Otomobil Haberleri ve Test Sürüşleri Portalı

Etiket: Formula E

  • Citroën, Brussels Motor Show 2026’da Yenilenen Ürün Gamını Sergiliyor

    Citroën, Brussels Motor Show 2026’da Yenilenen Ürün Gamını Sergiliyor

    Citroën, Brussels Motor Show 2026’da ELO konseptini ilk kez sergiliyor. Yeni C5 Aircross, Ami Dark Side ve Formula E aracı da sahnede.

    Brussels Motor Show 2026, 9 Ocak 2026’da kapılarını açmaya hazırlanırken Citroën, fuara kapsamlı bir katılımla yer alacağını duyurdu. Marka, Brüksel’de yenilenen ürün gamını, ilk kez sergilenecek bir konsept otomobili ve elektrikli mobilite vizyonunu aynı çatı altında sunacak.

    Citroën standı; konsept otomobil ELO, yeni C5 Aircross, Ami Dark Side versiyonu ve ABB FIA Formula E Dünya Şampiyonası’nda yarışan tek koltuklu aracıyla ziyaretçileri karşılayacak.

    📲 Artık Haberler Size Gelsin
    PistonKafalar’ın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler anında cebinize düşsün.

    ➤ Otomobil & Motosiklet Akışı (Hızlı Bildirimler) | Katıl → WhatsApp
    ➤ YouTube Test Sürüşleri & İncelemeler | İzle → YouTube

    📩 İşbirliği ve reklam teklifleri için:
    info@pistonkafalar.com üzerinden bizimle iletişime geçebilirsiniz.

    Citroën ELO: Dünya Prömiyeri Brüksel’de

    Brüksel Motor Show 2026’nın Citroën cephesindeki en önemli yeniliği, Citroën ELO konseptinin dünya prömiyeri olacak. 4,10 metre uzunluğa sahip kompakt ELO, tamamen elektrikli altyapısı üzerine inşa edilmiş çok amaçlı bir yaşam alanı olarak tanımlanıyor.

    Standart konfigürasyonda dört koltuklu olan ELO, ihtiyaç hâlinde altı kişiye kadar yolcu taşıyabiliyor. Orta konumlandırılmış sürücü koltuğu, 180 derece görüş açısına sahip ön cam ve dönebilen koltuk yapısı; araç içini sohbet, dinlenme veya çalışma alanına dönüştürebiliyor. Modelin iç mekânı, Goodyear ve Decathlon ile birlikte geliştirilen dayanıklı ve sürdürülebilir malzemelerden oluşuyor.

    Yeni C5 Aircross: Markanın Amiral Gemisi Yeniden Konumlanıyor

    Citroën, Citroën C5 Aircross modelini Brüksel’de kapsamlı bir güncellemeyle sergiliyor. C-segment SUV sınıfında konumlanan yeni C5 Aircross; daha güçlü tasarım dili, aerodinamik olarak optimize edilmiş gövde yapısı ve gelişmiş teknolojilerle öne çıkıyor.

    Modelde:

    • Progressive Hydraulic Cushions süspansiyon
    • Advanced Comfort koltuklar
    • Büyük Cascade dokunmatik multimedya ekranı
    • Citroën Matrix LED farlar
    • Drive Assist 2.0 sürüş destek paketi

    sunuluyor.

    Motor seçenekleri tarafında ise oldukça geniş bir elektrikli yelpaze bulunuyor:

    • Hibrit: 950 km’ye kadar toplam menzil
    • Plug-in hibrit: Şehir içinde 100 km+, toplamda yaklaşık 1.100 km
    • Tam elektrikli: 520 km’ye kadar menzil

    Citroën Ami Dark Side: Mikro Mobilitenin Karanlık Yüzü

    Elektrikli mikro mobilitenin öncülerinden Citroën Ami, Brüksel’de Dark Side versiyonuyla sahneye çıkıyor. Mat Black Night gövde rengi ve beyaz grafik detaylarla sunulan bu versiyon, Ami’nin alışılmış eğlenceli karakterini daha iddialı bir tasarım diliyle buluşturuyor.

    Lansmanından bu yana yaklaşık 85.000 kullanıcıya ulaşan Ami, 14 yaşından itibaren kullanılabilmesi, kompakt yapısı ve tamamen elektrikli sürüşüyle şehir içi ulaşımda alternatif olmaya devam ediyor.

    Formula E: Citroën Elektrikli Pistlere Çıkıyor

    Citroën, Brüksel’de ABB FIA Formula E World Championship’ne resmî katılımını da kutluyor. Marka, Formula E’ye girişini São Paulo’daki sezonun ilk e-Prix yarışında elde edilen podyum başarısıyla taçlandırmış durumda.

    Formula E aracı, Citroën’in ralli raid, WRC ve WTCC geçmişinden gelen motorsporları mirasını, tamamen elektrikli bir platformda geleceğe taşıma hedefinin bir parçası olarak sergileniyor.

    Basın Toplantısı 9 Ocak’ta

    Citroën’in Brüksel Motor Show 2026 kapsamındaki basın toplantısı, 9 Ocak Cuma günü saat 09:40’ta gerçekleştirilecek. Toplantıya Citroën CEO’su Xavier Chardon ve Tasarım Direktörü Pierre Leclercq katılacak.

    Citroen markasının Türkiye’de satılan modellerine ve en güncel fiyat listesine Citroen Türkiye Resmi Web Sitesi üzerinden ulaşabilirsiniz.

    Piston Kafalar Yorumu – Editör Notu

    Akın DAĞYARAN

    Citroën, Brussels Motor Show 2026’da yalnızca yeni modellerini değil, markanın önümüzdeki döneme dair yönünü sergiliyor. ELO konseptiyle esneklik ve yaşam alanı fikri öne çıkarken, C5 Aircross ve Formula E katılımı Citroën’in elektrikli mobiliteyi hem günlük kullanımda hem de motorsporlarında ciddiye aldığını gösteriyor.

    Okuyucular Bunları da Merak Etti 👇

    Citroën’de Üst Düzey Atama: Aline Germain, 1 Ocak 2026’da Pazarlama Direktörü Görevini Devralıyor

    Citroën’in yeni Pazarlama Direktörü Aline Germain

  • DS Automobiles Formula E Sezon 12 Öncesi Resmi Testlere Başladı!

    DS Automobiles Formula E Sezon 12 Öncesi Resmi Testlere Başladı!

    DS Automobiles, 12. Formula E sezonu öncesi Valensiya’daki testlere başladı. FE25 yarış aracıyla yeni yazılım, yeni enerji stratejisi ve yeni pilotlar sahnede!

    Elektrikli yarışların nabzı yeniden yükseliyor. DS Automobiles, 2015’ten bu yana yer aldığı ABB FIA Formula E Dünya Şampiyonası’nda 12. sezon öncesi testlerine başladı. Marka, 11. sezonuna adım atarken yeni sezona iddialı bir hazırlık süreciyle giriyor.

    Valensiya’da Start Verildi

    İspanya’nın Valensiya kentindeki Ricardo Tormo Pisti, 25–29 Ekim tarihleri arasında Sezon 12 öncesi resmi Formula E testlerine ev sahipliği yapıyor. DS Automobiles, PENSKE AUTOSPORT ile birlikte geliştirdiği DS E-TENSE FE25 yarış araçlarını bu testlerde piste çıkardı.

    Bu yıl direksiyon başında iki yetenekli isim bulunuyor: Alman pilot Maximilian Günther ve genç İngiliz sürücü Taylor Barnard. İlk altı seansta bu iki fabrika pilotu görev alırken, kalan iki seansta Lindsay Brewer ve Jessica Edgar kadınlar test gününde direksiyona geçecek.

    Yeni Yazılım, Yeni Hedefler

    DS Performance ekibi, son haftalarda aracın yazılım güncellemeleri ve enerji yönetimi stratejileri üzerinde yoğun bir şekilde çalıştı. Sezon başlamadan önceki bu testler, aracın yeni E-TENSE güç ünitesinin pist performansını ölçmek için kritik bir aşama olarak görülüyor.

    Takım, Brezilya’nın São Paulo kentinde 6 Aralık’ta gerçekleşecek sezon açılışı öncesinde araçtan maksimum veriyi toplamayı hedefliyor. Sekiz zamanlı test seansında hız, enerji verimliliği ve dayanıklılık analizleri yapılarak FE25’in rekabet seviyesi değerlendirilecek.

    DS Performance Direktörü Eugenio Franzetti:

    “Formula E’de 11. sezonumuza başlamak bizim için büyük bir gurur. DS Automobiles olarak şampiyonluğun en güçlü aktörlerinden biriyiz ve bu yıl daha fazla podyum, daha fazla galibiyet hedefliyoruz. Mühendislerimiz ve mekanikerlerimiz sezon öncesi boyunca durmadan çalıştı. Şimdi sıra, emeklerinin karşılığını pistte almakta.”

    Başarılarla Dolu Geçmiş

    DS Automobiles, Formula E’ye katıldığı 2015’ten bu yana şampiyonada büyük başarılar elde etti.
    Rakamlar, markanın elektrikli yarışlardaki etkisini net biçimde ortaya koyuyor:

    • 137 yarış
    • 4 şampiyonluk
    • 18 zafer
    • 55 podyum
    • 26 pole pozisyonu

    Sezon 12’nin Şifreleri

    Yeni sezon, yalnızca takımlar arası rekabet açısından değil, sürdürülebilir teknoloji geliştirme açısından da kritik bir dönem olacak. DS E-TENSE FE25’in gelişmiş rejeneratif frenleme sistemleri ve hafifletilmiş batarya yapısı, enerjiyi daha verimli kullanarak markanın karbon nötr vizyonuna katkı sunuyor.

    Motor sporları haberlerimize BURADAN ulaşabilirsiniz.

    Piston Kafalar Yorumu – Editör Notu

    Akın DAĞYARAN

    DS Automobiles, Formula E’nin en istikrarlı markalarından biri olarak her sezon çıtayı biraz daha yükseltiyor. Yeni FE25 aracı, performans ve verimlilik dengesinde markanın mühendislik yeteneğini bir kez daha sergiliyor. Bu testler, yalnızca yeni bir sezona hazırlık değil aynı zamanda elektrikli yarış teknolojilerinin geleceğine atılmış bir adım.

  • Abbi Pulling, Nissan Formula E Takımıyla Valencia’daki Kadınlar Testinde Pistte Olacak

    Abbi Pulling, Nissan Formula E Takımıyla Valencia’daki Kadınlar Testinde Pistte Olacak

    Nissan Formula E Takımı’nın genç yeteneği Abbi Pulling, 31 Ekim’de Valencia’da düzenlenecek özel kadınlar testinde tekrar piste çıkıyor. GEN3 döneminin son sezonu öncesi önemli bir deneyim olacak.

    Kadın pilotlar Formula E dünyasında giderek daha fazla yer edinirken, Nissan Formula E Team’in genç yeteneği ve simülatör pilotu Abbi Pulling, 2025-26 sezonu öncesinde takımla yeniden piste çıkmaya hazırlanıyor. İngiliz pilot, 31 Ekim’de İspanya’nın Valencia kentindeki Circuit Ricardo Tormo pistinde düzenlenecek ikinci kadınlar testinde Nissan e-4ORCE 05 kokpitine oturacak.

    GEN3 Döneminin Sonunda Özel Bir Test

    Formula E’nin 12. sezonu öncesinde düzenlenecek bu test, mevcut GEN3 araçlarının son sezonu olması bakımından da önem taşıyor. Pulling, geçen yıl yapılan ilk kadınlar testinde zirvede yer almış ve ardından Berlin Rookie Testi’nde de piste çıkarak dikkat çekmişti. Haziran ayında resmi olarak Nissan’ın test ve simülatör pilotu kadrosuna dahil edilen genç yetenek, bu süreçte takımın simülatör çalışmalarına da katkı sağladı ve birden fazla yarış hafta sonunda takım ile sahada görev aldı.

    Pulling’den Güçlü Geri Dönüş

    2025 sezonunda GB3 Şampiyonası’nda yarışan ve Brands Hatch’te podyum elde eden Pulling, şimdi ise yeni bir sınavla karşı karşıya. Bu test, onun Nissan ile birlikte pistteki ilk 2025/26 sezonu deneyimi olacak.

    Takımın genel müdürü ve takım patronu Tommaso Volpe, genç sürücüye olan güvenlerini şu sözlerle dile getirdi:

    “Abbi’nin yeteneğine ve profesyonelliğine güvenimiz tam. Geçtiğimiz yılki performansı bizi fazlasıyla etkiledi. Bu test, onun Nissan e-4ORCE 05 üzerindeki bilgisini geliştirmesi için harika bir fırsat olacak. Hedeflerimiz büyük ve Abbi bu hedeflere ulaşmak için gereken potansiyele sahip.”

    Formula E’de Kadın Gücü

    Pulling de bu yeni test için oldukça heyecanlı:

    “Nissan Formula E Team ile tekrar piste çıkacağım için çok mutluyum. Berlin’deki Rookie Test’te öğrendiklerimin üzerine koyarak ilerlemek istiyorum. Takımla geçirdiğim zamanı çok sevdim ve önümüzdeki sezon hem pistte hem de simülatörde birlikte çalışmayı sabırsızlıkla bekliyorum.”

    Valencia’daki test, 31 Ekim’de sabah 09:00-12:00 ve öğleden sonra 14:00-17:00 saatleri arasında gerçekleştirilecek iki seans halinde düzenlenecek. Bu özel etkinlik, sadece kadın sürücülere açık olacak ve geleceğin Formula E yıldızlarının vitrine çıktığı önemli bir platform oluşturacak.

    Motor sporları haberlerimize BURADAN ulaşabilirsiniz.

    Piston Kafalar Yorumu – Editör Notu

    Akın DAĞYARAN

    Formula E’de kadın sürücülerin varlığı giderek artıyor ve bu gelişme motor sporları dünyasında büyük bir dönüşümün habercisi. Abbi Pulling’in yeteneği ve istikrarlı yükselişi, kadınların da en üst seviyelerde rekabet edebileceğinin canlı kanıtı. Nissan’ın ona verdiği destek, gelecekte çok daha fazla kadın pilotun Formula E sahnesinde yer almasının önünü açabilir.

  • Nissan 2025 Japan Mobility Show’da Geleceğin Mobilitesini Tanıtacak

    Nissan 2025 Japan Mobility Show’da Geleceğin Mobilitesini Tanıtacak

    Nissan, 29 Ekim’de başlayacak Japan Mobility Show 2025’te yeni Elgrand ve yenilenen Ariya ile sahneye çıkıyor. Elektrifikasyon, otonom mobilite ve enerji çözümleriyle markanın geleceğe dair vizyonu ortaya konacak.

    Nissan’dan 2025 Japan Mobility Show’da “Akıllı Gelecek” Vizyonu

    YOKOHAMA – Nissan, 29 Ekim – 9 Kasım 2025 tarihleri arasında düzenlenecek Japan Mobility Show 2025’te mobilitenin geleceğini şekillendirecek en son teknolojilerini ve elektrikli araç vizyonunu sahneye çıkaracak. Markanın Re:Nissan stratejisi doğrultusunda hazırlanan fuar standı, yalnızca yeni modelleri değil, akıllı enerji yönetimi, otonom ulaşım ve sürdürülebilir çözümleri de gözler önüne serecek.

    Yeni Elgrand ve Yenilenen Ariya Sahneye Çıkıyor

    Fuarın en çok merak edilen yeniliklerinden biri, dördüncü nesil Nissan Elgrand olacak. 30 yıla yakın süredir Japon pazarının en sevilen minivanlarından biri olan Elgrand, artık yalnızca üçüncü nesil e-POWER teknolojisiyle geliyor. Daha konforlu iç mekân, gelişmiş güvenlik sistemleri ve yüksek verimlilikle donatılan model, 2026’da Japonya yollarına çıkacak.

    Elektrikli crossover Ariya da yenilenerek karşımıza çıkıyor. Daha sofistike dış tasarım, Google destekli bilgi-eğlence sistemi, V2L (Vehicle-to-Load) fonksiyonu ve Japon yollarına özel süspansiyon ayarlarıyla modelin yeni versiyonu fuarda tanıtılacak.

    Elektrifikasyon ve Yeni Nesil Mobilite Ön Planda

    Nissan, elektrikli mobiliteye olan bağlılığını fuarda açıkça ortaya koyuyor. Üçüncü nesil LEAF, Avrupa pazarına özel Micra EV ve Çin pazarına yönelik N7 sedan gibi global modeller sergilenecek. Bu araçlar, markanın bölgesel ihtiyaçlara uygun elektrikli çözümler üretme yaklaşımını yansıtıyor.

    Formula E’den Enerji Yönetimine: Yarış Ruhuyla Teknoloji

    Elektrifikasyon heyecanı yalnızca yollarda değil, pistlerde de sürüyor. 2024/2025 Sezonu Formula E şampiyonu Nissan yarış aracı, markanın ileri teknolojilerini sergileyecek. Ayrıca fuarda yer alacak Nissan Energy deneyim alanı, V2H ve V2L çözümleriyle elektrikli araçların evlere ve cihazlara enerji sağlama potansiyelini gösterecek.

    Otonom Ulaşım ve Sosyal Çözümler

    Nissan, toplumsal ihtiyaçlara çözüm üretme hedefiyle geliştirdiği otonom mobilite hizmeti aracını da fuarda tanıtacak. Serena minivan temelli prototip, Kasım ayında Yokohama’da başlayacak pilot proje kapsamında Japonya’nın yaşlanan nüfusunun ulaşım ihtiyaçlarına çözüm sunacak.

    Fuar Ziyaretçilerini Neler Bekliyor?

    Fuar 31 Ekim’de halka açıldığında Nissan standı, Japonya’ya özel modellerle zenginleştirilecek. 2026 Skyline 400R Limited Edition, X-Trail Rock Creek, ve yüksek performanslı Fairlady Z, markanın geleceğe dönük yaklaşımını somutlaştıracak.

    📍 Etkinlik Detayları:

    • 📍 Yer: Tokyo Big Sight – West Hall 1
    • 📆 Medya Günleri: 29-30 Ekim
    • 👥 Halka Açık Günler: 31 Ekim – 9 Kasım
    • 🎤 Basın Konferansı: 29 Ekim – 10:40 JST / 01:40 GMT

    Okuyucular Bunları da Merak Etti 👇

    LeMans Sunset Nissan 350Z: Tomei Egzozlu, Lastikte 287 HP’lik VQ35 Canavarı

    nissan 350z test sürüşü LeMans Sunset rengi

    Piston Kafalar Yorumu

    Nissan, 2025 Japan Mobility Show’da yalnızca yeni modeller tanıtmakla kalmıyor; mobilitenin geleceğini de şekillendiriyor. Yeni Elgrand ve yenilenen Ariya, Japonya pazarına odaklanmış stratejik hamleler olarak öne çıkarken, elektrikli mobilite ve enerji çözümlerindeki yenilikler markanın küresel vizyonunu güçlendiriyor.
    Geçtiğimiz haftalarda tanıtılan 2026 Ariya yenilemesi ve Nissan Formula E başarıları ile birleştiğinde, bu etkinlik Nissan’ın gelecekteki dönüşümünün temel taşlarından biri olacak.

    Nissan’ın Türkiye’de satılan modellerine ve en güncel fiyat listesine Nissan Türkiye Resmi Web Sitesi üzerinden ulaşabilirsiniz.

    Bu Haberde İlginizi Çekebilir

  • Prysmian Group ve Avalanche Andretti Formula E’de Güçlerini Birleştirdi

    Prysmian Group ve Avalanche Andretti Formula E’de Güçlerini Birleştirdi

    Kablo sektöründe uluslararası bir oyuncu olan Prysmian Group ile ABB FIA Formula E’nin önde gelen takımlarından Avalanche Andretti ABB FIA Formula E Dünya Şampiyonasının 2022-2023 sezonunda iş birliği yaptı. Mexico City‘de başlayan sezonun açılış yarışıyla iki markanın iş birliği resmi olarak başlamış oldu.

    Enerji ve telekomünikasyon kabloları sektörünün dünya lideri Prysmian Group ve Avalanche Andretti Formula E, 2022/2023 ABB FIA Formula E Dünya Şampiyonasında resmi ortaklık yaptıklarını duyurdu. Varılan anlaşma kapsamında Grup, takımın tüm sürdürülebilir elektrifikasyon çalışmalarında güç ve bilgi aktarımını destekleyecek çözümler de sağladı.

    İş birliğiyle ilgili görüşlerine açıklayan Prysmian Group CEO’su Valerio Battista, “Kablo ve fiber optik teknolojileri, enerji geçişi, elektrifikasyon ve dijitalleşme süreçlerinin en önemli bileşenleridir. Özellikle e-mobilite endüstrisinde otomobiller, şarj altyapıları ve ilgili şebeke entegrasyonu için çok önemlidir” dedi. Battista, “Stratejik e-mobilite sektöründe de inovasyonu teşvik ederek değerlerimizi güçlendirmek amacıyla bir Formula E takımıyla ana sponsor olarak iş birliği yapan ilk kablo üreticisi olduk.” diye ekledi.

    Grup bünyesinde dahil oldukları MEAT bölgesinde sürdürdükleri faaliyetlerde şirketi başarıyla temsil ettiklerine değinen Türk Prysmian Kablo CEO’su Ülkü Özcan iş birliğiyle ilgili şöyle konuştu: “Grubumuz yenilikçi çalışmalarla farklı alanlara en uygun kablo çözümleri sunarak sektöre örnek çalışmalar sergiliyor. Avalanche Andretti ile hayata geçirdiğimiz bu iş birliği, Grubumuzun sürdürülebilirlik ve elektrifikasyon hedefleri doğrultusunda yaptığı çalışmaların bir sonucu olarak büyük önem taşıyor. Özellikle ulaştırma projelerindeki elektrifikasyon, sinyalizasyon ve telekomünikasyon sistemlerinin kurulumunda önem arz eden kablo tiplerine; enerji, zayıf akım ve fiber optik kablolarımızla özel çözümler sunuyoruz. Bugün üretimden satışa tüm operasyonlarımızda sürdürülebilirliği ön plana alıyor, dijitalleşmeyi kolaylaştırıcı bir unsur olarak konumlandırıp pazar dinamiklerini yeniden tanımlarken, yenilenebilir ve karbondan arındırılmış enerji sistemine geçişi mümkün kılmak için çalışıyoruz. Türk Prysmian Kablo olarak bu doğrultuda MEAT bölgesindeki sürdürülebilirlik faaliyetlerimizle Grubumuzun uzun vadeli hedeflerine katkı sağlamaya devam ediyoruz. Bu anlaşmanın şirketimizin dinamik ve enerjik yapısını ve sağlam ürünlerini daha çok kişiye tanıtacağına inanıyor ve her iki taraf için hayırlı olmasını diliyorum.”

    Prysmian Group, uluslararası bir oyuncu ve global bir lider olarak ve sürdürülebilirlik girişimlerinde de yeni hedefler peşinde koşmaya devam ediyor. Halihazırda İtalyan solo yelken sporcusu Giancarlo Pedote ile ortaklığı bulunan Prysmian Group, Avalanche Andretti Formula E ortaklığıyla; şirketin yapısında olan atak, dinamik, sürdürülebilir ve inovasyon değerlerini paylaşan yeni bir spor dalıyla daha güçlerini birleştirmiş oldu.

    Prysmian Formula E
    Prysmian Formula E
    Prysmian Formula E
    Türk Prysmian CEO Ülkü Özcan
  • Audi Sport Takımı Formula E’nin Yeni Sezonu İçin Yola Çıktı!

    Audi Sport Takımı Formula E’nin Yeni Sezonu İçin Yola Çıktı!

    Audi Formula E Takımı, 10 ton kargoyla Diriyah Pisti’ne doğru yola çıktı. FE06 yarış otomobili ve sezon öncesi lojistik detayları haberimizde.

    Audi Formula E Takımı Yeni Sezona Suudi Arabistan’da Başlıyor

    Audi Sport ABT Schaeffler takımı, Formula E’nin 6. sezonuna güçlü bir başlangıç yapmaya hazırlanıyor. 22-23 Kasım tarihlerinde Suudi Arabistan’daki Diriyah Pisti‘nde gerçekleşecek sezonun ilk yarışına katılmak üzere, takım Almanya’nın Kempten şehrindeki merkezinden 10 tonluk kargoyla yola çıktı. Bu kargonun içinde, yeni sezon için geliştirilen iki adet Audi e-tron FE06 yarış otomobili de yer alıyor.

    Yükleme işlemleri DHL Logistics tarafından Almanya’nın Stuttgart Havalimanı’nda gerçekleştirildi. Kargo, Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da bulunan Riyad Havalimanı’na hava yoluyla ulaştırıldı. Formula E organizasyonunun kuralları gereği, taşıma konteynerleri 19 Kasım saat 09.00’a kadar mühürlü kalacak.

    Formula E’de Teknoloji ve Lojistik Uyumu: 10 Tonluk Strateji

    Kargo sadece otomobillerle sınırlı değil. Yedek parçaların yanı sıra temizlik ürünleri, özel teknik ekipmanlar, pilotlar Daniel Abt ve Lucas di Grassi’nin kişisel eşyaları, takımın sahada ihtiyaç duyacağı özel süpürgeler ve ekipmanlar da konteynerlerde yer aldı. Yarış takvimine göre, her sezon farklı kıtalarda düzenlenen Formula E organizasyonunda, bu tür lojistik planlamalar başarıyı belirleyen faktörlerden biri olarak öne çıkıyor.

    Yeni Nesil Güç: Audi e-tron FE06

    Audi’nin yeni Formula E otomobili e-tron FE06, geçen sezonun başarılı modeli olan e-tron FE05’in güncellenmiş versiyonu olarak dikkat çekiyor.

    • 340 HP güç üreten bu elektrikli yarış otomobili,
    • Formula E kurallarına göre maksimum 240 km/s hıza ulaşıyor.
    • 0’dan 100 km/s hıza çıkış süresi ise sadece 2.8 saniye.

    Bu yüksek performanslı model, sadece hız değil, aynı zamanda verimlilik ve denge açısından da geliştirildi. Audi Sport mühendisleri, özellikle enerji geri kazanım sistemlerinde iyileştirmeler yaparak, aracın yarış esnasında daha uzun süre maksimum performans sergilemesini sağladı.

    Sezon Boyunca Merkeze Dönüş Yok

    Kempten’den yola çıkan kargo, Diriyah yarışı sonrası Şili’ye doğru yola çıkacak. İlginç olan şu ki; konteynerler ancak Temmuz ayında Almanya’daki yarış merkezine geri dönebilecek. Yani Audi takımı sezon boyunca yarış aralarında tüm bakım, onarım ve geliştirme işlemlerini yarış pistlerindeki pit alanlarında gerçekleştirmek zorunda kalacak.

    Bu da demek oluyor ki, takımların sezon öncesi hazırlıkları ve taşıma planlamaları hayati önem taşıyor. Hatalara yer olmayan bir düzen içinde çalışan Formula E ekipleri, teknolojik donanım kadar lojistik planlama konusunda da kusursuz olmalı.

    🛞 Piston Kafalar Yorumu

    Audi’nin Formula E arenasında sergilediği vizyon, sadece mühendislik başarısıyla sınırlı değil. Takımın 10 tonluk lojistik planlaması, sezonun daha ilk yarışından itibaren mükemmel organizasyon ve detay yönetimi sergilediğini gösteriyor. Özellikle yeni FE06 ile birlikte markanın sürdürülebilirlik, hız ve inovasyon anlayışını bir araya getirdiği görülüyor. Formula E’nin yükselen rekabet ortamında, Audi’nin bu sezon da adından sıkça söz ettireceği kesin.

    Audi Formula E Takımı FE06 ile yarışa hazırlanıyor
  • Jaguar’ın Elektrikli Yarışçısı I-PACE eTROPHY Testlerden Başarıyla Geçti

    Jaguar’ın Elektrikli Yarışçısı I-PACE eTROPHY Testlerden Başarıyla Geçti

    Jaguar I-PACE eTROPHY, -40 derecelik soğuk hava testlerini başarıyla tamamladı. İsveç ve Kars’ta gerçekleştirilen testlerde elektrikli yarış otomobili, buz üstünde 195 km/s hıza ulaştı.

    Jaguar, tamamen elektrikli performans vizyonunu bir kez daha kanıtladı. Markanın ilk tam elektrikli SUV modeli I-PACE’in yarış pistlerindeki özel versiyonu Jaguar I-PACE eTROPHY, -40 dereceye varan soğuklarda gerçekleştirilen testlerden başarıyla geçti.
    Elektrikli yarış otomobili, İsveç’in Arjeplog bölgesinde ve Türkiye’nin Kars / Çıldır Gölü üzerindeki donmuş zeminde yapılan sürüşlerde üstün denge, performans ve dayanıklılık ortaya koydu.

    Bu testler, Jaguar’ın elektrikli mobilite vizyonunu sadece pistlerde değil, dünyanın en zorlu iklim koşullarında da doğrulaması açısından büyük önem taşıyor.

    Elektrikli Gücün Buz Üzerindeki Sınavı

    Jaguar I-PACE eTROPHY, ilk kez ABB FIA Formula E yarışları sırasında Suudi Arabistan’da tanıtılmıştı. Şimdi ise markanın soğuk hava test merkezi olan Arjeplog’daki zorlu parkurda ekstrem koşullar altında sınandı.
    Testlerde, -40 dereceye yaklaşan sıcaklıklarda bile aracın elektrik motoru, batarya soğutma sistemi ve çekiş yönetimi yüksek verimlilikle çalışmayı sürdürdü.

    Aynı zamanda Kars / Çıldır Gölü’ndeki buz zemin testleri, modelin gerçek koşullarda kararlılığını gözler önüne serdi.
    Jaguar I-PACE eTROPHY, donmuş göller üzerinde hazırlanan özel pistte 195 km/s hıza ulaştı. Bu değer, çoğu aracın çalışamadığı koşullarda bile elektrikli motor teknolojisinin potansiyelini kanıtladı.

    Panasonic Jaguar Racing Pilotundan Performans Yorumu

    Test sürüşlerinde direksiyonda Panasonic Jaguar Racing pilotu Nelson Piquet Jr vardı.
    Efsane pilot, zorlu buz testinin ardından şu ifadeleri kullandı:

    “I-PACE eTROPHY’yi bugün konfor alanının dışına çıkardık.
    -40 dereceye yaklaşan sıcaklıklarda bile araç olağanüstü bir denge gösterdi.
    Donmuş göller üzerinde bu performansı deneyimlemek hayatımın en unutulmaz sürüşlerinden biriydi.”

    Bu test, elektrikli yarış otomobillerinin sadece pistlerde değil, kutup şartlarında bile sorunsuz çalışabileceğini ortaya koydu.

    Jaguar’ın Elektrikli Yarış Stratejisi

    Jaguar I-PACE eTROPHY, markanın elektrikli yarış vizyonunun bir parçası olarak Formula E programıyla entegre biçimde geliştirildi.
    Seri üretim I-PACE ile aynı 90 kWh’lik lityum iyon batarya paketini kullanan model, yazılım ve çekiş kontrol sistemleri açısından tamamen yarış odaklı olarak optimize edildi.

    Bu kapsamda geliştirilen özel termal yönetim sistemi, bataryanın donma riskini ortadan kaldırıyor.
    Sıcaklık -30 derecenin altına indiğinde bile batarya hücreleri, ısı dengeleme devresi sayesinde ideal çalışma aralığında kalıyor.

    Test sürüşlerinde ayrıca Jaguar I-PACE eTROPHY, Terra 53 50 kW DC hızlı şarj istasyonları aracılığıyla 90 dakikada tamamen şarj edildi.
    Standart 100 kW DC hızlı şarj sisteminde ise %0’dan %80 doluluğa sadece 40 dakikada ulaşıyor.

    Mühendislikte Dayanıklılık ve Denge

    Elektrikli yarış otomobilinin gövdesi, alüminyum ve kompozit malzemelerin dengeli kombinasyonuyla oluşturuldu.
    Bu yapı, hem hafifliği hem de yüksek burulma direncini aynı anda sunuyor.

    Araçta kullanılan aktif tork dağılım sistemi (Torque Vectoring by Braking), kaygan zeminde maksimum denge sağlıyor.
    Her bir tekerleğe gönderilen güç, anlık olarak ayarlanarak sürücünün komutlarına milisaniyeler içinde yanıt veriyor.

    Jaguar mühendisleri, eTROPHY’nin çekiş gücü kontrol yazılımını buz testlerinde yeniden kalibre etti.
    Bu sayede model, -40 derecede bile kaymadan, stabil biçimde hızlanabiliyor.

    Borusan Otomotiv ve BOM Pilotlarının Katkısı

    Test sürecinde Türkiye adına önemli bir rol de Borusan Otomotiv ve BOM (Borusan Otomotiv Motorsport) ekibine ait oldu.
    Profesyonel Türk pilotlar, Kars / Çıldır Gölü üzerindeki buz pistinde Jaguar I-PACE eTROPHY’yi deneyimledi.

    BOM ekibi, aracın çekiş, fren ve batarya performansını detaylı biçimde analiz ederek Jaguar mühendislerine veri desteği sağladı.
    Bu iş birliği, Türkiye’nin elektrikli mobilite ekosisteminde edindiği mühendislik deneyimini de güçlendirdi.

    Elektrikli Performansın Yeni Boyutu

    Jaguar I-PACE eTROPHY, sadece elektrikli olmasıyla değil, performans karakteriyle de öne çıkıyor.
    İki adet elektrik motoru toplamda 400 beygir güç (294 kW) ve 696 Nm tork üretiyor.
    Tamamen elektrikli dört tekerlekten çekişli sistem sayesinde araç, 0’dan 100 km/s hıza 4,8 saniyede ulaşıyor.

    Batarya ağırlığının gövde merkezine yakın yerleştirilmesi, aracın alçak ağırlık merkezi oluşturmasını sağlıyor.
    Bu sayede hem pistte hem buzda üstün yol tutuş performansı elde ediliyor.

    Formula E Deneyiminden Pistlere

    Jaguar’ın Formula E deneyimi, I-PACE eTROPHY’ye doğrudan aktarıldı.
    Marka, Formula E ile birlikte elektrikli motor, batarya yönetimi ve aerodinamik verimlilik konularında edindiği teknolojiyi yol araçlarına entegre ediyor.
    Bu yaklaşım, elektrikli mobilitenin sadece çevreci değil, aynı zamanda yüksek performanslı olabileceğini gösteriyor.

    Elektrifikasyonda Yeni Hedef: Sıfır Emisyonlu Yarışlar

    Jaguar, 2020 ve sonrası için “Race to Innovate” mottosuyla yola çıktı.
    Amaç, elektrikli yarış otomobillerinde elde edilen tecrübeleri, günlük kullanıma uygun modellere taşımak.

    Bu vizyon doğrultusunda geliştirilen I-PACE eTROPHY, sıfır emisyonla performansı birleştiriyor ve geleceğin sürdürülebilir yarış dünyasının öncülerinden biri haline geliyor.

    Piston Kafalar Yorumu

    Jaguar I-PACE eTROPHY, elektriğin soğuktan korkmadığını kanıtladı.
    Hem Kars’ta hem İsveç’te buz üstünde yapılan testlerde, mühendisliğin sınırlarını zorlayan bir dayanıklılık sergiledi.
    Jaguar, Formula E ruhunu pistlerden kutup sınırına taşıyarak elektrikli performansın gerçek gücünü gözler önüne serdi.

     

  • Audi Pilotları Formula E’ye Simülatörle Hazırlanıyor

    Audi Pilotları Formula E’ye Simülatörle Hazırlanıyor

    Audi Formula E pilotları Daniel Abt ve Lucas di Grassi, Marakeş yarışı öncesinde Neuburg’daki 360 derecelik simülatörde yarış deneyimini canlandırıyor.

    Audi Pilotları Formula E’ye Simülatörle Hazırlanıyor

    Elektrikli otomobil yarışlarının en prestijli organizasyonu olan Formula E’de mücadele eden Audi, sezon öncesi ve yarış hazırlıklarını üst düzey teknolojiyle sürdürüyor. Audi Formula E pilotları Daniel Abt ve Lucas di Grassi, Almanya’nın Neuburg kentindeki Audi Sport tesislerinde kurulan özel bir simülatörde yarışa hazırlanıyor.

    360 Derecelik Simülasyon Deneyimi

    Audi Sport’un Neuburg’daki merkezinde yer alan simülatör, çevresinde 360 derecelik görüş açılı monitörler ile donatılmış durumda. Pilotlar, Formula E otomobilinin birebir kopyası olan kokpitte oturuyor, kulaklık ve mikrofon desteğiyle mühendisleriyle anlık iletişim kurabiliyorlar. Bu sayede gerçek yarış gününün atmosferi en ince ayrıntısına kadar simüle ediliyor.

    Daniel Abt ve son şampiyon Lucas di Grassi, bu gelişmiş simülatörde Marakeş pistinin sıralama turlarını ve yarış senaryolarını birebir çalışıyor. Pilotlar, uzun saatler boyunca pistin tüm virajlarını, düzlüklerini ve hava koşullarını deneyimleme imkânı buluyor.

    FIA Verileriyle Yeniden Yaratılan Pistler

    Audi mühendisleri, simülasyonun gerçeğe en yakın şekilde hazırlanabilmesi için FIA verilerini kullanıyor. Bu veriler, pistteki tümsekler, kot farkları, asfalt özellikleri ve olası iklim koşullarını içeriyor. Böylece pist bilgisayar ortamında baştan yaratılıyor ve pilotlar henüz piste çıkmadan tüm ayrıntılarıyla deneyimleyebiliyor.

    Bu teknoloji sayesinde pilotlar yalnızca hız ve tur sürelerini değil, aynı zamanda enerji tüketimi, lastik yönetimi ve farklı yarış stratejilerini de test edebiliyor.

    Marakeş Öncesi Kritik Hazırlık

    Audi Formula E takımının pilotları, sezonun üçüncü ayağı olan 13 Ocak Marakeş yarışı öncesinde yoğun bir hazırlık sürecinden geçiyor. Fas’ın Marakeş şehrinde düzenlenecek olan yarış, hem sıcak iklim koşulları hem de teknik zorluklarıyla biliniyor.

    Daniel Abt ve Lucas di Grassi, simülatör sayesinde bu zorlukları önceden deneyimliyor ve farklı senaryolar için hazır hale geliyor. Audi mühendisleri de pilotların performans verilerini toplayarak yarış günü için en uygun stratejiyi belirliyor.

    Başarılı İkili: Abt ve di Grassi

    Formula E tarihinin en başarılı ikililerinden biri olan Daniel Abt ve Lucas di Grassi, bugüne kadar toplamda 24 kez podyuma çıkmayı başardı. Di Grassi, serinin en istikrarlı pilotlarından biri olarak öne çıkarken, Abt de takımın puan katkısını artıran önemli bir isim konumunda.

    Audi Formula E takımı, Marakeş’te bu başarıya yenilerini eklemeyi hedefliyor. Simülatör çalışmaları da bu hedefin en önemli parçalarından biri olarak görülüyor.

    Audi’nin Elektrikli Yarış Stratejisi

    Audi, 2017–2018 sezonuyla birlikte Formula E’de tamamen kendi ürettiği otomobillerle yarışmaya başladı. Bu adım, markanın elektrikli mobilite vizyonunun motorsporlarıyla uyumlu şekilde ilerlediğini gösteriyor.

    Neuburg’daki simülatör ise bu vizyonun somut örneklerinden biri. Audi mühendisleri, yarış otomobillerinde geliştirdikleri teknolojilerin ileride seri üretim elektrikli araçlarda da kullanılabileceğini belirtiyor. Bu nedenle Formula E, Audi için sadece bir yarış serisi değil, aynı zamanda geleceğin otomobillerine yön veren bir Ar-Ge platformu niteliği taşıyor.

    Simülasyonun Pilotlara Katkısı

    Simülatör çalışmaları, pilotların yalnızca pist bilgisi edinmelerini sağlamıyor. Aynı zamanda:

    • Enerji yönetimi stratejilerini test etmelerine,
    • Frenleme noktalarını optimize etmelerine,
    • Rakiplerin olası hamlelerine karşı senaryolar geliştirmelerine yardımcı oluyor.

    Böylece pilotlar, yarışa çok daha hazırlıklı ve güvenle çıkıyor. Mühendisler de elde edilen verileri analiz ederek otomobilin ayarlarını en iyi şekilde optimize ediyor.

    Formula E’de Rekabet Kızışıyor

    Formula E, elektrikli mobilitenin vitrin organizasyonu olarak hızla büyüyor. Audi gibi dev üreticilerin katılımıyla şampiyona hem sportif hem de teknolojik açıdan önemli bir arenaya dönüştü.

    Marakeş yarışı, sezonun üçüncü ayağı olması sebebiyle takımlar için kritik bir eşik olarak görülüyor. Audi Formula E takımının burada göstereceği performans, sezonun geri kalanındaki motivasyonu da doğrudan etkileyecek.

    Piston Kafalar Yorumu

    Audi, Formula E’de yalnızca pistte değil, hazırlık sürecinde de farkını ortaya koyuyor. Neuburg’daki gelişmiş simülatör, Abt ve di Grassi’nin başarılarının arkasındaki en önemli faktörlerden biri. Bizce bu teknoloji, gelecekte diğer takımlar tarafından da yaygınlaşacak. Sizce sanal simülasyon, gerçek pist deneyiminin yerini alabilir mi?

     

  • Renault Formula E’ye Veda Ediyor!

    Renault Formula E’ye Veda Ediyor!

    Renault Formula E’ye veda ediyor. Üç kez üst üste şampiyon olan Renault e.dams, 4. sezonun ardından Formula 1’e odaklanmak için seriden çekileceğini açıkladı.

    Renault, elektrikli yarış serisi Formula E’nin ilk günlerinden itibaren damgasını vurmuş markalardan biri oldu. 2014 yılında başlayan şampiyonaya e.dams takımıyla katılan marka, Montreal’de üst üste üçüncü kez Takımlar Şampiyonluğu’nu elde ederek serideki üstünlüğünü pekiştirdi. Ancak tüm bu başarılara rağmen Renault Formula E serüveni dördüncü sezon sonunda noktalanacak.

    Üç Yılda Üç Şampiyonluk

    Formula E’nin kurucu takımlarından biri olan Renault e.dams, kısa sürede serinin en dominant ekiplerinden biri haline geldi. İlk üç sezonda üst üste şampiyonluk kazanarak organizasyonun tarihinde unutulmaz bir başarıya imza attı. Montreal’deki son yarış hafta sonunda alınan üçüncü şampiyonluk, markanın Formula E’deki istikrarlı performansının bir göstergesi oldu.

    Odak Noktası Formula 1

    Renault, Formula E’den çekilme kararını açıklarken, bundan sonraki tüm odağını Formula 1’e yönelteceğini belirtti. Fransız üretici, Formula 1’de tekrar şampiyonluk mücadelesi verebilmek için kaynaklarını ve enerjisini bu alana aktaracak.

    Renault Grubu Satış ve Pazarlama Başkan Yardımcısı Thierry Koskas, “Formula E’deki ilk üç yılımızda olağanüstü bir performans gösterdik. Elektrikli araç teknolojilerinde değerli deneyimler elde ettik. Ancak dördüncü sezonun ardından tüm odağımızı Formula 1’deki agresif hedeflerimize yoğunlaştıracağız” ifadelerini kullandı.

    Nissan ile Yeni Dönem

    Renault’nun Formula E’den çekilmesi, markanın tamamen geri adım attığı anlamına gelmiyor. 2017 ortalarında Renault, Nissan ve Mitsubishi arasında imzalanan otomotiv ittifakı, geleceğe yönelik büyük bir sinerji yarattı. Bu ortaklık sayesinde Nissan, Formula E’de Renault’nun yerini alarak şampiyonada mücadele etmeye başlayacak.

    Renault ve Nissan arasındaki iş birliği mühendislik, üretim, lojistik, satın alma ve insan kaynakları alanlarında yoğunlaşırken; elektrikli, otonom ve bağlantılı araç teknolojilerinde de büyük bir ilerleme sağlanması hedefleniyor.

    Formula E’den Kazanılan Deneyim

    Renault’nun Formula E’de geçirdiği üç yıl, elektrikli araç teknolojilerinde önemli veriler elde etmesini sağladı. Enerji yönetimi, batarya performansı ve dayanıklılık gibi kritik konularda kazanılan tecrübeler, markanın yol otomobillerine de yansıyacak.

    Thierry Koskas, “Mühendislerimiz Formula E’de edindikleri verileri diğer markalarımızla paylaşarak ittifakın tüm üyelerine katkı sağlayacak. Böylece yarış stratejimizi çeşitlendirirken motor sporlarından gelen deneyimimizi de kullanmaya devam edeceğiz” sözleriyle bu sürecin önemine dikkat çekti.

    Stratejik Hamle

    Renault’nun Formula E’den ayrılması bir geri adım değil, daha çok bir strateji değişimi olarak görülüyor. Marka, Formula 1’de daha rekabetçi bir seviyeye ulaşmayı hedeflerken, Nissan’ın Formula E’ye katılımıyla ittifakın motorsporlarındaki gücü korunmuş olacak.

  • Porsche 2019 Yılından İtibaren Formula E’de Boy Gösterecek

    Porsche 2019 Yılından İtibaren Formula E’de Boy Gösterecek

    Porsche Formula E’ye 2019’da katılıyor! Elektrikli yarış stratejisiyle dikkat çeken marka, geleceğin mobilitesinde sürdürülebilirlik ve performansı buluşturmayı hedefliyor.

    Porsche Formula E ile Yeni Bir Çağa Adım Atıyor

    Alman spor otomobil devi Porsche, motor sporları stratejisinde radikal bir değişikliğe giderek elektrikli yarışlara odaklanıyor. Porsche Formula E girişimi kapsamında, marka 2019 yılından itibaren FIA Formula E Şampiyonası’nda mücadele edecek. Bu adım, Porsche’nin 2025 stratejisinin bir parçası olarak, elektrikli mobiliteye verdiği önemi bir kez daha ortaya koyuyor.

    Porsche’nin motor sporları geçmişi, Le Mans zaferleri, GT yarışlarındaki başarıları ve dayanıklılık şampiyonalarındaki üstün performanslarıyla dolu. Ancak artık markanın odağı sadece safkan benzinli motorlu yarış otomobilleri değil, aynı zamanda geleceğin elektrikli teknolojileri. Özellikle Mission E konseptiyle gündeme gelen Porsche, hem yollarda hem de pistlerde elektrikli gücün potansiyelini kanıtlamayı hedefliyor.

    Stratejinin Temeli: Elektrikli Gelecek

    Porsche AG Araştırma ve Geliştirme İdari Kurulu Üyesi Michael Steiner, markanın yeni stratejisini şu sözlerle açıklıyor:

    “Formula E’ye katılıp bu kategoride başarıya ulaşmak, Mission E projemizin doğal bir sonucu. Kendi teknolojilerimizi geliştirme ve uygulama özgürlüğünün artması, Formula E’yi bizim için oldukça cazip kılıyor.”

    Bu açıklama, Porsche’nin sadece yarışlara katılmakla kalmayacağını, aynı zamanda kendi elektrikli yarış otomobilini geliştireceğini de gösteriyor. Marka, bu kapsamda ilk adımları atmış durumda. Formula E, Porsche için yalnızca bir rekabet alanı değil, aynı zamanda çevreye duyarlılık, verimlilik ve sürdürülebilirlik vizyonunu hayata geçireceği bir platform olacak.

    GT Yarışlarında Porsche Geleneği Devam Ediyor

    Her ne kadar Porsche Formula E odağında elektrikli yarışlar olsa da, marka geleneksel GT kategorisini bırakmıyor. Porsche, 911 RSR ile FIA Dünya Dayanıklılık Şampiyonası’nda (WEC), Le Mans 24 Saat yarışında, American IMSA WeatherTech SportsCar Şampiyonası’nda ve diğer prestijli uzun mesafe yarışlarında yer almaya devam edecek.

    Bu strateji, Porsche’nin bir yandan geleceğe yatırım yaparken, diğer yandan köklü yarış mirasını da sürdürdüğünü kanıtlıyor. Özellikle 911 RSR ile elde edilen başarılar, markanın pistlerdeki güçlü konumunu koruyacağını gösteriyor.

    Formula E: Elektrikli Yarışların Zirvesi

    FIA tarafından düzenlenen Formula E, dünyanın tamamen elektrikli yarış otomobillerine adanmış ilk şampiyonası olarak dikkat çekiyor. 2014 yılında başlayan seri, kısa sürede küresel bir fenomen haline geldi.

    Formula E’nin en önemli farkı, yarışların büyük şehirlerin merkezlerinde düzenlenmesi. Paris, Roma, Berlin, New York ve Hong Kong gibi metropollerin sokakları, Formula E pistlerine dönüşüyor. Bu sayede seyirciler, motor sporlarını doğrudan günlük yaşamın içinde deneyimleme şansı buluyor. Porsche’nin bu sahneye çıkması, seriye hem prestij hem de heyecan katacak.

    Neden Formula E?

    Formula E, sadece hız ve rekabet değil; aynı zamanda teknoloji geliştirme ve sürdürülebilirlik anlamına geliyor. Porsche’nin bu seriyi seçmesinin nedenleri arasında:

    • Elektromobilite vizyonu: Porsche, 2025 yılına kadar satışlarının en az %50’sini elektrikli ve hibrit modellerden oluşturmayı hedefliyor.
    • Teknoloji geliştirme: Formula E’de kullanılan batarya, enerji geri kazanım sistemleri ve elektrik motorları, doğrudan yol otomobillerine aktarılabilecek teknolojiler sunuyor.
    • Marka imajı: Genç kitlelere hitap eden, çevre dostu ve geleceğe odaklı Formula E, Porsche’nin modern imajıyla uyumlu bir platform.

    Mission E ile Yollardan Pistlere

    Porsche’nin tamamen elektrikli ilk modeli Mission E, markanın geleceğe yönelik en büyük yatırımlarından biri. 600 beygir gücün üzerinde performans sunan bu otomobil, yalnızca 15 dakikada %80 şarj olabilmesiyle de dikkat çekiyor. Formula E’de elde edilecek mühendislik deneyimi, Mission E ve ilerideki tüm elektrikli Porsche modellerine katkı sağlayacak.

    Piston Kafalar Yorumu

    Porsche Formula E kararı, sadece motorsporları değil otomotiv dünyasının tamamı için büyük bir mesaj niteliğinde. Artık hız, performans ve rekabet yalnızca benzinli motorlarla değil, elektrikli teknolojilerle de mümkün. Sizce Porsche’nin Formula E’deki başarısı, elektrikli otomobillerin geleceğini hızlandırabilir mi? Yorumlarınızı bekliyoruz!