Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu (TOSFED), İstanbul Park Pisti’nin kullanımının Türk Sporcuları için yeniden açıldığını ve F1 Türkiye GP’sinin yeniden ülkemizde yapılması için ellerinden gelen tüm fedakarlığı yapmaya da hazır olduklarını açıkladı.
Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu (TOSFED) tarafından aylardır her platformda ısrarla dile getirilen, İstanbul Park’ta altı ayı aşkın bir süredir devam eden işgalde artık sona gelindi. Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından yapılan pistin işletmesi ile ilgili ihale duyurusunda, TOSFED’in ‘pistin Türk sporcularımız tarafından kullanılmasına dair çağrısına’ resmi olarak yer verildi. Nisan ayı başında yapılacak yeni ihalenin şartnamesinde, ‘Milli Sporcu yetiştirilmesini sağlamak üzere pistin bedelsiz olarak TOSFED kullanımına açılması’ şart koşuldu.
Pistin kapılarının, 2005’ten bu yana ilk kez Türk sporu ve sporcusuna açılmasının yanı sıra, ihale koşullarında yer alan Formula 1’in ülkemize geri getirilmesi şartı da, hem otomobil sporları hem de ülkemiz tanıtımı açısından çok önemli bir gelişme olarak göze çarpıyor.
“F1 Türkiye GP’si İçin Hazırız”
TOSFED Başkanı Eren Üçlertoprağı F1’in ülkemizde yeniden organize edilmesi için ellerinden gelen tüm fedakarlığı yapmaya hazır olduklarını belirtirken şu ifadeleri kullandı:
“Vakıflar Genel Müdürlüğü’müz tarafından açıklanan yeni ihale şartnamesi ile İstanbul Park’taki fiili işgalin sonlanacak olmasını büyük bir memnuniyetle karşıladık. 2021 yılındaki Federasyon Başkanlığı seçimlerinde, ‘Pistin tekrar gerçek sahibi olan sporumuza kazandırılabilmesi için gereken tüm mücadeleyi yürüteceğimize dair’ bir söz vermiştim. Bu söz kapsamında, pistin Türk sporcularımız tarafından kullanılacak olmasının gururunu yaşıyoruz. Öte yandan Formula 1 Türkiye GP’sinin yeniden düzenlenebilmesi adına, devletimiz tarafından Federasyonumuza verilen her türlü görevi üstlenmeye hazır olduğumuzu bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Bu vesile ile Federasyonumuz ve sporumuza desteklerini hiçbir zaman esirgemeyen, Formula 1’in yeniden ülkemize dönmesinin yolunu açan ve pistin Türk sporcularımıza hizmet etmesini sağlayan Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a, Sayın Kültür ve Turizm Bakanımız Mehmet Nuri Ersoy’a, Sayın Gençlik ve Spor Bakanımız Dr. Osman Aşkın Bak’a ve Sayın Vakıflar Genel Müdürümüz Sinan Aksu’ya şükranlarımızı sunarken; yeni sürecin devletimiz, milletimiz ve sporumuz için hayırlı olmasını temenni ediyorum.”
Fernando Alonso Yeniden Renault DP World F1 Takımı’nda
Renault DP World F1 Takımı, 2021 sezonundan itibaren Fernando Alonso ile anlaştı. Kariyerinde 314 Grand Prix startı, 32 zafer ve 97 podyum skoruna sahip Fernando, Renault DP World F1 Takımı’na katılıyor. 2005 ve 2006 yıllarında iki kez dünya şampiyonluğu kazanan takım ve Fernando Alonso için bu karar, şampiyonluk yolunda büyük rol oynayacak.
Renault DP World F1 Takımı, 2021 sezonu için Formula 1 tutkunlarını heyacanlandıran bir karara imza attı. Fernando Alonso ile anlaştığını duyuran takım, yeni sezonda Fernando Alonso ve Esteban Ocon ikilisiyle mücadele edecek. Renault ve Fernando Alonso arasındaki geçmişe dayalı güçlü bağ açısından bu birliktelik, hem marka hem de pilot için büyük bir anlam taşıyor.
Renault, temsil ettiği değerlerle Formula 1’deki büyük markalardan biri. Alonso ise farklı deneyimlerle kendini zenginleştirmiş, çok sevilen takımıyla birlikte Formula 1’e dönen büyük bir pilot. Alonso, çalışma prensibinin yanında DNA’sını oluşturan azmi ve yeteneğiyle Renault ile yeniden kusursuz bir uyum sağlayacak. Alonso birlikteliği aynı zamanda markanın Formula 1’e olan bağlılığı için de önemli bir adım olacak. Renault, Fernando Alonso ve Esteban Ocon ikilisiyle birlikte deneyim ve gençliği bir araya getirerek birbirini tamamlayan bir takım oluşturmayı amaçlıyor. Alonso’nun mücadeleci ruhu ve tecrübesi tüm ekibe katkı sağlayarak, takımın hedeflerine ulaşmasında önemli bir avantaj yaratacak.
Fernando Alonso ile atılan imzanın Renault Grubu’nun Formula 1’e bağlılığını sürdürme ve tekrar zirveye çıkma planı için taşıdığı öneme dikkat çeken Renault Sport Racing Genel Müdürü Cyril Abiteboul, “Fernando’nun yeniden ekibimize katılması, marka için büyük bir değer oluşturuyor. Fernando’nun ekip ve motorspor tutkunları arasındaki güçlü ilişki, Renault’nun seçiminde çok güçlü bir etken. Bu birliktelik, gelecek için bir proje niteliği taşıyor. Fernando’nun deneyimi ve kararlılığı, ekibimizi modern Formula 1’in gerektirdiği mükemmelliğe taşımak için birbirimize en üst seviyede fayda sağlamamızı mümkün kılacak. Ayrıca hızla büyüyen ekibimize engelleri aşmak için gerekli olan yarış ve kazanma kültürünü kazandıracak. Esteban’la birlikte Renault DP World F1 Takımını en iyi koşullarda 2022 sezonuna hazırlama görevini üstlenecek” ifadelerini kullandı.
Fernando Alonso ise “Renault benim ailem, en güzel anılarımı burada yaşadım ve iki kez Formula 1 Dünya Şampiyonu unvanını kazandım. Artık ileriye bakıyorum. Bu benim için büyük bir gurur ama aynı zamanda kariyerimin başında bana şans tanıyan ve bugün en üst seviyedeyken yeniden takıma katılma imkanı veren ekiple birlikte olmak büyük bir heyecan. Takımın projesiyle paralel prensip ve isteklerim var. Kış dönemindeki gelişimi, takımın 2022 sezonu hedeflerinin inandırıcılığını artırıyor. Ekipteki herkesle tüm yarış deneyimimi paylaşacağım. Ekip yeniden podyuma çıkmak için istekli ve gerekenlere sahip, ben de öyle.” dedi.
Fernando Alonso Yeniden Renault DP World F1 Takımı’nda
Fernando Alonso Yeniden Renault DP World F1 Takımı’nda
Formula 1 Pirelli Hot Laps programı 2018’de başlıyor. Bahreyn GP ile start alan program, ünlüler ve hayranlara pistte süper otomobil deneyimi sunacak.
Formula 1 Pirelli Hot Laps programı, 2018 sezonuyla birlikte hayata geçirilen ve Formula 1’in taraftarlarla etkileşimini artırmayı hedefleyen en yenilikçi projelerden biri oldu. Program, Grand Prix hafta sonlarında seçili izleyicilere, davetlilere ve ünlülere profesyonel yarış pilotlarının süper otomobillerle pist turu attırması esasına dayanıyor. Böylece taraftarlar, yıllardır ekranlardan izledikleri ikonik pistlerin heyecanını doğrudan deneyimleme fırsatı buluyor.
İlk Durağı Bahreyn GP
Formula 1 yönetimi tarafından duyurulan programa göre, ilk etkinlik 2018 Formula 1 Gulf Air Bahreyn Grand Prix hafta sonunda gerçekleşti. Takvimde yer alacak diğer dokuz etkinlik ise sezon içerisinde açıklanacak. Bu etkinliklerde Formula 1 pilotları, markaların süper otomobillerinin direksiyonuna geçerek pistte hız deneyimi yaşatacak.
Programın Detayları
Hot Laps kapsamında, yarış hafta sonlarında padok alanında özel bir Pirelli garajı oluşturuluyor. Bu alanda Aston Martin, McLaren gibi üreticilerin süper otomobilleri sergileniyor. Katılımcılar, etkinlik günü profesyonel pilotlarla piste çıkarak gerçek yarış temposuna yakın bir hızda tur atabiliyor. Tüm otomobiller Pirelli’nin yüksek performanslı P Zero lastikleriyle donatılıyor.
Formula 1’in bu programla amaçladığı en önemli noktalardan biri, taraftarlara “erişilemez” gibi görünen bir sporu daha yakın ve deneyimlenebilir hale getirmek. Böylece hayranlar sadece tribünden izlemekle kalmıyor, pist atmosferinin bir parçası olabiliyor.
Katılan Markalar
İlk olarak programa katılımını teyit eden üreticiler Aston Martin ve McLaren oldu. İlerleyen süreçte başka markaların da programa dahil olması bekleniyor.
Aston Martin, programda esas olarak 4.0 litrelik çift turbo V8 motorlu yeni Vantage modelini kullanacak. Direksiyon başına Aston Martin Red Bull Racing’in yıldız pilotları Daniel Ricciardo ve Max Verstappen geçecek.
McLaren ise 720S modelini pistlere çıkaracak. Bu otomobili deneyimletecek isimler arasında test pilotu Lando Norris, McLaren elçisi Mika Häkkinen ve takımın resmi pilotları Fernando Alonso ile Stoffel Vandoorne bulunuyor.
Aston Martin ve McLaren’in Rolü
Aston Martin, Red Bull Racing ile yaptığı teknik iş birlikleri sayesinde motorsporlarıyla bağını güçlendirmişti. Valkyrie hiper otomobili Adrian Newey ile birlikte geliştiren marka, Hot Laps programında da pist DNA’sını süper otomobillere taşıyor.
McLaren tarafında ise 720S modeli, karbon fiber monokok yapısı, 4.0 litrelik çift turbo V8 motoru ve 341 km/s maksimum hızıyla öne çıkıyor. 0-100 km/s hızlanmasını 3 saniyeden kısa sürede gerçekleştiren 720S, Hot Laps katılımcılarına nefes kesen bir deneyim sunuyor.
Programın Arkasındaki İsimler
Formula 1 Ticari Operasyonlar Genel Müdürü Sean Bratches, programın amacını şu sözlerle özetledi: “Formula 1 Pirelli Hot Laps programı, hayranlara gerçek pist deneyimine yaklaşma fırsatı veriyor. Bu deneyim, hayatlarında bir kez yaşayabilecekleri unutulmaz anlardan biri olacak.”
Pirelli Otomobil Yarışları Başkanı Mario Isola ise, “Hot Laps programının tek ortağı olmaktan gurur duyuyoruz. Pirelli P Zero lastiklerinin performansını dünyanın en seçkin süper otomobillerinde gösterebilmek bizim için büyük bir fırsat.” ifadelerini kullandı.
Aston Martin Lagonda Pazarlama Yöneticisi Simon Sproule, markalarının programa katılımını “F1 deneyimine yeni bir boyut kazandırma fırsatı” olarak tanımlarken, McLaren Teknoloji Grubu Pazarlama Üst Yöneticisi John Allert ise “taraftarları spora ve markamıza yaklaştıran özel bir deneyim” olarak değerlendirdi.
Pirelli’nin Katkısı
Formula 1’in lastik tedarikçisi Pirelli, Hot Laps programında yalnızca lastik sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda padokta özel bir alan yaratarak süper otomobilleri sergiliyor. P Zero lastikleri, yarış pistlerinde geliştirilen teknolojilerin yol otomobillerine aktarılmasının en önemli örneklerinden biri. Bu sayede katılımcılar, Formula 1 ile yol otomobilleri arasındaki teknik bağları daha yakından görebiliyor.
Taraftarlar İçin Yeni Bir Deneyim
Hot Laps programına katılabilmek için sezon boyunca çeşitli promosyonlar ve yarışmalar düzenleniyor. Şanslı kazananlar, pistte bir Formula 1 pilotunun yanında süper otomobilin içinde tur atma hakkı kazanıyor. Bu deneyim, Formula 1’in yalnızca elit bir spor değil, aynı zamanda taraftar odaklı bir eğlence platformu olduğunu göstermeyi amaçlıyor.
Formula 1’in Gelecek Vizyonu
Formula 1, son yıllarda yalnızca yarış organizasyonu olmanın ötesine geçerek bir eğlence ve deneyim markası olmayı hedefliyor. Dijital yayıncılıktan sosyal medya etkileşimlerine kadar birçok alanda hayranlara daha fazla erişim sunan organizasyon, Hot Laps programıyla bu vizyonu pistlerde somutlaştırıyor.
2018 sezonu boyunca on farklı Grand Prix’de düzenlenecek etkinlikler, Formula 1’in yeni döneminde taraftarlarla daha yakın bir ilişki kurduğunu gösterecek. Bu girişim, aynı zamanda markaların süper otomobil teknolojilerini daha geniş kitlelere tanıtması için de büyük bir vitrin oluşturacak.
Piston Kafalar Yorumu
Formula 1 Pirelli Hot Laps programı, taraftarları doğrudan pist atmosferinin içine çekiyor. Sizce böyle bir deneyimi yaşama şansı verilseydi, Aston Martin’in mi yoksa McLaren’in direksiyonuna geçmek isterdiniz?
Formula 1 tarafından yapılan bir açıklamayla Formula 1 Pirelli Hot Laps programı duyuruldu.
Formula 1 tarafından yapılan bir açıklamayla Formula 1 Pirelli Hot Laps programı duyuruldu.
Formula 1 efsanesi Fernando Alonso, Toyota Gazoo Racing ile WEC sezonuna katılıyor. Alonso, Le Mans 24 Saat yarışında hibrit Toyota TS050 ile mücadele edecek.
Formula 1’in Efsane Pilotu Fernando Alonso Toyota’nın Kokpitinde
Formula 1 pistlerinin unutulmaz isimlerinden Fernando Alonso, 2018-2019 FIA Dünya Dayanıklılık Şampiyonası (WEC) sezonu için Toyota Gazoo Racing kadrosuna katıldı. Kariyerinde iki kez dünya şampiyonluğu yaşamış olan Alonso’nun transferi, motorsporları dünyasında yılın en çok konuşulan gelişmelerinden biri olarak değerlendirildi. Fernando Alonso Toyota iş birliği, özellikle Le Mans 24 Saat yarışı başta olmak üzere dayanıklılık yarışlarına yepyeni bir heyecan katıyor.
Alonso’nun Kariyerindeki Yeni Sayfa
Formula 1’de 2005 ve 2006 yıllarında dünya şampiyonluğu yaşayan Fernando Alonso, agresif sürüş tarzı ve stratejik zekâsıyla motor sporlarının en büyük efsaneleri arasında yer alıyor. Kariyeri boyunca Renault, Ferrari ve McLaren gibi dev takımların kokpitine oturan İspanyol pilot, 2018 yılı itibarıyla farklı bir serüvene adım atarak Toyota Gazoo Racing’in dayanıklılık programına dahil oldu.
Bu karar, Alonso’nun yalnızca F1’de değil, motorsporlarının farklı disiplinlerinde de zirveyi hedeflediğini kanıtlıyor. Onun amacı “Triple Crown” yani Formula 1 Monaco Grand Prix, Le Mans 24 Saat ve Indianapolis 500’ü kazanarak tarihte yalnızca Graham Hill’in başardığı bir unvanı elde etmek.
Toyota Gazoo Racing ve Alonso İş Birliği
Toyota Gazoo Racing, hibrit teknolojisini yarış dünyasına taşıyan en iddialı takımlardan biri. 2017 sezonunda dokuz yarışın beşini kazanan Toyota, yeni sezonda Alonso transferiyle gücüne güç kattı. Alonso, Sébastien Buemi ve Kazuki Nakajima ile birlikte takımın 8 numaralı TS050 Hybrid aracını paylaşacak.
TS050 Hybrid, 1000 beygir gücüne ulaşabilen hibrit motoruyla, dayanıklılık yarışlarının en gelişmiş araçlarından biri. Alonso’nun tecrübesiyle birleşen bu teknoloji, Toyota’yı WEC şampiyonluğunda ve Le Mans’ta favori konumuna taşıyor.
Le Mans 24 Saat Yarışı
Fernando Alonso’nun Toyota ile en büyük hedeflerinden biri, Le Mans 24 Saat yarışını kazanmak. Dünya motorsporlarının en prestijli yarışlarından biri olan Le Mans, pilotların dayanıklılığını, takımların stratejisini ve araçların mühendislik gücünü sınayan bir mücadele.
Alonso, 2018 Mayıs ayında Spa-Francorchamps’ta Toyota ile ilk yarışına çıktıktan sonra, takvimde Formula 1 ile çakışmayan tüm hafta sonlarında pistte yer alacak. Bu, Le Mans dahil pek çok önemli yarışta Toyota Gazoo Racing adına mücadele edeceği anlamına geliyor.
Toyota’nın Diğer Ekibi
Toyota Gazoo Racing’in 7 numaralı TS050 Hybrid aracı ise Mike Conway, Kamui Kobayashi ve José María López tarafından kullanılacak. Böylece Toyota, iki hibrit otomobiliyle dayanıklılık yarışlarında güçlü bir kadroyla sahneye çıkıyor. Takımın hem teknik üstünlüğü hem de Alonso gibi bir yıldızın katılımı, 2018-2019 WEC sezonunun en çok takip edilecek olaylarından biri olacak.
Alonso’nun Hibrit Yarış Deneyimi
Alonso için hibrit yarış otomobiliyle mücadele etmek yeni bir tecrübe değil. Formula 1’de yıllarca turbo hibrit güç ünitelerini kullanan Alonso, bu deneyimini Toyota’nın dayanıklılık yarışlarındaki hibrit teknolojisine aktarıyor. Ancak WEC yarışlarının doğası gereği, Alonso’nun bu kez sadece hız değil, aynı zamanda dayanıklılık, takım uyumu ve stratejiye de odaklanması gerekiyor.
TS050 Hybrid, yüksek güç çıkışıyla hızlanmada rakipsiz olurken, enerji geri kazanım sistemleriyle dayanıklılığı da garanti ediyor. Alonso’nun bu teknolojiye uyum sağlaması, Toyota’nın şampiyonluk hedefinde kritik bir rol oynayacak.
Alonso’nun Hedefleri
Fernando Alonso’nun Toyota Gazoo Racing’e katılması, sadece bir transfer değil, motorsporları kariyerinde yeni bir dönüm noktası. Alonso, Formula 1’deki başarısını dayanıklılık yarışlarına taşıyarak, motorsporları tarihine adını bir kez daha altın harflerle yazdırmayı hedefliyor.
Le Mans zaferi, Alonso’nun Triple Crown hedefinin de en önemli parçası. Toyota’nın hibrit gücüyle birleşen Alonso’nun azmi, bu hayali gerçeğe dönüştürme yolunda en büyük avantaj olacak.
Piston Kafalar Yorumu
Fernando Alonso gibi bir efsanenin Toyota kokpitine oturması motorsporları dünyası için büyük bir heyecan yarattı. Le Mans ve WEC’te yaşanacak mücadeleleri şimdiden merakla bekliyoruz. Sizce Fernando Alonso Toyota iş birliği Le Mans zaferini getirebilir mi?
Formula 1’in Efsane Pilotu Fernando Alonso Toyota’nın Kokpitinde
Formula 1’in Efsane Pilotu Fernando Alonso Toyota’nın Kokpitinde
Formula 1’in Efsane Pilotu Fernando Alonso Toyota’nın Kokpitinde
Formula 1’in Efsane Pilotu Fernando Alonso Toyota’nın Kokpitinde
2017 Formula 1 sezonunun 17. yarışı olan ABD Grand Prix’ini Lewis Hamilton kazandı. Bu sonuçla Britanyalı pilot, şampiyonluk için çok önemli bir adım atarken, takımı Mercedes AMG Petronas ise üst üste 4. kez Dünya Şampiyonu olmayı başardı. Hamilton’un takım arkadaşı Valtteri Bottas ise mücadeleyi 5. sırada tamamladı.
Formula 1’de 20 yarışlık 2017 sezonunun 17. yarışı olan ABD Grand Prix’ini Mercedes AMG Petronas’ın pilotlar sıralaması lideri pilotu Lewis Hamilton kazandı. Hamilton’un takım arkadaşı Valtteri Bottas ise mücadeleyi 5. sırada tamamladı. Pilotlarının aldığı bu dereceler sonrasında Mercedes AMG Petronas ise bitime 3 yarış kala üst üste 4. kez Dünya Şampiyonu olmayı başardı.
Austin’deki Circuit of Americas’da yarışa ilk cepten başlayan Britanyalı pilot, start ile birlikte yerini kaybetti. Buna karşın toparlanan ve yeniden yarış liderliğini eline geçiren Hamilton, kalan bölümde rahta bir yarış çıkardı ve şampiyonluk için çok büyük bir avantaj elde etti. Yarışa 3. cepten başlayan Bottas ise pit-stop stratejisi nedeniyle yarışı 5. sırada noktaladı.
ABD GP’isinde elde ettiği birincilikle Hamilton puanını 331’e yükseltti ve en yakın rakibiyle arasındaki farkı 66’ya çıkardı. Bottas ise 244 puanla üçüncü sıradaki yerini korudu. Mercedes AMG Petronas ise 575 puanla, sezon bitimine 3 yarış kala 2017 Formula 1 Markalar Dünya Şampiyonluğu’nu ilan etti. Mercedes AMG Petronas böylece üst üste 4. kez bu başarıya erişmiş oldu.
Formula 1’de 2017 sezonunun 18. yarışı 29 Ekim 2017 tarihinde Meksika’da gerçekleştirilecek. Hermanos Rodriguez Pisti’ndeki yarışa Lewis Hamilton da pilotlar Dünya Şampiyonluğu’nu ilan etmek için çıkacak.
Renault F1 Carlos Sainz ile çıkış yakaladı. ABD GP’sinde puan alarak takımı yedinci sıraya taşıyan Sainz, Formula 1 kariyerine güçlü bir başlangıç yaptı.
Formula 1 dünyasında 2017 sezonunun dikkat çeken gelişmelerinden biri, Renault F1 Carlos Sainz birlikteliği oldu. İspanyol pilot Carlos Sainz, Renault takımındaki ilk yarışına ABD Grand Prix’sinde çıktı ve etkileyici performansıyla hem takımı hem de taraftarları sevindirdi. Sainz, yarışı yedinci sırada tamamlayarak Renault’a değerli puanlar kazandırdı.
Bu sonuç, takımın sezon içindeki en iyi derecesi olan altıncılığa yaklaşmasını sağladı. Renault, böylece Formula 1 Takımlar Şampiyonası’nda yeniden yedinci sıraya yükseldi. Carlos’un güçlü performansı, ekibin orta sıralarda verdiği mücadeleyi daha da alevlendirdi.
Sainz’dan Güçlü Bir Başlangıç
ABD GP’si sonrası değerlendirmelerde bulunan Carlos Sainz, Renault ile ilk yarışında elde ettiği sonuçtan büyük mutluluk duyduğunu ifade etti: “Renault ile harika bir başlangıç yaptığımı düşünüyorum. Kişisel olarak gerçekten çok keyif aldım. Yarışın en başından itibaren kendimi güvenli hissettim ve daha fazla zorlayabildim. Özellikle Force India araçlarına karşı atak yapıp geçiş yapmak çok önemliydi. Takımın desteği sayesinde hızlı adapte oldum. Böyle bir sonuç elde etmek beni gerçekten mutlu etti. Ekibin her üyesine çok teşekkür ediyorum.”
Bu sözler, genç pilotun motivasyonunu ve Renault’daki uyum sürecini açıkça ortaya koydu. Takıma katıldığı ilk yarışta puan alması, Sainz’ın potansiyelini kanıtlamış oldu.
Renault İçin Karmaşık Bir Hafta Sonu
Renault Sport Formula 1 Takımı Genel Müdürü Cyril Abiteboul, ABD GP’si hakkında yaptığı açıklamada karışık bir hafta sonu yaşadıklarını vurguladı: “Carlos, hatasız bir hafta sonu performansıyla ses getiren bir başlangıç yaptı. Son derece motive bir şekilde geldiğini ve aynı şekilde hazır bir ekibe katıldığını söyleyebilirim. Agresif ancak akıllıca yarıştı. Başlangıçta birkaç sıra kaybetmesine rağmen, muhteşem sürüşü sayesinde toparladı. Öte yandan Nico Hülkenberg’in motor sorunu nedeniyle yarıştan çekilmek zorunda kalması bizim için şanssızlık oldu.”
Abiteboul ayrıca, yapılan ilk incelemede Nico’nun motorunun ciddi bir hasar görmediğini ancak kaybedilen puanların takım için değerli olduğunu belirtti.
Renault F1 ve Orta Sıra Mücadelesi
2017 sezonunda Renault F1, orta gruptaki takımlar arasında sıkı bir mücadele verdi. Force India, Williams ve Toro Rosso gibi ekiplerle yakın rekabet içinde olan takım, Carlos Sainz’ın gelişiyle önemli bir ivme kazandı. Renault F1 Carlos Sainz iş birliği, sezonun kalan yarışlarında takımı daha da yukarı taşımak için kritik bir adım olarak görüldü.
Takım, daha önce elde ettiği altıncılığı egale etmeye çok yaklaşırken, alınan puanlar moral kaynağı oldu. Özellikle Sainz’ın agresif ama kontrollü sürüş tarzı, Renault’un orta gruptaki rekabet gücünü artırdı.
Nico Hülkenberg’in Şanssızlığı
Yarışa iyi başlayan Nico Hülkenberg ise aracındaki yağ basıncı problemi nedeniyle yarış dışı kaldı. Bu teknik sorun, Renault için çifte puan fırsatını kaçırmak anlamına geldi. Yine de Hülkenberg’in hızının ve potansiyelinin, takım için önemli bir güç unsuru olduğu görüldü.
Renault yönetimi, her iki pilotun da sezonun kalan bölümlerinde güçlü sonuçlar alabileceğine inanıyor. ABD GP’si, hem Carlos Sainz’ın takıma etkili bir giriş yapması hem de Renault’un doğru yolda olduğunu göstermesi açısından kritik bir dönemeç oldu.
Piston Kafalar Yorumu
Carlos Sainz, Renault’daki ilk yarışında puan alarak güçlü bir mesaj verdi. Sizce Sainz, Renault’un orta sıra mücadelesinde fark yaratabilir mi? 🏎️💬
2017 Formula 1 United States Grand Prix
Carlos Sainz Jr (ESP) Renault Sport F1 Team RS17.
United States Grand Prix,
2017 Formula 1 sezonunun ikinci yarışı Çin Grand Prix, Şangay’da gerçekleşiyor. Pirelli’nin yeni lastik stratejileri, hava koşulları ve pit stop taktikleri bu zorlu etapta belirleyici olacak.
Formula 1, motor sporlarının zirvesi olarak kabul ediliyor ve 2017 sezonu heyecanı hız kesmeden devam ediyor. Sezonun açılış yarışı olan Avustralya Grand Prix’sinde Ferrari pilotu Sebastian Vettel birincilik elde ederek Mercedes’in üstünlüğünü kırmıştı. Şimdi gözler 7–9 Nisan tarihlerinde koşulacak Çin Grand Prix’sine, yani Şangay’daki ikinci ayağa çevrildi.
Şangay Pisti: Tarihi ve Önemi
2004 yılında takvime dahil edilen Şangay Uluslararası Pisti, Formula 1’in en teknik ve en zorlu pistlerinden biri olarak biliniyor. Yaklaşık 5,4 kilometrelik uzunluğu, uzun düzlükleri ve keskin virajları ile sürücüler için farklı bir mücadele alanı yaratıyor. Pist, geçmişte birçok unutulmaz mücadeleye sahne oldu.
1. Viraj: Sağdan dönen uzun bir viraj olup lastikler üzerinde büyük baskı oluşturuyor.
13. Viraj: Yine sağa dönen uzun dönüş, araçların sol ön lastiklerinde ekstra aşınmaya yol açıyor.
Uzun Düzlük: Yaklaşık 1,2 km uzunluğundaki ana düzlük, yüksek hızlara çıkma ve sollama fırsatlarıyla yarışın kaderini değiştirebiliyor.
Şangay pistinin en dikkat çekici özelliği, hızlı düzlüklerle teknik virajların birleşmesi. Bu da hem motor gücünü hem de lastik stratejilerini ön plana çıkarıyor.
Lastik Stratejilerinin Önemi
Formula 1’in tek resmi lastik tedarikçisi Pirelli, Çin GP için üç farklı bileşim getirdi:
Kırmızı Süper Yumuşak
Sarı Yumuşak
Beyaz Orta
Bu bileşimler, farklı hava koşullarına göre takımların elinde stratejik avantaj sağlayacak. Şangay pistinde lastiklerin aşınması ve ısınması yarışın en belirleyici faktörlerinden biri olacak.
Daha Geniş Lastikler: 2017’nin Yeniliği
2017 sezonunda kullanılmaya başlanan yeni lastikler, öncekilere göre %25 daha geniş. Bu değişiklik:
Araçların etap başına yaklaşık 5 saniye daha hızlı olmasını,
Daha az ısınma ve daha düşük aşınma ile pilotların lastiklerden maksimum performans elde etmesini sağlıyor.
Bu yenilik, sadece hız değil, aynı zamanda daha dengeli bir yol tutuş anlamına geliyor. Özellikle Şangay gibi uzun düzlüklerin ardından gelen keskin virajlarda bu fark hissedilecek.
Pit Stop Stratejileri
Geçtiğimiz yıl Çin GP’de pilotlar farklı pit stop stratejileri uygulamıştı.
Şampiyon pilot 56 turluk yarışı yalnızca iki pit stopla tamamlarken,
Diğer sürücülerin çoğu üç pit stop yapmak zorunda kalmıştı.
2017 sezonunda daha dayanıklı lastikler kullanıldığı için pit stop sayılarının azalması bekleniyor. Bu da takımların yarış stratejilerini tamamen değiştirebilir. Daha az pit stop, pist üstü mücadeleleri daha da kritik hale getirecek.
Hava Koşullarının Etkisi
Şangay’da yarış hafta sonu boyunca güneşli havadan sağanak yağışa kadar değişken koşullar görülebiliyor. Bu nedenle lastik seçiminde esneklik hayati önem taşıyor.
Pirelli, özellikle ıslak zemin lastiklerinde farklı bir bileşim kullanarak daha fazla yol tutuş sağlamayı hedefliyor. Asfaltın kaygan yapısı, yağmur altında daha da zorlayıcı hale geliyor. Bu durumda pilotların hata payı azalıyor.
Pirelli’nin Test Çalışmaları
Pirelli, 2017 sezonu boyunca elde edilen tüm verileri kullanarak 2018 lastikleri için şimdiden prototip geliştirmeye başladı. Çin GP, bu anlamda kritik bir test noktası olacak.
İlk beş yarışta takımların elinde:
7 set süper yumuşak,
4 set yumuşak,
2 set orta sertlikte lastik bulunacak.
Çin’de sadece tek bir destek serisi koşulduğu için, pist üzerinde kauçuk birikimi az olacak. Bu da lastiklerin daha hızlı aşınmasına yol açabilir.
Mario Isola’dan Açıklama
Pirelli Otomobil Yarışları Başkanı Mario Isola, Çin GP öncesinde yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Geçmişte Çin’deki yarışlarda uzun düzlüklerin ardından gelen keskin virajlar lastiklerde aşınmaya yol açıyordu. Ancak Barselona testlerinde bu aşınmanın 2017 lastikleriyle daha az olduğunu gözlemledik. Şangay, bu sonuçları teyit etmek için çok önemli bir fırsat olacak. Belirsiz hava koşulları nedeniyle takımların süper yumuşak ve yumuşak lastikleri tercih etmesi muhtemel.”
F1 Çin GP 2017’nin Önemi
Sezonun ikinci yarışı olan Çin GP, şampiyona dengeleri açısından kritik bir rol oynayacak.
Ferrari, Avustralya’daki başarısını tekrar ederek üstünlüğünü pekiştirmek istiyor.
Mercedes ise Hamilton ve Bottas ile geri dönüş hedefinde.
Red Bull, teknik geliştirmelerle farkı kapatmaya çalışıyor.
Şangay, takımların 2017 sezonu boyunca uygulayacağı lastik stratejileri için öncü bir gösterge olacak.
Piston Kafalar Yorumu
Çin GP, Formula 1’in en stratejik yarışlarından biri. Uzun düzlükler, keskin virajlar, değişken hava koşulları ve yeni nesil lastiklerle bu yarış tam bir dayanıklılık ve hız testi olacak. Ferrari’nin Avustralya zaferi sonrası Mercedes’in vereceği yanıt, sezonun geri kalanının da gidişatını belirleyebilir.