Etiket: elektrikli spor otomobil

  • Lexus LFA Concept Resmen Tanıtıldı: Elektrikli Süper Spor Çağının Yeni Amiral Gemisi!

    Lexus LFA Concept Resmen Tanıtıldı: Elektrikli Süper Spor Çağının Yeni Amiral Gemisi!

    Lexus LFA Concept, BEV spor otomobil dünyasında yeni dönem başlatıyor. GR GT teknolojileriyle geliştirilen model, sürüş deneyimini yeniden tanımlıyor.

    Yeni Nesil LFA: Elektrikli Spor Otomobilin En Saf Hali

    Lexus, yıllardır beklenen Lexus LFA Concept modelini dünya prömiyeriyle tanıttı. Bu model, sadece yeni bir elektrikli süper spor otomobil değil; Toyota’nın “Şikinen Sengu” felsefesinin, yani ustalığın yeni nesle aktarılması misyonunun modern yorumu olarak karşımıza çıkıyor. Elektrifikasyon çağının ortasında, Lexus LFA Concept; Toyota 2000GT, orijinal LFA ve şimdi GR GT/GR GT3 ile sürdürülen efsanenin tamamen yeni bir sayfası.

    Lexus’un lideri Akio Toyoda (Morizo), LFA mirasının yalnızca motor sesiyle değil, otomobil üretme sanatıyla yaşaması gerektiğini savunuyor. Yeni LFA Concept tam olarak bunu yapıyor: üst seviye mühendislik + tamamen elektrikli güç + sürücü ile makineyi tek bir bedene dönüştüren ideal ergonomi.

    📲 Artık Haberler Size Gelsin
    PistonKafalar’ın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler anında cebinize düşsün.

    Otomobil & Motosiklet Akışı (Hızlı Bildirimler) | KatılWhatsApp
    YouTube Test Sürüşleri & İncelemeler | İzleYouTube

    📩 İşbirliği ve reklam teklifleri için:
    info@pistonkafalar.com üzerinden bizimle iletişime geçebilirsiniz.

    GR GT ve GR GT3 ile Aynı Soy Ağacından: Aktarılan Teknoloji + Elektriğin Avantajı

    Lexus LFA Concept, Toyota’nın motorsporları departmanı GAZOO Racing ile birlikte geliştirilen GR GT ve GR GT3 projeleriyle ortak mühendislik DNA’sını paylaşıyor. Üç model de şu üç temel hedef üzerinden şekillendirildi:

    1. Aşırı Düşük Ağırlık ve Yüksek Rijitlik

    Toyota tarihinde ilk kez kullanılan tamamen alüminyum monokok, LFA Concept’i elektrikli bir spor otomobil için benzersiz kılıyor. Karbon fiber panellerle birleşen bu yapı, hem sürüş hassasiyetini hem de dayanıklılığı zirveye taşıyor.

    2. Aşırı Düşük Ağırlık Merkezi

    Akünün konumu, koltuk yüksekliği, motor sisteminin yerleşimi… Hepsi “basıklık hissini ve dönüş çevikliğini” maksimuma çıkaracak şekilde tasarlandı.

    3. Aerodinamik Heykelcilik

    Lexus’un kendine özgü akıcı tasarımı, GR GT aerodinamik mühendisleriyle ortak çalışmayla yeniden yorumlandı. Form, sadece güzel görünmek için değil, yüksek hızlarda tutunma ve soğutma performansını artırmak için şekillendirildi.

    Sonuç:
    GR GT/GR GT3’ün yarış DNA’sı + Lexus’un estetik ve ergonomi felsefesi + BEV mimarisinin özgürlüğü.


    “Discover Immersion” Felsefesi: Sürücüyü Aracın İçine Çeken Yeni Deneyim

    Lexus’un yeni spor otomobiller için ortaya koyduğu kavram “Discover Immersion”.
    Bu şu demek:

    Sürücü aracın içinde değil, aracın bir parçası gibi hareket ediyor.

    Kokpit aşırı sade ama tamamen sürücü odaklı:

    • Körlemesine kullanılabilen fiziksel tuşlar
    • Düşük konumlu direksiyon
    • Gereksiz hiçbir ekran veya karmaşa yok
    • Tamamen mekanik ve analog hisleri BES’le birleştiren yeni bir yaklaşım

    Bu tasarım, eski LFA’daki felsefeyi modern bir elektrikli spor otomobile aktarıyor.


    Zamanı Aşan Tasarım: LFA’nın Ruhunu Geleceğe Taşıyan Siluet

    Lexus LFA Concept, bir elektrikli araç olmanın verdiği özgürlükle daha esnek paketlemeye sahip.
    Bunun sonuçları:

    • Aşırı uzun dingil mesafesi
    • Alçak ve akıcı burun
    • Coupé formunu geleceğe taşıyan heykelsi gövde
    • LFA’nın imzası hâline gelen “heykel sanatını otomobile uyarlayan tasarım dili”

    Yeni LFA süper spor otomobillerin geleceğini değil, geleceğin standardını belirliyor.


    İç Mekân: Minimalizm + Yarış DNA’sı + BEV Ergonomisi

    İç tasarımda tamamen mekanik sadelik tercih edilmiş. Direksiyonun tutuş açısı sabit, tuşların yerleşimi profesyonel pilot kullanımına göre ayarlanmış. Bu yaklaşım, GR GT ve GR GT3 ile birebir aynı sürüş mimarisini taşıyor.


    Teknik Veriler (Prototip – Öne Çıkanlar)

    • Uzunluk: 4.690 mm
    • Genişlik: 2.040 mm
    • Yükseklik: 1.195 mm
    • Dingil Mesafesi: 2.725 mm
    • Gövde: Tamamen alüminyum monokok + CFRP paneller
    • Oda Sayısı: 2
    • Geliştirme Aşaması: GR GT/GR GT3 ile eş zamanlı prototip geliştirme

    Performans değerleri açıklanmadı; Lexus bu bilgileri 2026’nın ilk yarısında paylaşacak.


    Lexus LFA Concept Neden Bu Kadar Önemli?

    Çünkü otomobil dünyası ilk kez:

    • Yarış DNA’sı
    • GR GT teknolojisi
    • LFA’nın ruhu
    • Tam elektrikli BEV mimarisi

    …tek bir otomobilde birleşiyor.

    Dahası, “LFA” isminin artık sadece içten yanmalı bir motora değil, üst sınıf mühendislik geleneğine verilen bir unvan olduğu resmen açıklanmış oldu.

    Lexus’un Türkiye’de satılan modellerine ve en güncel fiyat listesine Lexus Türkiye Resmi Web Sitesi üzerinden ulaşabilirsiniz.

    Piston Kafalar Yorumu – Editör Notu

    Akın DAĞYARAN

    Dünkü haberlerimizde GR GT ve GR GT3’ün dünya prömiyerini haberleştirmiştik ve LFA da çok yakın demiştik. Beklediğimiz oldu: Lexus LFA Concept bugün resmi olarak ortaya çıktı. Bu üçlü, elektrikli spor otomobil çağının en güçlü mimari paketini oluşturuyor. LFA Concept’in sadece elektrikli bir LFA değil, Toyota’nın tüm mühendislik mirasını geleceğe taşıyan bir teknoloji vitrini olduğunu net şekilde görüyoruz.

    Okuyucular Bunları da Merak Etti 👇





  • Hyundai IONIQ 6 N: 641 HP’lik Elektrikli Hyundai Los Angeles’ta Sahne Aldı

    Hyundai IONIQ 6 N: 641 HP’lik Elektrikli Hyundai Los Angeles’ta Sahne Aldı

    641 HP güç sunan Hyundai IONIQ 6 N, AutoMobility LA’da Kuzey Amerika prömiyerini yaptı. Elektrikli spor sedan, pist odaklı N teknolojileri ve üstün aerodinamikleriyle sınıfında yeni bir dönem açıyor.

    Hyundai IONIQ 6 N, Los Angeles’ta Gücünü Gösterdi

    Hyundai, yüksek performanslı elektrikli araçlarını tamamen farklı bir seviyeye taşıyan Hyundai IONIQ 6 N ile AutoMobility LA 2025’in en çok konuşulan modellerinden birini sahneye çıkardı. 641 HP’ye ulaşan güç paketi, gelişmiş batarya termal yönetimi, aerodinamik verimliliği ve N departmanının motorsporlarından ilham alan teknolojileri ile elektrikli performans dünyasına agresif bir giriş yaptı.

    IONIQ 6 N, 2026 yılı içinde sınırlı sayıda ABD satışına sunulacak.


    ⚡ 641 HP Güç ve 0–60 mph 3.2 Saniye

    Yeni Hyundai IONIQ 6 N, çift motorlu düzeni ve geliştirilmiş güç elektroniği ile markanın bugüne kadar ürettiği en güçlü elektrikli modellerden biri konumunda.

    Öne çıkan rakamlar:

    • Toplam güç: 601 HP
    • N Grin Boost ile: 641 HP / 568 lb-ft tork
    • 0–60 mph: ~3.2 saniye
    • Batarya: 84 kWh N Battery
    • Şarj: 10–80% sadece 18 dakika
    • Son hız: 160 mph

    N departmanının motor sporlarından esinlenen yazılımları (N Grin Boost, N Launch Control, N Drift Optimizer, N Torque Distribution) aracın karakterini tamamen pist moduna dönüştürüyor.


    Pist İçin Doğan Aerodinamik Tasarım

    0.27 Cd rüzgâr direnç katsayısı

    IONIQ 6 N, genişletilmiş çamurlukları ve motorsporu tarzı swan-neck (kuğu boynu) arka kanadı ile standart IONIQ 6’dan tamamen ayrışıyor.

    • Genişletilmiş gövde
    • 20 inç N forged jantlar
    • Daha fazla soğutma kanalı
    • Ekstra gövde rijitliği
    • Daha sert viraj denge çubukları

    Sonuç: yüksek hız stabilitesi, daha agresif dönüş kabiliyeti ve daha güçlü pist duruşu.


    “Corner Rascal” DNA’sı: Mükemmel Viraj Performansı

    IONIQ 6 N, Hyundai N’nin üç temel felsefesi olan Corner Rascal, Racetrack Capability ve Everyday Sportscar prensiplerinin tamamını taşıyor.

    Özel geliştirilmiş süspansiyon geometrisi:

    • Stroke-sensing ECS amortisörler
    • Yeni bushing yapısı
    • Güçlendirilmiş arkadan kayma kontrolü
    • Daha sert şasi bağlantı noktaları

    Bu yapı, aracın hem günlük kullanımda konforlu olmasını hem de pistte limitlerde kullanılmasını mümkün kılıyor.


    N Yazılımları: Elektrikli Performansın En Üst Noktası

    IONIQ 6 N, yalnızca motor gücüyle değil, gelişmiş N Vehicle Control Software ile de etkiliyor.

    N e-Shift:
    Elektrikli otomobile “gerçek vites geçişi hissi” kazandırıyor.

    N Active Sound+:
    3 farklı mod:

    • Ignition (motorsporu ilhamlı)
    • Evolution (ICE karakterli)
    • Lightspeed (sci-fi futuristik)

    N Track Manager:

    • Tur zamanı kaydı
    • Ghost car analizi
    • Sürüş verisi toplama
    • Gerçek zamanlı performans ölçümü

    Bu özellik Tesla’nın Track Mode’una göre çok daha detaylı bir yarış telemetrisi sunuyor.


    Günlük Kullanım: IONIQ 6 N, Sadece Pist İçin Değil

    Hyundai, performansı konfor ile dengelemek için kabinde önemli geliştirmeler yapmış.

    Öne çıkan özellikler:

    • Alcantara + H-Tex koltuklar
    • Performance Blue detaylı iç tasarım
    • N1/N2 mod tuşlu N direksiyon
    • 20 inç forged jantlar
    • Gelişmiş ADAS destekleri (HDA2, FCA, BCA vb.)

    Bu yapısıyla IONIQ 6 N hem pist günü aracı hem de günlük kullanıma uygun bir spor sedan.

    Hyundai’nni Türkiye’de satılan güncel modellerine ve modellerin fiyat bilgilerine Hyundai Türkiye Resmi Web Sitesi üzerinden ulaşabilirsiniz.

    Piston Kafalar Yorumu – Editör Notu

    Akın DAĞYARAN

    Hyundai, IONIQ 5 N ile yarattığı rüzgârı IONIQ 6 N ile adeta fırtınaya dönüştürüyor. 641 HP’lik elektrikli bir sedanın bu denli rafine şasi tepkileri sunması gerçekten etkileyici. Tesla Model 3 Performance’ın ötesinde, BMW i4 M50’nin üstünde bir karakter var. N departmanının yazılımla yarattığı sanat eseri seviyesindeki kontrol sistemleri, tüm elektrikli performans segmentini yeni bir rekabete zorlayacak gibi görünüyor. IONIQ 6 N; hız, teknoloji ve pist karakteri isteyen kullanıcılar için EV dünyasında yeni bir referans olabilir.

    Okuyucular Bunları da Merak Etti 👇



  • TVR Yeniden Doğuyor: V8 Griffith Üretime Giriyor, Elektrikli Model de Yolda

    TVR Yeniden Doğuyor: V8 Griffith Üretime Giriyor, Elektrikli Model de Yolda

    Efsanevi İngiliz üretici TVR, Charge Holdings’in yatırımıyla yeniden sahneye çıkıyor. Yeni V8 Griffith üretime hazırlanıyor, markanın geleceğinde ise elektrikli modeller var.

    TVR’nin Dirilişi: Charge Holdings Dönemi Başlıyor

    Bir zamanların en çılgın İngiliz otomobil üreticisi TVR, nihayet geri dönüyor. Markanın yeni sahibi Charge Holdings, V8 motorlu Griffith modelini uzun yıllar süren bekleyişin ardından üretime taşımaya hazırlanıyor. Charge Holdings’in yaptığı finansal yatırım sayesinde, Ford’un 5.0 litrelik V8 motorunu kullanacak yeni Griffith için nihai üretim süreci başlıyor.

    Yeni sahip, daha önce Charge Cars çatısı altında elektrikli 1967 Ford Mustang restomod projesine imza atmış ve Ford’un resmi onayını almıştı. Aynı ekibin şimdi TVR’yi yeniden hayata döndürmesi, İngiliz otomotiv dünyasında büyük yankı uyandırdı.


    V8 Griffith: 2017’den Beri Beklenen Geri Dönüş

    Yeni TVR Griffith, ilk kez 2017’de tanıtılmıştı ancak finansal sıkıntılar nedeniyle üretime geçememişti. Bu modelin kökeni 1960’lara kadar uzanıyor; TVR o dönemde Rover V8 motorlarıyla anılan “delilikte zarafet” mottosunun sembolüydü.

    Yeni Griffith, Ford Mustang’ten alınan 5.0 litrelik atmosferik V8 motoru ve 6 ileri manuel şanzımanıyla saf sürüş deneyimini yaşatmayı hedefliyor. Motor 500 beygir güç üretiyor, 0-100 km/s hızlanma süresi 4 saniyenin altında, maksimum hız ise 320 km/s (200 mph) civarında olacak.

    Griffith’in 4.314 mm uzunluğunda, 1.850 mm genişliğinde ve 1.239 mm yüksekliğinde kompakt gövdesi, Aston Martin V8 Vantage ile benzer ölçülerde olsa da Porsche 911 ve Jaguar F-Type’tan daha küçük.

    Ağırlığı 1.250 kg’nin altında tutmak için karbon kompozit şasi kullanılan araç, 50:50 ağırlık dağılımı ve çift salıncaklı süspansiyon sistemiyle saf bir spor otomobil karakteri sunuyor.


    Yeni Sahip: Charge Holdings ve Elektrikli Gelecek

    TVR, artık Charge Holdings’in bir alt markası olarak faaliyet gösterecek. Şirketin CEO’su Paul Abercrombie, markanın “yenilik ile mirası birleştiren düşük hacimli lüks otomobil grubunun çekirdeğini oluşturacağını” söyledi.

    Charge Holdings, TVR’yi içeren çok markalı, düşük hacimli bir otomotiv ekosistemi kurmayı hedefliyor. Bu yapı içinde markalar, tasarım, mühendislik ve üretim alanlarında iş birliği yapacak. Amaç, yeni nesil yüksek performanslı İngiliz lüks otomobillerinin temelini atmak.

    Grup ayrıca elektrifikasyon planlarını da doğruladı. Geçmişte elektrikli restomod projeleriyle deneyim kazanan Charge Holdings, gelecekte tamamen elektrikli veya hibrit TVR modelleri üretmeyi hedefliyor.


    Platform ve Teknoloji Durumu

    Yeni Griffith’in üretiminde kullanılacak altyapı henüz net değil. İlk planlarda aracın Gordon Murray Design’ın iStream şasi teknolojisini kullanması öngörülüyordu, ancak bu teknolojinin hakları şu anda Forseven tarafından kontrol ediliyor. Forseven, kısa süre önce McLaren ile birleşmiş bir startup olduğu için, TVR’nin bu platformu kullanabilmesi şüpheli. Bu nedenle markanın yeni sahiplerinin, alternatif bir şasi çözümü geliştirmesi bekleniyor.


    Tasarım: Aerodinamik Zekâ ve Saf Mühendislik

    Yeni Griffith’in tasarım felsefesi, devasa spoylerler yerine zemin altı aerodinamiği (ground effect) üzerinden downforce üretmeye dayanıyor. Aracın tamamen düz alt tabanı, yüksek hızlarda doğal yere basma kuvveti oluşturuyor.

    19 inç ön ve 20 inç arka jantlar ile arka tekerlek tahrikli yapı, aracın çevikliğini artırıyor. TVR, bu modelde “akıllı mühendisliği” elektronik sürücü destek sistemlerine tercih ettiğini belirtiyor. Yine de güvenlik için ABS ve çekiş kontrolü standart olacak.


    Elektrikli TVR’ler Ufukta

    Charge Holdings, gelecekte TVR’nin elektrikli platformlara geçeceğini doğruladı. Bu adım, markanın ikonik “aşırı performans” kimliğini kaybetmeden modernleştirilmesi anlamına geliyor. Yeni elektrikli TVR modellerinde yüksek performanslı batarya paketleri ve ileri seviye tork kontrol sistemlerinin kullanılması bekleniyor.

    TVR markasına ait tüm gelişmelere BURADAN ulaşabilirsiniz.

    Piston Kafalar Yorumu – Editör Notu

    Akın DAĞYARAN

    TVR, otomotiv tarihinin en dirençli ve delidolu markalarından biri. Her iflasın ardından küllerinden doğan bu marka, Charge Holdings’in stratejik desteğiyle yeniden nefes alıyor. Yeni Griffith, safkan V8 karakterini korurken, gelecek planlarında elektrikli TVR’lerin yer alması markayı modern çağla uyumlu hale getiriyor. Bu birleşme, İngiliz butik spor otomobil endüstrisinin yeniden doğuşunun da bir işareti olabilir. TVR, bir kez daha “ölmeyen marka” unvanını hak ediyor.

    Okuyucular Bunları da Merak Etti 👇

  • Ferrari Elettrica Tanıtıldı: 1000+ Beygirlik İlk Tam Elektrikli Ferrari, 530 km Menzille Tarih Yazıyor

    Ferrari Elettrica Tanıtıldı: 1000+ Beygirlik İlk Tam Elektrikli Ferrari, 530 km Menzille Tarih Yazıyor

    Ferrari, tarihindeki ilk tam elektrikli süper otomobil Ferrari Elettrica’yı tanıttı. 1000+ beygir güç, 530 km menzil, 2.5 saniyede 0-100 km/s hızlanma ve 310 km/s maksimum hız ile Ferrari mühendisliğinde yeni bir çağ başlıyor.

    Ferrari, 125 yıllık tarihinde bir ilki gerçekleştirdi. Maranello’daki Capital Markets Day 2025 etkinliğinde, markanın ilk tam elektrikli modeli Ferrari Elettrica resmen tanıtıldı. Bu model, 1000+ beygirlik gücü, 530 kilometreyi aşan menzili ve 2.5 saniyelik 0-100 km/s hızlanmasıyla, Ferrari’nin sadece bir elektrikli araç değil, geleceğin süper otomobili vizyonunu temsil ediyor.

    Ferrari Elettrica, Ferrari’nin “çoklu enerji stratejisinin” en ileri halkası. İçten yanmalı, hibrit ve plug-in hibrit modellerden sonra, markanın ilk %100 elektrikli süper otomobili, 60’tan fazla patente sahip özel teknolojilerle üretildi. Her bileşeni — batarya, aks, inverter, ses sistemi — tamamen Maranello’da Ferrari mühendisleri tarafından geliştirildi.


    Yeni Nesil Ferrari Mimarisinin Doğuşu

    Ferrari Elettrica’nın temeli, tamamen yeni bir alüminyum ve karbon şasi üzerine inşa edildi.

    • Şasi ve gövde %75 oranında geri dönüştürülmüş alüminyumdan üretildi.
    • Bu sayede her araç başına 6.7 ton CO₂ tasarrufu sağlanıyor.
    • Batarya taban zemine entegre, ağırlık merkezi 80 mm aşağıda — bu da yola adeta mıknatıs gibi yapışan bir sürüş karakteri kazandırıyor.

    Aracın mimarisi, orta-arka motorlu Berlinetta geleneğini koruyor. Sürücü pozisyonu, direksiyon tepkilerini en net şekilde hissetmek için öne yakın konumlandırılmış. Ferrari, bu sayede hem GT konforunu hem de pist otomobili çevikliğini aynı yapıda buluşturmuş.


    Performans: 0-100 km/s 2.5 saniye – 310 km/s maksimum hız

    Ferrari Elettrica’nın kalbinde, ön ve arka olmak üzere dört motorlu bir elektrikli güç ünitesi yer alıyor.

    • Toplam sistem gücü: 1000+ beygir (boost modda)
    • Maksimum tork: 8000 Nm (arka aks)
    • Maksimum hız: 310 km/s
    • 0-100 km/s: 2.5 saniye
    • Menzil: 530 km (WLTP)

    Ferrari’nin kendi geliştirdiği sabit mıknatıslı senkron motorlar, 30.000 devre ulaşabiliyor.

    • Ön aks: 210 kW (3500 Nm tork)
    • Arka aks: 620 kW (8000 Nm tork)
    • Güç yoğunluğu: 4.8 kW/kg (93% verimlilik)

    Elettrica’nın akıllı tork dağıtım sistemi, dört tekerden çekişi dinamik olarak ayarlıyor. Gerektiğinde ön aksı tamamen devre dışı bırakabiliyor — böylece araç saf arkadan itişli Ferrari hissine kavuşuyor.


    🔋 Ferrari’nin Entegre Batarya Devrimi

    Ferrari’nin tamamen kendi bünyesinde tasarladığı 122 kWh kapasiteli batarya sistemi:

    • 195 Wh/kg enerji yoğunluğu ile segmentinde dünyanın en yüksek değeri
    • 800V mimari ve 350 kW hızlı şarj desteği
    • %15’ten %80’e şarj süresi: 15 dakika
    • 47:53 ağırlık dağılımı ile mükemmel denge
    • Entegre şasi yapısı sayesinde batarya gövdenin taşıyıcı parçası konumunda

    Ferrari, önceki jenerasyonlarda olduğu gibi bataryayı sadece bir enerji kaynağı değil, aracın yapısal parçası haline getirmiş durumda. Bu sayede hem rijitlik hem de çarpışma dayanımı üst seviyeye çıkarılmış.


    Gerçek Ferrari Sesi – Elektrikli Ama Ruhlu

    Ferrari, Elettrica’da yapay motor sesi üretmek yerine, gerçek mekanik titreşimlerden doğan bir ses sistemi geliştirdi.

    • Arka aksta yer alan yüksek hassasiyetli sensörler, motorun titreşimlerini algılıyor.
    • Bu titreşimler bir “amfi” gibi metal rezonansla çoğaltılarak dışarı veriliyor.
    • Sonuç: Ferrari ruhuna sadık, doğal, organik bir ses deneyimi.

    Bu sistem, sadece performans modunda devreye giriyor. Sakin sürüşte sessizlik korunurken, gaz pedalı veya vites kulakçıkları devreye girdiğinde Ferrari’nin imzası olan aural geri bildirim aktif hale geliyor.


    Aktif Süspansiyon ve Dinamik Yönetim

    Elettrica, Ferrari’nin 3. nesil 48V aktif süspansiyon sistemine sahip.

    • Her tekerlekte bağımsız dikey kuvvet kontrolü
    • 200 Hz hızında güncellenen Vehicle Control Unit algoritması
    • Gövde salınımı ve ağırlık transferi %20 oranında azaltıldı
    • Süspansiyon tepkileri, yol tutuşu ve konfor arasında mükemmel denge

    Ayrıca Torque Shift Engagement teknolojisi sayesinde, sürücü 5 farklı güç seviyesi arasında kademeli geçiş yapabiliyor — tıpkı klasik Ferrari’lerdeki vites yükseltme hissi gibi.


    Yenilikçi eManettino: Ferrari’nin Elektrikli DNA’sı

    Ferrari, geleneksel Manettino’ya ek olarak eManettino adında yeni bir kontrol sistemi ekledi. Bu sistemle sürücü, aracın güç modunu, çekiş biçimini (RWD/AWD) ve enerji yönetimini kişiselleştirebiliyor.
    Üç mod bulunuyor:

    • Range: Maksimum verimlilik, minimum enerji tüketimi
    • Tour: Dengeli güç ve konfor
    • Performance: Tam tork, dört motor aktif, maksimum adrenalin

    Piston Kafalar Yorumu

    Ferrari, Elettrica ile sadece elektriğe geçmedi — otomotiv mühendisliğini yeniden tanımladı. 1000+ beygir güç, 530 km menzil, 2.5 saniyelik hızlanma… ama asıl devrim, bu gücü Ferrari ruhuyla birleştiren mühendislik zekasında. Ferrari Elettrica, Tesla Roadster veya Rimac Nevera gibi elektrikli süper otomobillerin ötesinde, duygusal ve mekanik bağ kuran ilk elektrikli süpercar olabilir.

    Bu model, Ferrari’nin “elektrikli geleceğe teslim olmadan yön verme” vizyonunun en somut örneği. Maranello’nun ruhu artık sessiz değil — elektrik akımıyla atan bir kalbe sahip.

    Ferrari’nin Türkiye’deki resmi satış kanalı için Ferrari Türkiye Resmi Web Sitesi aracılığı ile ulaşabilirsiniz.

    Bu Haberde İlginizi Çekebilir

    🔗 Ferrari 849 Testarossa: 1.050 Beygirlik Hibrit Efsane Geri Döndü
    Testarossa’nın 21. yüzyıl evrimi: 1.050 beygir gücüyle hibrit altyapısıyla sahnelere geri dönüyor.

    🔗 Ferrari F50 Rekor Fiyatla Satıldı: Sadece İki Adet Var, Biri 92 Milyon Dolara Alıcı Buldu
    Nadir bulunan F50, rekor fiyata el değiştirdi — koleksiyonluk otomobiller mercek altında.

    🔗 Ferrari F50 GT Sahibi 100 Milyon Dolarlık Teklifi Reddetti
    Efsane otomobili korumanın bedeli: 100 milyon dolarlık teklif bile F50 GT sahibini vazgeçiremedi.

    🔗 Ferrari’nin İlk Elektriklisi Xiaomi SU7 Ultra ile Test Ediliyor: Maranello’da Çinli Rakip Alarmı
    Ferrari sahne arkasında test ediliyor! Xiaomi ile ilk elektrikli karşı karşıya: Çinli rakip, İtalyan markayı harekete geçirdi.

  • BMW’den Şok Hamle: Yeni Z4 Roadster Elektrikli mi Olacak?

    BMW’den Şok Hamle: Yeni Z4 Roadster Elektrikli mi Olacak?

    BMW, Neue Klasse platformu ile elektrikli spor otomobil dönemine adım atıyor. Yeni BMW Z4 Roadster elektrikli mi geliyor? Tüm detaylar burada!

    Yeni BMW Z4 Roadster İçin Elektrikli İddialar Güçleniyor

    BMW’nin sportif roadster modeli Z4, uzun süredir markanın en ikonik otomobillerinden biri olarak öne çıkıyor. Ancak mevcut nesil Z4 (G29) üretim ömrünün sonuna yaklaşırken, markadan yeni nesil hakkında resmi bir açıklama yapılmamıştı. Son günlerde ortaya çıkan haberler ve tasarım vizyonları ise büyük bir soruyu gündeme taşıdı: Yeni BMW Z4 Roadster elektrikli mi olacak?

    BMW, yeni geliştirdiği Neue Klasse platformu ile 3 Serisi’nden SUV modellere kadar geniş bir ürün gamını elektriklendirmeye hazırlanıyor. Bu esnek mimari, markanın gelecekteki roadster planları için de bir temel sunuyor. Audi’nin TT’nin elektrikli halefini, Porsche’nin ise elektrikli Boxster ve Cayman modellerini tanıttığı günümüzde, BMW’nin de bu alanda bir hamle yapmaması artık neredeyse imkânsız görünüyor.


    Neue Klasse Platformu: Esnek ve Geleceğe Hazır

    BMW’nin en büyük yatırımlarından biri olan Neue Klasse, sadece sedan ve SUV değil, sportif roadster modellerin de üretimine olanak tanıyacak şekilde tasarlandı. Platform, tamamen elektrikli araçlara uygun altyapısıyla hem yüksek performans hem de uzun menzil sağlayabiliyor.

    Yeni BMW Z4’ün bu platform üzerinde şekillenmesi durumunda, aracın hem tek motorlu arkadan itişli versiyonları hem de dört motorlu M performans varyantları mümkün olabilir. Hatta bazı kaynaklar, 1.000 beygir üzeri güce sahip konseptlerin test edildiğini iddia ediyor.


    Tasarım Vizyonları: Geleneksel Roadster Ruhu Elektrikli Çağda

    BMW tasarımcıları, olası bir elektrikli Z4 için şimdiden fikirler sunmaya başladı. Tasarımcı Luca Serafini, sosyal medyada paylaştığı konseptle, Neue Klasse’nin modern yüzünü klasik Z4 oranlarıyla birleştirdi.

    Bu tasarımda öne çıkan noktalar:

    • İnce ve geniş çift böbrek ızgara
    • Kaslı çamurluk hatları
    • Geride konumlanmış kompakt kabin (greenhouse)
    • Coupé tavan çizgisi ve modern LED stoplar

    Bu detaylar, BMW’nin elektrikli Z4’te geleneksel roadster ruhunu kaybetmeden geleceğe taşımayı planladığını gösteriyor.


    Motor Seçenekleri: Tam Elektrikli mi, Hibrit mi?

    BMW’nin resmi açıklamaları henüz net değil. Ancak kulislerde iki ihtimalden söz ediliyor:

    1. Tamamen Elektrikli Z4
      • Neue Klasse platformuna tam uyumlu.
      • Tek motorlu, arkadan itişli giriş versiyonu.
      • M departmanı tarafından geliştirilecek dört motorlu performanslı versiyon.
      • 700 km’ye varan menzil hedefi.
    2. Hibrit Destekli Performans Versiyonu
      • İçten yanmalı motor + elektrikli destek kombinasyonu.
      • Porsche 911 gibi hibritleşen spor otomobillere rakip olabilir.
      • “Mild-hybrid” çözümlerle daha uygun fiyatlı giriş seviyesi varyantlar.

    BMW’nin hangi yolu seçeceği henüz belirsiz olsa da, otomotiv endüstrisinin elektrifikasyona hızla ilerlediği göz önüne alındığında tam elektrikli versiyonun ağırlık kazanması şaşırtıcı olmayacaktır.


    BMW Z4 ve Toyota Supra İlişkisi Ne Olacak?

    Mevcut BMW Z4, Toyota Supra ile aynı altyapıyı paylaşıyor. Bu ortaklık, her iki markanın da spor otomobil segmentinde maliyetleri düşürmesini sağlamıştı.

    Yeni Z4’ün tamamen elektrikli olması durumunda, Toyota’nın da Supra’yı elektriklendirme sürecine hız vereceği konuşuluyor. Hatta iki marka arasındaki ortaklığın devam edip etmeyeceği de sektörün en çok merak edilen konularından biri.


    Elektrikli Rakipler: Audi, Porsche ve Mercedes

    BMW Z4’ün geleceği sadece kendi içinde değil, rakipleriyle kıyaslandığında da önem kazanıyor.

    • Audi, elektrikli TT’nin prototipini tanıttı.
    • Porsche, 2026’da tamamen elektrikli Boxster ve Cayman modellerini piyasaya sürecek.
    • Mercedes-AMG, C63’te dört silindirli motoru bırakıp altı silindire geçiş planlarını yapıyor.

    Bu tabloya bakıldığında, BMW’nin elektrikli bir Z4 sunmaması, markayı rekabette geri plana düşürebilir.


    Piston Kafalar Yorumu

    BMW Z4, yıllardır sürüş keyfinin ve özgürlüğün simgesi olmuş bir roadster. Ancak otomotiv dünyası artık değişiyor. Elektrikli spor otomobiller, sadece performans değil aynı zamanda çevreci yaklaşım ve geleceğe uyum anlamına geliyor.

    Eğer yeni Z4 elektrikli olarak yollara çıkarsa, bu sadece BMW için değil tüm roadster segmenti için yeni bir dönemin başlangıcı olacak. Bizim yorumumuz: BMW’nin bu fırsatı kaçırması neredeyse imkânsız.


    Gelecek Senaryoları

    • 2026: Neue Klasse tabanlı elektrikli Z4 konsept tanıtımı
    • 2027–2028: Seri üretime yakın prototiplerin gösterilmesi
    • 2029: Tamamen elektrikli BMW Z4’ün satışa sunulması

    Eğer bu takvim gerçekleşirse, BMW Z4 elektrikli çağın en heyecan verici spor otomobillerinden biri olabilir.


    Sonuç

    BMW’den Şok Hamle: Yeni Z4 Roadster Elektrikli mi Olacak? sorusu, otomotiv dünyasının en merak edilen gündem maddelerinden biri haline geldi. Audi ve Porsche’nin elektrikli rakiplerini duyurduğu bu dönemde, BMW’nin Z4 için elektrikli versiyon planlamaması düşünülemez.

    Elektrikli Z4, geleneksel roadster ruhunu modern teknolojiyle birleştirerek, markanın en ikonik modellerinden biri olabilir. Roadster severler için geri sayım şimdiden başladı.

    BMW’nin güncel modellerine ve fiyat listesine BMW Türkiye Resmi Web Sitesi üzerinden ulaşabilirsiniz.

    Bu Haberde İlginizi Çekebilir

  • Audi Concept C: TT’ye Saygı Duruşu, Geleceğe Elektrikli Spor Otomobil Vizyonu

    Audi Concept C: TT’ye Saygı Duruşu, Geleceğe Elektrikli Spor Otomobil Vizyonu

    Audi Concept C, ikonik TT’ye saygı duruşu niteliğinde tasarlanan tamamen elektrikli spor otomobil olarak Audi’nin yeni dönemdeki tasarım felsefesini ve geleceğe dair vizyonunu yansıtıyor.

    Audi, geleceğin elektrikli spor otomobili vizyonunu sahneye çıkararak markanın köklü tasarım geçmişine saygı duruşunda bulundu. Audi Concept C, markanın ikonik TT modelinin 30. yılına özel bir konsept olarak tanıtıldı. Sadece bir konsept otomobil değil, Audi’nin önümüzdeki yıllarda tasarım ve teknoloji vizyonunu nasıl şekillendireceğine dair net ipuçları sunan bir manifestoya dönüştü.

    Yeni konseptin ardında, geçtiğimiz yıl Audi AG’de Chief Creative Officer (CCO) olarak göreve başlayan Massimo Frascella bulunuyor. Frascella’nın liderliğinde şekillenen “radikal sadelik” anlayışı, Audi’nin tasarım felsefesini geleceğe taşıyor. Concept C bu anlayışı hem estetik hem de teknolojik açıdan somutlaştırıyor.


    Audi Concept C’nin Tasarım Dili: Sadelikte Güç

    Audi Concept C, markanın mirasını geleceğe taşıyan çizgilerle dikkat çekiyor. Yeni ön yüz, dikey çerçeve ve dört öğeli ışık imzasıyla markanın gelecek yıllardaki kimliğini yansıtıyor. Bu tasarım, bir yandan 1936 Auto Union Type C’ye gönderme yaparken, diğer yandan modern elektrikli spor otomobillerin yolunu açıyor.

    Roadster formundaki tavan konsepti, coupé’nin zarif çizgilerini cabriolet’nin özgürlüğüyle birleştiriyor. İki parçalı katlanabilir sert tavan, Audi tarihinde bir ilk olma özelliğini taşıyor. Bu çözüm, hem aerodinami hem de gövde formunu koruyarak tasarımın bütünlüğünü bozmadan üstü açık sürüş keyfi sunuyor.

    Yan profilde güçlü omuz çizgisi, kısa çıkıntılar ve arkaya doğru uzayan kabin yapısı dikkat çekiyor. Arka bölümde sade yüzeyler ve yatay çizgiler, aracın sportif karakterini ön plana çıkarıyor. Bu tasarım dili, “fazlalıklardan arındırılmış saf spor otomobil” konseptini temsil ediyor.


    TT’den İlham, Geleceğe Köprü

    Audi Concept C, TT’nin 1995’te otomotiv tasarımında yarattığı devrimin ruhunu yeniden canlandırıyor. TT, o dönem Audi’yi tasarım dünyasında farklı bir noktaya taşımıştı. Bugün Concept C, bu mirası elektrikli bir spor otomobil vizyonuyla geleceğe aktarıyor.

    Konsept, yalnızca TT’nin mirasından beslenmiyor. 2000 Rosemeyer konsepti, R8 supercar ve Avus prototipinden izler de taşıyor. Yani Concept C, Audi’nin geçmişteki en cesur projelerinden ilham alan bir “kolektif anı” gibi kurgulanmış.

    Audi CEO’su Gernot Döllner, tanıtımda yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
    “Audi Concept C, yalnızca yeni bir model değil, tasarımımızda ve markamızda yeni bir dönemin sembolü. İkonik TT, bir zamanlar Audi’yi farklı bir noktaya taşımıştı. Concept C ise bu mirası geleceğe elektrikli bir vizyonla aktarıyor.”


    Minimalist İç Mekân ve “Shy Tech” Deneyimi

    İç mekânda Audi’nin yeni felsefesi olan “shy tech” öne çıkıyor. Yani teknoloji her zaman erişilebilir, ancak asla baskın değil. 10,4 inçlik katlanabilir ekran, kullanılmadığında ön panelin içine gizleniyor. Böylece sürüş anında dikkat dağıtıcı unsurlar ortadan kalkıyor.

    Direksiyon simidi, yuvarlak formu ve merkezinde metalden işlenmiş Audi halkalarıyla nostaljiyi moderniteyle buluşturuyor. Dokunsal butonlar ve alüminyum detaylar, kullanıcıya güven veriyor. Malzeme seçiminde doğal dokulara ve minimalist bir atmosfere yer verilmiş.

    Audi, bu konseptte duygusal sürüş deneyimini teknolojiyle birleştirmeyi hedefliyor. Ses sisteminde hoparlör ızgaraları yerine kumaş dokuların kullanılması, müziğin “mekânın dokusundan” yayılmasını sağlıyor. Bu detay, aracın kullanıcıyla kurduğu duygusal bağı daha da güçlendiriyor.


    Teknik Beklentiler ve Porsche Bağlantısı

    Her ne kadar Audi Concept C için teknik veriler netleşmemiş olsa da, modelin 800V elektrik altyapısı ile ultra hızlı şarj kabiliyetine sahip olması bekleniyor. Bu teknoloji, uzun yolculuklarda bile hızlı şarj imkânı sunarak kullanıcıya avantaj sağlayacak.

    Kulislerde, konseptin Porsche’nin gelecek elektrikli Boxster ve Cayman modelleriyle aynı platformu paylaşabileceği konuşuluyor. Böyle bir iş birliği, hem performans hem de sürüş dinamiklerinde büyük avantaj sağlayabilir.

    Boyutları itibarıyla Concept C, TT’den daha büyük, R8’e ise daha yakın ölçülere sahip. Bu da Audi’nin konsepti daha “üst segment” bir spor otomobil olarak konumlandırmayı düşündüğünü gösteriyor.


    Audi Tasarımında Yeni Bir Dönem

    Bu konsept, yalnızca bir model değil, Audi tasarımında köklü bir dönüşümün ilk adımı. Massimo Frascella’nın ifadesiyle:
    “Concept C, vizyonumuzun ilk somut ifadesi. Orijinal TT’nin çizgilerini geleceğin elektrikli spor otomobili için yeniden yorumladık. Audi’nin yeni tasarım felsefesi sadeliği, duyguyu ve gücü aynı potada eritiyor.”

    Audi’nin 2027’de üretim versiyonunu tanıtması bekleniyor. 2028 itibarıyla pazara çıkması planlanan bu model, markanın elektrikli gelecek vizyonunun en güçlü temsilcilerinden biri olacak.


    Piston Kafalar Yorumu

    Audi Concept C, sadece bir konsept değil; markanın yeniden doğuş hikâyesi. TT ve R8’in yarattığı etkiyi günümüzde tekrar yaşatma potansiyeline sahip. Minimalist tasarım dili, teknolojik zekâsı ve duygusal bağ kuran detaylarıyla Concept C, Audi’yi yeniden tasarım lideri konumuna taşıyabilir.

    Elektrikli spor otomobil pazarında rekabet her geçen gün artıyor. Porsche, Tesla ve Polestar gibi güçlü rakipler arasında Audi’nin Concept C ile öne çıkıp çıkamayacağı merak konusu. Ancak tasarım gücü ve ikonik geçmişe yapılan saygı duruşu, Concept C’nin en büyük kozları olacak.

    AUDI’nin Türkiye’de satılan modellerine ve en güncel fiyat listesine AUDI Türkiye Resmi Web Sitesi üzerinden ulaşabilirsiniz.

    Bu Haber İlginizi Çekebilir

  • Honda Type R Avrupa’ya Veda Etti: Peki Ya Sırada Ne Var? Elektrikli Bombaya Hazır Olun!

    Honda Type R Avrupa’ya Veda Etti: Peki Ya Sırada Ne Var? Elektrikli Bombaya Hazır Olun!

    Honda Type R Avrupa’ya veda ediyor! Elektrikli Honda Type R modeli yolda mı? Tüm detaylar, sürprizler ve yeni platform bilgileri haberimizde!

    Honda’nın efsanevi sporcu rozetlerinden biri olan Type R, Avrupa sahnesine veda ediyor. Ancak otomotiv dünyası için bu bir son değil, belki de yeni bir çağın başlangıcı. Çünkü Honda, gelecekte Type R’ı elektrikli veya hibrit olarak geri getirmeyi ciddi şekilde değerlendiriyor. Üstelik markanın yöneticileri, Type R ruhunun yalnızca turbo motorlara bağlı olmadığını vurguluyor. İşin özünde amaç, sürüş keyfini zirveye taşımak.

    Avrupa’da Veda Zamanı

    Avrupa’daki sıkı emisyon kuralları ve yeni GSR2 güvenlik regülasyonları, mevcut Honda Civic Type R’ın Avrupa pazarından çekilmesine yol açtı. Özellikle sürücü izleme sistemleri gibi ileri teknolojileri zorunlu kılan bu düzenleme, mevcut FL5 jenerasyon Civic Type R’ın uyumlu olmamasını beraberinde getirdi.

    Ama Honda için bu, yalnızca bir devrin kapanışı değil. Marka, Type R adını geleceğe taşımak için şimdiden yeni senaryolar üzerinde çalışıyor.

    Type R’ın Geleceği Elektrikli Olabilir mi?

    Honda’nın yeni Prelude modeli lansmanında AutoExpress’e konuşan proje lideri Tomoyuki Yamagami, Type R’ın geleceğine dair çok önemli ipuçları verdi. Yamagami, “Type R, gelecekte her şey olabilir. Type R yalnızca turbo motorlara bağlı değil. Önemli olan performans, güç aktarımının türü değil” diyerek, Type R konseptinin elektrikli bir geleceğe açık olduğunu resmen ifade etti.

    Bu yaklaşım, Honda’nın CES 2025’te duyurduğu vizyonla da örtüşüyor. Honda BEV Geliştirme Başkanı Toshihiro Akiwa, elektrikli bir Type R’ın neler sunabileceğine dair ipuçları vermişti. Akiwa’ya göre mesele yalnızca güç değil: “Sürüşün keyfi sadece güçle ilgili değil; ses, titreşim, ivmelenme ve insana dokunan deneyim. Bunlar sürüşün gerçek zevki.”

    Elektrik motorlarının yüksek devirli VTEC karakteristiğini veya turbo sesini sunamayacağı bir gerçek. Ancak Honda, bu yeni platformda sürüş hissini ve heyecanı korumak için ses mühendisliğinden titreşim simülasyonuna kadar pek çok teknoloji üzerinde çalışıyor. Bu, Z kuşağı ve kadın sürücüler gibi geniş kitlelere hitap edecek yeni bir spor otomobil deneyimi yaratma amacının bir parçası.

    Yeni Elektrikli Platform Yolda

    Honda, elektrikli dönüşümüne iki yeni modelle ciddi bir giriş yapıyor: 0 Series sedan ve orta boy SUV. 2026’da üretime girecek bu modeller, markanın yeni nesil elektrikli platformunu temel alacak.

    Henüz resmi olarak bir Type R versiyonu duyurulmasa da platformun 480 HP’ye kadar güç çıkışlarını desteklemesi, gelecekte elektrikli bir hot hatch ya da coupe Type R’ın yolu açık bırakıyor.

    Civic Type R ABD ve Japonya’da Devam Ediyor

    Honda Civic Type R, Avrupa’ya veda etse de ABD ve Japonya’da satışta kalmaya devam edecek. Ancak yeni Avrupa standartları, Type R’ın burada uzun vadede tamamen elektrikli bir model olarak geri dönmesini neredeyse kaçınılmaz hale getiriyor. Özellikle Avrupa pazarında elektrikli araçlara olan ilginin yükselmesi ve emisyon baskıları, Honda’nın bu stratejik hamlesini hızlandırabilir.

    Honda’nın Geleceği: Sadece Güç Değil, Deneyim

    Elektrikli Type R senaryosu, yalnızca Honda için değil, tüm otomotiv sektörü için de devrim niteliğinde. Hyundai Ioniq 5N gibi elektrikli performans otomobillerinin başarıları, markalar arasında yeni bir rekabet alanı oluşturdu. Honda’nın bu alana Type R ismiyle girmesi, pazarda büyük bir yankı uyandırabilir.

    Çünkü Honda’nın vizyonu net: “Type R, yalnızca bir motor değil, bir deneyim.”


    Piston Kafalar Yorumu

    Honda, Type R’ı Avrupa’dan çekiyor ama bu hikâye burada bitmiyor. Elektrikli Type R olasılığı bile tüyleri diken diken ediyor. Elektrikli motorlar turbo motorun heyecanını verebilir mi? Belki de Honda bunu başaracak. Bizce Type R markası, elektrikli dönemde bile performans tutkunlarının kalbini çalmaya devam edecek. Merakla bekliyoruz!

    Honda’nın yeni modelleri ve güncel fiyat bilgisine Honda Türkiye Resmi Web Sayfasından ulaşabilirsiniz.