Etiket: Hibrit Araçlar

  • Altı AB Ülkesi, 2035 İçten Yanmalı Motor Yasağının Yumuşatılması İçin Resmi Girişim Başlattı

    Altı AB Ülkesi, 2035 İçten Yanmalı Motor Yasağının Yumuşatılması İçin Resmi Girişim Başlattı

    Altı AB ülkesi, 2035’te yürürlüğe girecek içten yanmalı motor yasağının yumuşatılmasını talep etti. Hibritler ve düşük karbonlu yakıtlar yeniden gündemde.

    Avrupa’da Sular Isınıyor: 2035 İçten Yanmalı Motor Yasağı Masaya Yeniden Yatırılıyor

    Avrupa Birliği’nin 2035 itibarıyla sıfır emisyonlu araç zorunluluğu olarak bilinen içten yanmalı motor satış yasağı, altı ülkenin ortak hamlesiyle yeniden tartışma konusu oldu. Bulgaristan, Çekya, Macaristan, İtalya, Polonya ve Slovakya başbakanlarının imzaladığı mektup, Avrupa Komisyonu’na açık bir çağrı niteliğinde: Yasayı esnetin.

    Bu ülkeler, hibrit modellerin, düşük karbonlu yakıtların ve gelecekte ortaya çıkabilecek mevcut veya yeni teknolojilerin 2035 sonrasında da satışa devam edebilmesi gerektiğini savunuyor. Mektup, Reuters tarafından görülerek doğrulandı.

    AB’nin otomotiv yasa paketini 10 Aralık’ta açıklaması beklenirken, kulislerde bu altı ülkenin müdahalesi dengeleri değiştirebilir yorumları yapılıyor.

    📲 Artık Haberler Size Gelsin
    PistonKafalar’ın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler anında cebinize düşsün.

    Otomobil & Motosiklet Akışı (Hızlı Bildirimler) | KatılWhatsApp
    YouTube Test Sürüşleri & İncelemeler | İzleYouTube

    📩 İşbirliği ve reklam teklifleri için:
    info@pistonkafalar.com üzerinden bizimle iletişime geçebilirsiniz.

    Peki Ne Değişti? Neden Geri Adım Atılıyor?

    AB, Mart 2023’te aldığı kararla 2035’ten sonra satılan tüm yeni araçların sıfır emisyonlu olmasını zorunlu kılmıştı. O dönem beklenti, elektrikli araç talebinin hızla artacağı yönündeydi. Ancak tablo şu an farklı:

    • Avrupa’da EV satışları beklentileri karşılamıyor
    • Tüketiciler yüksek fiyatlardan şikâyetçi
    • Şarj altyapısı ülkeler arasında dengesiz
    • Çinli markalar Avrupa’ya çok ucuz EV’lerle agresif giriş yaptı
    • Otomobil üreticileri yatırım-planlama baskısı altında

    Bu koşullar, birçok ülkenin 2023’te attığı imzanın ekonomik sonuçlarını yeniden düşünmesine neden oldu. Mektupta geçen şu ifade oldukça dikkat çekici:

    “İklim hedeflerimizi sürdürmeliyiz ama rekabet gücümüzü yok ederek değil. Çünkü endüstriyel çölün yeşili olmaz.”

    Bu cümle, otomotiv sektörünün özellikle Orta ve Doğu Avrupa’da ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırlatıyor.


    Hibritler, E-Yakıtlar ve Düşük Karbonlu Çözümler Masada

    Mektubun talep ettiği üç ana başlık öne çıkıyor:

    1. Hibrit araçların 2035 sonrası da satışına izin verilmesi

    Toyota, Renault ve birçok Avrupalı üretici bu kararı memnuniyetle karşılayabilir. Hibritlerin sıfır emisyona geçişte geçici ama önemli bir köprü olduğu sık sık vurgulanıyor.

    2. Düşük karbonlu ve yenilenebilir yakıtların dahil edilmesi

    E-yakıtlar (sentetik karbon nötr yakıtlar), biyoyakıtlar ve diğer alternatif çözümlerle içten yanmalı motorların emisyon etkisi azaltılabilir.

    Bu özellikle Almanya ve İtalya gibi motor üretimi güçlü ülkelere ciddi avantaj sağlar.

    3. Gelecekte ortaya çıkabilecek yeni teknolojiler için esneklik

    Hidrojen içten yanmalı motorlar, yeni hibrit mimariler, daha verimli termal motorlar… AB’nin yasası şu anda öngörülemeyen inovasyonlara kapalı olduğu için bu talep kritik.


    Avrupa Komisyonu Ne Yapacak?

    Komisyonun hazırladığı yeni otomotiv destek paketi, 2035 yasağının kesin çizgilerinin bir miktar yumuşatılmasını içeriyor olabilir. Bazı kulis bilgilerine göre:

    • Hibritlere sınırlı süreli geçiş izni
    • E-yakıt kullanımına açık kapı
    • Otomobil üreticilerine mali destek ve KVEs (küçük üretici istisnası)
    • Çin rekabetine karşı pazar düzenlemeleri

    Ancak taslak hala tartışmalı ve yayımlanması 10 Aralık’tan sonraya sarkabilir.


    Avrupa Otomotiv Endüstrisi İçin Kritik Kırılma Noktası

    Avrupa, küresel EV yarışında Çin’in ciddi baskısı altında. BYD, MG, SAIC, NIO, Xpeng gibi markalar fiyat rekabetinde avantajlı. Bu nedenle birçok başkent artık “2035 sıfır emisyon” hedefine giderken reel ekonomi gerçeğini dikkate almak istiyor.

    Hibritlerin ve alternatif yakıtların devreye alınması, AB’de üretimin ayakta kalması açısından önemli bir manevra olarak görülüyor.

    Sektörel haberlere BURADAN ulaşabilirsiniz.

    Piston Kafalar Yorumu – Editör Notu

    Akın DAĞYARAN

    2035 içten yanmalı motor yasağı AB’de ilk kez ciddi şekilde sarsılıyor. Gerçek şu: Elektrikli dönüşüm hızlandı ama ekonomi aynı hızda ilerleyemiyor. Hibritler ve alternatif yakıtlar, Avrupa otomotiv sanayisinin nefes almasını sağlayacak pratik bir ara çözüm gibi görünüyor. Son söz ise 2026’da değil, bugün atılacak ekonomik adımlarda gizli.

    Okuyucular Bunları da Merak Etti 👇



  • Yeni Toyota Hilux: Efsane Pick-up İlk Kez Tamamen Elektrikli Oluyor

    Yeni Toyota Hilux: Efsane Pick-up İlk Kez Tamamen Elektrikli Oluyor

    Toyota, dokuzuncu nesil Hilux ile tarihte ilk kez tamamen elektrikli bir versiyona geçiyor. Hibrit, dizel, benzinli ve hidrojenli seçeneklerle çok yönlü bir dönüşüm başlıyor.

    Hilux Efsanesi Elektrikli Çağa Adım Atıyor

    Dayanıklılığı ve güvenilirliğiyle tanınan Toyota Hilux, dokuzuncu nesliyle bambaşka bir döneme giriyor. Toyota, “multipath” (çoklu yol) stratejisine uygun olarak geliştirdiği yeni Hilux 2026 ile her pazara ve sürüş koşuluna özel güç aktarma sistemleri sunuyor: tamamen elektrikli BEV, Hybrid 48V, dizel ve benzinli versiyonlar, hatta 2028’de gelecek hidrojen yakıt hücreli Hilux.

    Bu strateji, Toyota’nın elektrifikasyon sürecinde “tek çözüm herkes için uygun değildir” yaklaşımının somut bir örneği. Her kullanıcı, kendi bölgesine ve ihtiyacına göre en doğru Hilux modelini seçebilecek.


    Dört Güç Seçeneği, Tek Hilux Kimliği

    Yeni Hilux BEV modeli, Toyota’nın sıfır emisyonlu pick-up segmentine girişini temsil ediyor. Ayrıca Hilux Hybrid 48V, Avrupa pazarında ana satış gücü olacak; dizel ve benzinli versiyonlar ise Doğu Avrupa için sunulacak. Toyota ayrıca 2028’de yakıt hücreli (FCEV) Hilux üretimini de onayladı bu da markanın hidrojen stratejisinin ilk ticari adımlarından biri.

    Yeni Hilux’un satışları, Aralık 2025’te BEV modelinden başlayacak.


    “Tough & Agile”: Yeni Nesil Hilux Tasarımı

    Toyota, yeni Hilux’un tasarımını “Tough & Agile” (Dayanıklı ve Çevik) felsefesiyle şekillendirdi. Önden bakıldığında güçlü, kaslı bir duruş dikkat çekerken; ince far tasarımı, klasik TOYOTA logolu merkezi bar ve optimize edilmiş aerodinamik yapı Hilux’un modern yüzünü oluşturuyor.

    Elektrikli versiyonda klasik ızgara yerine kapalı aerodinamik ön panel yer alıyor. Tüm versiyonlarda yeni arka platform basamağı ve yeniden tasarlanmış yan adımlar bulunuyor. Kabin tarafında ise Land Cruiser’dan ilham alan malzeme kalitesi, 12.3 inç dijital gösterge ve 12.3 inç multimedya ekran ile premium bir kullanıcı deneyimi sunuluyor.


    Elektrikli Direksiyon, Akıllı Bağlantı ve Gelişmiş Güvenlik

    Yeni Hilux, tarihinde ilk kez elektrikli direksiyon (EPS) sistemine sahip. Bu, zorlu arazilerde geri tepme riskini azaltırken şehir içi manevraları da kolaylaştırıyor.

    Bağlantı tarafında ise sürücüler MyToyota uygulaması üzerinden araç verilerine uzaktan erişebiliyor.
    Filolar için 10 araca kadar lokasyon, yakıt, şarj durumu ve sürüş analitiği verisi takip edilebiliyor.

    Güvenlikte de çıta yükseldi

    Yeni Toyota T-Mate paketinde Low Speed Acceleration Suppression, Proactive Driving Assist ve Emergency Driving Stop System gibi özellikler sunuluyor. Bunlara ek olarak Kör Nokta Uyarı Sistemi, Güvenli Çıkış Asistanı ve Sürücü İzleme Kamerası da Hilux’ta ilk kez yer alıyor.


    2026 Toyota Hilux BEV: Sıfır Emisyon, Tam Güvenilirlik

    Hilux BEV, Toyota’nın “kalite, dayanıklılık ve güvenilirlik” (QDR) değerlerinden ödün vermeden tamamen elektrikli hale getirilmiş ilk pick-up’ı.

    59,2 kWh batarya, ön ve arka e-akslar, kalıcı dört çeker sürüş ile donatılan sistem,
    ön aksda 205 Nm, arka aksda 268,6 Nm tork üretiyor.

    • Menzil: ~240 km (WLTP ön homologasyon)
    • Taşıma kapasitesi: 715 kg
    • Çekme kapasitesi: 1.600 kg
    • Aynı su geçiş (wading) derinliği: mevcut dizel versiyonla eşit
    • Multi-Terrain Select: arazide L4 sürüş moduna denk kontrol sağlıyor

    Bu özelliklerle Hilux BEV, özellikle filo müşterileri ve sıfır emisyon hedefi olan kurumlar için yeni bir standart tanımlıyor.


    2026 Toyota Hilux Hybrid 48V: Gücün Akıllı Dönüşümü

    Yeni nesil Hilux Hybrid 48V, 2.8 litrelik dizel motoru 48V batarya, motor-jeneratör ve DC-DC dönüştürücüyle destekliyor. Batarya arka koltuk altına yerleştirilerek kabin hacmi korunmuş. Bu sistem, hem düşük devirlerde hem de hızlanma anlarında daha sessiz, yumuşak ve rafine sürüş sağlıyor.

    • Yük kapasitesi: 1 ton
    • Çekme kapasitesi: 3.500 kg
    • Geçiş yüksekliği: 700 mm (motor-jeneratör yüksek konumda)
    • Multi-Terrain Monitor ve Panoramik Görüş Kamerası ile tam kontrol

    Bu kombinasyon, Hilux’un hem şehir içi hem arazi performansını yeni bir dengeye taşıyor.


    2028: Hidrojenli Hilux Geliyor

    Toyota, hidrojen yakıt hücreli Hilux için üretim onayını verdi. 2028’de piyasaya çıkması planlanan model, markanın hidrojen ekosistemine geçişini hızlandıracak. Bu aynı zamanda Hilux’un, Toyota’nın “karbonsuz güç aktarımı” vizyonundaki stratejik rolünü de güçlendiriyor.

    Toyota’nın Türkiye’de satılan modellerine ve en güncel fiyat bilgisine Toyota Türkiye Resmi Web Sitesi üzerinden ulaşabilirsiniz.

    Piston Kafalar Yorumu – Editör Notu

    Akın DAĞYARAN

    Toyota, Hilux efsanesini çoklu enerji stratejisiyle geleceğe taşıyor. Elektrikli versiyonla sürdürülebilirliği, hibrit seçeneğiyle esnekliği, hidrojen planıyla da vizyonu temsil ediyor. Eğer markanın vaat ettiği dayanıklılık ve arazi kabiliyeti BEV modelinde korunursa, Hilux bir kez daha segmentinin standardını belirleyecek.

    Okuyucular Bunları da Merak Etti 👇




  • 2025 Türkiye Otomotiv Pazarı 9 Ayda %9 Büyüdü: Elektrikli ve Hibritlerde Rekor Artış

    2025 Türkiye Otomotiv Pazarı 9 Ayda %9 Büyüdü: Elektrikli ve Hibritlerde Rekor Artış

    ODMD verilerine göre 2025 Ocak-Eylül döneminde Türkiye otomotiv pazarı %9 büyüdü. Elektrikli ve hibrit araç satışları tarihi seviyelere ulaştı.

    Pazarın Genel Görünümü

    Otomotiv Distribütörleri ve Mobilite Derneği (ODMD) tarafından açıklanan Türkiye otomotiv pazarı verilere göre, 2025 yılı Ocak-Eylül döneminde otomobil ve hafif ticari araç pazarı geçen yılın aynı dönemine göre %9,15 artarak 927.647 adede ulaştı .

    • Otomobil satışları: 742.687 adet (%9,98 artış)
    • Hafif ticari araç satışları: 184.960 adet (%5,92 artış)

    Sadece Eylül 2025’te satışlar %25,71 artarak 110.302 adede ulaştı. Bu ay özelinde Türkiye otomotiv pazarı otomobil satışları %26,77 artışla 88.274 adet, hafif ticari satışlar ise %21,66 artışla 22.028 adet olarak gerçekleşti .


    Segmentlere Göre Dağılım

    Türkiye otomotiv pazarı pazarında C segmenti %56 payla (416.257 adet) liderliğini korurken, B segmenti %25,8 (191.817 adet) ile ikinci sırada geldi. En küçük sınıf olan A segmenti ise %0,4’lük paya geriledi .

    Gövde tiplerine bakıldığında ise Türkiye’de tüketicinin tercihi çok net:

    • SUV satışları 465.791 adetle %62,7 pay aldı.
    • Sedan otomobiller %22,3 payla 165.308 adet,
    • Hatchback modeller %14,1 payla 104.461 adet satıldı .

    Motor Tiplerine Göre Dağılım

    Türkiye’de motor seçeneklerinde dönüşüm hızla devam ediyor:

    • Benzinli: 345.838 adet (%46,6 pay)
    • Hibrit: 198.174 adet (%26,7 pay)
    • Elektrikli: 133.781 adet (%18 pay)
    • Dizel: 58.695 adet (%7,9 pay)

    Özellikle hibrit ve elektrikli satışlarında dikkat çekici artış yaşandı:

    • Hibrit satışları bir yılda %78,6 arttı.
    • Elektrikli satışlar %119,9 artışla iki katına çıktı.
    • 160 kW üstü elektrikli otomobil satışları %203 artış kaydetti .

    Hafif Ticari Araçlarda Durum

    Hafif ticari araç pazarında Van gövde tipi %74 payla (136.801 adet) liderliğini sürdürürken, kamyonetler %9,8 pay aldı. Motor tipinde dizel %92,5’lik ağırlığını korusa da, elektrikli hafif ticari araç satışları %97,8 artarak 1.232 adede ulaştı .


    Eylül Ayı Markalara Göre Perakende Satışlar

    Excel ve ODMD verilerine göre Eylül 2025’te perakende satışlar 110.302 adet oldu. Yerli-ithal dağılımına bakıldığında:

    • Fiat: 10.787 adet (6.497 otomobil, 4.290 hafif ticari)
    • Renault: 11.529 adet (10.613 otomobil, 916 hafif ticari)
    • Volkswagen: 8.669 adet (6.464 otomobil, 2.205 hafif ticari)
    • Hyundai: 5.540 adet
    • Toyota: 6.829 adet

    Yerli üretimde Togg 2.255 adet satışla istikrarını sürdürdü. Elektrikli odaklı markalar arasında Tesla 1.664 adet satışla dikkat çekti.


    2025 Genelinde Öne Çıkan Markalar

    Ocak-Eylül 2025 toplam verilerine göre:

    • Fiat 82.638 adetle lider,
    • Renault 92.095 adet,
    • Volkswagen 70.559 adet,
    • Hyundai 47.061 adet,
    • Toyota 63.567 adetlik satış performansına ulaştı .

    Togg, 9 ayda 23.325 adet satışla Türkiye pazarında kalıcı bir oyuncu olduğunu kanıtladı.


    Sürdürülebilirlik ve Emisyon Tablosu

    Türkiye otomotiv pazarında düşük emisyonlu araçların payı giderek artıyor.

    • <100 gr/km emisyon değerine sahip araçlar 184.319 adetle %24,8 pay aldı.
    • 120–140 gr/km arasındaki araçlar %30,7 pay ile en yüksek grubu oluşturdu .

    Otomatik şanzıman tercihi %94,3 ile zirvede yer alırken manuel şanzımanlı araçların payı yalnızca %5,7’de kaldı.

    Piston Kafalar Yorumu

    2025 Türkiye otomotiv pazarı verileri, sektörün sadece büyümediğini, aynı zamanda dönüşüm yaşadığını gösteriyor. Hibrit ve elektrikli araçlarda rekor artış, tüketici eğilimlerinin geleceğin mobilitesine kaydığını ortaya koyuyor. SUV’ların hakimiyeti sürerken, yerli üretimin payı da güçleniyor. Özellikle Togg’un satış performansı ve Tesla gibi markaların artan etkisi, pazarın çok kutuplu bir yapıya evrildiğinin işareti.

    Bu Haberde İlginizi Çekebilir

  • Elektrikli ve Hibrit Araçlarda En Büyük Soru!? Batarya Kaç Yıl Dayanır?

    Elektrikli ve Hibrit Araçlarda En Büyük Soru!? Batarya Kaç Yıl Dayanır?

    Elektrikli ve hibrit otomobillerin bataryaları kaç yıl dayanır? Lityum-iyon ve kurşun-asit pillerin ömrünü etkileyen faktörler ve ipuçları burada.

    Elektrikli ve Hibrit Araçlarda Batarya Ömrü Neden Kısalıyor?

    Elektrikli ve hibrit otomobillerin kalbi bataryalardır. Bugün yollarda gördüğümüz araçlarda aslında iki farklı tip akü birlikte görev yapıyor: araç sistemlerini çalıştıran kurşun-asit akü ve asıl motor gücünü sağlayan lityum-iyon batarya. Peki, neden bu bataryalar zamanla performans kaybeder? İşte cevabı…

    Kurşun-Asit ve Lityum-İyon Bataryaların Farkı

    • Kurşun-asit aküler, içten yanmalı motorlu araçlarda da yıllardır kullanılan, nispeten düşük maliyetli ve güvenilir çözümler. Ancak doğal deşarj oranları yüksek; yani aracı kullanmasanız bile 1 ayda %5–10 kapasite kaybı yaşanabiliyor.
    • Lityum-iyon bataryalar ise modern hibrit (HV) ve elektrikli araçlarda (EV) motor gücünü sağlıyor. Doğal deşarj oranları çok daha düşük (%1–3 civarı), bu yüzden uzun süre kullanılmasa bile enerjilerini daha iyi koruyorlar.

    Bu fark, uzun süre park halinde kalan araçlarda kritik bir noktaya işaret ediyor: motoru çalıştıracak kurşun-asit akü boşalırsa, araç hareket etmeyebilir.

    Bataryalar Nasıl Çalışıyor?

    Her iki batarya da 2. tip batarya (şarj edilebilir akü) sınıfında.

    • Kurşun-asit akü: Pozitif kutupta kurşun dioksit, negatif kutupta kurşun ve elektrolit olarak sülfürik asit kullanılır.
    • Lityum-iyon akü: Pozitif kutupta NMC (Nikel-Mangan-Kobalt) veya LFP (Lityum Demir Fosfat), negatif kutupta karbon bazlı malzeme, elektrolit olarak da karbonat çözeltileri yer alır.

    Temel mantık, elektronların anot ile katot arasında hareket etmesi. Boşalma sırasında elektronlar serbest kalır, şarj esnasında tekrar depolanır. Bu döngü yüzlerce kez tekrarlanabilir, ancak sınırsız değildir.

    Neden Zamanla Kapasite Azalıyor?

    Bataryaların ömrünü kısaltan başlıca faktörler:

    1. Şarj-Deşarj Döngüleri
      • Her döngüde, özellikle lityum-iyon bataryalarda karbon yapısı değişir. Bu değişim, lityum iyonlarının bağlanabileceği alanları azaltır ve kapasite düşmeye başlar.
    2. Yüksek Sıcaklık
      • Lityum-iyon piller genellikle 60°C altında güvenli çalışacak şekilde tasarlanır. Ancak yüksek sıcaklıkta kimyasal yapı bozulur ve ömür kısalır.
    3. Aşırı Deşarj (Over-discharge)
      • Doğal boşalma küçük bir sorunken, bataryanın tamamen bitmesi çok daha zararlıdır. Özellikle lityum-iyon pillerde bu durum negatif elektrotun zarar görmesine ve tekrar şarj olamamasına yol açabilir.

    Ömür Beklentisi

    Markadan markaya değişmekle birlikte, otomobil üreticileri lityum-iyon bataryalara genellikle 5 yıl/100.000 km ile 8 yıl/160.000 km arasında garanti veriyor. Gerçek kullanımda ise bataryanın sağlığı, kullanım şekli ile doğrudan ilişkili.

    Daha Uzun Ömür İçin İpuçları

    • Aracı çok uzun süre çalıştırmadan bekletmemek
    • Aşırı sıcak ortamlarda park etmekten kaçınmak
    • Bataryayı tamamen bitmeden şarj etmek
    • Düzenli bakım ve yazılım güncellemelerini ihmal etmemek

    Tıpkı İnsan Sağlığı Gibi

    Elektrikli ve hibrit araçlarda bataryalar da tıpkı insan sağlığı gibi, dengeyi bulduğunda uzun ömürlü olur. Çok sık kullanmak da, hiç kullanmamak da ömrünü kısaltır. Hibrit ve elektrikli araç sahiplerinin, doğru kullanım alışkanlıklarıyla bataryalarının ömrünü yıllarca uzatmaları mümkündür.

    Piston Kafalar Yorum

    Elektrikli ve hibrit bataryaların ömrü, teknolojiden çok kullanıcı alışkanlıklarıyla belirleniyor. Bir aracı düzenli ve dengeli kullanmak, bataryanın da uzun süre formda kalmasının en garantili yolu.

    Bu Haberde İlginizi Çekebilir

  • Tarih Belli Oldu, Dizelin Sonu Geldi mi?

    Tarih Belli Oldu, Dizelin Sonu Geldi mi?

    Toyota, dizel motorların önümüzdeki on yılda yerini hidrojen ve hibrit teknolojilere bırakacağını açıkladı. Peki dizelin sonu gerçekten geldi mi? İşte detaylar.

    Toyota’dan Çarpıcı Açıklama: Dizel İçin Geri Sayım Başladı

    Otomotiv dünyasında köklü bir değişim kapıda. Toyota, özellikle Avustralya pazarına yönelik yaptığı açıklamada dizel motorların önümüzdeki on yıl içinde tarihe karışabileceğini duyurdu. Toyota Avustralya Satış ve Pazarlama Başkan Yardımcısı Sean Hanley, hidrojen yakıt hücresi ve hibrit teknolojilerin, dizel motorların yerini alacağını söyledi.

    Hanley, “Dizel kısa vadede kaybolmayacak ama 2035 ufkunda hidrojenin ön plana çıkacağına inanıyorum. Çünkü hidrojen temiz, uzun menzilli ve gelecekte daha erişilebilir olacak” diyerek, markanın uzun vadeli vizyonunu paylaştı.


    Avustralya’da Dizel Kültürü ve Değişen Trendler

    Avustralya pazarı uzun yıllardır dizel araçların güçlü olduğu bir coğrafya. Toyota’nın en çok satan modellerinden HiLux, dizel motorlarıyla öne çıkıyordu. Ancak tablo değişmeye başladı.

    • 2023’te Toyota’nın en çok satan modeli HiLux oldu.
    • 2024’te ise hibrit motorlu RAV4 zirveye çıktı.

    Toyota, 2024 itibarıyla dokuz modelinde sadece hibrit seçeneği sunmaya başladı. Yani Corolla, Camry ve RAV4 gibi popüler binek araçlarda dizel tamamen devreden çıkarıldı.

    Bu dönüşüm, dizel araçların geleceğinin sorgulanmasına yol açıyor: Tarih belli oldu, dizelin sonu mu geliyor?


    Hibrit ve Hidrojen: Geleceğin İkilisi

    Toyota, hibrit teknolojiyi çoktan günlük hayata yerleştirdi. Ancak şirket, geleceğin anahtarını hidrojen yakıt hücrelerinde görüyor.

    • Hidrojenin sıfır emisyonlu yapısı, çevre dostu araçların önünü açıyor.
    • Toyota’nın 2020’de tanıttığı Mirai, bu vizyonun ilk adımıydı.
    • 2024’te İngiltere’de hidrojen HiLux prototipleri üretildi.
    • 2023’te Avustralya’da hidrojenli HiAce van test sürüşlerine çıktı.

    Henüz seri üretim başlamamış olsa da Toyota, hidrojen teknolojisinin gelecekte dizelin yerini alacağına inanıyor.


    Dizelin Payı Hâlâ Yüksek

    Her ne kadar hibrit ve hidrojen öne çıkıyor olsa da, dizelin hâlâ önemli bir yeri var. Toyota Avustralya, Ocak–Ağustos 2025 arasında:

    • 163.491 adet araç sattı.
    • Bunun 79.132’si dizel motorluydu.
    • Bu da toplam satışların %48,4’üne denk geliyor.

    Bu oran, dizelin kısa vadede tamamen ortadan kalkmayacağını ama gelecekte kademeli olarak gerileyeceğini gösteriyor.


    Toyota’nın 2035 Vizyonu: Hidrojen Liderliği

    Sean Hanley, hidrojenin geleceği hakkında şunları söyledi:
    “2030’a kadar hidrojen birden bire patlama yapmayacak. Ancak 2035 ufkunda hidrojenin lider olacağına inanıyorum. Çünkü hidrojenin menzili, temizliği ve altyapı gelişimi dizelin yerini alacak.”

    Toyota, hidrojen teknolojisini sadece araçlarda değil, enerji sektöründe de yaygınlaştırmayı hedefliyor. Bu vizyon, Avustralya’yı hidrojen alanında küresel bir lider haline getirebilir.


    Rakiplerle Karşılaştırma

    Toyota yalnız değil. Hyundai, Avustralya’da hidrojen teknolojisine yatırım yapan diğer büyük marka. Hyundai Nexo modeli, sınırlı da olsa pazarda yer buldu. Avrupa’da ise BMW ve Honda, hidrojen üzerine çalışmalar yürütüyor.

    Ancak hibrit konusundaki pazar payı ve hidrojen vizyonuyla Toyota, rakiplerinden bir adım önde görünüyor.


    Türkiye’ye Etkileri Ne Olacak?

    Toyota’nın bu açıklamaları sadece Avustralya için değil, Türkiye pazarı için de önemli sinyaller veriyor.

    • Türkiye’de halen çok sayıda dizel araç satışı yapılıyor.
    • Ancak hibrit modellerin yaygınlaşması ve vergi avantajları, kullanıcıları benzinli-hibrit seçeneklere yöneltiyor.
    • Hidrojen altyapısı henüz oluşmamış olsa da, 2035 vizyonu Türkiye’de de dizel satışlarının ciddi oranda düşeceğine işaret ediyor.

    Türkiye’de özellikle filo ve ticari araç kullanıcıları için dizelin alternatifi hibrit ve gelecekte hidrojen olacak.


    Piston Kafalar Yorumu

    Toyota’nın “dizelin 10 yıl içinde sonu gelebilir” açıklaması, aslında otomotiv dünyasının yönünü net biçimde gösteriyor. Hibrit, kısa vadede liderliği ele aldı. Ancak asıl hedef hidrojen.

    Bizim yorumumuz şu:

    • Türkiye’de hibrit araçlara olan ilgi hızla artıyor.
    • Dizelin kültürel ve ekonomik yerini koruması mümkün ama uzun vadede sürdürülebilir değil.
    • 2035 sonrası için dizelin yerini tamamen hidrojenin alacağına biz de katılıyoruz.

    Sonuç: Dizelin Sonu Mu Geldi?

    Toyota’nın açıklamaları, dizel motorların geleceğini belirleyecek yol haritasını ortaya koyuyor. Kısa vadede dizel hâlâ güçlü, özellikle ticari ve off-road segmentinde. Ancak hibrit ve hidrojen teknolojileri hızla yükseliyor.

    Dizelin sonu kesin tarihli olmasa da, Toyota’nın mesajı açık: 2035 sonrası dizel artık tarihe karışabilir.

    Markanın Türkiye’de satılan modellerine ait tüm detaylı bilgileri Toyota Türkiye’nin Resmi Web Sitesi üzerinden ulaşabilirsiniz.

    Bu Haberde İlginizi Çekebilir

  • DS 7 Crossback E-Tense Ülkemizde Satışa Sunuldu!

    DS 7 Crossback E-Tense Ülkemizde Satışa Sunuldu!

    DS 7 Crossback E-Tense Ülkemizde Satışa Sunuldu!

    DS 7 Crossback E-Tense Ülkemizde Satışa Sunuldu! DS7 Crossback E-Tense şarj edilebilir hibrit seçeneği ülkemizde satışa sunuldu! Ds Automobiles, 2014 yılında Citroen markasından ayrılıp, bağımsızlığını ilan ettiğinde açık konuşmak gerekirse, uzun soluklu bir marka olamayacağını ve kendi kendime ”keşke Citroen’den ayrılmasaydı” diye düşündüğümü hatırlıyorum. Aradan geçen 6 yıl sonunda ise aşırı yanıldığımı görüyorum ve hatta yeni modellerini merakla beklerken buluyorum kendimi.

    Gelelim haberimize konu olan DS 7 Crossback E-Tense modeline. E- uzantısına baktığımız zaman modelin hibrit ya da elektrikli bir model olduğunu anlıyoruz. DS Automobiles ise, ”tek bedende iki ruh” sloganıyla modelin; hem çevreci bir şarj edilebilir hibrit, hem de performanslı bir DS olduğuna gönderme yapmış. Ayrıca E-Tense modeli markanın ilk dört çekeri olma özelliğine sahip. DS Automobiles, tasarımıyla ve oyuncaklarla dolu iç mekanıyla öne çıkan bir marka. DS 7 Crossback E-Tense de diğer DS’lerden farklı değil tabi. Modelin ön tarafından baktığımız zaman ilk göze çarpan özelliği devasa ızgarası ve farları oluyor.

    ”Bir mücevher parçası gibi”

    DS Automobiles’a göre; ”bir mücevher parçası gibi parlayan” DS Led Vision farlar, bize göre de devasa ızgarayla bir bütün olarak göz dolduruyor. Ne eksik, ne de fazla krom detayları ise, tam bir DS zerafeti niteliğinde.

    İç mekanda ise, çok incelikli bir tasarım kullanıcısının kalbini çalmayı başarıyor. “Guilloche” motifli ‘Clous de Paris’  aksamı, kristal eklemeli kumandalar, B.R.M R180 saati ve hatta ‘inci kenarlı’ dikişler. İki adet 12 “ekranla da iç mekanın tasarımı tamamlanmış. 12 inç büyüklüğündeki bu ekrandan sürücülere, açılır menü aracılığıyla direksiyondan kontrol edilebilme ve tüm sürüş bilgilerini görüntüleme olanağı sunuyor. Ayrıca DS Connected Pilot işlev kontrol ekranı veya DS Night Vision da dahil olmak üzere altı modu sisteminde barındırıyor.

    Teknolojik donanımıyla ve görünüşüyle göz dolduran DS 7 Crossback E-Tense, motor seçenekleriyle de kulanıcısını mutlu etmeyi başarıyor. Daha önce dizel ve benzinli motorla satışa sunulan DS 7 Crossback’in şarj edilebilir hibrit seçeneğinde tasarım olarak kardeşlerinden bir fark bulunmuyor. Dikkatli gözler, E-Tense logosu haricinde aracın her iki tarafında da yer alan depo kapağından da hibrit güç ünitesine sahip olduğunu anlayabilir.

    ”Tek bedende iki ruh”

    13.2 kWh kapasiteli bataryalara sahip olan model, WLTP verilerine göre sadece elektrik enerjisiyle 58 km yol yapabiliyor. Üstelik bu modda 135 km/s maksimum sürate ulaşabiliyor. Modelin NEDC standartlarına göre hesaplanan 1.5 litre/100 km’lik benzin tüketimiyse dizel motorlu seçeneğin tüketiminin yarısından az. Ruhunun performanslı olan tarafına baktığımız zaman ise, bambaşka bir DS 7 Crossback E-Tense karşımıza çıkıyor. 1.6 litre hacimli benzinli motorun bir çift elektrik motoruyla birleşimi 300 beygir güç, 520 Nm tork olarak geri dönüyor ve dört tekerlekten çekiş sisteminin de yardımıyla 0’dan 100 km/s sürate hızlanma süresi 5.9 saniyeye iniyor. Maksimum süratse 235 km/s.

    Modelin tasarımına, donanımına ve zengin motor seçeneklerine baktığımızda belli bir kitleyi peşinden sürükleyeceği kesin. 1.6 litre hacimli motoru vergi avantajı sağlarken, elektrikli motorla kombine olarak üretilen 300 beygir güç, birçok kişiyi tatmin edecektir. Benzer donanım seçenekleri olan rakip markalara baktığımız zaman Milyon TL barajını çoktan aşan modellerinin olduğunu görüyoruz. DS 7 Crossback E-Tense’in fiyatı ise, 879.500 TL’den başlıyor.

  • Türkiye’de Elektrikli ve Hibrit Araç Satışları Yüzde 79 Arttı

    Türkiye’de Elektrikli ve Hibrit Araç Satışları Yüzde 79 Arttı

    Türkiye’de elektrikli ve hibrit araç satışları hızla yükseliyor. 2020’nin ilk 3 ayında yüzde 79 artışla 3.317 araç satıldı. TEHAD verilerine göre hibrit modeller pazarın lokomotifi oldu.

    Elektrikli ve hibrid otomobil sayısı her geçen gün artarken, 2020 yılının ilk 3 ayında yüzde 100 elektrikli modellerden 82 adet, hibrid modellerden ise 3 bin 235 adet satıldığı görüldü. Geçen yılın aynı dönemi ile kıyaslandığında ise satışlarda artış yaşandığı saptandı.

    Medya takip kurumu Ajans Press, elektrikli ve hibrid otomobillerle ile alakalı basına yansıyan haber adetlerini inceledi. Ajans Press ve PRNet’in dijital basın arşivinden derlediği bilgilere göre bu yılın ilk 3 ayında otomobillerle alakalı basına 34 bin 325 haber yansıdığı tespit edildi. Geçen yılın aynı dönemindeki haber çıkışlarına bakıldığında ise 38 bin 914 adet yansıma olduğu görüldü. Elektrikli ve Hibrid otomobil sayısındaki artış ile beraber medya yansımalarında da konuşulma oranının arttığı gözlenirken genel olarak otomotiv sektöründe yaşanan daralmanın ve yerli otomobilin de en çok konuşulan başlıklar arasında olduğu gözlendi.

    Ajans Press’in, Türkiye Elektrikli ve Hibrid Araçlar Derneği (TEHAD) verilerinden elde ettiği bilgilere göre, elektrikli ve hibrid otomobil sayısı her geçen gün artıyor. Böylelikle 2020 yılının ilk 3 ayında yüzde 100 elektrikli modellerden 82 adet, hibrid modellerden ise 3 bin 235 adet satıldığı görüldü. Geçen yılın aynı dönemi ile kıyaslandığında ise satışlarda artış yaşandığı saptanırken, 2019 yılının ilk 3 ayında 43 adet yüzde yüz elektrikli, bin 810 adet ise hibrid otomobil satışı yapıldığı kaydedildi. Satışların yanı sıra aynı zamanda bu otomobillerin modellerinin de arttığı ortaya konuldu.