Blog

  • TVR Yeniden Doğuyor: V8 Griffith Üretime Giriyor, Elektrikli Model de Yolda

    TVR Yeniden Doğuyor: V8 Griffith Üretime Giriyor, Elektrikli Model de Yolda

    Efsanevi İngiliz üretici TVR, Charge Holdings’in yatırımıyla yeniden sahneye çıkıyor. Yeni V8 Griffith üretime hazırlanıyor, markanın geleceğinde ise elektrikli modeller var.

    TVR’nin Dirilişi: Charge Holdings Dönemi Başlıyor

    Bir zamanların en çılgın İngiliz otomobil üreticisi TVR, nihayet geri dönüyor. Markanın yeni sahibi Charge Holdings, V8 motorlu Griffith modelini uzun yıllar süren bekleyişin ardından üretime taşımaya hazırlanıyor. Charge Holdings’in yaptığı finansal yatırım sayesinde, Ford’un 5.0 litrelik V8 motorunu kullanacak yeni Griffith için nihai üretim süreci başlıyor.

    Yeni sahip, daha önce Charge Cars çatısı altında elektrikli 1967 Ford Mustang restomod projesine imza atmış ve Ford’un resmi onayını almıştı. Aynı ekibin şimdi TVR’yi yeniden hayata döndürmesi, İngiliz otomotiv dünyasında büyük yankı uyandırdı.


    V8 Griffith: 2017’den Beri Beklenen Geri Dönüş

    Yeni TVR Griffith, ilk kez 2017’de tanıtılmıştı ancak finansal sıkıntılar nedeniyle üretime geçememişti. Bu modelin kökeni 1960’lara kadar uzanıyor; TVR o dönemde Rover V8 motorlarıyla anılan “delilikte zarafet” mottosunun sembolüydü.

    Yeni Griffith, Ford Mustang’ten alınan 5.0 litrelik atmosferik V8 motoru ve 6 ileri manuel şanzımanıyla saf sürüş deneyimini yaşatmayı hedefliyor. Motor 500 beygir güç üretiyor, 0-100 km/s hızlanma süresi 4 saniyenin altında, maksimum hız ise 320 km/s (200 mph) civarında olacak.

    Griffith’in 4.314 mm uzunluğunda, 1.850 mm genişliğinde ve 1.239 mm yüksekliğinde kompakt gövdesi, Aston Martin V8 Vantage ile benzer ölçülerde olsa da Porsche 911 ve Jaguar F-Type’tan daha küçük.

    Ağırlığı 1.250 kg’nin altında tutmak için karbon kompozit şasi kullanılan araç, 50:50 ağırlık dağılımı ve çift salıncaklı süspansiyon sistemiyle saf bir spor otomobil karakteri sunuyor.


    Yeni Sahip: Charge Holdings ve Elektrikli Gelecek

    TVR, artık Charge Holdings’in bir alt markası olarak faaliyet gösterecek. Şirketin CEO’su Paul Abercrombie, markanın “yenilik ile mirası birleştiren düşük hacimli lüks otomobil grubunun çekirdeğini oluşturacağını” söyledi.

    Charge Holdings, TVR’yi içeren çok markalı, düşük hacimli bir otomotiv ekosistemi kurmayı hedefliyor. Bu yapı içinde markalar, tasarım, mühendislik ve üretim alanlarında iş birliği yapacak. Amaç, yeni nesil yüksek performanslı İngiliz lüks otomobillerinin temelini atmak.

    Grup ayrıca elektrifikasyon planlarını da doğruladı. Geçmişte elektrikli restomod projeleriyle deneyim kazanan Charge Holdings, gelecekte tamamen elektrikli veya hibrit TVR modelleri üretmeyi hedefliyor.


    Platform ve Teknoloji Durumu

    Yeni Griffith’in üretiminde kullanılacak altyapı henüz net değil. İlk planlarda aracın Gordon Murray Design’ın iStream şasi teknolojisini kullanması öngörülüyordu, ancak bu teknolojinin hakları şu anda Forseven tarafından kontrol ediliyor. Forseven, kısa süre önce McLaren ile birleşmiş bir startup olduğu için, TVR’nin bu platformu kullanabilmesi şüpheli. Bu nedenle markanın yeni sahiplerinin, alternatif bir şasi çözümü geliştirmesi bekleniyor.


    Tasarım: Aerodinamik Zekâ ve Saf Mühendislik

    Yeni Griffith’in tasarım felsefesi, devasa spoylerler yerine zemin altı aerodinamiği (ground effect) üzerinden downforce üretmeye dayanıyor. Aracın tamamen düz alt tabanı, yüksek hızlarda doğal yere basma kuvveti oluşturuyor.

    19 inç ön ve 20 inç arka jantlar ile arka tekerlek tahrikli yapı, aracın çevikliğini artırıyor. TVR, bu modelde “akıllı mühendisliği” elektronik sürücü destek sistemlerine tercih ettiğini belirtiyor. Yine de güvenlik için ABS ve çekiş kontrolü standart olacak.


    Elektrikli TVR’ler Ufukta

    Charge Holdings, gelecekte TVR’nin elektrikli platformlara geçeceğini doğruladı. Bu adım, markanın ikonik “aşırı performans” kimliğini kaybetmeden modernleştirilmesi anlamına geliyor. Yeni elektrikli TVR modellerinde yüksek performanslı batarya paketleri ve ileri seviye tork kontrol sistemlerinin kullanılması bekleniyor.

    TVR markasına ait tüm gelişmelere BURADAN ulaşabilirsiniz.

    Piston Kafalar Yorumu – Editör Notu

    Akın DAĞYARAN

    TVR, otomotiv tarihinin en dirençli ve delidolu markalarından biri. Her iflasın ardından küllerinden doğan bu marka, Charge Holdings’in stratejik desteğiyle yeniden nefes alıyor. Yeni Griffith, safkan V8 karakterini korurken, gelecek planlarında elektrikli TVR’lerin yer alması markayı modern çağla uyumlu hale getiriyor. Bu birleşme, İngiliz butik spor otomobil endüstrisinin yeniden doğuşunun da bir işareti olabilir. TVR, bir kez daha “ölmeyen marka” unvanını hak ediyor.

    Okuyucular Bunları da Merak Etti 👇

  • Ali Türkkan ve Oytun Albayrak’tan İstanbul Rallisi Zaferi!

    Ali Türkkan ve Oytun Albayrak’tan İstanbul Rallisi Zaferi!

    Petrol Ofisi Maxima 2025 Türkiye Ralli Şampiyonası’nın 6. ayağı olan Orhan Yüce 45. İstanbul Rallisi, Castrol Ford Team Türkiye’den Ali Türkkan–Oytun Albayrak ekibinin birinciliğiyle tamamlandı.

    Zorlu Etaplarda Gelen Şampiyonluk

    Petrol Ofisi Maxima 2025 Türkiye Ralli Şampiyonası’nın altıncı yarışı olan Orhan Yüce 45. İstanbul Rallisi, 15–16 Kasım tarihlerinde büyük heyecana sahne oldu. İstanbul Otomobil Spor Kulübü (İSOK) tarafından, Yüce Auto, Spor Toto, Remed Assistance, Sardunya, Salados, Fora Araç Takip, Power App, Auto Club, T.T.O.K. ve Tuzla Belediyesi katkılarıyla düzenlenen organizasyonda 47 ekip start aldı; ancak yalnızca 28 ekip finişe ulaşabildi.

    Zorlu etaplara rağmen, Castrol Ford Team Türkiye adına yarışan Red Bull sporcusu Ali Türkkan ve co-pilotu Oytun Albayrak, ilk özel etaptan itibaren elde ettikleri liderliği koruyarak genel klasmanda birinci oldu. Türkkan aynı zamanda Sınıf 3 birinciliğini de kazandı.


    Genel Klasman Sonuçları ve Sınıf Birincileri

    İstanbul Rallisi’nde ikinciliği, Team Petrol Ofisi’nden Kerem Kazaz–Corentin Silvestre ekibi kazandı. Bu sonuçla Kazaz, hem Sınıf 2 hem de Genç Pilotlar birinciliğinin sahibi oldu. Genel klasman üçüncülüğünü ise GP Garage My Team adına yarışan Romanyalı ekip Andrei Girtofan–Emil Pulpea elde etti.

    Sınıf 4 ve İki Çeker birinciliği Reha Aybey–Eralp Kumartaşlıoğlu,
    Sınıf N birinciliği GP Garage My Team’den Okan Öztürk–Hakan Uçuçu,
    Kadın Pilotlar birinciliği Sevgi Aktürk,
    Kadın Co-Pilotlar birinciliği ise oğlu Demir Sancaklı ile yarışan Asena Sancaklı’nın oldu.
    Sınıf 5’te zafer, Romanyalı konuk ekip Eduard Grigoriu–George Grigorescu’ya gitti.
    Takımlar klasmanında ise birincilik Team Petrol Ofisi’nin oldu.


    Berç Arhanyan Anısına Düzenlenen TOSFED Ralli Kupası’nda Çekişmeli Mücadele

    Bu yıl Berç Arhanyan anısına koşulan TOSFED Ralli Kupası klasmanı, büyük rekabete sahne oldu. Eskişehirli ekip Evren Olcay–Yenal Kaya, genel klasman ve Kategori 2 birinciliklerini kazanırken; ikinci sırada Parkur Racing’den Ömer Güneş–Sevi Akal yer aldı. Güneş–Akal ikilisi ayrıca Kategori 3 ve Kadın Co-Pilotlar birinciliklerini de elde etti. Podyumun üçüncü basamağında ise GMG Racing Team’den Murat Çetin–Derya Ulus ekibi yer aldı. Kategori 1 birinciliği Faruk Sayın–Hilal Olgun’un, Kadın Pilotlar birinciliği ise Çiğdem Tümerkan’ın oldu.


    Sezon Finali Kocaeli’de

    Petrol Ofisi Maxima 2025 Türkiye Ralli Şampiyonası, 6–7 Aralık tarihlerinde düzenlenecek Kocaeli Rallisi ile sona erecek. Sezon boyunca kıyasıya süren şampiyonluk mücadelesi, yılın son rallisinde zirveye taşınacak.

    Motor sporları haberlerimize BURADAN ulaşabilirsiniz.

    Piston Kafalar Yorumu – Editör Notu

    Akın DAĞYARAN

    İstanbul’un zorlu toprak etaplarında nefes kesen mücadele, Türk ralli camiasına bir kez daha yüksek tempolu bir hafta sonu yaşattı. Ali Türkkan ve Oytun Albayrak’ın istikrarlı temposu, Castrol Ford Team Türkiye’nin teknik disipliniyle birleşince, galibiyet adeta kaçınılmaz hale geldi. Bu sonuç, hem genç pilotların yükselişini hem de Türk motorsporlarının profesyonel gelişimini göstermesi açısından büyük önem taşıyor. Sezon finali öncesinde bu galibiyet, şampiyona dengelerini tamamen değiştirebilir.

  • Hyundai Motor Group, 2030’a Kadar Kore’ye 125,2 Trilyon KRW Yatırım Yapacak

    Hyundai Motor Group, 2030’a Kadar Kore’ye 125,2 Trilyon KRW Yatırım Yapacak

    Hyundai Motor Group, Güney Kore’nin küresel mobilite merkezi konumunu güçlendirmek amacıyla 2030 yılına kadar ülke içinde toplam 125,2 trilyon KRW yatırım yapacağını açıkladı.

    Güney Kore’nin Mobilite Üssü Olma Yolunda En Büyük Yatırım Planı

    Hyundai Motor Group, 2026–2030 dönemini kapsayan beş yıllık süreçte Güney Kore’ye toplam 125,2 trilyon KRW (yaklaşık 91 milyar USD) yatırım yapacağını duyurdu. Bu yatırım, grubun bugüne kadar açıkladığı en büyük yerel yatırım taahhüdü olarak öne çıkıyor.

    Yeni plan, 2021–2025 döneminde yapılan 89,1 trilyon KRW’lik yatırımdan 36,1 trilyon KRW daha yüksek. Böylece yıllık ortalama yatırım tutarı yüzde 40’ın üzerinde artarak 25 trilyon KRW’ye çıkacak.

    Yatırımın amacı yalnızca üretim kapasitesini artırmak değil; aynı zamanda Güney Kore’yi yapay zekâ (AI), robotik ve hidrojen ekonomisi gibi alanlarda küresel bir inovasyon merkezi haline getirmek.

    Üç Ana Yatırım Alanı: Gelecek İş Alanları, Ar-Ge ve Sermaye Geliştirmesi

    Hyundai Motor Group’un 2030’a kadar planladığı toplam yatırım üç ana başlık altında toplanıyor:

    • Gelecek iş alanları için 50,5 trilyon KRW: Yapay zekâ, otonom sürüş, yazılım tanımlı araçlar (SDV), elektrikli mobilite, robotik ve hidrojen teknolojileri.
    • Ar-Ge için 38,5 trilyon KRW: Yeni ürünler, hibrit ve hidrojen motor sistemleri ile çekirdek teknolojilerin geliştirilmesi.
    • Sermaye yatırımları için 36,2 trilyon KRW: Üretim tesislerinin modernizasyonu, Global Business Center (GBC) inşaatı ve üretim hatlarının dijitalleştirilmesi.

    Bu yatırımlar, yalnızca yeni teknolojilere değil, aynı zamanda ülke genelinde ekonomik canlanmayı destekleyecek bölgesel kalkınma projelerine de yönlendirilecek.

    Yapay Zekâ ve Robotik Alanında Güney Kore Merkezli Atılım

    Grup, AI ve robotik sektörlerinde Güney Kore’yi küresel ölçekte öncü bir merkez haline getirmeyi hedefliyor. Bu kapsamda:

    • Yüksek kapasiteli AI veri merkezi kurulacak. Bu merkez, otonom sürüş ve fiziksel robotik sistemlerin eğitimi için petabayt ölçeğinde veri depolama kapasitesine sahip olacak.
    • Physical AI Application Center adıyla yeni bir araştırma kompleksi inşa edilecek. Bu merkez, yapay zekâ tarafından eğitilmiş robotların güvenlik ve dayanıklılık testlerini gerçekleştirecek.
    • Robot üretim ve döküm (foundry) tesisi kurulacak. Bu tesis sayesinde Hyundai, robot sistemlerini kendi bünyesinde üretebilecek ve KOBİ’lere üretim desteği sunabilecek.

    Ayrıca otomotiv yan sanayi firmalarının robotik parça üretimine geçişi teşvik edilerek, yüksek katma değerli yerli üretim desteklenecek.

    Yeşil Enerji Ekosistemi ve Hidrojen Altyapısı

    Grup, yeşil enerji dönüşümünü hızlandırmak için 1 GW kapasiteli PEM elektroliz tesisi kurmayı planlıyor. Güneybatı bölgesinde yer alacak tesis, yenilenebilir enerjiyle hidrojen üretimi yapacak.

    Ayrıca hidrojen yakıt hücresi bileşenleri ve PEM elektrolizör üretimi için yeni tesisler inşa edilecek. Bu yatırımlar, Kore’nin hidrojen ihracat üssü haline gelmesini sağlayacak.

    Grup, Kore hükümetiyle birlikte “Hidrojen AI Akıllı Şehir” projesi üzerinde de çalışıyor. Bu şehir, AI, hidrojen enerjisi ve araçlar arası iletişim (V2X) teknolojilerini entegre eden ilk model olacak.

    Elektrikli ve Hibrit Araç Üretimi İçin Yeni Tesisler

    Hyundai, Ulsan’daki özel elektrikli araç fabrikasının 2026’da tamamlanacağını, 2027’de ise yeni hidrojen yakıt hücresi üretim tesisinin devreye gireceğini açıkladı.

    Kia da Hwaseong’daki PBV (Purpose Built Vehicle) fabrikasının inşaatını tamamladı ve üretime hazırlanıyor. Hyundai Steel, Dangjin tesisinde LNG enerji santrali inşa ederken, Hyundai Engineering ülke genelinde şarj istasyonu altyapısını genişletiyor.

    2030 Hedefi: 2,47 Milyon Araç İhracatı

    Hyundai Motor Group, 2030 yılına kadar yurt içi fabrikalardan yapılan toplam ihracatı 2,18 milyondan 2,47 milyona çıkarmayı planlıyor. Elektrikli araç ihracatının (EV, PHEV, HEV ve FCEV) ise aynı dönemde 690 binden 1,76 milyona yükselmesi hedefleniyor.

    Hyundai’nni Türkiye’de satılan güncel modellerine ve modellerin fiyat bilgilerine Hyundai Türkiye Resmi Web Sitesi üzerinden ulaşabilirsiniz.

    Piston Kafalar Yorumu – Editör Notu

    Akın DAĞYARAN

    Hyundai Motor Group’un 2030’a kadar açıkladığı 125,2 trilyon KRW’lik yatırım, sadece bir üretim planı değil; Kore’nin küresel mobilite ekosisteminde lider konuma yükselmesi için stratejik bir vizyonun parçası. Grup, elektrifikasyon, hidrojen teknolojisi ve yapay zekâ entegrasyonu gibi geleceğin endüstrilerini birleştirerek hem yerel ekonomiyi güçlendiriyor hem de otomotivin dönüşüm sürecinde Asya merkezli inovasyon liderliği için güçlü bir konum alıyor.

    Okuyucular Bunları da Merak Etti 👇



  • Marc Márquez, 2025 MotoGP™ Sezonunda Sekizinci Kez BMW M Ödülünü Kazandı

    Marc Márquez, 2025 MotoGP™ Sezonunda Sekizinci Kez BMW M Ödülünü Kazandı

    Marc Márquez, 2025 MotoGP™ sezonunda sekizinci kez BMW M Ödülü’nün sahibi oldu. Şampiyon pilot, sezonun en hızlı ismi olarak yeni BMW M2 CS modelini kazandı.

    Márquez’ten Tarihi Dönüş: 2025’te Sekizinci BMW M Ödülü

    2025 MotoGP™ sezonunda BMW M Ödülü yeniden Marc Márquez’in oldu. Sezon boyunca gösterdiği üstün performansla fark yaratan İspanyol pilot, bu özel ödülü sekizinci kez kazanarak rekorunu bir kez daha geliştirdi. Márquez, 2013–2019 yılları arasında yedi kez üst üste bu unvanı elde etmişti.

    Bu yılki ödül, sezonun en hızlı sıralama pilotuna verilen yeni BMW M2 CS modeli oldu. (Karma yakıt tüketimi: 10,0 l/100 km; CO₂ emisyonu: 226 g/km, WLTP). Ödül teslimi, sezonun final yarışına ev sahipliği yapan Valensiya’da gerçekleştirildi.

    Yarışlara Dönüşte Güçlü Performans

    Zorlu geçen birkaç sezonun ardından 2025 yılı, Márquez’in yeniden doğuş yılı oldu. Japonya’daki 17. yarışta şampiyonluğu garantileyen Márquez, sakatlığı nedeniyle son dört yarışa katılamamasına rağmen BMW M Ödülü puan tablosunda farkı korudu.

    Sekiz pole pozisyonu ve beş ön sıra startı alan Márquez, toplam 351 puanla zirvede yer aldı. Kardeşi Álex Márquez ise 343 puanla ikinci sırada tamamladı.

    MotoGP’de 22 Yıllık Gelenek

    MotoGP™ organizasyonunun hak sahibi Dorna Sports’un CEO’su Carmelo Ezpeleta, törende yaptığı açıklamada:

    “Marc Márquez bir kez daha neden tarihin en büyük MotoGP pilotlarından biri olduğunu gösterdi. Bu ödül, onun performansını ve kararlılığını bir kez daha taçlandırıyor.”

    BMW M GmbH Pazarlama Müdürü Axel Mittler ise, Márquez’in başarısının ardından şunları söyledi:

    “Yedi kez üst üste kazanmak zaten tarihi bir başarıydı, ancak sekizinci kez BMW M Ödülü’nü almak olağanüstü bir olay. Yeni BMW M2 CS, Marc’ın koleksiyonuna mükemmel bir katkı olacak.”

    BMW M2 CS: En Hızlılara Özel Bir Ödül

    BMW M GmbH tarafından her yıl sezonun en hızlı sıralama pilotuna verilen BMW M Ödülü, 2003 yılından bu yana MotoGP™’nin prestijli geleneklerinden biri. 2025 sezonunda hediye edilen BMW M2 CS, markanın kompakt yüksek performans segmentindeki en iddialı modeli olarak öne çıkıyor.

    390 kW (530 hp) gücündeki sıralı altı silindirli motor, arka tekerleklere 8 ileri M Steptronic şanzımanla güç aktarıyor. Model, 0–100 km/s hızlanmasını yalnızca 3,8 saniyede tamamlıyor. Karbon fiber takviyeli plastik (CFRP) malzemelerin yoğun kullanımı sayesinde şimdiye kadarki en hafif M2 olarak dikkat çekiyor.

    Bir Rekorun Daha Adı: Marc Márquez

    Márquez, sekizinci zaferiyle MotoGP tarihinde en çok BMW M Ödülü kazanan sürücü unvanını pekiştirdi. 22 yıllık geçmişe sahip bu ödül, bugüne kadar Valentino Rossi, Casey Stoner, Jorge Lorenzo, Fabio Quartararo, Sete Gibernau ve Nicky Hayden gibi efsanelere verilmişti.

    BMW M GmbH, 1999’dan bu yana MotoGP™’nin “Resmî Aracı” olarak organizasyonda aktif rol alıyor. 2025’teki bu başarı, markanın motor sporlarıyla olan güçlü bağını ve performansa olan tutkusunu bir kez daha gözler önüne serdi.

    Motor sporları haberlerimize BURADAN ulaşabilirsiniz.

    Piston Kafalar Yorumu – Editör Notu

    Akın DAĞYARAN

    Marc Márquez’in sekizinci kez BMW M Ödülü’nü kazanması, yalnızca istatistiksel bir başarı değil; aynı zamanda dayanıklılığın, hızın ve azmin yeniden vücut bulması. MotoGP’de böylesine uzun süre zirvede kalabilmek, yalnızca fiziksel değil, zihinsel olarak da olağanüstü bir istikrar gerektiriyor. Márquez bu yönüyle motor sporlarının yaşayan efsanelerinden biri olduğunu bir kez daha kanıtladı. BMW M2 CS’nin safkan yarış genetiğiyle birleşen bu ödül, MotoGP ile otomotiv mühendisliğinin mükemmel kesişim noktasını temsil ediyor.

    Okuyucular Bunları da Merak Etti 👇

  • Bentley Supersports: 666 PS’lik Güçle Şimdiye Kadarki En Sürücü Odaklı Continental GT

    Bentley Supersports: 666 PS’lik Güçle Şimdiye Kadarki En Sürücü Odaklı Continental GT

    Bentley, 100 yıllık Super Sports mirasını yeniden canlandırıyor. 666 PS gücündeki yeni Supersports, arkadan itişli ilk Continental GT olarak 2026’da üretime giriyor.

    Bentley Supersports: 100 Yıllık Miras, Yeni Nesil Safkan Güç

    Bentley, markanın “Super Sports” adını taşıyan en özel modellerinden birini yeniden hayata döndürüyor. 1925’te tanıtılan ilk Bentley Super Sports’un 100. yılında tanıtılan yeni Continental GT Supersports, markanın tarihindeki en sürücü odaklı Bentley unvanını taşıyor.

    Yalnızca 500 adet üretilecek olan model, ilk kez arkadan itişli bir Continental GT olarak tarihe geçiyor. Alt iki ton ağırlığının altına düşen yeni Supersports, 666 PS (657 hp) gücündeki 4.0 litrelik twin-turbo V8 motoruyla, tamamen içten yanmalı (non-hibrit) bir güç aktarım sistemi kullanıyor.

    Bentley CEO’su Dr. Frank-Steffen Walliser, modeli “Bentley’nin en cesur ve safkan sürüş deneyimi” olarak tanımlıyor:

    “Supersports yalnızca bir otomobil değil, Bentley’nin daha ekstrem, daha safkan otomobillere dönüşünün sembolüdür. 100 yıllık ismin ruhuna yakışır biçimde, sınırları zorlayan bir mühendislik manifestosudur.”

    666 PS Güç, 800 Nm Tork: En Yoğun Bentley Motoru

    Yeni Supersports’un kalbinde güçlendirilmiş 4.0 litrelik V8 motor bulunuyor. Motor, geliştirilmiş krank bloğu, büyütülmüş turboşarjlar ve yeniden tasarlanmış silindir kapakları sayesinde 800 Nm tork üretiyor. Güç, 8 ileri çift kavramalı ZF şanzıman aracılığıyla sadece arka tekerleklere iletiliyor.

    Bu konfigürasyon, Supersports’un şimdiye kadarki en yüksek güç yoğunluğuna ulaşmasını sağlıyor: 166,5 PS/litre. 0–100 km/s hızlanma 3,7 saniye, azami hız ise 310 km/s (192 mph) olarak açıklandı.

    Motorun sesi, Akrapovič imzalı tam boy titanyum egzoz sistemi sayesinde, tamamen doğal, derin ve güçlü bir karaktere sahip. Supersports’un kabininde herhangi bir yapay ses yükseltici kullanılmıyor; duyulan her nota saf V8 mekaniğinden geliyor.

    Sınıfının En Hafif ve En Agresif Continental GT’si

    Supersports, Bentley tarihinin 85 yıldır üretilen en hafif otomobili unvanına sahip. 2 tonun altındaki ağırlığa ulaşmak için, aracın tavanı karbon fiberle değiştirilmiş, arka koltuklar tamamen kaldırılmış ve ses yalıtımı azaltılmış.

    Ayrıca sürücü destek sistemlerinden bazıları da sürüş odaklılık adına kaldırıldı. Bu sayede araç, yalnızca hız değil, doğrudan sürücüyle bağlantı kuran bir dinamik denge sağlıyor.

    Aerodinamik yapı, karbon fiber splitter, sabit arka kanat, difüzör, yan etekler ve fender blade’ler ile optimize edilmiş. Bu bileşenler, Continental GT Speed’e göre 300 kg daha fazla yere basma kuvveti üretiyor.

    Yeni 22 inç Manthey Racing jantlar ve opsiyonel Pirelli Trofeo RS lastikler, Supersports’un viraj kabiliyetini %30 oranında artırıyor; maksimum 1.3g yanal ivme elde ediliyor.

    “Project Mildred”: Bir Kadının İlhamı

    Supersports’un geliştirme projesi, 2024 Eylül’ünde gizli bir mühendis ekibinin “arkadan itişli bir Continental GT nasıl olurdu?” sorusuyla başladı. Altı hafta içinde ilk prototip tamamlandı. Projenin kod adı ise, 1929’da bir Bentley 4½ Litre ile Montlhéry pistinde 24 saat boyunca tek başına yarışarak 90 mph ortalama hızla rekor kıran Mildred Mary Petre’den ilhamla “Project Mildred” olarak belirlendi.

    Petre’in cesur ruhu, Supersports’un karakterine birebir yansımış durumda: güçlü, cesur ve limitleri zorlayan.

    Sadece İki Koltuk: Yarıştan İlham Alan Kabin

    Supersports’un iç mekânı, Bentley tarihinde bir ilk olarak yalnızca iki koltuklu. Yeni karbon fiber ve deri kombinasyonlu kabinde, arka koltukların yerini alçak yapılı bir karbon muhafaza almış.

    Yeni spor koltuklar 11 yönlü elektrik ayarı, ısıtma ve yüksek yanal destek özelliklerine sahip. İç mekânda Dinamica mikrofiber, karbon fiber paneller, Dark Chrome detaylar ve Supersports işlemeleri bulunuyor.

    Her araç bireysel üretim numarasıyla tanımlanacak; toplam 500 adet üretilecek.

    Supersports Tasarım Temaları: “Nightfall” ve “Daybreak”

    Bentley, Supersports için iki özel tasarım teması hazırladı:

    • Nightfall: Anthracite parlak gövde rengi, Camel alt şeritler ve bronz detaylarla sportif bir görünüm sunuyor.
    • Daybreak: Jetstream Matte kaplama, Arctica ve Portofino renk geçişleriyle daha zarif bir kontrast yaratıyor.

    İç mekânlarda tek, çift veya üç tonlu kombinasyonlar, 22 ana deri rengi ve 9 vurgulu deri seçeneği sunuluyor.

    Üretim ve Teslimat Takvimi

    Bentley Supersports’un tanıtımı 2026 Ocak ayında Dubai’de özel bir film gösterimiyle yapılacak. Siparişler Mart 2026’da açılacak, üretim ise 2026’nın son çeyreğinde Crewe fabrikasında başlayacak. İlk teslimatlar 2027 başında gerçekleşecek.

    Model, Avrupa, İngiltere, ABD, Kanada, Avustralya, Yeni Zelanda, Orta Doğu (BAE, Katar, Bahreyn, Kuveyt, Umman, Malezya) dahil olmak üzere sınırlı pazarlarda satışa sunulacak.

    Marka hakkında detaylı bilgi için Bentley’in Resmi Web Sitesinden bilgi alabilirsiniz.

    Piston Kafalar Yorumu – Editör Notu

    Akın DAĞYARAN

    Bentley, Supersports ile lüks kelimesini adrenalinle yeniden tanımlıyor. Arkadan itişli mimari, hafifletilmiş yapı, 666 PS’lik saf V8 motor ve 1.3g viraj performansı, markayı tarihinde ilk kez gerçek bir purist GT kimliğine taşıyor. Bu model, sadece bir Grand Tourer değil, bir mühendislik harikası ve bir mirasın yeniden doğuşu.

    Okuyucular Bunları da Merak Etti 👇



  • Bentley Supersports: The Most Driver-Focused Continental GT Ever

    Bentley Supersports: The Most Driver-Focused Continental GT Ever

    Celebrating 100 years since the first “Super Sports,” Bentley unveils the new Continental GT Supersports a 666 PS, rear-wheel-drive masterpiece focused purely on the thrill of driving.

    A Century-Old Legacy, Reimagined

    One hundred years after the debut of the original 1925 “Super Sports,” Bentley revives its most evocative nameplate for the fourth time. The new Continental GT Supersports is not only the lightest and most agile Bentley of the modern era but also the first rear-wheel-drive Continental GT ever built.

    Strictly limited to 500 individually numbered examples, the Supersports combines a 666 PS (657 bhp) twin-turbo V8, rear-wheel drive and a curb weight below two tonnes a configuration designed entirely around driver engagement rather than outright top speed.

    Bentley CEO Dr Frank-Steffen Walliser described it as “the most daring Bentley yet a return to the brand’s boldest spirit, blending sculptural craftsmanship with true mechanical purity.”

    666 PS and 800 Nm: A New Power Benchmark

    At the heart of the Supersports lies an extensively re-engineered 4.0-litre twin-turbo V8. With a strengthened crankcase, uprated cylinder heads and larger turbochargers, the engine delivers 800 Nm of torque, channeled to the rear wheels through an eight-speed dual-clutch transmission.

    Acceleration from 0–100 km/h (62 mph) takes 3.7 seconds, while top speed stands at 310 km/h (192 mph). The engine breathes through a full-length Akrapovič titanium exhaust system, tuned for an authentic, unfiltered cross-plane V8 soundtrack free from artificial sound enhancement.

    The Lightest Bentley in 85 Years

    The new Supersports weighs under 2000 kg, nearly half a tonne lighter than a Continental GT Speed. Weight reduction extends to a carbon-fibre roof, deleted rear seats, reduced sound insulation and the removal of non-essential driver-assist systems.

    Aerodynamics follow a “form-follows-function” philosophy: a massive front splitter, carbon dive planes, fender blades, side sills and a fixed rear wing combine to generate 300 kg more downforce than the GT Speed.

    Developed with Manthey Racing, the forged 22-inch wheels are wrapped in optional Pirelli Trofeo RS tyres, boosting cornering performance by 30 % and achieving 1.3 g of lateral grip.

    Project Mildred: Inspired by a Record-Breaking Woman

    The Supersports project began in September 2024 under the codename “Project Mildred.” A small team of engineers secretly developed a prototype to explore how a sub-two-tonne, rear-drive Continental GT might perform.

    The name honors Mildred Mary Petre, a pioneering racer who in 1929 drove a Bentley 4½ Litre solo for 24 hours at Montlhéry, averaging 90 mph an extraordinary feat for her time. Her fearless spirit became the guiding inspiration for the new Supersports.

    Racing-Inspired Two-Seat Cabin

    The interior is a study in performance-focused luxury. The two-seat cabin replaces the rear area with a carbon-fibre and leather bulkhead, emphasizing lightness and structural rigidity.

    New lightweight sports seats offer 11-way electric adjustment, enhanced bolstering and integrated carbon elements. Surfaces blend leather, Dinamica microfibre and gloss carbon-fibre veneers, while bespoke embroidery and numbered plaques underline exclusivity.

    Each Supersports will be individually numbered and crafted by hand at Bentley’s Crewe headquarters.

    Design Themes: Nightfall & Daybreak

    Bentley’s design team created two striking themes:

    • Nightfall: Anthracite Gloss exterior with Camel lower striping and Bronze cabin accents.
    • Daybreak: Jetstream Matte with Arctica and Portofino highlights, paired with a Damson interior featuring Light Blue and Pillar Box Red accents.

    Customers can choose from 24 exterior paints, 22 main hides, and a new tri-tone interior option unprecedented in a Bentley road car.

    Production Timeline

    The new Supersports will make its cinematic debut in Dubai in January 2026, with orders opening in March and production commencing Q4 2026. Deliveries will begin in early 2027 across select global markets including the UK, Europe, the USA, Canada, Australia, New Zealand, and the Middle East.


    Piston Heads Comment

    With the Supersports, Bentley bridges heritage and hardcore performance like never before. A rear-drive chassis, 666 PS of raw power and the lightest construction since pre-war Bentleys make it a modern purist’s GT not just a luxury car, but a declaration that Bentley still knows how to thrill the driver.

    For detailed information about the brand, you can visit Bentley’s official website.

  • BMW Modellerinde Yıl Sonuna Özel 1,2 Milyon TL’ye Varan Takas ve Finansman Fırsatları

    BMW Modellerinde Yıl Sonuna Özel 1,2 Milyon TL’ye Varan Takas ve Finansman Fırsatları

    Borusan Otomotiv, 2025 yılının son çeyreğinde BMW modelleri için 1,2 milyon TL’ye varan takas desteği ve düşük faizli kredi seçenekleri sunuyor.

    BMW’den Yıl Sonu Kampanyaları

    Borusan Otomotiv, yılın son döneminde BMW modelleri için cazip takas desteği ve %1,69 faiz oranlı kredi fırsatları sunuyor.

    BMW 420i Gran Coupé, estetik ve performansı bir araya getirirken, 900.000 TL takas desteği veya 4.500.000 TL’ye 12 ay vadeli %1,69 faizli kredi avantajıyla satışta.

    BMW 520i Sedan, lüks ve teknolojiyi birleştiren mild hybrid motoruyla 1.200.000 TL takas desteği ya da 6.000.000 TL’ye 12 ay vadeli kredi seçeneğiyle dikkat çekiyor.

    Tamamen elektrikli BMW i5 eDrive40, yıl sonuna özel 900.000 TL takas desteği veya 5.000.000 TL’ye 12 ay vadeli %1,69 faizli kredi fırsatıyla satışta.

    SUV sınıfında ise BMW X3 20 ve X3 20d xDrive, %25 ek gümrük vergisinden etkilenmeyen sınırlı stok avantajıyla öne çıkıyor.

    Ayrıca, BMW X1 xDrive25e ve BMW 230e xDrive Active Tourer modellerinde %75 ÖTV avantajı yıl sonuna kadar devam ediyor. Bu modeller sırasıyla 4.244.300 TL ve 3.847.000 TL’den başlayan fiyatlarla satışta.

    BMW’nin güncel modellerine ve fiyat listesine BMW Türkiye Resmi Web Sitesi üzerinden ulaşabilirsiniz.

  • Toyota’nın Yeni 400 Beygirlik Dört Silindirli Motoru Mercedes-AMG’ye Rakip Oluyor

    Toyota’nın Yeni 400 Beygirlik Dört Silindirli Motoru Mercedes-AMG’ye Rakip Oluyor

    Toyota Gazoo Racing, 400 beygir güç üreten yeni 2.0 litrelik G20E motorunu geliştiriyor. Yeni motor, Mercedes-AMG’nin M139 ünitesine doğrudan rakip olacak şekilde tasarlandı.

    GR Yaris M Test Aracı, Yeni Nesil Motorun İlk Sinyali Oldu

    Toyota, performans motorları alanında yeni bir sayfa açıyor. Markanın Gazoo Racing departmanı tarafından geliştirilen tamamen yeni 2.0 litrelik turbo dört silindirli motor, yaklaşık 400 beygir güç üretecek. Bu motor, hem Toyota’nın en güçlü yol otomobillerinde hem de geleceğin GR modellerinde kullanılmak üzere tasarlandı.

    Geçtiğimiz yıl tanıtılan GR Yaris M adlı orta motorlu prototip, bu yeni motorun test platformu olarak hizmet verdi. Şimdi Japonya’daki mühendislerden gelen bilgiler, Toyota’nın bu projesiyle Mercedes-AMG’nin 415 beygirlik M139 motoruna doğrudan rakip olmayı hedeflediğini doğruluyor.

    Üç Silindirin Ötesinde: Yeni Bir Dönem Başlıyor

    Yeni G20E motor, GR Yaris ve GR Corolla modellerinde kullanılan 1.6 litrelik üç silindirli G16E motorun evrimleşmiş bir versiyonu. Ancak Toyota bu kez dört silindire geçiş yaparak, hem güç çıkışını artırmayı hem de titreşimleri azaltarak rafine bir sürüş karakteri elde etmeyi amaçlıyor.

    Toyota mühendisleri, üç silindirli motorun tork avantajına rağmen, titreşimleri dengelemek için yapılan yazılım ve donanım iyileştirmelerinin artık verimlilik açısından sürdürülebilir olmadığını belirtiyor. Bu nedenle G20E, hem yüksek güç hem de uzun ömür hedefiyle sıfırdan geliştirilmiş durumda.

    400 Beygirden Fazlası da Mümkün

    Yeni motorun turboşarjlı yapısı, yaklaşık 400 beygir (398 hp) ve 420 Nm tork seviyelerinde güç üretmesini sağlıyor. Toyota kaynakları, mühendislik hedefinin bu değerin de ötesine geçmek olduğunu ifade ediyor.

    Üstelik bu motorun gelecekte Toyota’nın hibrit sistemleriyle entegre edilmesi de planlanıyor. Böylece G20E, çift motorlu hibrit düzenlemede elektrik destekli hiper-hatchback konseptlerinin öncüsü olabilir.

    Lexus’ta Test Edildi: Manuel Şanzıman Sürprizi

    Toyota’nın yeni motorunu sadece GR modellerinde değil, Lexus IS ve Lexus RC gibi modellerde de test ettiği biliniyor. Üstelik RC prototipinde manuel şanzıman kullanıldığı da doğrulandı. Bu durum, yeni motorun otomatik sistemlerle sınırlı kalmayabileceğine işaret ediyor.

    Eğer bu motor, üretim versiyonlarında da manuel seçeneğiyle sunulursa, Toyota “hiper hatch” sınıfında manuel şanzımanlı tek üretici konumuna yükselebilir.

    Yeni Nesil GR Corolla İçin İlk Aday

    Yeni motorun hangi modelde kullanılacağı henüz netleşmese de, otomotiv dünyasında güçlü söylentiler yeni GR Corolla üzerine yoğunlaşıyor. Mevcut GR Corolla 296 beygir güç üretiyor ve 400 beygirlik yeni ünite, bu farkı dramatik biçimde büyütebilir.

    Üstelik GR Corolla artık Birleşik Krallık’ta üretiliyor, bu da modelin Avrupa pazarlarına girişini her zamankinden daha olası hale getiriyor.

    Markanın Türkiye’de satılan modellerine ait tüm detaylı bilgileri Toyota Türkiye’nin Resmi Web Sitesi üzerinden ulaşabilirsiniz.

    Piston Kafalar Yorumu – Editör Notu

    Akın DAĞYARAN

    Toyota, “karbon düşmanı ama içten yanma tutkunu” mottosunu yeniden vurguluyor. 400 beygirlik G20E motor, markanın elektrifikasyon hedefleriyle çelişmeden, performans ruhunu koruyan bir geçiş dönemini temsil ediyor. Gazoo Racing, bu motorla birlikte artık yalnızca yarış pistlerinde değil, yol otomobillerinde de AMG seviyesinde güç üretimi sunmaya hazırlanıyor.

    Okuyucular Bunları da Merak Etti 👇





  • CUPRA Leon VZ TCR: Pistten Yola İnen Saf Performans

    CUPRA Leon VZ TCR: Pistten Yola İnen Saf Performans

    CUPRA, yarış DNA’sını yola taşıyan en güçlü önden çekişli Leon modeliyle sahnede: 325 PS gücündeki sınırlı üretim Leon VZ TCR ve onun öncüsü Leon VZ, pist teknolojisini günlük kullanıma taşıyor.

    Yarıştan Yola: CUPRA Leon VZ TCR Tanıtıldı

    CUPRA, yarış pistlerinde elde ettiği tecrübeyi yola taşıyan yeni modeli CUPRA Leon VZ TCR ile performans sınırlarını yeniden tanımlıyor. Markanın bugüne kadar ürettiği en güçlü önden çekişli Leon unvanını alan model, 2.0 litrelik turbo motoruyla 325 PS (239 kW) güç ve 420 Nm tork üretiyor.

    Yalnızca 499 adetle sınırlı üretilecek Leon VZ TCR, markanın global yarış mirasına bir saygı duruşu niteliğinde. CUPRA’nın Avrupa, Asya ve Amerika kıtalarındaki TCR şampiyonluklarını kutlayan model, pistte doğan teknolojiyi yola taşıyor.

    Saf Yarış DNA’sı

    Leon VZ TCR’ın kalbinde, 7 ileri DSG şanzıman ve elektronik kontrollü ön diferansiyel kilidi (VAQ) ile desteklenen 2.0 litrelik TSI motor bulunuyor. 0’dan 100 km/s’ye 5,4 saniyede ulaşan model, sınırsız azami hız potansiyeliyle dikkat çekiyor.

    Şasi, Adaptive Chassis Control (DCC) sistemi sayesinde milisaniyelik tepkiler verebiliyor. Akebono fren sistemi, 6 pistonlu kaliperler ve progresif direksiyon birleşimiyle model, CUPRA’nın pist karakterini birebir yola aktarıyor. Dörtlü bakır egzoz çıkışları ise aracın kimliğini görsel ve işitsel olarak güçlendiriyor.

    Yarıştan İlham Alan Tasarım

    CUPRA Leon VZ TCR, yalnızca performans değil, görsel olarak da safkan bir yarış otomobilini andırıyor. Karbon fiber yan aynalar, ön ve arka splitter, difüzör, tavan spoyleri ve 245 mm performans lastikleri ile aerodinamik mükemmeliyet hedeflenmiş.

    İç mekânda yarış tipi dört noktalı emniyet kemerleri, çıkarılabilir arka koltuklar, ağırlık azaltılmış alaşım jantlar ve özel numaralı plaka modelin limitli üretim karakterini vurguluyor.

    Yan yüzeydeki özel CUPRA grafik dokusu, markanın “hareketin enerjisini” yansıtan sanatsal bir yorumunu taşıyor. Her bir araç, geçmişte üretilmiş 499 CUPRA yarış aracından birine adanmış.

    CUPRA Leon VZ: Gücün Ön Gösterimi

    CUPRA, TCR versiyonundan önce aynı motoru kullanan Leon VZ modelini piyasaya sürecek. 325 PS gücündeki bu özel versiyon, günlük kullanıma uygun şekilde tasarlanmış ve sadece 1.500 adet üretilecek.

    Leon VZ, bakır renkli dörtlü egzozlar ve özel gövde detaylarıyla markanın saf sürüş ruhunu erken deneyimleme fırsatı sunacak. Modelin 2026’nın ilk çeyreğinde, TCR versiyonundan önce satışa çıkması planlanıyor.

    Cupra markasının modellerine ve en güncel fiyat listesine Cupra Türkiye Resmi Web Sitesi üzerinden ulaşabilirsiniz.

    Piston Kafalar Yorumu – Editör Notu

    Akın DAĞYARAN

    CUPRA, Leon VZ TCR ile pist ve yol arasındaki çizgiyi bir kez daha bulanıklaştırıyor. 499 adetlik üretim sınırıyla koleksiyon değeri taşıyan bu model, sadece performans değil, aynı zamanda marka kimliğini somutlaştıran bir mühendislik harikası niteliğinde.

    Okuyucular Bunları da Merak Etti 👇




  • Toyota Australia: Daihatsu, Çinli Markalara Karşı Gelecekte Bir Fırsat Olabilir

    Toyota Australia: Daihatsu, Çinli Markalara Karşı Gelecekte Bir Fırsat Olabilir

    Toyota Australia, Daihatsu markasının yakın zamanda ülkeye dönmeyeceğini açıkladı ancak gelecekte Çinli markalara karşı stratejik bir fırsat oluşturabileceğini belirtti.

    Daihatsu’nun Avustralya’ya Dönüşü Şimdilik Gündemde Değil

    Toyota’nın alt markalarından biri olan Daihatsu, kısa vadede Avustralya pazarına geri dönmeyecek. Ancak Toyota Australia, bu olasılığın gelecekte stratejik bir “fırsat” olarak değerlendirilebileceğini söylüyor.

    Toyota Australia Satış ve Pazarlama Başkan Yardımcısı Sean Hanley, CarExpert’e yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

    “Şu an ürün planlarımız arasında yok, ancak bir fırsat mı? Elbette. Küresel bir otomobil üreticisi olmanın güzelliği, bu tür seçenekleri elimizde bulundurabilmemiz.”

    Hanley, Daihatsu’nun Çinli markaların uygun fiyatlı modellerine karşı rekabette avantaj sağlayabileceğini kabul etse de, markanın Avustralya’ya dönüşü için herhangi bir resmi plan bulunmadığını yineledi.

    Köklü Bir Marka, Küresel Rolde Değişim Döneminde

    Toyota, Daihatsu’daki hisselerini 1967’de edindi ve markayı 2016’da tamamen bünyesine kattı. Uygun fiyatlı küçük otomobillerle tanınan marka, geçmişte Mira, Charade, Copen, Rocky ve Feroza gibi modellerle Avustralya’da boy göstermişti.

    Daihatsu, 2005’te Avustralya pazarından çekilerek son satışlarını 2006 yılında gerçekleştirdi. Bunun öncesinde marka, 1975’ten itibaren ülkede aktifti ve 2000 yılından itibaren Toyota Australia tarafından yönetiliyordu.

    Bugün Daihatsu’nun odağı, büyük ölçüde Japonya ve Güneydoğu Asya pazarlarına kaymış durumda. Sağdan direksiyonlu modeller üretmeye devam eden marka, Japonya’da Toyota bayileri üzerinden GR Sport versiyonlarını da satışa sunuyor.

    Toyota’nın Beş Markalı Yapısı Stratejik Esneklik Sunuyor

    Toyota Motor Group, geçtiğimiz ay duyurduğu yeni yapı kapsamında beş marka altında faaliyetlerini yeniden düzenledi:
    Toyota, Daihatsu, GR, Lexus ve Century.

    Hanley, bu yapılanmanın Avustralya operasyonlarına uzun vadede esneklik kazandırabileceğini belirtti:

    “Küresel bir şirket olarak elimizde beş güçlü marka bulunuyor. Bu çeşitlilik, gelecekte rekabetçi segmentlerde hızlı adımlar atmamızı kolaylaştırabilir.”

    Piston Kafalar Yorumu – Editör Notu

    Akın DAĞYARAN

    Daihatsu’nun geri dönüşü şimdilik gündemde olmasa da, Toyota’nın bu markayı Çinli üreticilere karşı ekonomik segment silahı olarak değerlendirmesi olası görünüyor. Özellikle elektrikli ve küçük araç segmentinde artan rekabet, Daihatsu’nun yeniden küresel sahneye çıkması için uygun zemini hazırlayabilir.

    Okuyucular Bunları da Merak Etti 👇