Kategori: Sektörel

otomotiv sektörü 2018

  • AB Geri Adım Attı Ama Yön Değişmedi: Avrupa’nın Otomotiv Geleceği Yine Elektrik

    AB Geri Adım Attı Ama Yön Değişmedi: Avrupa’nın Otomotiv Geleceği Yine Elektrik

    AB 2035 yasağında geri adım attı ancak uzmanlara göre Avrupa otomotivinin uzun vadeli geleceği hâlâ elektrikli araçlar olacak.

    Avrupa Birliği’nin 2035 yılı itibarıyla içten yanmalı motorlu otomobilleri tamamen yasaklama hedefinden geri adım atması, otomotiv dünyasında “elektrikten dönüş” olarak yorumlansa da sektör uzmanlarına göre bu tablo yanıltıcı. Brüksel’in son hamlesi, yön değişikliğinden çok zaman kazanma stratejisi olarak görülüyor. Uzun vadede ise Avrupa otomotivinin geleceği hâlâ net: elektrikli araçlar.

    Avrupa Komisyonu tarafından açıklanan yeni plan, Avrupa’daki köklü otomobil üreticilerine hibrit ve içten yanmalı modelleri bir süre daha satma imkânı tanırken, Çinli rakiplerle rekabet edebilmeleri için nefes alma alanı yaratmayı amaçlıyor.

    📲 Artık Haberler Size Gelsin
    PistonKafalar’ın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler anında cebinize düşsün.

    Otomobil & Motosiklet Akışı (Hızlı Bildirimler) | KatılWhatsApp
    YouTube Test Sürüşleri & İncelemeler | İzleYouTube

    📩 İşbirliği ve reklam teklifleri için:
    info@pistonkafalar.com üzerinden bizimle iletişime geçebilirsiniz.

    2035 Yasağı Yumuşadı, Ama Tamamen Kalkmadı

    Yeni düzenlemeye göre Avrupa Birliği, daha önce kabul edilen ve 2035 sonrası içten yanmalı motorlu araç satışını fiilen sona erdirecek yasağı esnetmeye hazırlanıyor. Bu değişiklikle birlikte:

    • Plug-in hibritler
    • Menzil uzatıcı (range extender) motorlara sahip elektrikli araçlar
    • Geleneksel içten yanmalı motorlu otomobiller

    2035 sonrasında da yasal olarak satılabilir olacak.

    Ancak analistlere göre bu karar, elektrikli araç hedeflerinden vazgeçildiği anlamına gelmiyor. Aksine, Avrupa’nın Çin karşısında kaybettiği zamanı telafi etmeye çalıştığı bir geçiş manevrası olarak değerlendiriliyor.


    Amaç: Çin ile Aradaki Farkı Kapatmak

    Danışmanlık şirketi Grant Thornton Stax’ın yöneticilerinden Phil Dunne, alınan kararı şu sözlerle yorumluyor:

    “Komisyon, Avrupa otomotivine seçim yapma ve Çin’le rekabet edebilme şansı verdi.”

    Gerçekten de Çinli üreticiler, özellikle maliyet avantajları ve hızlı ürün geliştirme kabiliyetleri sayesinde Avrupa pazarında ciddi bir baskı oluşturuyor. BYD ve Changan gibi markalar, elektrikli ve hibrit modellerle Avrupa’da hızla yayılıyor.

    AB geçtiğimiz yıl Çin üretimi tam elektrikli araçlara ek gümrük vergileri getirse de, plug-in hibritler ve içten yanmalı modeller bu tarifelerden muaf kaldı. Bu da Çinli markaların Avrupa’da farklı kapılardan pazara girmesine olanak tanıyor.


    Küçük Elektrikli Otomobiller İçin Yeni Teşvik Kapısı

    Brüksel’in açıkladığı bir diğer önemli adım ise Avrupa’da üretilen küçük elektrikli otomobiller için yeni bir teşvik kategorisi oluşturulması. Bu adım özellikle şehir içi ulaşımda güçlü olan Avrupalı markalar için kritik.

    • Renault (Clio)
    • Stellantis (Fiat 500)

    gibi üreticilerin, bu yeni teşvik modelinden önemli ölçüde faydalanması bekleniyor.

    Premium segmentte ise BMW ve Mercedes-Benz gibi markalar, plug-in hibritleri biraz daha uzun süre satarak tam elektrikliye geçiş sürecini zamana yayabilecek.


    ABD ile Avrupa Arasındaki Büyük Fark

    Avrupa’nın bu dengeci yaklaşımı, Amerika Birleşik Devletleri’nden keskin şekilde ayrışıyor. ABD’de Başkan Donald Trump, elektrikli araçlara yönelik devlet desteklerini geri çekmiş durumda.

    Bu fark, küresel otomotivde iki ayrı yol haritasının oluştuğunu gösteriyor:

    • ABD: Piyasa odaklı, daha yavaş dönüşüm
    • AB: Regülasyon + teşvik dengesiyle yönlendirme

    Rakamlar Ne Söylüyor?

    Tüm tartışmalara rağmen elektrikli araç satışları Avrupa’da artmaya devam ediyor.

    • 2025 Ekim ayına kadar
    • Tam elektrikli araç satışları %25,7 artış gösterdi
    • Toplam satışlar içindeki payı %16,4 seviyesine ulaştı

    Ancak Güney ve Doğu Avrupa ülkelerinde EV oranı hâlâ oldukça düşük. Altyapı eksikliği, şarj ağı ve fiyat faktörü bu bölgelerde dönüşümü yavaşlatıyor.

    Danışmanlık firması AlixPartners, daha önce yaptığı öngörüde 2035 yılında tam elektrikli araçların Avrupa satışlarının %62’sini oluşturacağını tahmin etmişti. Yeni düzenlemeler sonrası bu öngörüde ciddi bir değişiklik beklenmiyor.


    Milyarlar Harcandı, Geri Dönüş Yok

    Avrupalı otomobil üreticileri, son yıllarda elektrikli araç geliştirmek ve fabrika dönüşümleri için on milyarlarca euro yatırım yaptı. Bu yatırımlar, 2023’te yasalaşan AB politikalarına dayanıyordu.

    Bu nedenle karar, bazı tedarikçiler ve üreticiler için kısa vadede hayal kırıklığı yarattı. Ancak uzmanlara göre uzun vadede bu durum, platform paylaşımı ve iş birliklerini hızlandırabilir.

    Buna örnek olarak Ford ile Renault arasında geçen hafta açıklanan küçük EV iş birliği gösteriliyor.

    Piston Kafalar Yorumu – Editör Notu

    Akın DAĞYARAN

    Avrupa otomotivinde elektrikten vazgeçildi söylemi fazla aceleci. Asıl olan şu: AB yön değiştirmedi, sadece frene bastı. Çin’in hızına yetişmek için zaman kazanmaya çalışıyor. Elektrik hâlâ nihai hedef ama bu yarışta artık yalnızca çevre değil, maliyet, hız ve rekabet belirleyici.

    Okuyucular Bunları da Merak Etti 👇



  • Ford’dan Şok Karar: 19,5 Milyar Dolarlık EV Zararı Açıklandı – Elektrikli Gelecek Tersine mi Dönüyor?

    Ford’dan Şok Karar: 19,5 Milyar Dolarlık EV Zararı Açıklandı – Elektrikli Gelecek Tersine mi Dönüyor?

    Ford, düşen EV talebi ve Trump yönetiminin politikaları sonrası 19,5 milyar dolarlık dev zararı açıkladı. Elektrikli gelecek yeniden şekilleniyor.

    Ford Elektrikli Araçlardan Geri Mi Dönüyor? Sektörü Sarsan 19,5 Milyar Dolarlık Karar

    Ford Motor Company, elektrikli araç stratejisinde radikal bir yön değişimine giderek toplam 19,5 milyar dolarlık bir zararı bilançosuna yansıttığını duyurdu. Bu hamle, Reuters tarafından yayımlanan resmi bilgilere dayanıyor ve otomotiv sektöründe geniş bir tartışma yarattı.

    Şirket; tam elektrikli F-150 Lightning modelini üretimden çekiyor, yeni nesil T3 elektrikli kamyon projesini iptal ediyor, planlanan elektrikli ticari vanları rafa kaldırıyor. Ford artık rotayı hibritler ve genişletilmiş menzil sunan benzinli-elektrikli sistemlere kırmış durumda.

    Ford CEO’su Jim Farley, bu keskin dönüşün sebebini şöyle özetliyor:
    “Piyasa son aylarda dramatik biçimde değişti.”

    📲 Artık Haberler Size Gelsin
    PistonKafalar’ın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler anında cebinize düşsün.

    Otomobil & Motosiklet Akışı (Hızlı Bildirimler) | KatılWhatsApp
    YouTube Test Sürüşleri & İncelemeler | İzleYouTube

    📩 İşbirliği ve reklam teklifleri için:
    info@pistonkafalar.com üzerinden bizimle iletişime geçebilirsiniz.

    Trump Yönetimi EV Pazarını Yeniden Şekillendiriyor

    ABD’de elektrikli araç talebinin ani düşüşünde, Trump yönetiminin EV teşviklerini geri çekmesi ve emisyon cezalarını gevşetmesi belirleyici oldu.

    • ABD’de EV satışları %40 geriledi.
    • 15 yıldır devam eden 7.500 dolarlık vergi kredisi kaldırıldı.
    • Otomobil üreticilerinin yakıt ekonomisi cezaları donduruldu.

    Bu tablo, dev üreticileri bile elektrikli araç yatırımlarını yeniden değerlendirmeye zorluyor.


    Ford’un Zararı Nasıl Oluştu?

    Toplam 19,5 milyar dolarlık writedown şu kalemlere ayrılıyor:

    • 8,5 milyar dolar: İptal edilen EV modelleri
    • 6 milyar dolar: SK On ile biten batarya ortaklığı
    • 5 milyar dolar: Program ve proje giderleri

    Buna rağmen Ford, 2025 kâr beklentisini yukarı yönlü revize etti ve hisseler %1 değer kazandı.


    Yeni Strateji: Daha Ucuz EV’ler, Daha Fazla Hibrit

    Ford’un yeni yaklaşımı şöyle:

    • 2027’de 30.000 dolar seviyesinde uygun fiyatlı yeni bir EV geliyor.
    • Genişletilmiş menzilli (range-extender) hibrit sistemler öne çıkıyor.
    • EV, hibrit ve benzinli modellerin toplam payının 2030’da %50’ye ulaşması hedefleniyor.

    Bu dönüşüm, Toyota’nın yıllardır savunduğu çoklu yol stratejisine büyük benzerlik taşıyor.


    Rakipler Ne Yapıyor? GM ve Stellantis de Geri Adım Atıyor

    Ford yalnız değil.

    • GM, EV yatırımlarında hız kesip 1,6 milyar dolarlık zarar yazdı.
    • Stellantis, elektrikli Ram’i iptal etti, hibritlere döndü.

    Bu gelişmeler, EV pazarının ilk kez toplu bir yavaşlama dönemine girdiğini gösteriyor.

    Diğer yandan Tesla ve Rivian gibi safkan EV üreticilerinin pazar payı kazanma fırsatı doğabilir; ancak toplam EV talebi küçülmüş durumda.


    Sektör İçin Ne Anlama Geliyor?

    Bu karar, sadece Ford’un stratejisini değil, küresel elektrikli araç dönüşümünün hızını da etkileyebilir. ABD’de teşviklerin kalkması, üreticilerin aşırı yatırım yaptığı EV segmentinin kârlılığını hızla aşındırıyor.

    Büyük soru şu:
    “Elektrikli gelecek erteleniyor mu, yoksa sadece yeniden mi şekilleniyor?”

    Ford’un Türkiye’de satılan modellerine ve en güncel fiyat listesine Ford Türkiye Resmi Web Sitesi üzerinden ulaşabilirsiniz.

    Piston Kafalar Yorumu – Editör Notu

    Akın DAĞYARAN

    Bu hamle, otomotiv tarihinde bir dönüm noktası. Büyük üreticilerin EV yatırımlarını frene alması, pazarın doğal hızını ortaya koyuyor. Tüketici talebi teşviksiz ortamda yeterli değilse, üreticiler hibrit ağırlıklı stratejiye dönebilir. Bu süreç, markaların gerçek rekabet gücünü daha net gösterecek.

    Okuyucular Bunları da Merak Etti 👇





  • Citroën’de Üst Düzey Atama: Aline Germain, 1 Ocak 2026’da Pazarlama Direktörü Görevini Devralıyor

    Citroën’de Üst Düzey Atama: Aline Germain, 1 Ocak 2026’da Pazarlama Direktörü Görevini Devralıyor

    Citroën, 1 Ocak 2026 itibarıyla Pazarlama Direktörlüğüne Aline Germain’i atadı. Yeni yönetim yapısı markanın küresel pazarlama stratejisini güçlendirmeyi hedefliyor.

    Citroën’de Pazarlama Yönetimi Yeniden Şekilleniyor

    Citroën, 1 Ocak 2026 itibarıyla Pazarlama Direktörlüğü görevine Aline Germain’in getirildiğini açıkladı. Germain, görevini Federico Goyret’ten devralacak ve doğrudan Citroën CEO’su Xavier Chardon‘a bağlı çalışacak.

    Açıklamada Chardon, Germain’in Stellantis çatısı altında farklı markalarda edindiği dijital, içerik yönetimi, medya ve reklam alanındaki kapsamlı deneyimin Citroën’in küresel marka konumunu güçlendireceğini vurguladı. Goyret’in özellikle son iki yılda yürüttüğü model lansmanlarındaki başarısı için de teşekkür edildi.

    📲 Artık Haberler Size Gelsin
    PistonKafalar’ın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler anında cebinize düşsün.

    Otomobil & Motosiklet Akışı (Hızlı Bildirimler) | KatılWhatsApp
    YouTube Test Sürüşleri & İncelemeler | İzleYouTube

    📩 İşbirliği ve reklam teklifleri için:
    info@pistonkafalar.com üzerinden bizimle iletişime geçebilirsiniz.

    Aline Germain’in İlk Mesajı

    Yeni görevine ilişkin konuşan Germain, Citroën’in köklü marka kimliğine yeniden enerji kazandırmayı amaçladığını belirterek:

    “Citroën, insanların yanında olan, verimli teknolojileri ve cesur duruşuyla öne çıkan bir marka. Bu bağı yeniden güçlendirmek için sabırsızlanıyorum.” dedi.


    Kapsamlı Pazarlama Geçmişi

    Sup de Co Montpellier Business School’da pazarlama alanında yüksek lisans yapan Germain, kariyerine 2001’de Citroën’de başladı. Uluslararası reklam, medya yönetimi ve pazarlama rollerinin ardından:

    • 2016’da Hollanda’da Citroën & DS Automobiles Pazarlama Direktörü,
    • 2021’de Jeep Enlarged Europe Satış & Pazarlama Müdürü,
    • 2025’te Jeep, Dodge ve RAM markalarında Brand Content & Digital yöneticisi

    olarak görev yaptı.

    Bu geniş tecrübe seti, Citroën’in global pazarlama dönüşümüne liderlik etmesi için önemli bir temel oluşturuyor.

    Citroen markasının Türkiye’de satılan modellerine ve en güncel fiyat listesine Citroen Türkiye Resmi Web Sitesi üzerinden ulaşabilirsiniz.

    Piston Kafalar Yorumu – Editör Notu

    Akın DAĞYARAN

    Citroën’in son dönemde izlediği küresel yenilenme stratejisi, marka kimliğine daha modern ve dijital bir yön kazandırmayı hedefliyordu. Aline Germain’in atanması, özellikle içerik, dijital medya ve marka tasarımı alanlarında hızlanacak bir dönüşümün işareti olarak okunabilir.

    Okuyucular Bunları da Merak Etti 👇




  • ABD Otomotivinde Kırmızı Alarm: Çin “Açık ve Mevcut Tehdit” Olarak İlan Edildi

    ABD Otomotivinde Kırmızı Alarm: Çin “Açık ve Mevcut Tehdit” Olarak İlan Edildi

    ABD’li büyük otomobil üreticileri, Çin destekli markaları “açık ve mevcut tehdit” ilan ederek Washington’dan acil önlem talep etti.

    ABD otomotiv endişesi büyüyor: Çin’e karşı olağanüstü çağrı

    ABD’de otomotiv dünyası yıllardır böyle yüksek bir tonda uyarı yapmamıştı. General Motors, Ford, Toyota, Volkswagen, Hyundai ve Stellantis gibi devleri temsil eden Alliance for Automotive Innovation, Washington’daki bir Kongre oturumunda Çinli otomobil ve batarya üreticilerinin ABD’ye girişinin “açık ve mevcut bir tehdit” oluşturduğunu açıkladı.

    Bu uyarı, yalnızca ticari bir rekabet mesajı değil; aynı zamanda ulusal güvenlik, ekonomik bağımlılık ve fiyat savaşları ekseninde ciddi bir alarm niteliği taşıyor.

    📲 Artık Haberler Size Gelsin
    PistonKafalar’ın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler anında cebinize düşsün.

    Otomobil & Motosiklet Akışı (Hızlı Bildirimler) | KatılWhatsApp
    YouTube Test Sürüşleri & İncelemeler | İzleYouTube

    📩 İşbirliği ve reklam teklifleri için:
    info@pistonkafalar.com üzerinden bizimle iletişime geçebilirsiniz.

    “Çin, ABD otomotivini içeriden çökertme potansiyeline sahip”

    Birlik adına yapılan açıklamada şu ifadeler ABD gündemine damga vurdu:

    “Hiçbir yatırım, hiçbir üretim kapasitesi, hiçbir yerli politika; devlet destekli Çin’in dünya pazarlarını kronik olarak aşırı üretimle doldurmasını durduramaz.”

    Bu cümle aslında üç kritik endişeyi özetliyor:

    1. Devlet destekli aşırı üretim ve damping riski

    Çin, son 5 yılda küçük bir ihracatçıdan dünyanın en büyük araç ihracatçısına (6 milyon araç) dönüştü. Fiyatlar ise ABD ve Avrupa’nın rekabet edemeyeceği kadar düşük.

    2. Batarya tedarik zincirindeki mutlak üstünlük

    Lityum, nikel, katot–anot üretimi ve paketleme… Çin, batarya değer zincirinin neredeyse tamamını kontrol ediyor.

    3. Yazılım ve bağlantılı araç güvenliği

    ABD’li yetkililer, Çin yazılımlı araçların “acil durum senaryosunda uzaktan devre dışı bırakılabileceğini” dahi ima ediyor.

    Bu endişeler, otomobilin artık yalnızca bir ulaşım aracı değil; yazılım tabanlı bir veri toplayıcı haline geldiği döneme işaret ediyor.


    ABD Kongresi: “Beş yıl içinde dünya lideri oldular”

    Komite başkanı John Moolenaar’ın ifadeleri ABD basınında geniş yer buldu:

    “Çin’in agresif sübvansiyonları, ucuz iş gücü ve devlet destekli tedarik zinciri avantajı; ABD ve müttefiklerini fiyat savaşında savunmasız bıraktı.”

    “Beijing, otomotiv endüstrisini bir devlet silahına dönüştürdü.”

    Bu açıklamalar, ABD’nin Çinli otomobil markalarına karşı tamamen kapı kapatma ihtimalinin artık ciddi bir senaryo olduğunu gösteriyor.


    ABD’nin gündeminde ne var?

    Kongre ve Trump yönetimi üç ana seçeneği değerlendiriyor:

    1. Çinli markalara ABD’de fabrika yasağı

    Çinli üreticilerin ABD’de batarya veya araç üretim tesisleri kurması engellenebilir.

    2. Bağlantılı araçlarda yazılım denetimi

    Çin menşeli yazılım ve iletişim bileşenleri ulusal güvenlik gerekçesiyle yasaklanabilir.

    3. Damping karşıtı aşırı gümrük vergileri

    Avrupa’dakine benzer şekilde %30–100 arasında “savunma tarifeleri” gündemde.


    Bu gelişme Avrupa ve Türkiye’yi nasıl etkiler?

    ABD’nin Çin’e kapıları kapaması şu zincir reaksiyonları tetikleyebilir:

    • Çinli otomobil üreticileri Türkiye ve Avrupa’ya çok daha agresif fiyatlarla yönelir.
    • Küresel fiyat savaşı sertleşir.
    • Avrupa da ABD’nin yolundan gidip iç pazarı kapatabilir.
    • Çinli markalar için Türkiye lojistik üs haline gelebilir.
    • ABD’de üretim yapmayı planlayan BYD ve SAIC planlarını askıya alabilir.

    Kısacası, küresel otomotiv haritası yeniden çiziliyor.

    Piston Kafalar Yorumu – Editör Notu

    Akın DAĞYARAN

    ABD’nin verdiği bu alarm, elektrikli otomobil çağında rekabetin artık sadece teknolojiyle değil, jeopolitik güç savaşlarıyla şekillendiğini bir kez daha gösteriyor. Çin’in fiyatları, üretim hızı ve batarya üstünlüğü küresel dengeleri sarsarken; ABD’nin bundan sonra alacağı kararlar dünya otomotiv pazarının kaderini belirleyebilir.

    Okuyucular Bunları da Merak Etti 👇




  • Avrupa Otomotivinde Dengeleri Değiştirecek Hamle: Ford ve Renault Stratejik Ortaklık Kararı Aldı

    Avrupa Otomotivinde Dengeleri Değiştirecek Hamle: Ford ve Renault Stratejik Ortaklık Kararı Aldı

    Ford ve Renault, Avrupa otomotiv pazarını kökten değiştirecek bir stratejik ortaklığa imza attı. Bu büyük iş birliği neleri değiştirecek? İşte detaylar.

    Ford Renault İş Birliği: Avrupa’da Yeni Bir EV Dönemi Başlıyor

    Renault Group ve Ford, Avrupa pazarında elektrikli araç rekabetini yeniden şekillendirecek çok katmanlı bir stratejik ortaklık duyurdu. 9 Aralık 2025 tarihinde Paris ve Köln’de eş zamanlı açıklanan bu anlaşma, iki dev üreticinin hem elektrikli binek araçlarda hem de ticari araçlarda ortak geliştirme ve ortak üretim modeliyle iş birliği yapmasını kapsıyor.

    Ortaklığın ilk fazında, Ford’un Avrupa’daki ürün gamını genişletecek iki yeni Ford-markalı elektrikli otomobil, Renault Group’un Ampere platformu üzerine inşa edilecek. Modeller Renault’nun Fransa’nın kuzeyindeki ElectriCity üretim kompleksinde üretilecek; bu hamle, Ampere’in endüstriyel ölçek ve verimlilik avantajını maksimuma çıkarıyor.

    Renault’nun EV mühendisliği ve üretim kapasitesi, Ford’un sürüş dinamikleri ve marka DNA’sı ile birleşerek, Avrupa’da rekabet gücü yüksek tamamen elektrikli yeni modellerin ortaya çıkmasını sağlayacak. İlk modelin 2028’in ilk çeyreğinde showroomlara çıkması bekleniyor.

    📲 Artık Haberler Size Gelsin
    PistonKafalar’ın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler anında cebinize düşsün.

    Otomobil & Motosiklet Akışı (Hızlı Bildirimler) | KatılWhatsApp
    YouTube Test Sürüşleri & İncelemeler | İzleYouTube

    📩 İşbirliği ve reklam teklifleri için:
    info@pistonkafalar.com üzerinden bizimle iletişime geçebilirsiniz.


    İki Yeni Ford Elektriklisi: “Designed by Ford, Powered by Renault”Renault tarafından geliştirilecek, Ford tarafından tasarlanacak bu iki EV modeli:

    • Ford’un karakteristik sürüş dinamiklerini taşıyacak
    • Ampere’in yüksek verimlilikli EV platformunu temel alacak
    • Avrupa pazarında rekabetçi fiyat segmentini hedefleyecek
    • Ford’un yeni nesil ürün atağının ilk basamağını oluşturacak

    Bu yaklaşım, özellikle Çinli düşük maliyetli üreticilerin baskısı altındaki Avrupa pazarında Ford’un daha agresif bir elektrifikasyon stratejisi izleyebilmesini sağlayacak.


    Ticari Araçlarda Büyük Hamle: Ortak LCV Geliştirme Planı

    Binek EV ortaklığına ek olarak taraflar, ticari araç alanında da önemli bir adım attı. İmzalanan Niyet Mektubu (LOI) ile Renault ve Ford, Avrupa’da seçili hafif ticari araçları ortak tasarlayıp ortak üretebilecekleri bir model üzerinde çalışmaya başladı.

    Bu plan, iki markanın:

    • 30+ yıllık LCV tecrübesini
    • Üretim ölçek ekonomisini
    • Ortak tedarik zinciri avantajlarını

    bir araya getirmesini amaçlıyor. Ticari araç segmenti, Avrupa’da satışların büyük bölümünü oluşturduğu için bu iş birliği, rekabet gücünü ciddi şekilde artırma potansiyeline sahip.


    Yönetimden Açıklamalar: “Avrupa’da Yeni Bir Dönem Başlıyor”

    Renault Group CEO’su François Provost, anlaşmayı şu sözlerle özetliyor:
    “Ford gibi ikonik bir üreticiyle bu stratejik ortaklığı geliştirmek, Avrupa’da rekabet gücümüzü güçlendiren büyük bir adım. Ampere platformunun ölçek avantajı ve know-how’ı, Ford’un tasarım gücüyle birleşerek yenilikçi ürünlere kapı açacak.”

    Ford CEO’su Jim Farley ise ortaklığı şöyle tanımlıyor:
    “Bu iş birliği Ford’un Avrupa’daki geleceğini yeniden şekillendirecek. Renault Group’un üretim verimliliğini Ford’un sürüş karakteri ve tasarımlarıyla birleştirerek müşterilerimiz için gerçekten ‘Ford ruhunu taşıyan’ elektrikli araçlar üreteceğiz.”


    Ortaklığın Avrupa Otomotiv Ekosistemine Etkisi

    Avrupa’da rekabet artıyor

    • Çinli markaların agresif fiyat politikaları
    • Avrupa’da EV talebinin beklenenden yavaş büyümesi
    • Üretim maliyetlerinin yükselmesi

    gibi sebepler, büyük üreticileri yeni ortaklıklara itiyor.

    Ford–Renault iş birliği neden kritik?

    • Ampere platformu, uygun maliyetli EV üretiminde Avrupa’nın en iddialı altyapılarından biri
    • Ford’un Avrupa’daki ürün gamı ciddi bir yenilenme ihtiyacı içindeydi
    • İki şirketin LCV geçmişi 60 yılın üzerinde bir birikime dayanıyor

    Sonuç olarak iş birliği, hem maliyetleri düşürecek hem de hızla segment genişletme imkânı sağlayacak.


    Avrupa’nın En Stratejik EV Ortaklıklarından Biri

    Ford Renault iş birliği; elektrikli araçların Avrupa’daki geleceğini etkileyebilecek ölçekte tarihi bir dönüşüm niteliği taşıyor. 2028’e kadar Avrupa pazarına iki yeni Ford elektrikli modeli sunulması ve ticari araç segmentinde ortak üretim ihtimali, her iki şirketin rekabet gücünü artıracak bir sinerji oluşturuyor.

    Bu iş birliği, Çin baskısının arttığı bir ortamda Avrupa otomotiv sanayisinin yeni nesil iş modeli örneklerinden biri olacak.

    Ford’un Türkiye’de satılan modellerine ve en güncel fiyat listesine Ford Türkiye Resmi Web Sitesi üzerinden ulaşabilirsiniz.

    Türkiye’de satılan Renault modellerine ve en güncel fiyat bilgisine Renault Türkiye Resmi Web Sitesi üzerinden ulaşabilirsiniz.

    Piston Kafalar Yorumu – Editör Notu

    Akın DAĞYARAN

    Ford ve Renault’nun bu stratejik hamlesi, Avrupa pazarında bir süredir görülen yeni iş birlikleri dalgasının en güçlü halkası. Ampere platformunun verimliliği, Ford’un marka dinamizmiyle birleştiğinde ortaya gerçekten rekabetçi, fiyat-performans odaklı EV modelleri çıkacak. Çinli markaların domine ettiği uygun fiyatlı EV segmentine Avrupa’dan güçlü bir cevap geliyor.

    Okuyucular Bunları da Merak Etti 👇




  • Altı AB Ülkesi, 2035 İçten Yanmalı Motor Yasağının Yumuşatılması İçin Resmi Girişim Başlattı

    Altı AB Ülkesi, 2035 İçten Yanmalı Motor Yasağının Yumuşatılması İçin Resmi Girişim Başlattı

    Altı AB ülkesi, 2035’te yürürlüğe girecek içten yanmalı motor yasağının yumuşatılmasını talep etti. Hibritler ve düşük karbonlu yakıtlar yeniden gündemde.

    Avrupa’da Sular Isınıyor: 2035 İçten Yanmalı Motor Yasağı Masaya Yeniden Yatırılıyor

    Avrupa Birliği’nin 2035 itibarıyla sıfır emisyonlu araç zorunluluğu olarak bilinen içten yanmalı motor satış yasağı, altı ülkenin ortak hamlesiyle yeniden tartışma konusu oldu. Bulgaristan, Çekya, Macaristan, İtalya, Polonya ve Slovakya başbakanlarının imzaladığı mektup, Avrupa Komisyonu’na açık bir çağrı niteliğinde: Yasayı esnetin.

    Bu ülkeler, hibrit modellerin, düşük karbonlu yakıtların ve gelecekte ortaya çıkabilecek mevcut veya yeni teknolojilerin 2035 sonrasında da satışa devam edebilmesi gerektiğini savunuyor. Mektup, Reuters tarafından görülerek doğrulandı.

    AB’nin otomotiv yasa paketini 10 Aralık’ta açıklaması beklenirken, kulislerde bu altı ülkenin müdahalesi dengeleri değiştirebilir yorumları yapılıyor.

    📲 Artık Haberler Size Gelsin
    PistonKafalar’ın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler anında cebinize düşsün.

    Otomobil & Motosiklet Akışı (Hızlı Bildirimler) | KatılWhatsApp
    YouTube Test Sürüşleri & İncelemeler | İzleYouTube

    📩 İşbirliği ve reklam teklifleri için:
    info@pistonkafalar.com üzerinden bizimle iletişime geçebilirsiniz.

    Peki Ne Değişti? Neden Geri Adım Atılıyor?

    AB, Mart 2023’te aldığı kararla 2035’ten sonra satılan tüm yeni araçların sıfır emisyonlu olmasını zorunlu kılmıştı. O dönem beklenti, elektrikli araç talebinin hızla artacağı yönündeydi. Ancak tablo şu an farklı:

    • Avrupa’da EV satışları beklentileri karşılamıyor
    • Tüketiciler yüksek fiyatlardan şikâyetçi
    • Şarj altyapısı ülkeler arasında dengesiz
    • Çinli markalar Avrupa’ya çok ucuz EV’lerle agresif giriş yaptı
    • Otomobil üreticileri yatırım-planlama baskısı altında

    Bu koşullar, birçok ülkenin 2023’te attığı imzanın ekonomik sonuçlarını yeniden düşünmesine neden oldu. Mektupta geçen şu ifade oldukça dikkat çekici:

    “İklim hedeflerimizi sürdürmeliyiz ama rekabet gücümüzü yok ederek değil. Çünkü endüstriyel çölün yeşili olmaz.”

    Bu cümle, otomotiv sektörünün özellikle Orta ve Doğu Avrupa’da ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırlatıyor.


    Hibritler, E-Yakıtlar ve Düşük Karbonlu Çözümler Masada

    Mektubun talep ettiği üç ana başlık öne çıkıyor:

    1. Hibrit araçların 2035 sonrası da satışına izin verilmesi

    Toyota, Renault ve birçok Avrupalı üretici bu kararı memnuniyetle karşılayabilir. Hibritlerin sıfır emisyona geçişte geçici ama önemli bir köprü olduğu sık sık vurgulanıyor.

    2. Düşük karbonlu ve yenilenebilir yakıtların dahil edilmesi

    E-yakıtlar (sentetik karbon nötr yakıtlar), biyoyakıtlar ve diğer alternatif çözümlerle içten yanmalı motorların emisyon etkisi azaltılabilir.

    Bu özellikle Almanya ve İtalya gibi motor üretimi güçlü ülkelere ciddi avantaj sağlar.

    3. Gelecekte ortaya çıkabilecek yeni teknolojiler için esneklik

    Hidrojen içten yanmalı motorlar, yeni hibrit mimariler, daha verimli termal motorlar… AB’nin yasası şu anda öngörülemeyen inovasyonlara kapalı olduğu için bu talep kritik.


    Avrupa Komisyonu Ne Yapacak?

    Komisyonun hazırladığı yeni otomotiv destek paketi, 2035 yasağının kesin çizgilerinin bir miktar yumuşatılmasını içeriyor olabilir. Bazı kulis bilgilerine göre:

    • Hibritlere sınırlı süreli geçiş izni
    • E-yakıt kullanımına açık kapı
    • Otomobil üreticilerine mali destek ve KVEs (küçük üretici istisnası)
    • Çin rekabetine karşı pazar düzenlemeleri

    Ancak taslak hala tartışmalı ve yayımlanması 10 Aralık’tan sonraya sarkabilir.


    Avrupa Otomotiv Endüstrisi İçin Kritik Kırılma Noktası

    Avrupa, küresel EV yarışında Çin’in ciddi baskısı altında. BYD, MG, SAIC, NIO, Xpeng gibi markalar fiyat rekabetinde avantajlı. Bu nedenle birçok başkent artık “2035 sıfır emisyon” hedefine giderken reel ekonomi gerçeğini dikkate almak istiyor.

    Hibritlerin ve alternatif yakıtların devreye alınması, AB’de üretimin ayakta kalması açısından önemli bir manevra olarak görülüyor.

    Sektörel haberlere BURADAN ulaşabilirsiniz.

    Piston Kafalar Yorumu – Editör Notu

    Akın DAĞYARAN

    2035 içten yanmalı motor yasağı AB’de ilk kez ciddi şekilde sarsılıyor. Gerçek şu: Elektrikli dönüşüm hızlandı ama ekonomi aynı hızda ilerleyemiyor. Hibritler ve alternatif yakıtlar, Avrupa otomotiv sanayisinin nefes almasını sağlayacak pratik bir ara çözüm gibi görünüyor. Son söz ise 2026’da değil, bugün atılacak ekonomik adımlarda gizli.

    Okuyucular Bunları da Merak Etti 👇



  • 2026’da Türkiye Pazarını Şekillendirecek 10 Büyük Otomotiv Trendi

    2026’da Türkiye Pazarını Şekillendirecek 10 Büyük Otomotiv Trendi

    2026 otomotiv trendleri Türkiye pazarını baştan şekillendiriyor. Elektrikli SUV’lardan yeni vergilere, otonom sistemlerden Çin etkisine kadar tüm detaylar burada.

    2026’ya Damga Vuracak Otomotiv Trendleri Açıklandı

    Türkiye, 2025’in sonuna yaklaşırken otomotiv sektörü adeta yeni bir dönemin kapısında bekliyor. Elektrikli modellerin hızla yayılması, hibrit teknolojilerin olgunlaşması, Çinli markaların agresif yükselişi ve güvenlik odaklı yeni regülasyonlar… Bunların tamamı 2026 otomotiv trendleri üzerinde belirleyici olacak. Pazarın nabzını tutan gelişmeler, hem tüketicilerin hem de markaların yönünü değiştirmeye hazırlanıyor.

    Aşağıda, Türkiye pazarını 2026’da şekillendirmesi kesinleşen 10 ana eğilimi derledik. Bu içerik, hem kullanıcı davranışlarını hem de sektörün dinamiklerini anlamak için benzersiz bir rehber niteliğinde.

    📲 Artık Haberler Size Gelsin
    PistonKafalar’ın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler anında cebinize düşsün.

    Otomobil & Motosiklet Akışı (Hızlı Bildirimler) | KatılWhatsApp
    YouTube Test Sürüşleri & İncelemeler | İzleYouTube

    📩 İşbirliği ve reklam teklifleri için:
    info@pistonkafalar.com üzerinden bizimle iletişime geçebilirsiniz.

    1. Elektrikli SUV’lar Ana Akım Oluyor

    Türkiye’de elektrikli otomobil satışı üç yıldır artarak devam ediyor ancak 2026’da ana büyüme artık net şekilde SUV segmentine kayacak. Markalar, kompakt ve C-SUV sınıfında daha ucuz, daha uzun menzilli seçeneklerle tüketiciyi hedefliyor. Çinli markalar ise bu segmentte fiyat/performans rekabetini kızıştırmaya hazırlanıyor.


    2. Hibrit Modeller Türkiye’nin Yeni “Ana Sınıfı” Oluyor

    Vergisel avantajın korunması ve düşük tüketim sayesinde hibrit satışları 2026’da yüzde 30’a yaklaşacak.
    Özellikle Toyota, Honda ve Chery hibritleri pazarın lokomotifi olacak. Bu nedenle hibrit hâkimiyeti yılı geliyor.


    3. 2026’da Yeni Vergi Düzenlemeleri Bekleniyor

    Ticaret Bakanlığı ve Hazine tarafında, 2025 boyunca konuşulan kademeli ÖTV modeli 2026’da gündeme gelmesi beklenen konuların başında. Bu nedenle bazı modeller 2026’da daha uygun, bazıları ise daha pahalı hale gelebilir. Markalar şimdiden fiyat stratejilerini buna göre hazırlıyor.


    4. Çinli Markaların Pazar Payı %20’ye Yaklaşıyor

    Chery, MG, BYD ve Maxus gibi markalar sadece uygun fiyat ile değil, aynı zamanda teknolojik donanım + garanti + performans üçlüsüyle pazarın en güçlü oyuncuları hâline gelmiş durumda. 2026’da Türkiye pazarının her 5 yeni modelinden 1’inin Çin kökenli olması öngörülüyor.


    5. 800V Şarj Mimarisi Standartlaşmaya Başlıyor

    Daha yüksek verimlilik, daha düşük ısı ve daha hızlı şarj. Bugüne kadar premium segmentte gördüğümüz 800V mimarisi, 2026’dan itibaren kompakt elektrikli araçlara inmeye başlıyor. Bu da Türkiye’de uzun yol kullanımını kolaylaştıracak.


    6. Otonom Sistemlerde Aşamalı Yükseliş

    2026’da Level 2+ ve Level 3 otonom özellikler birçok modelde standart hâle gelecek. Trafik sıkışıklığı asistanı, akıllı şerit takip sistemi, tam hız aralığında adaptif hız sabitleyici… Türkiye gibi yoğun trafikli ülkelerde büyük rahatlık sağlayacak.


    7. Güvenlik, 2026’nın Birincil Rekabet Alanı

    Euro NCAP’in 2026 protokolleri daha sert geliyor.
    Bu da markaları:

    • Daha güçlü gövde yapıları
    • Daha gelişmiş radar-kamera kombinasyonları
    • Yaya ve bisikletli algılama sistemleri

    konusunda yenilik yapmaya zorluyor.


    8. Yazılım Güncellemesi Alan Araçlar Standartlaşıyor

    Güncelleme = yeni özellik. Markalar artık araçlarını “donanım değil yazılım ürünü” gibi konumlandırmaya başladı. 2026’da OTA (kablosuz güncelleme) almayan araç, sınıfında dezavantajlı kabul edilecek.


    9. Türkiye’de Şarj İstasyonu Yatırımları Zirve Yapıyor

    2026’da şarj ağı 2 kat büyüme hedefliyor. Özellikle hızlı DC istasyon sayısı artacak. Yani uzun yol elektrikli araç kullanıcıları için yıl dönüm noktası olacak.


    10. Kompakt Sedan Sınıfı Resmen Geri Dönüyor

    SUV çılgınlığı devam etse de Türkiye’de sedan geleneği güçlü. 2026’da C-segment sedan modeller, hibrit motor seçenekleriyle geri dönüş yapacak: Toyota, Skoda, Honda ve Hyundai, pazara yeni kartlarını hazırlıyor.

    Sektörel haberlere BURADAN ulaşabilirsiniz.

    Piston Kafalar Yorumu – Editör Notu

    Akın DAĞYARAN

    2026 otomotiv trendleri gösteriyor ki Türkiye pazarı artık tamamen “teknoloji + ekonomi + rekabet” üçgeninde şekilleniyor. Elektrikli SUV’lar ile hibrit modeller yeni normal olurken, Çinli üreticilerin baskısı markaları daha rekabetçi fiyatlara, daha zengin donanımlara zorlayacak. Tüketicinin kazançlı çıkacağı bir yıl bizi bekliyor.

    Okuyucular Bunları da Merak Etti 👇



  • Citroën’i Kurtaran Otomobil: C3 Satışları Patladı!

    Citroën’i Kurtaran Otomobil: C3 Satışları Patladı!

    Citroën’i kurtaran otomobil C3, satışlarda büyük sıçrama yaptı. B segmentindeki yeni yükseliş, markayı yeniden zirve yarışına sokuyor.

    Citroën Şaha Kalktı: C3 Avrupa’da Markayı Yeniden Hayata Döndürüyor

    Stellantis çatısı altında yıllardır hacim kaybeden markalardan biri olan Citroën, 2025’te adeta küllerinden doğuyor. Fiat’ın yavaş toparlanmasına karşın Citroën’in ivmesi olağanüstü. Bu büyük dönüşümün arkasındaki en kritik model ise hiç tartışmasız Citroën C3.

    Fransa’da markanın satışları uzun süre Dacia’nın gerisinde gitse de, 2025 Ekim ayında fark sadece 940 adede kadar düştü (Dacia 10.946 – Citroën 10.006). Aynı ayda C3 satışları %48 arttı ve model Fransa’nın en çok satan dördüncü otomobili oldu. Üstelik Peugeot 2008’i bile geride bırakarak.

    C3 artık sadece bir B segmenti hatchback değil; Citroën’in Avrupa’da yeniden güç kazanmasının omurgası.

    📲 Artık Haberler Size Gelsin
    PistonKafalar’ın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler anında cebinize düşsün.

    Otomobil & Motosiklet Akışı (Hızlı Bildirimler) | KatılWhatsApp
    YouTube Test Sürüşleri & İncelemeler | İzleYouTube

    📩 İşbirliği ve reklam teklifleri için:
    info@pistonkafalar.com üzerinden bizimle iletişime geçebilirsiniz.

    Pazar Liderleri Arasında: Citroën, Toyota ve Volkswagen’i Solladı

    2010’lu yıllarda ciddi ivme kaybeden Citroën için 2025 büyük bir kırılma yılı oldu.
    Marka:

    • Fransa’da Toyota’yı geçti
    • Volkswagen’i de geride bıraktı
    • Dacia ile farkı hızla kapatıyor

    Stellantis, yeni model atağını sürdürdüğü takdirde, Citroën’in 2026’da Fransa’nın ilk üç markası arasına yeniden girmesi artık mümkün görünüyor.


    C3’ün Başarısı Daha da İlginç Çünkü… Yeni Bir Model Değil!

    C3 satış patlamasını çoğu kişi yeni nesil bir model zannediyor, ancak işin aslı çok farklı. Model yeni değil, sadece doğru fiyat, doğru konumlandırma ve temel beklentilere ideal yanıt sunmasıyla öne çıkıyor.

    Elektrikli kardeşi ë-C3 Ekim 2023’te tanıtılmış, 2024’te içten yanmalı C3 takip etmişti. Ancak asıl ivme 2025’te geldi.


    Smart Car Platformu: Akıllı Mimarinin Avantajı

    C3 ve ë-C3, Stellantis’in Smart Car adı verilen yeni nesil mimarisini kullanıyor. Bu platform:

    • PSA & Dongfeng ortak geliştirmesi CMP/eCMP altyapısının evrilmiş versiyonu
    • Elektrikli ve içten yanmalı versiyonların tamamen aynı gövdeyi paylaşmasına izin veriyor
    • Maliyetleri düşürüyor, kaliteyi artırıyor
    • Ağırlığı minimize ediyor

    Sonuç: Hafif, ekonomik, uygun fiyatlı ve B segmenti için doğru boyutlandırılmış bir otomobil.


    Motor Seçenekleri: 100 PS ve 110 PS Arasındaki Gizli Fark

    Yeni C3’te:

    • 74 kW (100 PS) 1.2 turbo
    • 81 kW (110 PS) MHEV (48V mild hybrid)

    bulunuyor.

    Stellantis’in 100 → 110 PS, 136 → 145 PS dönüşümleri gizem yaratmıştı. Meğer tüm fark elektrik motorunun artık toplam güce dahil edilmesiymiş.

    21 kW gücünde, 55 Nm torklu elektrik motoru:

    • kalkışlarda
    • düşük hızlanmalarda
    • enerji geri kazanımında

    içten yanmalı üniteyi destekliyor.

    Bu motorun bulunduğu modeller arasında Peugeot 2008, Alfa Junior ve C5 Aircross da var.


    60 MPG Üstü Ekonomi: Hafiflik = Kazanç

    C3’ün başarısında en kritik unsur: kilo avantajı.

    • EV: 1.400+ kg
    • MHEV: ~1.250 kg
    • Pure ICE: sadece 1.150 kg

    Bu sayede günlük kullanımda 50–60 mpg değerleri rahatlıkla görülebiliyor.


    Donanım Mantığı: Gereği Kadar Teknoloji, Gereksiz Hiçbir Şey Yok

    Test edilen C3 Max versiyonda:

    Artılar:

    • 310 litrelik bagaj
    • Standart stepne (bu sınıfta nadir!)
    • Minimal ama işlevsel ekran
    • Düğme ve fiziksel kontroller (Citroën hayranlarının sevdiği dokunsallık)
    • Yüksek konforlu süspansiyon

    Eksiler:

    • Arka diz mesafesi segment ortalaması
    • Otomatik şanzıman PRNDL kolu hâlâ biraz yavaş
    • Tek dokunuşlu camlar yok

    Ama tüm tabloya bakıldığında C3 kullanıcıların “tam da ihtiyacım olan otomobil” demesine sebep oluyor.


    Üretim Gücü: Artık Sadece Slovakya Değil, Sırbistan da Üretiyor

    Stellantis Nisan 2025’te büyük bir hamle yaparak üretimi:

    • Slovakya Trnava
    • Sırbistan Kragujevac

    şeklinde ikiye böldü.
    Bu sayede lojistik maliyetler düştü, tedarik zinciri hızlandı, fiyat rekabetçiliği sağlandı.


    Fiyat/Performans: Talep Neden Bu Kadar Yüksek?

    C3 sadece ucuz olduğu için satmıyor.
    Aynı zamanda:

    • dar alanlar için ideal ölçüler
    • yüksek konfor
    • düşük tüketim
    • sade kullanım
    • EV – MHEV – ICE opsiyonları
    • rekabetçi fiyatlandırma

    sunuyor.

    İngiltere’de test edilen Max Hybrid 110:

    • Fiyat: £22.315
    • 0–100 km/s: 9.8 sn
    • Maksimum hız: 99 mph
    • Ekonomi: 56.5 mpg
    • CO₂: 114 g/km

    Citroen markasının Türkiye’de satılan modellerine ve en güncel fiyat listesine Citroen Türkiye Resmi Web Sitesi üzerinden ulaşabilirsiniz.

    Piston Kafalar Yorumu – Editör Notu

    Akın DAĞYARAN

    C3 aslında beklenmeyen bir kahraman. Yeni bir model olmamasına rağmen Citroën’i yeniden zirveye taşıdı. Fransa’da Toyota ve Volkswagen’i geçmesi, Dacia’ya yaklaşması ve Avrupa pazarında yeniden popülerleşmesi büyük bir başarı. Özellikle ë-C3 ile birlikte Citroën’in erişilebilir elektrikli mobilite stratejisi netleşti. C3 artık sadece bir otomobil değil, markanın gidişatını değiştiren bir mihenk taşı.

    Okuyucular Bunları da Merak Etti 👇



  • Akio Toyoda’ya ‘Golden Steering Wheel’ Onur Ödülü

    Akio Toyoda’ya ‘Golden Steering Wheel’ Onur Ödülü

    Toyota Başkanı Akio Toyoda, Avrupa otomotiv dünyasının en saygın onur ödülü Golden Steering Wheel ile yaşam boyu başarı ödülüne layık görüldü.

    Toyota’nın efsane ismi Akio Toyoda’ya büyük onur

    2025 Golden Steering Wheel’in yaşam boyu başarı ödülü bu yıl Toyota Motor Corporation Başkanı Akio Toyoda’ya verildi. Avrupa’nın en büyük yayın kuruluşlarından Springer’in verdiği bu ödül, otomotiv dünyasında bir liderin alabileceği en prestijli onurlardan biri olarak kabul ediliyor.

    1976’dan bu yana verilen Golden Steering Wheel, otomotivin en etkili liderlerini ödüllendiren bir gelenek hâline gelmiş durumda. Toyoda için verilen özel ödül ise “Sürücü için Altın Direksiyon” ifadesiyle sunuldu; hem şirketin yönünü belirleyen lider hem de tutkulu bir sürücü oluşuna gönderme yapıldı.


    Zor yıllardan liderliğe

    2009’da Toyota’nın başına geçtiğinde şirket tarihinin en kritik dönemlerinden biriydi. Toyoda’nın liderliğiyle hem küresel pazarda hem Avrupa’da Toyota’nın finansal ve operasyonel performansı güçlendi. 2023’te Yönetim Kurulu Başkanı olan Toyoda, bugün hâlâ Toyota’nın temel stratejilerinin mimarı olarak görülüyor:

    • Mobility For All (Herkes için Mobilite)
    • Leave No One Behind (Kimseyi Geride Bırakma)

    Bu iki ilke Toyota’nın tüm dönüşüm süreçlerinin merkezinde.


    Nürburgring’den Master Driver’lığa uzanan hikâye

    Toyoda’nın otomobillere tutkusu iyi biliniyor. Nürburgring’de mentor Hiromu Naruse’nin yönlendirmesiyle “Morizo” takma adıyla sayısız yarışa katıldı. Ünlü 24 Saat Nürburgring dahil birçok organizasyonda mücadele eden Toyoda, bugün Toyota ve Lexus’un Master Driver unvanını taşıyor.

    Toyoda’nın sözleri de bu tutkuyu doğruluyor: “Bu ödülü almak benim için büyük bir onur. Sanki lise yıllarıma döndüm ve ‘cool’ çocukların arasına kabul edilmişim gibi hissediyorum.”


    İş birliği çağrısı

    Akio Toyoda, ödül konuşmasında sektörün dönüşüm geçirdiği bu dönemde tüm markaların daha fazla iş birliği yapması gerektiğini vurguladı: “Bu dönem hepimiz için zorlu. İnsanların hayatını iyileştirmek için kaynaklarımızı birlikte kullanmalıyız.”

    Sektörel haberlere BURADAN ulaşabilirsiniz.

    Piston Kafalar Yorumu – Editör Notu

    Akın DAĞYARAN

    Akio Toyoda, otomotiv endüstrisinin yalnızca teknolojik dönüşümüne değil, kültürel DNA’sına da yön veren figürlerden biri. Hem profesyonel liderlik hem gerçek sürüş tutkusu bir araya gelince, Golden Steering Wheel gibi bir ödülün adresi doğal olarak Toyoda oluyor. Markanın ‘insan odaklı mobilite’ yaklaşımının bugün hâlâ küresel stratejileri belirlemesi, Toyoda yönetiminin kalıcılığını kanıtlıyor.

  • Renault Group’da Yeni Atama: Josep Maria Recasens Strateji ve Ürün Yönetiminin Başına Geçti

    Renault Group’da Yeni Atama: Josep Maria Recasens Strateji ve Ürün Yönetiminin Başına Geçti

    Renault Group, organizasyonunu hızlandırmak ve sadeleştirmek amacıyla Josep Maria Recasens’i Strateji, Ürün ve Program Yönetimi Başkanı olarak atadı.

    Renault Group, global stratejik yapılanmasını hızlandırıyor

    Renault Group, organizasyonu daha çevik ve hızlı hale getirme hedefi doğrultusunda Josep Maria Recasens’i Strateji, Ürün ve Program Yönetimi Başkanı (SPPM) olarak atadığını duyurdu. Atama 17 Kasım 2025 itibarıyla geçerli oldu.

    Yeni görevi kapsamında Recasens, Renault Group CEO’su François Provost’a bağlı çalışacak ve şirketin uzun vadeli stratejisini şekillendirirken ürün planlamasını ve program yönetimini tek çatı altında yönetecek. Recasens, bu yeni sorumluluğuna ek olarak İberya Ülkeleri CEO’su olarak görevine devam edecek ve Ampere dönüşüm süreci tamamlanana kadar Ampere CEO’luğu görevini de sürdürecek.

    Provost yaptığı açıklamada, stratejiyi ürün planlamasıyla birleştirmenin “grubun hızını ve tutarlılığını artıracak kritik bir karar” olduğunu vurguladı. Recasens ise yeni görevinin odağında, Ampere döneminde başarıya ulaşan “ürün odaklılık, disiplinli program yönetimi ve yatırımlara bütüncül bakış” prensiplerini tüm Renault Group’a yaymak olduğunu belirtti.


    Recasens’in otomotiv sektöründeki etkileyici kariyeri

    Mühendislik ve MBA altyapısına sahip olan Josep Maria Recasens, kariyerine 2002’de SEAT’ta başladı. Ar-Ge, ürün planlama ve uluslararası proje yönetimi gibi kritik alanlarda çalıştıktan sonra markanın Strateji Direktörü ve Genel Sekreteri oldu.

    2021’de Renault Group’a katılan Recasens, Renaulution stratejisinin uygulanmasında aktif rol üstlendi. 2023’te Grup Strateji Direktörü ve Iberia Ülke Direktörü oldu. 2025’te Ampere’ın CEO’luğunu üstlenerek markanın elektrikli ve yazılım odaklı dönüşümünü yöneten ana figür haline geldi.

    Türkiye’de satılan Renault modellerine ve en güncel fiyat bilgisine Renault Türkiye Resmi Web Sitesi üzerinden ulaşabilirsiniz.

    Piston Kafalar Yorumu – Editör Notu

    Akın DAĞYARAN

    Renault Group’un strateji ile ürün yönetimini aynı çatı altında birleştirmesi, global rekabette hız ve çeviklik ihtiyacının doğrudan bir sonucu. Recasens’in Ampere’daki dönüşüm başarısı düşünüldüğünde, marka elektrikli mobilite vizyonunu çok daha kararlı bir şekilde ilerletecek gibi duruyor.

    Okuyucular Bunları da Merak Etti 👇