Kategori: Modifiye

  • RAYS Volk Racing CE28N-plus SL: Ultra Hafiflik ve Pistte Üstün Performans

    RAYS Volk Racing CE28N-plus SL: Ultra Hafiflik ve Pistte Üstün Performans

    RAYS Volk Racing CE28N-plus SL, 400 gr’a varan hafifliği ve yüksek rijitliğiyle pist performansını zirveye taşıyor.

    Hafifliğin ve Rijitliğin Buluşma Noktası

    RAYS’in efsanevi alt markası Volk Racing, motorsporları dünyasında kendini kanıtlamış bir isim. Marka, hafiflik ve rijitliği aynı potada eriten dövme (forged) jantlarıyla tanınıyor. Bu felsefenin en rafine ürünlerinden biri olan CE28N-plus, yıllardır kullanıcıların güvenini kazanmış bir modeldi.

    Ancak RAYS mühendisleri durmadı; bu modeli daha da ileri taşıyarak CE28N-plus SL’i geliştirdi. SL (Super Lap) adıyla pist odaklı bu versiyon, maksimum 400 gram daha hafif bir yapıya ulaştı. İlk bakışta tasarım farkı az olsa da, detaylarda yapılan kesimler, optimize edilmiş malzeme kullanımı ve yeni üretim teknikleri sayesinde ciddi bir ağırlık avantajı sağlandı.


    Pistte Doğan Bir Jant: CE28N-plus SL’in Gelişim Süreci

    Yeni jant sadece “daha hafif” olmakla kalmadı. SL, adındaki “Super Lap” ibaresinin hakkını vererek pistte gerçek testlerden geçti.

    RAYS, geliştirme sürecinde iki farklı prototip üretti:

    • Prototip 01 → Hafiflik ile rijitliği dengeleyen versiyon
    • Prototip 02 → Maksimum hafifliği hedefleyen versiyon

    Bu prototipler, Toyota GR86 üzerinde Central Circuit pistinde denendi. İlginç bir şekilde daha hafif olan Prototip 02 yerine, daha dengeli Prototip 01 pistte 0.12 saniye daha hızlı tur zamanı elde etti.

    Bu da motorsporları dünyasının bir gerçeğini ortaya koydu: “Her zaman en hafif olan değil, rijitliği de koruyan jant daha hızlıdır.”


    Sürücülerin Geri Bildirimi: Hassasiyetin Gücü

    Profesyonel sürücüler, Prototip 01’in:

    • Frenajda daha stabil olduğunu,
    • Gaz tepkilerinde daha güçlü “itme” hissi verdiğini,
    • Yol tutuşta güven verdiğini rapor etti.

    Buna karşın aşırı hafif Prototip 02, frenajın son bölümünde stabilite kaybı yaşattı. Bu nedenle RAYS, CE28N-plus SL’i denge odaklı geliştirme kararı aldı.


    Tasarımda İncelikler

    CE28N-plus SL, görsel anlamda da özel dokunuşlarla öne çıkıyor:

    • Özel kırmızı SL sticker seti ile pist ruhunu yansıtıyor.
    • Pressed Graphite rengiyle minimalist ama güçlü bir duruş sergiliyor.
    • RAYS’in A.M.T. (Advanced Machining Technology) tekniğiyle işlenmiş logo, premium hissi artırıyor.
    • Bead Seat bölgesindeki “knurling” işlemi, yüksek torkta lastiğin jant üzerinde kaymasını engelliyor.

    Bu detaylar, SL’i sadece hafif ve rijit değil, aynı zamanda gerçek motorsporları jantı haline getiriyor.


    Pist Kullanıcıları İçin Gerçek Bir Evrim

    Sonuç olarak RAYS Volk Racing CE28N-plus SL,

    • Daha düşük ağırlık,
    • Daha yüksek rijitlik,
    • Daha iyi frenaj kontrolü,
    • Daha keskin gaz tepkisi,
    • Daha güçlü pist güvenliği sunuyor.

    Bu da onu sadece pist günlerine katılan amatörler için değil, profesyonel motorsporlarıyla ilgilenen herkes için gerçek bir “upgrade” seçeneği yapıyor.


    Piston Kafalar Yorumu

    RAYS’in motorsporlarına bakış açısı, “hafiflik + rijitlik = hız” formülüyle bir kez daha doğrulanmış oldu. CE28N-plus SL, sadece katalog üzerinde değil, pistte de kanıtlanmış bir ürün. Bizce bu model, “jant hafifliği” kavramını bir üst seviyeye çıkararak, spor otomobil sahiplerinin listesinde ilk sıralara yerleşmeyi fazlasıyla hak ediyor.

    Sayfamızın Tuning üzerine olan tüm haberlerine Modifiye Kategorimiz üzerinden ulaşabilirsiniz.

  • Baba ve Oğulun Özel BMW 3 Serisi, Hot Wheels Legends Tour UK’i Kazandı!

    Baba ve Oğulun Özel BMW 3 Serisi, Hot Wheels Legends Tour UK’i Kazandı!

    1982 BMW 3 Serisi E21, Hot Wheels Legends Tour UK’te büyük ödülü kazandı. Baba-oğul Foster’ın 14 yıllık emeği Avrupa finalinde Hot Wheels efsanesine dönüşebilir.

    1982 model özel yapım BMW 3 Serisi E21, bu yılın Hot Wheels Legends Tour UK etkinliğinde büyük ödülü kazandı. Essex’ten baba-oğul Paul ve Ethan Foster’ın imzasını taşıyan bu eşsiz otomobil, şimdi Avrupa finaline giderek 1:64 ölçekli Hot Wheels diecast model olarak ölümsüzleşme şansını yakalayacak.

    14 Yıllık Bir Tutkunun Eseri

    200’den fazla katılımcıyı geride bırakan Foster ailesinin BMW’si, tam 14 yıllık titiz bir inşanın sonucu. Efsanevi mor, kırmızı ve mavi livery, 80’ler ve 90’ların ikonik BMW touring otomobillerine saygı niteliğinde.

    Aracın göze çarpan detayları arasında:

    • Özel fiberglas wide-body kiti
    • Ön splitter ve orijinal Group 5 arka kanat (karbon fiber eklentiyle)
    • 345/35/15 arka lastikler
    • Alev saçan yan egzozlar
    • Alüminyum difüzör ve yükseltilmiş Wilwood fren sistemi

    Motor bölümünde ise bambaşka bir hikâye var: 420 beygirlik 5.0 litrelik Rover V8, çift Jenvey throttle body sistemiyle hayat buluyor. Üstelik otomobilin ağırlığı sadece 900 kg! Bu da ortaya gerçek bir pist canavarı çıkarıyor.

    Yarış Podyumundan Hot Wheels Vitrinine

    Aracın sadece dış görünümü değil, mühendislik detayları da dikkat çekiyor: DTM Getrag şanzıman, Quaife LSD ve GAZ coilover süspansiyon sistemleri ile donatılan bu özel E21, pist ruhunu tamamen yansıtıyor.

    Hot Wheels Legends Tour UK zaferi sonrası duygularını paylaşan Paul Foster şunları söyledi:

    “Oğlum Ethan ile birlikte yaptığımız bu otomobil bizim ailemizin bir parçası. Asla satmayacağız. Çocukluğumuzdan beri Hot Wheels hayranıyız ve böylesine büyük bir ödülü kazanmak inanılmaz.”

    Şimdi gözler Avrupa finalinde. Eğer Foster ailesi burada da başarılı olursa, bu özel BMW, tüm dünyada Hot Wheels koleksiyonlarına girecek.


    Piston Kafalar Yorumu

    BMW 3 Serisi’nin köklü tarihine farklı bir açıdan bakıldığında, bu tür özel yapımların otomobil kültürünü nasıl beslediği açıkça görülüyor. Foster ailesinin tutkusu ve emeği, Hot Wheels gibi global bir platformda taçlandırıldı. Özellikle 420 bg’lik Rover V8 motor ve sadece 900 kg’lık ağırlık, aracın teknik açıdan da ne kadar iddialı olduğunu kanıtlıyor. Bizce Avrupa finalinde şansı oldukça yüksek!

    Türkiye’de satılan BMW modellerine ve bu modellerin en güncel fiyat bilgisine BMW Türkiye Resmi Web Sitesi üzerinden ulaşabilirsiniz.

    Bu Haberde İlginizi Çekebilir:

    • Yıllara Meydan Okuyan Efsane: E90 BMW 320i
      Zamanın modasını aşan bu E90 BMW 320i ile nostalji rüzgarlarına kapılın—klas tasarımı, duru sürüş keyfi ve zamansız çekiciliğiyle ekran başına davet ediyoruz!
  • Brabus Rocket GTC: 986 Beygirlik Cabrio Canavar Sahneye Çıktı!

    Brabus Rocket GTC: 986 Beygirlik Cabrio Canavar Sahneye Çıktı!

    Brabus, Mercedes-AMG SL63 S E Performance tabanlı Rocket GTC ile 986 beygirlik cabrio hiper otomobilini tanıttı. Hem performans hem karbon fiber detaylarıyla nefes kesiyor!

    Brabus’un Yeni Eseri: Rocket GTC

    Alman performans ve modifikasyon devi Brabus, yine sınırları zorlayan bir projeyle otomotiv dünyasında ses getirdi. Hatırlarsanız Brabus, geçtiğimiz dönemde Mercedes-AMG SL tabanlı Rocket GTS modelini tanıtmıştı. O model, bir tür “shooting brake” yani uzun bagajlı, kapalı bir GT versiyonuydu. Ancak Brabus şimdi bu konsepti yeniden yorumladı ve Rocket GTC adını verdiği cabrio versiyonunu gün yüzüne çıkardı.

    Bu modelin tanıtımı Monterey Car Week kapsamında gerçekleştirildi. Brabus’un deyimiyle yeni Rocket GTC, “hiper gran turismo cabrio” sınıfına giriyor. Yani hem lüks, hem performans, hem de üstü açılabilir bir otomobil arıyorsanız, bu otomobil size hitap ediyor.


    986 Beygirlik Güç Paketi

    Rocket GTC, standart Mercedes-AMG SL63 S E Performance modeli üzerine inşa edildi. Normalde bu otomobil 805 beygir güç üretiyordu. Ancak Brabus işi bir adım öteye taşıdı.

    • Motor: 4.5 litreye büyütülmüş çift turbo V8
    • Toplam Güç: 986 beygir
    • Tork: 1.342 Nm (elektronik olarak 1.195 Nm ile sınırlandı)
    • 0-100 km/s: 2,6 saniye
    • Şanzıman: 9 ileri otomatik
    • Çekiş: 4MATIC+ dört çeker

    Bu veriler, Rocket GTC’yi yalnızca bir cabrio değil, adeta bir hiper otomobil seviyesine taşıyor.


    Karbon Fiber Gövde ve Aerodinamik Tasarım

    Brabus’un bu projede en dikkat çekici yönlerinden biri de tamamen karbon fiber gövde kaplaması. Klasik SL’nin zarif hatları yerini daha kaslı, daha geniş ve daha agresif bir görünüme bırakmış durumda.

    • Devasa çamurluk genişletmeleri
    • Yeni ön ve arka tamponlar
    • Çok sayıda hava girişi
    • Ducktail tarzı arka spoyler
    • Karbon fiber havalandırma kanalları

    Tüm bu detaylar, aracın hem görselliğini hem de aerodinamik verimliliğini artırıyor.


    Jantlar, Egzoz ve İç Mekân

    Rocket GTC’de performansı destekleyen özel detaylar da var.

    • Jantlar: 21 inç ön, 22 inç arka, tek bijon merkezli dövme alaşım, karbon fiber aero kanatçıklı
    • Egzoz: Brabus paslanmaz çelik performans egzozu
    • İç Mekân: Tamamen kırmızı deri kaplama, özel nakışlar, Brabus logoları ve hatta kırmızı deri zemin paspaslar

    Kabin, tam anlamıyla “lüks içinde performans” konseptini öne çıkarıyor.


    Brabus Rocket GTC’nin Hedef Kitlesi

    Brabus, Rocket GTC ile yalnızca performans arayan değil, aynı zamanda benzersiz ve gösterişli bir otomobil isteyen müşterilere hitap ediyor. 986 beygirlik bir cabrioyu günlük kullanmak elbette pek mümkün değil, ancak koleksiyonerler ve ultra lüks tüketiciler için bu model oldukça cazip bir seçenek.

    Üstelik Brabus, aracın üretim sayısı konusunda henüz net bir rakam açıklamadı. Ancak her zamanki gibi sınırlı üretim olacağı kesin.


    Piston Kafalar Yorumu

    Brabus Rocket GTC, yalnızca bir otomobil değil, aslında otomotiv mühendisliğinin geldiği son noktayı temsil ediyor. Mercedes-AMG SL gibi zaten güçlü bir baz üzerine inşa edilen bu proje, neredeyse 1.000 beygirlik gücüyle Ferrari, Lamborghini ve McLaren gibi markaların hiper otomobillerine doğrudan rakip oluyor.

    Ancak Rocket GTC’yi özel kılan sadece performansı değil, cabrio formunda bu kadar güçlü bir aracın nadirliği. Brabus’un cesur tasarımı ve karbon fiber dokunuşları, onu tam anlamıyla farklı bir seviyeye taşıyor.

    Geçtiğimiz günlerde sizlerle paylaştığımız Mercedes-AMG GT Track Sport haberinde, AMG’nin pist odaklı otomobil vizyonunu aktarmıştık. Brabus Rocket GTC ise bu vizyonu bambaşka bir açıdan, cabrio keyfiyle birleştiriyor. İki farklı dünya, ama aynı amaç: hız ve heyecan!

    BRABUS ile alakalı diğer gelişmeleri BRABUS’un Resmi Web Sitesi üzerinden takip edebilirsiniz.

    Bu Haberde İlginizi Çekebilir:

  • V12 Motorlu Efsane: Toyota Celica’nın Bu Versiyonu BMW ve Supra Sahiplerini Kıskandıracak!

    V12 Motorlu Efsane: Toyota Celica’nın Bu Versiyonu BMW ve Supra Sahiplerini Kıskandıracak!

    V12 motorlu 1976 Toyota Celica: Attacking The Clock Racing tarafından üretilen 700 HP gücündeki restomod efsanesi, manuel debriyajlı otomatik şanzımanıyla pistte adeta şov yapıyor.

    Attacking The Clock Racing’den V12 Takviyeli 1976 Toyota Celica

    Klasik Japon otomobillerinin ruhunu korurken performans sınırlarını zorlayan bu Celica, otomobil dünyasında adeta ağızları açık bırakıyor. Florida merkezli Attacking The Clock Racing (ATC) ekibi, 1976 model bir Toyota Celica’nın kalbine, Toyota Century’den alınmış 5.0 litrelik V12 motoru yerleştirerek efsaneye yepyeni bir soluk getirmiş.

    Üstelik bu V12 canavar, tam 700 HP güç üretirken 10.000 rpm’ye kadar çevirebiliyor. Aracın kaputunu delen 12 velocity stack‘li hava giriş sistemi, performansı kadar görselliğiyle de büyülüyor. Motorun gücü, ZF8HP otomatik şanzımanla yere aktarılıyor ancak burada işler değişiyor: Bu Celica’da manuel debriyaj pedalı var!

    Otomatik Şanzıman, Manuel Deneyim!

    ZF8HP, günümüz BMW ve Supra modellerinde yaygın olarak kullanılan bir şanzıman. Ancak bu projede şanzıman özel bir modifikasyonla manuel debriyaj kontrolüne kavuşturulmuş. Bu sayede sürücü, aracı ister geleneksel otomatik gibi kullanabiliyor isterse debriyaj pedalı ile clutch kick drift deneyimi yaşayabiliyor. Bu sistem, klasik sürüş keyfi ile modern teknolojiyi eşsiz bir şekilde bir araya getiriyor.

    Mekanik Detaylar: Pist Ruhuyla El İşçiliği

    ATC’nin bu özel yapımı sadece motoruyla değil, şasi ve süspansiyon bileşenleriyle de öne çıkıyor. Aracın arkasında pushrod süspansiyon sistemi yer alıyor. Jantlar ise vintage BBS E55 yarış jantları olup, özel üretim center-lock göbeklerle sabitlenmiş.

    Aracın dışı ise British Racing Green boyasıyla klasik bir şıklık taşırken, iç mekânda Tillett karbon yarış koltukları, Speedhut özel kadranlar ve tan deri döşemeler projenin kalitesini gözler önüne seriyor. Sadece bir ‘restomod’ değil, aynı zamanda pist için doğmuş bir sanat eseri.

    Vizyoner Tasarım: Celica’nın Yeni Yüzü

    Toyota’nın Celica ismini tekrar gündeme getirmesi konuşulurken, bu tür projeler markanın geçmişine ne kadar tutkulu fanlar bıraktığını hatırlatıyor. Üstelik bu yapıma dair detaylar Toyota’nın Celica’yı geri getirme planlarına dair GR Celica söylentileriyle örtüşüyor.

    Bu V12 swap’li Celica, aslında SEMA 2024 fuarında tanıtılmış olsa da, geniş yankı uyandırmayı yeni yeni başardı. Performans tutkunları ve modifiye severler için bir ilham kaynağı.


    Piston Kafalar Yorumu:

    JDM kültürüne damgasını vuran Celica, bu yorumuyla adeta zaman makinesinden çıkmış bir mühendislik harikası. Toyota, GR Celica söylentileriyle yeniden sahneye çıkmaya hazırlanırken, bu proje bir dönemin ne kadar özlendiğinin de kanıtı.


    📽️ Bu Celica Seni Mest Ettiyse Bu Videoya da Göz At:

  • BMW M5 AC Schnitzer: Neredeyse 800 Beygirlik Bir Canavara Dönüştü

    BMW M5 AC Schnitzer: Neredeyse 800 Beygirlik Bir Canavara Dönüştü

    AC Schnitzer, BMW M5 Sedan ve Touring modellerini 799 beygire yükseltti. Görsel ve performans güncellemeleriyle dikkat çeken bu modifiye paketine yakından bakıyoruz.

    Sınırları Zorlayan Performans: 799 HP

    BMW M5’in en yeni nesli, 717 hp güç üreten hibrit V8 motoruyla zaten güçlü bir sedan olarak tanıtılmıştı. Ancak Almanya merkezli ünlü tuning firması AC Schnitzer, M5 Sedan ve Touring için geliştirdiği yeni performans paketiyle bu gücü tam 799 hp seviyesine taşıyor.

    Bu artış, özel yazılım güncellemeleri ve paslanmaz çelikten üretilmiş yeni bir egzoz sistemi sayesinde elde edildi. 4.4 litrelik çift turbo beslemeli V8 motor, artık çok daha etkileyici bir sesle birlikte hızlanma karakteri de sunuyor. Tork verileri henüz açıklanmasa da, 192 km/s hız sınırını aşan hızlanmaların daha kısa sürede gerçekleşeceği kesin.

    Görsel Güncellemeler: Daha Kaslı, Daha Alçak

    Yeni nesil M5’in görünümü bazı kullanıcılar tarafından “fazla ağırbaşlı” olarak nitelendirilmişti. AC Schnitzer bu algıyı kırmak adına estetikte de dokunuşlar yapmış. Yeni ön splitter, küçük aerodinamik kanatlar, 20 mm alçaltılmış süspansiyon sistemi ve 21 inçlik AC6 dövme jantlar, M5’in görünümünü tam anlamıyla dönüştürüyor.

    Jant ölçüleri şöyle:

    • Ön: 21×10.5 inç | 285/35 lastik
    • Arka: 21×11 inç | 295/35 lastik

    Ayrıca orijinal BMW M jantlarını kullanmak isteyenler için 7 mm’lik spacer seçeneği de sunulmuş.

    Touring ve Sedan’a Özel Spoiler’lar

    AC Schnitzer, Touring versiyonu için daha büyük bir tavan spoyleri, Sedan içinse bagaj üstü lip spoyler geliştirdi. Arka difüzörler her iki gövde tipi için de revize edildi ve hem aerodinamiğe katkı hem de agresif görünüm sağladı.

    İç Mekânda Alüminyum Detaylar

    AC Schnitzer, sürücü ile otomobil arasındaki teması daha sportif kılmak için iç mekânda bazı alüminyum aksesuarlar sunuyor:

    • Alüminyum pedal seti
    • Alüminyum iDrive kaplaması
    • Yeni anahtar tutucu

    Bu detaylar, iç mekâna hem şıklık hem de yarış hissi katıyor.

    BMW M5 AC Schnitzer Fiyatı ve Uygulanabilirlik

    Modifikasyonlar hem Sedan hem de Touring versiyonları için ayrı ayrı sunuluyor. Fiyatlandırma henüz açıklanmadı ancak performans odaklı modifikasyonların her biri ayrı olarak da satın alınabiliyor.

    AC Schnitzer, modifiye kitlerini BMW yetkili servislerine entegre edilebilir şekilde sunuyor. Bu da garanti kapsamını bozmadan performans artırmak isteyenler için önemli bir detay.

    Piston Kafalar Yorumu

    AC Schnitzer, BMW M5 gibi zaten üstün bir performans sedanını daha da uç noktaya taşımış. Neredeyse 800 beygirlik güç, alçaltılmış sürüş yüksekliği ve sportif görsel dokunuşlar ile M5 artık sadece bir lüks sedan değil, tam bir pist canavarı. Özellikle Touring versiyonunun aile arabası görünümünün ardında bu kadar yüksek potansiyel taşıması, performans tutkunlarının ilgisini çekecek gibi görünüyor.

    Türkiye’de satılan güncel BMW modellerine BMW Türkiye Resmi Web Sayfası üzerinden ulaşabilirsiniz.

    🔗 Bu Haber de İlginizi Çekebilir:

    🚗 BMW, M5’in 2027 LCI Makyajıyla Yeni Döneme Hazırlanıyor
    Yeni tasarım dili, Panoramic Vision teknolojisi ve CS rozeti ihtimali ile M5 geleceğe adım atıyor. Tüm detayları bu haberde bulabilirsiniz.
    👉 BMW M5 LCI 2027 Haberi

  • BMW, M5 Touring’i Daha da Agresif Hale Getiriyor: Karbon Dokunuşlar ve Daha Fazlası!

    BMW, M5 Touring’i Daha da Agresif Hale Getiriyor: Karbon Dokunuşlar ve Daha Fazlası!

    Yeni BMW M5 Touring, 727 HP güç ve karbon detaylarla dikkat çekiyor. M Performance Parts, görsel şıklığı ve aerodinamiği zirveye taşıyor.

    BMW M5 Touring: Zaten Güçlü, Şimdi Daha da Etkileyici

    BMW, yeni M5 Touring modeliyle station wagon sınıfını adeta yeniden tanımlıyor. Standart haliyle bile etkileyici olan bu performans canavarı, 727 HP güç ve 1000 Nm tork üreten plug-in hibrit V8 motoru sayesinde 0-100 km/s hızlanmasını sadece 3,7 saniyede tamamlıyor. Üstelik 2,5 tonun üzerindeki ağırlığına rağmen!

    Ancak BMW için her zaman “bir adım daha ileri” mümkün. İşte bu noktada devreye M Performance Parts giriyor.


    Karbon Detaylarla Gelen Agresif Tasarım

    Karbon Difüzör ve Yan Etekler

    BMW, M5 Touring için karbonfiber takviyeli plastikten üretilen yeni gövde parçalarını tanıttı. Bu parçalar, ağırlığı kayda değer ölçüde düşürmese de, görsel etkiyi ciddi şekilde artırıyor.

    Öne çıkan detaylar şunlar:

    • Karbon difüzör: Standart M5 Touring’de iki parçalı olarak gelen difüzör, M Performance versiyonunda daha da belirgin hale geliyor. Dört çıkışlı egzoz sistemi bu yeni tasarım sayesinde daha agresif görünürken, titanyum ve karbon kaplı egzoz uçları üzerinde işlenmiş M5 logosu yer alıyor.
    • Karbon yan etekler ve kapılarda siyah folyo kaplama ile otomobilin profili daha sportif hale getiriliyor.
    • Karbon yan aynalar ile detaylar tamamlanıyor.
    • Arkaya eklenen yeni hedeflenmiş hava yönlendirme kanatçıkları hem aerodinamik katkı sağlıyor hem de görsel olarak etkileyici bir detay oluşturuyor.

    Önde Karbon Splitter ve Karbon Yakıt Kapağı

    Ön tarafta ise trapez biçimli hava girişlerine sahip standart siyah tamponu tamamlamak adına karbon splitter sunuluyor. Ayrıca yakıt kapağı bile M Performance Parts ile karbon malzemeden üretilmiş!


    İç Mekânda Sadece Ufak Dokunuşlar

    M Performance paketinin iç mekândaki katkısı ise şimdilik sınırlı. Şirket, şimdilik sadece özel M şeritli, renkli dikişli ve deri görünümlü çerçeveli M Performance paspaslar sunuyor. Maalesef sportif koltuklar henüz M5 Touring için mevcut değil.

    Bunun yerine BMW, hayranları için birkaç aksesuar daha öneriyor:

    • Alcantara ve deri karışımı anahtarlık kılıfı
    • M logolu lastik çantaları

    Bu detaylar, performans tutkunları için hoş birer hediye niteliğinde.


    Piston Kafalar Yorumu

    BMW, M5 Touring gibi zaten etkileyici bir otomobili, karbon detaylar ve küçük estetik dokunuşlarla daha da öne çıkarıyor. Özellikle karbon difüzör ve titanyum egzoz uçları, performans kadar görselliğe önem veren sürücüler için müthiş detaylar. İç mekânda şimdilik sınırlı iyileştirmeler olsa da, M5 Touring’in yeni hali pazarın en “cool” station wagonlarından biri olmaya devam ediyor.

  • CALLUM’dan 100 Bin Doları Aşan Klasik Mini Restomod!

    CALLUM’dan 100 Bin Doları Aşan Klasik Mini Restomod!

    İngiliz tasarımcı Ian Callum liderliğindeki CALLUM firması, Wood & Pickett iş birliğiyle efsanevi Mini MK5‘i modern bir sanat eserine dönüştürdü.

    El yapımı olarak üretilen bu özel Mini, klasik ruhunu korurken iç-dış tasarımda ve motor-şasi tarafında kapsamlı güncellemeler sunuyor. Fiyatı ise yaklaşık 102.000 dolar.


    David Gandy’nin Özel Siparişiyle Başlayan Proje

    İlk örnek, İngiliz model ve otomobil koleksiyoncusu David Gandy için üretildi. Gandy, otomobil tutkusuyla tanınıyor ve garajında Jaguar XK120, Mercedes 190 SL, Porsche 356 gibi ikonlara sahip. CALLUM Mini’si ise onun klasik tutkusunu modern çizgilerle buluşturan yeni gözdesi olacak.


    Dış Tasarım: Klasik Siluet, Modern Detaylar

    Yapım süreci, Mini MK5 Sports Pack gövdesiyle başlıyor. Bu gövde, 2001’deki üretim sonuna kadar gelen Mini modellerinin son versiyonu.

    Modern dokunuşlar arasında:

    • Yenilenmiş ön/arka tampon uzantıları
    • Genişletilmiş Wood & Pickett çamurlukları
    • LED farlar ve stop lambaları
    • CALLUM tasarımı 13 inç özel jantlar
    • Özel tasarım Anthracite metalik boya

    Bu bileşenler, Mini’yi daha atletik ve çağdaş bir görünüme kavuşturuyor.


    İç Mekânda Retro-Lüks Hissi

    Kokpit, Wood & Pickett’in geçmişteki özel Mini iç tasarımlarına gönderme yapıyor.

    • Metal dokulu tuş takımı
    • USB girişleri
    • Modern bağlantıları destekleyen gizli multimedya ekran
    • Tan Bridge of Weir deri kaplama ve özel koltuklar

    Bu kombinasyon klasik lüks ile günümüz teknolojisini ustalıkla harmanlıyor.


    Motor: Küçük Boyut, Büyük Performans

    Kaput altında elden geçirilmiş 1.3 litrelik Stage 3 ralli motoru yer alıyor.

    • Performans silindir kapağı
    • Çift nokta enjeksiyon sistemi
    • Yeniden programlanmış ECU
    • 110 HP güç üretimi – neredeyse orijinalin 2 katı!

    İki çıkışlı egzoz sistemi, güç artışını sesle de destekliyor. Güç, yeniden tasarlanmış manuel şanzıman ile ön tekerleklere aktarılıyor.


    Şasi ve Sürüş: Modern Teknolojiyle Klasik Keyif

    • Yeni süspansiyon sistemi
    • Delikli ve havalandırmalı fren diskleri
    • Şasi güçlendirmeleri sayesinde azaltılmış titreşim ve gürültü

    Tüm bu detaylar, sürüş konforunu artırırken klasik Mini’nin çevikliğini korumayı başarıyor.


    El Yapımı, Kişiselleştirilebilir ve Sınırlı Sayıda

    Her bir CALLUM Mini, Birleşik Krallık’ta el yapımı olarak üretilecek ve tamamen kişiye özel seçeneklerle sipariş edilebilecek. Fiyatlar £75.000’dan (~$102.000) başlıyor. Bu, sadece bir klasik değil, kişisel bir imza taşıyan koleksiyon parçası demek.

  • Nissan NISMO Markası’nın 40. Yılını Kutluyor

    Nissan NISMO Markası’nın 40. Yılını Kutluyor

    Nissan motorsporlarındaki kırk yıllık tutku ve performansın adı olan NISMO’nun 40. yıl dönümünü kutluyor.

    Nissan’ın motosporlarına kazandırdığı NISMO’nun 40. yıldönümünü kutluyor. 17 Eylül 1984 tarihinde Nissan’ın kurum içi tuning, motor sporları ve performans bölümü olarak kurulan, Nissan Motorsport International Co. Limited kısaca NISMO adını aldı.

    Marka, o tarihten bu yana şirketin hem yarış pistinde hem de halka açık yollarda performansa olan bağlılığının somutlaşmış halini temsil ediyor.

    Aslen Omori, Tokyo’da bulunan NISMO, Nissan’ın en heyecan verici araçlarından ve motor sporları arayışlarından bazılarının arkasındaki itici güç olarak hizmet veriyor. Şirketin yarış pistinden ilham alarak yarattığı “Pistten yola” sloganı, otomobili sürücüleri için en üst düzey Nissan performansını sunma hedefini somutlaştırıyor.

    40.yıl kutlama etkinliklerinde Yokohama kentindeki Nissan Global Genel Merkez Galerisi’ni ziyaret edecekler, ultra nadir bulunan NISMO 270R ve saygı duyulan NISMO 400R gibi NISMO yol modellerinin yanı sıra 1998 Le Mans 24 Saat yarışında 3. olan Nissan R390 GT1, Dayton 24 Saat yarışını kazanan Nissan R91CP ve Japonya Touring Car Şampiyonası (JTCC) ikonu Calsonic Skyline GT-R Group A gibi pist efsanelerini bir arada görebilecekler.

    Ayrıca, yakın zamanda piyasaya sürülen Ariya NISMO, AURA NISMO ve FAIRLADY Z NISMO dahil olmak üzere NISMO’nun mevcut Japonya yerli model serisinden araçlar da ziyaretçilerin beğenisine sunulacak. Sergi 15 Ekim 2024 Salı gününe kadar devam edecek.

    40.yıldönümü kutlamaları için bir açıklama yapan Nissan’ın küresel motor sporları iş birimi başkanı ve NMC başkanı Takao Katagiri, “1984’ten bu yana NISMO’yu destekleyen herkese teşekkür etmek istiyoruz ve önümüzdeki on yıllar boyunca hız, güven ve heyecan sunmayı dört gözle bekliyoruz. Uzun süredir devam eden pistten yola felsefemiz, Super GT ve Formula E fabrika yarış programlarımızla devam ediyor.” dedi.

    Katagiri gelecekle ilgili olarak da şunları ekledi: “Amacımız pistte taraftarlara heyecan sunmak ve yarış pistinden öğrendiklerimizi müşterilerin satın alabileceği ürünlere dönüştürmek Uzun vadeli hedefimiz, dünyanın dört bir yanındaki müşterilere daha heyecan verici NISMO modelleri sunarak işimizi küresel olarak kademeli olarak büyütmektir.

    NISMO 40.yıl kutlamaları 1 Aralık’ta Fuji International Speedway’de yapılması planlanan 2024 NISMO Festivali ile devam edecek. Bu yılki festival, markanın zengin mirasına, yarış başarılarına ve yüksek performanslı yol otomobillerinin evrimine saygı göstererek NISMO’nun 40. yıldönümüne adanıyor.

  • Honda Integra Type R Kullandık

    Honda Integra Type R Kullandık

    Honda Integra Type R DC5 ile test sürüşündeydik. 220 hp K20A motoru, Recaro koltukları ve i-VTEC çığlığıyla safkan JDM ruhunu keşfettik.

    Bu video haberimizde Honda Integra Type R fanatiklerinin kalbini oynatacak, safkan bir Japon performans efsanesi olan DC5 ile birlikteyiz.

    DC5 Integra Type R: Efsanenin Son Safkan Nesli

    Honda’nın motorsporları genlerine sahip Type R ailesi, otomobil tutkunları için adeta bir ikon. 1985’te başlayan Integra hikâyesi, 2001–2006 yılları arasında üretilen dördüncü nesil DC5 Integra Type R ile zirveye ulaştı. Bugün test konuğumuz olan 2006 model DC5, bu neslin son yıllarına ait, koleksiyon değeri taşıyan bir versiyon.

    Honda, Type R modellerinde kullandığı kırmızı logosu ve Formula 1 zaferlerine gönderme yapan Championship White (efsane beyaz) rengiyle bu otomobili gerçek bir yarış ruhuyla donattı.

    Teknik Veriler ve Motor Karakteri

    DC5 Integra Type R, kaputunun altında efsaneleşmiş K20A motoru taşıyor:

    • 2.0 litrelik, DOHC i-VTEC teknolojili atmosferik motor
    • 220 hp güç ve 206 Nm tork
    • 0-100 km/s hızlanma: 6.9 saniye
    • Maksimum hız: 240 km/s
    • Sadece 1170 kg ağırlık sayesinde mükemmel güç/ağırlık oranı
    • 4 pistonlu Brembo fren sistemi ile güvenli duruş

    Bu teknik değerler, Integra Type R’ı sadece bir “cadde aracı” değil, aynı zamanda doğrudan pistlere çıkmaya hazır bir yarış otomobili haline getiriyor.

    İncelediğimiz Araç: Kaan’ın DC5’i

    Sevgili Kaan’ın sahibi olduğu 2006 model Integra Type R, büyük ölçüde orijinalliğini koruyor. Sadece 76’lık son susturucu, orta düz boru ve mantar filtre dışında herhangi bir modifikasyon yapılmamış.

    Orijinal ekipmanları arasında:

    • Kırmızı Recaro yarış koltukları
    • MOMO direksiyon
    • 180 kadran spor göstergeler
    • Spor pedallar

    Bu detaylar, aracın pist kullanımına uygun şekilde tasarlandığını net şekilde ortaya koyuyor.

    Sürüş Deneyimi: i-VTEC’in Çığlığı

    Kısa sürüşümüzde, trafiğe açık alanlarda aracı çok zorlamadan kullandık. Ancak yüksek devirlerde açılan i-VTEC sistemi, adeta ok gibi ivmelenen karakteriyle bize Toyota Celica’nın VVTL-i motorunu hatırlattı.

    Her devirde canlı hissettiren motor yapısı ve sıkı şasi, Integra Type R’ın neden Honda fanatikleri için bir efsane olduğunu bir kez daha kanıtladı.

    Tarihsel Önemi

    DC5 Integra Type R, Honda’nın son safkan atmosferik Type R modellerinden biri olarak görülüyor. Avrupa’da resmi olarak satılmasa da Japonya ve Kuzey Amerika’da çok sevildi. Bugün, özellikle JDM kültürü ve koleksiyon dünyasında değeri giderek artıyor.

    Piston Kafalar Yorumu

    Honda Integra Type R DC5, otomobil kültüründe ayrı bir yere sahip. Safkan atmosferik motor, yüksek devir seven karakteri ve pist ruhunu doğrudan caddeye taşımasıyla unutulmazlar arasına girdi. Bizim gözümüzde Integra Type R, “otomobil tutkusu” kelimesinin karşılığı.

    Honda tutkunları için bu otomobili kullanmak, adeta tarihle buluşmak demek. Eğer bir gün DC5 sahibi olma şansınız olursa, onu garajda saklamayın; pistte ve dağ yollarında gerçek karakterini deneyimleyin.

    Videoyu Kaçırmayın 🎥

    DC5 Honda Integra Type R’ın safkan JDM ruhunu daha yakından hissetmek için mutlaka video incelememizi izleyin. Aracın i-VTEC çığlığını, sürüş karakterini ve detaylı incelememizi görmek için aşağıdaki bağlantıya göz atabilirsiniz.

    👉 Videoyu izlemeyi unutmayın, beğeni ve yorumlarınızla bize destek olun.
    👉 Daha fazla Honda ve JDM içerikleri için Piston Kafalar YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!

    VİDEO

    Honda’nın Türkiye’de satılan modellerine ve en güncel fiyat listesine Honda Türkiye Resmi Web Sitesi üzerinden ulaşabilirsiniz.

  • Alpine Cars ve Renault’dan Özgün ve Seçkin Spor Modeller İçin Yeni Güç Birliği !!

    Alpine Cars ve Renault’dan Özgün ve Seçkin Spor Modeller İçin Yeni Güç Birliği !!

    Alpine Cars ve Renault’dan Özgün ve Seçkin Spor Modeller İçin Yeni Güç Birliği !!

    Alpine Cars ve Renault’dan Özgün ve Seçkin Spor Modeller İçin Yeni Güç Birliği !! Alpine Cars, Renault Sport Cars (RSC) ve Renault Sport Racing (RSR), Alpine amiral gemisi altında güçlerini birleştiriyor. Yeni Alpine oluşumu, yüksek performanslı, özgün ve seçkin spor otomobiller geliştirmek için ileri teknolojinin kusursuzluğu ile yarış tutkusunu bir araya getirecek.

    Alpine, yenilikçi, özgün ve seçkin spor arabalara adamış bir Renault Grubu markası olarak, uzun vadeli büyüme planlarını bugün duyurdu.

    Alpine Cars, Renault Sport Cars ve Renault Sport Racing’in mevcut faaliyetleri, Alpine markası altında tek bir oluşum olarak birleşecek. Alpine, özgün bir markanın güvenilirliğini, uzman üretim kabiliyetini, mühendislik becerisini Formula 1’in medya yansımaları ile bir araya getirecek. Tüm bunlar, Alpine çevresinde gerçek bir pazar değeri yaratma ve markayı farklı bir lige taşıma hedeflerinin temellerini oluşturuyor.

    Yeni kurulan Alpine oluşumu, sezgisi güçlü, tutkulu ilk kullanıcılar için “yeni nesil” bir otomotiv markası olacak.

    Yeni zorluklar için yeni sinerjiler

    Alpine, Renault Grubu ve Renault Nissan Mitsubishi (RNB) İttifakı’nın yeteneklerinin gücünü arkasına alacak. Bunlar arasında Alliance-EV platformu ile teknoloji, küresel üretim ayak izi, optimum maliyet rekabeti sağlayan güçlü bir satın alma kolu, küresel bir dağıtım ağı ve RCI finansal hizmetler yer alıyor. Temel hedef ise motor sporları yatırımları da dahil olmak üzere 2025 yılına kadar kâr eden bir şirket haline gelmek.

    Alpine’in %100 elektrikli rüya garajı

    Yeni organizasyonel yapı, Renault Grubu ve RNB İttifakı ile sinerji yaratılması ve seçilen ortaklarla iş birliği, Alpine’nin ürün planını desteklemede birer araç olacak:

    • İttifak CMF-B EV platformuna dayalı %100 elektrikli B segmenti Hot Hatch
    • İttifak CMF-EV platformuna dayalı %100 elektrikli C segmenti Sports Cross Over
    • Lotus ile birlikte geliştirilen A110’un %100 elektrikli muadili

    Alpine iş birimini geliştirmenin bir parçası olarak, Renault Grubu ve Lotus Grubu, elektrikli spor otomobilin ortak geliştirilmesi de dahil olmak üzere bir dizi iş birliği alanını incelemek için bir mutabakat sözleşmesi (MoU) imzaladı. Alpine ve Lotus ekipleri, hem Fransa hem de Birleşik Krallık’taki ilgili kurumların kaynaklarını, uzmanlığını ve tesislerini kullanarak elektrikli spor otomobilinin ortak mühendisliği, tasarımı ve geliştirilmesi için kapsamlı bir fizibilite çalışması yürütecek.

    Alpine; teknoloji, dağıtım, müşteri deneyimi ya da markaya ve müşterilere değer katan diğer tüm alanlarda Renault Grubu inovasyonunun ön saflarında yer alacak. Dolayısıyla, Alpine’nin yeni ürün jenerasyonu, Renault Grubu’nun en son yeniliklerinin yanı sıra F1’in teknoloji ve uzmanlığından yararlanacak: F1’in veri analizi ve işlemedeki yüksek performansından elde edilen verimli enerji yönetimi, güvenlik sistemleri ve bağlantı çözümleri… Tüm bunlar Alpine ürünlerine önemli bir rekabet avantajı sağlayacak.