Otomobil Haberleri ve Test Sürüşleri Portalı

Etiket: 2018 Cenevre Otomobil Fuarı

  • Cenevre Fuarı’ndaki Süper Sporların %60’ı Pirelli Kullanıyor

    Cenevre Fuarı’ndaki Süper Sporların %60’ı Pirelli Kullanıyor

    88. Cenevre Fuarı’nda sergilenen süper sporların %60’ı Pirelli lastikleriyle donatıldı. Pirelli’nin mükemmel uyum stratejisi prestiji nasıl güçlendiriyor?

    88. Cenevre Otomobil Fuarı, otomotiv dünyasının en önemli vitrinlerinden biri olarak 2018 yılında da büyük ilgi topladı. Bu prestijli fuarın en dikkat çekici ayrıntılarından biri ise hiç şüphesiz lastik sektörünün liderlerinden Pirelli’nin başarısı oldu. Fuarda sergilenen süper spor ve prestij sınıfındaki otomobillerin %60’ının Pirelli lastikleriyle donatılmış olması, markanın küresel ölçekteki güçlü konumunu bir kez daha ortaya koydu. Böylece Cenevre Fuarı Pirelli birlikteliği, lastik teknolojisinin otomotiv dünyasındaki önemini vurguladı.

    Pirelli’nin Prestij Segmentindeki Hakimiyeti

    Her dört premium segment otomobilden birinin Pirelli lastikleriyle donatılmış olması, markanın prestij dünyasındaki liderliğini pekiştiriyor. Özellikle Aston Martin, Bentley, Ferrari ve Porsche gibi üreticilerle kurduğu stratejik iş birlikleri, Pirelli’nin yalnızca bir tedarikçi değil aynı zamanda teknoloji ortağı olduğunun göstergesi. Üstelik Maserati, Lamborghini, McLaren ve Pagani gibi tamamen Pirelli ile anlaşmalı markalar, lastiklerindeki özel işaretlerle ayırt edilebiliyor.

    Bu işaretler, her aracın teknik özelliklerine göre özel tasarlanmış lastikleri simgeliyor. Bu da sürücülere sadece güvenlik ve performans değil aynı zamanda kişiselleştirilmiş bir sürüş deneyimi de sunuyor.

    2.700’ü Aşan Homologasyon

    Pirelli’nin ulaştığı 2.700 homologasyon rakamı, lastik üretiminde ne kadar derin bir uzmanlığa sahip olduğunu gözler önüne seriyor. Homologasyon, her otomobil modeline özel olarak geliştirilen lastiklerin resmi onay sürecini ifade ediyor. Bu sayede araç üreticileri, otomobillerinin performansını tam olarak yansıtacak lastiklere sahip oluyor. Özellikle prestij ve süper spor segmentinde bu detay, kullanıcı deneyimini doğrudan etkileyen kritik bir unsur.

    Terzi Usulü Lastik Üretimi

    Pirelli’nin en güçlü stratejilerinden biri “Perfect Fit – Mükemmel Uyum” yaklaşımı. Bu stratejiye göre her lastik, o otomobilin performans beklentilerine uygun şekilde geliştiriliyor. Örneğin bir Ferrari modeli için tasarlanan P Zero lastiği ile bir Land Rover için geliştirilen Scorpion lastiği aynı mantıkla ortaya çıksa da farklı yapısal özelliklere sahip oluyor. Sırt deseninden hamur bileşimine kadar tüm ayrıntılar, aracın teknik ihtiyaçlarına göre düzenleniyor.

    Color Edition ile Kişiselleştirme

    88. Cenevre Otomobil Fuarı’nda Pirelli’nin öne çıkan yeniliklerinden biri de Color Edition oldu. Sürücüler artık lastiklerin yanaklarını kişiselleştirerek araçlarına görsel bir farklılık katabiliyor. Bu özellik, özellikle süper spor sahipleri için aracın karakterini tamamlayan şık bir detay haline gelmiş durumda. Ferrari kırmızısı ya da Lamborghini sarısı gibi renk seçenekleri, fuarda sergilenen modellerde ziyaretçilerin ilgisini çekti.

    Cyber Car Teknolojisi

    2018 yılında piyasaya çıkması planlanan Cyber Car uygulaması, Pirelli’nin dijitalleşme vizyonunun bir ürünü. Bu teknoloji, lastiğin sensörlerle donatılarak araçla iletişim kurmasını sağlıyor. Böylece lastik basıncı, sıcaklığı veya aşınma durumu gibi bilgiler sürücüye anlık olarak aktarılıyor. Pirelli, bu yenilikle yalnızca lastik üreticisi değil aynı zamanda akıllı mobilite çözümleri sunan bir teknoloji firması olduğunu da kanıtlıyor.

    Premium Segmentte Ayrıcalıklı İlişkiler

    Pirelli, Maserati ve Lamborghini gibi markalarla tam tedarik anlaşmaları yaparken, Alfa Romeo, Audi, BMW, Mercedes, Jaguar ve Land Rover gibi üreticilerle de ayrıcalıklı iş birlikleri yürütüyor. Özellikle premium SUV segmentinde Pirelli’nin Scorpion serisi, hem yol hem de arazi koşullarında yüksek performans sunmasıyla öne çıkıyor.

    Pirelli’nin Cenevre Fuarı’ndaki Konumu

    Cenevre Fuarı, her yıl dünyanın en yeni ve en etkileyici otomobillerine ev sahipliği yapıyor. 2018’de Pirelli’nin fuardaki güçlü varlığı, sadece lastik teknolojisindeki başarısını değil aynı zamanda otomotiv endüstrisinin geleceğine yön verme vizyonunu da ortaya koydu. Cenevre Fuarı Pirelli iş birliği, prestij otomobillerin vazgeçilmez bir unsuru haline geldi.

    Piston Kafalar Yorumu

    Süper sporların yanına yaklaştığınızda bile Pirelli’nin farkı hemen hissediliyor. Lastiklerin yanaklarındaki özel işaretler, adeta aracın DNA’sının bir parçası gibi. Bizce Pirelli’nin asıl başarısı, sürüş keyfini sadece güvenlikle değil, aynı zamanda estetik ve kişiselleştirme unsurlarıyla da bütünleştirmesi. Siz olsaydınız, aracınızın lastiğinde hangi rengi seçerdiniz?

  • Lexus Cenevre Fuarı’nda Tanıttığı Yenilikler İle Dikkat Çekti

    Lexus Cenevre Fuarı’nda Tanıttığı Yenilikler İle Dikkat Çekti

    Lexus, Cenevre’de ilk kompakt crossover’ı UX’i tanıttı; 2.0 benzinli ve 178 HP hibrit, aerodinamik jantlar, 7 koltuklu RX L’nin Avrupa çıkışı, RC F SPORT Black Edition ve LF-1 konsepti sahnede.

    Lexus, 2018 Cenevre Otomobil Fuarı’nda sergilediği yeniliklerle kalabalığın ilgisini üzerine toplamayı başardı. Markanın tarihinde ilk kez kompakt crossover ligine adım atan UX’in dünya prömiyeri, standın açık ara en büyük yıldızıydı. Japon üretici, premium crossover dünyasına kendine has yaklaşımını taşıyan UX ile yalnızca yeni bir gövde tipini tanıtmadı; aynı zamanda Lexus el işçiliği, ileri mühendislik ve yenilikçi aerodinamik çözümleri bu sınıfa indirmeyi de vaat etti. Fuardaki şov bununla sınırlı kalmadı: Avrupa prömiyerini yapan 7 koltuklu RX L, özel detaylarla zenginleşen RC F SPORT Black Edition ve markanın tasarım geleceğine ayna tutan LF-1 Limitless konsepti, Lexus’un vitrininin diğer dikkat çeken parçaları oldu.

    Şirketin Türkiye’deki Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Ali Haydar Bozkurt, Cenevre’de yaptığı değerlendirmede UX’in marka adına stratejik önemine vurgu yaptı. Bozkurt, “Lexus’un dünya prömiyerini gerçekleştirdiği UX modeli marka adına yeni ve büyük bir öneme sahip. Hibrit versiyonunun olması da UX’in daha fazla dikkat çekmesini sağlıyor. Haziran’da Türkiye’de olacak RX L ise, 7 koltukla standart modelden daha uzun ve daha büyük bir yaşam alanına sahip. Cenevre’de tanıtılan otonom teknolojisine sahip LF-1 konsepti ise, fütüristik tarzıyla Lexus’un ne kadar vizyoner bir yaklaşıma sahip olduğunu gösteriyor.” sözleriyle hem kısa hem uzun vadeli yol haritasına dair ipuçları verdi.

    UX, Lexus’un yeni global mimarisi GA-C’yi kullanan ilk model olarak öne çıkıyor. Kompakt ölçülerine rağmen geniş bir kabin ve yüksek kalite algısı sunan UX, markanın “sürücü odaklı kokpit” anlayışını şehirli crossover kalıbına uyarlıyor. Tasarım ekibi, dış ve iç görünüm arasında kesintisiz bir uyum yakalamaya çalışmış; geriye hem heykelsi bir dış gövde, hem de el işçiliğinin izlerini taşıyan rafine bir iç mekân kalmış. Dikiş hizalarından kullanılan malzeme kalitesine kadar hemen her temas noktasında “bir Lexus’ta olması gereken” titizlik hissettiriliyor. Modelin 2019’un başından itibaren satışa sunulması planlanıyor.

    Güç-aktarma tarafında iki seçenekle gelecek UX, bir yanda yeni geliştirilen 2.0 litrelik, yüksek termal verimliliğe sahip benzinli motoru “Direct Shift CVT” ile eşleştiriyor; diğer yanda ise dördüncü nesil hibrit sistemiyle verimliliği ve performansı daha ileri taşıyor. Hibritte sistem gücü 178 HP olarak açıklanırken, yapılandırmaya göre 4×2 veya 4×4 çekiş düzeni tercih edilebiliyor. Lexus’un hibrit konusundaki deneyimi düşünüldüğünde, düşük tüketim ile sessiz ve pürüzsüz sürüş beklentisinin UX’te de karşılık bulacağını söylemek zor değil.

    UX’in mühendislik gündeminin en çarpıcı başlıklarından biri aerodinamik. Lexus, otomobilin rüzgârla ilişkisini yalnızca sürtünmeyi azaltmak için değil, sürüş istikrarını ve yönlendirme hissini iyileştirmek adına da yeniden düşünmüş. Arka stop lambası gövdesine entegre edilen kanatçıklar, yandan gelen rüzgârda gövdeyi sakinleştirirken, tekerlek davlumbazlarındaki özel kaplamalar girdap oluşumunu kontrol ediyor. En dikkat çekici yenilik ise jantlarda: UX’in alüminyum jantları, dünyada ilk kez uygulanan aerodinamik form sayesinde frenleri daha etkin soğuturken hava akımını da düzenliyor. Sonuç, daha güvenli bir fren hissi ve daha düşük rüzgâr direnci olarak yola yansıyor.

    Lexus’un Cenevre sahnesindeki ikinci büyük kozu RX’in yeni “L” versiyonuydu. Markanın coupe çizgilerini taşıyan büyük SUV’u, 7 koltuklu RX L gövde tipiyle çok çocuklu ailelerin listesine daha yukarıdan girmeye hazırlanıyor. Standart modele göre uzatılan gövde, üçüncü sırada iki yetişkinin de makul konforda yolculuk edebileceği bir yaşam alanı yaratıyor. RX L, 313 HP sistem gücüne sahip 450h L hibrit ve 294 HP’lik V6 benzinli 350 L olarak iki farklı motor seçeneğiyle sunulacak. Türkiye takviminde RX L’nin Haziran ayında showroom’lara gireceği bilgisi paylaşıldı; UX ise yeni yılın ilk günlerinde ülkemize adım atacak.

    Sporcu karakterden vazgeçmeyenler için fuarda bir başka sürpriz de vardı. RC F SPORT’un “Black Edition” yorumu ilk kez ziyaretçilerle buluştu. Japon kaligrafisinde kullanılan Sumi mürekkebinin koyu ve derin tonlarından ilham alan otomobil, mat siyah F SPORT jantlar, koyu krom çerçeveli panjur ve sis farı çevreleriyle dışarıda güçlü bir kontrast oluşturuyor. İçeride siyah ahşap kaplamalar, turuncu dikişlerle hareketlendirilen siyah deri döşemeler ve el işçiliğiyle işlenen Sumi detaylar dikkat çekiyor. Lexus’un kendi kendini şarj eden hibrit sistemiyle çalışan RC F SPORT Black Edition, 2.5 litrelik benzinli motor ve elektrik motorunun birlikte ürettiği 223 HP’lik sistem gücüyle performanstan ödün vermeden 5,0 lt/100 km’lik örnek bir ortalama tüketim sergiliyor. Marka, F Serisi’nin 10. yılını anmak için hazırladığı sınırlı üretim RC F versiyonunu da aynı sahnede gösterdi; bu özel model yalnızca 350 adet üretilecek.

    Lexus’un gelecek vizyonunu ise LF-1 Limitless konsepti temsil etti. Yaklaşık yirmi yıl önce RX 300 ile premium crossover segmentinin kapılarını aralayan marka, bugün çok daha kalabalık bir rekabet ortamında dahi çizgilerini koruyor. LF-1, bu çizginin bir sonraki evresine dair ipuçlarını taşıyor. Arkadan itişli şasi mimarisi üzerine oturan konsept, alçak tavan çizgisi, geniş omuzlar ve 22 inç jantlarla atletik bir duruş sergiliyor. Tasarım dili; keskin hatlar, gergin yüzeyler ve üç boyutlu ışık imzasıyla ileri taşınırken, kabin tarafında da dijital arayüzler ve otonom sürüşe hazırlıklı mimari dikkat çekiyor. Lexus, LF-1 ile “sınırsız” bir kişiselleştirme ve güç-aktarma esnekliğine işaret ediyor; hibritten plug-in hibrite, hatta yakıt hücresine uzanabilecek bir yelpaze vadediyor.

    Özetlemek gerekirse Lexus, Cenevre’de bir fuar standından fazlasını, bütünlüklü bir marka hikâyesini sundu. UX ile genç ve şehirli kitlelere güçlü bir çağrı yaptı, RX L ile ailelere alan ve konfor ekledi, RC F SPORT Black Edition ile karakter ve zarafeti buluşturdu, LF-1 ile de gelecek sayfasını araladı. Türkiye özelinde kısa vadeli takvim net: RX L Haziran’da yollarda, UX ise 2019’un başında showroom’larda olacak. Premium sınıfın sessiz gücü, önümüzdeki dönemde de dikkatleri üzerine toplamayı sürdüreceğe benziyor.

     

  • Renault EZ-GO Konsept Cenevre Fuarı’nda!

    Renault EZ-GO Konsept Cenevre Fuarı’nda!

    Renault, Cenevre’de ZOE, Captur, Scenic ve Talisman modellerinde sunulan yeni motorları da tanıtıyor. Ayrıca Renault, Captur ve Scenic modelleri ile sunulacak yeni 1.3 litrelik Energy TCe benzinli motorunu da Cenevre’de tanıtıyor.

    EZ-GO konsept model: Renault’nun paylaşımlı ulaşım vizyonu

    Renault, EZ-GO ile paylaşımlı ulaşım sistemine ait gelecek vizyonunu sergiliyor. EZ-GO, insanların sabit veya mobil bir konumdan araç çağırmalarını sağlayan elektrikli, otonom ve paylaşımlı bir “robot taksi” konsepti. EZ-GO konsept model, trafiği yoğun şehirlerde seyahat etmenin yeni yöntemine gönderme yapıyor. Bu yeni konsept model, otonom sürdürülebilir bireysel ulaşıma yönelik SYMBIOZ’un başarılı lansmanının devamı niteliği taşıyor.

    Benzersiz bir paylaşımlı şehir içi otonom konsept modeli olan EZ-GO,  yaşam kalitesini artıran paylaşımlı seyahat keyfi için tasarlandı. Bir uygulama üzerinden veya şehir içindeki sabit istasyonlardan çağrılabilen robot araç, özel araçların konforuyla, toplu taşımanın verimliliğini, güvenliğini ve araç kullanma kaygısından uzak olma imkanını sunuyor. 4. seviye otonom sürüş becerisine sahip olan EZ-GO, öndeki araçla olan takip mesafesini kontrol etmesinin yanı sıra şeritte kalabiliyor, şerit değiştirebiliyor. Olağanüstü bir durum meydana geldiğinde ise kendi başına veya takip merkezine bağlanarak güvenli bir konuma yönlenebiliyor.

    EZ-GO modelin inovatif tasarımı, otonom sistem sensörlerinin görüş alanını maksimuma çıkarmak ve güneş ışığının panoramik tavan camından içeri girmesini sağlamak için tasarlandı. EZ-GO’daki biniş rampası yürüyerek veya tekerlekli sandalyeyle araca binmeyi kolaylaştırıyor. EZ-GO’nun özellikleri, Renault’nun ana felsefesi olan “Easy Life / Kolay Yaşam”ı geleceğe taşıyor.

    Kurumsal Tasarım Direktörü Laurens van den Acker: ”Renault EZ-GO’yu şehirler için ikonik bir simge olarak tasarladık. Bu elektrikli, otonom konsept herkes için paylaşımlı ulaşımın pozitif potansiyel etkisinin keşfedilmesini sağlıyor. Görsel çekiciliğinin ve şehir içine entegrasyonunun yanı sıra, daha önce görülmemiş 360 derece açık penceresi sayesinde yolcular rahat bir sürüşün ve şehir manzarasının tadını çıkarabilecekler.” dedi.

    Renault ZOE’nin yeni motoru R110 ile yolculuklar daha keyifli

    Avrupa’nın en çok tercih edilen elektrikli modeli Renault ZOE, yeni R110 80kW elektrikli motoru ile daha fazla güç ve sürüş keyfi vaat ediyor. R110, mevcut motor R90 ile aynı boyutlara sahip olmasına rağmen 12 kW (16 bg) daha fazla güç üretiyor. Yeni motor ile birlikte ZOE’nin 80’den 120 km/s hıza çıkma süresi 2 saniye azalıyor ve daha iyi bir hızlanma elde edilebiliyor. Bu önemli iyileştirme, yüksek hızlardaki güvenlik hissini daha da artırıyor. R110, düşük devirde 225 Nm azami tork ile dinamizmini koruyor.

    ZOE’nin Cenevre’de ilk kez sergilenen yeni rengi yaban mersin moru, şık görünümü ile dikkat çekiyor. The 2018 version of the ZOE, Europe’s best-selling electric vehicle, features the R110, its new electric 80 kW motor, providing more power and even greater driving enjoyment. The R110 produces an additional 12 kW of power with the same overall dimensions and the same weight as its predecessor, the R90 motor. This allows the driver to benefit from greater acceleration on express ways, shaving almost two seconds off its 80-120 km/h time.

    The 2018 model of the ZOE brings also new connectivity with Android Auto compatibility and has a new exclusive and stylish, dark, metallic body colour: Blueberry Purple.

    Yeni 1.3 Energy TCe benzinli motor

    Renault, Scenic ve Captur modelleri ile sunulacak yeni 1.3 Energy TCe benzinli motorunu Cenevre Otomobil Fuarı’nda tanıtıyor.  Kısa bir süre önce satışa sunulan bu yeni nesil motor, İttifak ve ortağı Daimler ile birlikte geliştirildi. Yüksek bir sürüş keyfinin yanı sıra farklı güç seçenekleri sunan motor, daha fazla tork (özellikle düşük hızlarda), daha düşük karbondioksit emisyonu ve daha düşük yakıt tüketimine sahip.

    Renault Scenic, 115, 130, 140 ve 160bg olmak üzere dört farklı güç seçeneğiyle sunuluyor. Maksimum güç olan 160bg, bir önceki modele göre 30bg artış anlamına geliyor. Önceki motorda 205Nm olan azami tork ise 65Nm artırılarak 270 Nm’ye çıkarıldı.

    Yeni benzinli motor, sürtünmeyi azaltıp ısı iletimini optimize ederek motorun enerji verimliliğini artırmak için kullanılan bir silindir kaplama teknolojisi olan ‘Plazma Sprey Kaplama (Mirror Bore Coating)’ gibi en yeni inovasyonları barındırıyor.

    Renault Captur’un 130bg manuel vites kutusuna sahip versiyonu 1500 dev/dk’dan 3.500 dev/dk’ya 220 Nm azami tork üretiyor. 150bg güce sahip versiyonu da bulunan Captur (EDC ve manuel), 1.600 dev/dk’dan 3.250 dev/dk’ya 250 Nm azami tork üretiyor.

    İttifak Mühendislik Direktörü Phileppe Brunet: “Yeni benzinli motorumuz, Renault Grubu, İttifak ve ortağımız Daimler için çalışan uzman mühendislerin imzasını taşıyor. 40 bin saatin üzerinde test ve simülasyon sürüşüne tabi tutulan ünite, hem İttifak hem de Daimler’in yüksek kalite standartlarını karşılıyor. Küresel bir pazara sahip olan motor, beş ayrı tesiste, yılda yaklaşık bir milyon adet üretilecek” dedi.

    Renault Talisman, özel serisi S-Edition ile daha sportif ve her zamankinden güçlü

    Zarif ve şık tarzı, üstün sürüş ve kontrolü, konforlu iç mekanı ve olağanüstü performansı ile Renault Talisman, pazarın en popüler modellerinden biri olma özelliğini koruyor. S-Edition versiyonu ile birlikte sunulan yeni 1.8 TCe 225 benzinli motoru ile ürün gamını genişleten Talisman, kırmızı siyah renklerle sportif bir iç tasarıma sahip. Yeni versiyonda 4-Control paketi ve yeni 19 inç alüminyum jantlar da standart olarak sunuluyor.

    Geniş donanım seviyesi ile (ADAS Paketi ve Görüş Sistemi, Multi-Sense, koltuk masajı vb.) sportif tarzı ve özel donanımları bir arada sunan Talisman S-Edition, 4Control Paketi ve Elektronik Amortisör Kontrolü’nü standart olarak sunuyor.

    Talisman S-Edition’ın iç mekanında sportif özellikler göze çarpıyor. Siyah deri ve kırmızı dikişli döşeme ve gösterge tablosu, deri direksiyon simidi, vites kolu kaplaması, S-Edition işlemeli aksesuarlar ve alüminyum donanımlar dikkat çekiyor.

  • Škoda Cenevre Fuarı’nda Vision X İle Yeni Sınıflara Göz Kırpıyor

    Škoda Cenevre Fuarı’nda Vision X İle Yeni Sınıflara Göz Kırpıyor

    Škoda, Cenevre’de Vision X konseptiyle CNG-benzin-elektrik hibriti tanıttı; makyajlı Fabia, lüks Kodiaq L&K, dijital gösterge ve katlanır scooter da sahnede.

    Škoda, 2018 Cenevre Otomobil Fuarı’nda sahneyi “Vision X” konseptine bırakarak kompakt crossover hamlesinin yol haritasını açık etti. Kodiaq ve Karoq’un ardından gamı aşağıya doğru tamamlayacak Vision X, markanın ilk kez doğalgaz, benzin ve elektriği aynı araçta buluşturduğu hibrit mimariyle dikkat çekti. Doğalgaza göre özel ayarlanmış 1.5 TSI G-TEC motor 130 HP ve 200 Nm üretiyor; arka aksa entegre elektrik motoru gerektiğinde devreye girerek hem performansı artırıyor hem de kaygan zeminde çekişi destekliyor. Sistem; önden çekiş, arkadan itiş veya dört çeker olarak çalışabiliyor. 0-100 km/s hızlanma 9,3 saniye, azami hız 200 km/s. Keskin hatlar, siyah tavan, 20 inç jantlar ve geniş panoramik cam tavan Vision X’in şehirli ama atak karakterini öne çıkarıyor. Kabinde ise renkli, yatay mimaride bir konsol ve dokunmatik arayüzlü bilgi-eğlence sistemi yer alıyor.

    Marka standında makyajlı Fabia da ilk kez görüldü. Yenilenen ön-arka tasarım, LED aydınlatmalar ve daha rafine iç mekân dokunuşları küçük sınıf temsilcisini tazeledi. Canlı ve verimli 1.0 benzinli motorlar korunurken, sürüş yardım teknolojileri genişletildi.

    Popüler SUV Kodiaq’ın lüks yorumu L&K ise 19 inç jantlar, full-LED farlar, özel tamponlar ve deri döşemeyle premium çizgiyi belirginleştiriyor. Kaput altında 1.5 TSI 150 PS ve yeni 2.0 TSI 190 PS benzinli seçenekler sunulacak. Škoda ayrıca Superb’de 272 PS’lik 2.0 TSI versiyonu sergilerken, Superb, Kodiaq ve Octavia’da dijital gösterge paneli dönemini başlattı.

    Markanın “Simply Clever” yaklaşımı fuarda bir başka yenilikle somutlaştı: şehir içi “son kilometre” için tasarlanan katlanabilir scooter. Alüminyum gövdeli model 5 kg ağırlığında, 100 kg taşıma kapasiteli ve özel mekanizması sayesinde Octavia ile Superb’in stepne bölmesine yer kaplamadan sığabiliyor. 2018’in ikinci yarısında aksesuar olarak satışa çıkması planlanıyor.

    Škoda, Cenevre’deki bu paketle hem ürün gamını genişletme niyetini hem de pratik zekâsını teknolojiyle birleştiren yeni dönem tasarım dilini net biçimde ortaya koydu.

  • Hyundai Tüm Yenilikleri İle Cenevre Otomobil Fuarında

    Hyundai Tüm Yenilikleri İle Cenevre Otomobil Fuarında

    Hyundai, Cenevre Otomobil Fuarında KONA Electric, NEXO ve yeni Santa Fe ile sahne aldı; Le Fil Rouge konsepti markanın gelecek tasarım diline ışık tutuyor.

    Elektrifikasyon ve ileri sürüş teknolojilerinin hız kestiği bir dönemde, Hyundai sahneye güçlü çıktı: Cenevre Otomobil Fuarında markanın SUV atağını temsil eden KONA Electric, hidrojen yakıt hücreli NEXO ve dördüncü nesil Santa Fe ilk sırayı aldı. Aynı zamanda “Sensuous Sportiness – Duygusal Sportiflik” felsefesinin bir ön gösterimi olan Le Fil Rouge konsepti, sedanlardan SUV’lara uzanan yeni çizginin ne yönde evrileceğine dair işaretler verdi. Standın tamamlayıcı unsurları arasında IoT kokpit uygulamaları ve 2018 FIFA Dünya Kupası için hazırlanan i10, i20, i30 ve Tucson “Go” özel serileri de yer aldı. Kısacası Hyundai, Cenevre Otomobil Fuarında hem bugününü hem de çok yakın geleceğini aynı çatı altında topladı.

    Le Fil Rouge: Geleceğin tasarım cümlesi Cenevre Otomobil Fuarında kuruldu

    HDC-01 kodlu Le Fil Rouge, Hyundai tasarım tarihini modern bir dille yeniden yorumluyor. Geniş ve katmanlı ön bölüm, güncel modellere göre daha da geliştirilmiş basamaklı ızgara ve üç boyutlu görünüm, felsefenin “duygusal” yanını öne çıkarıyor. İç mekân, sürücü ve yolcu beklentilerini ayıran bir ergonomiyle kurgulanmış: sürücünün erişimi optimize edilirken, ön yolcu tarafında diz mesafesi ve ferahlık hissi artırılmış. Bu yaklaşımın, Cenevre Otomobil Fuarında sergilenen konseptin ötesinde Hyundai’nin seri üretim sedan ve SUV’larına adım adım yansıtılması planlanıyor.

    KONA Electric: Menzil ve pratiklik Cenevre Otomobil Fuarında buluştu

    Avrupa şehirlerinin günlük ritmine uygun kompakt boyutlar ve 470 km’nin üzerindeki menzil, KONA Electric’i vitrinlerin başköşesine taşıdı. 204 beygirlik elektrikli güç aktarımı, tek pedallı sürüş deneyimine yakın akıcı bir karakter sunuyor. Hızlı şarj altyapısında günlük kullanım kolaylığı sağlayan bu yapı, lifestyle odaklı kullanıcıların “şehir içi–şehir dışı” geçişlerine de uyumlu. Cenevre Otomobil Fuarında verilen mesaj net: KONA Electric, elektrikli otomobillerde menzil kaygısını gündelik hayatın dışına taşıyor.

    NEXO: Hidrojenle sessiz ilerleyiş Cenevre Otomobil Fuarında öne çıktı

    NEXO, hidrojen yakıt hücreli elektrikli (FCEV) teknolojisini, Hyundai’nin SUV uzmanlığı ile birleştiriyor. Yakıt ikmali dakikalar içinde tamamlanırken, emisyon olarak yalnızca su buharı salınıyor. Geniş yaşam alanı ve sessiz sürüş, şehir içinde olduğu kadar uzun yollarda da konfor artısı yaratıyor. Cenevre Otomobil Fuarında NEXO’nun sergilediği “temiz güç + pratik kullanım” denklemi, elektrikli mobilitenin yalnızca batarya tarafıyla sınırlı olmadığını hatırlattı.

    Yeni Santa Fe: Aile SUV’unda güven ve teknoloji Cenevre Otomobil Fuarında buluştu

    Dördüncü nesil Santa Fe, markanın en köklü SUV ismini modern bir çizgiyle güncelliyor. Daha sağlam bir duruş, gelişmiş sürüş destekleri ve yeni hibrit ile plug-in hibrit güç aktarma organlarıyla Santa Fe, hem ailelerin hem de uzun yol severlerin gereksinimlerini karşılamayı hedefliyor. Cenevre Otomobil Fuarında sergilenen otomobilde yer alan sürüş destekleri; şerit takip, adaptif hız sabitleme ve çevresel görüş gibi sistemlerle güvenlik katmanlarını yükseltiyor. Kabinde ise ergonomi, kaliteli malzeme hissi ve geniş saklama çözümleri dikkat çekiyor.

    IoT kokpiti ve dijital deneyim Cenevre Otomobil Fuarında sahnede

    Hyundai, sürücü–araç ilişkisini kişiselleştirmek için IoT kokpitini ziyaretçilerin deneyimine açtı. Ses tanıma, yapay zekâ desteği ve sürücü stres algılama gibi özellikler, günlük kullanımda konforu artırmayı ve güvenliği desteklemeyi amaçlıyor. Cenevre Otomobil Fuarında gösterilen bu arayüz, Hyundai’nin yazılım ve donanımı birlikte geliştiren yaklaşımının gelecekteki modellerde standart hâle geleceğine işaret ediyor.

    2018 FIFA Dünya Kupası “Go” özel serileri Cenevre Otomobil Fuarında renk kattı

    Markanın sponsoru olduğu 2018 FIFA Dünya Kupası için hazırlanan i10, i20, i30 ve Tucson “Special Edition Go” versiyonları; dış tasarımda özgün dokunuşlar ve donanımda dikkat çekici paketlerle standın enerjisini yükseltti. Cenevre Otomobil Fuarında bu özel seriyle verilen mesaj; Hyundai’nin geniş ürün gamını, dönemsel temalar ve kullanıcı beklentileri doğrultusunda esnek şekilde kişiselleştirebilmesi oldu.

    Sensuous Sportiness: Tasarım dili neden önemli, Cenevre Otomobil Fuarında görüldü

    Le Fil Rouge ile vurgulanan “Duygusal Sportiflik”, yalnızca dış hatlardan ibaret değil; oransal denge, yüzey gerginliği ve ışık–gölge oyunlarının bir araya geldiği bütünsel bir yaklaşım. Cenevre Otomobil Fuarında çizgilerin seri üretime nasıl uyarlanacağına dair ipuçları da vardı: basamaklı ızgaranın daha parametrik bir mimariye geçmesi, kabin içi ferahlığın cam alanlarıyla desteklenmesi ve aerodinamik odaklı detayların (hava girişleri, difüzör yorumları) markanın yeni jenerasyonunda ortak bir dil oluşturması bekleniyor.

    KONA Electric ve NEXO yan yana: Elektrifikasyonun iki yolu Cenevre Otomobil Fuarında anlatıldı

    Hyundai, elektrikli mobiliteyi tek bir çözümle sınırlamıyor. Bataryalı elektrikli KONA Electric günlük kullanımda erişilebilir menzil ve pratikliği sunarken, NEXO’nun hidrojen yakıt hücreli yapısı hızlı ikmal ve uzun menzille farklı bir alternatif yaratıyor. Bu ikili, Cenevre Otomobil Fuarında “ihtiyaca göre doğru teknoloji” mesajını güçlendirdi: altyapı, kullanım profili ve pazar beklentisine göre esnek bir ürün haritası.

    Santa Fe’nin kullanıcıya vaadi Cenevre Otomobil Fuarında netleşti

    Aile odaklı bir SUV’dan beklenenler bellidir: güvenlik, alan, konfor ve dayanıklılık. Yeni Santa Fe, bu dört başlığı hibrit çözümler ve güncellenen sürüş destekleriyle bir üst seviyeye taşımayı amaçlıyor. Cenevre Otomobil Fuarında dikkat çeken detay, teknolojinin görünür ama göz yormayan bir biçimde kabine yerleştirilmesiydi; geniş dokunmatik ekran, net grafikler ve mantıklı menü yapısı ile kullanım öğrenme eğrisi kısalıyor.

    Sonuç: Hyundai, bugününü ve yarınını Cenevre Otomobil Fuarında yan yana getirdi

    Hyundai, Cenevre Otomobil Fuarında bir tarafta KONA Electric ve NEXO ile elektrifikasyonun iki yüzünü; diğer tarafta Santa Fe ile pratik ve güvenli aile kullanımını; Le Fil Rouge ile de tasarım dilinin yeni sayfasını ortaya koydu. IoT kokpiti ve dijital çözümler ise bu ürün stratejisinin yazılım katmanını güçlendirdi. 2018 takviminde marka, bu unsurları pazarın gerçek ihtiyaçlarına uyarlayarak geniş kitlelere ulaştırmayı hedefliyor; fuarda verilen panoramik resim, Hyundai’nin yakın gelecekte de iddiasını sürdüreceğini gösteriyor.