Etiket: En iyi Konsept Otomobil

  • Fiat Concept Centoventi, “2019’un En İyi Konsept Otomobili” Seçildi!

    Fiat Concept Centoventi, “2019’un En İyi Konsept Otomobili” Seçildi!

    Fiat Concept Centoventi, “2019’un En İyi Konsept Otomobili” Seçildi!

    Fiat Chrysler Automobiles’ın (FCA), elektrikli mobilite çözümleri ile kişiselleştirme konusunda yeni bir dönemi temsil eden Centoventi konsept otomobili, dünyanın önde gelen otomobil tasarımı web sitesi olan Car Design News (CDN) tarafından düzenlenen Car Design Ödülleri dahilinde “2019’un En İyi Konsept Otomobili” seçildi. Tasarım konusunda otoritelerinden oluşan 18 kişilik uluslararası jürinin kararıyla ödüllendirilen Fiat Concept Centoventi, modüler yapısıyla tavan renginden jantlarına, menzilden iç tasarım özelliklerine kadar neredeyse tamamen kişiselleştirilebiliyor.

    Fiat Chrysler Automobiles’ın (FCA) kişiselleştirilebilir elektrikli konsepti Fiat Concept Centoventi, “2019 yılının En İyi Konsept Otomobili” ödülünün sahibi oldu. Dünyadaki otomobil tasarımcıları için en önemli web sitesi kaynaklarından olan Car Design News (CDN) tarafından düzenlenen organizasyonda Centoventi; yenilikçi modüler konsepti ve doğru renk/malzeme kullanımıyla ödüle layık görüldü. Daha önce “Red Dot Award 2019” ve “Trophées Argus 2020” gibi saygın ödüller de alan Centoventi, yeni ödülünü farklı otomobil üreticilerinin tasarım merkezi direktörlerinden oluşan 18 kişilik uluslararası jürinin ortak kararıyla aldı.

    Centoventi kişiye göre şekilleniyor

    Ödülü değerlendiren Fiat Marka Global Başkanı Olivier François, Centoventi konseptinin 120 yıllık köklü bir geçmişe sahip Fiat’ın, elektrikli ulaşımın geleceğine bakış açısını gösterdiğini belirtti. Centoventi’nin müşteri zevk ve gereksinimlerine göre şekillendiğini ifade eden François, “Son derece minimalist bir otomobil olan Centoventi; sunulan renkler, iç mekan, tavan, bilgi-eğlence sistemi seçenekleri ve modüler pillerin çeşitliliğiyle büyük bir özgürlük sunuyor. Herhangi bir özelleştirme kısıtlaması olmaksızın, müşterinin zevkine ve ihtiyacına göre kişiselleştirmeye ve renklendirmeye hazır boş bir tuvali andırıyor. Dolayısıyla bu güçlü konsept, otomotiv dünyasında köklü bir değişikliği temsil ediyor. Artık insanların yeni bir otomobil almak için beklemeleri gerekmiyor. Centoventi’nin konfigürasyonunu değiştirmek için her an doğru an olacak ve bu bilinçle özgürce hareket edilecek. Centoventi, Fiat’ın “az daha çoktur” kavramını somutlaştırıyor. Minimalist bir otomobil olan Centoventi’yi bu denli özel ve havalı yapan şey benzersiz bir kişiselleştirme özgürlüğü. Bu da, bir otomobilden karmaşık olan her şeyi çıkartmak, kullanıcının hayal gücünü sınırlamamak anlamına geliyor.” dedi.

    FCA’nın EMEA Tasarım Başkanı Klaus Busse ise değerlendirmesinde; “Centoventi’nin başarısı, markanın CEO’sunun vizyonunu hayata geçirmek için Fiat Tasarım Merkezi tasarımcıları ve mühendislerinin mükemmel işbirliğini yansıtıyor. Özellikle CDN gibi farklı markaların tasarım başkanlarından ve geleceği şekillendiren çok özel insanlardan oluşan uluslararası bir jüriden böylesine önemli bir ödül almak, tüm ekip için bir onur.” şeklinde konuştu.

    Menzili 500 km’ye kadar çıkıyor!

    Dünya lansmanı 2019 yılındaki Cenevre Otomobil Fuarı’nda yapılan Fiat Concept Centoventi, elektrikli ulaşım dünyasına yenilikçi bir iş modeli sunuyor. Sadece tek bir renk ile üretilen konsept, “4U” programı kapsamında; 4 tavan, 4 tampon, 4 jant ve 4 dış kaplama rengi seçenekleriyle kişiselleştiriliyor. İç mekanda ise göstergelerden saklama alanlarına, koltuklardan çocuk emniyet sistemlerine kadar birçok iç aksesuar müşteri tarafından değiştirilebiliyor. Ayrıca kullanıcılar, aksesuarları “tak-çalıştır” prensibiyle monte edip kullanabiliyor. Yenilikçi batarya modülü ise, konsept aracın menzilini de kişiselleştiriyor. Aracın menzili, kullanım gereksinimine bağlı olarak 100 kilometre ile 500 kilometre arasında ayarlanabiliyor. Böylece Centoventi; hem şehir içinde hem keyifli kent dışı seyahatlerinde ideal bir yol arkadaşı olarak öne çıkıyor.

    Araç tasarımında otorite web sitesi: Car Design News

    1999 yılından bu yana tüm dünyadaki otomobil tasarımcıları için en önemli kaynaklardan olan Car Design News (CDN), öğrencilerden tasarım yöneticilerine kadar geniş bir platforma bilgi, öneri ve fikirler sunuyor. 500 binden fazla kullanıcı tarafından görüntülenen web sitesinin gücü, alanında uzman uluslararası otorite ve analistlerden oluşan geniş bir ağa dayanıyor. Söz konusu ağdaki kişilerin görüşleri ve geleceğe dair öngörüleriyle, otomobil tasarımları yorumlanıyor. Yine geleceğin tasarım trendleri ve geleceğin ulaşım çözümleri bu platformda ele alınıyor. Sitenin ödül organizasyonu ise  “En İyi Üretim Otomobili” ve “En İyi Konsept Otomobili” olmak üzere iki kategoride veriliyor.

  • Opel GT Concept 2016’nın En iyi Konsept Otomobili Seçildi!

    Opel GT Concept 2016’nın En iyi Konsept Otomobili Seçildi!

    Opel GT Concept, 2016’da “En İyi Konsept Otomobili” seçildi. Minimal tasarım, erişilebilir vizyon ve 1.0 turbo mimariyle Opel GT Concept sahneyi aldı.

    Cenevre Otomobil Fuarı’nda podyuma çıktığı ilk günden beri konuşulan Opel GT Concept, 2016’da fuarın sadece “En İyi Konsept Otomobili” değil, aynı zamanda “Fuarın En İyi Otomobili” unvanını da alarak yılın en dikkat çekici tasarım başarılarından birine imza attı. Sıra dışı oranlar, yalın yüzeyler ve “tekerlekli heykel” yaklaşımıyla şekillenen Opel GT Concept, markanın köklerine inen ama geleceğe bakan bir vizyonu somutlaştırıyor.

    Minimalist ama cesur: “fazlalıksız” tasarım felsefesi
    Birçok konsept otomobilin dramatik kanatlar, devasa jantlar ve karmaşık aero parçalarla dikkat çekmeye çalıştığı bir dönemde Opel GT Concept, tam tersine gereksizi ayıklayan bir heykeltıraş gibi davranıyor. Yan aynalar, silecekler, kapı kolları gibi öğeler gövdeden “silinmiş”; yüzeyler tek parça hissi verecek şekilde sakinleştirilmiş. 3,85 metrelik toplam uzunluk, otomobili Corsa gibi küçük sınıf modellerden bile daha kompakt konumlandırırken, kısa uzantılar ve gerilimli omuz çizgisi dinamik bir silüet yaratıyor. Bu sadelik, gösteri uğruna günlük kullanımı unutmayan bir mühendislik mantığının da ipuçlarını veriyor. Sonuç olarak Opel GT Concept, bakışları üzerine çeken bir şıklığı “az olan çoktur” kuralıyla elde ediyor.

    Köklere saygı: Experimental GT’den bugüne
    Opel GT Concept’in tarihi, 1965’te Avrupa’nın ilk konsept otomobili kabul edilen Experimental GT’ye uzanıyor. O otomobil, dönemi için cesur bir konseptti; bugünse aynı cesaret, daha rafine bir tasarım diline ve daha ulaşılabilir bir vizyona taşınmış durumda. Heykelsi gövde yaklaşımı, geçmişin tutkulu spor otomobil ruhunu bugünün temiz yüzey estetiğiyle buluşturuyor. Bu nedenle ödül jürilerinin en çok vurguladığı nokta, Opel GT Concept’in “nostaljiye yaslanmadan mirası güncellemesi” oldu.

    Erişilebilirlik odağı: “Fiyatı değil, tasarımı radikal”
    Konsept otomobillerin birçoğu sınırlı üretim ve yüksek bedelli bir dünyaya seslenirken, Opel GT Concept farklı bir hedef koyuyor: geniş kitlelerin ulaşabileceği bir spor otomobil fikrini mümkün kılan mimari. Tasarım ekibinin “fiyatı değil tasarımı radikal” sözü, otomobili kurgularken alınan kararların özeti. Gösteriş yerine akılcı oranlar; pahalı egzotik çözümler yerine akıllı paketleme… Bu yaklaşım, konsept fikrinin üretime yolu açabilecek şekilde olgunlaştırılmasının da önünü açıyor.

    Kompakt güç: 1.0 Turbo ile hafiflik ve verimlilik
    Gücünü Corsa ve ADAM’da da kullanılan 1.0 litrelik üç silindirli turbo motordan alan Opel GT Concept, performans arayışını saf güçle değil, hafiflikle ve verimlilikle kuruyor. Küçük hacimli motor, konseptin sıkı paketlenmiş gövdesi ve potansiyel hafiflik avantajıyla birleşince “kullanılabilir sürüş keyfi” hedefine hizmet ediyor. Burada amaç, pistte tek turluk şov yapmak değil; günlük hayatta da sürücünün eline geçen her fırsatta keyif veren bir karakter çizmek. Bu çizgi, Opel GT Concept’i çok güçlü ama erişilemez egzotiklerden ayırıyor.

    Ölçekte doğruluk: küçük boy, büyük etki
    3,85 metrelik uzunluk ilk bakışta “şehir içi dostu” bir kompakt profil çiziyor. Ancak kısa burun, kaslı omuzlar ve geniş iz açıklığı, otomobile olduğundan daha ciddi bir duruş kazandırıyor. Bu da Opel GT Concept’in “günlük kullanılabilir sporcu” kimliğini destekleyen bir denge yaratıyor: manevra kabiliyeti yüksek, parkı kolay; ama virajda kendini ciddiye aldıran bir duruş. Özetle küçük gövde, büyük duygular uyandırıyor.

    Ödülün mesajı: yalın ama ileri
    Cenevre’de gelen “En İyi Konsept Otomobili” ve “Fuarın En İyi Otomobili” unvanları, jüri ve izleyicinin ortak mesajını netleştiriyor: İnovasyon, yalnızca göz alıcı teknolojik gösterilerde değil, günlük yaşamla bağ kuran sade çözümlerde de saklı. Opel GT Concept tam olarak bunu başarıyor. Dışarıdan bakıldığında kusursuz yüzey geçişleri, içeride ise sürücüyü yormayan arayüzler ve doğru oturma pozisyonu, otomobil–insan etkileşimini merkez alıyor. Böylece ödül, tasarımın “işlevle barışık” olduğu bir yol haritasını onaylıyor.

    Görsel kimlik: renk, oran ve ışık
    Opel GT Concept, saf yüzeyleri keskin ışık–gölge oyunlarıyla vurguluyor. Tek parça hissi veren gövde rengi, jant ve detaylarla bölünmeden akıyor; bu da otomobilin “heykel” iddiasını güçlendiriyor. Kaput hattının nazikçe yükselip alçalan ritmi ve omuz çizgisinin geriye doğru koşan dinamizmi, otomobilin durağan haldeyken bile hareket duygusu taşımasını sağlıyor. Bu tutarlılık, sade bir tasarımın asla “sıkıcı” olmak zorunda olmadığını kanıtlıyor.

    Kullanıcı deneyimi: ergonomi ve sezgisellik
    Minimalist dış kabuk, kokpitte de devam ediyor. Gereksiz düğme kalabalığı yerine, ihtiyaca göre şekillenen sezgisel bir düzen; sürücünün göz–el–yol koordinasyonunu bozmayacak şekilde kurgulanmış arayüz; doğru yüksekliğe yerleştirilen göstergeler… Opel GT Concept kısa bakışlarla bilgiye ulaşma ve anlık geri bildirim alma gibi temel ergonomi kriterlerinde iyi bir pratik vaat ediyor. Tasarım “kullanıcıyı yoran değil, ona yardım eden” bir dil konuşuyor.

    Sadelik ve güven ilişkisi
    Karışık çizgiler yerine net yüzeyler kullanan Opel GT Concept, algılanan kaliteyi de yükseltiyor. Çünkü zihin, temiz formu daha “dürüst” buluyor; arada saklanacak bir şey olmadığı hissi güven yaratıyor. Bu psikoloji, otomobil seçerken tasarımın neden kritik olduğunu da açıklıyor: Kullanıcı, her gün gördüğü ve dokunduğu objeyle bir bağ kuruyor. Opel GT Concept bu bağın “sade ama karakterli” tarafını temsil ediyor.

    Piston Kafalar yorumu
    🗣️ “Opel GT Concept, ‘az parçayla çok şey söyleme’ dersini veriyor. Aşırı şov yerine temiz bir duruş ve erişilebilir bir vizyon… Siz olsanız böyle bir spor otomobili günlük kullanır mıydınız, yoksa hafta sonuna mı saklardınız?”

    Sahici bir gelecek fikri
    Konsept kelimesi çoğu zaman “olmayacak duaya âmin” projelerle yan yana anılır. Opel GT Concept ise bundan ayrışıyor; çünkü kurgusu üretime uygun mühendislikle besleniyor. Küçük hacim–hafif gövde–akılcı paket üçgeni, gerçek dünyada uygulanabilir bir strateji sunuyor. Ödüllerin altını çizdiği şey de bu: sahnede güzel görünen ama sahneden indikten sonra da bir hayatı olan bir otomobil fikri.

    Son söz
    2016’nın en çok konuşulan tasarım başarılarından biri olan Opel GT Concept, heykelsi yüzeyleri, minimal yaklaşımı ve erişilebilir vizyonuyla yalnızca bir fuar yıldızı olmadığını kanıtladı. Experimental GT’den devraldığı cesareti, çağdaş sadelikle güncelleyen otomobil; spor otomobil dünyasında yeni bir karakter öneriyor: gösterişsiz, dürüst ve kullanmaya çağıran. Ve belki de en önemlisi, Opel GT Concept bize “tasarımın gücü”nün, karmaşıklığı artırmakta değil; hayatı kolaylaştıran yalınlığı bulmakta yattığını hatırlatıyor.