Etiket: Audi Quattro

  • AUDI’nin Quattro’dan E-Tron’a Başarı Hikayesi

    AUDI’nin Quattro’dan E-Tron’a Başarı Hikayesi

    AUDI AG‘nin 1980 yılında başlayan, zaferler ve şampiyonluklarla dolu motorsporlarındaki başarı öyküsü, markanın bugün ulaştığı noktanın da temelini olşturuyor. 

    İşte quattro teknolojisinden günümüzün e-tron teknolojisine uzanan yolculuğun hikayesi

    Kendisini premium segmentin en sportif üreticisi olarak konumlandıran Audi, bu stratejisini motorsporlarındaki temeline dayandırıyor. Audi markasının başarısının temelinde sportiflik, ileri teknoloji ve heyecan uyandıran tasarım yatıyor. Bu başarının genleri ise 1980 yılından günümüze yarış dünyasından geliyor.

    Başarı hikayesi Audi quattro ile başladı

    AUDI’nin motorsporları tarihi AUDI quattro ile başladı. Quattro güç aktarma sisteminin sektördeki şöhreti 1982 ve 1984 yılları arasında Dünya Ralli Şampiyonası’nda “orijinal quattro” araçları ile kazandığı zaferlere dayanıyor. Audi geliştirdiği bu 4 çeker sistemi ile iki takımlar, iki pilotlar şampiyonluğu kazandı.

    Pist yarışlarında da quattro zaferleri

    Audi, üst üste üç kez rekor sürede Sport quattro ile Pikes Peak (ABD) tırmanma yarışını tamamlayıp dikkatleri üzerine çekti. Ardından quattro güç-aktarma sistemini pist yarışları için optimize etti. Önce ABD’de Audi 200 quattro ve Audi 90 quattro IMSA GTO ile boy gösterdi. Ayrıca 1990 ve 1991’de Alman Binek Otomobil Şampiyonası’nda (DTM) Audi V8 quattro ile iki şampiyonluk elde etti. Daha sonra 1996 yılında Audi A4 quattro yedi ülkede şampiyonluk kazandı.

    Audi, 2004 yılında fabrika destekli bir takımla DTM’ye döndü ve ilk sezonunda Mattias Ekström ile şampiyon oldu. İsveçli yarışçı 2007 yılında tekrar zafer kazandı. Bunu 2008 ve 2009 yıllarında Timo Scheider izledi. Böylece Audi DTM tarihinde hat-trick yapan ilk ve şimdiye kadar tek otomobil üreticisi oldu. Audi DTM pilotlar şampiyonluğunu on iki kez kazanmış oldu. Buna ek olarak altı üretici ve sekiz takım şampiyonluğu elde etti.

    Audi R8, günümüzün en başarılı Le Mans yarış otomobili

    Audi, spor prototip dünyasına geçiş yaptı ve 18 yıl boyunca bu motorsporları kategorisinde “Teknoloji ile bir adım önde” sloganı ile güç gösterisi yaptı. Audi, 1999 yılında dünyanın en zorlu dayanıklılık yarışı olan Le Mans’ta ilk kez sahneye çıktığında, hemen podyuma çıkmayı başardı ve genel klasmanda üçüncü oldu. Sonraki yıllarda Audi R8 başlı başına bir sınıf oluşturdu. Audi, 2000 yılından 2002 yılına kadar, daha sonra seri üretime geçen TFSI teknolojisi ile tarihi bir hat-trick daha yaptı. Fabrika destekli takımlar, 2004 ve 2005 yıllarında Audi için iki zafer daha kazandı. Ayrıca R8, 80 spor otomobil yarışında toplam 63 zaferle motorsporları tarihine adını yazdırdı.

    Elektrikli tahrik konseptiyle gelen başarı: Dakar’da gelen ilk zafer

    Şirket, 2012 yılında dayanıklılık yarışlarında başlayan motorsporları programının elektrikliye geçiş sürecini sistematik olarak sürdürdü. Audi Sport ABT Schaeffler, Formula E şampiyonasında dört galibiyet ve toplam on bir podyumla on iki yarışın ardından takım şampiyonluğunu perçinledi. Ayrıca, 2022 yılında yenilikçi bir prototiple ünlü Dakar Rallisi’ne girdi. Audi, Ocak 2024’te bir kez daha tarihe geçti. Audi RS Q e-tron, elektrikli güç-aktarma sistemi, yüksek voltajlı batarya ve enerji dönüştürücüsü ile dünyanın en zorlu çöl rallisini kazanan ilk düşük emisyonlu prototip oldu.

    Eski tahrik sistemlerine karşı elde edilen bu başarı, Audi’nin rekabette önde olduğunun bir göstergesi ve düşük emisyonlu bir aracın en zorlu motorsporları yarışlarından birinin üstesinden gelebileceğini ve aynı zamanda rekabetçi olabileceğinin de kanıtı.

    En üst motorsporları ligine giriş

    Audi, 2026 sezonundan itibaren, FIA Formula 1 Dünya Şampiyonası’nda kendi fabrika ekibiyle yarışacak.

    İsviçreli yarış takımı Sauber Holding AG‘yi alarak bu konuda önemli bir atılım yapan Audi, yarışacağı aracın geliştirmesini de Neuburg tesisinde Audi Formula Racing GmbH ile birlikte yürütüyor. Audi markasını küresel alanda daha da güçlü kılmayı ve motorsporları ile seri üretim arasında yakın iş birliğinin artmasını amaçlayan marka, Formula 1’e açık rekabet ortamıyla hem elektrikli ulaşım hem de sürdürülebilir e-yakıtlar açısından bir teknoloji platformu bakıyor.

    Markanın Formula 1 projesindeki hazırlaklarının en son adımı ise takımın ilk pilotuyla yapılan anlaşma oldu. Nico Hülkenberg, Sauber ile çok yıllık bir sözleşme imzaladı ve 2026’da Audi fabrika takımı adına yarışacak.

    quattro’dan e-tron’a uzanan hikaye

    Vorsprung Durch Technik, 40 yılı aşkın süredir Audi Sport’un felsefesini yansıtıyor. Marka, 1978 yılındaki konseptinden bu yana motorsporlarının farklı birçok alanında başarılara imza attı.

    Geçmişten gelen bu teknolojik başarı, markanın gelecek planlarına da e-tron ile yansıdı. Elektrikli premium mobilite sağlayıcısı olmak hedefini öncelik olarak belirleyen Audi, e-tron model ailesiyle başladığı yolculuğunu şimdi heyecan verici bir noktaya taşıdı: e-tron GT ve RS e-tron GT… 

    Herşey beklentilerle ilgili

    Tamamen elektrikli model halen Türkiye’de satışta (karma enerji tüketimi: 20,2–19,3 kWsa/100 km (NEDC), karma CO2 emisyonu: 0 gr/km). Her iki model de etkileyici bir güce, hıza ve dinamizme sahip.

    Audi, quattro’da olduğu gibi, e-tron GT modellerinde de güç aktarma sistemi anlamında beklentilerin ötesinde bir noktada; ön ve arka olmak üzere her bir aksa sürekli tahrikli senkron motora (PSM) sahip elektrikli dört tekerlekten çekiş, arka aksta iki vitesli şanzıman, güçlü bir karakter ortaya koyuyor.

    Audi e-tron GT quattro 350 kW (476 PS) güç ve 630 Nm tork (Boost modunda 640 Nm) üretirken, RS e-tron GT 440 kW (598 PS) ve 830 Nm tork üretiyor. Launch Control 2,5 saniye için 390 kW (530 PS) veya 475 kW (646 PS) güç sağlıyor, böylece 0-100 km/s hızlanma süresi 4,1 veya 3,3 saniyede (RS modeli) olarak gerçekleşiyor.

  • Audi Meksika’da 8 Milyonuncu Quattro Modelini Üretti

    Audi Meksika’da 8 Milyonuncu Quattro Modelini Üretti

    Audi Meksika’da 8 milyonuncu quattro modelini üretti. Efsanevi dört tekerlekten çekiş sistemiyle 1980’den bu yana otomotiv tarihine damga vuran quattro’nun kilometre taşı.

    Audi Meksika’da 8 Milyonuncu Quattro Modelini Üretti: Otomotiv Dünyasında Büyük Başarı

    Audi Meksika’da 8 Milyonuncu Quattro Modelini Üretti. Audi’nin 1980 yılında tanıttığı quattro dört tekerlekten çekiş sistemi, aradan geçen 37 yılın ardından bugün hâlâ markanın en güçlü kimlik unsurlarından biri olmaya devam ediyor. Meksika’nın San Jose Chiapa kentindeki üretim merkezinde banttan indirilen Audi Q5 2.0 TFSI quattro, bu başarı hikâyesinin en güncel kilometre taşı oldu.

    Audi, quattro teknolojisinin 6 milyonuncu aracını 2014 yılında Almanya’nın Ingolstadt fabrikasında üretmişti. Üç yıl içinde 2 milyonluk ek üretim rakamına ulaşılması, quattro sistemine olan ilgiyi bir kez daha kanıtladı. Özellikle SUV segmentinde güçlü talep gören quattro, sürücülere her koşulda güvenli bir yolculuk sunmaya devam ediyor.


    Quattro’nun Teknik Gücü ve Felsefesi

    Audi Meksika’da 8 Milyonuncu Quattro Modelini Üretti haberi, quattro teknolojisinin teknik detaylarını da hatırlatıyor. Sistem, her bir tekerleğe ihtiyaca göre tork aktararak, kaygan zeminlerde bile maksimum yol tutuşu sağlıyor.

    Bu teknoloji, özellikle kar, buz, yağmur gibi zorlu koşullarda devreye girerek sürücüye güven veriyor. Audi’nin mühendislik felsefesi, quattro sayesinde hem güvenliği hem de sürüş keyfini bir arada sunmak üzerine kurulu. “Vorsprung durch Technik” yani “Teknoloji ile bir adım önde” mottosu, quattro sisteminde somutlaşıyor.

    Bugün Audi Q7, A4 allroad quattro, A6 allroad quattro, A8, R8 ve tüm S/RS modellerinde quattro standart olarak bulunuyor. Diğer serilerde ise opsiyonel olarak sunuluyor.


    Satış Rakamları ve Global İlgi

    Audi Meksika’da 8 Milyonuncu Quattro Modelini Üretti gelişmesi, satış rakamlarıyla da destekleniyor. 2015 yılında dünya çapındaki Audi müşterilerinin %44’ü quattro çekişli modelleri tercih etti. Bu oran, markanın dört tekerlekten çekiş konusundaki üstünlüğünü gösteriyor.

    Özellikle Audi Q5, 262.000 adetlik satışla en çok tercih edilen quattro modeli oldu. ABD, Kanada, Rusya ve Orta Doğu pazarlarında quattro donanımlı araçlar yüksek talep gördü. Almanya’da ise 122.048 adet quattro sistemli Audi satıldı.


    Quattro’nun Tarihçesi: 1980’den Günümüze

    Audi Meksika’da 8 Milyonuncu Quattro Modelini Üretti haberi, bizleri 1980 yılına götürüyor. O dönemde hiçbir üretici hafif, hızlı ve seri üretime uygun dört çeker bir otomobil geliştirmemişti. Audi, Cenevre Uluslararası Otomobil Fuarı’nda tanıttığı Ur-quattro modeliyle sektörde devrim yarattı.

    Quattro, sadece otomobil severlerin değil, motor sporlarının da vazgeçilmez teknolojisi oldu. Ralli etaplarında gösterdiği üstün performans, kısa sürede quattro’yu efsane haline getirdi.


    Motor Sporlarındaki Zaferler

    Audi Meksika’da 8 Milyonuncu Quattro Modelini Üretti haberi, quattro’nun yarış dünyasındaki başarılarını da yeniden gündeme getiriyor. Audi, bu sistem sayesinde:

    • 4 Dünya Ralli Şampiyonluğu
    • 6 Pikes Peak Hill Climb zaferi
    • 1 ABD TransAm birinciliği
    • 2 DTM şampiyonluğu
    • 11 ulusal Super Touring Car zaferi
    • 1 Touring Car Dünya Kupası

    elde etti.

    2017 yılında FIA Dünya Rallycross Şampiyonası’nda Audi S1 EKS RX quattro, Mattias Ekström ve EKS ekibiyle birlikte hem Driver World Champion hem de Team World Champion unvanlarını kazandı. Bu, quattro’nun hâlâ zirvede olduğunu kanıtlıyor.


    Meksika Fabrikasının Önemi

    Audi Meksika’da 8 Milyonuncu Quattro Modelini Üretti haberi, San Jose Chiapa fabrikasının markaya kattığı değeri de vurguluyor. 2016’da faaliyete geçen bu tesis, Audi’nin Kuzey Amerika pazarına açılan kapısı niteliğinde. Burada üretilen Q5 modelleri, hem Amerika kıtasına hem de Avrupa’ya ihraç ediliyor.

    Bu fabrikanın seçilmesindeki ana nedenler arasında; stratejik konum, lojistik avantajlar ve Meksika’nın otomotiv sanayisindeki güçlü altyapısı yer alıyor.


    Türkiye ve Quattro Sevgisi

    Audi Meksika’da 8 Milyonuncu Quattro Modelini Üretti gelişmesi, Türkiye pazarında da yankı buldu. Türk kullanıcıları, özellikle zorlu kış şartlarında quattro’nun sağladığı güvenliği önemsiyor. Karadeniz ve Doğu Anadolu gibi karlı bölgelerde quattro teknolojili Audi modelleri sıkça tercih ediliyor.

    Ayrıca İstanbul gibi yoğun trafikli metropollerde, quattro’nun sunduğu güvenlik ve performans birleşimi sürücülere ayrı bir rahatlık sağlıyor.


    Piston Kafalar Yorumu

    Audi Meksika’da 8 Milyonuncu Quattro Modelini Üretti haberi bize bir kez daha gösteriyor ki quattro sadece bir sürüş sistemi değil, bir kültür. 1980’de başlayan hikâye bugün hâlâ aynı heyecanla sürüyor. Bizce quattro’nun en büyüleyici yanı, hem günlük kullanımda güven vermesi hem de yarış pistlerinde efsaneleşmesi. Siz hangi quattro modelini favoriniz olarak görüyorsunuz?