Blog

  • Akio Toyoda Receives the Prestigious Golden Steering Wheel for Lifetime Achievement

    Akio Toyoda Receives the Prestigious Golden Steering Wheel for Lifetime Achievement

    Toyota Chairman Akio Toyoda has been honored with the Golden Steering Wheel for lifetime achievement, recognizing his profound influence on the global automotive industry.

    A Lifetime Honor for Toyota’s Most Influential Leader

    Toyota Motor Corporation Chairman Akio Toyoda has been awarded the celebrated Golden Steering Wheel for Lifetime Achievement one of Europe’s most respected and influential automotive honors. Presented by the major publishing group Springer, the award recognizes industry leaders who have made an exceptional contribution to the automotive world.

    Established in 1976, the Golden Steering Wheel has become a benchmark for excellence. Its honorary category, launched in 1983, is reserved for the most impactful executives shaping the global future of mobility.


    From Crisis Leadership to Global Transformation

    Akio Toyoda became President of Toyota in 2009 amid one of the most challenging periods in the company’s history. Under his leadership, Toyota strengthened its global financial performance, rebuilt market confidence, and accelerated its long-term mobility strategy.

    In 2023, Toyoda transitioned to the role of Chairman, but many of his guiding principles continue to define Toyota’s direction:

    • Mobility for All
    • Leave No One Behind

    These philosophies remain central to Toyota’s transition toward sustainable, human-centered mobility solutions.


    A Master Driver at Heart

    The jury’s tribute “Golden Steering Wheel for the Driver” highlights more than Toyoda’s executive leadership. It celebrates his deep personal connection to motorsport and driving culture.

    Encouraged by his mentor Hiromu Naruse, Toyoda sharpened his skills at the legendary Nürburgring, racing under the alias “Morizo” in endurance events, including the 24 Hours Nürburgring. He is now recognized as the Master Driver for both Toyota and Lexus a rare distinction for a global automotive chairman.

    Toyoda expressed his appreciation with characteristic humility and humor:
    “It feels like I’m back in high school and the cool kids finally asked me to hang out. That’s how big this is for me.”


    A Call for Collaboration in a Changing Industry

    While celebrating the honor, Toyoda underscored the need for greater cooperation within the automotive sector:
    “This is a challenging time for our industry. We must reach out to each other and work together more than ever. We have a responsibility to use our collective resources to make people’s lives better.”

    He closed his speech by thanking the Golden Steering Wheel jury, the global Toyota team of 383,000 members, and Toyota customers around the world.


    Piston Kafalar Commentary

    Akio Toyoda remains one of the few global leaders who blends business vision with genuine driving passion. His impact extends beyond Toyota shaping motorsport, mobility strategy, and the industry’s cultural identity. The Golden Steering Wheel Lifetime Achievement Award not only honors his legacy but also signals his lasting influence on the future of global mobility.

  • Akio Toyoda’ya ‘Golden Steering Wheel’ Onur Ödülü

    Akio Toyoda’ya ‘Golden Steering Wheel’ Onur Ödülü

    Toyota Başkanı Akio Toyoda, Avrupa otomotiv dünyasının en saygın onur ödülü Golden Steering Wheel ile yaşam boyu başarı ödülüne layık görüldü.

    Toyota’nın efsane ismi Akio Toyoda’ya büyük onur

    2025 Golden Steering Wheel’in yaşam boyu başarı ödülü bu yıl Toyota Motor Corporation Başkanı Akio Toyoda’ya verildi. Avrupa’nın en büyük yayın kuruluşlarından Springer’in verdiği bu ödül, otomotiv dünyasında bir liderin alabileceği en prestijli onurlardan biri olarak kabul ediliyor.

    1976’dan bu yana verilen Golden Steering Wheel, otomotivin en etkili liderlerini ödüllendiren bir gelenek hâline gelmiş durumda. Toyoda için verilen özel ödül ise “Sürücü için Altın Direksiyon” ifadesiyle sunuldu; hem şirketin yönünü belirleyen lider hem de tutkulu bir sürücü oluşuna gönderme yapıldı.


    Zor yıllardan liderliğe

    2009’da Toyota’nın başına geçtiğinde şirket tarihinin en kritik dönemlerinden biriydi. Toyoda’nın liderliğiyle hem küresel pazarda hem Avrupa’da Toyota’nın finansal ve operasyonel performansı güçlendi. 2023’te Yönetim Kurulu Başkanı olan Toyoda, bugün hâlâ Toyota’nın temel stratejilerinin mimarı olarak görülüyor:

    • Mobility For All (Herkes için Mobilite)
    • Leave No One Behind (Kimseyi Geride Bırakma)

    Bu iki ilke Toyota’nın tüm dönüşüm süreçlerinin merkezinde.


    Nürburgring’den Master Driver’lığa uzanan hikâye

    Toyoda’nın otomobillere tutkusu iyi biliniyor. Nürburgring’de mentor Hiromu Naruse’nin yönlendirmesiyle “Morizo” takma adıyla sayısız yarışa katıldı. Ünlü 24 Saat Nürburgring dahil birçok organizasyonda mücadele eden Toyoda, bugün Toyota ve Lexus’un Master Driver unvanını taşıyor.

    Toyoda’nın sözleri de bu tutkuyu doğruluyor: “Bu ödülü almak benim için büyük bir onur. Sanki lise yıllarıma döndüm ve ‘cool’ çocukların arasına kabul edilmişim gibi hissediyorum.”


    İş birliği çağrısı

    Akio Toyoda, ödül konuşmasında sektörün dönüşüm geçirdiği bu dönemde tüm markaların daha fazla iş birliği yapması gerektiğini vurguladı: “Bu dönem hepimiz için zorlu. İnsanların hayatını iyileştirmek için kaynaklarımızı birlikte kullanmalıyız.”

    Sektörel haberlere BURADAN ulaşabilirsiniz.

    Piston Kafalar Yorumu – Editör Notu

    Akın DAĞYARAN

    Akio Toyoda, otomotiv endüstrisinin yalnızca teknolojik dönüşümüne değil, kültürel DNA’sına da yön veren figürlerden biri. Hem profesyonel liderlik hem gerçek sürüş tutkusu bir araya gelince, Golden Steering Wheel gibi bir ödülün adresi doğal olarak Toyoda oluyor. Markanın ‘insan odaklı mobilite’ yaklaşımının bugün hâlâ küresel stratejileri belirlemesi, Toyoda yönetiminin kalıcılığını kanıtlıyor.

  • 2026 Honda Pilot Tanıtıldı: Daha Büyük Ekran, Daha Sessiz Kabin ve Daha Cesur Tasarım

    2026 Honda Pilot Tanıtıldı: Daha Büyük Ekran, Daha Sessiz Kabin ve Daha Cesur Tasarım

    2026 Honda Pilot, daha büyük ekranı, geliştirilmiş sürüş keyfi, güçlendirilmiş teknolojileri ve yenilenen tasarımıyla segment liderliğini sağlamlaştırıyor.

    Honda, 2026 Pilot ile aile SUV sınıfını yeniden şekillendiriyor

    2026 Honda Pilot, orta sınıf 3 sıralı SUV segmentindeki liderliğini pekiştirmek için kapsamlı bir yenileme aldı. Daha büyük bir bilgi-eğlence ekranı, geliştirilmiş sürüş deneyimi, sessizleştirilmiş kabin, zenginleştirilmiş güvenlik özellikleri ve daha cesur bir dış tasarım 2026 model yılına damga vuruyor. Araç, önümüzdeki ay ABD bayilerinde satışa çıkacak.

    Pilot; Sport, EX-L, Touring, TrailSport, Elite ve Black Edition olmak üzere altı donanım seviyesi ile pazara sunuluyor. Tasarım California’da, mühendislik geliştirmesi Ohio’da, üretimi ise Alabama’da yapılıyor.

    Honda Ulusal Satışlar Başkan Yardımcısı Jessika Laudermilk, “Pilot zaten segmentin referans modeli ancak geliştirmeyi asla bırakmıyoruz. 2026 Pilot, hem iç hem dış yeniliklerle sınıfının standartlarını yeniden belirliyor” sözleriyle yeni modeli özetliyor.


    2026 Honda Pilot: Yeni standart donanımlar

    Daha fazla teknoloji, daha büyük ekran, daha premium kabin

    Yeni modelle birlikte tüm Pilot versiyonlarında şu yenilikler standart hale geliyor:

    • 12.3 inç ultra geniş HD dokunmatik ekran (+%37 daha büyük)
    • 10.2 inç dijital gösterge paneli (+%43 büyüme)
    • Kablosuz Apple CarPlay ve Android Auto
    • Google built-in ve 5G Wi-Fi hotspot
    • Geliştirilmiş ses yalıtımı (2–3 dB daha sessiz kabin)
    • Geliştirilmiş elektrikli direksiyon sistemi
    • Tüm modellerde standart elektrikli bagaj kapağı
    • EX-L için artık standart tavan rayları
    • Yeni renkler: Solar Silver Metallic ve Smoke Blue Pearl
    • Yeni Post-Collision Braking (PCB)

    Pilot TrailSport: En maceracı aile SUV’si

    Artırılmış konfor, daha özel tasarım

    2026 Pilot TrailSport, arazi tutkunları için dikkat çeken yükseltmelere sahip:

    • Standart ısıtmalı ikinci sıra koltuklar
    • Turuncu dikişli kahverengi deri döşeme seçeneği
    • Yeni Ash Green Metallic dış renk
    • TrailSport’a özel: gri ön ızgara, off-road tipi arka difüzör tasarımı, turuncu PILOT logosu

    TrailSport ayrıca yüksek yerden yükseklik, arazi ayarlı süspansiyon, çelik karter korumaları ve agresif arazi lastikleri ile gerçek bir off-road karakteri sunuyor.


    Touring, Elite ve Black Edition: Lüks ve teknoloji yoğun seçenekler

    Touring artık 360° kamera ile geliyor ve yeni Shark Gray 20 inç jantlara sahip. Elite, Ultra Suede elmas desenli koltuk detayları ve premium dikişlerle öne çıkıyor. Black Edition’da ise tamamen Berlina Black 20 inç jantlar ve siyah detaylı sportif görünüm sunuluyor.


    Daha sessiz, daha konforlu kabin

    Yeni Pilot; kapı izolasyonları, motor bölmesi yalıtımı ve gelişmiş cam teknolojileri sayesinde çok daha sessiz. Touring ve Elite modelleri ek olarak çamurluk içi izolasyonlarıyla kabin konforunu artırıyor.


    Sürüş Dinamikleri Güçlendi

    Honda, 2026 Pilot’ın direksiyon sistemini yeniden kalibre ederek daha net geri bildirim, daha doğal merkezleme hissi ve virajlarda daha iyi kontrol sunuyor.


    Güç ve Kapasite

    Kaputun altında aynı güvenilir motor yer alıyor:

    • 3.5 litre DOHC V6
    • 285 hp / 262 lb-ft tork
    • 10 ileri otomatik şanzıman

    Honda’nın gelişmiş AWD sistemi i-VTM4, torku yüzde 70’e kadar arka aksa ve gerekli olduğunda tamamen sağ ya da sol tek arka tekerleğe gönderebiliyor. Bu da hem arazi kabiliyetini hem yol tutuşunu ciddi şekilde artırıyor.


    Sınıfının En Güçlü Güvenlik Paketi

    2026 Pilot’ta Honda Sensing® sürüş destek asistanları standart:

    • Çarpışma hafifletme freni
    • Şerit takip ve şerit ihlali uyarıları
    • Adaptif hız sabitleyici
    • Terk etme önleme (RDM)
    • Yaya algılama
    • Yeni Post-Collision Braking

    Honda’nın Türkiye’de satılan modellerine ve en güncel fiyat listesine Honda Türkiye Resmi Web Sitesi üzerinden ulaşabilirsiniz.

    Piston Kafalar Yorumu – Editör Notu

    Akın DAĞYARAN

    Honda, 2026 Pilot ile sınıf liderliğini sürdürmek için doğru hamleleri yapmış. Daha sessiz kabin, büyüyen ekran, güçlenen donanım listesi ve TrailSport’un artık gerçek bir off-road kimliğine kavuşması, Pilot’ı 3 sıralı SUV rekabetinde bir adım öne taşıyor. Tasarım da artık çok daha modern ve güçlü. Honda’nın bu güncellemelerle hedefi net: Pilot’ı “aile SUV’si” tanımının zirvesinde tutmak.

    Okuyucular Bunları da Merak Etti 👇



  • Renault Group’da Yeni Atama: Josep Maria Recasens Strateji ve Ürün Yönetiminin Başına Geçti

    Renault Group’da Yeni Atama: Josep Maria Recasens Strateji ve Ürün Yönetiminin Başına Geçti

    Renault Group, organizasyonunu hızlandırmak ve sadeleştirmek amacıyla Josep Maria Recasens’i Strateji, Ürün ve Program Yönetimi Başkanı olarak atadı.

    Renault Group, global stratejik yapılanmasını hızlandırıyor

    Renault Group, organizasyonu daha çevik ve hızlı hale getirme hedefi doğrultusunda Josep Maria Recasens’i Strateji, Ürün ve Program Yönetimi Başkanı (SPPM) olarak atadığını duyurdu. Atama 17 Kasım 2025 itibarıyla geçerli oldu.

    Yeni görevi kapsamında Recasens, Renault Group CEO’su François Provost’a bağlı çalışacak ve şirketin uzun vadeli stratejisini şekillendirirken ürün planlamasını ve program yönetimini tek çatı altında yönetecek. Recasens, bu yeni sorumluluğuna ek olarak İberya Ülkeleri CEO’su olarak görevine devam edecek ve Ampere dönüşüm süreci tamamlanana kadar Ampere CEO’luğu görevini de sürdürecek.

    Provost yaptığı açıklamada, stratejiyi ürün planlamasıyla birleştirmenin “grubun hızını ve tutarlılığını artıracak kritik bir karar” olduğunu vurguladı. Recasens ise yeni görevinin odağında, Ampere döneminde başarıya ulaşan “ürün odaklılık, disiplinli program yönetimi ve yatırımlara bütüncül bakış” prensiplerini tüm Renault Group’a yaymak olduğunu belirtti.


    Recasens’in otomotiv sektöründeki etkileyici kariyeri

    Mühendislik ve MBA altyapısına sahip olan Josep Maria Recasens, kariyerine 2002’de SEAT’ta başladı. Ar-Ge, ürün planlama ve uluslararası proje yönetimi gibi kritik alanlarda çalıştıktan sonra markanın Strateji Direktörü ve Genel Sekreteri oldu.

    2021’de Renault Group’a katılan Recasens, Renaulution stratejisinin uygulanmasında aktif rol üstlendi. 2023’te Grup Strateji Direktörü ve Iberia Ülke Direktörü oldu. 2025’te Ampere’ın CEO’luğunu üstlenerek markanın elektrikli ve yazılım odaklı dönüşümünü yöneten ana figür haline geldi.

    Türkiye’de satılan Renault modellerine ve en güncel fiyat bilgisine Renault Türkiye Resmi Web Sitesi üzerinden ulaşabilirsiniz.

    Piston Kafalar Yorumu – Editör Notu

    Akın DAĞYARAN

    Renault Group’un strateji ile ürün yönetimini aynı çatı altında birleştirmesi, global rekabette hız ve çeviklik ihtiyacının doğrudan bir sonucu. Recasens’in Ampere’daki dönüşüm başarısı düşünüldüğünde, marka elektrikli mobilite vizyonunu çok daha kararlı bir şekilde ilerletecek gibi duruyor.

    Okuyucular Bunları da Merak Etti 👇




  • Porsche Formula E Stratejisini Değiştiriyor: 2026/27 Sezonunda Dört Araçlı Dev Hamle

    Porsche Formula E Stratejisini Değiştiriyor: 2026/27 Sezonunda Dört Araçlı Dev Hamle

    Porsche, 2026/27 Formula E sezonunda dört fabrika aracı ve bir müşteri takımıyla sahneye çıkarak elektrikli motor sporlarındaki iddiasını büyütüyor.

    Porsche Formula E’de Yeni Bir Dönem Başlatıyor

    Porsche Formula E dünyasında ezberleri bozan, markanın motor sporları vizyonunu tamamen yeniden tanımlayan dev bir karara imza attı. “Porsche Formula E operasyon modeli değişiyor” cümlesi artık sadece bir haber değil; Stuttgart merkezli markanın elektrikli yarış geleceğini inşa ettiği yeni bir sayfa.

    2026/27 sezonuyla birlikte Porsche, Formula E’de dört fabrika aracı ile mücadele edecek. Buna ek olarak, bir müşteri takımı da Porsche 99X Electric GEN4 ile sahneye çıkacak. Böylece toplamda altı adet Porsche 99X Electric GEN4 gridde yer alacak. Marka, şu anda sahip olduğu Üreticiler Dünya Şampiyonluğu unvanını daha güçlü bir operasyon yapısıyla pekiştirmeyi hedefliyor.


    GEN4 ile Güçte Patlama: 600 kW Üzeri Saf Elektrikli Performans

    Yeni Porsche 99X Electric GEN4, Formula E tarihinin gördüğü en büyük güç artışını temsil ediyor. 600 kW’ın üzerinde elektrikli güç, sadece hız değil, yeni bir verimlilik-çekiş-performans üçgeni anlamına geliyor.

    Aerodinamik optimizasyonlar, batarya yönetim sistemlerindeki derin revizyon, frenleme enerji geri kazanımındaki gelişmeler ve Porsche’nin Weissach laboratuvarlarının mühendislik zekâsı birleşince ortaya gerçek bir elektrikli yarış manifestosu çıkıyor.

    Yeni GEN4:

    • 600+ kW güç
    • Daha yüksek enerji verimliliği
    • Gelişmiş aero paket
    • Geliştirilmiş yazılım tabanlı güç yönetimi
    • Daha agresif “regen braking” sistemi

    ile Formula E’yi bambaşka bir seviyeye taşıyacak.


    “Motorsport, Porsche’nin DNA’sıdır”

    Porsche Motorsport Başkan Yardımcısı Thomas Laudenbach, açıklamalarında markanın yönünü çok net bir şekilde çiziyor:

    “Motorsporları markamızı şekillendiriyor. Bugün geleneksel motor sporlarındaki mirasımız her Porsche’de hissediliyor. Gelecekte elektrikli motor sporları için de aynı şeyi söylemek istiyoruz.”

    Bu söz, Porsche Formula E stratejisinin yalnızca sportif değil, aynı zamanda marka kültürü ve teknolojik gelişim açısından da bir yol haritası sunduğunu gösteriyor.

    Laudenbach devam ediyor:

    “Formula E, çaba ve geri dönüş oranı açısından çok cazip. Aynı zamanda üretim spor otomobillerimiz için doğrudan ilgili teknolojileri geliştirmemizi sağlıyor.”

    Bu cümle, Porsche Taycan’dan gelecekteki elektrikli GT modellerine kadar uzanacak teknoloji transferinin açık bir itirafı niteliğinde.


    İkinci Takım Weissach’ta Konuşlandırılacak

    Porsche’nin yeni operasyon modelinin en kritik unsurlarından biri, markanın Weissach Geliştirme Merkezi’nde ikinci bir takım yapılandıracak olması. Bu merkez, 919 Hybrid’den RSR’ye kadar markanın en büyük mühendislik başarılarının doğduğu yer.

    Laudenbach:

    “Yeni araçların ticarileştirilmesinde maksimum bağımsızlık istiyoruz. Mevcut yapıyı sadece büyütmüyoruz, yeni bir operasyon modeli kuruyoruz.”

    Bu ifadeler, Porsche’nin artık Formula E’yi “bir yarış programı” değil, çok markalı bir elektrikli motorspor ekosisteminin çekirdeği haline getirdiğini gösteriyor.


    Porsche Formula E için Neden Bu Dönüşümü Yapıyor?

    Bu stratejik dönüşümün dört temel nedeni öne çıkıyor:

    1. Daha Fazla Veri = Daha Hızlı Teknoloji Gelişimi

    Dört fabrika aracından gelen telemetri, batarya verisi, güç aktarım sistemi optimizasyonları, enerji yönetimi gibi parametreler, markanın elektrikli spor otomobil geliştirmesinde doğrudan kullanılacak.

    2. Genç Yetenek Programı İçin Geniş Alan

    Porsche, bu yapıyı yalnızca sürücüler için değil; mühendis, stratejist, yazılım uzmanı ve aerodinamikçiler için bir yetkinlik havuzu olarak kuruyor.

    3. GEN4 için Rekabet Avantajı

    Yeni düzenlemede güç seviyeleri çok artacak. Porsche, bu sınıfta erken pozisyon alarak stratejik bir avantaj yaratıyor.

    4. Weissach’ın Elektrikli Geleceği

    Yeni takımın tamamen Weissach merkezli olması, Porsche’nin elektrikli yarış araçlarını markanın tarihsel kalbiyle birleştiriyor: teknoloji + motorspor kültürü.


    Porsche Formula E Programı: 75. Yılda Yeni Bir Başarı Sayfası

    2026, Porsche Motorsport’un 75. yılı. Laudenbach bu durumu şöyle tanımlıyor:

    “Bu başarı hikâyesinin gelecek bölümleri elektrikli motorsporlarıyla yazılacak.”

    Yani Porsche, LMP1 zaferleri, 911 GT başarıları, 919 Hybrid mirası gibi başlıkların yanına şimdi Formula E GEN4 dönemi eklemeye hazırlanıyor.

    Motor sporları haberlerimize BURADAN ulaşabilirsiniz.

    Piston Kafalar Yorumu – Editör Notu

    Akın DAĞYARAN

    Bu hamle elektrikli bir yarış kararı değil; Porsche’nin motorspor vizyonunun ekseni kayıyor. Formula E, artık Porsche için yan program değil merkez proje. 600 kW güç, dört fabrika aracı, Weissach destekli ikinci takım… Bu, Porsche’nin “gelecekte hızın adı elektrik” söylemini fiilen hayata geçirdiği an. Bu kapsamda Porsche Formula E stratejisinin sektörde büyük bir dalga oluşturması bekleniyor.

  • Hyundai, CRATER Concept’in Teaser Çizimlerini AutoMobility LA 2025 Öncesi Paylaştı

    Hyundai, CRATER Concept’in Teaser Çizimlerini AutoMobility LA 2025 Öncesi Paylaştı

    Hyundai, CRATER Concept isimli ekstrem off-road SUV tasarımını AutoMobility LA 2025 öncesinde ilk teaser görselleriyle duyurdu. Global tanıtım 20 Kasım’da yapılacak.

    Hyundai CRATER Concept: Los Angeles’taki Büyük Tanıtımdan Önce İlk Görseller Yayında

    Hyundai, ekstrem arazi koşullarına odaklanan yeni CRATER Concept modelinin ilk teaser çizimlerini paylaştı. Markanın tasarım laboratuvarı niteliğindeki Hyundai America Technical Center (HATCI) tarafından geliştirilen CRATER Concept, 20 Kasım 2025 AutoMobility LA basın günlerinde dünya sahnesine çıkacak.

    Konsept aracın global lansmanı HyundaiUSA YouTube kanalında saat 09.45 PT itibarıyla canlı olarak yayınlanacak. CRATER Concept hem AutoMobility LA medya günlerinde hem de Los Angeles Auto Show boyunca 21–30 Kasım tarihlerinde halka açık şekilde sergilenecek.

    Hyundai, paylaşılan çizimlerde CRATER Concept’in kompakt bir off-road SUV olarak konumlandığını, markanın macera ruhunu temsil eden XRT ailesinin (IONIQ 5 XRT, SANTA CRUZ XRT, PALISADE XRT PRO) tasarım sertliğini taşıdığını vurguluyor. Model, uç koşullardan ilham alan gövde çizgileri ve dayanıklılık vurgusuyla markanın off-road tasarım DNA’sını ileri taşıyan bir çalışma olarak tanımlanıyor.

    Hyundai’nni Türkiye’de satılan güncel modellerine ve modellerin fiyat bilgilerine Hyundai Türkiye Resmi Web Sitesi üzerinden ulaşabilirsiniz.

    Piston Kafalar Yorumu – Editör Notu

    Akın DAĞYARAN

    CRATER Concept, Hyundai’nin elektrikli ve içten yanmalı ürün gamına paralel olarak off-road yaşam tarzı ürünlerini büyütme stratejisinin yeni adımı gibi duruyor. XRT serisinin sertleşen kimliği düşünülürse, CRATER Concept’in gelecekte seri üretime göz kırpan bir tasarım çalışması olması hiç şaşırtıcı olmayacak.

    Okuyucular Bunları da Merak Etti 👇



  • Mazda, Araç Üstü Karbon Toplama Teknolojisini Gerçek Pist Koşullarında Test Etti

    Mazda, Araç Üstü Karbon Toplama Teknolojisini Gerçek Pist Koşullarında Test Etti

    Mazda, yarış aracına entegre ettiği yeni CO₂ yakalama sistemiyle pistte ilk başarılı denemesini gerçekleştirdi. Teknolojinin sürdürülebilir mobilitedeki rolü büyüyor.

    Mazda CO₂ Yakalama Sistemi Nedir ve Neden Önemli?

    Mazda, geleceğin sürdürülebilir mobilite vizyonu kapsamında büyük bir adım attı. Japon üretici, Mazda CO₂ Yakalama Sistemi adını verdiği yeni nesil egzoz içi karbon yakalama teknolojisini pist koşullarında ilk kez test etti. Sistem, 2025 Super Taikyu Serisi 7. yarışında, MAZDA SPIRIT RACING 3 Future Concept (No.55) yarış aracına entegre edilerek gerçek koşullarda denendi.

    Mazda’nın hedefi iddialı:
    “2035’e kadar, araç ne kadar çok kullanılırsa atmosferden o kadar CO₂ eksilten bir mobilite modeli.”

    Bu, otomotiv tarihinde radikal bir yaklaşım. Çünkü Mazda, iki temel taş üzerine ilerliyor:

    1. Karbon nötr yakıt kullanımı (HVO biyodizel)
    2. Egzozdan çıkan CO₂’nin araç üzerinde anlık olarak yakalanması

    Bu ikili, teoride şu anlama geliyor: Araç her kilometrede karbon ayak izini artırmak yerine azaltmaya başlıyor.


    Pist Üzerindeki İlk Deneme: Nasıl İlerledi?

    Zeolit bazlı CO₂ yakalama ünitesi ilk kez yarışta çalıştı

    Mazda, karbon yakalama işlemi için gözenekli yapıya sahip zeolit kullanıyor. Bu malzeme, sıcak egzoz gazı içindeki CO₂’yi fiziksel adsorpsiyon yöntemiyle tutabiliyor.

    Super Taikyu Round 7’de:

    • Araç tamamen HVO biyodizel ile çalıştı (Avrupa’da uygulamada olan karbon nötr yakıt).
    • CO₂ yakalama ünitesi ilk kez gerçek pist koşullarında aktif olarak test edildi.
    • Sistem, yarış boyunca egzoz gazından CO₂ adsorbe etmeyi başardı.

    Bu, Mazda’nın “daha çok sür – daha az kirlet” felsefesine yönelik ilk sahada başarı anlamına geliyor.

    Teknolojinin Geleceği: Daha Yüksek Yakalama Oranları Hedefleniyor

    Mazda, 2026 sezonundan itibaren sistemi geliştirmeye devam edecek. Hedefler:

    • CO₂ tutma kapasitesini artırmak
    • Ünitenin ağırlığını azaltmak
    • Isı yönetimini optimize etmek
    • Yol otomobillerine uygun kompakt sistem tasarlamak

    Bu teknoloji sadece yarış odaklı değil. Mazda’nın 2035 vizyonunda, günlük otomobillerde bile entegre CO₂ yakalama sistemleri yer alacak.


    Mazda’nın Sürdürülebilirlik Stratejisinin Temel Taşları

    1. Karbon Nötr Yakıtlar

    Mazda, HVO gibi biyodizeller ile motor teknolojisini birleştiriyor. Hedef, elektrikli olmayan araçların bile karbon nötr kullanımı.

    2. Fiziksel CO₂ Yakalama

    Elektrikli araçlarda olmayan, içten yanmalı düzeni daha çevreci kılmayı hedefleyen hibrit bir yaklaşım.

    3. 2035 Mobilite Vizyonu

    JAPAN MOBILITY SHOW 2025’te açıklanan konseptte tüm odağı:
    “Sürüş keyfi ve çevre arasındaki dengeyi teknolojiyle sağlamak.”

    Daha fazla detay isteyenler Mazda’nın Resmi Web Sitesini ziyaret edebilir.

    Piston Kafalar Yorumu – Editör Notu

    Akın DAĞYARAN

    Mazda, elektrikleşme trendine körü körüne kapılmak yerine, içten yanmalı motorları sürdürülebilir hale getirme yolunda benzersiz bir teknoloji sunuyor. Araç içi CO₂ yakalama sistemi, bugün henüz başlangıç seviyesinde olsa da, gelecekte otomotiv sektörünün karbon-nötr hedeflerinde kritik bir rol oynayabilir. Yarış pistinde test edilmesi, mühendisliğin sınırlarının zorlandığını ve Mazda’nın bu konuda ciddi olduğunu gösteriyor. Bu teknoloji başarılı şekilde olgunlaşırsa, içten yanmalı motorlar için yepyeni bir dönem başlayabilir.

    Okuyucular Bunları da Merak Etti 👇



  • Tesla Tests Apple CarPlay Support for the First Time

    Tesla Tests Apple CarPlay Support for the First Time

    Tesla is reportedly testing Apple CarPlay in internal development vehicles. Here’s what the new feature may mean for EV buyers and Tesla’s global strategy.

    Tesla Apple CarPlay Support: A Major Shift in Strategy

    For years, Tesla resisted Apple CarPlay, insisting its in-house infotainment ecosystem provided a better, more integrated user experience. Now, for the first time, reliable sources indicate the automaker is actively developing and testing Tesla Apple CarPlay support in internal development vehicles a move that could reshape the driving experience for millions of Tesla owners worldwide.

    According to a Bloomberg report citing internal sources, Tesla engineers are validating a CarPlay interface that will run alongside Tesla’s native OS, not replace it. While the brand will not implement Android Auto, and has no plans to adopt Apple’s full-screen CarPlay Ultra, even partial support represents the biggest software policy change in Tesla’s history.

    Tesla’s strategy has always centered on complete vertical control hardware, software, UI, navigation, and updates all built in-house. That makes this shift particularly noteworthy.


    What Tesla Apple CarPlay Might Look Like

    Not Full-Screen — But Fully Functional

    Sources claim CarPlay will not take over the entire infotainment screen. Instead, Tesla plans to allocate a dedicated section of the display for CarPlay, enabling users to run:

    • Apple Maps
    • Google Maps
    • Waze
    • Music & Podcast apps
    • Messaging & calls

    Because Tesla deeply integrates climate controls, media, vehicle settings, and range tools into its own UI, giving CarPlay full-screen access was never realistic especially on the massive 15–17 inch central displays.

    What It Won’t Replace

    Drivers using Full Self-Driving (Supervised) must still enter destinations via Tesla Navigation. CarPlay navigation will support turn-by-turn instructions only not full map routing for FSD.

    This limitation is expected and aligns with other EVs that restrict third-party navigation during semi-autonomous driving.


    Why Tesla Needs Apple CarPlay Now

    Tesla’s global sales momentum has slowed. While still America’s bestselling EV brand, Tesla fell behind BYD in global sales in 2024 and continues to face:

    • Rising competition from China and Europe
    • Aging model lineup (Model S, X, 3 and Y all years old)
    • Slowing demand in EU markets
    • Brand-image volatility surrounding Elon Musk

    Adding Tesla Apple CarPlay could:

    • Improve owner satisfaction
    • Retain long-time Tesla drivers
    • Appeal to luxury buyers used to CarPlay ecosystems
    • Reduce switching to Apple-friendly competitors (BMW, Mercedes-Benz, Volvo, Kia, Hyundai)

    This is becoming increasingly important as EV alternatives mature rapidly.


    Industry Impact: Will Others Follow Tesla?

    If Tesla integrates CarPlay, other CarPlay-resistant automakers may feel pressured. Today, only a handful of major brands refuse smartphone mirroring:

    • Rivian (no CarPlay/Android Auto, argues native UI is better)
    • General Motors (dropping CarPlay from new EVs and even new combustion models)

    GM argues CarPlay harms consistency and limits monetization opportunities particularly subscription-based infotainment services. Tesla is making the opposite bet: that customer satisfaction matters more than forcing adoption of in-house systems.


    When Will Tesla Apple CarPlay Arrive?

    No launch timeline is confirmed. Bloomberg’s sources suggest:

    • Internal testing is ongoing now
    • Public release could come in the next few months
    • Tesla may still cancel the project before launch

    Given Tesla’s unpredictable software roadmap, owners should remain cautiously optimistic.


    PistonKafalar Comment

    Tesla opening the door to Apple’s ecosystem marks a turning point in the EV software landscape. The brand built its identity on absolute system control, so the move toward CarPlay signals a willingness to adapt to user expectations especially as competition tightens. If Tesla launches this update globally, it may set a new standard for EV UX flexibility.

  • Tesla Apple CarPlay Desteğini Test Ediyor: Yıllar Sonra Büyük Değişim Yakın

    Tesla Apple CarPlay Desteğini Test Ediyor: Yıllar Sonra Büyük Değişim Yakın

    Tesla, yıllardır reddettiği Apple CarPlay desteğini ilk kez test ediyor. Özelliğin yakında kullanıma sunulması bekleniyor. İşte tüm detaylar.

    Tesla Apple CarPlay Desteği Test Ediyor

    Tesla’nın bugüne kadar en çok eleştirilen yönlerinden biri, Apple CarPlay ve Android Auto için destek sunmamasıydı. Bloomberg kaynaklarının aktardığı yeni bilgilere göre Tesla, tarihinde ilk kez Apple CarPlay entegrasyonunu iç geliştirme araçlarında test etmeye başladı.

    Bu gelişme, hem mevcut Tesla sahipleri hem de markaya geçmeyi düşünen kullanıcıları doğrudan ilgilendiriyor. CarPlay’in Tesla’ya gelişi, markanın yazılım ekosistemi için önemli bir kırılma yaratabilir.


    CarPlay Tam Ekran Olmayacak: Tesla Tasarımı Koruyor

    Kaynaklara göre Tesla’nın test ettiği sürüm, CarPlay Ultra gibi tüm ekranı devralan bir entegrasyon olmayacak. Bunun yerine:

    • CarPlay ekranın tamamını kaplamayacak
    • Tesla’nın yerleşik klima ve araç kontrol arayüzleri dokunulmaz kalacak
    • Sürüş fonksiyonları Tesla arayüzünde korunacak

    Bu yaklaşım, Tesla’nın kendi kullanıcı deneyimini tamamen kaybetmek istemediğini gösteriyor.


    FSD Kullanımı İçin Tesla Navigasyonu Şart Olmaya Devam Edecek

    Önemli bir detay olarak, CarPlay üzerinden çalışan Google Maps, Apple Maps veya Waze yalnızca sesli yönlendirme (turn-by-turn) sunacak. Full Self-Driving (Supervised) kullanmak isteyen sürücüler ise hedefi Tesla’nın kendi navigasyonuna girmek zorunda olacak.

    Bu, Tesla’nın FSD için veri bütünlüğünü koruma yaklaşımıyla uyumlu.


    Ne Zaman Yayınlanacak?

    Kaynaklar, CarPlay’in Tesla’ya önümüzdeki aylarda gelebileceğini söylüyor ancak henüz kesin bir tarih yok. Tesla’nın bu özelliği test etmesi, mutlaka piyasaya çıkaracağı anlamına gelmediğinin de altı çiziliyor.


    Neden Şimdi? Küresel Pazarda Baskı Artıyor

    Tesla hâlâ ABD’de açık ara lider olsa da küresel EV satışlarında BYD’nin gerisine düşmüş durumda:

    • Tesla 2025 satışları: 1.22 milyon (–%6)
    • BYD 2025 satışları: 1.61 milyon (+%37)

    Avrupa’da Tesla satışları;

    • Artan Çin rekabeti
    • Model gamının yaşlanması
    • Elon Musk’ın politik çıkışları

    gibi sebeplerle ciddi düşüş yaşıyor.

    CarPlay desteği, Tesla’nın “müşteriyi elinde tutma” hamlelerinden biri olabilir.


    Diğer Markalar Ne Yapıyor? Tesla Bu Kararla Akımı mı Değiştirecek?

    Tesla’nın CarPlay’e adım atması, otomotiv sektörünü doğrudan etkileyebilir.

    CarPlay/Android Auto Desteklemeyen Markalar:

    • Rivian: “Kendi arayüzümüz daha iyi” diyor
    • GM: 2023’ten beri hem EV hem ICE modellerde mirroring desteğini kaldırıyor

    Destekleyenler:

    • Cadillac — özellikle ihracat pazarlarında CarPlay sunmaya devam ediyor
    • Avrupa ve Uzak Doğu’daki birçok otomobil üreticisi CarPlay’in öneminin farkında

    Tesla’nın bu adımı, CarPlay desteğini kaldıran markalar üzerinde baskı oluşturabilir.


    Bu Hamle Tesla İçin Ne Anlama Geliyor?

    CarPlay’in gelmesi hâlinde Tesla:

    • Kullanıcı deneyimi alanında yıllar sonra geri adım atan bir marka olacak
    • Tesla sahiplerinin uzun zamandır talep ettiği bir ihtiyacı karşılayacak
    • Rakip üreticilerin “daha akıllı altyapı” söylemine karşı yeni bir koz elde edecek

    Ayrıca CarPlay desteği; kullanıcıların markadan ayrılmasını, özellikle de Avrupa pazarında, önemli ölçüde azaltabilir.

    Tesla’nın Türkiye’de satılan modellerine ve en güncel fiyat listesine TESLA Türkiye Resmi Web Sitesi üzerinden ulaşabilirsiniz.

    Piston Kafalar Yorumu – Editör Notu

    Akın DAĞYARAN

    Tesla’nın kendi yazılım ekosistemine duyduğu özgüven, yıllarca CarPlay’e kapıyı kapalı tutmasına neden olmuştu. Ancak rekabetin bu kadar arttığı, Tesla’nın küresel pazar payının daraldığı bir ortamda CarPlay desteği stratejik bir zorunluluk hâline geliyor. Tesla’nın “mükemmel kullanıcı deneyimi” söylemi, CarPlay entegrasyonunun kontrollü bir biçimde sunulmasıyla korunabilir. Bu hamle gerçekleşirse, Tesla’nın müşteri memnuniyetinde önemli bir sıçrama yapması çok muhtemel.

    Okuyucular Bunları da Merak Etti 👇



  • 10.000 Devirlik Dört Silindir: Boreham Motorworks’ten 325 HP’lik Ford Escort Efsanesi

    10.000 Devirlik Dört Silindir: Boreham Motorworks’ten 325 HP’lik Ford Escort Efsanesi

    Boreham Motorworks, 2.1 litrelik, 10.000 devire çıkan ve 325 beygir üreten motoruyla efsane Ford Escort Mk1 RS’i yeniden hayata döndürüyor. Resmî lisanslı proje, Ford performans mirasını geleceğe taşıyor.

    Ford’un Efsanesi Yeniden Doğuyor

    Ford artık küçük spor otomobiller üretmiyor olabilir; ancak İngiliz Boreham Motorworks, markanın yarış ruhunu yeniden canlandırıyor. Boreham’ın tanıttığı Escort Mk1 RS “Continümode” projesi, hem Ford tarafından resmen lisanslanmış olmasıyla hem de sıfırdan üretilen yapısıyla dikkat çekiyor. Bu proje, 1968’de üretimi biten orijinal Escort RS ruhunu modern mühendislikle birleştiriyor.

    Klasik çizgilerini koruyan ancak tamamen yeni parçalarla üretilen otomobil, “restomod” değil, Boreham’ın deyimiyle bir “continumod”: geçmişin birebir ruhunu bugünün teknolojisiyle devam ettiren otomotiv sanat eseri.


    Motor: 2.1 Litrelik 10.000 Devire Çıkan Bir Canavar

    Yeni Escort Mk1 RS’in kalbinde, 2.1 litrelik sıralı dört silindirli bir motor yer alıyor. Bu motorun teknik verileri dudak uçuklatıyor:

    • 325 beygir güç
    • 10.000 rpm kırmızı çizgi
    • 190 pound (86 kg) altı motor ağırlığı
    • F1 motor teknolojisinden ilham alan gaz akış sistemi
    • Dört bağımsız gaz kelebeği

    Motorun geliştirme süreci, eski Ford baş mühendisi Simon Goodliff ile Ford motor kalibrasyon yöneticisi Laine Martin tarafından yürütüldü. Bu ikili, Ford’un yarış mirasını “Ten-K” adını verdikleri bu yüksek devirli motorla ölümsüzleştirdi.

    Motorun 10.000 devir sınırı, bir süper otomobil motorunu andırıyor; Ford Escort gibi kompakt bir platformda bu kadar yüksek devirli bir atmosferik motor görmek, 1970’lerin efsanelerine yapılmış bir saygı duruşu niteliğinde.


    İki Motor Seçeneği: 1.8 veya 2.1 Litre

    Boreham Motorworks, iki farklı motor seçeneği sunacak:

    • 1.8 litrelik temel versiyon, yaklaşık 180 beygir güç üretiyor.
    • 2.1 litrelik “Ten-K” motor ise, saf performans odaklı, yarış pistine hazır bir versiyon olarak geliyor.

    Her iki motor da tamamen yeni üretim bloklardan oluşuyor; yani orijinal donör araç kullanılmıyor. Bu sayede, proje “yeniden doğmuş” bir Escort olmaktan çok, sıfırdan yaratılmış bir otomotiv mirası olarak konumlanıyor.


    Tasarım: Hafiflik, Karbon ve Saf Sürüş

    Yeni Escort Mk1 RS, karbon fiber bileşenlerle donatılmış bir gövdeye sahip. Tamamen yeni şasi yapısı sayesinde ağırlık 815 kg’nin altında tutulmuş durumda. Bu da 400 beygir/ton güç-ağırlık oranı hedefini mümkün kılıyor yani modern bir süper otomobil kadar etkileyici.

    İç mekânda deri döşeme ve tam rulo kafes (roll cage) bulunmasına rağmen, araç pist odaklı kalmayı başarıyor. Elektronik destek sistemleri minimumda tutulmuş; Boreham, “akıllı mühendislik, elektronik yardımdan önce gelir” diyor.


    Üretim ve Fiyat Bilgileri

    Boreham Motorworks sadece 150 adet üretim planlıyor. Her biri, orijinal Ford Escort Mk1 RS planlarına sadık kalınarak modern üretim teknikleriyle elde üretiliyor.

    Bu özel seri için tahmini fiyat 375.000 dolar seviyesinde olacak. Bu rakam, otomobilin klasik mirasıyla birleşen el işçiliği ve nadirliğini yansıtıyor.


    Ford’un Küçük Spor Mirası Yaşamaya Devam Ediyor

    Ford’un Fiesta ST gibi küçük performans modellerine veda etmesinin ardından, bu proje markanın kompakt performans mirasını sürdürme anlamı taşıyor. Escort Mk1 RS “Continümode”, Ford’un yarış tarihindeki en efsanevi dönemlerinden biri olan Boreham dönemini onurlandırıyor.

    Projenin adı da zaten buradan geliyor: Boreham Motorworks, Ford’un 1970’lerdeki ralli üssü olan Boreham tesislerinden ilham alıyor.


    Geleceğe Bakış: RS200 de Geri Dönebilir

    Boreham Motorworks, sadece Ford Escort ile sınırlı kalmayacak. Şirket, orta motorlu Ford RS200 modelini de yeniden canlandırmayı planlıyor. Bu, markanın klasik Ford yarış otomobillerini modern dünyaya taşıma vizyonunun bir parçası.

    Ford’un Türkiye’de satılan modellerine ve en güncel fiyat listesine Ford Türkiye Resmi Web Sitesi üzerinden ulaşabilirsiniz.

    VİDEO

    Piston Kafalar Yorumu – Editör Notu

    Akın DAĞYARAN

    Ford’un kompakt performans ruhu, Boreham Motorworks’ün yeniden doğuş projesiyle pistlere geri dönüyor. 10.000 devire çıkan bir dört silindirli motor, 800 kg altı bir şasi ve karbon fiber teknolojisi…
    Kısacası bu, ralli efsanesi yeniden doğuyor cümlesinin vücut bulmuş hali. Boreham’ın “Continümode” felsefesi, geçmişi kopyalamak değil, onu yeniden inşa etmek anlamına geliyor ve bu, otomotiv tarihine saygının en güzel şekli.

    Okuyucular Bunları da Merak Etti 👇