Kategori: Sektörel

otomotiv sektörü 2018

  • Gelecekte Tüm Otomobiller %100 Plastikten Üretilecek!

    Gelecekte Tüm Otomobiller %100 Plastikten Üretilecek!

    Plastik otomobil çağı başlıyor! Hafif, güvenli ve çevreci yapısıyla plastikler geleceğin otomobillerinde %100 kullanım oranına doğru ilerliyor.

    Otomotiv dünyasında beklentiler artık eskisinden çok daha farklı. Sürücüler bir otomobilden yalnızca güçlü motor ve şık tasarım değil, aynı zamanda konfor, güvenlik, düşük yakıt tüketimi, çevreci özellikler ve uygun fiyat bekliyor. Bu taleplerin tümünü karşılamak için öne çıkan malzeme ise plastik.

    Modern araçların ortalama %15’i plastik malzemelerle üretiliyor. Gelişmiş plastik ve kompozit malzemeler, araçları hem daha hafif hem de daha verimli hale getiriyor. Yapılan araştırmalara göre yalnızca 100 kilogramlık plastik, 200-300 kilogramlık metal malzemenin yerini alabiliyor. Bu dönüşüm, aracın ömrü boyunca yaklaşık 750 litre yakıt tasarrufu sağlıyor.

    Üstelik plastik otomobiller yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda güvenlik açısından da güçlü. Emniyet kemerleri, hava yastıkları, tamponlar ve darbe emici paneller artık plastik ve kompozit teknolojisi sayesinde çok daha güvenilir hale geliyor.


    130 Yıllık Gelişimde Plastik Çağı

    Otomotiv sanayisinin 130 yıllık gelişimine bakıldığında, en büyük sıçramalardan birinin plastiklerin yükselişi olduğu görülüyor. Eskiden metalin hakim olduğu otomobil gövdeleri ve iç parçaları artık plastik malzemelerle değiştiriliyor. Bunun sebebi, plastiğin hem hafiflik hem dayanıklılık avantajını bir arada sunması.

    Plastik; tasarım esnekliği, düşük maliyet, geri dönüşüm imkânı ve sağlamlığı sayesinde geleceğin otomobil mimarisinde kilit rol oynuyor.


    Otomotivde Plastik Kullanımı Son 5 Yılda %52 Arttı

    Türk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV), hazırladığı raporda bu dönüşümü rakamlarla ortaya koyuyor.

    • 2015 yılında toplam plastik üretiminin %5’ini otomotiv plastikleri oluşturdu.
    • Her otomobildeki plastik oranı %11,8’e yükseldi.
    • Kauçuk oranı ise %6,6 oldu.
    • Türkiye’de son 5 yılda otomotivde plastik kullanımı %52 artarak 418 bin tona ulaştı.
    • Kauçuk tüketimi aynı dönemde %56 artışla 234 bin tona çıktı.

    Plastiklerin en çok kullanıldığı alanlar arasında iç giydirme (%19), koltuklar (%12), tamponlar, ön konsol, döşeme ve yakıt sistemleri bulunuyor.

    Rapora göre, 2020 itibarıyla otomotiv sektöründe plastik kullanımı %61 artış göstererek 672 bin tona ulaşacak.


    Yakıt Tasarrufu ve Çevresel Etkiler

    Türkiye’nin sınırlı petrol kaynakları ve yüksek akaryakıt fiyatları düşünüldüğünde, plastiğin sunduğu yakıt tasarrufu daha da önem kazanıyor. Örneğin:

    • Modern bir otomobil 100 kg plastik sayesinde ortalama 150 bin kilometrede 750 litre daha az yakıt tüketiyor.
    • Daha hafif otomobiller, karbondioksit salınımını azaltarak çevreye daha az zarar veriyor.
    • Araçların ömrü boyunca sağladığı tasarruf, hem kullanıcı hem de çevre için büyük bir avantaj yaratıyor.

    Güvenlik ve Dayanıklılık

    Plastik otomobil denince ilk akla gelen soru güvenlik olsa da, modern plastik ve kompozit malzemeler bu kaygıyı çoktan ortadan kaldırdı.

    • Tamponlarda şok emici plastikler kullanılıyor.
    • Emniyet kemerleri ve hava yastıkları plastik bileşenlerle güçlendiriliyor.
    • Yan darbe korumaları plastiğin esnek ve dayanıklı yapısıyla destekleniyor.

    Ayrıca plastikler sayesinde otomobillerin korozyona karşı dayanıklılığı artıyor ve ortalama ömürleri 12 yılın üzerine çıkıyor.


    PAGEV’in Vizyonu: %100 Plastik Otomobil

    PAGEV Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Eroğlu, Türkiye’nin yerli otomobil hedefleriyle birlikte plastiğin önemine vurgu yapıyor:

    “Plastik sektörü olarak en önemli hedefimiz tümüyle plastikten üretilmiş bir otomobil. Bugün kullandığımız araçların iç aksamı neredeyse tamamen plastik. Dış kısımlarda tampon, far, fren sistemleri ve hatta gövdede plastik kullanımı hızla artıyor. Hindistan’da Reva firması 830 kilogramlık gövdesi tamamen plastikten üretilmiş bir araç geliştirdi. BMW ve Mercedes gibi dev markalar da gövdede, camlarda ve jantlarda plastik uygulamalarına geçmeye hazırlanıyor. Bu nedenle tamamen plastik otomobiller teknoloji sayesinde artık hayal değil.”


    Dünya Devleri de Plastiğe Yöneliyor

    Bugün yalnızca Türkiye değil, küresel otomotiv devleri de plastiğe büyük yatırımlar yapıyor. BMW, Mercedes, Toyota gibi markalar, gövde panellerinden jantlara kadar birçok alanda plastik kullanımını artırıyor. Bu trend yalnızca maliyet ve hafiflik avantajı değil, aynı zamanda elektrikli otomobiller için daha verimli batarya performansı da sağlıyor.

    Plastik gövdeli araçların yaygınlaşması, gelecekte %100 plastik otomobil vizyonunu gerçeğe dönüştürecek.


    Sonuç

    Geleceğin otomobilleri artık yalnızca güçlü motorlar ve şık tasarımlarla değil, aynı zamanda hafiflik, çevre dostu yapılar ve verimlilik ile tanımlanacak. Bu vizyonda en kritik rolü ise plastikler üstleniyor. Yakıt tasarrufu, dayanıklılık, güvenlik ve tasarım esnekliği ile plastik otomobiller önümüzdeki yıllarda yollarda çok daha sık görülecek.

  • MAN, TÜV Raporu İle Kalitesini Tescilledi

    MAN, TÜV Raporu İle Kalitesini Tescilledi

    MAN kamyonları, 2015 TÜV ticari araç raporunda üst üste dördüncü kez en kusursuz araç unvanını kazandı. TGL, TGM, TGS ve TGX serileri, düşük kusur oranlarıyla kaliteyi bir kez daha kanıtladı.

    Almanya’nın saygın araç muayene kuruluşu TÜV, 2015 yılı ticari araç raporunu açıkladı. Rapora göre, MAN kamyonları üst üste dördüncü kez TÜV muayenelerinden en fazla sayıda kusursuz araç geçiren marka oldu.

    MAN’ın TGL, TGM, TGS ve TGX serileri, tüm yaş kategorilerinde en düşük kusur oranlarına sahip kamyonlar olarak kayıtlara geçti. Özellikle “hiçbir kusuru olmayan bir yaşındaki kamyonlar” kategorisinde %85,9’luk oran ile MAN, önceki rekorunu da geliştirdi.


    Tüm Yaş Kategorilerinde Güçlü Performans

    2015 TÜV raporu, yalnızca yeni kamyonlarda değil, 2 ila 5 yaş arasındaki araçlarda da MAN’ın üstünlüğünü ortaya koydu. Bu yaş grubundaki MAN kamyonların kusursuzluk oranı, piyasa ortalamasının üzerinde gerçekleşti.

    Bu sonuç, MAN’ın sadece yeni araç üretiminde değil, uzun vadeli dayanıklılık ve güvenilirlikte de rakiplerine fark attığını gösteriyor.


    Düzenli ve Profesyonel Bakımın Önemi

    MAN Truck & Bus Satış ve Pazarlama Direktörü Heinz-Jürgen Löw, elde edilen başarıyı şu sözlerle değerlendirdi:

    “MAN kamyonlarının ana araç muayenelerinden ortalamanın üzerinde bir oranda kusursuz geçmesi müşterilerimiz için büyük önem taşıyor. Bu rapor, onların doğru bir tercih yaptıklarının ve bakım hizmetlerinde ciddi tasarruf sağladıklarının da göstergesidir.”

    Bu açıklama, MAN’ın servis ve bakım hizmetlerindeki profesyonel yaklaşımının, uzun ömürlü ve sorunsuz araç kullanımına katkısını da ortaya koyuyor.


    MAN Kamyon Serileri: TGL, TGM, TGS ve TGX

    TÜV raporunda öne çıkan MAN kamyon serileri, farklı kullanım alanlarına yönelik çözümler sunuyor:

    • MAN TGL: Şehir içi dağıtım ve hafif yük taşımacılığında yüksek manevra kabiliyeti.
    • MAN TGM: Orta mesafe taşımacılıkta verimlilik ve dayanıklılık.
    • MAN TGS: İnşaat ve ağır hizmet taşımacılığında güçlü performans.
    • MAN TGX: Uzun yol taşımacılığında yakıt tasarrufu ve konfor.

    Bu çeşitlilik, MAN’ın her ihtiyaca uygun ticari araç sunduğunu ve kalite standardını tüm modellerde koruduğunu gösteriyor.


    MAN’ın Müşteriye Sağladığı Avantajlar

    • Düşük kusur oranı sayesinde ikinci el değerini koruyor.
    • Daha az bakım masrafı, kullanıcıya doğrudan ekonomik avantaj sağlıyor.
    • Yüksek güvenlik standartları ile sürücü ve yük emniyetini artırıyor.
    • Uzun ömürlü kullanım sayesinde toplam sahip olma maliyetini düşürüyor.

    Bu avantajlar, MAN’ın yalnızca bir kamyon üreticisi değil, müşteri odaklı çözümler sunan güvenilir bir iş ortağı olduğunu kanıtlıyor.


    Piston Kafalar Yorumu

    🔑 MAN kamyonlarının TÜV raporunda üst üste 4. kez zirvede yer alması tesadüf değil. Bu başarı, hem Alman mühendisliğinin titizliğini hem de MAN’ın servis ve bakım ağının kalitesini yansıtıyor.

    TGL’den TGX’e kadar tüm serilerde güvenilirlik çıtasını koruyan MAN, taşımacılık sektöründe “kalitenin adı” olmaya devam ediyor.

    MAN Kalitesini Kanıtladı!
    2015 TÜV ticari araç raporunda MAN, üst üste 4. kez en kusursuz kamyon markası seçildi.
    TGL, TGM, TGS ve TGX serileriyle MAN, güvenilirliğini bir kez daha tescilledi.

    👉 Sence hangi MAN serisi en çok dikkat çekiyor?

    #MAN #MANKamyon #TÜVRaporu #TruckLife #PistonKafalar

  • Uluslararası Yılın Ticari Aracı Ödülü Transporter’ın

    Uluslararası Yılın Ticari Aracı Ödülü Transporter’ın

    Volkswagen Transporter, 2016 Uluslararası Yılın Ticari Aracı ödülünü kazandı. T6 nesli güvenlik, tasarım ve konfor yenilikleriyle öne çıkıyor.

    Otomotiv dünyasında ticari araçların yeri her zaman ayrı olmuştur. Güvenlik, dayanıklılık, konfor ve teknolojiyi bir arada sunmak, bu segmentte başarı için kritik unsurlar arasında yer alır. 2016 yılı ise Volkswagen Transporter için unutulmaz bir yıl oldu. Çünkü markanın efsanevi modeli, Uluslararası Yılın Ticari Aracı (IVOTY) ödülünü kazandı.

    Avrupa’nın önde gelen otomotiv yayınlarının editör ve yayımcılarından oluşan 24 kişilik jüri, 6. nesil Volkswagen Transporter T6 modelini 98 puanla birinciliğe layık gördü. Geçtiğimiz kasım ayında açıklanan bu ödül, daha sonra Türkiye jürisi tarafından Volkswagen Ticari Araç Genel Müdürü Kerem Güven’e teslim edildi.


    Üç Nesildir Başarı

    Ödül töreninde konuşan Kerem Güven, Transporter modelinin başarısının tesadüf olmadığını vurguladı. Transporter, aslında bu prestijli ödülü daha önce de kazanmıştı. 5. nesil Transporter 2004 yılında, 4. nesil Transporter ise 1992’de aynı ödülün sahibi olmuştu. Böylece Volkswagen markası, üç farklı nesilde de üst üste aynı ödülü kazanarak istikrarını kanıtladı.

    Bu başarı, sadece bir modelin değil, tüm Volkswagen Ticari Araç markasının ulaştığı noktayı göstermesi açısından da büyük önem taşıyor. Avrupa genelinde elde edilen bu başarı, Transporter’ın dünya çapında ne kadar güçlü bir konuma sahip olduğunu da ortaya koyuyor.


    Volkswagen Transporter Tasarımında Yeni DNA

    Yeni nesil Volkswagen Transporter T6, tasarım diliyle de dikkat çekiyor. Ön kısımda tamamen yenilenen farlar, ön ızgara ve tampon, modelin güçlü ve dinamik karakterini ortaya koyuyor. Keskinleşen hatlar ve modern çizgiler, Volkswagen’in güncel tasarım anlayışını taşıyor.

    Yan aynaların daha aşağıya konumlandırılması, yuvarlak sis farlarının yerini köşeli dikdörtgen tasarımlara bırakması gibi detaylar, modelin daha keskin ve güçlü görünmesini sağlıyor. Arka camın genişlemesi ve plakalığın üzerine eklenen çizgiler, aracın daha dengeli ve geniş bir görünüme kavuşmasına yardımcı oluyor.

    Kısacası Transporter T6, tasarımında Volkswagen DNA’sını en modern haliyle yansıtarak hem işlevsellik hem de estetik açıdan gelişimini sürdürüyor.


    Güvenlikte Yenilikçi Sistemler

    Yeni Volkswagen Transporter, güvenlik konusunda da çıtayı yükseltiyor. Standart olarak sunulan Yorgunluk Tespit Sistemi, sürücünün hareketlerini analiz ederek yorgunluk durumunda sürücüyü görsel ve sesli uyarılarla mola vermeye teşvik ediyor.

    Bunun yanı sıra, İkincil Çarpışma Önleme Asistanı da standart donanımda yer alıyor. Sistem, bir kaza anında ikinci çarpışmayı önlemek için aracı otomatik olarak frenleyerek hızını 10 km/s seviyesine düşürüyor. Sürücü, istediği anda kontrolü tekrar devralabiliyor.

    Bu güvenlik donanımları, ticari araç segmentinde Transporter’ı bir adım öne çıkarıyor.


    Ergonomi ve Konfor

    Ticari araçlarda ergonomi, uzun yolculuklarda sürücü konforu için kritik bir faktördür. Yeni Volkswagen Transporter T6, üst sınıf malzemelerle tasarlanan konsolu ve geniş eşya gözleriyle kullanım kolaylığı sunuyor.

    5 inçlik renkli dokunmatik ekran, hem araç bilgilerini takip etmeyi hem de multimedya kullanımını pratik hale getiriyor. Bluetooth, USB ve SD kart desteğiyle sürücüler, müzik keyfini kolayca yaşayabiliyor. Ayrıca telefon görüşmeleri de araç üzerinden rahatlıkla yapılabiliyor.


    Donanım Zenginliği

    Yeni Transporter, yalnızca tasarımıyla değil, standart donanım seviyeleriyle de dikkat çekiyor. ESP, ASR, hill holder, yağmurda fren desteği, devrilme koruması (ARP), EDL, hız sabitleyici ve dört tekerlekte bağımsız süspansiyon gibi özellikler, sürüş güvenliği ve konforunu artırıyor.

    Radyo kumandalı deri direksiyon, MP3 uyumlu CD çalar ve viraj dengeleme sistemi gibi detaylar ise Volkswagen’in bu modelde sürücü odaklı yaklaşımını yansıtıyor.


    Piston Kafalar Yorumu

    Volkswagen Transporter, yıllardır ticari araç segmentinde güvenilirliğiyle biliniyor. 2016’da aldığı Uluslararası Yılın Ticari Aracı ödülü ise bu güvenilirliği bir kez daha tescilledi. Bizce Transporter’ı özel yapan en büyük faktör, hem iş dünyasına hitap eden pratikliği hem de günlük kullanımda sunduğu konforu aynı anda sunabilmesi. Peki sizce Transporter’ı bu kadar özel kılan şey nedir: güvenlik mi, tasarım mı, yoksa yıllara dayanan marka mirası mı?

    Volkswagen Transporter ödüllere doymuyor!
    2016’da Uluslararası Yılın Ticari Aracı seçilen Transporter T6, yeni tasarımı, güvenlik sistemleri ve konforuyla fark yaratıyor. 🏆
    Sizce Transporter’ın en güçlü yanı hangisi: güvenliği mi, tasarımı mı?

    #VolkswagenTransporter #Volkswagen #TransporterT6 #TicariAraç

  • TEMSA, 2016’da 9 Yeni ürün Sunacak!

    TEMSA, 2016’da 9 Yeni ürün Sunacak!

    TEMSA 2016 yılında pazara 9 yeni ürün sunacak. 2015’te %30 büyüyen şirket, yeni modellerle hem Türkiye hem de yurtdışında iddiasını sürdürüyor.

    Türkiye’nin köklü otobüs ve midibüs üreticilerinden TEMSA, 2015 yılını rekor büyüme ile kapatırken, 2016 yılı için de oldukça iddialı hedefler ortaya koydu. Şirket, bir önceki yıl tüm segmentlerde satış adetlerini yükseltmeyi başararak pazarda güçlü bir konum elde etti. 2014 yılında 1.700 adedi aşan satış rakamına ulaşan TEMSA, 2015’te 2.250’ye yaklaşarak %30 büyüme kaydetti.

    Üstelik yalnızca satış performansı değil, ürün çeşitliliği açısından da önemli bir yılı geride bırakan şirket, 2015’te 6 yeni modeli pazara sundu. 2016’da ise bu ivmeyi artırarak 9 yeni ürünü kullanıcılarla buluşturmayı hedefliyor.


    2015’in Değerlendirmesi

    21 Ocak 2016 tarihinde İstanbul Feriye’de düzenlenen basın toplantısında TEMSA yöneticileri, hem geride kalan yılı değerlendirdi hem de yeni hedefleri açıkladı. Toplantıya TEMSA Genel Müdürü Dinçer Çelik, Satış Direktörü Murat Anıl, Yurtiçi Otobüs Satış Müdürü Baybars Dağ, Kamu Satış Müdürü Ayşegül Gökçe ve Kurumsal İletişim Müdürü Ebru Ersan katıldı.

    Genel Müdür Dinçer Çelik, yaptığı konuşmada 2015’in ekonomik dalgalanmalara ve siyasi belirsizliklere rağmen otobüs pazarında büyümeyle kapandığını belirtti. Türkiye otobüs pazarının yılı %30’un üzerinde büyüme ile 8.400 adet satış rakamıyla tamamladığını açıkladı.


    TEMSA’nın 2015’teki Öne Çıkan Modelleri

    2015 yılı TEMSA için yoğun lansmanlarla geçti. Yılın en çok ilgi gören modeli Safir VIP 41+1 koltuklu araç oldu. Bu model, 2+1 segmentindeki yükselen trendin en güçlü temsilcilerinden biri olarak kabul edildi. Dinçer Çelik, Türkiye’de seyahat otobüslerinde artık büyük oranda 2+1 dizilimin tercih edildiğini ve siparişlerin de bu yönde geldiğini belirtti.

    Safir VIP’in ardından pazara sunulan diğer modeller ise Tourmalin, Safir Plus, Maraton, MD7 ve Avenue iBUS oldu. Bu modeller, TEMSA’nın farklı müşteri gruplarına hitap eden geniş ürün gamını daha da güçlendirdi.


    TEMSA 2016’ya Hızlı Başladı

    Genel Müdür Çelik, 2016 yılına da hızlı bir giriş yaptıklarını vurguladı. Geçtiğimiz yıl Metro Turizm ve Kamil Koç gibi sektörün lider firmalarına araç teslim eden TEMSA, 2016’nın ilk adımını ise Pamukkale Turizm ve Mersin Büyükşehir Belediyesi ile yaptı.

    Pamukkale Turizm filosuna teslimatlar gerçekleştirilirken, belediyeye de Avenue LF18 otobüsleri teslim edildi. TEMSA’nın yıl içinde farklı şehirlerde ve firmalarda teslimatlarını sürdüreceği açıklandı.


    2016’da 9 Yeni Ürün Hedefi

    Basın toplantısında en çok dikkat çeken açıklama, TEMSA’nın 2016 yılında 9 yeni ürünü pazara sunacak olması oldu. Böylece yıl sonunda TEMSA, 25 farklı model ile pazardaki yerini güçlendirmiş olacak.

    Genel Müdür Çelik, “TEMSA ürün gelişiminde lider marka olmaya devam edecek. Amacımız yalnızca Türkiye’de değil, global pazarlarda da rekabetçi olmak” diyerek şirketin vizyonunu özetledi.


    ABD Pazarındaki Büyüme

    TEMSA’nın yalnızca Türkiye değil, yurtdışı pazarlarında da iddiası sürüyor. Şirketin özellikle ABD pazarındaki varlığı her geçen yıl artıyor. 2010 yılında giriş yapılan bu pazarda 700’ün üzerinde araç satışı gerçekleştirildi.

    2016 yılı içinde ABD’de 1.000 adedin üzerine çıkılması hedefleniyor. Bu sonuç, TEMSA’nın global marka olma yolundaki kararlılığını net şekilde ortaya koyuyor.


    Piston Kafalar Yorumu

    TEMSA 2016, Türkiye’de otobüs pazarının en güçlü oyuncularından biri olarak dikkat çekiyor. Hem yeni ürünlerle pazardaki iddiasını artırıyor hem de yurtdışı açılımıyla büyüme potansiyelini gösteriyor. Sizce TEMSA’nın en büyük başarısı hangi alanda: yerli pazardaki liderliği mi, yoksa global büyüme hamleleri mi? Yorumlarda konuşalım.

  • Ford Otosan, Çalışanlarını Ödüllendirdi

    Ford Otosan, Çalışanlarını Ödüllendirdi

    Ford Otosan, 2016 yılında düzenlenen Altın İz Hizmet Ödülleri töreninde uzun yıllar emek veren 545 çalışanını onurlandırdı.

    Ford Otosan, Türk otomotiv sektörünün en köklü ve güçlü markalarından biri olarak 2016 yılında yine anlamlı bir etkinliğe imza attı. Şirketin çatısı altında 10, 20, 25, 30, 35 ve 40 yılını dolduran, çalışmalarıyla fark yaratan ve şirket tarihine unutulmaz katkılar sunan 545 çalışan, İstanbul Green Park Pendik’te düzenlenen Altın İz Hizmet Ödülleri töreninde onurlandırıldı.

    Törene Ford Otosan üst düzey yöneticileri, farklı kademelerdeki müdürler ve Türk Metal Sendikası temsilcileri katıldı. Bu özel gecede ödül alan çalışanlar, şirketin köklü geçmişinden aldığı güçle geleceğe umutla bakan vizyonunu temsil eden Altın İz Hizmet Ağacı’na parmak izlerini bırakarak anlamlı bir simgeye de katkı sundular. Böylece Ford Otosan, sadece bir işveren değil, aynı zamanda çalışanlarının emeğine değer veren bir aile olduğunu bir kez daha gösterdi.


    Çalışanların Emekleri Altın İz’le Taçlandı

    Ford Otosan, her yıl düzenlediği bu törende sadece çalışanlarını ödüllendirmekle kalmıyor, aynı zamanda onların uzun yıllara yayılan emeklerinin şirketin başarısında ne kadar önemli bir rol oynadığını da vurguluyor. 2016’daki törende konuşan Ford Otosan İnsan Kaynakları Direktörü Nursel Ölmez Ateş, yaptığı açılış konuşmasında şunları dile getirdi:

    “Ford Otosan olarak, bir kez daha görüyoruz ki sağlam köklerimiz bize güç kattıkça dallanıp budaklanıyoruz. Çünkü biz beraberken bir ulu ağaç gibiyiz. Her bir yaprağı birimizi anlatıyor. Her geçen gün gücümüze güç katarak geleceğe yol alıyoruz. Bu sayede biz hep birlikteyken dünyanın en güzel resimlerinden biri oluyoruz. Hiç silinmeyecek izler bırakıyoruz. Biz birlikte oldukça gücün kendisiyiz.”

    Bu sözler, Ford Otosan’ın sadece üretim gücüyle değil, insan kaynağına verdiği değerle de ayakta durduğunu kanıtlıyor. Şirketin büyümesinde emeği geçen çalışanlar, bu organizasyon sayesinde hem gururlandırıldı hem de geleceğe olan inançları pekiştirildi.


    Ford Otosan’ın 25. Yılı ve Haydar Yenigün’ün Vurgusu

    Törende bir diğer önemli konuşmayı Ford Otosan’da 25. yılını dolduran Genel Müdür Haydar Yenigün yaptı. Yenigün, 2015 yılında elde edilen başarıları hatırlatarak, çalışanların emeğinin şirkete kattığı değeri şu sözlerle ifade etti:

    “Ford Otosan olarak, uzun yıllardır sürdürdüğümüz öncü rolümüzü 2015 yılında da siz değerli çalışanlarımızın kıymetli emekleriyle daha da ileriye taşıdık, rekorlara imza attık. Türk otomotiv sektörünün en büyük ailesi Ford Otosan olarak hep birlikte şirketimize ve ülkemize başarılarımızla değer kattık. Ford Otosan ve ülke tarihimize altın izler bırakarak bugünlere geldik. Bundan sonra da yeni izler bırakmak üzere yolumuza tüm gücümüzle devam edeceğiz.”

    Bu açıklama, şirketin vizyonunu ve uzun soluklu başarı yolculuğunu bir kez daha ortaya koydu. Ford Otosan’ın Türkiye’de otomotiv sektörünün liderlerinden biri olmasında çalışan bağlılığının ne kadar güçlü bir faktör olduğu gözler önüne serildi.


    İnsan Kaynağına Verilen Değer

    Ford Otosan’ın başarısının ardındaki en büyük güç, kuşkusuz ki çalışanlarının emeği, sadakati ve uzmanlığıdır. Altın İz Hizmet Ödülleri, sadece bir ödül töreni değil; aynı zamanda şirket kültürünün, çalışan bağlılığının ve işveren markasının bir göstergesidir.

    Dünya genelinde büyük otomotiv markaları benzer ödüllendirme programları düzenlerken, Ford Otosan’ın farkı, çalışanlarının sadece iş hayatındaki başarılarını değil, aynı zamanda şirkete kattıkları manevi değeri de öne çıkarmasıdır. Bu yaklaşım, Ford Otosan’ın sadece bir üretim devi değil, aynı zamanda insan odaklı bir marka olduğunu kanıtlıyor.


    Ford Otosan’ın Otomotivdeki Yeri

    2016 yılı itibarıyla Ford Otosan, Türkiye otomotiv sanayisinin en büyük oyuncularından biri olmayı sürdürüyordu. Hem üretim kapasitesi hem de ihracat rakamlarıyla sektörde öncü konumda bulunan şirket, aynı zamanda Ar-Ge yatırımlarıyla da dikkat çekiyordu. Kocaeli ve Eskişehir’deki fabrikalarıyla binlerce kişiye istihdam sağlayan Ford Otosan, sadece ekonomik anlamda değil, sosyal sorumluluk projeleriyle de öne çıkıyordu.

    Bu nedenle Altın İz Hizmet Ödülleri, sadece şirket içi bir tören değil; aynı zamanda Türkiye’de iş dünyasına örnek bir uygulama olarak da değerlendirilebilir. Çalışan bağlılığını artıran bu tür etkinlikler, şirketin sürdürülebilir başarısının da anahtarıdır.


    Geleceğe Yolculuk

    Ford Otosan’ın “Gücümüze güç katarak geleceğe yol alıyoruz” mottosu, aslında şirketin vizyonunu en iyi özetleyen cümlelerden biridir. 2016’da düzenlenen bu ödül töreni de, geleceğe güvenle bakan, çalışanıyla birlikte büyüyen bir şirketin en somut göstergesidir.

    Bugün geriye dönüp bakıldığında, Ford Otosan’ın 2016 yılında çalışanlarını ödüllendirdiği bu törende sergilenen birliktelik ve motivasyonun, sonraki yıllarda şirketin başarısına büyük katkılar sağladığı görülmektedir.


    Piston Kafalar Yorumu

    Ford Otosan’ın 2016’da gerçekleştirdiği Altın İz Hizmet Ödülleri, sadece bir ödül töreninden çok daha fazlasıydı. Bizce en dikkat çekici nokta, çalışanların parmak izlerini bıraktıkları “Altın İz Ağacı” oldu. Bu detay, aslında şirketin çalışanlarını sadece rakamlar ya da istatistikler olarak değil, köklü bir aile olarak gördüğünü simgeliyor. Sizce de bu tür ödüller çalışan bağlılığını artırmak için en etkili yöntemlerden biri değil mi? Yorumlarda görüşlerinizi paylaşabilirsiniz.

  • 6. ODD Gladyatörleri Işıltılı Bir Gece İle Belirlendi

    6. ODD Gladyatörleri Işıltılı Bir Gece İle Belirlendi

    Otomotiv sektöründeki 48 markayı temsil eden Otomotiv Distribütörleri Derneği’nin ilkini 2010 yılında gerçekleştirdiği Gladyatör Ödülleri, altıncı yılında da unutulmaz bir geceye imza attı. Nefeslerin tutulduğu gecede, yılın en başarılı marka ve çalışmaları ödüle layık görüldü. Four Seasons Oteli’nde düzenlenen törene, ODD Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Bayraktar, otomotiv dünyasının saygın temsilcileri, basın mensupları ve davetliler katıldı.

    7 Ocak Perşembe gecesi Four Seasons Otel’de gerçekleşen geleneksel gecede “Satış” ve “İletişim” kategorilerindeki 19 dalda ödüller sahiplerini buldu. ODD 2015 Gladyatörleri gecesi Burcu Esmersoy ve Anıl İlter’in sunuculuğunda gerçekleşti.

    2015 sürprizlerle dolu bir yıl oldu
    Gecede konuşma yapan ODD Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Bayraktar, otomotiv sektörünün geleneksel organizasyonlarından birini daha gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşadıklarını belirterek şunları söyledi: “Geçtiğimiz 365 güne çok şey sığdırdık.  100’un üzerinde yeni model lansmanı gerçekleştirdik, 2015 Autoshow’da 2 Dünya, 62 Türkiye prömiyeriyle 600,000 ziyaretçi ağırladık, bir önceki yıla göre hatırı sayılır bir artışla satış gerçekleştirdik. 2016, tahminlerimize göre kolay bir yıl olmayacak ama göstergeler ışığında ekonomimizin büyümeye devam edeceğine inanıyorum. 2015 yılında otomobil ve hafif ticari araç pazarı, bir önceki yıla göre yüzde 26,1 büyüyerek 968 bin 17 adetlik bir sonuçla tamamlandı. Bunun 242 bin 421 adedini (%34,42’lik  büyümeyle) hafif ticari araç, 725 bin 596 adedini ise (%23,54’lük büyümeyle) otomobil satışları oluşturuyor. Otomobil ve hafif ticari araç pazarının toplamına baktığımızda 1 milyona çok yaklaştığımızı görüyorsunuz. Bu sonuca, henüz resmi olmamakla birlikte yaklaşık 40 bin adetlik ağır vasıta satışını da eklediğimizde toplam otomotiv pazarının nihayet 1 milyon çıtasını aşarak, yaklaşık 1 milyon 8 bin adet civarında gerçekleştiğini görüyoruz. Her vesileyle söylediğimiz gibi aslında ülkemiz otomotiv sektörünün potansiyeli bunun daha da üzerinde, umarım ki sektörümüzü hep birlikte daha da ileriye götüreceğiz.“

    19 dalda ayrı rekabet
    “Satış” ve “İletişim” kategorilerinde toplam 19 dalda ödül verildi.

    Satış Ödülleri, ODD veri tabanındaki yıllık satış sonuçlarına göre belirlenirken; İletişim Ödülleri kategorisinde halka açık kategorilerde adaylar, “Yılın TV Uygulaması”, “Yılın Gazete Uygulaması”, “Yılın Radyo Uygulaması”, “Yılın Dergi Uygulaması”, “Yılın Dijital ve Sosyal Medya Uygulaması”, “Yılın Outdoor Uygulaması” ve “Yılın Fuar Standı Uygulaması” www.oddgladyator.com sitesi üzerinden verilen yaklaşık 65 bin oy ile ilk 5’e indirildi.

    Halk oylaması ile ilk beşe kalan projeler ve halk oylamasına açık olmayan “Yılın Sosyal Sorumluluk Projesi”, “Yılın PR/Etkinlik Uygulaması” ve “Yılın Entegre İletişim Kampanyası” kategorilerinde yer alan tüm aday çalışmalar saygın jüri üyeleri tarafından değerlendirilerek, gecede canlı oylandı. Bu ödüllerin yanı sıra gecede “Jüri Özel Ödülü” de sahibini buldu.

    “Satış Ödülleri kategorisinde ise; “En Hızlı Büyüyen Hafif Ticari Araç Markası”, “En Hızlı Büyüyen Otomobil Markası”, “En Çok Satılan Hafif Ticari Araç Modeli”, “En Çok Satılan Otomobil Modeli”, “En Çok Satılan Hafif Ticari Araç Markası”, “En Çok Satılan Otomobil Markası” ve “En Çok Satılan Marka (Otomobil+Hafif Ticari Araç)” kategorilerindeki birinciler, ODD veri tabanına işlenen yıllık satış adetlerine göre belirlendi.

    Otomotiv basını ‘Yılın Basın Lansmanı’ ödülünü belirledi
    “Yılın Basın Lansmanı” ödülünü yine otomotiv basınının değerli temsilcileri belirledi. Basın Mensupları, 2015 Yılı içerisinde Yılın Basın Lansmanı ödülünü almayı hak ettiğini düşündüğü marka/modelleri sistem üzerinden aday gösterdi. En çok oy alan aday, gecede ödülünü almaya hak kazandı.

    Gecede tüm kategorilerde ödül alan firmalar, ödüllere paralel olarak hazırlanan ve ODD tarafından onaylanan logoların bir yıllık kullanım hakkına sahip oldu.

    Pazar sonuçları da gecede açıklandı
    Otomotiv sektörünün yakından takip ettiği ve heyecanla beklediği 2015 pazar rakamları da aynı gecede açıklandı. Buna göre 2015 yılında otomobil ve hafif ticari araç pazarı, bir önceki yıla göre %26,1 oranında büyüyerek 968 bin 17 adetlik bir sonuçla tamamlandı. Bunun 242 bin 421  adedini (%34,42’lik  büyümeyle) hafif ticari araç, 725 bin 596 adedini ise (%23,54’lük büyümeyle) otomobil satışları oluşturdu. Bu sonuca, henüz resmi olmamakla birlikte yaklaşık 40 bin adetlik ağır vasıta satışıda eklendiğinde toplam otomotiv pazarı yaklaşık 1 milyon 8 bin adet civarında gerçekleşmiş oldu.

    Nedir? ve Trafik Hikayeleri videoları davetlileri neşelendirdi
    Mizah yüklü doğaçlama videolarıyla sosyal medyada dikkat çeken Nedir? ekibinin katkıları ile törene özel kısa videolar hazırlandı. Nedir? ekibinin hazırladığı otomotiv sektörü ve gece hakkında ilginç noktalara değinen kısa filmler; “Gladyatör Nedir?”, “İletişim Nedir?” ve “Distribütör Nedir?” geceye damgasını vurdu. Gecenin sunucularından Anıl İlter’in katkılarıyla hazırlanan eğlenceli “Trafik Hikayeleri” videoları da izleyicilerin beğenisini topladı.

    Otomotiv sektörünün yoldaşları geceye destek verdi
    Otomotiv sektörü ile birlikte yürüyen firmalar, ‘ODD Satış & İletişim Ödülleri, 2015 Gladyatörleri’ gecesinde de sektörü yalnız bırakmayarak geceye destek verdi. Gecenin ana sponsoru Bridgestone olurken; gecenin diğer sponsorları Castrol, BP, Vodafone, Koçfinans, BASF, AVIS, TEB, Gefco ve Aksigorta oldu.

    İletişim sektörünün deneyimli isimleri değerlendirdi
    Gladyatör Ödülleri’nin altıncı yılında Türkiye Halkla İlişkiler Derneği Geçmiş Dönem Başkanı ve Yönetim Kurulu Üyesi Fügen Toksü başkanlığındaki iletişim ve pazarlama alanında uzman akademisyenlerden oluşan tecrübeli jürimizin profesyonel değerlendirmesiyle gerçekleştirildi.

    Jüri üyeleri:
    1. Fügen Toksü, Türkiye Halkla İlişkiler Derneği Geçmiş Başkanı ve Yönetim Kurulu Üyesi
    2. Prof. Dr. Suat Gezgin, İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölüm Başkanı
    3. Prof. Dr. İbrahim Kırcova, Yıldız Teknik Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İşletme Bölümü Öğretim Üyesi
    4. Dr. Cüneyt Evirgen, Sabancı Üniversitesi Yönetici Geliştirme Birimi Direktörü
    5. İsmail Hakkı Polat, Kadir Has Üniversitesi İletişim Fakültesi Yeni Medya Bölümü Öğretim Üyesi
    6. Haluk Sicimoğlu, Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi
    7. Emine Pura, Doğrudan Pazarlama İletişimcileri Derneği Yönetim Kurulu Üyesi
    8. Zehra Öney, Mobil Pazarlama Derneği (MMA) Türkiye Onursal Başkanı
    9. Osman Hakan Turalı, Reklamverenler Derneği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı
    10. Melda Barkın, Reklamcılık Vakfı Başkanı
    11. Neslihan Olcay, IAB Türkiye Başkan Yardımcısı
    12. Egemen Atış, Brisa Ticari Ürünler Pazarlama ve Satış Genel Müdür Yardımcısı
    13. Aslı Yetkin Karagül, Castrol Türkiye ve Hazar Bölgesi Pazarlama Müdürü
    14. Ebru Özgüç, Vodafone Türkiye Kurumsal Pazarlama Direktörü
    15. Yeşim Öztekin, Google Türkiye Ajans İlişkileri Müdürü

    Satış Ödülleri:
    En Hızlı Büyüyen Hafif Ticari Araç Markası: KIA
    En Çok Satılan Hafif Ticari Araç Modeli: Ford Tourneo Courier
    En Çok Satılan Hafif Ticari Araç Markası: Ford
    En Hızlı Büyüyen Otomobil Markası: Infiniti
    En Çok Satılan Otomobil Modeli: Fiat Linea
    En Çok Satılan Otomobil Markası: Volkswagen
    En Çok Satılan Otomobil ve Hafif Ticari Araç Markası: Volkswagen

    İletişim Ödülleri:
    Yılın Televizyon Uygulaması: Ford “Türkiye’nin Ford’u”
    Yılın Gazete Uygulaması: Renault Clio “İlişki Durumu Aşk”
    Yılın Radyo Uygulaması: Mercedes-Benz “AMG GT”
    Yılın Dergi Uygulaması: Volkswagen “VW Golf 41 Yıllık Macerası”
    Yılın PR/Etkinlik Uygulaması: Toyota “Hybrid Lezzetler”
    Yılın Dijital ve Sosyal Medya Uygulaması: Volkswagen “Autoshow Canlı Yayın ve Sosyal Medya Entegrasyonu”
    Yılın Outdoor Uygulaması: Jeep “Jeep Renegade’in Ayak İzleri”
    Yılın Fuar Standı Uygulaması: BMW
    Yılın Sosyal Sorumluluk Projesi: Toyota “Korna Çalma Huzurumu Çalma”
    Yılın Entegre İletişim Kampanyası: Mercedes-Benz “Yeni Vito Tourer”
    Yılın Basın Lansmanı: Peugeot 308 Lansmanı
    Yılın Jüri Özel Ödülü:  Fiat Egea Lansmanı

  • Hayalindeki Otomobili Tasarla!

    Hayalindeki Otomobili Tasarla!

    Işık Üniversitesi, Otomotiv Tasarımı Sertifika Programı ile katılımcılara hayalindeki otomobili tasarlama ve profesyonel modelleme teknikleri öğrenme fırsatı sunuyor. Yeni dönem kayıtları başladı.”

    Otomobil tutkusu, kimileri için sadece bir ulaşım aracı sevgisinden ibaretken kimileri için hayatın vazgeçilmez bir parçası, hatta bir meslek tutkusuna dönüşür. Bu tutkuyu mesleğe dönüştürmek isteyenler için Işık Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi (SEM), katılımcılara kendi otomobillerini veya otomotiv aksesuarlarını tasarlama fırsatı sunan Otomotiv Tasarımı Sertifika Programlarının yeni dönem kayıtlarını başlattı.

    Artık yalnızca estetik açıdan etkileyici araçlara binmek ya da hayalini kurmakla yetinmenize gerek yok. Bu program sayesinde kendi yaratıcılığınızı ve teknik bilginizi kullanarak bizzat hayalinizdeki otomobili tasarlayabilirsiniz. Otomotiv tasarımı alanı, günümüzde endüstriyel tasarım ve mühendisliğin kesiştiği en popüler mesleklerden biri olarak dikkat çekiyor.


    Otomotiv Tutkunlarını Bekleyen Fırsat

    Program, katılımcılara otomotiv tasarımının temellerinden başlayarak, profesyonel modelleme tekniklerine kadar uzanan geniş kapsamlı bir eğitim sunuyor. Dünya çapında tasarım dünyasına damga vurmuş Porsche, Giugiaro ve Pininfarina gibi markaların izinden giderek, katılımcılar tasarımın inceliklerini öğreniyor. Eğitim sürecinde “Earl” ile yapılan çamur modelleme çalışmaları, katılımcılara teorik bilgileri pratiğe dökme fırsatı veriyor.

    Program sonunda katılımcılar, tamamen kendi fikirlerinden yola çıkarak geliştirdikleri araç veya aksesuar tasarımını, profesyonel çamur modelleme tekniklerini kullanarak somut bir prototipe dönüştürebilecek düzeye ulaşıyor. Bu sayede yalnızca bilgisayar ekranında değil, üç boyutlu gerçek bir model üzerinde de tasarım becerilerini kanıtlama şansı elde ediyorlar.


    Kimler Katılabilir?

    Otomotiv Tasarımı Sertifika Programı, başta endüstriyel tasarımcılar, makine mühendisleri, otomotiv mühendisleri ve ilgili bölümlerde öğrenim gören öğrenciler olmak üzere otomotiv endüstrisinde yer alan tüm profesyonellere açık.

    Bunun yanında, otomobil tutkunu olup tasarım yeteneğini geliştirmek isteyen ve bu alana profesyonel olarak adım atmayı planlayan herkes programa başvurabiliyor. Ancak, teknik veya mesleki geçmişi bulunmayan adaylar için ön görüşme yapılarak programa uygunluk değerlendiriliyor. Bu sayede, eğitim sürecinden maksimum verim alınması hedefleniyor.


    Eğitim İçeriği ve Kazanımlar

    Program kapsamında katılımcılar şu alanlarda bilgi ve beceri kazanıyor:

    • Otomotiv tasarımına giriş: Tasarım trendleri, markaların tasarım dilleri, otomotivde estetik ve fonksiyon dengesi.
    • Çizim ve konsept geliştirme teknikleri: Serbest el çizimleri, dijital çizim araçlarının kullanımı.
    • Üç boyutlu modelleme: Bilgisayar destekli tasarım (CAD) yazılımlarıyla çalışmak.
    • Çamur modelleme teknikleri: Endüstride kullanılan profesyonel modelleme yöntemleriyle gerçek boyutlu veya ölçekli modeller üretmek.
    • Malzeme bilgisi: Otomotivde kullanılan farklı malzemelerin özellikleri ve tasarıma etkileri.
    • Ergonomi ve aerodinamik prensipler: Tasarımın yalnızca estetik değil, fonksiyonel olarak da optimize edilmesi.
    • Proje geliştirme ve sunum teknikleri: Hazırlanan tasarımın profesyonel bir şekilde sunulması ve değerlendirilmesi.

    Eğitim boyunca katılımcılar, gerçek dünya otomotiv projelerinden örneklerle desteklenen derslerde hem teorik bilgi hem de uygulamalı deneyim kazanıyor.


    Neden Bu Program?

    Otomotiv tasarımcılığı, günümüzün en dinamik ve rekabetçi alanlarından biri. Büyük otomotiv üreticileri, her yeni modelde hem estetik hem de işlevsellik açısından fark yaratacak tasarımlar arıyor. Bu program, Türkiye’de bu alanda kendini geliştirmek isteyenler için önemli bir adım niteliğinde.

    Ayrıca, programın sonunda verilen sertifika, katılımcıların hem yerel hem de uluslararası otomotiv endüstrisinde daha güçlü bir portföy ile iş başvurusu yapabilmelerini sağlıyor. Eğitim süresince elde edilen proje çalışmaları, portföyde önemli bir referans niteliği taşıyor.


    Uygulamalı Eğitim ile Gerçekçi Deneyim

    Programın en dikkat çekici yönlerinden biri, teorik derslerin yanı sıra uygulamalı eğitim odaklı olması. Katılımcılar, otomotiv endüstrisinde kullanılan modelleme tekniklerini birebir uygulayarak öğreniyor. Özellikle çamur modelleme, dünya genelinde tasarım sürecinin kritik bir parçası olarak kabul ediliyor.

    Bu teknik, aracın formunun üç boyutlu olarak değerlendirilmesini, hataların ve geliştirme alanlarının daha net görülmesini sağlıyor. Katılımcılar, tasarım sürecinin bu önemli aşamasında, gerçek bir otomotiv stüdyosunda çalışıyormuş gibi deneyim kazanıyor.


    Kayıt ve İletişim Bilgileri

    Otomotiv Tasarımı Sertifika Programı’na kayıt yaptırmak isteyenler, Işık Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi ile iletişime geçebilir. Detaylı bilgi ve ön kayıt için:

    Programın kontenjanı sınırlı olduğundan, erken kayıt yaptırmak büyük önem taşıyor. Ön görüşme gerektiren adaylar için randevu sistemi ile uygunluk değerlendirmesi yapılıyor.


    Hayalinizi Gerçeğe Dönüştürün

    Işık Üniversitesi’nin sunduğu bu program, sadece otomotiv tutkunları için değil, yaratıcı fikrini otomobil dünyasına taşımak isteyen herkes için büyük bir fırsat. Katılımcılar, kendi hayallerindeki otomobili gerçeğe dönüştürme şansı yakalarken, aynı zamanda uluslararası standartlarda bir tasarım eğitimi almış oluyor.

    Otomotiv tasarımında kariyer yapmak isteyenler için bu sertifika programı, yalnızca teknik bilgi değil, aynı zamanda yaratıcılık, vizyon ve özgünlük gibi olmazsa olmaz yetkinlikleri kazandırıyor. Porsche, Giugiaro, Pininfarina gibi efsane tasarımcıların izinden gitmek isteyen herkes için bu yolculuk, kariyerlerinde yepyeni bir sayfa açabilir.

  • Bosch, Las Vegas’ta Düzenlenen CES 2016’da!

    Bosch, Las Vegas’ta Düzenlenen CES 2016’da!

    Bosch, CES 2016’da ‘Simply.Connected’ vizyonuyla akıllı evler, akıllı şehirler, ağa bağlı mobilite ve sensör teknolojilerinde yeniliklerini tanıttı. Geleceğin yaşam biçimleri için entegre çözümler sundu.”

    Bosch, Las Vegas’ta düzenlenen CES 2016 fuarında geleceğin yaşam biçimlerini dönüştürecek yenilikçi teknolojilerini tanıttı. “Simply.Connected” sloganıyla fuara katılan şirket, enerji, mobilite, endüstri ve akıllı ev alanlarında geliştirdiği çözümlerle güvenliği, verimliliği ve yaşam kalitesini artırmayı hedefliyor.

    Basın toplantısında konuşan Bosch CEO’su Volkmar Denner, “Amacımız, insanların yaşamlarını daha iyi ve daha kolay hale getirmek. Bağlanabilirlik, bu hedefin anahtarıdır” sözleriyle şirketin stratejik vizyonunu özetledi. Bosch, akıllı şehirler, akıllı evler, nesnelerin interneti ve ağa bağlı mobilite konularında sunduğu yeniliklerle dikkat çekti.

    Alanlar Arası Çözümler ve Entegre Teknoloji

    Denner, Bosch’un benzersiz gücünün, farklı sektörler arasında köprü kurabilme yeteneği olduğunu belirterek, mobiliteyi enerji, bina teknolojileri ve endüstriyel çözümlerle entegre ettiklerini vurguladı. Bu yaklaşım sayesinde, örneğin ağa bağlı otomobiller ev sistemleriyle iletişim kurarak sürücü eve varmadan önce fırını çalıştırabiliyor veya evin ısısını ayarlayabiliyor.

    Ağa Bağlı Mobilitede Dünya İlkleri

    Bosch, CES 2016’da ağa bağlı mobilite alanında dünyada bir ilke imza attı: Retrofit eCall. Daha önce yalnızca yeni araçlarda standart olarak sunulan otomatik acil durum çağrı sistemi, artık mevcut araçlara sonradan eklenebilecek. Araç çakmak girişine takılan sensör, çarpma anında kazanın şiddetini tespit ediyor ve bilgiyi Bosch servis merkezine iletiyor. Servis merkezi duruma göre sürücüyle iletişim kuruyor veya doğrudan acil servislere haber veriyor.

    Sensör ve Yazılımda Küresel Liderlik

    Bosch, MEMS (mikro elektromekanik sistem) sensörlerinde dünyanın önde gelen üreticisi konumunda. Reutlingen, Almanya’daki üretim tesisinde günde yaklaşık 4 milyon yüksek teknoloji sensör üretiliyor. 1995’ten bu yana toplam 6 milyar adetten fazla MEMS sensör üretildi. Bu sensörler akıllı telefonlardan giyilebilir cihazlara kadar geniş bir yelpazede kullanılıyor. 2015 yılında 76 milyon adet üretilen sensör sayısının, 2019’da 173 milyon adede çıkması bekleniyor.

    Yazılım alanında da güçlü bir konuma sahip olan Bosch’ta, dünya genelindeki 55.000 Ar-Ge çalışanının yaklaşık üçte biri yazılım geliştirme üzerine çalışıyor. 3.000’den fazla mühendis ise Nesnelerin İnterneti (IoT) projelerine odaklanıyor. Denner, “Bosch, endüstri ve IT dünyalarının en iyilerini bir araya getiriyor” diyerek bu entegrasyonun altını çizdi.

    Geleceğin Mobilite Çözümleri

    CES’te tanıtılan çözümler arasında, 2018’de hayata geçirilmesi planlanan tam otomatik park sistemi öne çıktı. Bu sistem sayesinde araç, boş park yerini kendi buluyor ve park ediyor; sürücü geri dönmek istediğinde ise araç, onu bıraktığı noktaya getiriyor.

    Bir diğer yenilik ise otoban pilotu. 2020 itibarıyla devreye alınması hedeflenen bu teknoloji, aracın otobanda kendi kendine seyretmesini sağlıyor. Bu sayede sürücüler dinlenebiliyor veya başka işlerle ilgilenebiliyor. Bosch, Almanya, ABD ve Japonya’da kamuya açık yollarda otonom sürüş testleri gerçekleştiriyor.

    Güvenli ve Etkileşimli Sürüş Deneyimi

    Bosch, sürücü ile araç arasındaki iletişimi geliştirmek için yeni uyarı sistemleri de tanıttı. Örneğin, aracın sağ tarafından bir yaya yaklaşırken, gösterge panelinde ışıklı uyarı dizisi etkinleşiyor. Ayrıca, dokunsal geri bildirimli dokunmatik ekran teknolojisi ile sürücüler, ekrandaki sanal butonları fiziksel tuş hissiyle kullanabiliyor. Bu sayede gözler yoldan daha az ayrılıyor ve güvenlik artıyor.

    Bosch’un CES 2016 Etkinlik Programı

    Bosch, fuar boyunca farklı alanlarda konuşmalar ve panellerle yer aldı. 5 Ocak’ta CEO Volkmar Denner basın toplantısında şirketin vizyonunu paylaştı. 7 Ocak’ta “Akıllı Şehirlerin Ötesinde: Kentsel Mobilitenin Geleceği” panelinde ABD Ulaştırma Bakanı Anthony Foxx ile sahneyi paylaştı. Ayrıca, MEMS ve sensör teknolojileri üzerine oturumlarda Bosch yöneticileri bilgi verdi.

    8 Ocak’ta düzenlenen “Yarının Otomotiv Mobilite Ekosistemi” panelinde Bosch Ağa Bağlı Park Projesi Başkan Yardımcısı Dr. Rolf Nicodemus, akıllı park çözümleri hakkında sunum yaptı.

    Bosch standlarında ise akıllı ev çözümleri, akıllı şehir teknolojileri, Endüstri 4.0 uygulamaları ve ağa bağlı mobilite çözümleri ziyaretçilerle buluştu.

    “Simply.Connected” ile Geleceğe Bakış

    Bosch’un CES 2016’da sergilediği ürünler, şirketin yalnızca bugünün değil, geleceğin yaşam biçimlerini de şekillendirme hedefini ortaya koyuyor. Bağlanabilirlik odaklı stratejisiyle Bosch, mobilite, enerji, endüstri ve akıllı ev teknolojilerinde alanlar arası çözümler sunarak insanların yaşam kalitesini artırmayı amaçlıyor. Denner’ın sözleriyle, “Bu iş ister evrimsel ister devrimsel gelişsin, biz bunun bir parçası olmaya devam edeceğiz.”