daha derinlemesine bilgi edinecek ve daha güvenli, daha konforlu ve daha akıllı bir sürüş deneyiminin keyfini çıkaracak. Bu girişim, Chery’nin pazardaki rekabet gücünü daha da artıracak.
Türkiye’de 1997 yılından bu yana kesintisiz olarak üretim yapan Hyundai, kalite standartları açısından 5 yıldıza sahip.
“Made in Türkiye” ibaresiyle üretilen araçlar, ihraç edildiği tüm pazarlarda Türk işçisini ve kaliteli üretimini de vurguluyor.
Türkiye’nin önde gelen otomotiv üreticilerinden biri olan Hyundai Assan, 2021 yılı itibarıyla bir değişim sürecine girmiş ve Hyundai Motor Company’nin hisseleri yüzde 97’ye ulaşmıştı. Bu değişimin devamı niteliğinde öncelikli olarak “Hyundai Assan Otomotiv Sanayi ve Ticaret A.Ş.’’ olan ticari unvanını “Hyundai Motor Türkiye Otomotiv A.Ş.’’ olarak değiştiriyor.
Bu unvan değişikliğinin gerçekleşmesiyle birlikte, Avrupa başta olmak üzere 40’tan fazla ülkeye “Hyundai Motor Türkiye” ismi ile araç ihraç edilmesi, ülkemiz adına yeni bir gurur kaynağı olarak görülüyor. Türk işçisinin emeğiyle ürettiği araçlarla otomotiv endüstrisinde söz sahibi olmayı hedefleyen Hyundai, İzmit’teki modern tesisiyle de öne çıkıyor. Müşterilerine kaliteli bir hizmet sunan Hyundai, yedek parça teminini de hızlı bir şekilde çözüme ulaştırarak, araçların servis ve garanti hizmetlerinde etkin bir şekilde işleyiş gösteriyor. Ayrıca, Hyundai’nin İzmit fabrikası, kalite ve standartlar açısından Hyundai Motor Grubu içerisinde üretim yapan 33 fabrika arasında 5 yıldız kalite ödülüne sahip ilk fabrika konumunda.
Hyundai, araç üretiminde kullandığı parçaların büyük çoğunluğunu da ülkemizde bulunan tedarikçilerinden sağlıyor. Türkiye’de 50’den fazla tedarikçisi bulunan fabrikanın üretmiş olduğu araçların yerlilik oranı ise %55’ten fazla. Böylece istihdama, bölge ve ülke ekonomisine katkısı her geçen gün artıyor.
Hyundai Motor Company (%50) ve Kibar Holding (%50) ortaklığıyla ve 180 milyon dolar yatırımla ilk etapta 50 bin kapasite ile kurulan fabrika, önce 2006 yılında 100 bin kapasiteye ve daha sonra da 2013 yılındaki yatırımlarla beraber 210 bin üretim kapasitesine ulaşmıştı. Yapılan iyileştirme ve verimlilik artışı çalışmaları sayesinde bugün üretim kapasitesi 245 bin adet olan fabrika, Hyundai Motor Company’nin Avrupa’ya açılan kapısı olarak büyük ve stratejik bir öneme sahip. 2025 yılı itibariyle Hyundai Motor Company (%97) ve Kibar Holding (%3) ortaklığı ile devam ediyor.
Üretime başladığı 1997 yılından bu yana 3 milyonun üzerinde araç üreten fabrika, aynı zamanda Hyundai Motor Company’nin ilk ve en uzun süre hizmet veren denizaşırı fabrikası olma özelliği de taşıyor. Hyundai, ürettiği kaliteli modellerle Türk ekonomisine ve istihdamına güçlenerek katkıda bulunmaya da devam edecek.
