Lexus, Cenevre’de ilk kompakt crossover’ı UX’i tanıttı; 2.0 benzinli ve 178 HP hibrit, aerodinamik jantlar, 7 koltuklu RX L’nin Avrupa çıkışı, RC F SPORT Black Edition ve LF-1 konsepti sahnede.
Lexus, 2018 Cenevre Otomobil Fuarı’nda sergilediği yeniliklerle kalabalığın ilgisini üzerine toplamayı başardı. Markanın tarihinde ilk kez kompakt crossover ligine adım atan UX’in dünya prömiyeri, standın açık ara en büyük yıldızıydı. Japon üretici, premium crossover dünyasına kendine has yaklaşımını taşıyan UX ile yalnızca yeni bir gövde tipini tanıtmadı; aynı zamanda Lexus el işçiliği, ileri mühendislik ve yenilikçi aerodinamik çözümleri bu sınıfa indirmeyi de vaat etti. Fuardaki şov bununla sınırlı kalmadı: Avrupa prömiyerini yapan 7 koltuklu RX L, özel detaylarla zenginleşen RC F SPORT Black Edition ve markanın tasarım geleceğine ayna tutan LF-1 Limitless konsepti, Lexus’un vitrininin diğer dikkat çeken parçaları oldu.
Şirketin Türkiye’deki Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Ali Haydar Bozkurt, Cenevre’de yaptığı değerlendirmede UX’in marka adına stratejik önemine vurgu yaptı. Bozkurt, “Lexus’un dünya prömiyerini gerçekleştirdiği UX modeli marka adına yeni ve büyük bir öneme sahip. Hibrit versiyonunun olması da UX’in daha fazla dikkat çekmesini sağlıyor. Haziran’da Türkiye’de olacak RX L ise, 7 koltukla standart modelden daha uzun ve daha büyük bir yaşam alanına sahip. Cenevre’de tanıtılan otonom teknolojisine sahip LF-1 konsepti ise, fütüristik tarzıyla Lexus’un ne kadar vizyoner bir yaklaşıma sahip olduğunu gösteriyor.” sözleriyle hem kısa hem uzun vadeli yol haritasına dair ipuçları verdi.
UX, Lexus’un yeni global mimarisi GA-C’yi kullanan ilk model olarak öne çıkıyor. Kompakt ölçülerine rağmen geniş bir kabin ve yüksek kalite algısı sunan UX, markanın “sürücü odaklı kokpit” anlayışını şehirli crossover kalıbına uyarlıyor. Tasarım ekibi, dış ve iç görünüm arasında kesintisiz bir uyum yakalamaya çalışmış; geriye hem heykelsi bir dış gövde, hem de el işçiliğinin izlerini taşıyan rafine bir iç mekân kalmış. Dikiş hizalarından kullanılan malzeme kalitesine kadar hemen her temas noktasında “bir Lexus’ta olması gereken” titizlik hissettiriliyor. Modelin 2019’un başından itibaren satışa sunulması planlanıyor.
Güç-aktarma tarafında iki seçenekle gelecek UX, bir yanda yeni geliştirilen 2.0 litrelik, yüksek termal verimliliğe sahip benzinli motoru “Direct Shift CVT” ile eşleştiriyor; diğer yanda ise dördüncü nesil hibrit sistemiyle verimliliği ve performansı daha ileri taşıyor. Hibritte sistem gücü 178 HP olarak açıklanırken, yapılandırmaya göre 4×2 veya 4×4 çekiş düzeni tercih edilebiliyor. Lexus’un hibrit konusundaki deneyimi düşünüldüğünde, düşük tüketim ile sessiz ve pürüzsüz sürüş beklentisinin UX’te de karşılık bulacağını söylemek zor değil.
UX’in mühendislik gündeminin en çarpıcı başlıklarından biri aerodinamik. Lexus, otomobilin rüzgârla ilişkisini yalnızca sürtünmeyi azaltmak için değil, sürüş istikrarını ve yönlendirme hissini iyileştirmek adına da yeniden düşünmüş. Arka stop lambası gövdesine entegre edilen kanatçıklar, yandan gelen rüzgârda gövdeyi sakinleştirirken, tekerlek davlumbazlarındaki özel kaplamalar girdap oluşumunu kontrol ediyor. En dikkat çekici yenilik ise jantlarda: UX’in alüminyum jantları, dünyada ilk kez uygulanan aerodinamik form sayesinde frenleri daha etkin soğuturken hava akımını da düzenliyor. Sonuç, daha güvenli bir fren hissi ve daha düşük rüzgâr direnci olarak yola yansıyor.
Lexus’un Cenevre sahnesindeki ikinci büyük kozu RX’in yeni “L” versiyonuydu. Markanın coupe çizgilerini taşıyan büyük SUV’u, 7 koltuklu RX L gövde tipiyle çok çocuklu ailelerin listesine daha yukarıdan girmeye hazırlanıyor. Standart modele göre uzatılan gövde, üçüncü sırada iki yetişkinin de makul konforda yolculuk edebileceği bir yaşam alanı yaratıyor. RX L, 313 HP sistem gücüne sahip 450h L hibrit ve 294 HP’lik V6 benzinli 350 L olarak iki farklı motor seçeneğiyle sunulacak. Türkiye takviminde RX L’nin Haziran ayında showroom’lara gireceği bilgisi paylaşıldı; UX ise yeni yılın ilk günlerinde ülkemize adım atacak.
Sporcu karakterden vazgeçmeyenler için fuarda bir başka sürpriz de vardı. RC F SPORT’un “Black Edition” yorumu ilk kez ziyaretçilerle buluştu. Japon kaligrafisinde kullanılan Sumi mürekkebinin koyu ve derin tonlarından ilham alan otomobil, mat siyah F SPORT jantlar, koyu krom çerçeveli panjur ve sis farı çevreleriyle dışarıda güçlü bir kontrast oluşturuyor. İçeride siyah ahşap kaplamalar, turuncu dikişlerle hareketlendirilen siyah deri döşemeler ve el işçiliğiyle işlenen Sumi detaylar dikkat çekiyor. Lexus’un kendi kendini şarj eden hibrit sistemiyle çalışan RC F SPORT Black Edition, 2.5 litrelik benzinli motor ve elektrik motorunun birlikte ürettiği 223 HP’lik sistem gücüyle performanstan ödün vermeden 5,0 lt/100 km’lik örnek bir ortalama tüketim sergiliyor. Marka, F Serisi’nin 10. yılını anmak için hazırladığı sınırlı üretim RC F versiyonunu da aynı sahnede gösterdi; bu özel model yalnızca 350 adet üretilecek.
Lexus’un gelecek vizyonunu ise LF-1 Limitless konsepti temsil etti. Yaklaşık yirmi yıl önce RX 300 ile premium crossover segmentinin kapılarını aralayan marka, bugün çok daha kalabalık bir rekabet ortamında dahi çizgilerini koruyor. LF-1, bu çizginin bir sonraki evresine dair ipuçlarını taşıyor. Arkadan itişli şasi mimarisi üzerine oturan konsept, alçak tavan çizgisi, geniş omuzlar ve 22 inç jantlarla atletik bir duruş sergiliyor. Tasarım dili; keskin hatlar, gergin yüzeyler ve üç boyutlu ışık imzasıyla ileri taşınırken, kabin tarafında da dijital arayüzler ve otonom sürüşe hazırlıklı mimari dikkat çekiyor. Lexus, LF-1 ile “sınırsız” bir kişiselleştirme ve güç-aktarma esnekliğine işaret ediyor; hibritten plug-in hibrite, hatta yakıt hücresine uzanabilecek bir yelpaze vadediyor.
Özetlemek gerekirse Lexus, Cenevre’de bir fuar standından fazlasını, bütünlüklü bir marka hikâyesini sundu. UX ile genç ve şehirli kitlelere güçlü bir çağrı yaptı, RX L ile ailelere alan ve konfor ekledi, RC F SPORT Black Edition ile karakter ve zarafeti buluşturdu, LF-1 ile de gelecek sayfasını araladı. Türkiye özelinde kısa vadeli takvim net: RX L Haziran’da yollarda, UX ise 2019’un başında showroom’larda olacak. Premium sınıfın sessiz gücü, önümüzdeki dönemde de dikkatleri üzerine toplamayı sürdüreceğe benziyor.
