Etiket: 2017 Cenevre Otomobil Fuarı

  • Türk Tasarımcı Okçu, Cenevre’ye İmzasını Attı!

    Türk Tasarımcı Okçu, Cenevre’ye İmzasını Attı!

    Türk Tasarımcı Okçu Cenevre Fuarı’nda Mercedes V Serisi için el işçiliği lüks tasarımıyla büyük ilgi gördü, Türkiye’yi gururlandırdı.

    Dünyanın en prestijli otomobil etkinliklerinden biri olan 87. Uluslararası Cenevre Otomobil Fuarı’na bu yıl bir Türk markası damgasını vurdu. Türk Tasarımcı Okçu Cenevre Fuarı’nda, Mercedes V Serisi için geliştirdiği el işçiliği lüks iç tasarımıyla otomotiv profesyonellerinden tam not aldı. Bu katılım, bir Türk iç tasarım firmasının fuara ilk kez dahil olması açısından da büyük önem taşıyor.


    Türk Tasarımcı Okçu’nun Köklü Geçmişi

    1951 yılında kurulan Okçu, araç içi lüks tasarımlar konusunda Türkiye’nin öncü markalarından biri olarak tanınıyor. Geçmişten bugüne kadar Rolls-Royce, Bentley ve Mercedes-Benz gibi prestijli markaların müşterilerine hitap eden firma, yalnızca Türkiye’de değil, 40’a yakın ülkede de ihracat gerçekleştiriyor.

    El işçiliğine dayalı tasarımlarıyla dikkat çeken Okçu, otomobillerin yanı sıra tekne ve uçak içi tasarımlarında da uzmanlığıyla biliniyor. Bu özelliğiyle global ölçekte sayılı firmalar arasında yer almayı başarmış durumda.


    Cenevre Fuarı’nda Mercedes V Serisi ile Fırtına Estirdi

    1. Uluslararası Cenevre Otomobil Fuarı’nda tanıtılan yeni Mercedes V Serisi iç tasarımı, tamamen Okçu’nun ustalık eseri oldu. Araç, adeta bir hareketli ofis olarak kurgulandı. Modern çizgiler, seçkin malzemeler ve ince detaylarla bezenmiş iç mekân, fuar ziyaretçilerini büyüledi.

    Ziyaretçiler, Okçu’nun standına yoğun ilgi gösterirken, araçları yakından incelemek için uzun kuyruklar oluştu. Hatta fuar ekibi, randevu sistemi oluşturarak her ziyaretçiye sınırlı süre tanımak zorunda kaldı.


    Global Arenada Türkiye’nin Temsilcisi

    Okçu Yönetim Kurulu Başkanı Savni Okçu, fuarda yaptığı açıklamada markanın vizyonunu şu sözlerle anlattı:
    “Amacımız trafikte geçen zamanı değerli hale getirmek ve otomobilleri özel ofislere dönüştürmek. Bugün Rolls-Royce ve Bentley gibi markaların kullanıcıları da bizim müşteri portföyümüz arasında. Mercedes V Serisi ile sergilediğimiz tasarım, el işçiliğiyle dünya standartlarını yakaladığımızı gösteriyor. Ziyaretçiler Türk markası olduğumuzu duyunca şaşırıyor ve gurur duyuyorlar.”

    Bu açıklama, firmanın yalnızca bir tasarım markası olmadığını, aynı zamanda Türkiye’nin global ölçekte tanınırlığını artıran bir temsilci haline geldiğini ortaya koyuyor.


    Neden Bu Tasarım Özel?

    Mercedes V Serisi iç mekân tasarımı, yalnızca lüks değil aynı zamanda fonksiyonelliğiyle de öne çıkıyor. Deri koltuklar, ahşap kaplamalar, özel aydınlatmalar ve ergonomik detaylar sayesinde kullanıcıya konforlu bir yolculuk deneyimi sunuyor. Araç içinde toplantı yapılabilecek, iş görüşmeleri gerçekleştirilebilecek bir atmosfer yaratılmış durumda.

    Bu yönüyle Okçu’nun tasarımı, yalnızca bireysel kullanıcılara değil, iş dünyasındaki profesyonellere de hitap ediyor. Özellikle Avrupa’da artan mobil ofis ihtiyacına yönelik bu tarz çözümler, büyük ilgi görüyor.


    Uluslararası Yankılar

    Okçu’nun Cenevre Fuarı’ndaki başarısı, yalnızca Türk basınında değil, uluslararası otomotiv medyasında da geniş yankı buldu. Avrupa’daki birçok otomobil platformu, Türk tasarımcının fuara getirdiği yenilikçi yaklaşımı övgüyle duyurdu.

    Bu durum, Türkiye’nin otomotiv endüstrisindeki potansiyelini bir kez daha gözler önüne serdi. Uzun yıllardır üretim kapasitesiyle öne çıkan Türkiye, tasarım ve inovasyon konularında da adını duyurmaya başladı.


    Piston Kafalar Yorumu

    Türk markası Okçu’nun Cenevre’de elde ettiği bu başarı, biz otomobil tutkunları için ayrı bir gurur kaynağı. Bizim yorumumuz: Standın önünde oluşan uzun kuyruklar, dünya otomotiv sektörünün artık Türk tasarımına ciddi şekilde ilgi duyduğunu gösteriyor. Sizce Okçu’nun Mercedes V Serisi tasarımı mı yoksa Rolls-Royce için yaptığı lüks iç mekânlar mı daha iddialı? Yorumlarınızı bekliyoruz!

     

  • DS 7 Crossback’in Dünya Lansmanı Cenevre’de Yapıldı

    DS 7 Crossback’in Dünya Lansmanı Cenevre’de Yapıldı

    DS 7 Crossback Cenevre sahnesinde tanıtıldı: 300 HP E-Tense hibrit, Active Scan Suspension, DS Connected Pilot ve “hipnotik” LED vizyonla premium SUV ligine güçlü giriş.

    SUV pazarının yeni yüzü DS 7 Crossback Cenevre lansmanında, Fransız zarafeti ile ileri sürüş teknolojilerini aynı potada eriterek sahne aldı. DS Markası’nın sıfırdan geliştirilen ilk modelini temsil eden bu premium SUV; “Hipnotik Etki” sunan aydınlatma mimarisi, yüksek işçilikli iç mekânı ve 300 HP’lik E-Tense benzinli-hibrit sistemiyle 2017 yılının en iddialı tanıtımlarından birine imza atıyor. Paris’te tasarlanıp geliştirilen modelin üretimi Fransa Mulhouse ve Çin Shenzhen tesislerinde yapılacak; ilk etapta DS 7 Crossback Cenevre tanıtımıyla birlikte marka vizyonunun vitrini konumuna yerleşiyor.

    DS 7 Crossback Cenevre sahnesinde öne çıkan tasarım: DS Wings ve zarif güç

    Krom “DS Wings” ön ızgara ve yeniden yorumlanan DS amblemi, SUV’un karizmatik ve asil duruşunu güçlendiriyor. Ön ve arka çamurluklardaki keskin hatlar kaslı gövdeyi vurgularken, bagaj kapağını çevreleyen çizgiler ve üç boyutlu arka aydınlatmalar otomobile heykelsi bir görünüm kazandırıyor. Kısacası DS 7 Crossback Cenevre lansmanında, “zamansız şıklık” ile “atletik oranlar” dengelenmiş bir tasarım dili görüyoruz.

    “Hipnotik Etki”ye sahip DS ACTIVE LED VISION

    DS tasarımının imza detaylarından ışık oyunları bu modelde yeni bir boyut kazanıyor. Kapılar açıldığında mor bir ışıkla 180 derece dönen LED modüller, kayarak yanan sinyallerle birleşerek akılda kalan bir karşılama koreografisi yaratıyor. Arkada lazer gravürle işlenen DS 3D REAR LIGHTS, pantograf hassasiyetinde bir cilaya sahip; premium algıyı gece-gündüz taşıyor.

    DS 7 Crossback Cenevre: Kabinde beş farklı ambiyans, haute couture dokunuşlar

    Bastille, Rivoli, Faubourg, Opéra ve Performance Line adlarını taşıyan beş ayrı iç ambiyans, Paris’in ruhunu kabine taşıyor. “DS Inspirations” yaklaşımıyla deri, ahşap ve alkantara; kesintisiz ve rafine bir bütünlük oluşturuyor. İnci dikiş tekniği (ajur benzeri “haute couture” ilhamı) ön panelden kapılara kadar yayılırken, direksiyon dâhil geniş yüzeyler el işçiliğiyle kaplanıyor. Orta konsoldaki kumandada kullanılan kristal detay, ışıkla birlikte canlı bir mücevher efekti yaratıyor.

    İkiz 12 inç ekran, B.R.M R180 saat ve Focal® Electra ses

    Kokpitin merkezinde iki adet 12 inç ekran yer alıyor: biri dijital gösterge paneli, diğeri MirrorScreen ve DS CONNECT fonksiyonlarını barındıran bilgi-eğlence arayüzü ve navigasyon. Gelişmiş grafikleri ve sade menü yapısıyla sürücünün dikkatini dağıtmadan yönetim imkânı sunuyor. Kontağa basıldığında 180 derece dönen B.R.M Chronographs imzalı R180 analog saat ise sofistike bir “karşılama ritüeli”. Ses tarafında 14 hoparlörlü Focal® Electra sistem, kabin boyunca konumlandırılmış ünitelerle netlik ve sahneleme iddiası taşıyor.

    300 HP’lik E-Tense: Hibrit gücün DS yorumu

    DS 7 Crossback Cenevre tanıtımının kalbinde, 200 HP’lik benzinli motor ile her biri 80 kW (109 bhp) güç üreten iki elektrik motorunu bir araya getiren E-Tense hibrit sistem var. Toplamda yaklaşık 300 HP sunan yapı, 8 ileri EAT8 otomatik şanzımanla eşleşiyor. Ön aksa yerleştirilen benzinli ve elektrikli motorla birlikte, arka akstaki ikinci elektrik motoru sayesinde dört tekerlekten çekiş elde ediliyor.

    • Sürüş modları: Yüzde 100 elektrikli (EV), uzun yol verimliliği için Hybrid, dinamik karakter için Sport, zorlu zeminler için 4×4.
    • Geri kazanım: Gaz kesme ve frenlemede enerji geri kazanımı ile akü doluluğu korunuyor.
    • Elektrikli menzil: 13 kW/h lityum-iyon akü ile tamamen elektrikli sürüşte yaklaşık 60 km menzil.

    Hibritin yanı sıra tamamı Euro 6 normlu seçenekler de sunulacak: BlueHDi 130 (6 ileri manuel/EAT8) ve BlueHDi 180 (EAT8) dizeller; THP 230 EAT8, THP 180 EAT8 ve PureTech 130 6 ileri manuel benzinliler. Böylece DS 7 Crossback Cenevre lansmanı, tek bir güç ünitesine değil, geniş bir yelpazeye işaret ediyor.

    DS 7 Crossback Cenevre lansmanında sürüş teknolojileri: Konfor ve güvenlik birlikte

    DS ACTIVE SCAN SUSPENSION: Kameralı aktif süspansiyon

    Markanın 1955’teki efsanevi hidropnömatik mirasını 21’inci yüzyıla taşıyan bu sistem, ön cama yerleştirilen kamera ile yolu tarıyor; yükseklik değişimleri ve çukurları tespit ediyor. Dört davranış sensörü ve üç akselerometreden gelen veriler ECU’ya iletiliyor; amortisörler anlık olarak sertleşip yumuşayarak bozuk zeminlerde dahi “sürekli halı etkisi” yaratıyor.

    DS CONNECTED PILOT: Otonomiye giden akıllı adım

    İyi işaretlenmiş yollarda 0-180 km/s aralığında direksiyon, hızlanma ve frenlemeyi üstlenebilen yarı otonom destek, trafiğin akışına göre ilerliyor ve şeritte kalmayı sağlıyor. Sürücü her an devralabilecek şekilde sistemin üzerinde; sinyal verildiğinde “düzeltme” müdahalesi devre dışı kalıyor.

    DS PARK PILOT: Eller-pedallar serbest park

    30 km/s’ye kadar uygun park alanını tarayıp, sürücü yalnızca ekrandan yöntemi seçtikten sonra direksiyon, fren ve vitesi kendi yöneterek paralel ya da geri parkı tamamlıyor. 5 km/s’de aktif olan sistem, sensörler ve algoritmalarla çevresel riski minimize ediyor.

    DS NIGHT VISION ve DS DRIVER ATTENTION MONITORING

    Ön ızgaradaki kızılötesi kamera, 100 metreye kadar yaya, hayvan ve nesneleri algılıyor; dijital gösterge panelinde kritik unsurları kırmızıyla vurguluyor. Direksiyona bakan kızılötesi kamera ise göz kırpma sıklığı, baş hareketleri ve şerit takibini izleyerek yorgunluk/dikkatsizlik sinyali aldığında sesli-görsel uyarı veriyor.

    Boyutlar ve pratiklik

    4,57 m uzunluk, 1,62 m yükseklik ve 1,89 m genişlikle kompakt-orta sınıf SUV liginde konumlanan model, 555 litrelik bagaj hacmiyle günlük kullanım ve uzun yol ihtiyaçlarını karşılıyor. DS 7 Crossback Cenevre standında sergilenen kabin dizaynı, arka sırada geniş diz-baş mesafesi ve düz bagaj zeminine vurgu yapıyor.

    Piston Kafalar yorumu

    Fransız usulü şıklık + kamerayla tarayan süspansiyon? DS 7 Crossback Cenevre lansmanında “konfor manifestosu” yazmış. Sence önce hangisini denerdin: Hipnotik farların gece şovunu mu, yoksa tamamen elektrikli sessiz sürüşü mü? Yaz bize. 👇

    Sonuç: İmza ışıklar, haute couture kabin, akıllı sürüş

    Özetle DS 7 Crossback Cenevre dünya prömiyeri; tasarımda mücevher detayları, kabinde el işçiliği ve teknoloji, sürüşte ise kamerayla okuyan süspansiyon ve yarı otonom desteklerle premium SUV rekabetine özgün bir yorum getiriyor. E-Tense hibritle 300 HP’lik performans, şehir içi elektrikli sürüş rahatlığıyla birleşirken; geniş motor gamı ve Euro 6 uyumu farklı kullanıcı profillerine hitap ediyor. DS, “görsel şölen” ile “mühendislik aklı”nı bir arada sunarak yeni modelini sadece bir ilk adım değil, aynı zamanda marka kimliğinin güçlü bir ifadesi hâline getiriyor.

     

  • Cenevre Otomobil Fuarı’na Türk Tasarımcı İmzası!

    Cenevre Otomobil Fuarı’na Türk Tasarımcı İmzası!

    Cenevre Otomobil Fuarı’na Türk Tasarımcı İmzası damga vuruyor: Okçu, el işçiliği lüks Mercedes V Serisi iç tasarımını 7–19 Mart 2017’de ilk kez sergileyecek.

    Otomotiv, tekne ve uçak içi lüks tasarımında küresel arenada tanınan Okçu, Cenevre Otomobil Fuarı’na Türk Tasarımcı İmzası taşıyan bir çıkış yapmaya hazırlanıyor. 87. Uluslararası Cenevre Otomobil Fuarı’na katılan ilk Türk iç tasarım firması unvanıyla dikkat çeken şirket, 7–19 Mart 2017 tarihlerinde tamamen el işçiliğiyle şekillendirdiği Mercedes-Benz V Serisi iç mekânını ilk kez ziyaretçilere gösterecek. Monako ve Dubai fuarlarında her yıl artan ilgi gören Okçu, Cenevre sahnesinde Türkiye’nin zanaatkârlık gücünü lüks segmentte temsil ederken, Cenevre Otomobil Fuarı’na Türk Tasarımcı İmzası vurgusunu da güçlü biçimde öne çıkaracak.

    Türk zanaatkârlığının vitrini: Okçu’nun Cenevre hedefi

    Mercedes-Benz’in lüks tasarım alanında küresel resmi iş ortağı olarak 40’a yakın ülkeye ihracat yapan Okçu, Cenevre’de yalnızca bir araç kabini sergilemeyecek; aynı zamanda Cenevre Otomobil Fuarı’na Türk Tasarımcı İmzası anlatısını da canlı bir deneyime dönüştürecek. Standın merkezinde yer alacak V Serisi kabininde kullanılan malzemeler, el dikişleri ve kişiye özel modüller; Türkiye’deki atölye kültürünün titizliğini ve tasarım vizyonunu uluslararası ziyaretçilere taşıyacak.

    El işçiliğiyle şekillenen V Serisi: Sessiz lüks, görünür detay

    Okçu’nun sergileyeceği Mercedes V Serisi iç mekânında odak noktası sessiz lüks. Tavan-kapı birleşimlerinde milimetrik dikiş geçişleri, “inci dikiş” benzeri ince motifler, elle cilalanmış doğal ahşap paneller ve yumuşak dokulu deri yüzeyler dikkat çekiyor. Kabin mimarisi, iş toplantılarından havaalanı transferlerine uzanan kullanım senaryoları düşünülerek; konfor, mahremiyet ve akustik huzur ekseninde kurgulandı. Böylece, Cenevre Otomobil Fuarı’na Türk Tasarımcı İmzası taşıyan bu V Serisi, sadece göze değil, dokunuşa ve işitsel konfora da hitap ediyor.

    Akıllı modüller ve kişiselleştirme

    Sürgülü akıllı masa, kablosuz şarj entegreli orta konsol, tablet-/multimedya kafesleri ve gizli saklama bölmeleri; günlük iş akışına uyumlu bir lounge duygusu yaratıyor. Renk-doku paketleri, dikiş şemaları, LED ambiyans senaryoları ve özel logo-monogram işlemleriyle müşteriye tam kişiselleştirme sunuluyor. Bu yaklaşım, Cenevre Otomobil Fuarı’na Türk Tasarımcı İmzası iddiasının yalnızca estetikte değil, mühendislik ve ergonomide de karşılığını veriyor.

    Neden Cenevre? Dünyanın vitrini, kalıcı iz bırakma fırsatı

    Cenevre, lüks ve performans markalarının yeni fikirlerini en görünür biçimde sunduğu tarafsız bir sahne. Okçu’nun Cenevre Otomobil Fuarı’na Türk Tasarımcı İmzası parolasıyla bu platformu seçmesi, üç stratejik hedefi aynı anda gözetiyor:

    1. Güvenilirlik: Mercedes-Benz iş ortaklığını ve referans projelerini küresel medyanın önünde sergilemek.
    2. Ağ genişletme: Otomotiv dışı (tekne, havacılık) lüks iç mekân projeleri için yeni müşterilerle tanışmak.
    3. Ülke markası katkısı: Türk el işçiliğinin “yüksek lüks” segmentinde yarattığı değeri somut ürünle anlatmak.

    Malzeme ve işçilikte referans: Gözden kaçmayan küçük farklar

    Lüks iç mekânda kalite, çoğu zaman detay disiplini ile ölçülür. Okçu’nun Cenevre’ye getirdiği V Serisi’nde;

    • Deri yüzeylerde tek parça mümkün olduğunca geniş paneller kullanılarak dikiş sayısı azaltıldı,
    • Ahşap kaplamalarda damar yönleri koltuk ve panellere eş düşecek biçimde hizalandı,
    • Metal dokunuşlarda el taşlaması ve mikropürüz işlemiyle parlamayı azaltan saten bir karakter yakalandı,
    • İzolasyonda, kabin içi uğultuyu kıran kompozit ses bariyerleri tercih edildi.
      Bu titizlik, Cenevre Otomobil Fuarı’na Türk Tasarımcı İmzası vurgusunu “yakından bakınca daha çok etkileyen” bir kalite hissine dönüştürüyor.

    Tasarım dili: Lüksü gösteren değil, hissettiren yaklaşım

    Okçu ekibi, görsel olarak “yüklemeyen” fakat dokunuşla kendini belli eden bir hat tercih ediyor. Renk paleti, sıcak bej-kum tonlarından koyu laciverte uzanırken, kontrast dikişler ve ince krom çerçeveler minimal dozda kullanılıyor. Bu ölçülülük, VIP taşımada aranan rafineliği koruyor. Aynı zamanda Cenevre Otomobil Fuarı’na Türk Tasarımcı İmzası temasını, “fazla konuşmadan ikna eden” bir dilde sahneliyor.

    Konfor teknolojileri

    2017 sunumunda beklenen özellikler; çok bölgeli iklimlendirme, ısıtmalı-soğutmalı elektrikli koltuklar, hafıza-masaj fonksiyonları, ayak uzatma destekleri ve kabin aydınlatmasında çok kademeli RGB ambiyans seçeneklerini içeriyor. Akıllı telefon entegrasyonuna uygun bağlantılar, yolculuğu çalışmaya veya dinlenmeye dönüştüren sessiz ve bağlantılı bir alan oluşturuyor.

    Türk tasarım ekosistemi için anlamı

    Cenevre Otomobil Fuarı’na Türk Tasarımcı İmzası taşıyan bu katılım, yalnızca bir firma hikâyesi değil; tasarım-zanaat-mühendislik üçgeninde Türkiye’nin potansiyeline de gönderme. Proje, yerli tedarik zincirlerini katma değerli işe çekme, genç tasarımcıları el işçiliğiyle buluşturma ve lüks segmentte kalıcı müşteri ilişkileri kurma açısından bir okul işlevi görebilir.

    Piston Kafalar yorumu

    Elin emeği, gözün nuru—Cenevre Otomobil Fuarı’na Türk Tasarımcı İmzası tam da bu: gösterişe kaçmadan yüksek kalite. V Serisi lounge’a dönmüş; “Şöyle bir oturup kahvemi içeyim” dedirtiyor. Sence kabinde hangi renkler yakışır? 👇

    Fuarda ziyaretçi deneyimi: Dokun, hisset, kıyasla

    Cenevre, aynı segmentte pek çok VIP iç tasarımı aynı gün-aynı koridorda görme şansı sunar. Okçu’nun standında ziyaretçilerin malzemeye dokunarak, dikişi, panel birleşimini ve aydınlatma senaryolarını karşılaştırmalı deneyimlemesi planlanıyor. Böylece Cenevre Otomobil Fuarı’na Türk Tasarımcı İmzası yalnızca bir slogan olarak kalmayıp, “dokunsal” bir kanıta dönüşüyor.

    Mercedes-Benz iş ortaklığı ve küresel ağ

    Okçu’nun Mercedes-Benz ile resmi iş ortaklığı, V Serisi’ndeki fabrika çıkış güvenlik ve elektrik mimarisinin korunması açısından kritik. Bu sayede modifikasyonlar, orijinal ekipman standartlarına uygun ilerliyor. Aynı prensip tekne ve uçak içi projelerde de güvenlik-sertifikasyon perspektifiyle sürdürülüyor. Cenevre Otomobil Fuarı’na Türk Tasarımcı İmzası taşıyan sunumda bu ortaklık, güvenilirlik mesajının omurgasını oluşturuyor.

    Son söz: İncelik, süreklilik, ustalık

    7–19 Mart 2017 tarihlerinde Okçu’nun Cenevre’de yapacağı bu tanıtım, Cenevre Otomobil Fuarı’na Türk Tasarımcı İmzası temasının somut karşılığı. El işçiliği, akıllı modüller ve sade-rafine estetik; Türkiye’nin lüks iç tasarımda eriştiği seviyeyi görünür kılıyor. Ziyaretçiler, Mercedes-Benz V Serisi üzerinden yalnızca bir VIP kabini değil; Türk zanaatkârlığının küresel dilini de deneyimleyecek. Kısacası Cenevre Otomobil Fuarı’na Türk Tasarımcı İmzası, bu yıl Cenevre’nin en sıcak hikâyelerinden biri olmaya aday.

     

  • DS 7 Crossback Cenevre Otomobil Fuarı’nda Tanıtılacak

    DS 7 Crossback Cenevre Otomobil Fuarı’nda Tanıtılacak

    DS 7 Crossback, 2017 Cenevre’de dünya prömiyerini yapıyor. ACTIVE LED VISION, CONNECTED PILOT ve ACTIVE SCAN SUSPENSION ile Fransız zarafeti ve inovasyonu bir arada.

    Fransız lüks anlayışını modern teknolojiyle birleştiren DS Automobiles, markanın yeni amiral SUV’u DS 7 Crossback ile 2017 Cenevre Otomobil Fuarı’nda sahneye çıkıyor. “İnovasyon, zarafet ve avant-garde tasarım” üçlemesini merkeze alan DS, yeni modelinde kişiselleştirme seçenekleri, gelişmiş sürüş destekleri ve benzersiz süspansiyon mimarisiyle premium SUV sınıfına farklı bir yorum getiriyor. Dünyada giderek büyüyen SUV talebine karakterli bir cevap olarak geliştirilen DS 7 Crossback, fuarda gerçekleştireceği dünya prömiyeriyle birlikte markanın yeni tasarım ve teknoloji dilini de ilan ediyor.

    Fransız zarafeti: Tasarım ve işçilikte DS imzası

    DS 7 Crossback, dıştasarımda keskin hatlar, heykelsi yüzeyler ve detaylara verilen ince özenle öne çıkıyor. Ön bölümdeki ışıksal imza, ince işlenmiş ızgara deseni ve krom çerçeveler; gövdenin omuz çizgisini takip eden akıcı profil ile birleşerek güçlü bir duruş yaratıyor. Kabinde ise DS dünyasına özgü “zanaatkârlık” yaklaşımı hissediliyor: beş farklı iç mekân ambiyansı, “İnci Dikiş” (point-perle) koltuk ve panel kaplamaları, metalik dokular ve yumuşak dokulu yüzeyler Fransız lüksünü şehirli bir tona taşıyor. Böylece DS 7 Crossback sadece teknik verileriyle değil, her dokunuşta hissedilen kaliteyle de premium kimliğini kanıtlıyor.

    Işığın hipnotik etkisi: DS ACTIVE LED VISION

    Gece sürüşünde güven ve estetiği aynı karede sunan DS ACTIVE LED VISION far grubu, far içindeki çoklu modüller ve özgün ışık koreografisiyle fuar standının en konuşulan detaylarından birine dönüşüyor. Sistem, hız ve yol koşullarına göre ışık demetini şekillendirerek sürücünün görüşünü optimize ediyor; şehir, kırsal yol veya otoban gibi farklı senaryolarda daha geniş veya daha uzun aydınlatma sağlayabiliyor. “Hipnotik Etki” olarak anılan görsel yaklaşım, DS 7 Crossback’in gece görünürlüğünü yükseltirken markaya özgü bir ışık imzası oluşturuyor.

    Otonomiye giden yolda adım: DS CONNECTED PILOT

    Günlük sürüşü rahatlatan gelişmiş bir yardımcı olarak DS CONNECTED PILOT, adaptif hız kontrolü ve şerit merkezleme işlevlerini bir arada çalıştırarak yoğun trafikteki yorgunluğu azaltmayı hedefliyor. Sistemin temel amacı sürücünün yerini almak değil, sürüş yükünü paylaşmak: hız-mesafe ayarı ve şerit içinde merkezde kalma desteğiyle DS 7 Crossback daha stabil ve akıcı bir ilerleme sunuyor. Böylece şehir içi-şehir dışı geçişlerde sürüş ritmi korunurken premium konfor algısı güçleniyor.

    Konforun genetiği: DS ACTIVE SCAN SUSPENSION

    Markanın mirasına gönderme yapan en yenilikçi unsur, DS ACTIVE SCAN SUSPENSION. 1955’teki ilk DS’ten bu yana konfor fikrinin simgesi olan hidropnömatik geleneğinden esinlenen bu akıllı süspansiyon, kamerayla yolu tarayıp çukur ve yükseltileri önceden tespit ediyor; amortisörleri anlık olarak yeniden ayarlıyor. Sonuç, kırık asfaltlarda bile dalga etkisini azaltan, sarsıntıları sönümleyen ve gövde salınımını minimize eden bir sürüş. DS 7 Crossback, bu sistemle birlikte premium sınıfta “yoldan bağımsız konfor” algısını bir adım ileri taşıyor.

    Güç ve verimlilik: Benzinli-hibrit seçenek

    Cenevre’de tanıtılacak motor ailesinin yıldızı, toplamda yaklaşık 300 HP sistem gücüne erişen benzinli-hibrit güç ünitesi. Yapı, 200 HP’lik benzinli motor ile her biri 80 kW (109 bhp) gücünde iki elektrik motorunu bir araya getiriyor. Böylece DS 7 Crossback, performans ve verimliliği aynı reçetede sunarken elektrik desteği sayesinde ilk hareket anlarında daha akıcı, şehir içinde ise daha sessiz bir karaktere bürünüyor. Hibrit mimari, günlük kullanımda yakıt ekonomisi ve daha düşük emisyon değerleriyle premium SUV tercihinde mantık ve duyguyu buluşturuyor.

    Kişiselleştirme: Beş farklı iç ambiyans

    Bir DS geleneği olarak kişiye özel dokunuşlar, bu modelde daha da ileri taşınmış durumda. Beş ayrı iç mekân ambiyansı; koltuk döşemesi, dikiş şeması, kaplama ve dekor panelleri gibi temas edilen her noktayı etkiliyor. DS 7 Crossback, sürücünün karakterine göre sofistike, sportif ya da klasik bir atmosfer yaratabiliyor. İnce işlenmiş İnci Dikiş detaylar ve seçilmiş malzeme kombinasyonları; sadece görsel kaliteyi değil, uzun kullanımda dayanıklılığı da destekliyor.

    Sessizlik ve rafinelik: Premium yaşam alanı

    SUV kalıbında lüks sınıfın gerektirdiği kabin huzuru, ses yalıtımı ve titreşim kontrolüyle destekleniyor. Geniş cam alanları ferahlık hissini artırırken, ergonomik oturma geometrisi uzun yol konforu için ideal destek sunuyor. Bağlanabilirlik tarafında ise geniş dokunmatik ekran, akıllı telefon entegrasyonu ve kolay erişilen sürüş kısayolları günlük ritmi basitleştiriyor. Böylece DS 7 Crossback kullanıcıları, teknolojiyi karmaşık menüler yerine akıcı bir arayüzle deneyimliyor.

    DS standı Cenevre’de Salon 6’da

    DS Automobiles, Cenevre Otomobil Fuarı’nda 500 m²’lik standıyla Salon 6’da konumlanıyor. Ziyaretçiler, burada DS 7 Crossback’in farklı iç ambiyanslarını yakından inceleyip aydınlatma ve süspansiyon teknolojilerinin maket/animasyon çözümlerini deneyimleyebiliyor. Marka, aynı alanda eşsiz müşteri programlarını da tanıtarak satış sonrası deneyimin lüks segmentte nasıl “kişisel bir hizmete” dönüştüğünü vurguluyor.

    Neden DS 7 Crossback?

    • Tasarım ve işçilik: Fransız zarafetini modern SUV gövdesine taşıyan detay kalitesi.
    • Gelişmiş sürüş destekleri: DS CONNECTED PILOT ile daha rahat ve güvenli sürüş.
    • Konfor devrimi: DS ACTIVE SCAN SUSPENSION ile yola önceden hazırlanan şasi.
    • Aydınlatma teknolojisi: DS ACTIVE LED VISION ile estetik ve güven aynı çizgide.
    • Verimli performans: Benzinli-hibrit yapı ile sessiz, akıcı ve güçlü karakter.

    Piston Kafalar yorumu

    Kâğıt üstünde “şık, akıllı ve yumuşak sürüş” üçlüsünü tutturmuş görünüyor. DS 7 Crossback, özellikle aktif süspansiyon ve ışık imzasıyla kalabalık SUV sahnesinde “farklı” duruyor. Sence DS’nin bu zarif yorumu, premium SUV’larda aradığın tat mı? Yorumlarda buluşalım. 👇

    Son söz

    Dünya prömiyerini Cenevre’de yapan DS 7 Crossback, Fransız lüksünü ileri sürüş teknolojileriyle birleştirerek premium SUV ligine güçlü bir giriş yapıyor. ACTIVE LED VISION farlar, CONNECTED PILOT asistanı ve ACTIVE SCAN SUSPENSION gibi özgün çözümler; kişiselleştirilebilir iç mekânlarla birleşince, model “teknolojiyle rafineliği aynı potada eriten” bir alternatif olarak öne çıkıyor. Kısacası DS 7 Crossback, tasarımda zarafet, sürüşte konfor ve donanımda yenilik arayanlar için sahne hazır.

  • Yeni Nesil Ibiza, 2017 Cenevre Otomobil Fuarı’nda!

    Yeni Nesil Ibiza, 2017 Cenevre Otomobil Fuarı’nda!

    Yeni SEAT Ibiza, 2017 Cenevre Otomobil Fuarı’nda tanıtılıyor. MQB-A0 platformu, Xcellence donanımı, Full Link ve Beats ses sistemiyle segmentine üst sınıf teknolojileri getiriyor.

    SEAT’ın dünya çapında 5,4 milyondan fazla satışa ulaşan efsane modeli Yeni SEAT Ibiza, 2017 Cenevre Otomobil Fuarı’nda perdeyi aralıyor. Markanın ürün atağında Ateca ve yenilenen Leon’un ardından üçüncü büyük hamle olan bu beşinci nesil, Volkswagen Group’un en güncel altyapısı MQB-A0 platformunu segmentinde ilk kez kullanarak iç mekân ferahlığı, güvenlik ve sürüş dinamiğini aynı potada eritiyor. Yeni SEAT Ibiza, genç çizgileri, yüksek malzeme kalitesi ve akıllı bağlanabilirlik çözümleriyle hem ilk otomobilini alacak gençleri hem de günlük yaşamında basit ama güçlü teknolojiler arayan kullanıcıları hedefliyor.

    Ürün atağının merkezi: Yeni SEAT Ibiza’nın rolü

    SEAT, Ateca ile SUV dünyasına adım attı, Leon’u güncelledi ve şimdi Yeni SEAT Ibiza ile kompakt sınıfın alt basamağında standardı yükseltiyor. Bu üç adım, markanın “geniş ürün gamında tutarlı dinamizm” yaklaşımını somutlaştırıyor. Ibiza’nın üstüne inşa edilecek kompakt crossover Arona gibi yeni projeler de bu stratejinin devamı niteliğinde. SEAT S.A. Başkanı Luca de Meo, “Yeni SEAT Ibiza, marka için bir dönüm noktası olacak” diyerek modelin stratejik önemini vurguluyor.

    Xcellence: Konfor odaklı yeni karakter

    Mevcut FR çizgisinin sportif ruhunu koruyan marka, Yeni SEAT Ibiza ile ürün gamına Xcellence adında ikinci bir tepe donanım seviyesi ekliyor. Xcellence; konfor, pratiklik ve akıllı sürüşe odaklanan donanımları bir araya getirerek günlük kullanımda fark yaratıyor. Böylece kullanıcı, FR’ın dinamizmi ile Xcellence’ın sofistike konforu arasında net bir seçim yapabiliyor.

    Tasarım ve sürüş: %100 SEAT DNA’sı

    Yeni SEAT Ibiza, yola “tam oturan” gövde oranları, keskin yüzey geçişleri ve geniş iz açıklığıyla markanın karakteristik, enerjik duruşunu ileri taşıyor. MQB-A0 platformu sayesinde dingil mesafesi ve aks yerleşimi optimize edilerek gövde salınımları düşürülüyor, direksiyon tepkileri netleşiyor. Kısacası tasarımda görülen dinamizm, direksiyon başına geçildiğinde hissedilen bir sürüş karakterine dönüşüyor; Yeni SEAT Ibiza “göründüğü kadar canlı” bir otomobil.

    Üst sınıf teknolojiler bu segmente indi

    Modelin gerçek sıçraması, üst sınıflardan tanıdık teknolojileri demokratiğe etmesinde gizli. Yeni SEAT Ibiza;

    • Full Link üzerinden Apple CarPlay, Android Auto ve MirrorLink’i 8 inçlik dokunmatik ekranla birlikte sunuyor,
    • Kablosuz şarj ünitesi ve GSM sinyal yükseltici ile akıllı telefon deneyimini pekiştiriyor,
    • Ön Bölge Yardımı (Front Assist) ve Adaptif Hız Sabitleyici gibi sürücü destekleriyle güvenliği artırıyor.

    Bu özellikler, B segmentinde alışıldığı üzere yalnızca broşürde parlayan kalemler değil; Yeni SEAT Ibiza’yı günlük yaşamda daha kolay, daha konforlu ve daha güvenli kılıyor.

    Beats ses sistemi: Müziğe güçlü dokunuş

    Müzik odaklı kullanıcılar için BeatsAudio önemli bir artı. 6 hoparlör, yüksek kaliteli bir subwoofer ve 8 kanallı 300 W amplifikatör ile Yeni SEAT Ibiza, kompakt bir kabinde konser kalitesine yakın, net ve güçlü bir ses deneyimi sunuyor. Bu paket, genç hedef kitleyle kurulan duygusal bağı güçlendiren bir “imza özellik”.

    İç mekânda kalite sıçraması

    MQB-A0 altyapısı, Yeni SEAT Ibiza’nın kabinine doğrudan yansıyor: daha geniş omuz ve diz mesafesi, daha erişilebilir kumandalar, daha kaliteli trim birleşimleri. Segment standartlarının üzerinde algı veren malzeme ve işçilik, sessiz sürüşe katkı sağlayan izolasyon çözümleriyle desteklenmiş. Bu sayede şehir içi yoğunluğunda dahi kabin içi huzur korunuyor.

    CUPRA sahnede: 300 hp’lik Yeni SEAT Leon CUPRA

    SEAT standında yalnızca Yeni SEAT Ibiza yok. Markanın gelmiş geçmiş en güçlü seri üretim modeli Yeni SEAT Leon CUPRA, 300 hp güç ve 380 Nm torkuyla 0-100 km/s’yi 4,9 sn’de tamamlayarak performans çıtasını yukarı taşıyor. Güncel güvenlik ve multimedya teknolojileriyle donatılan CUPRA, Ibiza’nın sportif DNA’sının üst sınıf bir izdüşümü olarak Cenevre’deki yerini alıyor.

    Pist ruhu: CUPRACER Evo 17

    Bir diğer yıldız, TCR Uluslararası Serisi için hazırlanan SEAT Leon CUPRACER Evo 17. Mat gri gövde, bakır detaylar ve karbon fiber iç mekân ile görsel vurgusunu güçlendiren yarışçı, DSG ya da manuel sıralı şanzımanla kombine edilen motorunda 350 hp (2016’ya göre +20 hp) ve 420 Nm üretiyor. Geliştirilmiş fren kontrolü, güncellenen ABS ve ESC, VAQ kilitli diferansiyel, önde 6 piston kaliper ve 378 mm diskler, arkada 272 mm disklerle pistte daha stabil, daha güvenli ve daha hızlı turlar vaat ediyor. Bu vitrin, Yeni SEAT Ibiza’nın gövde diline eşlik eden “SEAT’ın spor genleri”nin altını çiziyor.

    Kime hitap ediyor?

    Yeni SEAT Ibiza, “akıllı teknolojiyi sade bir kullanımda isteyen” kullanıcıyı hedefliyor:

    • Şehirde pratik ama uzun yolda yorucu olmayan bir sürüş,
    • Telefonla kusursuz entegrasyon ve gerçek zamanlı bağlantı,
    • Kompakt boyutlarda yüksek güvenlik ve modern asistanlar.
      Bu karmayla Yeni SEAT Ibiza, hem genç sürücülere hem de ikinci otomobil arayan ailelere güçlü bir alternatif oluşturuyor.

    Piston Kafalar yorumu

    Yeni SEAT Ibiza “iyi görünen” ve “iyi hissettiren” bir denge yakalamış. Ekran, şarj, asistanlar—hepsi yerli yerinde ve kullanışlı. Beats de güzel bonus. “Küçük ama kapsamlı” arayanların listesinde ilk sıralara yazılır. Sence Xcellence mi, FR mı? 👇

    Son söz

    Cenevre’de görücüye çıkan Yeni SEAT Ibiza, MQB-A0 altyapısı, Xcellence donanımı, Full Link entegrasyonu, sürücü destekleri ve BeatsAudio ile sınıfına üst segment teknolojilerini taşırken SEAT’ın dinamik kimliğini %100 koruyor. Markanın ürün atağında kilit bir halka olan Yeni SEAT Ibiza, günlük yaşamda pratikliği artırırken teknolojiyle kurulan ilişkiyi de sadeleştiriyor. Kısacası: Daha akıllı, daha connected, daha Ibiza.

     

     

  • Stepway Ailesinin Yeni Üyesi Logan MCV Stepway 2017 Cenevre Fuarında

    Stepway Ailesinin Yeni Üyesi Logan MCV Stepway 2017 Cenevre Fuarında

    Logan MCV Stepway 2017 Cenevre Fuarı’nda tanıtıldı. 573 litrelik geniş bagaj hacmi, crossover esintili tasarımı ve yeni motor seçenekleriyle dikkat çekiyor.

    Cenevre’de Yeni Bir Stepway Üyesi

    Dacia, 2017 Cenevre Otomobil Fuarı’nda Logan MCV Stepway modelini görücüye çıkardı. Stepway ailesinin en yeni üyesi olan bu model, crossover’dan ilham alan kaslı gövdesi ve geniş bagaj hacmiyle öne çıkıyor. 573 litrelik bagaj hacmi, segmentinde bir rekor olarak dikkat çekiyor.

    Ayrıca Dacia, Cenevre’de yalnızca Logan MCV Stepway ile değil, Stepway ailesinin diğer üyeleri ve Duster için hazırladığı özel limited edition versiyonlarla da sahnedeydi. Bu özel versiyonlar, en yüksek donanım seviyeleri ve iki özel renk seçeneğiyle fuarda sergilendi.


    Stepway Ailesinin Genişleyen Yolculuğu

    Stepway ailesi, Dacia markasının en büyük başarı hikâyelerinden biri oldu. İlk olarak Sandero ile başlayan Stepway yolculuğu, daha sonra Lodgy ve Dokker modelleriyle büyüdü. 2017 itibarıyla aileye katılan Yeni Logan MCV Stepway, bu genişlemeyi daha da ileri taşıyor.

    MCV gövdesiyle station wagon konforunu, Stepway çizgileriyle de crossover havasını birleştiren model, Dacia’nın uygun fiyatlı ama işlevsel otomobil stratejisinin yeni bir temsilcisi.


    Tasarım: Crossover Esintili, Kaslı Bir Karakter

    Logan MCV Stepway, crossover’dan ilham alan güçlü bir dış tasarıma sahip. Kaslı gövde yapısı, yükseltilmiş yerden yüksekliği ve geniş çamurluk çıkıntıları araca dinamik bir görünüm katıyor.

    • Yeni aydınlatma imzası sayesinde ön yüz daha modern ve enerjik bir hava taşıyor.
    • Arka bölümde station wagon kimliği korunurken Stepway ruhunu yansıtan detaylara yer verilmiş.
    • İç mekânda ise güncellenmiş ambiyans, ek saklama çözümleri ve yenilenmiş ekipman özellikleri dikkat çekiyor.

    Bu yönleriyle Logan MCV Stepway, sadece geniş bir aile otomobili değil, aynı zamanda tarz sahibi bir model olarak öne çıkıyor.


    Segmentinde Lider Bagaj Hacmi

    Station wagon gövde yapısının avantajını sonuna kadar kullanan Logan MCV Stepway, 573 litrelik bagaj hacmiyle segmentinin en geniş yükleme alanına sahip modeli oldu. Bu hacim, uzun yolculuklarda veya kalabalık ailelerin günlük ihtiyaçlarında büyük avantaj sağlıyor.

    Arka koltuklar yatırıldığında bagaj kapasitesi daha da artarak kullanıcılara maksimum yükleme esnekliği sunuyor. Bu da Logan MCV Stepway’i özellikle Avrupa pazarında tercih edilen pratik ve fonksiyonel bir seçenek haline getiriyor.


    Yeni SCe 75 Motor Seçeneği

    Dacia, 2017 yılında birçok modelinde olduğu gibi Logan MCV Stepway’de de yeni SCe 75 benzinli motoru tanıttı. Oyak Renault Fabrikaları’nda üretilen bu motor, Renault Grubu’nun pazara sunduğu en inovatif çözümlerden biri.

    • 1.0 litrelik, 3 silindirli yapı
    • 75 beygir güç, 97 Nm tork
    • CO₂ emisyonlarında %10 azalma
    • Daha düşük yakıt tüketimi

    Yeni SCe 75 motor, selefi olan 1.2 16V motora kıyasla hem daha ekonomik hem de çevre dostu bir alternatif sunuyor. Bu sayede Logan MCV Stepway, sadece işlevsel değil aynı zamanda sürdürülebilir mobiliteye de katkı sağlıyor.


    Dacia’nın Global Satış Başarısı

    Renault Grubu’nun bir markası olan Dacia, son 12 yılda 4 milyondan fazla satış gerçekleştirdi. 2016 yılında ise markanın modelleri, satıldığı 44 pazarda toplam 584.219 adetlik satış rakamına ulaştı. Bu rakam, bir önceki yıla göre %6’lık bir artışı temsil ediyor.

    Türkiye pazarı ise Dacia için özel bir öneme sahip. Dacia Türkiye, 2016 yılındaki satış performansıyla markanın güçlü olduğu Romanya ve Fas gibi ülkeleri geride bırakarak dünya sıralamasında 4. sıraya yükseldi. Bu başarı, Logan MCV Stepway gibi modellerin de katkısıyla daha da artacak gibi görünüyor.


    Limited Edition Versiyonlar

    Cenevre Otomobil Fuarı’nda Dacia yalnızca Logan MCV Stepway’i değil, Stepway ailesinin tüm üyeleri ve Duster için hazırlanan özel limited edition versiyonları da tanıttı.

    Bu versiyonlar, en yüksek donanım seviyeleriyle ve iki özel renk seçeneğiyle dikkat çekiyor. Dacia, kullanıcılarına hem uygun fiyatlı hem de kişiselleştirilebilir araç seçenekleri sunarak farklı beklentilere yanıt veriyor.


    Piston Kafalar Yorumu

    Logan MCV Stepway, Dacia’nın uygun fiyatlı ama işlevsel otomobil stratejisinin güçlü bir temsilcisi olarak öne çıkıyor. 573 litrelik bagaj hacmi, crossover esintili tasarımı ve yeni motor seçenekleriyle ailelerin vazgeçilmez tercihi olabilir. Sizce Logan MCV Stepway, Türkiye’de de aynı başarıyı yakalayabilir mi? 👇


    Sonuç

    2017 Cenevre Otomobil Fuarı’nda tanıtılan Logan MCV Stepway, Stepway ailesine katılan en yeni model oldu. Station wagon pratikliğini, crossover kaslılığıyla birleştiren model, 573 litrelik bagaj hacmiyle sınıfında iddialı bir konumda yer alıyor. Yeni SCe 75 motor seçeneğiyle daha verimli ve çevreci bir yapıya kavuşan Logan MCV Stepway, Dacia’nın global satış başarısına katkı sağlayacak güçlü bir oyuncu olarak öne çıkıyor.

     

  • Yeni Hyundai i30’un Resmi Fotoğrafları Yayımlandı

    Yeni Hyundai i30’un Resmi Fotoğrafları Yayımlandı

    Yeni Hyundai i30 Wagon’un resmi fotoğrafları yayımlandı. 2017 Cenevre Otomobil Fuarı’nda tanıtılacak model, geniş bagaj hacmi, güvenlik ve teknoloji donanımlarıyla dikkat çekiyor.

    Yeni Hyundai i30 Wagon Resmen Görücüde

    Hyundai, 2017 Cenevre Otomobil Fuarı’nda dünya prömiyerini yapacağı Yeni Hyundai i30 Wagon modelinin resmi fotoğraflarını yayımladı. Uzun süredir merakla beklenen bu model, station wagon segmentine getirdiği modern ve dinamik tasarım anlayışıyla dikkatleri üzerine çekti. Özellikle aileler için fonksiyonel bir seçenek olarak öne çıkan i30 Wagon, aynı zamanda genç kullanıcıların da ilgisini çekecek sportif çizgilere sahip.

    Klasik station wagon modellerden farklı olarak daha zarif ve yenilikçi bir görünüm sunan i30 Wagon, Hyundai’nin yeni tasarım dilinin izlerini taşıyor. Ön bölümde LED gündüz farları, kıvrımlı motor kaputu ve yeni basamaklı ızgarasıyla güçlü bir duruş sergiliyor.


    Tasarımda Modernlik ve Fonksiyonellik

    Yeni Hyundai i30 Wagon, station wagon sınıfına farklı bir bakış açısı getiriyor. Beş kapılı hatchback versiyonuna göre daha uzun bir gövdeye sahip olan model, C sütunundan itibaren farklı bir tasarımla ayrışıyor.

    • Uzunluk: 4.585 mm (beş kapılı versiyon 4.340 mm)
    • Yükseklik: 1.465 mm (tavan rafıyla 1.475 mm)
    • Genişlik: 1.795 mm
    • Dingil mesafesi: 2.650 mm (beş kapılıyla aynı)

    Arka bölümdeki farklılık, i30 Wagon’a daha geniş ve fonksiyonel bir bagaj alanı kazandırıyor. Bu sayede model, hem şehir içi kullanımda pratiklik hem de uzun yolculuklarda konforlu bir yükleme kapasitesi sunuyor.


    Segmentinin En Büyük Bagaj Hacmi

    Yeni Hyundai i30 Wagon’un en dikkat çeken özelliklerinden biri, segmentinin en büyük bagaj hacimlerinden birine sahip olması. 602 litrelik standart bagaj hacmi, arka koltuklar yatırıldığında 1.650 litreye kadar çıkıyor.

    Bu geniş alan, ailelerin tatil yolculuklarından günlük şehir içi kullanımına kadar pek çok ihtiyacını karşılıyor. Hyundai, bagaj tasarımında şıklığı da elden bırakmayarak aracı hem fonksiyonel hem de estetik açıdan güçlü kılıyor.


    Güvenlikte Yeni Standartlar

    Hyundai, i30 Wagon’u en güncel güvenlik donanımlarıyla donatarak sınıfında fark yaratmayı amaçlıyor. Modelde sunulan başlıca güvenlik özellikleri şunlar:

    • Acil Fren Destek Sistemi (AEB)
    • Yorgunluk Tespit Sistemi (DAA)
    • Uzun Far Asistanı (HBA)
    • Kör Nokta Uyarı Sistemi (BSD)
    • Akıllı Hız Sabitleyici (ASCC)
    • Arka Çapraz Trafik Uyarısı (RCTA)
    • Şeritten Ayrılma Uyarı Sistemi (LDWS)

    Bu donanımlar, özellikle uzun yolculuklarda ve yoğun trafikte sürücülere ek güvenlik sağlıyor. Hyundai, i30 Wagon ile güvenliği standart bir özellik olarak sunarak, tüketicilerin beklentilerini karşılamanın ötesine geçiyor.


    Yenilikçi Teknoloji ve Bağlantı Sistemleri

    Yeni Hyundai i30 Wagon, teknolojik özellikleriyle de öne çıkıyor. Model, sınıfında ilk kez kablosuz şarj teknolojisi sunuyor. Akıllı telefonlar, aracın 8 inçlik dokunmatik multimedya ekranı üzerinden kablosuz olarak şarj edilebiliyor.

    Ayrıca şu bağlantı özellikleri de standart olarak geliyor:

    • Apple CarPlay
    • Android Auto
    • LIVE Services entegrasyonu

    Bu sistemler sayesinde sürücüler, hem güvenli hem de eğlenceli bir sürüş deneyimi yaşıyor.


    Motor Seçenekleri

    Yeni Hyundai i30 Wagon’un motor seçenekleri, hatchback versiyonuyla aynı yapıda sunuluyor.

    • 1.4 T-GDI benzinli motor: Verimlilik ve performans dengesi sunuyor.
    • 1.4 MPI benzinli motor: Ekonomik kullanım için tercih edilebiliyor.
    • 1.6 litre turbo dizel motor: 136 beygir gücüyle öne çıkıyor. Bu motor, 6 ileri manuel ya da 7 ileri çift kavramalı otomatik (DCT) şanzımanla kombine edilebiliyor.

    Bu motor seçenekleri, hem düşük yakıt tüketimi hem de yüksek performans isteyen farklı kullanıcı profillerine hitap ediyor.


    Cenevre Otomobil Fuarı’na Hazırlık

    Hyundai, 2017 Cenevre Otomobil Fuarı’nda yeni i30 Wagon’u resmi olarak tanıtacak. Bu lansman, markanın Avrupa pazarındaki iddiasını güçlendirmeyi amaçlıyor. Station wagon gövde tipi, özellikle Avrupa’da tercih edilen bir yapı olduğundan, i30 Wagon’un burada büyük ilgi görmesi bekleniyor.


    Piston Kafalar Yorumu

    Yeni Hyundai i30 Wagon, station wagon segmentinde hem ailelere hem de genç kullanıcılara hitap eden güçlü bir seçenek olarak öne çıkıyor. Tasarımındaki dinamizm, geniş bagaj kapasitesi ve gelişmiş güvenlik donanımlarıyla sınıfının iddialı modellerinden biri olacak gibi görünüyor. Sizce i30 Wagon, Avrupa’da rakiplerini geride bırakabilir mi? 👇


    Sonuç

    Hyundai’nin resmi fotoğraflarını yayımladığı Yeni Hyundai i30 Wagon, tasarımı, fonksiyonelliği ve teknolojik donanımlarıyla dikkat çekiyor. Segmentinde öne çıkan 602 litrelik bagaj hacmi, kablosuz şarj teknolojisi ve gelişmiş güvenlik özellikleriyle kullanıcıların beklentilerini fazlasıyla karşılamaya hazırlanıyor. 2017 Cenevre Otomobil Fuarı’nda yapılacak dünya prömiyeri, modelin Avrupa pazarındaki başarısı için önemli bir dönüm noktası olacak.

     

  • Yeni Nesil Hyundai i30 Wagon İçin Geri Sayım Başladı

    Yeni Nesil Hyundai i30 Wagon İçin Geri Sayım Başladı. 2017 Cenevre Fuarı’nda tanıtılacak i30 Wagon, şık tasarımı ve geniş yaşam alanıyla öne çıkıyor.

    Yeni Nesil Hyundai i30 Wagon İçin Geri Sayım Başladı ve otomobil severlerin heyecanı artıyor. Hyundai’nin 2017 Cenevre Otomobil Fuarı’nda tanıtacağı yeni nesil station wagon modeli, i30 ailesinin en yeni üyesi olacak. Hatchback versiyonunun ardından gelen i30 Wagon, özellikle geniş iç mekân ve çok yönlülük arayan Avrupalı ailelerin ihtiyaçlarına cevap vermek üzere geliştirildi.


    Avrupa’da Üretilen, Avrupa’ya Özel

    Hyundai i30 Wagon, Avrupalı müşterilerin beklentileri doğrultusunda Avrupa’da üretilecek. Hatchback modelin ardından ailenin en pratik üyesi olarak konumlanan Wagon, işlevsellik ve şıklığı bir arada sunmayı hedefliyor. Hyundai’nin açıklamasına göre i30 Wagon, klasik station wagon anlayışını daha zarif ve modern bir çizgiye taşıyacak.


    Tasarım: Modern ve Dinamik Çizgiler

    Hyundai Avrupa Tasarım Merkezi Baş Tasarımcısı Thomas Bürkle, yeni modeli şöyle tanımlıyor:

    “Yeni Nesil i30 Wagon, tasarım açısından i30 ailesinin modern dilini konuşuyor. Aynı zamanda Hyundai’nin yeni kimliği haline gelecek basamaklı ızgarasını da gururla taşıyor.”

    Öne çıkan tasarım detayları:

    • Arkaya doğru incelen tavan çizgisi
    • Dinamik gövde yapısı
    • Krom çerçeveli yan cam profili
    • Zarif ve sportif siluet

    Bu detaylar, i30 Wagon’un sadece işlevselliği değil, aynı zamanda estetik görünümüyle de ön plana çıkmasını sağlıyor.


    Hyundai i30 Wagon’un Dünya Lansmanı

    Yeni Nesil Hyundai i30 Wagon’un dünya tanıtımı, 7 Mart 2017’de Cenevre Otomobil Fuarı’nda Hyundai standında gerçekleştirilecek. Hyundai, bu model ile sadece pratiklik sunmakla kalmayıp, aynı zamanda sınıfının en şık station wagonlarından birini ortaya koymayı amaçlıyor.


    Hyundai i30 Wagon’un Öne Çıkan Özellikleri

    Yeni modelin detaylı teknik bilgileri fuar sırasında açıklanacak olsa da, şu özellikleriyle dikkat çekeceği kesinleşti:

    • Geniş bagaj hacmi: Ailelerin seyahatlerinde rahatlık sağlayacak.
    • Esnek yaşam alanı: Katlanabilir koltuk seçenekleri sayesinde farklı yükleme çözümleri.
    • Yeni güvenlik teknolojileri: Sürücü destek sistemleri ve gelişmiş aktif güvenlik donanımları.
    • Modern motor seçenekleri: Daha verimli benzinli ve dizel motor alternatifleri.

    Hyundai i30 Wagon, hatchback kardeşi gibi yüksek güvenlik standartları ve bağlantı çözümleri ile sınıfında güçlü bir konuma gelmeyi hedefliyor.


    Hyundai i30 Ailesinin Genişlemesi

    Hyundai i30, Avrupa’da markanın en çok satan modellerinden biri. Hatchback ile başlayan yeni nesil i30 serisi, Wagon ile genişliyor ve daha fazla kullanıcıya hitap etmeyi planlıyor. Önümüzdeki dönemde bu ailenin farklı gövde tipleriyle büyümesi de bekleniyor.


    Hyundai’nin Türkiye’deki Konumu

    Hyundai, Türkiye’de de özellikle kompakt segmentte güçlü bir marka imajına sahip. Yeni Nesil Hyundai i30 Wagon’un Türkiye’ye ne zaman geleceği henüz netleşmemiş olsa da, hatchback versiyonunun gördüğü ilgi göz önüne alındığında, Wagon’un da büyük ilgi görmesi bekleniyor.


    Piston Kafalar Yorumu

    Yeni Nesil Hyundai i30 Wagon İçin Geri Sayım Başladı ve bizce bu model özellikle aileler için oldukça cazip olacak. Hem pratikliği hem de modern tasarımıyla, station wagon algısını yenileyebilir. Sizce i30 Wagon, Volkswagen Golf Variant gibi rakiplerini zorlayabilir mi?