Blog

  • AC Schnitzer BMW M6: Gücün ve Şıklığın Zirvesi

    AC Schnitzer BMW M6: Gücün ve Şıklığın Zirvesi

    AC Schnitzer, BMW M6’yı 612 HP güce ve 305 km/s maksimum hıza taşıyor. Karbon gövde parçaları ve sportif dokunuşlarla detaylar pistonkafalar.com’da!

    BMW M6, BMW’nin grand tourer segmentindeki en agresif ve lüks temsilcisi olarak, hem pistte hem de günlük kullanımda sürücülere unutulmaz deneyimler sunuyor. Fakat AC Schnitzer gibi tuning dünyasının devleri için, standart M6 bile yalnızca bir başlangıç noktası.

    Almanya merkezli tuning firması AC Schnitzer, BMW M modellerine yaptığı yüksek performanslı modifikasyonları ile uzun yıllardır adından söz ettiriyor. Şimdi ise hedefte BMW M6 var. Yenilenen Coupe, Cabrio ve Gran Coupe gövde tipleriyle karşımıza çıkan M6, AC Schnitzer’in ellerinde bambaşka bir karaktere bürünmüş durumda.


    AC Schnitzer Kimdir?

    Tuning dünyasında adını altın harflerle yazdıran AC Schnitzer, 1987 yılında Almanya’da kuruldu. BMW ve MINI gibi markalar üzerinde özelleştirmeler yapıyor. Şirket, yalnızca motor gücü artırmakla kalmıyor; aerodinamik, iç tasarım ve süspansiyon sistemlerinde de premium çözümler sunuyor.

    Sloganları net:

    “Daha fazla sürüş keyfi, daha fazla dinamik.”

    Ve bu felsefeyi M6 üzerinde bir kez daha ispatlıyorlar.


    AC Schnitzer BMW M6’nın Motor Performansı

    4.4 Litre Twin-Turbo V8

    Standart BMW M6’nın kalbinde yer alan 4.4 litrelik V8 motor, fabrika çıkışında bile etkileyici performans rakamlarına sahip. Ancak AC Schnitzer, bu motoru bir adım öteye taşıyor:

    • Standart güç: 560 HP
    • AC Schnitzer güç: 612 HP
    • Tork: 790 Nm
    • Son hız: 305 km/h (Hız limitörü iptal edilmiş)

    Bu değerler, AC Schnitzer M6’yı yalnızca güçlü değil, aynı zamanda pistte de gerçek bir canavar hâline getiriyor. Üstelik güç artışına rağmen motor dayanıklılığı korunduğu için, günlük kullanımda da sorunsuz bir sürüş mümkün.


    Süspansiyon ve Sürüş Dinamikleri

    AC Schnitzer yalnızca motor gücüyle yetinmiyor. M6’nın sürüş karakteristiğini de tamamen elden geçiriyor:

    • Ön süspansiyon düşüşü: 15 mm
    • Arka süspansiyon düşüşü: 25 mm
    • Amortisör ayarları: Daha rijit, pist odaklı

    Bu değişiklikler, M6’nın yola daha sıkı basmasını ve virajlarda daha düşük gövde salınımı elde etmesini sağlıyor. Ayrıca otomobilin sportif ruhu, günlük sürüş konforundan taviz vermeden korunmuş.


    Aerodinamik ve Dış Tasarım

    AC Schnitzer’in M6’ya kattığı karbon fiber parçalar, yalnızca görsel olarak değil, aerodinamik açıdan da büyük fark yaratıyor:

    • Karbon ön spoiler: Daha iyi hava akışı ve downforce
    • Karbon ön ızgara: Hem hafiflik hem estetik katkı
    • Karbon arka difüzör: Yüksek hızlarda stabilite artışı
    • Coupe modele özel spoiler: Performansa katkı ve sportif görünüm

    Bu detaylar, M6’yı standart modelden net şekilde ayırıyor ve ona çok daha agresif bir duruş kazandırıyor.


    Jant Seçenekleri

    AC Schnitzer M6 kullanıcılarına iki farklı jant seçeneği sunuyor:

    • 20 inç alaşım jantlar: Sportif duruş, daha iyi ağırlık dağılımı
    • 21 inç alaşım jantlar: Maksimum görsellik ve pistte daha keskin tepki

    Bu jant seçenekleri, Pirelli ya da Michelin performans lastikleriyle kombine ediliyor. Sonuç: yolda ve pistte üst düzey yol tutuş.


    İç Mekânda Premium Dokunuşlar

    AC Schnitzer, M6’nın kabininde de ince dokunuşlar yapmayı ihmal etmemiş:

    • Alüminyum pedal seti
    • Alüminyum ayak dayama
    • AC Schnitzer logolu özel paspaslar
    • Karbon veya alüminyum iç kaplama seçenekleri

    Bu detaylar, aracın içindeki premium algıyı daha da yükseltiyor. M6’nın zaten kaliteli olan iç mekânı, AC Schnitzer ile daha sportif ve özel hâle geliyor.


    Piston Kafalar Yorumu

    AC Schnitzer BMW M6, standart M6’yı adeta bambaşka bir lige taşıyor. 612 HP güç, 790 Nm tork ve 305 km/h son hız, otomobili sadece düz çizgide değil, pistte de nefes kesen bir sürüş makinesi hâline getiriyor.

    Karbon fiber gövde parçaları, sertleştirilmiş süspansiyon ve büyüyen jant seçenekleri, M6’yı hem göz alıcı hem de performans tutkunlarının rüyası bir otomobil yapıyor. Üstelik AC Schnitzer, bu performansı günlük kullanım rahatlığından ödün vermeden sunuyor.

    Bizce AC Schnitzer M6, hem caddede hem pistte “Ben buradayım!” diyen, koleksiyonluk değerde bir tuning başyapıtı!

  • BMW E92 M3 Coupe Üretimi Sonlandırıldı: Bir Dönemin Sonu

    BMW E92 M3 Coupe Üretimi Sonlandırıldı: Bir Dönemin Sonu

    BMW E92 M3 Coupe üretimi sona erdi. Efsane modelin geçmişi, özel versiyonları ve gelecek planları pistonkafalar.com’da!

    Otomobil dünyasında bazı modeller vardır ki yalnızca bir araç olarak kalmaz; bir dönemi ve bir tutkuyu temsil eder. BMW M3 serisi, işte bu ikonik isimlerden biri. Performans, sürüş keyfi ve yarış mirasıyla adından söz ettiren M3 ailesi, E92 M3 Coupe ile 2007’den bu yana otomobil tutkunlarının kalbinde taht kurmuştu.

    Ancak BMW, otomotiv dünyasında yeni bir sayfa açmak üzere önemli bir karara imza attı: E92 M3 Coupe üretimi resmi olarak sonlandırıldı. Artık M3 ismi yalnızca sedan gövde tipiyle anılacak. Cabrio versiyonu olan E93’ün de üretimi eylül ayına kadar sürecek ve sonrasında M4 Coupe ile bayrağı devredecek.


    M3’ün Kısa Tarihi: Efsanenin Evrimi

    E30 M3 (1986)

    M3 efsanesi, 1986 yılında E30 kasa koduyla doğdu. Dört silindirli motoru, hafif gövde yapısı ve yarış DNA’sıyla tüm dünyada adeta kült bir ikon hâline geldi. DTM başta olmak üzere pek çok motorsporu arenasında zaferler kazandı.


    E36 M3 (1993)

    1993’te tanıtılan E36 M3, efsaneyi bir üst seviyeye taşıdı.

    • Motor: 6 silindir
    • Güç: 286 HP’ye kadar
    • Hem pist hem günlük kullanım için dengeli yapısıyla çok sevildi.

    E46 M3 (2000)

    2000 yılında karşımıza çıkan E46 M3, otomobil dünyasında hâlâ birçok kişinin favorisi.

    • Motor: 3.2 litre 6 silindir
    • Güç: 343 HP
    • S54 motor kodlu efsanevi motoruyla sürüş keyfi zirve yaptı.

    E9X M3 Serisi (2007)

    2007’de M3 ailesi, tarihinde bir ilki yaşadı. V8 motorlu E9X serisi tanıtıldı.

    • E90 Sedan
    • E92 Coupe
    • E93 Convertible

    Bu kasalarda ilk kez 4.0 litre V8 atmosferik motor kullanıldı. E92 Coupe, 420 HP gücüyle sürüş keyfi açısından efsaneler arasına girdi. Üstelik bu motorun çığlık atan 8.400 d/d maksimum devri, sürüş tutkunlarını mest etti.


    E92 M3 Coupe’nin Özel Versiyonları

    M3 GTS

    • Üretim adedi: 135 adet
    • Motor: 4.4 litre V8
    • Güç: 450 HP
    • Daha hafif gövde ve pist odaklı süspansiyon sistemiyle tam bir pist canavarı.

    M3 CRT (Carbon Racing Technology)

    • Üretim adedi: 67 adet
    • Karbon fiber teknolojisiyle ağırlığı ciddi şekilde azaltıldı.
    • Sedan gövdeyle sunulsa da özel donanımları ve renkleriyle koleksiyonluk değerde.

    M3 DTM Champion Edition

    BMW’nin DTM yarışlarına dönüşünü simgeleyen özel seri. Sadece renk ve donanım değil, aracın içindeki detaylarda da motorsporları ruhu hâkim.


    E92 M3 Coupe’nin Veda Nedeni

    BMW, günümüz otomotiv dünyasındaki emisyon kısıtlamaları, verimlilik gereklilikleri ve daha düşük yakıt tüketimi talepleri nedeniyle V8 motorlu M3 Coupe üretimine son verme kararı aldı.

    E93 Convertible modeli eylül ayına kadar üretimde kalacak ancak sonrasında coupe ve cabrio gövde tipleri 4 Serisi (M4) adını alacak. Böylece M3 ismi sadece sedan gövde için kullanılmaya devam edecek.


    Yeni Nesil: Turbo Dönemi

    BMW’nin planına göre yeni nesil M modellerinde:

    • Motor hacmi: 3.0 litre 6 silindirli Twin-Turbo veya Triple-Turbo
    • Maksimum güç: Yaklaşık 450 HP

    Bu motorlarla yeni nesil M modelleri, hem daha yüksek performans sunacak hem de daha düşük emisyon değerlerine sahip olacak.


    Piston Kafalar Yorumu

    BMW E92 M3 Coupe, yalnızca bir otomobil değil, sürüş keyfi, mekanik his ve saf performansın birleşimi olarak otomobil tarihine adını altın harflerle yazdırdı. 4.0 litre V8 motoru ve 8.400 d/d’lik devri, sürücülere eşsiz bir sürüş deneyimi sundu.

    Ancak emisyon baskıları ve yeni teknoloji trendleri, V8 atmosferik motorların sonunu getirdi. E92 M3 Coupe’nin vedası elbette otomobil tutkunlarını üzüyor. Fakat yeni nesil M3 ve M4 modellerinin turbo motorları, daha güçlü ve verimli performanslarıyla bu boşluğu doldurabilecek mi, merakla bekliyoruz.

    Bizce E92 M3 Coupe, gelecekte değerine değer katacak bir klasik olmaya aday. Koleksiyoncular için bugün alınacak en mantıklı M3’lerden biri.

  • Sınırlı Üretim VW Polo R WRC Geliyor: Polo’nun En Güçlü Hali!

    Sınırlı Üretim VW Polo R WRC Geliyor: Polo’nun En Güçlü Hali!

    VW Polo R WRC, 217 HP gücü ve yalnızca 2500 adetlik üretimiyle efsaneleşiyor. Tüm detaylar pistonkafalar.com’da!

    Volkswagen, kompakt hatchback segmentinin en köklü isimlerinden biri olan Polo modelini, performans severler için adeta yeniden yarattı. Polo tarihinin en güçlü modeli olarak kayıtlara geçecek VW Polo R WRC, hem sınırlı üretim adediyle hem de sunduğu performans değerleriyle dikkatleri üzerine çekiyor.

    Dünya Ralli Şampiyonası’nda (WRC) elde ettiği başarıları yollara taşımak isteyen VW, bu özel modelle otomobil tutkunlarına eşsiz bir deneyim sunmayı hedefliyor. Peki Polo R WRC, standart Polo’dan ne kadar farklı? İşte cevabı!


    Motor ve Performans: Küçük Kasa, Büyük Güç

    Polo R WRC’nin en dikkat çekici özelliği, kaputunun altına gizlenmiş dev güç.

    • Motor hacmi: 2.0 litre, 4 silindirli turbo
    • Maksimum güç: 217 HP
    • Maksimum tork: 350 Nm
    • 0-100 km/h hızlanma: 6.4 saniye
    • Maksimum hız: 243 km/h
    • Ortalama yakıt tüketimi: 7.4 lt/100 km

    Bu değerler, Polo R WRC’yi yalnızca Polo tarihinin en güçlü modeli yapmıyor; aynı zamanda hot hatch segmentinde de ciddi bir rakip hâline getiriyor. Özellikle 350 Nm tork değeri, aracın ara hızlanmalarını oldukça etkileyici kılıyor.


    Şanzıman ve Sürüş Dinamikleri

    Polo R WRC, gücünü 6 ileri manuel şanzımanla ön akslara iletiyor.

    • Manuel şanzıman: Sürüş keyfini artırmak isteyenler için birebir.
    • Elektronik diferansiyel kilidi (XDS): Virajlarda çekişi artırıyor, understeer eğilimini azaltıyor.
    • Süspansiyon: Hafif sert ayarlanmış, sportif sürüş hissi için ideal.

    VW’nin Polo GTI’sından farklı olarak Polo R WRC, daha net yol tutuş tepkileri ve daha dinamik sürüş vaat ediyor. Özellikle elektronik diferansiyel kilidi, ralli otomobillerine yakın sürüş deneyimi sunuyor.


    Tasarım Detayları: WRC Ruhu Yolda

    Polo R WRC, yalnızca performansıyla değil, görsel detaylarıyla da dikkat çekiyor. İşte öne çıkan tasarım unsurları:

    • Özel mavi-gri çizgiler: WRC temalı dış grafiklerle fark yaratıyor.
    • WRC çıkartmaları: Yarış ruhunu yola taşıyor.
    • 18 inç alaşım jantlar: Hem sportif görüntü hem daha iyi yol tutuş.
    • Bi-xenon farlar: Gelişmiş aydınlatma performansı.
    • Spor koltuklar: Daha iyi vücut kavrama ve sportif iç atmosfer.

    Bu detaylarla Polo R WRC, standart Polo modellerinden net şekilde ayrılıyor.


    Donanım Özellikleri: Kompakt Lüks

    VW, Polo R WRC’yi yalnızca motor gücüyle değil, donanım zenginliğiyle de premium bir model hâline getirmiş. Standart donanım listesinde şunlar yer alıyor:

    • Bi-xenon farlar
    • Yağmur sensörü
    • Far sensörü
    • Çift bölgeli iklim kontrol sistemi
    • Navigasyon sistemi
    • Spor koltuklar
    • LED gündüz farları
    • Alüminyum pedallar

    Bu donanımlar, Polo R WRC’yi kompakt sınıfta lüks hot hatch konumuna taşıyor.


    Üretim Adedi ve Fiyat

    Polo R WRC, yalnızca 2500 adet üretilecek. Bu da onu yalnızca bir performans otomobili değil, aynı zamanda koleksiyonluk bir model hâline getiriyor. Almanya satış fiyatı ise 33.900 € olarak belirlenmiş. Döviz kurları ve vergiler göz önüne alındığında Türkiye’ye gelmesi durumunda oldukça yüksek fiyatlı bir model olacağı kesin. Ancak otomobil tutkunları için değer mi? Kesinlikle evet!


    Polo R WRC mi Polo GTI mı?

    Polo GTI, uzun yıllardır performanslı Polo kullanıcılarının gözdesi. Ancak Polo R WRC, gerek güç, gerek donanım, gerekse sürüş karakteriyle GTI’dan ayrışıyor.

    • Polo R WRC, daha sert süspansiyon ve elektronik diferansiyel kilidiyle GTI’dan çok daha sportif hissettiriyor.
    • 217 HP’lik motor, GTI’ın 192 HP gücünü geride bırakıyor.
    • Koleksiyon değeri açısından da Polo R WRC, açık ara önde.

    Piston Kafalar Yorumu

    Volkswagen Polo R WRC, hot hatch dünyasında fark yaratacak bir model olmuş. Sadece performans rakamlarıyla değil, sınırlı üretim adedi ve özel tasarımıyla koleksiyonluk bir değer taşıyor.

    Gerek genç sürücüler gerekse VW tutkunları için müthiş bir heyecan kaynağı olan bu model, Polo adını performanslı hatchback dünyasında bambaşka bir seviyeye taşıyor. Bizce Polo R WRC, hem pistte hem yolda gülümseten, hem de garajda özel bir yer ayırmaya değer bir otomobil.

  • Ford C-Max 1.0L Ecoboost: Küçük Motor, Büyük İşler!

    Ford C-Max 1.0L Ecoboost: Küçük Motor, Büyük İşler!

    Ford C-Max, ödüllü 1.0L Ecoboost motor seçeneğiyle Türkiye’de satışta! Performans, yakıt tasarrufu ve geniş iç mekân pistonkafalar.com’da!

    MPV (Multi Purpose Vehicle) segmenti, özellikle aile otomobilleri arasında geniş iç hacmi ve çok yönlülüğüyle dikkat çeker. Ancak bu segmentte en büyük sorunlardan biri, genellikle yüksek yakıt tüketimi ve şehir içi kullanımda büyük gövde dezavantajlarıdır. İşte Ford, bu sorunu çözmek için devrimsel bir adım atıyor: C-Max 1.0L Ecoboost!

    Ford’un ödüllü 1.0L Ecoboost motoru, küçük hacimli olmasına rağmen büyük işlere imza atan bir teknoloji harikası. Şimdi Ford C-Max’in kaputunun altına giren bu motor, hem performans hem de düşük yakıt tüketimi isteyen kullanıcılar için harika bir alternatif oluşturuyor.


    Ford C-Max’in Yerini MPV Dünyasında

    Ford C-Max, özellikle Avrupa pazarında MPV segmentinin güçlü oyuncularından biri. Geniş bagaj hacmi, konforlu iç mekânı ve sürüş dinamikleriyle birçok aile için tercih sebebi. Türkiye’de de uzun yıllardır 1.6L motor seçenekleriyle satılıyordu.

    Ancak değişen otomotiv trendleri ve artan yakıt fiyatları, Ford’u daha ekonomik motor seçeneklerine yönlendirdi. Bunun sonucu olarak 1.0L Ecoboost, C-Max ailesine dâhil oldu.


    1.0L Ecoboost Motorun Özellikleri

    Motor Detayları

    Ford’un 1.0L Ecoboost motoru, 3 silindirli ve turbo beslemeli yapısıyla küçük hacimli motorların ne kadar güçlü olabileceğinin en güzel kanıtı.

    • Motor hacmi: 1.0 litre
    • Silindir sayısı: 3
    • Turbo besleme: Var
    • Maksimum güç: 125 HP
    • Şanzıman: 6 ileri manuel
    • Ortalama yakıt tüketimi: 5.1 lt/100 km

    Bu motor, küçük hacmine rağmen performans açısından oldukça tatmin edici. Üstelik 2012, 2013 ve 2014 yıllarında “Yılın Motoru” ödülünü kazanarak ne kadar başarılı olduğunu tüm dünyaya kanıtladı.


    Donanım Seçenekleri: Trend ve Titanium

    Yeni C-Max 1.0L Ecoboost, Türkiye’de iki farklı donanım seçeneğiyle sunuluyor:

    Trend

    • ABS + EBD
    • ESP
    • Yokuş kalkış desteği
    • Manuel klima
    • Elektrikli ön camlar
    • Radyo/CD/MP3 çalar
    • 6 hava yastığı

    Bu donanım, bütçesini düşünen kullanıcılar için yeterli bir konfor sunuyor.


    Titanium

    • Çift bölgeli otomatik klima
    • Anahtarsız çalıştırma
    • LED gündüz farları
    • Gelişmiş yol bilgisayarı
    • Deri direksiyon simidi
    • Yağmur sensörü
    • Park sensörleri

    Titanium donanım, C-Max’i MPV sınıfında premium bir alternatife dönüştürüyor. Özellikle aileler için konfor ve güvenlik açısından büyük avantajlar sağlıyor.


    Bagaj Hacmi ve Kullanışlılık

    Ford C-Max 1.0L Ecoboost, kompakt MPV olmasına rağmen bagaj hacmi konusunda oldukça cömert.

    • Minimum bagaj hacmi: 432 litre
    • Maksimum bagaj hacmi: 1.684 litre (arka koltuklar yatırıldığında)

    Bu değerler, özellikle çocuklu aileler için büyük bir avantaj. Uzun seyahatlerde veya büyük alışverişlerde C-Max, yükleme konusunda yüz güldürüyor.


    Fiyat Bilgileri

    Yeni Ford C-Max 1.0L Ecoboost Türkiye’de:

    • Trend donanım başlangıç fiyatı: 50.120 TL
    • Titanium donanım başlangıç fiyatı: 56.400 TL

    Tabii döviz kurları ve ek opsiyonlara bağlı olarak fiyatlar değişebiliyor. Ancak C-Max hâlâ MPV segmentinde fiyat-performans açısından oldukça rekabetçi konumda.


    Performans ve Sürüş Keyfi

    125 HP gücündeki 1.0L Ecoboost, C-Max’in ağırlığını rahatlıkla taşıyabiliyor. Şehir içinde akıcı sürüş sunarken, uzun yolda da yeterli esnekliğe sahip. 6 ileri manuel şanzıman, motorun gücünü etkili şekilde aktarırken düşük devirlerde bile yeterli tork sağlıyor.

    Üstelik ortalama 5.1 lt/100 km yakıt tüketimi, C-Max’i sınıfında oldukça ekonomik bir seçenek hâline getiriyor. Yüksek torku sayesinde rampalarda ve dolu bagajla bile zorlanmadan ilerliyor.


    Piston Kafalar Yorumu

    Ford C-Max 1.0L Ecoboost, MPV segmentine yeni bir soluk getirmiş diyebiliriz. Daha önce genellikle büyük hacimli motorlarla tercih edilen MPV’ler, bu modelle birlikte küçük hacimli ama güçlü motorun avantajını kullanmaya başlıyor.

    Yakıt tüketimi düşük, performansı yeterli, iç hacmi geniş. Üstelik Titanium donanımıyla oldukça konforlu bir seçenek. Tek eksisi, daha yüksek performans isteyenlerin hâlâ 1.6L seçenekleri düşünecek olması. Ancak şehir içi kullanıcıları ve yakıt ekonomisine önem veren aileler için 1.0L Ecoboost, son derece mantıklı bir tercih.

  • Nismo ve Williams İşbirliği: Yüksek Performansın Geleceği mi?

    Nismo ve Williams İşbirliği: Yüksek Performansın Geleceği mi?

    Nismo ve Williams güçlerini birleştiriyor! Juke, 370Z ve GT-R Williams konseptleri, performans dünyasında yeni bir çağ başlatabilir. Detaylar pistonkafalar.com’da!

    Otomobil dünyasında bazı işbirlikleri vardır ki, duyulduğu anda bile kalp atışlarını hızlandırır. Nismo ve Williams arasında imzalanan yeni anlaşma tam da bu kategoriye giriyor. Nissan’ın performans departmanı Nismo ile Formula 1 dünyasının efsanevi isimlerinden Williams’ın ortak bir proje yürütmesi, otomotiv dünyasında heyecan fırtınası estirdi.

    Peki, bu iki dev markanın yolları neden kesişti? Ortaya nasıl ürünler çıkabilir? Ve belki de en önemli soru: Gerçek bir Williams-Nismo GT-R görebilecek miyiz? İşte tüm bu sorulara ışık tutacak detaylar…


    Nismo ve Williams: İki Dev, İki Farklı Dünya

    Nismo Kimdir?

    Nismo, Nissan’ın yüksek performans departmanı olarak 1984 yılında kuruldu. Sadece yarış pistleri için değil, günlük yollarda da performans tutkunlarına hitap eden özel modeller geliştirmesiyle biliniyor. Özellikle GT-R Nismo ve 370Z Nismo gibi modeller, Nissan’ın adrenalin dolu yüzünü temsil ediyor.


    Williams Kimdir?

    Williams, Formula 1 dünyasının en köklü takımlarından biri. 1977 yılında kurulan ekip, 9 kez Dünya Takımlar Şampiyonası ve 7 kez Dünya Pilotlar Şampiyonası kazanarak motorsporları tarihinde unutulmaz bir yer edindi.

    Ancak Williams’ın uzmanlığı sadece Formula 1 ile sınırlı değil. Özellikle Williams Advanced Engineering kolu sayesinde otomotiv sektörüne ileri mühendislik çözümleri, aerodinamik geliştirmeler ve alternatif yakıt teknolojileri sunuyor.


    Ortak Projenin Detayları

    Hangi Modeller Gündemde?

    İmzalanan anlaşma neticesinde, ortak geliştirilecek ürünlerin 2014 yılı içerisinde tanıtılması planlanıyordu. Masada konuşulan modeller ise şunlar:

    • Juke Williams
    • 370Z Williams
    • GT-R Williams

    Bu modellerin ortak özelliği, Nissan’ın mevcut sportif araçları olması. Ancak Williams dokunuşu, bu araçların yalnızca performans anlamında değil, teknolojik altyapı ve aerodinamik verimlilik açısından da ciddi şekilde gelişeceğinin habercisi.


    Alternatif Yakıt İhtimali

    Williams, daha önce Jaguar C-X75 gibi hibrit hypercar projelerinde yer aldı. Ayrıca Audi R18 E-Tron Le Mans ve Porsche GT3 R Hybrid gibi örneklerden ilham alan Williams, yüksek performansı çevre dostu teknolojilerle birleştirmeye odaklanıyor.

    Bu da akıllara şu soruyu getiriyor:

    “Williams-Nismo işbirliğinde, elektrikli veya hibrit bir GT-R görebilir miyiz?”

    Bu ihtimal, Nissan’ın elektrikli geleceğe yönelik vizyonuyla da örtüşüyor. Nismo Başkanı Shoichi Miyatani’nin açıklamalarında da bu hedefin sinyalleri var.


    Shoichi Miyatani ve Frank Williams’ın Açıklamaları

    İki dev markanın yetkilileri de bu işbirliğine büyük umut bağlıyor.

    • Shoichi Miyatani (Nismo Başkanı): “30 yılı aşkın tecrübemizi Williams gibi dünya çapında bir mühendislik deviyle birleştirerek, yüksek performanslı araçlarda yepyeni bir çağ başlatmak istiyoruz.”
    • Frank Williams: “Williams Advanced Engineering olarak, sadece yarış pistlerinde değil, yollarda da yüksek performanslı teknolojiler geliştirmeyi hedefliyoruz.”

    Bu açıklamalar, işin ciddiyetini ve projenin arkasındaki vizyonu net bir şekilde ortaya koyuyor.


    Gerçekten GT-R Williams Mümkün mü?

    Otomobil dünyasında “hayal” olarak başlayan birçok proje, mühendislerin azmi sayesinde gerçeğe dönüştü. Nismo ve Williams’ın el ele vermesi, GT-R Williams hayalini oldukça olası hâle getiriyor.

    Muhtemel özellikler:

    • Daha hafif gövde (Williams’ın karbon fiber uzmanlığı sayesinde)
    • Gelişmiş aerodinamik paketler
    • Hibrit veya elektrikli güç üniteleri
    • Pist odaklı süspansiyon ve fren sistemleri
    • Gelişmiş ısı yönetimi sistemleri

    Bunlar yalnızca birer tahmin. Ancak bu işbirliği, GT-R’ın yalnızca ham gücünü değil, teknolojik inovasyon anlamında da seviyesini yükseltebilir.


    Piston Kafalar Yorumu

    Nismo ve Williams işbirliği, performans dünyasında yeni bir dönem başlatma potansiyeline sahip. Özellikle Nissan GT-R gibi bir ikonun Williams mühendisliğiyle birleşmesi, otomobil tutkunları için kelimenin tam anlamıyla bir rüya proje.

    Aynı zamanda Williams’ın elektrikli ve hibrit teknolojilerdeki uzmanlığı, Nissan’ın elektrikli dönüşümüyle örtüşüyor. Bu nedenle bu ortaklık, sadece hız ve adrenalin değil, aynı zamanda geleceğin sürdürülebilir performans otomobillerine de kapı aralayabilir.

    Bizce eğer bu proje hayata geçerse, otomotiv dünyasında konuşulacak en önemli işbirliklerinden biri olacak. GT-R Williams mı? Neden olmasın! Pistlerin kralını, teknolojinin zirvesine taşıyacak bir proje izlemeye hazırız!

  • Üç Kapılı Yeni Seat Leon SC Bayilerde: Sportif Tasarım, Farklı Seçenekler

    Üç Kapılı Yeni Seat Leon SC Bayilerde: Sportif Tasarım, Farklı Seçenekler

    Yeni Seat Leon SC, 3 kapılı sportif tasarımı ve farklı motor seçenekleriyle bayilerde. Donanım ve fiyat detayları pistonkafalar.com’da!

    Seat Leon, kompakt hatchback segmentinin en güçlü oyuncularından biri olarak yıllardır otomobil dünyasında kendine sağlam bir yer edindi. Hem sportif tasarımı hem de Volkswagen grubunun motor teknolojisini barındırması, Leon’u her zaman “fiyat-performans yıldızı” hâline getirdi.

    İspanyol üretici Seat, bu kez Leon modelini daha da farklı bir kulvara taşıyor. İlk kez 3 kapılı SC (Sport Coupé) versiyonunu tüketicinin beğenisine sunan marka, genç sürücüleri ve sportif karakter arayanları hedefliyor. İşte karşınızda: Yeni Seat Leon SC.


    Tasarım: Dinamik Hatlar, Coupé Ruh

    Üç kapılı gövde tipi, Leon SC’ye çok daha dinamik ve sportif bir duruş kazandırıyor. Özellikle yan profilde ortaya çıkan daha kısa ve eğimli tavan çizgisi, aracın coupé havasını güçlendiriyor.

    Öne çıkan tasarım detayları:

    • Keskin hatlı LED farlar
    • Geniş ızgara ve sportif tampon tasarımı
    • Kısa arka çıkıntı (overhang)
    • Şık LED stop lambaları
    • Geniş ve agresif jant seçenekleri

    Bu detaylar, Leon SC’yi 5 kapılı kardeşinden tasarım anlamında net şekilde ayırıyor.


    Motor Seçenekleri

    Yeni Seat Leon SC, Türkiye pazarında üç farklı motor seçeneğiyle satışa sunuluyor. Bu motorlar, kullanıcıların hem yakıt ekonomisi hem de performans beklentilerine cevap vermeyi hedefliyor.

    1.2 TSI (105 HP)

    • Motor hacmi: 1.2 litre, turbo beslemeli
    • Maksimum güç: 105 HP
    • Şanzıman: 6 ileri manuel veya DSG otomatik
    • Yakıt tüketimi (ortalama): 5.2 – 5.4 lt/100 km

    Bu motor, günlük kullanımda yeterli performans sunarken düşük yakıt tüketimiyle de cazip bir seçenek.


    1.4 TSI (140 HP)

    • Motor hacmi: 1.4 litre, turbo beslemeli
    • Maksimum güç: 140 HP
    • Şanzıman: Yalnızca 6 ileri manuel
    • Yakıt tüketimi (ortalama): 5.3 – 5.7 lt/100 km

    Leon SC’nin en sportif seçeneği olarak öne çıkan 1.4 TSI, sürüş keyfi arayanlar için biçilmiş kaftan. Ancak DSG otomatik seçeneğinin bu motorda sunulmaması, bazı kullanıcılar için eksiklik sayılabilir.


    1.6 TDI (105 HP)

    • Motor hacmi: 1.6 litre turbo dizel
    • Maksimum güç: 105 HP
    • Şanzıman: 5 ileri manuel veya DSG otomatik
    • Yakıt tüketimi (ortalama): 3.8 – 4.1 lt/100 km

    Özellikle uzun yol kullanıcıları için ideal olan bu motor, düşük yakıt tüketimi ve yüksek tork değerleriyle dikkat çekiyor. DSG ile konforlu sürüş sağlıyor.


    Şanzıman ve Donanım Seçenekleri

    Yeni Leon SC’de şanzıman seçenekleri motorlara bağlı olarak değişiklik gösteriyor:

    • DSG otomatik şanzıman yalnızca 1.2 TSI ve 1.6 TDI motorlarda sunuluyor.
    • 1.4 TSI motor ise sadece 6 ileri manuel şanzımanla alınabiliyor.

    Donanım tarafında:

    • Otomatik şanzımanlı modellerde Style donanım paketi mevcut.
    • 1.4 TSI manuel motor ise FR donanım paketiyle sunuluyor.

    FR donanım, Leon SC’ye daha sportif bir hava katıyor. Bu paketle birlikte:

    • Spor koltuklar
    • Daha sert süspansiyon sistemi
    • Alüminyum pedallar
    • Farklı tampon ve jant tasarımı
    • Çift egzoz çıkışı

    gibi detaylar geliyor.


    Fiyatlar

    Yeni Leon SC’nin başlangıç fiyatı 48.750 TL olarak açıklanmış. Elbette bu rakam motor ve donanım seçimine göre yükseliyor. Özellikle FR donanımlı 1.4 TSI versiyon, sportif detaylarıyla birlikte fiyat skalasının üst segmentinde yer alıyor. Ancak Leon SC, hâlâ segmentine göre fiyat-performans açısından iddialı konumda.


    Piston Kafalar Yorumu

    Yeni Seat Leon SC, özellikle genç kullanıcıları hedefleyen, dinamik tasarımı ve sportif sürüş karakteri ile öne çıkan bir model olmuş. Üç kapılı gövde seçeneği, Leon’u tasarım anlamında sınıfındaki rakiplerinden farklılaştırıyor.

    Motor seçenekleri yeterince çeşitli olsa da, 1.4 TSI gibi performanslı bir motorda DSG’nin sunulmaması küçük bir eksiklik. Ancak sürüş keyfi odaklı kullanıcılar için manuel şanzıman hâlâ önemli bir tercih sebebi olabilir.

    Bizce Leon SC, hem şehir içi kullanıma hem de keyifli sürüşlere uygun, şık ve dengeli bir kompakt hatchback. Fiyatını göz önüne aldığımızda, özellikle Style donanımlı 1.2 TSI ve 1.6 TDI seçenekleri bütçe dostu tercihler arasında yer alıyor. FR donanımlı 1.4 TSI ise performans meraklıları için kesinlikle değerlendirmeye değer!

  • Fiat Linea 1.3 Multijet Active Plus: Uygun Fiyat, Geniş Alan, Düşük Tüketim

    Fiat Linea 1.3 Multijet Active Plus: Uygun Fiyat, Geniş Alan, Düşük Tüketim

    Fiat Linea 1.3 Multijet Active Plus, düşük tüketimi ve dev bagaj hacmiyle ailelerin gözdesi. Piston Kafalar yorumuyla detaylar pistonkafalar.com’da!

    Otomobil dünyasında fiyat-performans dengesini en iyi şekilde kuran markalardan biri hiç kuşkusuz Fiat. Türkiye’de üretim yapan nadir markalardan olan Fiat, özellikle Linea modeliyle hem yurt içinde hem ihracat pazarlarında önemli bir başarı elde etti.

    Sahip olduğu 1.3 Multijet dizel motor, geniş iç hacmi ve iddialı bagaj hacmiyle Fiat Linea, C segmenti sedan sınıfında dikkat çeken bir seçenek. İşte test sayfalarımıza konuk olan Fiat Linea Active Plus 1.3 Multijet detaylarıyla karşınızda.


    Tasarım ve Boyutlar

    Dış Tasarım

    Linea, ilk bakışta klasik İtalyan şıklığı taşıyan sade ve zarif bir sedan formuna sahip. Ön yüzü, Fiat Punto’dan tanıdığımız burun tasarımı ile oldukça tanıdık bir hava yaratıyor.

    • Uzunluk: 4.560 mm
    • Genişlik: 1.728 mm
    • Yükseklik: 1.494 mm
    • Dingil mesafesi: 2.603 mm

    Bu ölçüler, Linea’yı sınıfındaki Honda Civic, VW Jetta ve Toyota Corolla gibi iddialı rakiplerle aynı lige sokuyor. Özellikle dingil mesafesi, iç mekânda daha geniş bir yaşam alanı anlamına geliyor.


    İç Mekân ve Donanım

    Ergonomi ve Konfor

    Fiat Linea, kullanılan malzeme kalitesi açısından segment ortalamasını yakalayan, fiyat-performans dengesini gözeten bir iç mekân sunuyor. Özellikle Active Plus donanım seviyesinde sunulan bazı özellikler dikkat çekici:

    • Sürücü ve yolcu hava yastığı
    • Yol bilgisayarı
    • “Follow Me Home” far sistemi
    • Antipolen filtreli manuel klima
    • ISOFIX çocuk koltuğu bağlantısı
    • ABS + EBD fren sistemi
    • Direksiyondan kumandalı CD-MP3 radyo

    Bunların yanı sıra kullanıcılar, kendi beklentileri doğrultusunda Linea’nın standart donanım listesine opsiyonlar ekleyerek otomobillerini kişiselleştirebiliyor.


    Bagaj Hacmi: Segment Üstü Alan

    Fiat Linea’nın en önemli kozlarından biri kesinlikle bagaj hacmi.

    • Standart bagaj hacmi: 500 litre
    • Arka koltuklar yatırıldığında: 870 litre

    Bu rakamlar, D segmenti otomobillerde bile nadir görülen seviyede. Özellikle geniş aileler ve uzun yolculuk yapanlar için bu devasa bagaj alanı büyük avantaj sağlıyor.


    Motor ve Performans

    Teknik Veriler

    Test aracımızda kullanılan motor, Fiat grubunun oldukça tanıdık ve kendini kanıtlamış üyesi 1.3 litre Multijet dizel motor.

    • Motor hacmi: 1.248 cc
    • Maksimum güç: 90 HP @ 4.000 d/d
    • Maksimum tork: 200 Nm @ 1.750 d/d
    • Şanzıman: 5 ileri manuel
    • 0-100 km/h hızlanma: 13.8 saniye
    • Maksimum hız: 170 km/h
    • Ortalama yakıt tüketimi: 4.9 lt/100 km
    • CO₂ emisyonu: 129 g/km
    • Araç ağırlığı: 1.185 kg

    Bu motor, 2005 yılında Yılın Motoru ödülünü alarak Fiat grubunun gurur kaynaklarından biri hâline gelmişti. Özellikle yakıt ekonomisiyle kullanıcıların beğenisini kazanıyor.


    Sürüş Dinamikleri

    Fiat Linea’nın süspansiyon sistemi, sürüş konforu ve yol tutuş arasında iyi bir denge kurmuş:

    • Ön: McPherson bağımsız süspansiyon
    • Arka: Tork çubuğu ile bağlı yarı bağımsız süspansiyon

    Viraj kabiliyeti açısından Linea, sertliği iyi ayarlanmış süspansiyon sistemi sayesinde tatmin edici bir yol tutuşu sağlıyor. Ancak bu motor seçeneğinin performansı, sakin sürüş seven kullanıcılar için daha uygun. Daha dinamik sürüş arayanlara 1.6 litre 105 HP Multijet versiyon öneriliyor.


    Avantajlar ve Dezavantajlar

    Artılar

    Düşük yakıt tüketimi: Şehir içi ve uzun yolda oldukça ekonomik.
    Geniş bagaj hacmi: Sınıfının en geniş bagaj hacimlerinden biri.
    Vergi avantajı: 1.3 litre motor, Türkiye’de düşük vergi diliminde.
    Fiyat avantajı: Sınıfındaki rakiplerine göre genellikle daha uygun fiyatlı.

    Eksiler

    Düşük donanım seviyesi: Rakiplerine kıyasla bazı teknolojik donanımlar eksik kalıyor.
    Performans: 90 HP güç, performans beklentisi olan sürücüler için yetersiz kalabilir.


    Piston Kafalar Yorumu

    Fiat Linea 1.3 Multijet Active Plus, otomobilden aşırı beklentileri olmayan, düşük yakıt tüketimi, geniş iç hacim ve dev bagaj alanı arayan aileler ve şirketler için mantıklı bir tercih. 90 HP’lik motor, sakin sürüşler için yeterli olsa da, daha performanslı ve donanımlı bir tercih isteyen kullanıcıların 1.6 litre 105 HP Multijet seçeneğine göz atmaları faydalı olacaktır.

    Bizce Linea, fiyat-kalite dengesini iyi koruyan, aile dostu bir sedan. Özellikle Türkiye’de üretiliyor olması da ayrı bir artı değer yaratıyor.

     

     

     

  • Mercedes-Benz C180 AMG Selection Plus

    Mercedes-Benz C180 AMG Selection Plus

    Model 2013
    Motor 1597 cc
    Şanzıman Otomatik (7 ileri)
    Güç 5300 d/d 156 Hp
    Tork 1250 d/d 250 Nm
    0-100 8.5 Sn
    Maksimum Hız 223 km/s
    Ortalama Tüketim 6.3 lt/100 km
    Bagaj Hacmi 475 lt
    Ağırlık 1485 Kg
    Malzeme kalitesi, Performans, Müzik sistemi, Şıklık, Konfor, Donanım
    Yakıt tüketimi, Arka koltuk baş mesafesi, Yolcu koltuğu ileri geri otomatik. opsiyonu yok

    Mercedes, 2007 yılında pazara sunduğu ve tamamen yenilediği C-Klas ile aradan geçen 5 yılın ardından halen satış listelerinde en üst seviyelerde gezen bir model üstelik markanın 1.6L motor üretim hikayesi de Dünya pazarı için sansasyonel sayılabilecek türden.

    Türkiye de büyük hacimli motorlar üzerinden alınan yüksek vergi sebebiyle nihai kullanıcının tereddüt ile satın alma yoluna gittiği ya da satın alamadığının farkına varan Mercedes-Benz Türkiye  Direktörler Kurulu Başkanı Jürgen Ziegler, markanın tarihinde ilk defa Premium orta sınıf için daha ulaşılabilir bir rakama satılabilmesi adına 1.6L hacme sahip aşırı besleme motor fikrini sunuyor ve Almanya Stuttgart’taki üretim mühendislerine bu fikri kabul ettiriyor. Alman Endüstri Devi Mercedes, bu projenin üretime geçmesi ile Türkiye başta olmak üzere tüm dünya da ciddi satış adetlerine ulaşıyor.

    Sizler için test ettiğimiz W204 kasa Mercedes-Benz C180 de markanın 1.6L hacme sahip AMG paket ve bu seri için tasarladığı en yüksek donanım seviyesi Selection Plus  ile tüketiciye sunduğu makyajlı versiyonu oluyor.

    Makyajlı yüzü ile eskiye oranla daha dinamik bir görünüme kavuşan C180, tampona entegre gündüz farları ile sportif göründüğü kadar güvenliğe de önem veriyor. Otomobilin yaşam alanına geçtiğimizde ise S-Class’dan aşina olduğumuz yeni dash board hemen dikkat çekiyor, bu uygulamanın selefine göre daha pratik ve şık durduğunun da altını çizelim. Aracın yaşam alanında çift panoramik tavan kullanılmış bu sayede ferah bir alan yaratılırken herhangi bir ergonomik kusur ise yaşanmıyor, ön yolcular için diz mesafesi sorun yaşatmazken 180cm ve üzeri boydakilerin arka kısma iniş binişlerde ve yolculuk esnasında başlarını biraz eğmeleri gerekebiliyor.

    Sayısız teknolojinin kullanıldığı otomobilde  anahtarsız giriş ve sürüş sistemi ile daha önce tanışmamış olanların bir müddet afallaması hayli normal fakat sistemi kısa sürede öğrendiğiniz zaman bu teknolojinin ne kadar pratik ve akıllıca olduğunu anlıyor ve Mercedes’e hak veriyorsunuz!  ayrıca göstergelerin ortasına konumlandırılmış bilgi ekranı sayesinde tüm kontrolleri buradan izleyebiliyorsunuz.  Yazımın başında belirttiğim gibi en üst donanım seviyesine sahip test aracımızda şerit değişiminde direksiyonda ki titreşim ile sizi uyaran takip sisteminden yorgunluk algılayıcıya, Econ (Start-Stop) modundan, akıllı ışık paketine kadar tüm fonksiyonların bilgi kontrolünü bu ekran ile yapabiliyorsunuz aynı zamanda Türkçe navigasyonun da bu pakette standart olduğunu hatırlatalım.

    Tasarım ve teknolojik yenilikler bir yana bu otomobilde benim için en önemli kriter otomobilin sergileyeceği performans ve paralelinde ne kadar yakıt tükettiği ile ilgiliydi. Test aracımızın kaputu altında diğer kardeşlerinden aşina olduğumuz 1.6L hacme sahip benzinli bir ünite yer alıyor bu motor araca 5.300d/d’da 156Hp güç sağlarken 1.250-4.000d/d aralığında tam 250Nm tork sunuyor. 7G-Tronic şanzıman sayesinde 0-100km/s hızlanmasını 8.7sn’de gerçekleştiren C180 fabrika verilerine göre maksimum 217km/s hıza ulaşıyor. Yanal ivmelenmelerde sınırları zorlamadıkça stabil sürüş karakteri sergileyen test aracımız limitler zorlandığında hafif önden kayma eğilimi gösteriyor fakat ESP sistemi sayesinde hemen izine geri dönüyor. Üretici tarafından ortalama 6.2lt yakıt tüketim değeri sunan C180 bir hafta süresince gerçekleştirdiğimiz testlerimiz  esnasında Econ ve Start-Stop sistemine rağmen ortalama  10.7lt  yakıt tüketti.

    94.600 TL’sından  başlayan fiyatlarla satılan 1.6L Mercedes-Benz C180 ler, AMG Selection Plus donanım seviyesine sahip test aracımızda 123.600 TL’sından alıcı bekliyor. Bu donanım paketine sahip araçlarda AMG paket (Ön ve arka AMG tamponlar, AMG jantlar), panoramik açılır tavan, yaşam alanında sportif alüminyum ekipmanlar ve ele iyi oturan sportif deri direksiyon simidi, yorgunluk algılayıcı, ışık paketi vb. hayli kabarık liste yer alıyor.

     PistonKafalar Değerlendirme

    Down sizing akımına duyarsız kalamayan Mercedes-Benz 1.6L hacme sahip motoru ile daha ulaşılabilir bir otomobil sunuyor. EuroNcap çarpışma testlerinden 5 yıldız alan C180, yüksek malzeme kalitesi ve orta sertlikteki süspansiyonu ile hem konfor hem de sportif sürüş karakterini bir arada yaşatıyor. Ön yolcu koltuğunda ileri geri kaydırmanın mekanik olduğu aracımız eleştirilere maruz kalırken 480lt hacme sahip bagaj yeterli görünüyor. Ülkemizde uygulanan vergi sistemi ve aracın D ve E segmenti sedanları aratmayan konfor ve güvenlik donanımlarını düşünürsek C180 taktiri hak eden bir otomobil fakat C180 sunduklarının karşılığı olarak benzin istasyonuna çok sık uğratacak bir otomobil.

    Yazı & Fotoğraf : Akın DAĞYARAN
     
     
  • Hyundai i20 WRC Türkiye’de: Ralli Rüzgârı Türk Telekom Arena’da!

    Hyundai i20 WRC Türkiye’de: Ralli Rüzgârı Türk Telekom Arena’da!

    Hyundai i20 WRC, FIFA U-20 Dünya Kupası kapsamında Türkiye’ye geldi. Dünya Ralli Şampiyonası’na hazırlanan i20 WRC’nin detayları pistonkafalar.com’da!

    Hyundai, son yıllarda motorsporları dünyasında attığı büyük adımlarla adından sıkça söz ettiriyor. Özellikle Dünya Ralli Şampiyonası (WRC), markanın sportif kimliğini vurgulayan en önemli platformlardan biri. İşte bu heyecan dolu dünyanın yıldızı Hyundai i20 WRC, Türkiye’ye geldi.

    Üstelik bu özel ziyaret, futbolun genç yıldızlarını buluşturan büyük bir organizasyona denk geldi. FIFA U-20 Dünya Kupası 2013, İstanbul, Kayseri, Trabzon, Rize, Gaziantep, Antalya ve Bursa gibi şehirlerde düzenlenirken, Hyundai’nin motorsporları tutkusunu Türk otomobilseverlere yakından tanıtması için mükemmel bir fırsat sundu.


    FIFA U-20 Dünya Kupası ve Hyundai

    Organizasyonun Kapsamı

    21 Haziran – 13 Temmuz 2013 tarihleri arasında Türkiye’nin ev sahipliğinde gerçekleşen FIFA U-20 Dünya Kupası, dünya çapında 24 ülkenin 20 yaş altı milli takımlarını bir araya getirdi. Turnuvanın İstanbul ayağı, Türk Telekom Arena Ali Sami Yen Spor Kompleksi’nde oynanan maçlara ev sahipliği yaptı.

    Bu organizasyon sırasında Hyundai, hem futbolseverlerin hem de otomobil tutkunlarının kalbini kazanmayı hedefledi. Türk Telekom Arena’da kurulan Hyundai standı, ziyaretçileri i20 WRC ile karşılayarak motorsporları tutkusunu şehre taşıdı.


    Hyundai i20 WRC’nin Hikâyesi

    Hyundai i20 WRC, ilk kez 2012 Paris Motor Show’da dünya prömiyerini gerçekleştirdi. O dönem Hyundai için bu model, sadece bir ralli aracı değil, aynı zamanda markanın sportif imajını güçlendirecek bir sembol hâline geldi.

    Teknik Özellikler

    Hyundai i20 WRC’nin teknik detayları:

    • Motor: 1.6 litre turbo beslemeli dört silindirli
    • Güç: Yaklaşık 300 HP
    • Tork: 400 Nm üzerinde
    • Çekiş sistemi: Dört tekerlekten çekiş
    • Şanzıman: 6 ileri sıralı şanzıman
    • Ağırlık: FIA standartlarına uygun minimum 1.200 kg

    Hyundai’nin Almanya merkezli motorsporları departmanı, i20 WRC’nin performansını sürekli olarak geliştirmek için aralıksız çalışıyor. Araç, 2014 Dünya Ralli Şampiyonası’na Monte Carlo Rallisi ile iddialı bir giriş yapmak için hazırlanıyor.


    Hyundai Türkiye’de Ne Sunuyor?

    FIFA Organizasyonu Kapsamındaki Araçlar

    Hyundai, FIFA U-20 Dünya Kupası boyunca organizasyonun resmî taşıma sponsoru oldu. Turnuva kapsamında kullanılan Hyundai modelleri:

    • Equus
    • Genesis
    • i40
    • i30
    • ix35
    • H1

    Tüm FIFA ve TFF yetkilileri, hakemler ve organizasyon görevlileri, bu modellerle taşındı. Hyundai, bu organizasyonda yalnızca ulaşım desteği sağlamakla kalmadı; aynı zamanda markasını geniş kitlelere tanıtmak için büyük bir fırsat yakaladı.


    Hyundai i20 WRC Türkiye’de Neden Önemli?

    Türkiye’de otomobil tutkunları arasında ralliye olan ilgi özellikle son yıllarda artıyor. Hyundai i20 WRC’nin İstanbul’da sergilenmesi, Türk motorsporları meraklıları için önemli bir gelişme. Çünkü bu araç, WRC’nin rekabetçi ruhunu ve Hyundai’nin mühendislik gücünü simgeliyor.

    İ20 WRC’nin Türkiye’ye getirilmesi, aynı zamanda Hyundai’nin Türk pazarına verdiği önemi de gözler önüne seriyor. Marka, yalnızca ekonomik otomobiller üretmekle kalmıyor; aynı zamanda performans ve motorsporları alanında da ciddi yatırımlar yapıyor.


    Piston Kafalar Yorumu

    Hyundai i20 WRC, yalnızca bir ralli aracı değil; Hyundai’nin küresel vizyonunun ve sportif ruhunun bir sembolü. Türkiye’de sergilenmesi, markanın motorsporları dünyasındaki iddiasını somutlaştırıyor.

    FIFA U-20 Dünya Kupası gibi büyük bir organizasyon sırasında i20 WRC’nin Türk Telekom Arena’da sergilenmesi, binlerce futbolsevere Hyundai’nin performans dünyasını tanıtma fırsatı sundu. Bizce Hyundai, i20 WRC ile hem piste hem de kalplere hızlı bir giriş yapmayı başarıyor. Türkiye’deki otomobil tutkunları için bu gelişme, markaya karşı duyulan ilgiyi daha da artıracak.

    Önümüzdeki dönemde Hyundai’nin WRC performansını izlemek heyecan verici olacak. Belki de Monte Carlo’da başlayacak macera, Türkiye’deki ralli tutkunlarını daha da coşturacak!

  • Audi, A3 Sedan’ın Fiyat ve Özelliklerini Açıkladı

    Audi, A3 Sedan’ın Fiyat ve Özelliklerini Açıkladı

    Audi, A3 Sedan’ın Fiyat ve Özelliklerini Açıkladı

    Audi, A3 Sedan’ın Fiyat ve Özelliklerini Açıkladı. A3 serisinin ilk sedan yorumu Eylül ayında Audi’nin İngiltere ağından sipariş alacak. Yeni A3 Sedan 2.0 TDI Sport (150Hp) için 24.275 £’den başlayan fiyatlar istenirken, 1.8 TFSI S Line (180 Hp) için 28.105 £ den başlayan rakamlar geçerli olacak.

    1.4 TFSI benzinli motorlarında kullanılacağı A3 Sedan modellerinde araç 140 Hp güç sunarken 0-100 km/s hıza 8.4 Sn’de çıkacağı belirtiliyor. Maksimum 217 km/s hız yapabilen Yeni A3 Sedan 109g/km CO2 emisyon oranına sahip aynı zamanda bu motor seçeneğinde sahip model de 24.305 £’den başlayan rakamlara satın alınabilecek.

    Sedan A3 hatchback kardeşine göre 140 mm uzun ve 110 mm geniş olarak tasarlanmış bu da bagaj hacmine 425lt olarak yansımış. Sport ve S Line donanım seçenekleri ile satışa çıkacak Yeni A3 Sedanlar da müşteriler ekstra ücret ödemeden spor süspansiyon ile de tercih edebilecekler. 17-inç ve 18-inç jantların kullanıldığı araçta aero kit, deri döşeme seçenekleri ve LED gündüz farları gibi opsiyonlar da satın alınabilecek.

    Audi diğer motor seçenekleri ve özellikle quattro modellerini ilerleyen yıllarda satışa çıkartacaklarını açıklıyor.