Etiket: Elektrikli Otomobil

  • Hyundai Ioniq 3’ün İç Mekanı İlk Kez Görüntülendi. En Küçük Ioniq Türkiye ve Japonya Yolunda mı?

    Hyundai Ioniq 3’ün İç Mekanı İlk Kez Görüntülendi. En Küçük Ioniq Türkiye ve Japonya Yolunda mı?

    Hyundai Ioniq 3 prototipi ilk kez iç mekânıyla görüntülendi. Markanın en küçük elektriklisi 2026’da geliyor. Yeni model Japonya ve Türkiye pazarı için de değerlendiriliyor.

    Hyundai Ioniq 3: Markanın En Küçük ve En Stratejik EV Modeli

    Hyundai, tamamen elektrikli Ioniq serisinin en kompakt modeli olacak Hyundai Ioniq 3 için geliştirme sürecinde kritik aşamaya geçti. Prototip, son testlerinde ilk kez iç mekân görüntüleriyle yakalandı. Bu modelin yalnızca Avrupa için değil, Türkiye ve Japonya pazarı için de güçlü aday olduğu konuşuluyor.

    Ioniq serisi, bugüne kadar özellikle Ioniq 5 ve Ioniq 6 ile büyük ilgi görmüş, Hyundai’nin global EV kimliğini şekillendirmişti. Ioniq 3 ise, serinin yeni giriş seviyesi olacak ve markanın elektrikli portföyünü daha geniş kitlelere ulaştırmak için anahtar model görevini üstlenecek.


    Konseptten Gerçeğe: Crossover Vari Gövde, Daha Az Kamuflaj

    Yeni görüntüler, aracın üzerindeki kamuflajın büyük ölçüde inceldiğini gösteriyor. İlk kez bu kadar net görülen siluet, konsept modelden daha crossover bir duruş sergiliyor.

    Öne çıkan tasarım detayları:

    • Alçak burun tasarımı ve sade gövde çizgileri
    • Yüksek sürüş pozisyonu sayesinde hatchback ile SUV arasında bir denge
    • Yeni bölünmüş tip farlar — Ioniq 6’nın makyajlanan yüzündeki güncel tasarımı taşıyor
    • Büyük arka spoyler, dar görüş açısını desteklemek için ek kamerayla tamamlanmış
    • Daha net görülebilen kaslı arka çamurluklar

    Hyundai’nin testlerde bu kadar net bir prototip dolaştırması, artık tasarımın neredeyse son haline geldiğinin işareti.

    📲 Artık Haberler Size Gelsin
    PistonKafalar’ın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler anında cebinize düşsün.

    Otomobil & Motosiklet Akışı (Hızlı Bildirimler) | KatılWhatsApp
    YouTube Test Sürüşleri & İncelemeler | İzleYouTube

    📩 İşbirliği ve reklam teklifleri için:
    info@pistonkafalar.com üzerinden bizimle iletişime geçebilirsiniz.

    Kabin: Ioniq 5 ve Ioniq 9’dan Tamamen Farklı Bir Yaklaşım

    Yeni iç mekân görüntüleri Ioniq serisinde bir kırılmayı işaret ediyor.

    Geleneksel çift ekran yerine yeni nesil düzen:

    • Ön camın hemen altında ultra ince dijital gösterge paneli
    • Orta konsolda Tesla tarzı büyük tablet ekran
    • Ekranın altında fiziksel tuşlar ve döner kontrol tekeri
    • Geniş ve sade bir konsol yerleşimi

    Bu düzen, 2026’da sunulacak yeni Hyundai Pleos Connect bilgi-eğlence sistemi ile çalışıyor. Sistem:

    • Android Automotive tabanlı
    • Telefon benzeri menü yapısı sunuyor
    • Kullanıcı profillerini “Pleos ID” ile buluta kaydediyor
      Yani sürücü kendi profilini farklı Hyundai modellerine taşıyabiliyor.

    Konseptte yer alan hareketli widget bloğu ise prototipte görülmüyor. Bu da seri üretimde daha sade bir kabin tercih edileceğini gösteriyor.


    Altyapı: Ioniq 5 Kadar Hızlı Değil, Ama Çok Daha Erişilebilir

    Hyundai Ioniq 3, Ioniq 5/6’da kullanılan 800V E-GMP platformunun tam sürümünü değil, maliyeti aşağı çeken 400V sürümünü kullanacak.

    Bu şu anlama geliyor:

    • Biraz daha yavaş şarj hızları
    • Daha küçük elektrik motorları
    • Buna karşılık çok daha düşük fiyat seviyesi

    Hyundai’nin hedefi: Elektrikli mobiliteyi daha fazla ülkeye ve daha fazla kullanıcıya taşımak.

    Modelin, kardeş marka Kia’nın gelecek modeli Kia EV4 ile aynı segmentte rekabet edeceği konuşuluyor.


    Tahmini Teknik Veriler (EV4’e Göre Olası Tahmin):

    • 58 kWh veya 81.4 kWh batarya seçenekleri
    • 204 PS (150 kW) önden çekiş motor
    • 0-100 km/s: ~7 saniye
    • Menzil: 600–650 km (test çevrimlerine göre değişebilir)

    Hyundai henüz teknik verileri onaylamasa da, EV4 ile aynı segmentte yer alacağı için bu rakamlar oldukça gerçekçi kabul ediliyor.


    Piyasaya Çıkış ve Türkiye/Japonya Beklentisi

    Hyundai, Ioniq 3’ü 2026 yılının ortasında dünya prömiyeriyle tanıtacak.

    Bu model:

    • Hyundai Ioniq 3 markanın şimdiye kadarki en küçük Ioniq’i olacak,
    • Aynı zamanda markanın en stratejik global modeli kabul ediliyor.

    Japon basını, modelin Japonya pazarına uygun boyutlara sahip olduğunu vurgularken, Türkiye pazarı için ise rekabetçi fiyatıyla büyük ilgi görebileceği yorumları yapılıyor.

    Hyundai’nin A segment EV hamlesi (INSTER) ve B segment elektrikli stratejisi düşünüldüğünde, Hyundai Ioniq 3’ün hem Avrupa’da hem Türkiye’de güçlü bir aday olduğu açık.

    Hyundai’nni Türkiye’de satılan güncel modellerine ve modellerin fiyat bilgilerine Hyundai Türkiye Resmi Web Sitesi üzerinden ulaşabilirsiniz.

    Piston Kafalar Yorumu – Editör Notu

    Akın DAĞYARAN

    Hyundai Ioniq 3, markanın erişilebilir EV hedefini daha olgun bir tasarımla birleştiren modeli olacak gibi duruyor. İç mekândaki Tesla tarzı sadeleşme, Pleos Connect ile yazılım odaklı bir geleceğin ayak seslerini taşıyor. Türkiye’de satışa sunulursa, uygun fiyatlı menzil paketleriyle segmentte ezber bozan bir seçenek olabilir.

    Okuyucular Bunları da Merak Etti 👇



  • Togg’da Kasım Ayına Özel 800 Bin TL’ye 12 Ay %0 Faiz ve 1,7 Milyon TL’ye Kadar Kredi Fırsatı

    Togg’da Kasım Ayına Özel 800 Bin TL’ye 12 Ay %0 Faiz ve 1,7 Milyon TL’ye Kadar Kredi Fırsatı

    Togg, kasım ayında T10X ve T10F modelleri için 800 bin TL’ye 12 ay %0 faiz ve 1,7 milyon TL’ye kadar kredi seçenekleri sunuyor. 4More versiyonları da kampanyaya dahil.

    Togg, kasım ayında T10X ve T10F modelleri için bireysel ve kurumsal kullanıcılara özel finansman seçeneklerini duyurdu. Stoklarla sınırlı kampanya kapsamında T10X V2 ve T10F V2 için bireysel müşterilere 800 bin TL’ye 12 ay %0 faizli kredi ile 1 milyon 700 bin TL’ye kadar 48 ay vadeli finansman seçenekleri sunuluyor.

    Bireysel kullanıcılar iki modelde de 800 bin TL için 12 ay %0 faiz veya 1 milyon 700 bin TL için 48 ay %2,57 faiz oranlı kredi seçeneklerinden yararlanabiliyor. Kampanyaya ayrıca çift motorlu, dört tekerlekten çekişli 4More versiyonları da dahil edildi. Buna göre T10X V2 4More Obsidiyen ve T10F V2 4More için 1 milyon 500 bin TL’ye 36 ay %2,52 faizli kredi veya 800 bin TL’ye 12 ay %0 faizli kredi imkânı sunuluyor.

    Kurumsal kullanıcılar ise T10X V2, T10F V2 ve 4More versiyonlarında 1 milyon 900 bin TL’ye 48 ay %2,75 faizli kredi seçeneğinden yararlanabiliyor.

    Togg, kasım ayı boyunca hem bireysel hem kurumsal müşteriler için geniş kredi seçenekleriyle finansman kolaylığı sağlamaya devam ediyor.

    TOGG hakkına detay bilgi almak isterseniz TOGG Türkiye Resmi Web Sitesi üzerinden bilgi alabilirsiniz.

    Okuyucular Bunları da Merak Etti 👇



  • BMW Japan Mobility Show 2025’te Yeni Dönemini Başlattı: iX3, M2 CS ve Paul Smith MINI Sahnede

    BMW Japan Mobility Show 2025’te Yeni Dönemini Başlattı: iX3, M2 CS ve Paul Smith MINI Sahnede

    BMW Grubu, Tokyo’da düzenlenen Japan Mobility Show 2025’te iX3, M2 CS ve MINI Paul Smith Edition modelleriyle geleceğin tasarım ve teknolojisini sergiledi.

    BMW, Tokyo’daki Japan Mobility Show 2025 sahnesinde sadece otomobil değil, tasarım, teknoloji ve kültür karışımıyla markanın geleceğini yeniden tanımladı. Ziyaretçileri büyüleyen standda; yeni BMW iX3, BMW M2 CS, BMW Concept Speedtop ve MINI Paul Smith Edition modelleri yer aldı.

    Neue Klasse Dönemi: BMW iX3 Sahneye Çıktı

    Fuarda Asya prömiyerini yapan yeni BMW iX3, markanın “Neue Klasse” adını verdiği tamamen yeni platformun ilk temsilcisi. BMW’nin elektrikli geleceğini simgeleyen bu model, yalnızca sıfır emisyon değil; aynı zamanda yeni bir dijital sürüş deneyimi vadediyor.

    Yeni nesil Panoramic iDrive sistemi, 400 kW hızlı şarj kapasitesi ve yazılım tanımlı araç mimarisiyle BMW’nin en teknolojik SUV modeli olma unvanına sahip. Üstelik 400 kW’lık şarj gücü, yalnızca 10 dakikada 370 km menzil kazandırabiliyor. Araç, Japonya’da 2026’nın ikinci yarısında satışa çıkacak.

    BMW M2 CS: Saf Performansın Yeniden Tanımı

    BMW’nin performans kanadı M departmanı, 530 hp gücündeki yeni M2 CS ile Tokyo sahnesinde adeta güç gösterisi yaptı. Karbon fiber gövde elemanlarıyla yaklaşık 30 kg hafifletilen özel versiyon, 0-100 km/s hızlanmasını 3,8 saniyede tamamlıyor. Standart M2’ye göre yere 8 mm daha yakın olan CS, sadece bir spor otomobil değil, pist ruhunu yola taşıyan bir mühendislik ifadesi olarak öne çıkıyor.

    MINI Paul Smith Edition: İngiliz Zarafetinin Tokyo Yorumu

    İki İngiliz markanın iş birliğiyle geliştirilen MINI Paul Smith Edition, fuarda dünya prömiyerini yaptı. Tasarımda Paul Smith’in “classic with a twist” yaklaşımı hissediliyor: Nottingham Green gövde rengi, “signature stripe” detayları ve özel Night Flash Spoke 18 inç jantlar bu versiyonu diğerlerinden ayırıyor. Üstelik model hem tam elektrikli hem de benzinli versiyonlarıyla gelecek yıl satışa çıkacak.

    BMW Concept Speedtop: Touring Segmentinde Sanat Dokunuşu

    Fuarda en fazla ilgiyi çeken konseptlerden biri ise sınırlı üretim olarak tasarlanan BMW Concept Speedtop oldu. BMW’nin en güçlü V8 motorunu taşıyan bu üç kapılı model, klasik “shooting brake” çizgilerini modern zarafetle buluşturuyor. El işçiliğiyle üretilen deri döşemeler, Floating Sunstone Maroon gövde rengi ve iki tonlu iç mekânla birlikte markanın el yapımı üretim mirasına selam gönderiyor.

    BMW X7 Nishiki Lounge: Japon Kültürüne Saygı Duruşu

    BMW’nin Japon pazarına özel olarak hazırladığı X7 Nishiki Lounge, markanın “yerel lüks” anlayışını temsil ediyor. Modelde Kyoto’nun geleneksel el işçiliği, Panoramic Skyroof üzerindeki 15.000 LED yıldız efekti, Velvet Blue-Space Silver iki tonlu gövde ve Bowers & Wilkins Diamond Surround System gibi detaylarla birleşiyor.

    Dijital Eğlence: AirConsole ile Aracın İçinde Oyun

    Fuarda BMW’nin bir diğer sürprizi, AirConsole üzerinden araç içi oyun sistemi oldu. Yeni BMW iX3’te sunulan bu özellik sayesinde, yolcular akıllı telefonlarını kontrol cihazı olarak kullanarak UNO Car Party, Hot Wheels Xtreme Overdrive ve PAC-MAN Championship Edition gibi klasik oyunları oynayabiliyor.

    BMW’nin güncel modellerine ve fiyat listesine BMW Türkiye Resmi Web Sitesi üzerinden ulaşabilirsiniz.

    Piston Kafalar Yorumu – Editör Notu

    Akın DAĞYARAN

    BMW’nin Tokyo sahnesindeki varlığı, yalnızca yeni modellerin tanıtımı değil, markanın teknolojik yeniden doğuşunun ilanıydı. Yeni iX3 ile elektrikli dönemin temelini atan marka, M2 CS ile performans ruhundan ödün vermediğini gösterdi. MINI Paul Smith Edition ve X7 Nishiki Lounge ise BMW’nin “yerel kültürleri küresel tasarıma entegre etme vizyonunun canlı örnekleri. Bu fuar, BMW’nin gelecekte hem teknoloji hem duygu ekseninde rekabet edeceğinin en net kanıtı oldu.

    Okuyucular Bunları da Merak Etti 👇




  • Tamamen Yeni Alpine A390 Tanıtıldı: 555 km Menzilli Elektrikli Spor Fastback Geliyor!

    Tamamen Yeni Alpine A390 Tanıtıldı: 555 km Menzilli Elektrikli Spor Fastback Geliyor!

    Tamamen yeni Alpine A390, 555 km menzil sunan elektrikli spor fastback olarak tanıtıldı. Kasım 2025’te siparişe açılıyor!

    Fransız Performansının Yeni Yüzü: Alpine A390

    Fransa’nın sportif otomobil markası Alpine, elektrikli geleceğe kararlı adımlarla ilerliyor. Markanın ikinci tam elektrikli modeli Alpine A390, 4 Kasım 2025 itibarıyla Fransa’da ön siparişe açılıyor. İlk teslimatlar 2026’nın başında gerçekleşecek.

    Yeni A390, Alpine A290’ın ardından, tamamen elektrikli A110’dan önce konumlanıyor ve markanın elektrifikasyon stratejisinde kilit rol oynuyor.

    GT versiyonu 67.500 €, GTS versiyonu ise 78.000 € başlangıç fiyatıyla satışa çıkacak.


    Alpine DNA’sını Geleceğe Taşıyan Elektrikli Fastback

    Alpine A390, beş koltuklu sportif fastback yapısıyla, markanın çevik sürüş ruhunu aile dostu bir forma taşımayı hedefliyor.

    Araçta yer alan üç elektrik motoru biri önde, ikisi arkada toplamda 400 hp (GT) veya 470 hp (GTS) güç üretiyor. Alpine Active Torque Vectoring (AATV) sistemi sayesinde tork dağılımı anlık olarak ayarlanıyor ve sürüş dinamikleri her koşulda maksimum kontrol sağlıyor.

    0-100 km/s hızlanması GTS versiyonda sadece 3,9 saniye, maksimum hız ise 220 km/s olarak açıklanıyor.


    Fransa’da Üretilen Tamamen Elektrikli Bir Spor Fastback

    A390’un her aşaması Fransa’da üretiliyor:

    • Dieppe Jean Rédélé tesisinde montaj,
    • Cléon fabrikasında motor üretimi,
    • Douai tesisinde batarya montajı (Fransa ve Avrupa menşeli).

    Bu yapı, markanın “Fransız mühendisliğiyle küresel performans” mottosunu güçlendiriyor.

    Ayrıca araçta, Michelin Sport EV lastikler, Devialet® 13 hoparlörlü ses sistemi ve Alcantara®-Nappa deri kombinasyonu gibi lüks detaylar bulunuyor.


    Alpine A390 GT: Performans ve Uzak Menzil Dengesi

    400 hp güç ve 89 kWh batarya kapasitesi sunan A390 GT, WLTP’ye göre 555 km menzil sağlıyor. Araç 0-100 km/s hızlanmasını 4,8 saniyede tamamlıyor. 190 kW DC hızlı şarj özelliği sayesinde %15’ten %80’e yalnızca 25 dakikada ulaşabiliyor. İç mekânda 12 inç Alpine Portal ekran, Google® entegrasyonu, çift bölge klima, ısı pompası ve 11 kW çift yönlü şarj ünitesi standart olarak sunuluyor.


    Alpine A390 GTS: Günlük Kullanıma Uygun Saf Performans

    A390 GTS versiyonu, 470 hp gücüyle markanın elektrikli ürün gamındaki zirveye yerleşiyor. Yeni Alpine Expert Telemetry sistemi, sürücülere pist performanslarını analiz etme ve geliştirme imkânı sunuyor.

    Ayrıca Sabelt® iki tonlu Nappa deri koltuklar, ısıtma ve masaj fonksiyonları, Racing Red fren kaliperleri ve 21 inç forged jantlar bu versiyonda standart.

    GTS ayrıca aktif şerit ortalama, hands-free park, 360° kamera ve yorgunluk algılama gibi ileri sürücü destek sistemleriyle donatılmış durumda.


    Teknolojiyle Donatılmış Fransız Zarafeti

    Alpine A390, teknolojiyi yalnızca hızla değil, yaşam tarzıyla da bütünleştiriyor. V2L fonksiyonu sayesinde aracın bataryası bisiklet, scooter veya kamp ekipmanlarını şarj edebiliyor. Bu özellik, A390’u hem şehir içi kullanıcılar hem de uzun yol tutkunları için gerçek anlamda çok yönlü bir elektrikli otomobil hâline getiriyor.


    Alpine A390 Teknik Özeti

    ÖzellikA390 GTA390 GTS
    Motor Sayısı3 (1 önde, 2 arkada)3 (1 önde, 2 arkada)
    Toplam Güç400 hp470 hp
    Tork670 Nm824 Nm
    0-100 km/s4,8 sn3,9 sn
    Batarya89 kWh89 kWh
    Menzil (WLTP)555 km510 km
    Maks. Şarj Gücü190 kW DC190 kW DC
    ÜretimDieppe, FransaDieppe, Fransa

    Alpine’in model çeşitlerine ve güncel fiyat listesine Alpine Türkiye Resmi Web Sayfası üzerinden ulaşabilirsiniz.

    Piston Kafalar Yorumu – Editör Notu

    Akın DAĞYARAN

    Alpine A390, Fransız ruhuyla elektriğin gücü ifadesinin modern karşılığı. A110’un safkan sürüş DNA’sını alıp beş koltuklu bir fastback formuna dönüştürmek, markanın en cesur hamlelerinden biri. A390, sadece performans değil; Fransız mühendisliğinin estetik ve teknolojik inceliğini de temsil ediyor. Eğer Renault Grubu, bu aracı Türkiye yollarına da getirirse, elektrikli segmentte gerçek anlamda sportif bir alternatif doğmuş olacak.

    Okuyucular Bunları da Merak Etti 👇




  • Volvo, İsveç’te Elektrikli Araç Sahiplerine 1 Yıl Ücretsiz Ev Şarjı Sunuyor!

    Volvo, İsveç’te Elektrikli Araç Sahiplerine 1 Yıl Ücretsiz Ev Şarjı Sunuyor!

    Markanın yeni “Free Home Charging” programı, elektrikli otomobile geçişi hızlandırmayı hedefliyor.

    Volvo, İsveç’te elektrikli otomobil sahiplerine 1 yıl boyunca ücretsiz ev şarjı sunacak. Vattenfall iş birliğiyle başlayan bu sürdürülebilir enerji girişimi, 2026’dan itibaren küresel çapta genişleyecek.

    Elektrikli Geleceğe Akıllı Bir Adım

    Volvo Cars, İsveç’te elektrikli otomobil kullanıcılarını heyecanlandıracak yeni bir girişim başlattı. “Free Home Charging” (Ücretsiz Ev Şarjı) adını taşıyan bu program kapsamında, markanın tamamen elektrikli yeni araçlarını satın alan veya kiralayan müşteriler, bir yıl boyunca ücretsiz ev şarjı imkanına sahip olacak.

    Bu proje, Volvo Cars’ın sürdürülebilir ulaşım vizyonunun bir parçası olarak enerji devi Vattenfall ile iş birliği içinde geliştirildi. Şubat 2026’da başlayacak program, Volvo sahiplerine yılda 25.000 km’ye kadar fossil-free (fosilsiz) elektrikle ücretsiz sürüş olanağı sağlayacak.


    Akıllı Şarj Sistemiyle Karbon Ayak İzini Azaltıyor

    Volvo’nun mobil uygulamasına entegre edilen akıllı şarj sistemi, sadece düşük maliyetli ve düşük karbonlu saatlerde şarj işlemi yaparak hem çevresel etkiyi hem de enerji maliyetini düşürecek.

    Uygulama üzerinden kullanıcılar batarya durumlarını, enerji tüketimlerini ve toplam şarj maliyetlerini takip edebilecek. Şarj için harcanan elektrik miktarı, Vattenfall faturalarına yansıtılacak ve Volvo tarafından karşılanacak.

    Volvo Cars Enerji Çözümleri Başkan Yardımcısı Alejandro Castro Pérez, bu girişimin temel amacını şöyle özetliyor:

    “Müşterilerimizi dinliyoruz. Onlara gerçek değer sağlayan, sürdürülebilir yaşamı kolaylaştıran çözümler sunmak istiyoruz. Ücretsiz şarj programı, daha yeşil bir geleceğe kolektif geçişi hızlandıracak.”


    İsveç’ten Dünyaya Yayılacak

    Volvo, bu programı yalnızca İsveç’le sınırlı tutmayı planlamıyor. Pilot uygulamadan elde edilen veriler, Avrupa başta olmak üzere küresel genişleme stratejisinin temelini oluşturacak.

    2026 yılında, V2X (Vehicle-to-Everything) teknolojisinin yaygınlaşmasıyla birlikte program genişleyecek. Böylece EX90 gibi çift yönlü enerji transferine sahip modeller, evlere enerji sağlamak veya şebekeye elektrik satmak için de kullanılabilecek.

    Volvo’nun bu adımı, markanın elektrikli ekosistem vizyonunu somutlaştırıyor: otomobiller yalnızca ulaşım aracı değil, enerji sisteminin aktif bir parçası olacak.


    Volvo ve Vattenfall: Uzun Süreli Bir İş Birliği

    Volvo Cars ve Vattenfall iş birliği aslında yeni değil. İki marka 2012’de dünyanın ilk dizel plug-in hibriti olan Volvo V60’ı birlikte geliştirmişti. Bugün aynı ortaklık, sıfır emisyonlu enerjiyle çalışan Volvo fabrikalarına kadar genişlemiş durumda.

    Vattenfall Nordik Bölgesi Müşteri ve Çözümler Başkanı Branislav Slavic, bu iş birliğini şu sözlerle özetliyor:

    “Volvo Cars’ın ücretsiz ev şarjı girişimi, fosilsiz ulaşım vizyonumuzu hızlandıran ilham verici bir adım. Bu iş birliği, sürdürülebilir geleceğe giden yolda güçlü bir örnek teşkil ediyor.”


    Volvo’nun Elektrikli Model Ailesi Genişliyor

    Markanın şu anda beş tam elektrikli modeli yollarda: EX30, EX40, EX90, C40 Recharge ve XC40 Recharge.
    Ayrıca Ocak 2026’da yeni EX60 modeli de tanıtılacak. Henüz tamamen elektrikli modele geçmeye hazır olmayan kullanıcılar içinse, plug-in hibrit ve mild-hybrid seçenekleri de sunuluyor.

    VOLVO’nun Türkiye’de satılan modellerine ve en güncel fiyat listesine VOLVO Türkiye Resmi Web Sitesi üzerinden ulaşabilirsiniz.

    Piston Kafalar Yorumu – Editör Notu

    Akın DAĞYARAN

    Volvo’nun bu hamlesi yalnızca pazarlama stratejisi değil; kullanıcı psikolojisini anlayan, elektrikli dönemi erişilebilir kılan bir adım. 1 yıl ücretsiz ev şarjı, sadece ekonomik bir teşvik değil, aynı zamanda markanın güven inşası için güçlü bir mesaj. Enerjiyi arabayla bütünleştiren bu sistem, gelecekte otomobilin yalnızca bir ulaşım aracı değil, evin bir enerji kaynağı olacağının sinyalini veriyor.

    Okuyucular Bunları da Merak Etti 👇





  • Urus’tan Sonra Sıra Lanzador’da: PHEV mi EV mi?

    Urus’tan Sonra Sıra Lanzador’da: PHEV mi EV mi?

    Lamborghini’nin ilk tamamen elektrikli modeli olması beklenen Lanzador için karar anı yaklaşıyor: Tam elektrikli EV mi yoksa güçlü bir PHEV mi olacak?

    Lamborghini’nin Geleceğini Belirleyecek Karar: Lanzador’un Güç Ünitesi Netleşiyor

    Lamborghini, 2023 yılında konsept olarak tanıttığı Lanzador modeliyle markanın elektrikli geleceğine yön verecek en kritik projelerden birine imza atmıştı. İlk etapta tamamen EV (elektrikli araç) olarak planlanan model, son aylarda değişen piyasa dinamikleri, müşteri taleplerindeki kaymalar ve yüksek performanslı elektrikli araçlara olan azalan ilgi nedeniyle PHEV (plug-in hibrit) seçeneğine doğru kayabilir.

    CEO Stephan Winkelmann’ın yaptığı açıklamalara göre, bu karar sadece birkaç hafta içinde kesinleşecek. Bu da demek oluyor ki Lamborghini, markanın tarihinde yeni bir sayfa açacak bu 2+2 grand tourer modelinin kaderini belirlemek üzere. Peki, bu değişim neden bu kadar önemli?


    Piyasadaki Değişim: EV Talebindeki Düşüş ve Hibrit Gerçeği

    Lamborghini’nin lansman stratejisini değiştirme ihtiyacı, doğrudan lüks ve yüksek performanslı EV segmentindeki yavaşlamayla ilgili. CEO Winkelmann, müşterilerin büyük bir kısmının henüz tam elektrikli bir süper otomobili “gerçek alternatif” olarak görmediğini belirtiyor:

    “Teknolojik olarak ne başarabileceğimiz önemli değil, müşterinin ne istediği önemli. Şu an için müşteriler BEV’leri alternatif olarak görmüyor.”

    Bu durum yalnızca Lamborghini için değil, sektördeki diğer üreticiler için de geçerli. Ferrari’nin ilk EV’si Elettrica’yı tanıtmaya hazırlanması bir istisna olsa da, genel eğilim hibritleşmeden yana. Nitekim Lamborghini, 2029’da çıkacak yeni Urus modelini de elektrikli yerine PHEV olarak piyasaya sürmeye karar verdi.


    1340+ Beygir Güç ve 1 Megawatt Hedefi: Lanzador’un Teknik Vizyonu

    İlk konsept detaylarına göre Lanzador, çift elektrik motorlu dört çeker düzeni ile “1 megawatt’ın üzerinde” güç üretecek, yani yaklaşık 1340 beygirden fazla bir performans sunacaktı. Bu değer, tamamen elektrikli hyper-GT dünyasında oldukça etkileyici bir seviyede.

    Ancak bu güç rakamı kadar önemli olan bir diğer konu da batarya teknolojisi. Lamborghini’nin hedefi, 100 kWh’nin üzerinde kapasiteye sahip bir batarya ile yüksek menzil sunarken aynı zamanda markanın DNA’sına uygun şekilde tekrarlanan yüksek performansı garanti etmek.

    Bununla birlikte şirket, hibrit seçeneği gündeme alırsa, Urus SE ve Temerario modellerinde kullanılan çift turbo V8 + elektrik motoru kombinasyonunu Lanzador’a entegre edebilir. Bu da performans tarafında herhangi bir eksiklik yaratmadan, aynı zamanda emisyon ve yakıt tüketimi konusunda önemli avantajlar sağlayabilir.


    Sadece Hız Değil, Sürüş Deneyimi de Gelişecek

    Lamborghini mühendislik ekibi için Lanzador sadece bir güç gösterisi değil, aynı zamanda markanın sürüş deneyimi anlayışını yeniden tanımlayacağı bir laboratuvar olacak. Chief Technical Officer Rouven Mohr, elektrikli sürüşteki en büyük potansiyelin, dinamik kontrol sistemleri sayesinde çok daha hassas bir sürüş karakteri elde etmek olduğunu söylüyor.

    Yeni geliştirilen LDVI (Lamborghini Dinamica Veicolo Integrata) sistemi, aracın yüzlerce sensöründen gelen verileri gerçek zamanlı olarak analiz ederek tork dağılımından süspansiyon ayarına kadar birçok detayı optimize ediyor. Bu sayede Lanzador, ister şehir yollarında ister dağ geçitlerinde olsun, sürücüye maksimum hakimiyet sunacak.


    Tasarımda Yeni Bir Dönem: “Clean Design” Felsefesi

    Tasarım tarafında, Lamborghini’nin baş tasarımcısı Mitja Borkert önderliğindeki ekip, markanın yeni tasarım dilini şekillendiriyor. Manifesto konseptinde sinyalleri verilen bu yaklaşım, daha sade, aerodinamik ve zamansız bir görsel kimlik oluşturmayı hedefliyor.

    Lanzador’un üretim versiyonunda Huracán Performante ve Aventador SVJ modellerinden ilham alan aktif aerodinamik çözümler bulunacak. “Drag yaratmadan downforce” prensibiyle geliştirilen aerodinami, hem yol tutuşunu artıracak hem de batarya verimliliğine katkı sağlayacak.


    Sürdürülebilirlik Lamborghini’nin Gündeminde

    Lanzador’un sadece güç aktarma organlarında değil, malzeme seçiminde de geleceğe dönük bir vizyonu var. İç mekânda eko-tanlı deri, Merino yünü ve hatta zeytinyağı endüstrisinden geri dönüştürülmüş su gibi çevreci materyaller kullanılacak. Koltuk süngerlerinde 3D baskı geri dönüştürülmüş karbon fiber ve plastik türevleri yer alacak.

    Bu yaklaşım, sadece çevresel sorumluluk açısından değil, Lamborghini’nin lüks anlayışında da yeni bir çağın habercisi olarak değerlendiriliyor.


    PHEV Tercihi Ferrari ile Rekabette Gecikme Anlamına Gelebilir

    Lamborghini’nin Lanzador’u tamamen elektrikli yerine PHEV olarak sunma ihtimali, markayı rakibi Ferrari’ye göre yaklaşık beş yıl geriye düşürebilir. Ferrari’nin 2026’da tanıtacağı Elettrica EV crossover’ı ile kıyaslandığında bu fark dikkat çekici.

    Ancak Winkelmann bu durumu bir eksiklik olarak değil, “stratejik esneklik” olarak yorumluyor:

    “Tek bir teknolojiye odaklanmak doğru değil. Alternatif yakıtlar da dahil olmak üzere farklı seçenekler üzerinde çalışıyoruz.”

    Okuyucular Bunları da Merak Etti 👇



    2028’de Geliyor: Lamborghini’nin Elektrikli Çağ Kapısı

    Lanzador’un üretim versiyonunun 2028 yılında tanıtılması planlanıyor. Bu model, Lamborghini’nin ürün gamına Urus, Revuelto ve Temerario’dan sonra dördüncü model olarak katılacak. Yani Lanzador yalnızca yeni bir model değil, aynı zamanda markanın stratejik geleceğinin de anahtarı olacak.

    Piston Kafalar Yorumu – Editör Notu

    Akın DAĞYARAN

    Lamborghini’nin Lanzador projesi, sadece bir model geliştirme süreci değil, markanın önümüzdeki on yılını şekillendirecek bir stratejik yol haritası. EV pazarında yaşanan dalgalanmalar, tüketici taleplerindeki değişim ve emisyon regülasyonlarının artan baskısı, markayı “tek yönlü bir gelecek” fikrinden uzaklaştırıyor. Hibrit seçeneği devreye sokmak, kısa vadede Ferrari gibi rakiplerden geri kalmak anlamına gelebilir ancak Lamborghini’nin DNA’sını koruyarak daha esnek bir dönüşüm stratejisi izlemesini de sağlayacak.

  • Efsane Geri Döndü: Elektrikli Renault 5 Turbo 3E, 555 HP Gücüyle Tour de Corse’ta Sahne Aldı!

    Efsane Geri Döndü: Elektrikli Renault 5 Turbo 3E, 555 HP Gücüyle Tour de Corse’ta Sahne Aldı!

    Renault, 555 HP gücündeki elektrikli Renault 5 Turbo 3E modelini Tour de Corse’ta sergiledi. 400 km menzil ve 3,5 sn’de 0-100 km/s hızlanma ile dikkat çekiyor.

    Efsane Yeniden Doğdu

    Renault, 1980’lerin ikonik spor otomobili Renault 5 Turbo ve Turbo 2’yi elektrikli çağın dinamizmiyle buluşturdu. Renault 5 Turbo 3E, “mini supercar” olarak adlandırılan sınıfta ilk kez sahneye çıktı ve tarihi Tour de Corse Rallisi kapsamında ilk halka açık sürüşünü gerçekleştirdi.

    Bu yıl, Jean Ragnotti’nin 1985’te Maxi 5 Turbo ile kazandığı zaferin 40. yılı kutlanırken, etkinlikte iki adet gelişmiş prototip model gösteri sürüşleri ve etkileyici drift performanslarıyla büyük ilgi topladı.


    555 HP Elektrikli Güç

    Alpine mühendisleri tarafından geliştirilen Renault 5 Turbo 3E, tamamen alüminyum bir platform üzerine inşa edildi. Aracın karbon gövde elemanlarıyla desteklenen yapısı hem hafiflik hem rijitlik sağlıyor. İki adet arka tekerlek içi elektrik motoru toplamda 555 HP (2×204 kW) güç ve 4.800 Nm tork üretiyor. Bu sistem sayesinde otomobil, 0’dan 100 km/s hıza 3,5 saniyeden kısa sürede ulaşıyor.

    Bu etkileyici performans, sadece hızla değil; maksimum çeviklik, bireysel teker tork kontrolü ve iki koltuklu sporcu ruhuyla destekleniyor. 4,08 metre uzunluğa ve 2,03 metre genişliğe sahip gövde oranı, safkan yarış otomobillerini aratmıyor.


    Tarihin Kalbinde: Tour de Corse

    Renault 5 Turbo 3E’nin tanıtımı, Korsika’nın Calvi bölgesinde, Notre Dame de la Serra ve Montegrosso etaplarında gerçekleşti. Aracı Renault marka elçisi Julien Saunier kullandı. Saunier, aynı zamanda 1985’te Ragnotti’nin kazandığı efsanevi Maxi 5 Turbo’nun renklerine sahip versiyonuyla yarışta da yer aldı.

    “Bu otomobil saf bir süper sporcu! Hızlanması inanılmaz, frenleri güçlü ve drift kabiliyeti olağanüstü. Sürüş keyfi benzersiz.”
    Julien Saunier, Renault Sürücü Elçisi


    Teknik Detaylar

    • Güç: 555 HP (2×204 kW)
    • Tork: 4.800 Nm
    • Ağırlık: 1.450 kg
    • Batarya: 800V mimari, 70 kWh kapasite
    • Şarj Süresi: %15–80 arası sadece 15 dakika (330 kW DC hızlı şarj)
    • Menzil: 400 km+ (WLTP)

    Koleksiyonluk Üretim: 1.980 Adet

    Renault 5 Turbo 3E, sınırlı sayıda — 1.980 adet olarak üretilecek. Bu sayı, ilk Renault 5 Turbo’nun tanıtıldığı 1980 yılına gönderme yapıyor. Avrupa, Japonya, Orta Doğu ve Avustralya’da satışa sunulacak modelin fiyatı 160.000 €’dan başlıyor. Rezervasyon için 50.000 € ödeme yapan müşteriler, araçlarını kişiselleştirme ve sıra önceliği avantajı elde edecek.


    Tarihi Renkler ve Kişiselleştirme Seçenekleri

    Renault, 2026’da başlatacağı özel kişiselleştirme programı kapsamında müşterilere efsanevi yarış renkleriyle kendi 5 Turbo 3E’lerini tasarlama imkânı sunacak.
    Müşteriler ister 1982 Tour de Corse sarı-siyah-beyaz kombinasyonunu, ister tamamen özgün tasarımlarını seçebilecekler. Teslimatlar ise 2027’nin ilk yarısında başlayacak.


    Renault 5 Turbo 3E: Elektrikli Ruh, Efsanevi Kalp

    Renault 5 Turbo 3E, geçmişin tutkusunu geleceğin teknolojisiyle birleştiriyor. Modern bir ralli efsanesinin yeniden doğuşu, markanın elektrikli mobilite vizyonunun da güçlü bir sembolü oluyor.

    Piston Kafalar Yorumu

    Renault, geçmişin yarış efsanesini geleceğin teknolojisiyle yeniden doğurmayı başarmış görünüyor. Renault 5 Turbo 3E, hem nostaljik tasarımı hem de 555 HP gücündeki tamamen elektrikli yapısıyla, markanın sadece tarihine değil aynı zamanda geleceğine de saygı duruşu niteliğinde. Tour de Corse gibi simgesel bir arenada sahne alması da bu dönüşümün duygusal gücünü artırıyor.

    Tıpkı Tesla Model Y’nin elektrikli SUV segmentinde fiyat/performans dengesini yeniden tanımlaması gibi, Renault da bu modelle “elektrikli ralli ruhunu” yeniden tanımlıyor. 3,5 saniyelik hızlanma, 400 km menzil ve 800V mimariyle birleşince ortaya sadece bir otomobil değil, Fransız mühendisliğinin geleceğe attığı bir imza çıkıyor.

    Renault 5 Turbo 3E, elektrikli çağın “kalp atışı yüksek” oyuncularından biri olacak gibi görünüyor.

    Türkiye’de satılan Renault modellerine ve en güncel fiyat bilgisine Renault Türkiye Resmi Web Sitesi üzerinden ulaşabilirsiniz.

    Bu Haberde İlginizi Çekebilir

    🚘 Renault Twingo E-Tech Electric: 20.000 Euro Altı Fiyatıyla Geri Dönüyor
    Renault’un şehir içi efsanesi Twingo, tamamen elektrikli versiyonuyla geri dönüyor. Uygun fiyatı, kompakt yapısı ve yüksek verimliliğiyle şehir mobilitesinde yeni bir dönem başlatıyor.

    Türkiye’nin En Çok Tercih Edilen Modeli: Yeni Renault Clio 6. Nesliyle Sahneye Çıkıyor
    Türkiye yollarının vazgeçilmezi Clio, altıncı nesliyle tamamen yenilendi. Daha modern tasarım, gelişmiş multimedya sistemi ve düşük yakıt tüketimiyle segmentinde iddiasını sürdürüyor.

    🌿 Renault Duster: Daha Güçlü ve Daha Verimli Hibrit Seçeneğe Kavuşuyor
    SUV dünyasının sağlam oyuncusu Duster, yeni hibrit motoruyla hem performans hem de yakıt ekonomisini bir arada sunuyor. Elektrifikasyon sürecinde Renault’un SUV stratejisinin önemli bir adımı.

    🔥 Alpine’in Gölgesinde Kalan Renault RS: Ateş Yeniden Mi Alevleniyor?
    Renault’un performans kanadı RS geri mi dönüyor? Alpine markasının yükselişiyle arka planda kalan RS ruhunun yeniden doğuşuna dair güçlü sinyaller var.

  • Dacia Spring 2025: 100 HP’ye Kadar Güç, Hâlâ En Ucuz Elektrikli!

    Dacia Spring 2025: 100 HP’ye Kadar Güç, Hâlâ En Ucuz Elektrikli!

    Yeni Dacia Spring 2025, 70 ve 100 hp’lik motor seçenekleri, 225 km menzil ve 16.900 € başlangıç fiyatıyla hâlâ Avrupa’nın en uygun elektriklisi.

    Güç Artışıyla Gelen Yeni Dönem

    Marka, Avrupa’nın en uygun fiyatlı elektrikli otomobili Dacia Spring’i 2025 model yılıyla daha güçlü, daha dengeli ve daha güvenli hâle getiriyor. Yeni platform, yeniden tasarlanmış süspansiyon sistemi, geliştirilmiş frenler ve iki yeni motor seçeneği (70 hp ve 100 hp) ile model, şehir dışına da açılan bir sürüş karakteri kazanıyor.

    2021’de yollara çıkan Spring, bugüne kadar Avrupa’da 179.000 adet sattı. 2025’te ise yalnızca ilk altı ayda 17.000 satışla, A-B segmenti elektrikli otomobiller arasında perakende satışta ikinci sırayı elde etti.


    Yeni Platform, Daha Dengeli Sürüş

    2024’te direksiyon tepkileri ve süspansiyon ayarları güncellenen Dacia Spring, 2025’te bu iyileştirmeleri bir adım öteye taşıyor. Yeni platformda batarya merkezi bölümde konumlanıyor; bu sayede ağırlık dağılımı dengelenmiş ve gövde rijitliği artırılmış durumda. 15 inç jantlar artık Expression donanımından itibaren standart.

    Ayrıca ilk kez anti-roll bar (denge çubuğu) eklenerek viraj stabilitesi artırıldı. Yeni amortisör ve yay ayarları da özellikle yüksek hızlarda daha dengeli bir sürüş sunuyor.

    Aerodinamikte yapılan değişiklikler (ön-yan-alt paneller ve arka spoyler), SCx değerini 0.74’ten 0.66’ya düşürmüş durumda. Bu da doğrudan menzil artışı anlamına geliyor.


    İki Yeni Motor: 70 HP ve 100 HP

    Önceki 45 ve 65 hp’lik motorların yerini alan yeni 70 hp (52 kW) ve 100 hp (75 kW) motorlar, hem tork hem hızlanma performansında önemli fark yaratıyor. Özellikle 80-120 km/s hızlanması, eski versiyonlara göre çok daha canlı:

    Model80–120 km/s
    Spring 1006.9 sn
    Spring 7010.3 sn
    Spring 6514.0 sn
    Spring 4526.2 sn

    Bu fark, Spring’in artık sadece şehir içinde değil, şehirler arası yollarda da rahatça ilerleyebilen bir elektrikli olmasını sağlıyor.


    Yeni 24.3 kWh LFP Batarya

    Dacia Spring 2025’te batarya teknolojisi de tamamen değişti. Yeni 24.3 kWh LFP (Lityum Demir Fosfat) batarya, Renault Grubu’nun bu kimyayı ilk kez kullandığı sistem.
    Avantajları:

    • Daha iyi termal güvenlik,
    • Daha uzun ömür,
    • Daha düşük maliyet.

    Dacia Spring hâlâ yalnızca yaklaşık 1 ton ağırlığında — bu, sınıfında eşsiz bir değer. WLTP standartlarına göre 225 km menzil sunan model, kullanıcı verilerine göre haftalık ortalama 170 km sürüş için tek şarjla 5 günlük kullanım sağlıyor.


    Şarj Süresi Artık Daha Kısa

    Yeni 40 kW DC hızlı şarj sistemi, bataryayı %20’den %80’e sadece 29 dakikada doldurabiliyor. Standart 7 kW AC şarj sistemiyle tam dolum 3 saat 20 dakika sürüyor (önceki 4 saate göre %20 daha hızlı).


    Donanımlar: Essential, Expression ve Extreme

    • Spring Essential (70 hp):
      7” dijital gösterge, hız sabitleyici, direksiyondan kumandalı medya sistemi, ön elektrikli camlar, arka sensörler.
    • Spring Expression (70 hp):
      Ek olarak klima, 15” jantlar, geliştirilmiş ses yalıtımı.
    • Spring Extreme (100 hp):
      10.1” multimedya ekranı, Apple CarPlay™/Android Auto™ kablosuz bağlantı, bakır renkli iç-dış detaylar ve gelişmiş navigasyon sistemi (Media Nav Live).

    Daha Akıllı ve Kullanışlı İç Mekân

    Dacia, “YouClip®” adını verdiği akıllı aksesuar sistemiyle Spring’in iç mekânını kişiselleştirilebilir hâle getiriyor. Sürücü ve yolcular, kabin içinde yer alan bağlantı noktalarına telefon tutucu, çanta kancası veya portatif el feneri gibi modüler parçalar ekleyebiliyor.

    Bagaj hacmi hâlâ sınıfının zirvesinde:
    308 litre (arka koltuklar açık), 1.004 litre (koltuklar katlı). Ek 32 litrelik kabin içi saklama alanıyla pratiklikte liderliğini sürdürüyor. Yeni renk seçeneği Seafoam Mavi, modelin genç ve dinamik kimliğini vurguluyor.


    Hâlâ En Uygun Fiyatlı Elektrikli!

    Tüm bu iyileştirmelere rağmen Dacia Spring, 16.900 €’dan başlayan fiyatıyla Avrupa’nın en ucuz elektrikli otomobili unvanını koruyor. Tüm donanımlar 20.000 € altında kalıyor. Bu sayede Dacia, elektrikli mobiliteyi yine herkes için erişilebilir kılmayı başarıyor.


    Piston Kafalar Yorumu

    Dacia Spring, “ucuz elektrikli” kavramını yeniden tanımlamayı sürdürüyor. Yeni 100 hp motor, daha dengeli yürüyen platform ve 40 kW hızlı şarj, aracı artık yalnızca şehir içi değil, günlük karma kullanım için de ideal hâle getirmiş. Fiyatını koruyarak gücü artırmak, Dacia’nın pazar stratejisinde çok güçlü bir hamle. Spring 2025, gerçek hayat için tasarlanmış elektrikli araç felsefesini sürdürüyor.

    Dacia’nın Türkiye’de satılan modellerine ve en güncel fiyat bilgisine Dacia Türkiye Resmi Web Sitesi üzerinden ulaşabilirsiniz.

    Bu Haberde İlginizi Çekebilir

  • 3 Metrelik Dacia Hipster Concept: Elektrikli Mobilitede Halkın Arabası Yeniden Doğuyor

    3 Metrelik Dacia Hipster Concept: Elektrikli Mobilitede Halkın Arabası Yeniden Doğuyor

    Dacia, Hipster Concept modeliyle 3 metrelik ultra kompakt boyutlarda, dört kişilik ve bütçe dostu yeni nesil elektrikli halk aracını tanıttı.

    Elektrikli Mobilitede Yeni Başlangıç: Halkın Arabası 2.0

    Dacia, 20 yıl önce Logan ile başlattığı “ulaşılabilir otomobil” felsefesini elektrik çağında yeniden yorumluyor. Hipster Concept, markanın “herkes için elektrikli mobilite” vizyonunu temsil eden tamamen yeni bir konsept olarak tanıtıldı. Sadece 3 metre uzunluğundaki bu ultra kompakt model, dört gerçek koltuk ve 70 ila 500 litre arasında değişen bagaj kapasitesiyle “azla çok yapmanın” modern bir örneğini sunuyor.

    Marka, Hipster Concept ile günümüzün büyüyen, ağırlaşan ve karmaşıklaşan otomobil dünyasına meydan okuyor. Hedef, daha az kaynakla, daha düşük maliyetle ve yarı karbon ayak iziyle gerçek bir halk aracını yeniden icat etmek.


    Yarının Elektriklisi: Hafif, Ucuz ve Akılcı

    Günümüzde otomobiller daha büyük, daha güçlü ve dolayısıyla daha pahalı hale geldi.
    Dacia, Hipster Concept ile bu eğilimi tersine çeviriyor:

    • %20 daha hafif yapı (Dacia Spring’e göre),
    • yarı karbon ayak izi,
    • eco-smart üretim anlayışı.

    Dacia’nın tasarım ve Ar-Ge ekibine göre bu model, markanın DNA’sındaki “gereksiz hiçbir şey yok, her şeyin bir nedeni var” anlayışının modern bir yorumu.
    Romain Gauvin, Dacia Gelişmiş Tasarım Müdürü, konsepti şöyle özetliyor:

    “Hipster Concept, bugüne kadar üzerinde çalıştığım en Dacia ruhlu proje. 20 yıl önce Logan’ın yaptığı etkiyi bu kez elektrik çağında yaratıyoruz.”


    Gerçek İhtiyaçlara Göre Tasarlandı

    Hipster Concept’in tasarım süreci kullanıcıların gerçek yaşam senaryoları üzerinden yürütüldü.
    Marka, “müşteriler gerçekten neye ihtiyaç duyuyor?” sorusuna net bir yanıt vermek istiyor.
    Sonuç:

    • 3 m uzunluk,
    • 1,55 m genişlik,
    • 1,53 m yükseklik,
    • dört kişilik yaşam alanı.

    Stéphanie Chiron, Dacia Ürün Müdürü, “Hipster Concept, günlük hayatta ihtiyaç duyulan her şeyi sunuyor; ne eksik, ne fazla.” diyerek felsefeyi özetliyor.

    Bu ölçülerde dört kişilik oturma kapasitesi ve geniş bagaj sunan başka bir model bulunmuyor.
    Kısacası Dacia, kompakt şehir otomobilinde yeni bir segment yaratıyor.


    Yalın Ama Akıllı Tasarım: ‘Üç Kalem Darbesiyle Çizilen Araba’

    Hipster Concept’in dış tasarımı, Dacia’nın sade ama karakterli tasarım dilinin devamı niteliğinde.
    Gövde neredeyse tamamen “dört köşeye oturan dört tekerlek” fikriyle şekillendirilmiş. Ön ve arka çıkıntılar sıfıra yakın, hatlar keskin ve fonksiyonel.

    Far grubu tamamen yatay tasarlanmış, bu da araca ciddi ama sempatik bir ifade kazandırıyor. Arka bölümde iki parçalı bagaj kapağı, geniş açıklığıyla fonksiyonelliği artırıyor.

    Arka lambalar ise maliyet avantajı ve dayanıklılık için arka camın içine entegre edilmiş. Gövde tek renk; yalnızca ön panel ve kapı girişlerinde boyalı kısımlar bulunuyor.

    Yan koruma panelleri, Dacia mühendislerinin geliştirdiği geri dönüştürülmüş Starkle® malzemeden üretildi. Ön ve arka alt koruma plakaları da aynı sürdürülebilir anlayışla “Robust & Outdoor” felsefesini yansıtıyor.

    Kapı kolları yerini ağırlık azaltan kumaş kayışlara bırakmış. Basit, hafif ve işlevsel.


    İç Mekânda Maksimum Alan, Minimum Karmaşa

    Hipster Concept’in iç mekanı da dış tasarım kadar yalın ama akılcı. Küp formundaki gövde sayesinde iç alan son derece ferah. Dikey camlar ve ön cama entegre geniş görüş alanı, hem içeri ışık alıyor hem de mekân algısını büyütüyor.

    Koltuklar sade bir iskelet üzerine gerilmiş teknik file kumaşlarla kaplanmış. Ön koltuklar birleştirilerek tek parça bir oturma bankı oluşturulmuş — tıpkı geçmişin efsane halk otomobillerinde olduğu gibi.
    Başlıklar açık iskelet yapısıyla hem hafiflik hem de üretim kolaylığı sağlıyor.

    Bagaj kapasitesi, arka koltuklar dik konumdayken 70 litre, katlandığında ise 500 litreye kadar çıkabiliyor.

    Güvenlik tarafında iki hava yastığı bulunuyor; minimalist bir otomobilde bile güvenlikten ödün verilmiyor.


    Kişiselleştirme ve Bağlantı: YouClip® Sistemi

    Hipster Concept’in iç mekânında YouClip® bağlantı sistemi yer alıyor. Bu sistem sayesinde kullanıcılar torpido, kapı paneli ve bagaj bölgesinde bulunan 11 sabitleme noktasına çeşitli aksesuarlar ekleyebiliyor:
    bardaklık, ışık, kol dayama, taşınabilir hoparlör, vb.

    Dacia’nın “Bring Your Own Device” (BYOD) felsefesi gereği araçta geleneksel multimedya ekranı bulunmuyor. Sürücüler akıllı telefonlarını dock istasyonuna takarak hem navigasyon hem de medya kontrolünü sağlıyor. Telefon aynı zamanda dijital anahtar görevi görüyor ve Bluetooth hoparlörle araç ses sistemine bağlanıyor.


    Yarı Fiyatına Elektrikli Yaşam

    Dacia Hipster Concept, sadece teknik açıdan değil, toplumsal açıdan da iddialı bir proje. Markanın hedefi, mevcut elektrikli araçların yaşam döngüsü karbon ayak izini yarıya indirmek. Aynı zamanda, fiyat bazında da piyasadaki elektriklilerin yarı maliyetine denk gelen bir “gerçek halk elektriklisi” üretmek.

    Dacia, Spring ile uygun fiyatlı elektrikli mobiliteye öncülük etmişti. Hipster Concept ise bu vizyonu bir adım ileri taşıyor: Elektrikli mobiliteyi herkesin erişebileceği seviyeye indirmek.

    Okuyucular Bunları da Merak Etti 👇



    Piston Kafalar Yorumu

    Otomotiv endüstrisi daha büyük, daha karmaşık ve daha pahalı hale gelirken, Dacia tam tersine gidiyor.
    Hipster Concept, 3 metrelik boyutları, dört kişilik kabini ve sade mühendisliğiyle “halkın arabası” kavramını yeniden tanımlıyor. Bu sadece bir konsept değil; aynı zamanda otomotivde gerçek sadeliğin yeniden doğuşu. Dacia, yine bir dönemi başlatıyor gibi görünüyor tabi bu kez elektrik çağında.

    Dacia’nın Türkiye’de satılan modellerine ve en güncel fiyat bilgisine Dacia Türkiye Resmi Web Sitesi üzerinden ulaşabilirsiniz.

  • Yıl Sonu Fırsatları Erken Geldi: Togg’dan 700 Bin TL %0 Faiz Avantajı

    Yıl Sonu Fırsatları Erken Geldi: Togg’dan 700 Bin TL %0 Faiz Avantajı

    Togg, T10X ve T10F modelleri için yıl sonu kampanyasını erkenden başlattı. 700 bin TL’ye %0 faizli kredi imkânı ve cazip finansman seçenekleri sunuyor.

    Togg’dan Erken Yıl Sonu Hamlesi

    Türkiye’nin mobilite alanında küresel teknoloji markası Togg, yıl sonu kampanyasını beklenenden önce duyurdu. Ekim ayı itibarıyla başlayan fırsatlar kapsamında hem Togg T10X hem de Togg T10F modelleri için cazip finansman seçenekleri sunuluyor.

    Kampanyanın en dikkat çekici avantajı, bireysel kullanıcılara özel olarak hazırlanan 700 bin TL’ye 12 ay vadeli %0 faizli kredi imkânı oldu. Bu seçenekte aylık geri ödeme tutarı 58 bin 334 TL olarak belirlendi.


    Finansman Seçenekleri Bireysel Kullanıcıları Hedefliyor

    Togg, sadece faizsiz kredi seçeneğiyle değil, farklı bütçelere uygun finansman modelleriyle de öne çıkıyor:

    • 700 bin TL kredi → %0 faiz, 12 ay vade, 58.334 TL aylık ödeme
    • 1 milyon TL kredi → %2,68 faiz, 48 ay vade, 43.185 TL aylık ödeme
    • 1 milyon 750 bin TL kredi → %2,73 faiz, 48 ay vade, 76.440 TL aylık ödeme

    Bu esnek seçeneklerle Togg, T10X ve T10F V2 modellerini daha geniş kitlelere ulaştırmayı hedefliyor.


    Kurumsal Kullanıcılar İçin de Avantajlı Paketler

    Bireysel kullanıcıların yanında kurumsal müşterilere de yönelik fırsatlar sunuluyor.

    • 1 milyon 750 bin TL kredi → %2,80 faiz, 48 ay vade, 68.497 TL aylık ödeme

    Bu sayede filo yatırımı yapmak isteyen şirketler, Togg modellerine kiralar gibi sahip olma kolaylığıyla erişebiliyor.


    Euro NCAP’ten 5 Yıldızlı Güvenlik

    Togg’un T10X ve T10F modelleri yalnızca finansman fırsatlarıyla değil, güvenlikleriyle de öne çıkıyor. Her iki model de Euro NCAP güvenlik testlerinden 5 yıldız alarak, kullanıcıların güvenliğini uluslararası standartlarda kanıtladı.

    Bu sonuç, Togg’un hem yerel hem global pazarda “güvenli ve erişilebilir mobilite” vizyonunu destekliyor.


    Togg T10X ve T10F: Türkiye’nin Yükselen Modelleri

    • Togg T10X: Elektrikli SUV sınıfında rekabet eden T10X, geniş iç hacmi, teknolojik donanımları ve güçlü batarya kapasitesiyle dikkat çekiyor.
    • Togg T10F: Sedan formuyla özellikle aileler ve uzun yol kullanıcılarını hedefleyen T10F, Togg’un ürün gamındaki çeşitliliği artırıyor.

    Her iki model de yerli üretim avantajı ve yazılım destekli özellikleriyle Türkiye otomotiv pazarında güçlü bir konum elde etti.


    Yıl Sonu Kampanyası Neden Önemli?

    Otomotiv sektöründe yıl sonu kampanyaları genellikle aralık ayında duyurulurdu. Ancak Togg’un bu adımı erken atması, markanın rekabet gücünü artırma stratejisi olarak yorumlanıyor.

    Türkiye’de otomobil fiyatlarının yüksek seyretmesi, faiz oranlarının ise tüketici kararlarını zorlaştırması nedeniyle sıfır faiz seçeneği çok büyük bir fark yaratıyor.


    Piston Kafalar Yorumu

    Togg’un yıl sonu kampanyasını ekim ayında duyurması, markanın Türkiye pazarında agresif büyüme stratejisi izlediğini gösteriyor. Özellikle 700 bin TL’lik faizsiz kredi seçeneği, otomobil sahibi olmak isteyen kullanıcıların kararını kolaylaştıracak.

    Ayrıca, Euro NCAP’ten alınan 5 yıldız güvenlik derecesi, Togg’un yalnızca fiyat avantajı değil, uluslararası güvenlik standartlarında bir otomobil sunduğunu da kanıtlıyor.

    Bu kampanya, hem bireysel kullanıcıların hem de kurumsal müşterilerin ilgisini çekecek. Özellikle filo yatırımı yapan şirketler için cazip bir dönem başlıyor.

    TOGG hakkına detay bilgi almak isterseniz TOGG Türkiye Resmi Web Sitesi üzerinden bilgi alabilirsiniz.

    Bu Haberde İlginizi Çekebilir