Yazar: admin

  • AUDI, A3 Modelini Güncelledi

    AUDI, A3 Modelini Güncelledi

    Dördüncü nesliyle 2020 yılından bu yana pazarda yer alan Audi A3, beş kapılı Sportback ve dört kapılı Sedan gövde tipiyle kapsamlı bir güncellemeye tabi tutuldu. Audi’nin başarılı kompakt modeli artık yeni tasarım ve aydınlatma unsurlarıyla önemli ölçüde daha sportif bir görünüme sahip.

    İç mekanda yüksek kaliteli malzemeler ve bir dizi dijital fonksiyon, genişletilmiş standart donanım yelpazesiyle birlikte sunuluyor. Aktarma organı seçeneklerinde, bir önceki modelde olduğu gibi mild-hibrit teknolojisine sahip verimli bir benzinli motor sunuluyor.

    Güncellemeyle birlikte A3 model ailesine yeni bir üye daha eklendi; SUV benzeri bir sürüş deneyimi sunmak için daha fazla yerden yüksekliğe ve çarpıcı off-road görünüme sahip Crossover A3 allstreet.

    Audi kompakt modeli A3, yapılan bir dizi güncellemeyle 2025 model yılına daha sportif bir görünüm, yeni tasarım öğeleri ve dijital özelliklerle giriyor. Seçilebilir gündüz sürüş farı imzalarına ek olarak, standart donanım daha da zenginleşirken daha fazla konfor için yeni seçenekler üretim programına dahil edildi: Bunların arasında ön koltuk ısıtma, Audi Ses Sistemi, Şerit Değiştirme Asistanı, Leatherette kol dayamanın standart olarak sunulması, Şeritten Ayrılma Uyarısı’na Acil Durum Asistanı’nın eklenmesi, otomatik klimanın 2 bölgeden 3 bölgeye çıkarılması ilk planda göze çarpıyor.

    S line donanım seviyesinde ise, 3 kollu, çok fonksiyonlu, tiptronic kumandalı deri direksiyon yerine 3 kollu çok fonksiyonlu, alt tarafı düzleştirilmiş spor deri direksiyonun, Ambiyans Aydınlatma Paketi Plus’ın ve siyah kumaş tavanın standart donanımda yer alması sayılabilir.

    Seçilebilir; dört adede kadar farklı gündüz sürüş farı imzası

    Yeniden tasarlanan “Singleframe” ızgara gibi far tasarımı da önemli ölçüde daha ince. Böylece Audi A3 serisinin genişlik algısı daha da güçleniyor. LED ve Matrix LED farlardaki dijital gündüz farlarını oluşturan 24 pikselli hücreler gövdenin üst kenarında üç sıra halinde düzenlenmiş durumda. Artık MMI üzerinden dört adede kadar farklı dijital gündüz sürüş farı imzası seçmek ve aralarında geçiş yapmak mümkün. Bu özellik A3 serisi modellerinde ilk kez kullanılıyor. Bu sayede Audi’nin üst segmentlerinde görmeye alışık olduğumuz donanımlar A3 modellerinde de sunulmaya başlandı.

    Audi kullanıcılarına daha üst düzey bir kişiselleştirme imkânı sunan bu yenilik sayesinde kullanıcı otomobilinin ifadesini istediği zaman değiştirebiliyor.

    Ayrıca arka aydınlatma grubu yenilikçi bir arka ışık tasarımına ve eve geliş / evden çıkış fonksiyonu için yeni bir aydınlatma şemasına sahip.

    Daha sportif dış tasarım

    A3 Sportback ve Sedan güncellemeler sonrasında çok daha dinamik, daha ilerici ve daha sportif bir hale geldi. Altıgen, çerçevesiz Singleframe ızgara yenilendi ve belirgin şekilde daha düz ve daha geniş bir yapıya kavuştu. Izgara ön cepheyi tamamen doldururken yanlardaki geniş hava girişleriyle birlikte kompakt modellerin sportif karakterini daha da güçlendiriyor. Dikkat çekici ön spoyler bu iki unsuru birbirine bağlıyor ve Audi A3’ün daha alçak görünmesini sağlıyor.

    Aynı durum, yeni tampon ve dikkat çekici difüzör ile her zamankinden daha sportif görünen arka cephe için de geçerli. RS modellerinden ilham alan çarpıcı tasarım öğeleri özellikle S line pakete sahip dış tasarımda daha etkili oluyor. Metalik Distrikt Yeşil, Metalik Ascari Mavi ve Metalik Progresif Kırmızı gibi etkileyici gövde renkleri sportif görünümü daha da ileriye taşıyor.

    Belirgin bir şekilde daha keskin: İç mekân

    Daha da etkileyici dış tasarımla bütünlük oluşturmak üzere iç tasarımda da keskinlik önemli ölçüde ortaya çıkıyor. İç mekânda yapılan yenilikler Yeni A3’ü sınıfının üzerinde bir konuma taşıyor; vites kolu tasarımı ve havalandırma ızgaralarından dekoratif kumaş kaplamalara ve yeni ambiyans aydınlatmaya kadar çok sayıda değişiklik dikkat çekiyor. Tüm bu unsurlar büyük bir özenle ele alınırken, çok sayıda detayı bünyesinde barındırıyor. Aynı zamanda aracın ilerici ve teknik görünümünü de vurguluyor. Standart donanım içeriği önemli oranda zenginleşti: 3 bölgeli otomatik klima ve geliştirilmiş Ambiyans Aydınlatma paketi gibi donanımlar standart olarak sunuluyor.

    Standart Ambiyans Aydınlatma paketi, kapılara ve ayak boşluklarına vurgu yapıyor. Kumanda paneli ve kapı eşiklerinde ek aydınlatma ve ortam aydınlatması opsiyonel olarak sunuluyor. Makyajla birlikte orta konsolu bir ortam aydınlatması çevreliyor ve bardak tutucular standart olarak aydınlatılıyor. Ayrıca yeni bir tasarım unsuru olarak ön kapılar büyük ölçüde aydınlatılıyor. Kumaş panel bu özelliği vurgulamak için 300 lazer kesimiyle yeniden tasarlandı. Kapı panelindeki ışık kaynağı beş segmenti arkadan aydınlatıyor.

    Bunlar farklı boyutları nedeniyle dinamik bir eğim sergiliyor. Bu aynı zamanda aracı kilitlerken ve kilidi açarken belirginleşiyor. Aydınlatmalı kumaş panel, işlevselliği duyguları harekete geçiren tasarım deneyimiyle birleştiriyor. Ayrıca MMI üzerinden kullanıcının isteğine göre otuz renk seçeneği mümkün. Bu da üst seviye kişiselleştirme sağlıyor. Yeni SONOS Premium Ses Sistemi’ne ait büyük hoparlörler, kapıların alt kısmında yer alıyor ve 3-Boyutlu ses ile sürükleyici bir deneyim sağlıyor.

    Tekstilden üretilen mikrofiber malzeme Dinamica’dan geliştirilen dekoratif kumaş kaplamaya sahip koltuk döşemesi ve iç mekân paketi Türkiye’de satışa sunulan modellerde isteğe bağlı olarak alınabiliyor.

    Son derece dijital

    DAB+ dijital radyo, Full HD çözünürlüklü genişletilmiş, tamamen dijital 12,3 inç gösterge paneline sahip Audi Sanal Kokpit Plus ve kablosuz akıllı telefon şarjı da standart. Orta konsoldaki iki adet ön USB C girişi dışında iki adet arka USB girişi de standart.

    Akıllı yardımcılar: Şehir içi kullanım ve uzun sürüşler için yardımcı sistemler

    A3 standart olarak yüksek güvenlik seviyesi sunuyor. Audi Pre Sense Front, Audi Pre Sense Basic ve dönüş asistanı, Şeritten Ayrılma Uyarısı, acil durum asistanı ile ve Şerit Değiştirme Asistanı gibi işlevler diğer yol kullanıcılarıyla olası kazaları önlemeye yardımcı oluyor. Dikey ve yanal kontrol desteği sağlayan Şerit Değiştirme Asistanı ve Adaptif Hız Sabitleme Sistemi sürüş konforunu artırıyor. Sistem, 210 km/s’ye kadar hızlarda hızlanma, fren ve direksiyon hakimiyetini yönetiyor ve otoyollarda 90 km/s’nin üzerindeki hızlarda şerit değiştirmeye de yardımcı oluyor. MMI aracılığıyla etkinleştirilen sistem, şerit değişikliğinin mümkün olup olmadığını ve hangi yönde değiştirilebileceğini gösterge panelinde ve göz hizası ekranında beyaz oklarla göstermek üzere arka radardan gelen verileri kullanıyor. Sürücü sinyaline dokunarak şerit değiştirmeye başladığında sistem sürücüye direksiyon ile aktif olarak yardımcı oluyor.

    Park Asistanı, direksiyon müdahalesiyle park ederken ve park alanından çıkarken sürücüye yardımcı oluyor. Şeritten Ayrılma Uyarısı, Acil Durum Asistanı ile, Araçtan İnme Uyarısı ve Çapraz Trafik Asistanı, arka radarı kullanarak aracın arkasındaki ve yanındaki trafiği izliyor ve böylece güvenliği ve konforu daha da artırıyor.

    Motor seçenekleri ve fiyatlar

    A3 Türkiye’de 35 Turbo FSI 150 hp S tronic motor/şanzıman ve Advanced / S line donanım seçenekleriyle 2 milyon 52 bin 737 TL’den başlayan fiyatla pazara sunuluyor. 35 TFSI (ortalama yakıt tüketimi: 5,8–5,2 l/100 km; ortalama CO2 emisyonları: 133 –118 g/km; CO2 sınıfı: D), 1,5 litre hacimli motoruyla 110 kW (150 PS) güç üretiyor ve yedi vitesli S tronic ve mild-hibrit teknolojisine sahip otomatik versiyon olarak sunuluyor.

    Bir Bakışta Audi A3 Sportback ve Audi A3 Sedan

    Dış Tasarım

    • Sportif dış tasarım
      • Yeni tasarımıyla alçak, geniş ve çerçevesiz Singleframe ön ızgara
      • Yeniden tasarlanan ön spoylere sahip geniş hava girişleri ve tamponlar
      • Araç genişliğini vurgulayan yeni far ve arka aydınlatma tasarımı
      • Dikkat çekici difüzör
      • Yeni jant tasarımları
    • Dijital gündüz sürüş farı imzası ve eve geliş karşılama/beni eve götür işleviyle LED ve Matrix LED farlar; MMI üzerinden dört adede kadar farklı dijital gündüz sürüş farı imzası
    • Sedefli İnci Grisi, Metalik Distrikt Yeşil ve Metalik Ascari Mavi dahil olmak üzere yeni gövde renkleri

    İç mekân

    • İlerici tasarım, sürücü odaklı kokpit, çok sayıda kişiselleştirme seçeneği
    • Standart:
      • 3 bölgeli otomatik klima
      • 3 kollu, çok fonksiyonlu, tiptronic kumandalı deri direksiyon
      • Konfor ön kol dayama
      • Ambiyans aydınlatma paketi
      • Ön koltuk ısıtma
    • Opsiyonel özellikler:
      • Kapılarda aydınlatmalı kumaş paneliyle Ambiyans aydınlatma paketi pro, 30 renk ile kişiselleştirme seçeneği

    Bilgi-Eğlence

    • Standart:
      • 12,3 inç Audi virtual kokpit Plus
      • Audi phone box Light
      • Arkada 2 adet USB girişi
    • Opsiyonel:
      • Standart Audi phone box Light ek olarak, Audi phone box ve Audi phone box için LTE desteği
      • Sürükleyici bir ses deneyimi 3-Boyutlu sese sahip SONOS Premium Ses Sistemi
      • Sürücünün doğrudan görüş alanında önemli bilgileri gösteren Head-up gösterge ekranı

    Sürüş asistan sistemleri

    • Audi pre sense basic, Audi pre sense front, Şeritten ayrılma uyarısı, acil durum asistanı ile Adaptif hız sabitleme sistemi ve Park asistanı ile zengin standart güvenlik donanımı
    • Çok sayıda standart ve isteğe bağlı asistan sistemi uzun soluklu sürüşlerde konforu ve güvenliği artırıyor ve kentsel alanlarda destek sağlıyor, aşağıdaki işlevler dahil:
      • Dikey ve yanal kontrollü şerit değiştirme asistanı ile adaptif sürüş asistanı
      • Öndeki araçlara olan mesafeyi kontrol etmek üzere adaptif hız sabitleme
      • Direksiyon müdahalesiyle park etmeyi ve park alanından çıkmayı destekleyen park asistanı
      • Aracın arkasındaki ve yanındaki trafiği izlemek üzere çıkış uyarısı ve arka çapraz trafik asistanı ile şerit değiştirme uyarısı

    Güç-aktarma sistemi

    • Mild-Hibrit teknolojisine (MHEV) sahip güç-aktarma sistemi güçlü ve verimli motor ile sunuluyor:
      • 35 TFSI (1.5 TFSI MHEV), 110 kW (150 PS), yedi vitesli S tronic: 48 volt geri-kazanım, Süzülme ve Ek güç işleviyle yarı-hibrit sistem; yakıt tüketimi avantajı: WLTP koşullarında 0,4 L /100 km’ye kadar
      • S tronic çift kavramalı şanzıman, vites seçimi için elektronik kontrollü kompakt vites kolu ve tiptronic kumandalı direksiyon

    Süspansiyon

    • Sportif/dengeli özellikler, Advanced için opsiyonel Spor süspansiyon, 15 mm daha alçak, veya standart süspansiyona kıyasla 10 mm daha alçak Adaptif şasi kontrollü Audi drive select.
    • Standart Audi drive select dinamik sürüş sistemi sürücüye sürüş özelliklerini değiştirmek üzere beş mod sunuyor: konfor, otomatik, dinamik, verimli ve kişisel
    • Standart olarak sunulan Elektromekanik direksiyonun yansıra opsiyonel olarak gelişmiş çeviklik sağlayan İlerici direksiyon
  • AUDI’nin Quattro’dan E-Tron’a Başarı Hikayesi

    AUDI’nin Quattro’dan E-Tron’a Başarı Hikayesi

    AUDI AG‘nin 1980 yılında başlayan, zaferler ve şampiyonluklarla dolu motorsporlarındaki başarı öyküsü, markanın bugün ulaştığı noktanın da temelini olşturuyor. 

    İşte quattro teknolojisinden günümüzün e-tron teknolojisine uzanan yolculuğun hikayesi

    Kendisini premium segmentin en sportif üreticisi olarak konumlandıran Audi, bu stratejisini motorsporlarındaki temeline dayandırıyor. Audi markasının başarısının temelinde sportiflik, ileri teknoloji ve heyecan uyandıran tasarım yatıyor. Bu başarının genleri ise 1980 yılından günümüze yarış dünyasından geliyor.

    Başarı hikayesi Audi quattro ile başladı

    AUDI’nin motorsporları tarihi AUDI quattro ile başladı. Quattro güç aktarma sisteminin sektördeki şöhreti 1982 ve 1984 yılları arasında Dünya Ralli Şampiyonası’nda “orijinal quattro” araçları ile kazandığı zaferlere dayanıyor. Audi geliştirdiği bu 4 çeker sistemi ile iki takımlar, iki pilotlar şampiyonluğu kazandı.

    Pist yarışlarında da quattro zaferleri

    Audi, üst üste üç kez rekor sürede Sport quattro ile Pikes Peak (ABD) tırmanma yarışını tamamlayıp dikkatleri üzerine çekti. Ardından quattro güç-aktarma sistemini pist yarışları için optimize etti. Önce ABD’de Audi 200 quattro ve Audi 90 quattro IMSA GTO ile boy gösterdi. Ayrıca 1990 ve 1991’de Alman Binek Otomobil Şampiyonası’nda (DTM) Audi V8 quattro ile iki şampiyonluk elde etti. Daha sonra 1996 yılında Audi A4 quattro yedi ülkede şampiyonluk kazandı.

    Audi, 2004 yılında fabrika destekli bir takımla DTM’ye döndü ve ilk sezonunda Mattias Ekström ile şampiyon oldu. İsveçli yarışçı 2007 yılında tekrar zafer kazandı. Bunu 2008 ve 2009 yıllarında Timo Scheider izledi. Böylece Audi DTM tarihinde hat-trick yapan ilk ve şimdiye kadar tek otomobil üreticisi oldu. Audi DTM pilotlar şampiyonluğunu on iki kez kazanmış oldu. Buna ek olarak altı üretici ve sekiz takım şampiyonluğu elde etti.

    Audi R8, günümüzün en başarılı Le Mans yarış otomobili

    Audi, spor prototip dünyasına geçiş yaptı ve 18 yıl boyunca bu motorsporları kategorisinde “Teknoloji ile bir adım önde” sloganı ile güç gösterisi yaptı. Audi, 1999 yılında dünyanın en zorlu dayanıklılık yarışı olan Le Mans’ta ilk kez sahneye çıktığında, hemen podyuma çıkmayı başardı ve genel klasmanda üçüncü oldu. Sonraki yıllarda Audi R8 başlı başına bir sınıf oluşturdu. Audi, 2000 yılından 2002 yılına kadar, daha sonra seri üretime geçen TFSI teknolojisi ile tarihi bir hat-trick daha yaptı. Fabrika destekli takımlar, 2004 ve 2005 yıllarında Audi için iki zafer daha kazandı. Ayrıca R8, 80 spor otomobil yarışında toplam 63 zaferle motorsporları tarihine adını yazdırdı.

    Elektrikli tahrik konseptiyle gelen başarı: Dakar’da gelen ilk zafer

    Şirket, 2012 yılında dayanıklılık yarışlarında başlayan motorsporları programının elektrikliye geçiş sürecini sistematik olarak sürdürdü. Audi Sport ABT Schaeffler, Formula E şampiyonasında dört galibiyet ve toplam on bir podyumla on iki yarışın ardından takım şampiyonluğunu perçinledi. Ayrıca, 2022 yılında yenilikçi bir prototiple ünlü Dakar Rallisi’ne girdi. Audi, Ocak 2024’te bir kez daha tarihe geçti. Audi RS Q e-tron, elektrikli güç-aktarma sistemi, yüksek voltajlı batarya ve enerji dönüştürücüsü ile dünyanın en zorlu çöl rallisini kazanan ilk düşük emisyonlu prototip oldu.

    Eski tahrik sistemlerine karşı elde edilen bu başarı, Audi’nin rekabette önde olduğunun bir göstergesi ve düşük emisyonlu bir aracın en zorlu motorsporları yarışlarından birinin üstesinden gelebileceğini ve aynı zamanda rekabetçi olabileceğinin de kanıtı.

    En üst motorsporları ligine giriş

    Audi, 2026 sezonundan itibaren, FIA Formula 1 Dünya Şampiyonası’nda kendi fabrika ekibiyle yarışacak.

    İsviçreli yarış takımı Sauber Holding AG‘yi alarak bu konuda önemli bir atılım yapan Audi, yarışacağı aracın geliştirmesini de Neuburg tesisinde Audi Formula Racing GmbH ile birlikte yürütüyor. Audi markasını küresel alanda daha da güçlü kılmayı ve motorsporları ile seri üretim arasında yakın iş birliğinin artmasını amaçlayan marka, Formula 1’e açık rekabet ortamıyla hem elektrikli ulaşım hem de sürdürülebilir e-yakıtlar açısından bir teknoloji platformu bakıyor.

    Markanın Formula 1 projesindeki hazırlaklarının en son adımı ise takımın ilk pilotuyla yapılan anlaşma oldu. Nico Hülkenberg, Sauber ile çok yıllık bir sözleşme imzaladı ve 2026’da Audi fabrika takımı adına yarışacak.

    quattro’dan e-tron’a uzanan hikaye

    Vorsprung Durch Technik, 40 yılı aşkın süredir Audi Sport’un felsefesini yansıtıyor. Marka, 1978 yılındaki konseptinden bu yana motorsporlarının farklı birçok alanında başarılara imza attı.

    Geçmişten gelen bu teknolojik başarı, markanın gelecek planlarına da e-tron ile yansıdı. Elektrikli premium mobilite sağlayıcısı olmak hedefini öncelik olarak belirleyen Audi, e-tron model ailesiyle başladığı yolculuğunu şimdi heyecan verici bir noktaya taşıdı: e-tron GT ve RS e-tron GT… 

    Herşey beklentilerle ilgili

    Tamamen elektrikli model halen Türkiye’de satışta (karma enerji tüketimi: 20,2–19,3 kWsa/100 km (NEDC), karma CO2 emisyonu: 0 gr/km). Her iki model de etkileyici bir güce, hıza ve dinamizme sahip.

    Audi, quattro’da olduğu gibi, e-tron GT modellerinde de güç aktarma sistemi anlamında beklentilerin ötesinde bir noktada; ön ve arka olmak üzere her bir aksa sürekli tahrikli senkron motora (PSM) sahip elektrikli dört tekerlekten çekiş, arka aksta iki vitesli şanzıman, güçlü bir karakter ortaya koyuyor.

    Audi e-tron GT quattro 350 kW (476 PS) güç ve 630 Nm tork (Boost modunda 640 Nm) üretirken, RS e-tron GT 440 kW (598 PS) ve 830 Nm tork üretiyor. Launch Control 2,5 saniye için 390 kW (530 PS) veya 475 kW (646 PS) güç sağlıyor, böylece 0-100 km/s hızlanma süresi 4,1 veya 3,3 saniyede (RS modeli) olarak gerçekleşiyor.

  • Yılların Eskitemediği Otomobil: E90 BMW 320i

    Yılların Eskitemediği Otomobil: E90 BMW 320i

    BMW’nin 1975 yılında E21 kasa kodu ile başlayan 3 Serisi macerası günümüzde G20 kasa kodu ile popülerliğini halen devam ettiriyor. Her kesimden kullanıcıya hitap eden bu serinin 2005-2012 yılları arası üretilen ve satışa sunulan E90 kasa kodlu versiyonunun 320i modelini sizler için uzun süreli test ettik.

    Video’nun Haber Linkine Buraya Tıklayarak Ulaşabilirsiniz.

  • Yılların Eskitemediği Otomobil: E90 BMW 320i

    Yılların Eskitemediği Otomobil: E90 BMW 320i

    BMW’nin 1975 yılında E21 kasa kodu ile başlayan 3 Serisi macerası günümüzde G20 kasa kodu ile popülerliğini halen devam ettiriyor. Her kesimden kullanıcıya hitap eden bu serinin 2005-2012 yılları arası üretilen ve satışa sunulan E90 kasa kodlu versiyonunun 320i modelini sizler için uzun süreli test ettik.

    Konu mankenimiz E90 320i aracımıza geçmeden önce dilerseniz kısaca markanın 5. Nesil 3 Serisinden bahsedelim.

    Bavyeralı üretici BMW’nin beşinci nesil 3 Serisi, Sedan, Wagon, Coupe ve Cabrio gövde tasarımları ile üretildi. Marka her gövde tipi için farklı model kodları isimlendirdi (E90 Sedan, E91 Wagon, E92 Coupe, E93 Cabrio) bu sebepten dolayı genelde “E9x” terimi genel tabir olarak kullanıldı.  

    Marka 2006 yılında 335i turboşarjşı benzinli motor ile satılan ilk 3 serisini pazara sundu. Ayrıca marka E90 serisinde run-flat lastikler kullanarak araçlarda yer alan yedek lastik ekipmanını iptal etti.

    Beşinci nesil BMW 3 Serisi’nin E90/E92/E93 kasalarında markanın geçmişte S54 kodlu motorunun yerini alan M performans serilerinde S65 V8 benzinli atmosferik motoru kullanıldı ve bu kasa 2012 yılında üretime veda etti. 

    Sayfamıza konuk ettiğimiz 2005 model E90 BMW 320i aracımız N46B20B kodlu 150 Hp güç ve 200 Nm tork değerine sahip 1995 cc sıralı 4 silindirdi benzinli motora sahip. Arkadan itişli ve 6 ileri otomatik şanzımana sahip aracımız 1395 kg ağırlığına rağmen 0-100 Km/s hızlanmasını 8.5 saniyede gerçekleştirirken şehir içi ortalama 10.7 lt. yakıt fabrika verisi tüketime sahip. Yaklaşık 20 yaşında olan konuğumuzun şehir içi ortalama yakıt tüketimi ise 11 litre olarak kayıtlarımıza geçti ki bu veriler bu yaştaki bir otomobil için gayet sağlıklı veriler olarak beğenimizi kazandı. Ayrıca 460 lt bagaj hacmine sahip aracımızın 60 lt yakıt deposu bulunuyor.

    Döneminin en full versiyonuna sahip otomobilimiz ışık paket olarak adlandırılıyor olup araçta  Sunroof, Orijinal BMW 6-CD Changer, Baldır Destekli ve Otomatik Yan Şişirmeli Recaro Koltuklar, Orijinal BMW Koltuk Altı Subwoofer,  Ön Kol Dayama,  Fonksiyonel M Direksiyon, Çift Yönlü Otomatik Klima, Deri Koltuklar, Orijinal BMW Mercekli Bi-Xenon Far, Cruise Control, Arka park sensörü, yağmur sensörü, Fonksiyonel yan aynalar (Geri vitese geçince otomatik aşağı gösteriyor), Lastik Basınç Sensörü, BMW Alarm, AUX, BMW M Süspansiyon (Fabrikasyon), vs gibi oldukça kabarık bir donanım ve aksesuar listesine sahip.

    E90 BMW’lerin üretime geçtiği 2005 Mart ayı itibari ile kısa sürede çok ciddi satış adetlerine ulaşmıştı ve hatta ilgili dönemler bu araç Kanada ve Amerika Birleşik Devletlerinde en çok satan lüks otomobil listelerinde yer alıyordu aradan geçen 20 yıla rağmen halen popüler olması ve sayfalarımıza konuk olması da aracın geçmiş başarılarını düşünürsek bizlere sürpriz olmamalı.

  • Maserati’nin, İlk Yüzde Yüz Elektikli SUV’u Grecale Folgore Satışa Sunuldu

    Maserati’nin, İlk Yüzde Yüz Elektikli SUV’u Grecale Folgore Satışa Sunuldu

    Maserati’nin tarihindeki ilk yüzde yüz elektrikli SUV’u Grecale Folgore, Türkiye’de satışa sunuldu. Elektrik çağına uygun özellikleriyle dikkat çeken Grecale Folgore, markanın performans odağından ödün vermiyor ve hibrit motor seçeneğiyle birlikte ürün gamını tamamlıyor. Grecale’nin yüzde 100 elektrikli versiyonu, Maserati BEV’lerin tanımlayıcısı olan ve yeni bir enerjinin kıvılcımını çakan yıldırım anlamındaki “Folgore” adını taşıyor.

    Sportiflik ve zarafet arasındaki dengeyi sağlayan Grecale Folgore, yenilik, çok yönlülük, konfor, lüks ve performansı bir arada sunuyor. Maserati, Grecale’nin Folgore versiyonuyla, elektrifikasyonun geleceğine doğru önemli bir adım daha atıyor ve Tridente’nin elektrik çağına geçişinde yeni bir dönemi duyuruyor.

    İtalya’da tasarlanıp üretilen Grecale Folgore, 400V teknolojisi ve 105 kWh pil ile donatılıyor. Maserati’nin yeni elektrikli SUV’u, 550 HP’lik güç ile 820 Nm’ye kadar tork üreterek markaya özgü performansı garanti ediyor.

    Grecale Folgore, yüzde 100 elektrikli tahrik sayesinde 410 kW (550hp) güç ve 220 km/saat azami hız sunuyor. Grecale Folgore aynı zamanda özel Maserati’nin elektrik dünyasına yaklaşımının temelini oluşturan metamorfoz kavramı ile özdeşleşen ve ışıkla etkileşime girdiğinde ton değiştiren “Rame Folgore” rengiyle diğer Grecale’lerden ayrışıyor. İlhamını Barselona’daki Guggenheim müzesinin ön yüzünde güneş alan bölümlerdeki bakır tonları ve gölgede kalan kısımlardaki soğuk mavi-gri tonlarının birleşiminden alan bu özel renk ışık altında renk değiştiriyor.

    Grecale Folgore’de benzersiz estetiğe sahip yeni bir elyaf türü olan ECONYL® (geri dönüştürülmüş) malzemeler kullanıyor. ECONYL®, okyanuslar ve su ürünleri yetiştiriciliğinden ele edilen balık ağları ve kumaş atıklarından geri dönüştürülmüş, yenilenmiş kaliteli naylon ipliğinden sağlanıyor.

    Folgore’nin ön tasarımı ilhamını serinin en performanslı modeli Trofeo’dan alıyor. Aracın aerodinamik tasarımı, yeniden tasarlanan arka difüzör gibi elementlerin de katkısıyla rekabetçi bir aerodinamik sürükleme katsayısı (Cx) elde etmeyi garanti ediyor.

    Grecale Folgore‘nin iç mekân tasarımı, ön paneldeki tanımlayıcı Folgore kabartma deseni ve ambiyans ışıklarıyla vurgulanan ayırt edici karbon bakır 3D dokunmatik iç kaplamayla öne çıkıyor. Siyah ve nude 14 yönlü ECONYL® elektrikli koltuklar, yenilikçi lazer tekniğiyle birlikte ısıtmalı ve havalandırmalı özellikleriyle sunuyor.  Yenilikçi rejenere iplik aynı zamanda tavan kaplamasına ve halıya karakteristik bir özellik katıyor. Grecale Folgore ile teknoloji, araç içi keyifte de devam ediyor. Duygulara hitap eden sistemlerde dijital arayüzler sürücüye göre uyarlanıyor. Hem 12,3″ merkezi ekran, hem de 8,8″ konforlu ekran, kontrollere erişimi kolaylaştırmak için ergonomik olarak konumlandırılıyor. Grecale Folgore, aynı zamanda hızlı ve kolay dijital iklim kontrollerine sahip. Maserati’ye özel yeni hızlı hareket kontrolleri, gözleri yoldan ayırmadan sıcaklık ve fan hızı üzerinde anında kontrol sağlıyor.

    Tamamen elektrikli Grecale’de kablosuz Apple CarPlay ve Android Auto, akıllı telefon deneyimini yalnızca birkaç saniye içinde entegre ediyor. 12,3 inçlik dijital kokpit, kolay kurulum ve üstün grafikler açısından pazarda bir referans noktası olarak konumlandırılıyor. Yeniden yapılandırılabilir baş üstü gösterge ekranı, hız, haritalar ve yönler gibi temel bilgileri doğrudan ön cama yansıtarak sürüş sırasında dikkatin dağılmasını en aza indiriyor. Dijital saat, iklimi, medyayı, navigasyonu ve telefon görüşmelerini hızlı bir şekilde kontrol etmek için sesli asistanı Grecale Folgore’de hazır bulunuyor.

    MIA Maserati Akıllı Asistan, Grecale Folgore için optimize edilerek dijital deneyime benzersiz bir dinamizm ve grafiksel gelişim kazandırıyor. Sürüş deneyimini daha hızlı hale getirmek ve sürücünün otomobili ihtiyaçlarına yönelik; MAX RANGE, GT, SPORT, OFFROAD olmak üzere dört farklı sürüş moduyla sunuluyor. Delikli deri ve mavi motor çalıştırma düğmesine sahip siyah direksiyon simidi üzerindeki sürüş modu seçici aracılığıyla ayarlamalar yapılabiliyor ve her günü olağan üstü kılarak; markanın yarışçı ruhunu taşıyor.

    Maserati showroomlarındaki yerini alan Grecale Folgore, 7 milyon 428 Bin TL’den başlayan fiyatlarla satışa sunuluyor.

  • Škoda Yeni Elektrikli SUV’u Elroq’un İlk İpuçlarını Verdi

    Škoda Yeni Elektrikli SUV’u Elroq’un İlk İpuçlarını Verdi

    Škoda, Elroq’un ilk resmi ipuçlarını yeni görselle yayınladı. Yüzde 100 elektrikli yeni SUV, markanın Modern Solid tasarım dilini tamamıyla adapte eden ilk üretim modeli olacak. Minimalist dış tasarımla şekillenen Elroq, işlevsellik ve özgünlüğü bir araya getirirken güvenlik ve güç duygusunu da yansıtmayı başarıyor.

    Škoda Elroq, 2024 sonbaharında gerçekleştirilecek dünya prömiyeri ile tanıtılacak. Yeni Elroq, Škoda’nın önümüzdeki dönemde 6 tam elektrikli modelden oluşacak e-mobilite atağını başlatacak.

    Yeni yüze sahip Elroq SUV

    Škoda Elroq’un ön kısmı, bölünmüş far tasarımıyla dikkat çekiyor. Daha ince olan üst bölüm yanlara doğru uzanıyor. Škoda yazısı artık Škoda’nın kurumsal kimliğini yansıtacak şekilde kaput üzerinde belirgin bir şekilde yer alıyor.

    Yenilikçi “Tech-Deck Face“ tasarımı, geleneksel Škoda ızgarasının daha düz ve daha geniş bir görünüme sahip olmasını sağlıyor. Elroq modelinde, aracın güçlü görünümü daha büyük jantlar ve son teknoloji LED Matrix farlar ile tamamlanıyor.

    Elroq, Enyaq ve Enyaq Coupé’nin ardından MEB modüler elektrikli otomobil platformunu kullanan üçüncü Škoda modeli olacak. Yeni elektrikli kompakt SUV, Škoda’nın konfor ve işlevsellik DNA’sını teknolojik ve yenilikçi iç mekan tasarımıyla bir araya getiriyor.

  • Yüzde 100 Elektrikli Citroën C3 Eylül Ayında Türkiye’de

    Yüzde 100 Elektrikli Citroën C3 Eylül Ayında Türkiye’de

    Citroën, yenilediği C3 modelini, yüzde 100 elektrikli olarak Eylül ayında ülkemiz yollarına çıkarmaya hazırlanıyor. Sıfır emisyonlu mobilitenin keyfini ulaşılabilir fiyata yaşamak isteyen kullanıcılar için üretilen tamamen elektrikli yeni ë-C3, Akıllı Otomobil Platformu ile rakiplerine meydan okumaya geliyor.

    Konforu ön planda tutan yenilikçi ve yüksek teknolojili modelleriyle otomotiv tarihinin en köklü üreticilerinden olan Citroën, B segmentindeki başarılı modeli yeni C3’ü Türkiye’de satışa sunmaya hazırlanıyor. Karakteristik görünümü, sınıfının üzerinde boyutları ve markaya has yüksek konfor özellikleriyle 4’üncü nesil C3, eylül ayında Türkiye’de satışa sunulacak. İlk aşamada elektrikli versiyonuyla yollara çıkacak olan yeni Citroën C3, önümüzdeki yılının ilk aylarında hibrit versiyonuyla da satışa sunulacak.

    Yeni platform ile herkes için ulaşılabilir elektrikli modeller

    İlk jenerasyonuyla 2002 yılından bu yana yollarda boy gösteren Citroën C3, 4’üncü neslinde ë-C3 ismiyle ilk kez yüzde 100 elektrikli olarak tasarlandı. 2002 yılından bu yana ulaştığı 5,6 milyon adedin üzerindeki satış performansıyla markanın da en popüler modeli olan Citroën C3, markanın Avrupa’daki satış hacminin yüzde 29’unu temsil ediyor. Citroën için yepyeni bir dönemi işaret eden yeni ë-C3, Sıfır emisyonlu mobilitenin keyfini ulaşılabilir fiyata yaşamak isteyen kullanıcılar için Avrupa’da üretilen tamamen elektrikli B-Hatchback model olarak dikkat çekiyor.

    Elektrikli mobiliteyi herkes için erişilebilir hale getirmek üzere cesur bir hamle yapan Citroën, bir ilki daha gerçekleştirerek Avrupa’da yeni Citroën ë-C3’ü, tamamen elektrikli bir güç-aktarma sistemi barındıracak bir platformla geliştirdi. Otomobilin temelini, son derece kapsamlı, küresel Stellantis “Akıllı Otomobil Platformu”nun bir versiyonu oluşturuyor. Bu da yeni ë-C3’ün herkes için ulaşılabilir hale gelmesine imkân sağlayacak.

    Yeni Citroën C3’ün markanın amiral gemilerinden biri olduğunu söyleyen Citroën Türkiye Genel Müdürü Selen Alkım, “Yeni ë-C3, elektrikli C4 ve elektrikli C4 X’ten sonra elektrikli araç ürün gamımızdaki 3’üncü model olacak. Yeni aracımızla birlikte elektrikli araçların toplam satışlarımız içindeki payını yüzde 15 seviyesine çıkarmayı hedefliyoruz. Önümüzdeki yıl ise hedefimiz bu oranı yüzde 20’lere yükseltmek” dedi. Yeni C3’ü eylül ayında tüketicilerle buluşturacaklarını vurgulayan Selen Alkım, şöyle devam etti: “Biz Türkiye lansmanımızı ilk etapta sadece elektrikli güç ünitesine sahip versiyonla gerçekleştireceğiz. Başlangıç seviyesinden itibaren sunduğu güvenlik ekipmanları, teknolojik donanımları, çarpıcı tasarımı ve segmentinin en konforlu aracı olma iddiası ile rakiplerinden ayrışıyor.

    Eylül ayında sadece elektrikli modeli ile yollarda olacak Citroën ë-C3’ün sunmayı planladığımız fiyat seviyesi ile de ne kadar iddialı bir model olduğunu gözler önüne sereceğini düşünüyorum. Önümüzdeki senenin başında ise hibrit versiyonunu da tüketicilerimizle buluşturacağız. Böylece yeni modelimizin lansmanı ocak ayında hem hibrit hem de elektrikli motor seçeneklerinin bir arada satışa sunulmasıyla tamamlanacak.

    Tasarım baştan aşağı yenilendi!

    Avrupa’daki 4’üncü nesil Citroën C3 ailesi, Citroën’in cesur yeni marka tasarımını temsil eden, iddialı bir görünümle baştan aşağı yeniden tasarlandı. İlk kez 2022 Citroën Oli konseptinde ön gösterimi yapılan yeni tasarımda, dikey ve yatay unsurlar, teknik bir tarzla kontrast oluşturuyor. Daha uzun ve daha dikey ön cephe, merkezi olarak konumlandırılan ve parlak siyah yatay ızgara ile tamamlanan, çift şeritli yeni marka logosuna ev sahipliği yapıyor. İlk kez Citroën Oli konsept aracında görülen yeni, özgün ön ve arka aydınlatma tasarımı da önemli unsurlar arasında.

    Neredeyse bıçak gibi görünen bir dikey ve iki yatay lensten oluşan, benzersiz üç seviyeli aydınlatma imzasına sahip. Kısa, yüksek ve yatay motor kaputu, teknik olarak şekillendirilen yüzeylere sahip. Bu, dikey ön profille ışığı ve kontrastı yakalayarak büyük ve daha dik ön camı besliyor ve araca daha fazla hacim ve güvenlik hissi sağlıyor.

    Aracın profilinde, teknik ve alttan kesik çizgiler, kemer hattı boyunca yeni imza aydınlatma kümelerine ve kapı panellerindeki ince kıvrımlara doğru akıyor. Bunların tümü ışığı yakalıyor ve görsel çekiciliği arttırıyor. İmza niteliğindeki kimlik, bagaj kapağının alt kısmındaki teknik çizgilerle arka tarafta da devam ediyor. Yukarıda, ön cephede kullanılan şeritteki deseni içeren ve büyük, merkezi yeni oval Citroën logosunun yanlarını dolduran yatay, parlak siyah dekoratif bir şerit yer alıyor.

    Yeni imzalı arka aydınlatmalar aracın köşelerine doğru uzanıyor ve ön farları yansıtan iki yatay ve bir dikey mercekten oluşuyor. Bagaj kapağın altında, aerodinamiğe yardımcı olmak ve otomobilin iddialı duruşunu daha da güçlendirmek üzere, köşeleri kaplayan gösterişli bir tampon yer alıyor. 17 inçlik elmas kesim alaşım jantlar güçlü duruşu destekliyor. Otomobil, 4,01 m uzunluğu ve 1,76 m genişliği ile kompakt bir ayak izine sahip.

    Arka diz mesafesi rakiplerinden en az 20 mm daha fazla!

    Yeni ë-C3’ün geniş iç mekânı, bir evin oturma odasına benzer bir ortam sağlamak üzere yalın ama zarif yüzeylerle şekillendirildi. Yeni ë-C3’ün yeni desenli Citroën Advanced Comfort® Koltukları, özel olarak tasarlandı. İlk temasta konforlu ve yumuşak bir his sağlamak ve mesafe ne olursa olsun destekleyici bir sürüş sunmak üzere ilave köpük kullanıldı. Gelişmiş konfor seviyesi, 1,57 m yükseklikte ön koltukta daha kontrollü ve güven veren, yüksek ve yola hâkim bir sürüş pozisyonu için 30 mm daha fazla baş mesafesi sağlayan tamamen yeni tasarımla devam ediyor. Bu sayede yolcuların her biri daha fazla görüş açısının keyfini sürüyor. Bu da daha ferah ve konforlu bir iç mekân hissi oluşturuyor.

    Aslında yeni ë-C3, sadece 19 mm daha uzun ve 6 mm daha geniş. Buna rağmen neredeyse her boyutta önceki modele göre daha geniş iç mekâna sahip. Arka yolcu dirsek mesafesi 19 mm, ön ise 21 mm ile pazar ortalamasının üstünde yer alıyor. Ayrıca arka koltuk diz mesafesi de ortalamanın en az 20 mm üzerinde olup, sınıfının en iyi değerini sunuyor.

    Yeni ë-C3’te geniş bir bagaj hacmi de sunuluyor. Daha uzun iç mekân; kapı panelleri, orta konsol ve orta kol dayamanın altında kullanışlı ve akıllı saklama alanları ve ayrıca orta konsolda kablosuz telefon şarj sistemi de yer alıyor. Konforlu 60/40 oranında yatan arka koltuk sırtlıkları ve arka çamurluklar arasındaki 1015 mm’lik genişlik ile daha büyük nesneleri taşıma kolaylığı da sağlıyor.

    Standart konumda 310 litre sunulan geniş bagaj hacmi, günlük hayatın gereksinimlerini fazlasıyla karşılıyor. 1,57 metre yüksekliğiyle (Tavan barları hariç) yeni ë-C3, önceki modelden daha yüksek bir yapıda. Bu sayede şehir içi ve şehir dışı yolculuklarda, tümsekler, kaldırımlar ve çukurlarda daha güvenli bir sürüş sağlamak üzere, SUV tarzı yerden yükseklikten faydalanıyor. Önceki modeldeki 135 mm’lik yerden yükseklik, yeni ë-C3’de 163 mm olarak ayarlandı.

    26 dakikada yüzde 80’e kadar şarj olabiliyor!

    Stellantis’te bir ilk olarak, yeni Citroën ë-C3, BEV’e özel “Akıllı Otomobil Platform”uyla, şehiriçi kullanımda 440 km, karma kullanımda ise 324 km’ye kadar WLTP sürüş menzili sağlamak için 44 kWsa LFP (Lityum Ferro Fosfat) bataryayı kullanıma sunuyor. 100kW DC hızlı şarj özelliği ile 26 dakikada yüzde 20’den yüzde 80’e şarj olanağı da sağlıyor. Standart AC şarj 7 kW ile yüzde 20’den yüzde 80’e yaklaşık 4 saat 10 dakikada şarj performansı sunuyor. 11 kW seçeneği ise 2 saat 50 dakika sürüyor.

    Ev ya da iş yerinde bir Wallbox ve ayrıca dışarıda halka açık şarj istasyonlarında düzenli olarak şarj etmek için ideal olan standart Mod 3 kablo ile hem ev hem de halka açık AC şarj noktalarına erişim kolaylığı sağlıyor. Kablo, tek fazlı 7,4 kW veya üç fazlı 11 kW duvar kutusuyla şarjı destekliyor. Yeni ë-C3, 83 kW (113 HP) elektromotor ve tam otomatik şanzımanı ile 0-100 km/s hızlanmasını yaklaşık 11 saniyede tamamlayabiliyor ve yaklaşık 135 km/s maksimum hıza ulaşabiliyor. Özellikle kent içi ve banliyö ortamlarında günlük sürüş ya da trafikte akıcı bir sürüş için gereken performansı bu sayede sağlıyor ve verimliliğe odaklanıyor.

    48V hibrit teknolojisiyle donatıldı!

    Yeni C3 çok yönlü olacak şekilde ilk kez bir hibrit güç aktarma sistemiyle de sunulacak. Böylece yeni C3, 48V hibrit teknolojisiyle elektrikliye geçişi daha erişilebilir hale getiriyor. Kompakt, hafif ve ulaşılabilir olan bu çözüm, çok yönlü şehir otomobili için uygun olup şehir yolculuklarının yüzde 50’ye kadarının elektrikli modda yapılmasına olanak tanıyor. Hibrit sistem, benzin ve elektriğin avantajlarını iki motorla birleştiriyor. Bu motorlar sürücünün müdahalesi olmadan otomatik olarak birlikte veya ayrı ayrı çalışıyor. 48V hibrit teknolojisi; belirli sürüş aşamalarında şarj olan 48V lityum-iyon batarya, yeni hibrit sistemde kullanılmak üzere tasarlanan yeni nesil 100 hp (75 kW) gücündeki 3 silindirli benzinli motor ve 21 kW bir ë-Motor isimli elektromotorun entegre edildiği yeni elektrikli ë-DCS6 çift kavramalı şanzımandan oluşuyor.

    Yakıt tüketimini ve emisyonları azaltırken daha fazla sürüş keyfi sunan “Hibrit 100” kodlu versiyon, 205 Nm (elektromotor 55 Nm) tork ile üstün sürüş keyfi ve çok yönlülük sunarken, emisyonları ve yakıt tüketimini eşdeğer benzinli versiyona kıyasla yaklaşık yüzde 10 oranında azaltıyor. WLTP ortalama döngüsünde ise bu versiyon 117g CO2/km olarak onaylanmış durumda. Güç gereksiniminin olduğu anlık hızlanmalarda, elektromotor 9 kW (yaklaşık 12 HP) ek güç sağlarken daha canlı ve dinamik bir kalkış sağlıyor ve her zaman akıcı ve konforlu bir sürüş sunuyor.

    Eksiksiz donanım listesiyle her şey elinizin altında!

    Tamamen elektrikli ë-C3’ün tasarım ve mühendislik ekipleri için sınıfının en iyi konfor ve rahatlık seviyesini sunmak en önemli önceliklerinden biri oldu. Avrupa’da tasarlanan ve üretilen yeni ë-C3, tüm müşteri ihtiyaçlarını karşılamak üzere, zengin bir donanım seviyesi ve akıllı çözümlerle donatıldı. İç tasarım için yeni standartlar belirlemek en önemli hedeflerden biriydi. Yeni ë-C3, yenilikçi, rahat ve donanımlı iç mekân mimarisi, “C-Zen Lounge” ile tasarlandı. Bu yenilikçi kokpit mimarisi, geleneksel ön konsolu yeniden şekillendiriyor ve üst düzey konfor sağlıyor. C-Zen Lounge, geniş ön cam, iki yanda Citroën’in imzası niteliğindeki dikey havalandırma kanalları ve grafik öğelerle yatay bir ön konsol mimarisi oluşturuyor.

    Böylece sürücü ve ön yolcu, geniş bir kemerden bakıyormuşçasına açık ve düzenli bir ön görüş açısına sahip oluyor. Ön konsol, üstte teknik unsurlar ve altta kumaş kaplı rahat bir “Kanepe Tasarım Tarzı” olmak üzere iki bölüme ayrılmış durumda. Aşağıdaki kumaş kaplı ve yumuşak kıvrımlı yatay “Kanepe Tasarım Tarzı” bölüm, konfor ve rahatlık hissini güçlendirirken, kokpite sıcaklık ve kendine has görsel bir karakter katıyor.

    Geleneksel gösterge panelinin olmaması, daha ferah bir ön konsol tasarımı oluşturuyor. Yeni, tamamen elektrikli ë-C3, araç bilgilerini ön konsolun üst kısmı ile ön camın alt kısmı arasındaki parlak siyah bölüme yansıtan yeni Citroën Head-Up Display’i ilk kez kullanıyor. Bu akıllı çözüm, geleneksel Head-Up Display ve gösterge paneli örneğinde olduğu gibi, bilgilerin iki kere gösterilmesini önlüyor ve sürücüye ihtiyaç duyduğu tüm önemli bilgileri, gözlerini yoldan ayırmadan kolayca sağlıyor. Yeni kompakt, çok işlevli direksiyon, daha küçük ve kullanımı daha kolay. Ayrıca Citroën Head-Up Display çalışırken bilgilerin rahat görünmesi için derinlik ve yükseklik ayarı da yapılabiliyor.

    Ön konsolun ortasında, hafifçe sürücüye dönük 10,25 inçlik renkli bir bilgi-eğlence ekranı yer alıyor. Özel bir uygulamaya sahip “My Citroen Play” ile “Akıllı Telefon Kiti” sayesinde kullanıcı, kendi cihazı üzerinden müzik, radyo, çağrı ve navigasyon işlevlerine erişebiliyor.

    Her an yol emniyeti sağlayan sürüş destek sistemleri!

    Yeni ë-C3, en güncel Citroën sürüş destek teknolojileriyle donatılıyor. Sürüş destek teknolojileri şunları içeriyor:

    • Aktif Güvenlik Freni, 5 ile 135 km/s arasında gece ve gündüz çalışan, araçtaki yolcular haricinde yayalar ve bisikletlilerin yaralanmalarını azaltmaya yardımcı olan bir acil durum frenleme sistemi.
    • Aktif Şeritten Ayrılma Uyarı Sistemi, araç düşük hızlı sürüşlerde şeritten çıkarken direksiyonu hafifçe düzelterek veya sürücüyü uyararak aracın yol şerit işaretleri arasında doğru konumu korumasına yardımcı oluyor. 60 ile 180 km/s arasında çalışıyor ve sinyaller kullanıldığında devre dışı kalıyor.
    • Sürücü Dikkat Uyarısı, aracın şerit içindeki konumu doğru olmadığında sürücüyü bilgilendiriyor. Bu iki adımlı uyarı ilk olarak aracın sallanmasını algılıyor ve sürücüyü bir ses ve “Dikkatli Sürün” mesajıyla uyarıyor. Ardından dört sallanma tespit ettiğinde ek bir uyarı ve “Tehlikeli Sürüş” mesajı veriyor. 
    • Kahve Molası Uyarısı, sürücüye 65 km/s’nin üzerinde 2 saatlik sürekli sürüşten sonra mola vermesini tavsiye ediyor ve mola vermediği takdirde bundan sonra her saat başı tekrar ediyor.
    • Hız Sınırı Tanımlama, sürücüyü bilgilendirmek için hız sınırı işaretlerini okuyor ve bunları Citroën Head-Up Display’de gösteriyor. Sistem, navigasyon sistemindeki hız sınırı verilerinden yararlanıyor ve aynı zamanda geçici hız sınırı yol işaretlerini de okuyabiliyor. “Hız Sınırlayıcıya” sahip “Hız Sabitleme”, uyumluluğu sağlamak için sürücünün maksimum hızı sınırlandırmasına olanak tanıyor.
    • Elektrikli Park Freni (EPB), motor stop edildiğinde otomatik olarak etkinleşiyor ve gaz pedalına basıldığında otomatik olarak devreden çıkıyor. Sürücü, EPB’yi orta konsoldaki kumanda ile manuel olarak yönetebiliyor. Ayrıca Yokuş Kalkış Desteği, aracı yüzde 3’ün üzerindeki eğimlerde birkaç saniye sabit tutuyor.
    • Akıllı Far Asistanı, karşıdan gelen araç algılandığında ve güvenli bir şekilde geçtiklerinde kısa ve uzun farlar arasında otomatik olarak geçiş yapmak için ön cama monte kamerayı kullanıyor.
    • Arka Park Sensörleri, geri manevralarda sürücüyü, çocuklar dahil engellerin yakınlığı konusunda sesli olarak uyarıyor. Aracın arkasını görmek ve sürücüyü 10,25 inç renkli ekran (Varsa) üzerinden, olası engeller konusunda uyarmak için geri vitese takıldığında bir “Geri Görüş Kamerası” etkinleşiyor.

    Konforda üstüne yok!

    Citroën ë-C3, bu segmentte ilk defa Citroën Advanced Comfort® Süspansiyon ile yeni Citroën Advanced Comfort® Koltukları birleştirerek “Uçan Halı” etkisi sunuyor. Daha yüksek ve daha köşeli tasarıma sahip yeni jenerasyon ë-C3, önceki model ile benzer bir alan kaplamasına rağmen, 100 mm artırılan ve araçtan iniş-biniş kolaylığı sağlayan daha yüksek sürüş pozisyonuyla kesintisiz bir konfor sağlıyor. Ayrıca araç sahiplerinin tasarım tercihlerini yansıtacak dış koruyucu öğeler de, yeni tasarımlı B-Hatchback’de sunulmaya devam ediyor.

    Citroën, C3 Hatchback tarihinde ilk kez yenilikçi ve özel Citroën Advanced Comfort® Süspansiyonu, tamamen yeni elektrikli ë-C3’ün tüm versiyonlarında standart ekipman olarak sunuyor. Sürücü ve yolcular için görünmez olan Progressive Hydraulic Cushions®, aşamalı hidrolik stoperlerin kullanılması sayesinde yolda benzersiz bir “Uçan Halı” hissi veren sürüş konforu sunuyor. Bu süspansiyon sistemi ile, tamamen yeni ë-C3, bozuk yol yüzeylerinde aracın süzüldüğü izlenimini veriyor. Mekanik stoperler yerine amortisör ve yay ile birlikte; biri sıkıştırma, diğeri geri-basma için iki stoper kullanılıyor.

    Çok beğenilen çözüm iki aşamalı çalışıyor. Daha yumuşak sıkıştırma ve geri-basma etkisi için yay ve amortisör, hidrolik stoperin de yardımıyla dikey hareketleri birlikte kontrol ediyor. Büyük darbelerde yay ve amortisör, hidrolik stoperlerle birlikte hareketi, kademeli olarak yavaşlatıyor ve hareket sonundaki sarsıntıları önlüyor. Enerjiyi emen ve daha sonra bir kısmını darbe olarak geri veren mekanik stoperlerin aksine, hidrolik stoper bu enerjiyi emiyor ve dağıtıyor.

    5 farklı renk seçeneği sunuluyor!

    Ürün gamının tepe noktası ile 17 inç elmas kesim alaşım jantlar, ön LED farlar, LED arka stop lambaları, karartılmış arka camlar, Citroën Advanced Comfort® Süspansiyon, Citroën Advanced Comfort® TEP/Kumaş koltuklar, iki tonlu gövde rengi, dekoratif tavan rayları, akıllı telefon ekran yansıtma özelliğine sahip 10,25 inçlik renkli dokunmatik ekran, elektrikli katlanır ve ısıtmalı yan aynalar, otomatik klima, 3D navigasyon, kablosuz şarj, geri görüş kamerası, elektrokrom dikiz aynası, Elektrikli park freni, Akıllı Far Asistanı, Aktif Güvenlik Freni, yeni Citroën Head-Up gösterge, otomatik farlar, arka park sensörleri, arka spoyler, hız sabitleme ve 6 adet hava yastığı sunuluyor. Yeni ë-C3, Beyaz, Mavi, Kırmızı, Gri ve Siyah olmak üzere 5 farklı gövde rengiyle sunulacak.

    Citroën’in çift renkli kontrast tavan özelliği, en üst versiyonunda siyah veya beyaz renkte standart donanım olarak sunulacak. Ayrım noktasını, saca işlenen C sütunundaki keskin bir çizgi oluşturuyor.

  • Yeni Nissan Juke Dikkan Çeken Sarı Rengi İle Türkiye’de

    Yeni Nissan Juke Dikkan Çeken Sarı Rengi İle Türkiye’de

    Şehir hayatının dikkat çeken oyuncusu Nissan Juke ikonik sarı rengi ile geri döndü Türkiye lansmanı gerçekleşen aracın konforu ve teknolojiyi ön planda tutan yeni iç tasarımı dikkat çekiyor. Yeni Nissan Juke 1.409.900 ₺’den başlayan lansmana özel fırsatlar ile Nissan Yetkili Satıcıları’ndaki yerini aldı.

    Piyasaya sürüldüğü 2010 yılından bu yana dünyada 1,3 milyondan fazla adet üretilen ve Türkiye’de 37 binin üzerinde satılan Nissan Juke yenilenen özellikleri ve çarpıcı renkleriyle Türkiye pazarına sunuldu. Nissan’ın Sunderland Fabrikasında üretilen Nissan Juke, ilk jenerasyonundaki popülaritesinin ardından müşteri talebine yanıt olarak ikonik sarı dış renk seçeneğini yeniden satışa sundu.

    Nissan’ın tasarımcıları ve mühendisleri, yeni sarı rengin yanı sıra, yeniden tasarlanan orta konsol ve gösterge paneli ile araç içi yaşam kalitesini yükseltmek için Juke’un iç mekanında önemli değişiklikler yaptı. İç mekanda kullanılan yeni malzemeler, konfor ve ergonomi iyileştirmelerine ek olarak otomobilin bağlanabilirliği ise daha büyük bir dokunmatik ekran ve gelişmiş teknoloji özellikleri ile güncellendi.

    Ayrıca, Juke’un dinamik niteliklerini hem dış hem de iç detaylarda vurgulayan yeni N-Sport donanım paketi sahip olduğu dikkat çekici özellikler ile şehrin en dikkat çekici aracı olmak üzere ürün gamındaki yerini aldı.

    Yeni Nissan Juke ile yeniden sunulan İkonik Sarı dış renk seçeneği, ilk nesil Juke’un sarı rengini seven müşterilerden alınan talebe marka tarafından verilen bir yanıt. Yeni ikonik sarı renk, önceki Juke neslindeki sarı renkten farklı bir tonla Nissan’ın ürün gamındaki yerini alıyor. Önceki Juke’ta sunulan sarıya kıyasla yeni sarı biraz daha çarpıcı ve modern bir görünüm sunuyor.

    Yeni Nissan Juke’un N-Sport donanım paketinde, yeni İkonik Sarı gövde renginin etkisi, siyah tavan, siyah yan aynalar, N-Sport jantlar ve dış detaylar, ön ızgara ve A-B sütunları kontrastıyla daha da artıyor. Tüm bu detaylar, Juke’un dikkat çeken, havalı ve karakterli duruşunu sağlamlaştırıyor.

    Nissan Türkiye Genel Müdürü Charbel Abi Ghanem Yeni Nissan Juke ile ilgili heyecanını şu şekilde paylaştı: “Nissan’ın dinamik aile üyesi Juke, tarzıyla her zaman dikkat çeken bir araç olmayı başardı. Türkiye’de sevilen ve talep gören gerçek bir şehir SUV’si olarak kullanıcıların ihtiyaçlarını karşılayan Juke artık bu yeni makyajla birlikte gelen özellikleri sayesinde renkli dünyasında çok daha premium ve çok daha konforlu olacak. Biz aracımızdan ve dikkat çekici ruhundan eminiz. Sınırların dışına çıkmayı hedefleyen yeni ruhuyla tasarım ve konforun kusursuz birleşimini gelişmiş güvenlik teknolojileri ile standart olarak sunarak B-SUV sınıfında kuralları yeniden belirleyecek.

    wİç mekan güncellemeleri daha fazla kalite ve bağlanabilirlik getiriyor

    Göz alıcı ve ikonik dış görünüme sahip Juke’un renk paletine ikonik Sarı dış renk seçeneğinin eklenmesi sadece bir başlangıç. Ayrıca iç mekanda, Nissan’ın tasarım ve mühendislik birimlerinin önemli çalışmaları araçtaki yaşam kalitesini artırdı.

    Yeni Nissan Juke’un direksiyonuna geçildiğinde fark edilen ilk değişiklik, merkezi bilgi-eğlence ekranının boyutunun artması oldu. Artık köşeden köşeye 12.3 inç olan dokunmatik multimedya ekranı, ekranın en ucundaki dokunmatik kontrolleri rahat erişilebilir hale getirmek ve aynı zamanda Juke müşterilerinin gerçekten sevdiği kokpit hissini geliştirmek için sürücüye doğru 8o eğimli hale getirildi. Bu geliştirilmiş bilgi-eğlence sistemi yeni Nissan Juke’un tüm paketlerinde standart olarak sunuluyor. 12.3 inç full TFT dijital gösterge paneli yüksek çözünürlüklü ekranı (1920 x 720 piksel) ile sürücünün kendi tercihlerine göre ekranda yer alan bilgi kombinasyonunu gösterecek şekilde yapılandırmasına olanak tanıyor.

    Kadran görünümü iki farklı temel düzen arasında değiştirilebiliyor; klasik düzende iki kadran ve ek bilgiler içeren merkezi bir alan yer alırken, alternatif olarak, “geliştirilmiş” düzende, eğimli ve üç boyutlu bir perspektif veren çift kadran üzerinde görüntülenen yol hızı ve motor devrini sunuyor. Bu “geliştirilmiş” düzende ek bilgilerin görüntülenebileceği daha geniş bir merkezi ekran alanı sağlıyor.

    Kadranlar arasındaki orta bölümde sürücü, harita da dahil olmak üzere navigasyon talimatlarının yanı sıra yakıt ekonomisi, ses bilgileri, eco-sürüş performansı, lastik basınçları ve diğer önemli bilgileri görüntüleyebiliyor. Ekran seçeneği çok fonksiyonlu direksiyon simidinde yer alan tuşlar aracılığıyla kolaylıkla seçilebiliyor.

    Geliştirilmiş bilgi-eğlence sistemi, kullanıcının akıllı telefonunun ana ekranında olduğu gibi, en sık kullandığı işlevler için kısayolları içerecek şekilde ekranı uyarlamasına olanak tanıyan daha sezgisel bir ana ekranla birlikte geliyor.

    Yeni Nissan Juke ile tüm donanım seviyelerinde standart olarak kablosuz Apple CarPlay ve kablosuz Android Auto mevcut.

    Yeni Nissan Juke’un direksiyonunda kullanılan pürüzsüz deri malzeme kalite hissiyatını yukarı taşırken araçta dokunsal anlamda da daha tatmin edici bir his yaratıyor.

    Sarı Alcantara® detaylı iç döşeme

    Göz alıcı sarının çizgilerini yansıtan N-Sport iç mekanda, bumerang şeklinde ön konsolun üst kısmı boyunca uzanan Alcantara® sarı bir vurguya sahip. Klima ızgaralarına kadar açılı bir şekilde ilerleyen ve yeni merkezi bilgi-eğlence ekranının tabanını çerçeveleyen sarı vurgu iç mekanda farklılık yaratıyor.

    N-Sport donanım paketinin sahip olduğu özel tasarım monoform sportif koltuklar, koltuğun üst dış kısmını kaplayan ve koltuğun yanlarından ortasına uzanan ikonik sarı renkli geri dönüştürülmüş Alcantara® detaylar ile göz alıcı temayı sürdürüyor, koltuğun omuz hizasında “Juke” kabartması yer alıyor. Sarı dikişler ise cesur görünümle sportifliği bir arada tamamlıyor.

    Platinum, N-Design ve Platinum Premium donanım paketlerinde de geliştirilmiş konfora sahip yeni koltuklar bulunuyor. Yeni Platinum koltuklar, silindir desenli ekleri tamamlamak için kumaş aksanlı yarı deriden oluşan “Kira Melanj” adlı yeni bir kumaşa sahip.

    Platinum Premium modellerindeki yeni koltuk malzemesi, parlak vurgulara sahip siyah yarı deri koltuğun tabanında ve arkasında kapitone efektli eklerle yer alıyor. İç mekana sportif bir hava katan ve yolcuların başının arkasında yer alan koltuk açıklığı piyano siyahı bir kaplamayla detaylanıyor.

    Geliştirilmiş iç konfor

    Tüm Juke paketlerinin iç mekanında yapılan diğer güncellemeler arasında %20 artırılarak 7.8 litreye çıkarılan genişletilmiş bir torpido gözü yer alıyor.  Ön kol dayama ise daha destekleyici olacak şekilde yeniden tasarlandı ve asimetrik bir tasarımla erişim mesafesi 25 mm artırıldı. Buna ek olarak bardaklıklardan da ödün verilmedi. Ön kol dayama, önceki Juke’ta olduğu gibi ortadaki saklama bölmesine erişim sağlamak için kalkıyor ve kapakta artık üç kredi kartı tutabilen bir klips de bulunuyor.

    Yeni Nissan Juke‘un tüm sınıflarında artık ön koltuklar arasında yer alan boşlukta maksimum alan sağlanırken, rahatlıkla teknoloji buluşturan elektrikli el freni de tüm donanımlarda standart olarak sunuluyor.

    Platinum donanım seviyesinden başlayarak, tüm donanım seviyeleri artık iPhone 12 Pro Max kadar büyük bir akıllı telefonu barındırabilen bir kablosuz şarj ünitesine sahip. Buna ek olarak, hem USB-A hem de C soketleri aracın ön ve arka yolcularının erişebilmesi için iki alanda da bulunuyor.

    İlave yeni dış renk seçenekleri

    İkonik Sarı dış renk seçeneğinin geri dönüşü Juke hayranlarının dikkatini çekecek olsa da, dış renk seçeneklerinde başka değişiklikler de var. Önceki İnci Beyazı’nın yerini daha da saf bir beyaz görünüm veren yeni formülasyonlu bir renk tonu aldı, ayrıca daha fazla sedef etkisi için metalik pul miktarı artırıldı.

    Aynı şekilde, Siyah dış renk de yeni formülüyle daha zengin ve daha koyu şekilde ürün gamındaki yerini alıyor.

    Yeni Nissan Juke’un genişleyen renk kartelasında 11 farklı tek renk ve 13 farklı çift renk seçeneği sunulmaktadır. Bu renkler: yeni İkonik Sarı, yeni İnci Beyazı, yeni Siyah, Metalik Gri, Bulut Gri, Gümüş, Gün Batımı Kırmızısı, Manyetik Mavi, Bordo, Lav Kırmızı ve Beyaz. Genişleyen renk yelpazesine ek olarak artık Nissan Juke’un tavanında da sunulan siyah, kırmızı ve gümüş tavan renk opsiyonları ile araç çift renk görünümüyle Türkiye yollarındaki iddialı yolcuğunu sürdürecek.

    Yeni Nissan Juke kullanıcılarına donanıma özgü yeni jant seçenekleri sunuyor. Yeni tasarım Platinum jantlar, 19’’ özel tasarım N-Design ve N-Sport jantlar ve optimize edilmiş aerodinamik özelliklere sahip göz alıcı 19″ Platinum Premium jantlar ürün gamında yer alıyor. 

    Gelişmiş sürüş destek teknolojileri Juke’ta sunuluyor

    Yeni Nissan Juke Genel Güvenlik Yönetmeliği (GSR2)’nin zorunlu kıldığı standart tüm teknolojik gereksinimlere ek olarak, Akıllı Hız Sabitleme sistemi, Akıllı Kör Nokta önleme sistemi de yeni Juke ile birlikte gelişmiş sürüş destek sistemleri arasına katılıyor. Yeni Nissan Juke “Genel Güvenlik Yönetmeliğine Uyumlu (GSR2)” olarak satışa sunuldu.

    Geliştirilmiş teknolojileri merkezine alan Nissan’ın “Akıllı Şerit Takip Asistanı” özelliği yeni Juke’un tüm sınıflarında standart olarak yer alıyor. Örneğin bir otoyolda Juke’un şeritteki konumunu takip eden teknoloji ile araç tanımlanan şerit sınırına çok yaklaştığında, sürücünün dikkatini çekmek için direksiyon simidinde bir titreşim tetikler. Düzeltme yapılmazsa, araç müdahale ederek ve aracın şeritteki yörüngesini korumak için yönünü düzeltir.

    Akıllı Şerit Takip Asistanı’na ek olarak Yeni Nissan Juke’ta birçok sürüş destek teknolojisi yer alıyor: Akıllı ve Önsezili Çarpışma Önleme Sistemi, Sürücü Yorgunluk Algılama Sistemi, Akıllı Hız Asistanı, Yokuş Kalkış Destek Sistemi, Otomatik Uzun Far Asistanı tüm donanım seviyelerinde standart olarak mevcutken; Akıllı Kör Nokta Önleme Sistemi, Akıllı Arka Çapraz Trafik Uyarı Sistemi ve ProPILOT Asistanı Platinum Premium donanım seviyesinde sunuluyor.

    Yüksek çözünürlüklü merkezi ekrandan yararlanılarak, arka görüş kamerasının çözünürlüğü de 0,3 megapikselden 1,3 megapiksele yükseltildi. Bu, özellikle düşük ışık koşullarında daha net bir görüntü sunarak geri manevraların daha da güvenle yapılabilmesine imkan sağlıyor. Arka görüş kamerası artık Juke’un tüm sınıflarında standart olarak sunuluyor. Park manevralarında aracın konumunun kuşbakışı olarak gösteren “Çevre Görüş Sistemi” dört kamerasıyla Platinum Premium donanım seviyesinde mevcut.

    Değişmeyen güç aktarma organları

    Juke’un kaputunun altında verimli bir 1.0 litrelik üç silindirli DIG-T turbo şarjlı benzinli motor bulunmaktadır. Kompakt ve hafif olan bu motor, Juke’a sahiplerinin beklediği sürüş keyfi özelliğini kazandırıyor. 115PS güç ve 200Nm maksimum tork üretir. Yalnızca benzinli ve otomatik şanzıman seçeneğiyle Türkiye’ye gelen yeni Nissan Juke sportif 7 ileri çift kavramalı (DCT) şanzıman ve sürüş modu seçenekleri (Eco, Standart, Sport) ile sürücüler, yolda maksimum eğlence için tarzlarını her türlü sürüş senaryosuna zahmetsizce uyarlayabilecek.

    Yeni Nissan Juke’un lansmana özel fiyatları

    Yeni Nissan Juke 1.409.900 TL’den başlayan fiyatlar ve lansmana özel kampanya seçenekleriyle sınırlı süre için Nissan Yetkili Satıcıları’ndaki yerini aldı. Juke’un lansmana özel kampanyasında 100.000TL nakit alım desteği ve 240.000TL’ye 12 ay yüzde 1,99 faizli kredi imkanı bulunuyor.

    Yeni Nissan Juke’un paketleri ve fiyatları ise şu şekilde;

    VersiyonTavsiye Edilen Anahtar Teslim Liste FiyatıLansmana Özel Kampanyalı Tavsiye Edilen Anahtar Teslim Liste FiyatıLansmana Özel Kampanya
    1.0 DIG-T 115 PS DCT Tekna1.509.9001.409.900Kampanyalı fiyat üzerinden
    1.0 DIG-T 115 PS DCT Platinum1.619.9001.519.900240.000 TL 12 AY 1,99%
    1.0 DIG-T 115 PS DCT N-Design1.709.9001.609.900 
    1.0 DIG-T 115 PS DCT N-Sport1.709.9001.609.900 
    1.0 DIG-T 115 PS DCT Platinum Premium1.799.9001.699.900 
  • Yeni Hyundai TUCSON 1 Milyon 820 Bin TL Fiyatı İle Bayilerde

    Yeni Hyundai TUCSON 1 Milyon 820 Bin TL Fiyatı İle Bayilerde

    Hyundai’nin popüler SUV modeli TUCSON, yenilenmiş haliyle Türkiye’de satışa sunuldu. Markanın Avrupa’daki satışlarına ivme kazandıran TUCSON, segmentindeki rekabeti de artıracak.

    20 yıl piyasaya sunulan ve hızlıca Hyundai’nin en popüler modellerinden biri haline gelen TUCSON, aralarında Türkiye’nin de olduğu Avrupa pazarında önemli başarılara imzasını attı. C-SUV segmentindeki rekabete yeni bir soluk getiren TUCSON, kullanım özellikleri ve şık tasarımıyla kullanıcıların kalbini fethederek, Hyundai’nin en çok satan ve beğenilen bir otomobil haline geldi. Geçtiğimiz yıl Avrupa’da 158 binden fazla satış başarısı gösteren TUCSON’un ana pazarları arasında Almanya, İspanya ve İngiltere bulunuyor. 

    Türk tüketicisi tarafından da oldukça fazla beğeni toplayan Hyundai TUCSON, şimdi de bu güçlü mirasından yola çıkarak güncellenmiş tasarımı, yenilikçi teknolojisi, çeşitli motor seçenekleri ve geliştirilmiş iç mekanıyla dikkat çekiyor.

    Satışa sundukları yeni SUV modelle ilgili görüşlerini dile getiren Hyundai Assan Genel Müdürü Murat Berkel, “TUCSON, markamızın Avrupa ve Türkiye’deki var olan gücünü artırmaya devam ederken segmentine de her zaman olduğu gibi yepyeni bir soluk getiriyor. Kullanıcılarına sürekli olarak mükemmellik, yenilik ve üstün sürüş dinamikleri sunan TUCSON, ileri teknoloji donanımlarıyla da kusursuz bir ayrıcalık sağlıyor. Bu sebeple, TUCSON modelimiz için mottomuzu “Ona Sahip Olmak Büyük Şans” olarak belirledik. TUCSON, gerek tasarımı gerekse sürüş özellikleriyle bu övgüleri fazlasıyla hak ediyor.” dedi.

    Makyajlı versiyonla beraber daha şık ve daha modern bir görünüme kavuşan Yeni TUCSON, ön ve arkadaki yeniden tasarlanmış tamponlarla öne çıkıyor. TUCSON’un karakteristik bir özelliği olan ‘melek kanadı’ tasarımlı far sistemi, daha büyük gündüz farları ile yeniden tasarlanmış. “Projeksiyon tipi LED Akıllı Ön Aydınlatma Sistemi (IFS)”, seyir halindeyken kısmi ışık kontrol özelliğini kullanarak, sürücülerin karanlıkta güvenli bir şekilde yolculuk yapmalarına olanak sağlıyor. Lazer kesim hassasiyeti ve yüzey ışık uygulamasıyla iyileştirilen ızgara da araca oldukça dinamik bir hava katıyor. Versiyona göre değişkenlik gösteren 18 ve 19 inç jantlar da makyajlı versiyonla beraber güncellenmiş. Hyundai TUCSON, ikisi yeni toplam yedi farklı gövde rengiyle satışa sunuluyor. 

    Hyundai Yeni TUCSON, asıl yeniliğini iç mekanında gösterirken sürücü ve yolcular için yepyeni bir araç içi deneyimi sunuyor. Kısa veya uzun süreli yolculuklardaki rahatlık için geliştirilen iç mekanın ergonomisi, konfor algısını yeni boyutlara taşıyor. Koltuklar ve kapı döşemesinin yanı sıra, gösterge paneli, orta şerit, direksiyon simidi ve orta kol dayanağı da dahil olmak üzere iç mekan tamamen yeniden tasarlanmış. Sportif direksiyon simidinden, gösterge paneline ve bilgi-eğlence sistemi için kullanılan çift kavisli 12,3 inç ekranlara kadar bir çok ayrıntıda yolcu konforu ön planda tutulmuş. 

    Çift otomatik sıcaklık kontrolü de makyajla beraber yeni bir ekrana kavuşmuş. Böylelikle bilgi eğlence ekranına ek olarak artık havalandırma ve klima kontrolleri de yepyeni bir ekran üzerinden yapılıyor. Fiziksel düğmelerden ve kontrol butonlarından vazgeçmeyerek geleneksel kabin kullanımını yeni nesil teknolojilerle birleştiren Hyundai, TUCSON modelinde de sezgisel ve sürükleyici bir arayüz sunuyor. Yüksek hızlı dokunmatik özellikli bu ekranlardan anlık yol durumu, ayarlar, müzik ve navigasyon gibi uygulamalara erişilebiliyor. Direksiyona entegre vites kolu (E-shift by wire) Yeni TUCSON’da da kullanılarak hem orta taraftaki alanı hem de genel görüşü oldukça rahatlatmış oluyor. Bu şık otomobilin iç mekanında ise gri ve siyah olmak üzere iki farklı renk seçeneğine yer veriliyor.

    Hyundai Yeni TUCSON, Türkiye’de iki motor seçeneği ve beş farklı donanım seviyesiyle satışa sunuluyor. Tüketicilerin beklentilerini en iyi şekilde karşılayan ve segmentinin tüm özelliklerini en optimum şekilde sunan Yeni TUCSON, hem önden hem de dört tekerlekten çekiş sistemine de sahip.

    Yeni TUCSON, 1.6 litrelik turbo beslemeli T-GDI motorla 5.500 devirde 160 PS güç üretiyor. 7 ileri çift kavramalı DCT otomatik şanzımanla eşleştirilen bu motorun maksimum torkuysa 1.500 – 4.500 devirler arası 265 Nm. Aracın maksimum hızı ise 192 km/s olarak verilirken 0-100 hızlanması ise 4×2 versiyonda 9.4 saniye (4×4 9.8 sn). Bir diğer motor seçeneği ise 1.6 litrelik turbo dizel ünite. Bu motor seçeneği de 4.000 devirde 136 PS güç üreterek yakıt ekonomisine önem veren tüketicilerin ilgi alanına girmiş oluyor.

    Aynı zamanda, 620 litreye varan bagaj hacmi, koltuklar yatırıldığında da bu rakamı 1.799 litreye kadar çıkarabiliyor. Giriş seviyesindeki versiyondan itibaren standart olarak LED gündüz sürüş lambaları, 12.3 inç çift gösterge ekranı, dokunmatik bilgi-eğlence sistemi, geri görüş kamerası, ön ve ikinci çarpışma önleme sistemleri, şeritte kalma ve takip asistanı, sürücü dikkat uyarısı ve akıllı hız limit asistanı sunan Yeni TUCSON, böylelikle üst düzey koruma hem de yarı otonom sürüş deneyimi yaşatmış oluyor. Yeni TUCSON, donanım seviyesine bağlı olarak; 360 derece kamera sistemi, Krell Premium Ses Sistemi, kör nokta algılama, deri döşeme, ısıtmalı ve soğutmalı koltuklar gibi özellikleri de kullanıcısına en iyi şekilde sunuyor.

    Türk tüketicisi tarafından büyük beğeni toplayan Hyundai Yeni TUCSON’un satış fiyatı ise 1.820.000 TL’den başlıyor.

  • Pirelli Ferrari İçin Yeni Bir P Zero Serisi Tanıttı

    Pirelli Ferrari İçin Yeni Bir P Zero Serisi Tanıttı

    Pirelli ve Ferrari yetmiş yılı aşan ilişkilerini sürdürürken bu zamansız klasikleri güvenli ve verimli bir şekilde yollarda tutmayı amaçlıyor. Ferrari Enzo için özel olarak geliştirilen yeni P Zero Corsa System lastikler hem en ikonik klasiklerin hem daha genç modellerin ekipmanı olan Pirelli Collezione serisine katılıyor. “Enzo” için İzmit’te üretilen lastikler, Maranello fabrikasından çıkan diğer iki tarihi süper otomobil olan Ferrari F40 ve F50 için mevcut iki seçeneğe iki yeni P Zero ekleyerek Pirelli’nin Ferrari Classic için sunduğu kataloğu genişletiyor.

    FERRARI ENZO İÇİN P ZERO CORSA SYSTEM LASTİKLER

    Pirelli, 2002 yılında lanse edilen “ekstrem spor otomobil” Ferrari Enzo için 245/35 R19 ebatlı ön ve 345/35 R19 ebatlı arka lastiklerden oluşan yeni bir P Zero Corsa System geliştirdi. Collezione serisindeki diğer tüm lastikler gibi bu ürün de orijinaliyle aynı görünüme sahip olmakla birlikte modern malzemeler ve teknolojilerle üretiliyor. 2000’li yılların başında yol serisinin en sportif modeli olarak tasarlanan bu lastik yüksek hızlarda ve virajlarda maksimum denge sunarken pistte de kullanılabilmesini sağlayan özel bir konstrüksiyon içeriyor. Önde yönlü, arkada ise asimetrik olan iki farklı sırt deseni suda kızaklamayı azaltmaya da yardımcı oluyor.

    Ferrari test sürücüleri, yeni lastiği denediklerinde dönemin sportif karakterini yeniden keşfetti. Lastik şimdi en güncel hamurların kullanılması sayesinde daha fazla güvenlik ve güvenilirlik sunuyor. Bu lastikler Pirelli’nin “şampiyonların fabrikası” ünvanlı Türkiye’deki Pirelli İzmit Fabrikası’nda üretiliyor. Pirelli İzmit Fabrikası dünyanın en prestijli yarışları için 400’ün üzerinde farklı türde yarış lastiği üretimini de gerçekleştiriyor.

    Collezione serisine eklenen P Zero Corsa System lastikler, Maranello fabrikasının şimdiye dek ürettiği ve zamanında Formula 1 yarış otomobillerine en yakın yol otomobili olarak tanımlanan Ferrari F50 için 245/35 R18 ebatlı ön ve 335/30 R18 ebatlı arka lastik seçenekleriyle de sunuluyor.

    FERRARI F40 İÇİN P ZERO

    F50 ve Enzo’nun atası niteliğindeki Ferrari F40, 1987 yılında orijinal ekipman olarak Pirelli P Zero lastikleri kullanan ilk seri üretim otomobil oldu. Bu otomobile özel olarak geliştirilen bu lastik; bir yol otomobili için daha önce görülmemiş 17 inç jant, ön ve arka için farklı ebatlar ve maksimum hızı 300 km/saati aşan bir otomobile adanmış teknoloji gibi bazı önemli inovasyonlar içeriyordu. Günümüzde F40’a özel bir P Zero versiyonu 245/40 R17 ebatlı ön ve 335/35 R17 ebatlı arka lastiklerle Pirelli Collezione kataloğunda sunuluyor. Bu versiyonun başlıca inovasyonları arasında lastiğin yanağındaki orijinali çağrıştıran harfler yer alıyor.

    PIRELLI P ZERO: PERFORMANS, İNOVASYON VE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

    Pirelli P Zero serisi, Ferrari F40’tan en yeni nesil süper otomobillere yerini koruyor. Bu inovasyon ve teknoloji hikayesi pist için geliştirilen teknolojilerin yol lastiklerine aktarılması için bir açık hava laboratuvarı işlevi gören Formula 1’den başlayıp son kırk yıldır en ekstrem ve prestij otomobillere ve motor sporlarına bağlanıyor. P Zero serisi otomotiv pazarının performansa, güvenliğe, sürdürülebilirliğe ve şimdi elektrikli mobiliteye giderek artan ilgi doğrultusunda değişen ihtiyaçlarına yanıt olarak zaman içinde evrildi. Pirelli’nin özellikle elektrikli otomobiller için ürettiği lastikleri belirten Elect işareti ilk kez 2019’da bir P Zero lastikte yer aldı.  

    Ürün ailesi bir süre önce, 2023 Goodwood Hız Festivali sırasında tanıtılan P Zero E, P Zero R ve P Zero Trofeo RS modelleriyle güncellendi. “Çevre Dostu Tasarım” yaklaşımıyla geliştirilen tüm lastiklerde şirketin motor sporlarındaki deneyiminden alınan ve sanallaştırma dahil yenilikçi araçları ve malzemeleri kullanan bir metodoloji uygulanıyor.