Volkswagen, 50. yılını kutlamak için 325 PS gücündeki en güçlü Golf GTI Edition 50 modelini tanıttı. 0’dan 100 km/s’ye 5,3 saniyede ulaşıyor.
Volkswagen, otomobil dünyasının en ikonik hot hatch serilerinden birini kutluyor. Markanın 50. yılına özel olarak tanıttığı Golf GTI Edition 50, şimdi siparişe açıldı. Yeni model, 325 PS (239 kW) güç ve 420 Nm tork değerleriyle bugüne kadar üretilen en güçlü GTI olarak tarihe geçti. 0’dan 100 km/s hızlanmasını 5,3 saniyede tamamlayan araç, 270 km/s azami hıza ulaşabiliyor. Almanya’da 54.540 euro’dan başlayan fiyatlarla satışta.
GTI Efsanesi 50 Yaşında
GTI logosu, neredeyse yarım asırdır sürüş keyfi, dinamizm ve sportifliği simgeliyor. 1976’da yollara çıkan ilk Golf GTI’dan bu yana 2,5 milyondan fazla GTI üretildi. Şimdi ise Volkswagen, efsanenin 50. yılını Edition 50 ile kutluyor hem performans hem tasarım açısından GTI tarihindeki zirveyi temsil ediyor.
Yeni model, bir önceki en güçlü versiyon olan Golf GTI Clubsport’tan 25 PS daha güçlü. Aracın altyapısında MacPherson ön süspansiyon, dört kollu arka aks ve 15 mm alçaltılmış adaptif DCC süspansiyon sistemi yer alıyor. Standart olarak 19 inç Queenstown jantlar üzerinde geliyor.
Performans Paketiyle Nordschleife Rekoru
Golf GTI Edition 50, performans tutkunlarına özel EDITION 50 GTI Performance paketini de opsiyon olarak sunuyor.
Bu paketle birlikte araç:
19 inç Warmenau dövme jantlar,
Bridgestone Potenza Race yarı slick lastikler,
Titanyum arka susturuculu R-Performance egzoz sistemi,
5 mm daha alçaltılmış performans şasisi ve
-2 derece ön kamber açısı gibi pist odaklı özellikler kazanıyor.
Toplamda yaklaşık 30 kg hafifleyen model, Nürburgring Nordschleife’de 7:46.13 tur zamanı elde ederek, bugüne kadar üretilmiş en hızlı Golf unvanını aldı.
50. Yıla Özel Tasarım Detayları
Golf GTI Edition 50’nin kabini, geçmişle günümüzü buluşturan özel motorsporu dokunuşlarıyla şekillenmiş. Klasik GTI kareli koltuk deseni, koyu yeşil detaylar ve kırmızı emniyet kemerleri iç mekânda nostaljik bir hava yaratıyor. Direksiyonda “50 Years GTI” rozeti ve DSG vites kulakçıkları yer alıyor.
Dış tasarımda ise;
Siyah tavan,
Siyah ayna kapakları,
GTI 50 logolu spoiler,
Kırmızıdan siyaha geçişli yan şerit ve
Parlak siyah egzoz çıkışları dikkat çekiyor.
Modelin gövde renkleri arasında Pure White, Moonstone Grey, Grenadilla Black, Dark Moss Green (özel renk) ve Tornado Red (özel renk) seçenekleri bulunuyor.
Donanım ve Fiyatlandırma
Standart donanımda:
IQ.LIGHT LED Matrix farlar,
Adaptif DCC süspansiyon sistemi,
19 inç Queenstown jantlar,
Koyu camlar ve
Dinamik GTI merkez kapakları yer alıyor.
Opsiyonel GTI Performance Paketi ise Almanya’da 4.200 euro karşılığında sunuluyor. İlk teslimatlar 2026’nın ilk çeyreğinde başlayacak.
Türkiye’de satılan VW modellerine ve bu modellerin en güncel fiyat listesine VW Türkiye Resmi Web Sitesi üzerinden ulaşabilirsiniz.
VİDEO
Piston Kafalar Yorumu – Editör Notu
Akın DAĞYARAN
Golf GTI Edition 50, bir kutlamadan fazlası GTI ruhunun modern bir manifestosu. Volkswagen, yalnızca geçmişine saygı durmakla kalmıyor, pistte test edilmiş gerçek performans değerleriyle hot hatch segmentinin çıtasını yeniden belirliyor. 325 PS güç, 7:46’lık Nürburgring tur zamanı ve 50 yıllık miras… Golf GTI Edition 50, saf sürüş keyfinin 21. yüzyıldaki tanımı olabilir.
Ford Mustang GTD, 5.2 lt kompresörlü V8, 815+ hp, 664 lb-ft (900+ Nm yakın) tork, DCT transaks/arkadan itiş, pushrod arka süspansiyon ve aktif aero (DRS) ile geliyor. Nürburgring’de 6:52 ile altı dakikanın eşiğinde tur atan GTD, Porsche 911 GT3 RS ve McLaren 750S gibi safkan rakiplerle pistte kozlarını paylaşıyor. İşte tüm detaylar, artılar-eksiler ve Türkiye beklentisi.
Mustang’in En Radikali: GTD Nedir?
Ford Mustang GTD, Blue Oval’ın “pistte doğup yola indirilen” en uç projesi. Kısaca: GT3 yarış otomobilinin teknolojisini, yasal plakalı bir Mustang’e taşıdı.
Gövde: karbon fiber ağırlıklı “widebody”
Süspansiyon: arkada pushrod (inboard amortisör), önde çok kollu düzen + Multimatic yarı-aktif DSSV amortisörler
Aero:DRS’li dev arka kanat (C-sütununa bağlı), tabanda aktif kanatlar, NACA kanalları, dev splitter/dive plane’ler
Aktarma: önde motor, arkada Tremec 8 ileri çift kavramalı DCT transaks; 50:50 ağırlık dağılımı hedefli paket
Lastik:Michelin Pilot Sport Cup 2 R (önde 325/30 R20, arkada 345/30 R20) – sokak legal, pist odaklı
Ford Mustang GTD, normal Mustang’in Michigan/Flat Rock hattında “body-in-white” aşamasında ayrılıp, Multimatic’in Kanada Markham tesisinde elden geçiyor. Yani Ford Mustang GTD = Mustang genleri + Ford GT/IMSA mühendisliğinin kokteyli.
Motor & Şanzıman: Predator V8, DCT ve Transaks
Kaput altında Shelby GT500 kökenli 5.2 lt kompresörlü “Predator” V8 var; daha büyük hava kutusu, revize edilmiş besleme, dry-sump yağlama ve Akrapovič titanyum egzoz ile nefes açılmış durumda.
Güç:815 hp @ 7.400 d/d (ABD spec; Avrupa’da da benzer)
Tork:664 lb-ft @ 4.800 d/d (≈ 900 Nm)
0–100 km/sa: ~3,3–3,5 sn (RWD ve lastik/zemin sınırlayıcı)
Son hız:202 mph (325 km/sa)
Güç arka tekerleklere Tremec 8 ileri DCT ile gidiyor; transaks düzen, ağırlığı geriye taşıyıp dengeyi mükemmelleştiriyor. DCT’nin vites tepkileri PDK kadar “kurşun” olmasa da pistte kusursuz tutarlılık sunuyor; Auto-Upshift özelliği Nürburgring turunda kullanılmış.
Aero & Şasi: 885 kg Downforce, Alçalan Sürüş Yüksekliği
Aktif aero Ford Mustang GTD’nin imza hamlesi. Performans Paketinde:
Swan-neck bağlantılı dev arka kanat + DRS düzlemi
Ön tabanda aktif flap’ler, hava akışını yönetip sürtünmeyi azaltıyor
Büyük splitter ve köşelerde dive plane’ler
Downforce:180 mph’de 885 kg (911 GT3 RS, 177 mph’de 860 kg). Sürüş yüksekliği:Track modunda önde −40 mm, arkada −30 mm düşebiliyor; amortisörlerde çift yay oranı, hidrolik sıkıştırma ile gövde kontrolü keskinleşiyor.
Nürburgring: 6:52.072 – Hedefe İniş
Ford/Multimatic, GTD’yi Nordschleife için kalibre etti. Nisan testlerinde 6:52.072 raporlandı. Evet, 911 GT3 RS (6:49.3) hâlâ daha hızlı; fakat Ford Mustang GTD, ABD üretimi bir yol otomobilinin sub-7 barajını kırma hedefini yerine getirdi ve konfigürasyon/zemin/lastik penceresinde bu fark kapanabilir mesajını verdi. Özet: tur rekoru tek amaç değil; “her pistte hızlı, yolda yaşanabilir” felsefesi ağır basıyor.
Sürüş: Kas Felsefesi, Şaşırtıcı Rafine
Yol: Normal modda şaşırtıcı derecede sakin; DCT “slush” karakterde akıcı, V8 düşük devirde tok ve zengin. Cup 2 R’ler ıslakta sınırlayıcı; fakat direksiyon ağırlığı/cevabı “kaslı netlik” sunuyor. Pist: Track modunda gövde alçalıyor, ikinci yay kilitlenerek yay oranı katlanıyor; fren (Brembo karbo-seramik, 16.5”/14.5”) dayanıklı ve pedalı lineer. Limitte 2 ton kütle arada kendini hissettiriyor; fakat ön 325 mm lastikler girişte inanılmaz kazıma sağlıyor, çıkışta e-LSD gücü ince dozluyor.
Karakter: GT3 RS kadar “cerrahi” değil; Amerikan üslubu: daha brut, daha teatral, ama yakalanması kolay, dost canlısı. “%70 tempo”da bile eğlenceli; tek düze hızlarda bile V8’in timbral zenginliği bağımlılık yapıyor.
Ebat, Ağırlık, Lastik: Balyoz Gibi, Ama Akıllı
Ağırlık:1.989 kg (karbon gövdeye rağmen aero/soğutma/şasi donanımıyla ağır)
Genişlik: standart Mustang’den ~164 mm daha geniş
Ön lastik:325/30 R20 – Michelin’in bir spor otomobilin ön aksına taktığı en genişlerden
Arka lastik:345/30 R20 – çekiş ve 200+ mph istikrar için
Bu kadar lastik, şehir içinde iz takibi yapabilir; fakat pistte süreklilik ve ısı yönetimi açısından büyük avantaj.
İç Mekân: “Mustang Kalır” – Recaro’lar, Titanyum Pedallar
Kabinde “tam yarış arabası” beklemeyin.
Recaro ön koltuklar (geniş, günlük kullanımda rahat)
Arka koltuk yok; arka bölmede Lexan pencere ile pushrod’ları izleyebileceğiniz şahane bir manzara
Titanyum paddle’lar/joystick halkası (opsiyonel magnezyum ile değiştirilebiliyor)
Dijital gösterge/touchscreen mimarisi normal Mustang çizgisinde; malzeme kalitesi fiyata göre tartışma doğurabilir
Gürültü/lastik uğultusu yüksek; Track moddayken sürüş yüksekliği düştüğü için rampalara dikkat. Ama tüm bunlar “Ford Mustang GTD deneyiminin bir parçası”.
Fiyat, Üretim, Konumlandırma
Fiyat (baz):$325.000+ (ABD) / £315.000 (UK)
Satış:2025–2026 arası sınırlı üretim; yılda 300–700 adet
Performans Paketi (DRS kanat, magnezyum jantlar vb.) ile rakam çok daha yukarı çıkıyor
Rakipler:Porsche 911 GT3/GT3 RS, McLaren 750S/Artura, AMG GT Black Series evreni
“Bir Mustang bu paraya değer mi?” sorusunun yanıtı bizce net: Ford MustangGTD, Mustang’in sınırlarını yeniden tanımlıyor. Bu, “ucuz güçlü pony car” değil; yarış mühendisliğinin tahterevallisinde bir mühendislik vitrini.
Türkiye Perspektifi: Gelir mi, Gelse Ne Olur?
Ford Mustang GTD tamamen niş, soldan direksiyon (LHD), limitli üretim ve astronomik fiyatıyla koleksiyon/track-toy sınıfında. Resmi ithalat olasılığı çok düşük; gelse bile özel sipariş, çok sınırlı ve vergilerle katlanan etiket anlamına gelir. Türkiye’de pist kültürü gelişiyor, Track-day’ler çoğalıyor. Ford Mustang GTD gibi road-legal track car modellerine ilgi yüksek; fakat bu seviyede vergiler, servis ve kullanım lojistiği gerçek bariyer. Yine de GTD, “Amerikan GT3 RS” diye yaftalanamayacak kadar kendine özgü ve otomobil kültürü açısından övgüyü hak eden bir teknik şaheser.
Artılar & Eksiler (Kısa Kısa)
Artılar
5.2 lt kompresörlü V8: karakter, yanıt, ses
Pushrod arka süspansiyon + DSSV amortisör: mühendislik mücevheri
Aktif aero (DRS) ile 885 kg downforce
DCT transaks ve 50:50 denge yaklaşımı
6:52 Nürburgring performansı (sub-7 hedefi net)
Eksiler
~2 ton kütle; limitte fizik kendini hatırlatıyor
Cup 2 R’ler yağmurda sınırlayıcı
Kabin “fiyatına göre” yeterince egzotik değil
LHD ve sınırlı üretim; erişilebilirlik düşük, fiyat çok yüksek
Mustang Tarihinin Radikal Sayfası
Ford Mustang GTD, 815+ hp’lik Predator V8, Tremec DCT-transaks, Multimatic DSSV ve 885 kg downforce’a kadar çıkan aktif aeroyla, pistte doğup yola inen bir canavar. Nürburgring’de 6:52 gibi iddialı bir tur, bize kapasitesini anlatıyor; fakat asıl mesele, günlük kullanımdaki şaşırtıcı rafine hâl ile “tek butonla” uyanan vahşi taraf arasında kurduğu denge. Kusurları yok mu? ~2 tonluk kütle limitte kendini hatırlatıyor, kabin fiyatına göre sade, erişilebilirlik ve fiyat ise bambaşka bir seviye. Ama Ford Mustang GTD’nin değeri, rakamsal karşılaştırmalardan çok duygusal etki ve mühendislik cesaretinde yatıyor. Sonuç: Mükemmel mi? Hayır. Unutulmaz mı? Kesinlikle. Mustang tarihinin en radikal sayfası artık yazıldı.
Piston Kafalar Yorumu
Ford Mustang GTD, “ucuz güçlü pony car” anlayışını paramparça eden bir mühendislik vitrini. 5.2 lt kompresörlü V8’in karakteri, pushrod arka süspansiyon ve DRS’li aktif aeroyla birleşince ortaya, 911 GT3 RS’yi kopyalamayan; tamamen Amerikan tavrıyla aynı ligde oynayan, bambaşka bir tat çıkıyor. Evet, ağır; evet, pahalı; iç mekânı fiyatına göre çok egzotik değil. Ama pistteki yakalanabilir limitleri, net direksiyon ve dur-kalkta bile baş döndüren ses imzası, onu son yılların en “akılda kalan” yol-legal pist otomobillerinden yapıyor. Türkiye’ye resmi geliş ihtimali düşük; gelse de adet az, etiket çok olur. Yine de GTD, otomobil kültürü açısından “halo car” kıvamında: pist günlerinde çıtayı yükselten, Cars&Coffee’de kalabalığı peşine takacak, koleksiyonerlere “benzersiz bir Mustang” sunan türünün tek örneği.
MK1 Ford Escort ile Pistte Bir Gün — Köklerdeki yarış DNA’sı: Klasik Escort’un sürüş karakteri ve pistteki dengesi, Ford’un GTD’de olgunlaştırdığı mühendisliğin nereden geldiğini hatırlatıyor.
Borusan Otomotiv Motorsport, GT4 Avrupa Serisi Nürburgring yarışlarında çifte podyum elde ederek Türkiye’ye gurur yaşattı.
Nürburgring’de Zafer Bayramı’nda Gururlandıran Başarı
Borusan Otomotiv Motorsport (BOM), GT4 Avrupa Serisi 2025 sezonunun beşinci ayağında Nürburgring pistinde tarihi bir performans sergiledi. 30 – 31 Ağustos tarihlerinde düzenlenen yarışlarda çifte podyum başarısı yakalayan Türk ekibi, hem pilotlar klasmanında ikinci sıraya yükseldi hem de takımlar şampiyonasında ikinciliğini korudu.
Özellikle 30 Ağustos Zafer Bayramı’nda elde edilen bu sonuç, Türk bayrağını Nürburgring’de dalgalandırarak ayrı bir anlam kazandı.
İlk Gün: Zafer Bayramı’nda Podyum
30 Ağustos Cumartesi günü gerçekleştirilen ilk yarışta, 11 numaralı otomobilde start alan Yağız Gedik ve Pedro Ebrahim, 13. sıradan başladıkları mücadeleyi 5. sırada bitirerek önemli puanlar topladı.
12 numaralı otomobilde yarışan Berkay Besler ve Gabriele Piana ise 16. sıradan başladıkları mücadelede inanılmaz bir performans göstererek 3. sırayı elde etti. Böylece BOM ekibi, Zafer Bayramı’nda podyuma çıkarak Türk bayrağını gururla dalgalandırdı.
İkinci Gün: Çifte Podyum Sevinci
31 Ağustos Pazar günü ise 11 numaralı otomobil bu kez 23. sıradan başlayıp 9. sırada finiş gördü. Aynı gün 12 numaralı otomobilde Berkay Besler ve Gabriele Piana ikilisi, adeta bir strateji ustalığı sergileyerek 2. sırada podyuma çıktı.
Böylece BOM ekibi, Nürburgring hafta sonunu iki gün üst üste podyum başarısıyla kapattı.
Barcelona’da Final Heyecanı
GT4 Avrupa Serisi’nin final ayağı 11 – 12 Ekim 2025 tarihlerinde Barcelona Pisti’nde yapılacak. BOM, bu son yarışta da şampiyonluk mücadelesini sürdürmeye hazırlanıyor. Türk motorsporları adına tarih yazan takım, gözünü sezona noktayı koyacak büyük finale dikmiş durumda.
Piston Kafalar Yorumu
Borusan Otomotiv Motorsport’un Nürburgring’de elde ettiği bu çifte podyum, Türk motorsporlarının geldiği noktayı göstermesi açısından büyük bir gurur kaynağı. Zafer Bayramı’nda gelen podyum, adeta sporun milli duygularla birleştiğinde nasıl bir motivasyon yarattığının en somut kanıtı oldu. Barcelona’daki final yarışı, BOM’un bu sezonki performansının taçlanacağı yer olabilir.
Slantnose Porsche 911 geri dönüyor mu? 991 GT2 RS platformunda görülen prototip, Flachbau efsanesinin yeniden doğuşuna işaret ediyor. İşte tüm detaylar.
Otomobil dünyasında Nürburgring’de test edilen prototipler görmeye alışığız. Ancak bu kez karşımıza çıkan görüntü, oldukça farklı bir hikâyeyi işaret ediyor. Beş yılı aşkın süredir üretimi bitmiş olan 991 nesli Porsche 911 GT2 RS platformu üzerinde kamuflajlı şekilde test edilen bir prototip, akıllara tek bir soruyu getirdi: Slantnose Porsche 911 geri mi dönüyor?
Almanların “Flachbau” olarak adlandırdığı, burnu aşağı doğru alçaltılmış bu tasarım, 1980’lerin tartışmalı ama ikonik 911’lerini yeniden hatırlatıyor ve görünen o ki Porsche, tıpkı modern 935 veya GT3 R Rennsport gibi, tarihinde bir kez daha “özel projelere” kapı aralıyor.
991 GT2 RS Genetiği, Taycan Esintili Yüz
Görüntülenen aracın detaylarına bakıldığında, gövde hatları ve aerodinamik parçaların büyük ölçüde 991 GT2 RS’ten geldiği net şekilde görülüyor. Naca-duct’lu kaput, geniş çamurluklar ve GT2 RS tarzı tamponlar aracın DNA’sını ortaya koyuyor. Ancak, öne çıkan en büyük değişiklik Slantnose tasarım.
Yuvarlak farlar yerini Taycan benzeri ince LED ünitelerine bırakıyor.
Ön burun, klasik 935 yarış otomobillerine gönderme yapacak şekilde daha düz ve alçak tasarlanmış.
Arkada ise, GT3 R Rennsport kanadını andıran, ancak tamamen birebir olmayan dev bir spoiler dikkat çekiyor.
Bu detaylar, Porsche’nin yalnızca bir kit mi test ettiği yoksa yeni bir “özel üretim” model için mi çalıştığı sorusunu gündeme taşıyor.
Flachbau’nun Tarihçesi: 1982–1989 Arasında Bir Efsane
“Slantnose” ya da Almanca adıyla “Flachbau”, aslında 930 nesli Porsche 911’in özel versiyonuydu. 1982 ile 1989 arasında yalnızca 948 adet üretilen bu otomobiller, 935 yarış otomobillerinden ilham alınarak tasarlanmıştı.
Her ne kadar o dönem otomobil dünyasında oldukça tartışmalı bir tasarım dili olarak görülse de bugün koleksiyonerlerin gözdesi ve milyon dolarlık değerlerle açık artırmalarda alıcı bulabiliyor. İşte bu yüzden Porsche’nin bu tarihi yeniden gündeme getirmesi, yalnızca nostaljik değil aynı zamanda ticari açıdan da stratejik.
Porsche’nin Son Yıllardaki Özel Projeleri
Porsche’nin tarihi referanslarla güçlendirilmiş projelere ilgisi yeni değil. Son yıllarda karşımıza çıkan örnekler:
Porsche 935 (2019) – 911 GT2 RS Clubsport temelinde üretilen modern yarış esintili özel model.
911 Sport Classic – Fuchs jantları ve ducktail spoyleriyle geçmişe selam gönderen limitli üretim.
GT3 R Rennsport (2023) – Nürburgring oyuncaklarını andıran pist odaklı özel model.
Şimdi sırada, bu listeye Slantnose Porsche 911 Flachbau adının eklenmesi çok olası görünüyor. Nitekim Porsche geçtiğimiz yıl “Flachbau” ve “Flachbau RS” isimlerini resmi olarak tescil ettirmişti.
Kit mi Olacak, Yoksa Yepyeni Bir Özel Model mi?
En büyük soru işareti ise bu aracın ne olacağı. Şu ihtimaller konuşuluyor:
Manthey Racing kitleri gibi, mevcut 991 sahiplerine uygulanabilir bir dönüşüm paketi.
Sonderwunsch programı kapsamında çok limitli sayıda üretilecek koleksiyonluk bir özel model.
Gelecekte çıkacak 992 Flachbau veya Flachbau RS için test edilen parça ve teknolojilerin deneme tahtası.
Her üç ihtimal de güçlü. Ancak Porsche’nin 991 gibi üretimi bitmiş bir platformu seçmesi, aslında “kamera önünde test edip sürprizi saklama” stratejisinin de parçası olabilir.
Piston Kafalar Yorumu
Porsche’nin “Flachbau” ismini yeniden gündeme getirmesi, yalnızca nostalji değil aynı zamanda markanın özel projelerle prestijini güçlendirme hamlesi. Bugün koleksiyonerlere hitap eden bir Slantnose, tıpkı geçmişteki 935 gibi, kısa sürede “kutsal kâse” otomobillerden biri haline gelebilir.
Bizce eğer bu proje tek renk limitli üretim veya özel bir “heritage paketi” ile sunulursa, koleksiyon değeri katlanarak artacaktır. Porsche’nin tarih ve gelecek arasında kurduğu bu köprü, otomobil tutkunlarını heyecanlandırmaya fazlasıyla yetiyor.
Slantnose Porsche 911 geri dönüyor mu sorusunun net cevabı henüz yok. Ancak Nürburgring’de görüntülenen prototip ve Porsche’nin yaptığı marka tescilleri, bu ihtimali oldukça güçlendiriyor. Eğer hayata geçerse, bu proje yalnızca 911 efsanesini değil, otomobil koleksiyonculuğunun değer zincirini de yeniden şekillendirebilir.
Porsche’nin Türkiye’de satılan modellerine ve güncel fiyat listesine Porsche Türkiye Resmi Web Sitesi üzerinden ulaşabilirsiniz.
BMW M3 CS Touring, 2025 yılı itibarıyla Nürburgring Nordschleife pistinde attığı 7 dakika 29.490 saniyelik tur süresiyle, dünyanın en hızlı station wagon’u unvanını aldı. BMW’nin M departmanı, performans çıtasını bu kez bir “estate” modelle yükseltirken, CS rozeti taşıyan bu özel versiyon, sadece aile arabası değil aynı zamanda pistte canavar olduğunu ispatladı.
Rekorun Detayları: 7:29’luk Tur Nasıl Gerçekleşti?
Rekorun sahibi olan BMW M3 CS Touring, bu dereceyi markanın test ve geliştirme pilotu Jörg Weidinger yönetiminde elde etti. Söz konusu tur zamanı, aynı modelin standart M3 Touring versiyonunun 7:35.060’lık derecesinden tam 5.5 saniye daha hızlı. Bu fark, özellikle 543 beygir gücüne sahip bir station wagon için oldukça dikkat çekici.
Pist performansıyla dikkat çeken bu araç, yalnızca BMW’nin değil, tüm otomobil dünyasının ilgisini çekmeyi başardı. Touring versiyonlar genellikle konfor ve pratiklik ön planda tutularak üretilirken, BMW M3 CS Touring bu algıyı altüst etti.
Performans Değerleri: Rakamlar da Konuşuyor
Yeni M3 CS Touring, BMW’nin meşhur 3.0 litrelik sıralı altı silindirli turbo motoruyla donatılmış. 543 beygir güç ve 650 Nm tork üreten bu motor, xDrive dört tekerlekten çekiş sistemi ve 8 ileri M Steptronic şanzımanla kombinlenmiş.
0-100 km/s hızlanma: 3.5 saniye
Maksimum hız: 300 km/s (elektronik olarak sınırlandırılmış)
Ağırlık: 1.925 kg (sürücü dahil)
Aracın bu kadar hızlı olmasında sadece motorun değil, aerodinamik iyileştirmeler, karbon fiber parçalar, özel süspansiyon ayarları ve daha agresif lastik kullanımı da büyük rol oynuyor.
Sadece Hız Değil: Günlük Kullanıma Uygun Bir Pist Canavarı
BMW M CEO’su Franciscus van Meel, yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“BMW M3 CS Touring’in başından beri dinamik anlamda yeni standartlar belirleyeceği açıktı. 7:30’un altındaki derece, bu aracın yarış DNA’sıyla günlük kullanımı mükemmel şekilde birleştirdiğini kanıtlıyor.”
Bu açıklama, BMW’nin yeni M3 CS Touring’i sadece pist için değil, aynı zamanda günlük hayatın her anında kullanılabilir bir “tek araç çözümü” olarak konumlandırdığını gösteriyor. Yani bu araç hem markete gitmek hem de Nürburgring’de rekor denemek için birebir!
Neden Bu Kadar Önemli?
Bu başarı, sadece bir station wagon’un hızlı gitmesiyle ilgili değil. Bu aynı zamanda, otomotiv dünyasında pratiklikle performansın nasıl ustaca birleştirilebileceğini gösteriyor. Özellikle BMW M departmanının “her model pistte sınanmalı” yaklaşımı, bu tarz rekorlarla meyvesini veriyor.
Ayrıca bu rekor, M4 CSL gibi modellerin 7:18’lik derecelerine oldukça yakın. M3 CS Sedan’ın bile sadece 1 saniye gerisinde. Tüm bu karşılaştırmalar, Touring versiyonunun asla “ikinci sınıf” olmadığını net biçimde gösteriyor.
ABD Pazarı Yine Dışarıda
Ne yazık ki bu özel versiyon, ABD pazarında satışa sunulmayacak. BMW’nin bu modeli sadece Avrupa pazarı için planlaması, Amerika’daki BMW tutkunlarını üzebilir. Ancak M5 Touring gibi modellerin ABD’deki başarısı, ileride M3 CS Touring benzeri araçların orada da satışa sunulabileceğine dair umut veriyor.
Teknik Geliştirmeler ve Değişiklikler
Yeni CS versiyonunda birçok özel geliştirme yer alıyor:
Karbon fiber tavan, kaput, splitter ve difüzör
Özel spor egzoz sistemi ve adaptif süspansiyon ayarları
M karbon seramik fren sistemi
Yeni aerodinamik gövde kitleri ve özel jantlar
İç mekânda ise karbon fiber spor koltuklar, M grafiklere sahip dijital gösterge paneli ve Alcantara detaylarla sportiflik artırılmış.
Piston Kafalar Yorumu:
M3 CS Touring, “station wagon” algısını yerle bir ediyor. Hem aile arabası hem pist canavarı olmak mümkünmüş dedirtiyor. M bölümü yine yaptı yapacağını. Peki ya şimdi sırada M3 CSL Touring mi var?
🔗 Bu Haber de İlginizi Çekebilir
BMW M2, Track Day Paketiyle Piste Geri Dönüyor! Yeni M2 Track Day paketi, BMW tutkunlarına saf pist keyfi sunuyor. Aerodinamik iyileştirmeler ve özel donanımlarla performans zirveye taşındı.
Mercedes-AMG, pist odaklı yeni V8 GT modelini duyurdu: GT Track Sport konsepti. Nürburgring rekoruna mı göz dikti?
Mercedes-AMG GT Track Sport Konseptiyle Pistlere Yeni Bir Efsane Geliyor
Alman performans devi Mercedes-AMG, yeni süper otomobil konseptiyle otomobil dünyasında büyük ses getirdi. Mercedes-AMG GT Track Sport, yüksek downforce sağlayan devasa arka kanadı, agresif splitter tasarımı ve V8 motoruyla, pistlerde rekorlara göz diktiğini daha ilk bakışta hissettiriyor.
AMG GT Serisinin En Hırçın Üyesi mi Geliyor?
Mercedes-AMG’nin teaser görselleriyle duyurduğu Concept GT Track Sport, AMG GT serisinin en pist odaklı, en safkan versiyonu olma potansiyeli taşıyor. “Sürüş dinamiklerinde mutlak zirve performans için tasarlandı,” açıklamasıyla tanıtılan bu model, Nürburgring gibi efsanevi pistlerde rekor peşinde koşacak gibi görünüyor.
Araç henüz konsept aşamasında olsa da, AMG’nin açıklamalarına göre geliştirme süreci tamamlanmak üzere ve yakın zamanda test pistlerinde görüntülenmesi bekleniyor.
V8 Motor Geri Dönüyor – Hem de Daha Güçlü Haliyle
GT Black Series’in ardından pistlerde AMG’nin sesi biraz azalmıştı. Ancak GT Track Sport, bu sessizliği sonlandırmak üzere. Yeni konseptin, AMG’nin ikonik V8 motoruyla geleceği doğrulandı. Bu da, AMG GT serisinin genişletileceği ve belki de yeniden V8 motorlu versiyonların satışa çıkacağı anlamına geliyor.
Agresif Tasarım, Maksimum Downforce
Mercedes-AMG teaser’da büyük bir spoiler ve geniş difüzörlü aerodinamik bir ön yüzey sergiledi. Bu detaylar, yalnızca estetik değil, aynı zamanda pistte yere basma kuvvetini (downforce) artırarak yüksek hız stabilitesi sağlayacak. Aracın Nürburgring gibi pistlerde test edileceği de söylentiler arasında.
Pistler İçin Doğan Yeni Bir Efsane mi?
Henüz teknik veriler netleşmese de, Mercedes-AMG GT Track Sport, performans açısından en yakın rakipleri Porsche 911 GT3 RS, Lamborghini Huracán STO ve Ferrari 296 GTB gibi pist canavarlarıyla boy ölçüşmeye hazırlanıyor.
Bu araç, sadece AMG tutkunları için değil, aynı zamanda pist performansı arayan koleksiyoncular için de heyecan verici bir seçenek olacak.
Türkiye’de Satışa Sunulur mu?
Henüz resmi bir açıklama yok ancak AMG’nin pist odaklı sınırlı üretim araçları genellikle koleksiyon değeri taşıdığı için Türkiye’ye sınırlı sayıda ithal edilebilir. Tıpkı AMG GT Black Series’te olduğu gibi bu modelin de talep fazlası yaratması bekleniyor.
Piston Kafalar Yorumu:
Mercedes-AMG, GT Track Sport konseptiyle yeniden sahalara geri dönüyor. Pist canavarı tasarımı, V8 motoruyla gelen yüksek performansı ve çarpıcı görünümüyle GT Track Sport, sadece AMG için değil, tüm otomotiv dünyası için büyük bir heyecan kaynağı. Nürburgring’de kıracağı olası rekorları şimdiden sabırsızlıkla bekliyoruz!
BMW M2 Track Day Paketi, Nürburgring’de görüntülendi! Aerodinamik yenilikler ve pist odaklı donanımlarla gelen bu özel M2 paketi, sürüş tutkunlarına heyecan dolu bir deneyim sunuyor.
Yeni paket, M2 sahiplerine pistte adrenalin dozu yüksek bir seçenek sunuyor
BMW’nin M departmanı, hâlihazırda pist performansını günlük sürüşle harmanlayan BMW M2 modeliyle performans tutkunlarını mest etmişti. Şimdi ise Nürburgring’de yakalanan kamuflajlı bir test aracı, markanın Track Day Package adını verdiği yeni pist odaklı donanım setini gözler önüne serdi. M2 sahiplerine “daha fazlasını isteyenler için” sunulacak bu özel paket, pistte gerçek bir savaş makinesine dönüşme arzusunu taşıyan kullanıcıları hedefliyor.
Nürburgring’de Kanat Açtı: Aerodinamik Müdahale Büyük
Görüntülerde en dikkat çeken detaylardan biri, swan-neck tarzı dev arka kanat. Bu agresif aerodinamik parça, ilk başta birçok kişiyi “M2 CSL mi geliyor?” düşüncesine sevk etti. Ancak detaylara indiğimizde, CS modelindeki ördek kuyruğu spoylerin yer almadığını görüyoruz. Ayrıca arka difüzör, CS’teki merkezi çıkıntıya sahip değil.
Ön tarafta da benzer sportif dokunuşlar mevcut. Yeni bir splitter, yeniden şekillendirilmiş tampon ve gizlenen çamurluklar, aracın hem önde hem arkada daha geniş bir duruşa sahip olabileceğini işaret ediyor.
M2 Standart mı, CS mi? Belirsizlik Devam Ediyor
Şu an için paketin standart M2’ye mi yoksa kısa süre önce tanıtılan M2 CS modeline mi uygulanacağı net değil. Ancak BMW, teaser paylaşımında standart M2’nin emisyon ve verimlilik değerlerine yer verdi. Bu da paketin büyük ihtimalle 473 bg’lik standart versiyon için geliştirildiğini düşündürüyor.
Teknik Kıyaslama: M2 mi, M2 CS mi?
Hatırlatmak gerekirse, BMW M2 CS, 3.0 litrelik çift turbo beslemeli sıralı altı silindirli motoruyla 530 bg ve 650 Nm tork üretiyor. 0-100 km/s hızlanmasını yalnızca 3.8 saniyede tamamlıyor. Aynı motorun daha düşük güçlü haliyle gelen standart M2, 473 bg ile 0.2 saniye daha geç hızlanıyor ama hâlâ “yavaş” sayılmaz.
Yeni Track Day Package’ın hafifletilmiş parçalar, daha etkili bir süspansiyon ve gelişmiş aerodinamik özelliklerle M2’nin CS’ye yaklaşan bir pist performansı sunup sunamayacağı ise merak konusu. Özellikle Nürburgring’de M2 CS’nin “compact car” rekorunu 7:25.5 ile kırdığı düşünülürse, bu yeni paketin iddialı bir meydan okuma taşıdığı açık.
Piston Kafalar Yorumu:
BMW, pistte daha fazla heyecan isteyen kullanıcıları iyi tanıyor. Track Day Package, M2 sahiplerinin otomobillerini bir üst seviyeye taşımak için harika bir fırsat olabilir. Üstelik bu tarz pist odaklı modifikasyonlar, sadece hız değil; duruş, yol tutuş ve özgüven demektir. Eğer BMW bu paketi makul bir fiyatla sunarsa, M2 için yepyeni bir tutkunlar kulübü doğabilir.
Ayrıca M2 CSL ve M3 Touring gibi performans odaklı modellerin de Nürburgring’deki rekor denemeleriyle sık sık gündeme geldiğini düşünürsek, BMW’nin pist rekabetini yeniden kızıştırmaya hazırlandığını söylemek mümkün.
📌 Daha önce pistonkafalar.com’da yayınladığımız BMW M2 CS Nürburgring rekoru ve BMW’nin aerodinamik stratejileri içerikleriyle de bu yeni paketin geleceğine dair sinyaller almıştık. Track Day Package bu stratejilerin bir sonraki halkası olabilir.
BMW M2 CS, Nürburgring’de 7:25.5 tur süresiyle Audi RS3’ü geride bırakıp kompakt sınıfta rekor kırdı. Gücü, hızı ve fiyatıyla dikkat çekiyor.
BMW M2 CS, Nürburgring’de Kompakt Sınıf Rekorunu Kırdı
BMW’nin performans tutkunları için geliştirdiği BMW M2 CS, Nürburgring Nordschleife pistinde yeni bir rekora imza attı. BMW M geliştirme mühendisi Jörg Weidinger’in pilotajındaki M2 CS, 20.832 km’lik efsanevi pistte 7 dakika 25.5 saniye gibi etkileyici bir süreye ulaştı.
Bu derece, Audi RS3’ün geçtiğimiz yıl kırdığı 7:33.123’lük kompakt sınıf rekorunu tam 7.5 saniye geride bırakıyor. Ayrıca bu süre, önceki nesil M2’nin kendi rekorunu da 13 saniye farkla geçerek BMW M2 CS’yi segmentinin zirvesine taşıdı.
BMW M CEO’su Franciscus van Meel, elde edilen başarıyı şöyle değerlendirdi: “BMW M2 CS, Nürburgring’de elde ettiği 7:25.5’lik tur zamanı ile performans, teknoloji ve sürüş dinamiklerini bir arada sunabilen bir araç olduğunu kanıtladı. Kompakt sınıfta yeni bir ölçüt belirledik.”
Güç Artışıyla Gelen Performans
Yeni BMW M2 CS, 3.0 litrelik çift turbo beslemeli sıralı altı silindirli motorundan 523 beygir güç ve 479 lb-ft tork üretiyor. Aracın 0-100 km/s hızlanması sadece 3.7 saniye, maksimum hız ise 303 km/s (188 mph) olarak açıklandı.
Yeni model, daha önceki M2 CS’den 70 hp daha güçlü. Ancak ağırlıkta büyük bir fark bulunmuyor; yeni CS’nin boş ağırlığı 1.700 kg seviyesinde. Bununla birlikte, özel süspansiyon ayarları, 8 mm daha alçak gövde, karbonfiber tavan ve aerodinamik eklentiler sayesinde pist performansı önemli ölçüde artırılmış durumda.
Ne yazık ki önceki modelde opsiyonel olan manuel şanzıman, bu yeni modelde sunulmuyor. Yerine, BMW’nin sekiz ileri M Steptronic otomatik şanzımanı görev yapıyor. BMW yetkilileri, bu tercihin yüksek tork değerine bağlı olarak yapıldığını belirtiyor.
Nürburgring’de Büyük Fark
BMW’nin açıklamasına göre BMW M2 CS, Nürburgring turunda hem M3 hem de M3 Touring modellerini geride bırakmayı başardı. Karşılaştırmak gerekirse:
M2 CS: 7:25.5
M3 Sedan: 7:28.7
M3 Touring: 7:35.0
BMW, test sırasında aracın karbon seramik frenler (8.800 £ değerinde) veya ultra track lastikler (2.500 £ değerinde) ile donatılıp donatılmadığına dair detay paylaşmadı. Ancak rekor denemesinde bu opsiyonların kullanılmış olması muhtemel görünüyor.
Fiyat ve Üretim
BMW M2 CS İngiltere’de 86.800 £ başlangıç fiyatıyla satışa çıkacak. Türkiye pazarında ise modelin resmi satışı şimdilik belirsiz. Ancak önceki M2 CS modelleri gibi özel ithalatçılar tarafından Türkiye’ye getirilmesi mümkün.
Piston Kafalar Yorumu
BMW, M2 CS ile kompakt sınıfta iddialı bir adım attı. Ancak Türkiye pazarı için üzücü olan, bu gibi özel M modellerinin resmi olarak satılmıyor oluşu. Yine de performans tutkunları, özel ithalatçılar aracılığıyla BMW M2 CS’ye ulaşmak isteyebilir. Nürburgring’de elde ettiği bu derece, BMW’nin hâlâ sürüş odaklı otomobiller üretme konusundaki ustalığını kanıtlıyor.
Bakalım Audi, RS3’üyle bu rekoru geri alabilecek mi?
VW MK8 GOLF GTI ClubSport ile Hot Hatch Pazarı Kızışıyor!
VW MK8 GOLF GTI ClubSport ile Hot Hatch Pazarı Kızışıyor! Volkwagen, Mart ayında tanıttığı MK8 Golf GTI mühendislerini kesmemiş olacak ki, MK8 GTI platformunun üstüne daha ateşli bir hatch modeli eklemeyi uygun görmüşler. Gelişim sürecinde pilotların ve mühendislerin yer aldığı Golf GTI Clubsport’un tüm ateşli detaylarıyla haberimizde.
Motor:
Volkswagen Golf GTI ClubSport, karderşi olan GTI ile aynı motoru kullanıyor. EA888 evo4 kodlu 2.0 TSI ünite, 300 beygir güç ve 400 nm tork üretiyor. Kardeşi GTI’a göre 55 bg güç, 30 nm tork kazanımını sağlayan değişimler ise, yeni enjektörlerle donatılan ve yakıt püskürtme basıncı 200 bar’dan 350 bar’a çıkartılan enjeksiyon sistemi, Continental marka turbo, büyütülmüş intercooler olarak gösteriliyor. Ayrıca güç ünitesinin Euro 6d-ISC-FCM adlı yeni emisyon normlarına uyumlu olduğunu da belirtelim. Bu gücü 7 ileri çift kavramalı şanzımanla ön tekerlere aktaran ClubSport, 0-100 hızlanmasını ise 6 saniyeden biraz kısa bir zamanda tamamlıyor. En yüksek hızı ise 250 km/h olarak sınırlandırılmış.
Şasi:
Volkwagen mühendisleri şasi ayarı için ciddi mesai harcamışlar. Örneğin, bir ilk niteliği taşıyan Vehicle Dynamics Manager adı verilen araç dinamiği kontrol sistemini Golf GTI ClubSport’da kullanmış. XDS adlı elektronik kilitli diferansiyel, DCC (Dinamik Şasi Kontrolü) ve VAQ adlı çoklu plakalı diferansiyelin kombinasyonu olan sistem araça bir dizi mod seçme imkânı veriyor. Ayrıca süspansiyon sistemi daha iyi yol tutuş için de yere 15 mm yaklaştırılmış. Sürüş modlarında da değişikliğe giden Volkswagen mühendisleri, Sport modu üstüne konumlandırdıkları ”Nürburgring” adı verilen sürüş ayarı. Bizim gibi piston kafaları heyecanlandıran bu ayar, süspansiyonun yay ve amortisörlerinin yanı sıra yönlendirme sistemi ve motoru da düzenliyor.
Tasarım:
Volkwagen Golf GTI ClubSport, tıpkı kardeşi GTI gibi geniş “ağız” felsefesini benimsemiş. Fakat, sportifliği daha fazla vurgulamak için bu kısmı temel aldığı kardeşinden ciddi şekilde daha büyük. Üst kısmında daha geniş bıçaklarla donatılan Clubsport’un tamponundaki ızgarayı aşağıdan da aeordinamik verimi arttıran splitter’ın iki yanında yer alan gövde rengi hava bıçakları kesiyor. Normalde 18, opsiyonel olarak 19 inç çapında gelen jantların arkasındaki kırmızı renkli kaliperlere ise GTI yazısı işlenmiş. Arka kısımda ise 4’er cm köşeye taşınan krom egzoz çıkışlarının arasındaki difüzör ve bagaj üstü spoyler dikkatleri çekiyor.
İç mekânda ise, Clubsport genel olarak Golf GTI’a çok benziyor. Direksiyon simidi, kol dayama, paspas gibi bölgelerde kırmızı dikişlerle süslenen araç daha büyük vites kulakçıkları, GTI logolu direksiyon simidi ile öne çıkıyor. ArtVelours adlı suni deriyle döşenen entegre kafalıklı spor koltuklar ise Clubsport’a has güzel bir özellik. Normal modelde ekose kumaş döşemenin kullanıldığını hatırlatalım.
2020 yılı sonunda Almaya’da satışa sunulacak olan Volkswagen Golf GTI ClubSport, hot hatch seven kitleyi peşinden sürükleyeceğe benziyor. Bakalım rakiplerinin bu modele verecekleri bir cevabı var mı?
VW Golf GTI YouTube Haber İnceleme Linkine Buradan Ulaşabilirsiniz:
Olaylı Eifel GrandPrix’si: İki Farklı Pilot İki Farklı Rekor
Olaylı Eifel GrandPrix’si: İki Farklı Pilot İki Farklı Rekor. Bu hafta sonu Almanya’da koşulan ve hafta boyunca çeşitli olaylara sahne olan Eifel GP, iyisiyle kötüsüyle tamamlandı. Son tur haricinde durağan ve tahmin edilebilir geçen Eifel GP sıralama turlarının aksine, Eifel GP yarışı pek de olağan geçmedi. Özellikle hafta boyu devam eden soğuk hava dolayısıyla tam çalışmayan lastikleri test eden birinci viraj başta olmak üzere, temaslar ve arızalarla geçen bir Eifel GP yaşandı.
Dünkü Eifel GP sıralama turları haberimizde de bahsettiğimiz gibi, yarışa pole pozisyonunda başlayan Mercedes pilotu Valtteri Bottas’ın yakasını şansızlıklar bırakmadı. İyi start alan Fin pilot Bottas, 13. turda yaptığı hata sonrasında takım arkadaşı Hamilton’a geçildi. Çok kısa süre sonra da yaşadığı güç ünitesi arızası ile yarışa veda etti. Böylece, takım arkadaşı Hamilton’la giriştiği şampiyonluk yarışını mucizelere bırakmış oldu.
Bottas:”Şampiyonluk için mucize gerek”
Eifel Gp’si sonunda açıklamalarda bulanan Bottas;”Artık Lewis ile fark oldukça büyük. Bundan sonra mucizeye ihtiyacım olacak. Ancak, her zaman olduğu gibi pes etmenin manası yok. Seviyeyi yüksek tutmalı ve denemeyi sürdürmeliyiz. Ancak şu an ki hislerim için ‘hayal kırıklığı’ en iyi ifade olacaktır.” dedi.
Eifel GP’sini İngiliz pilot Lewis Hamilton kazanarak rekor kırdı
Takım arkadaşı Bottas’la ilk turda tatlı bir rekabete giren Hamilton, kısa bir süreliğine liderliği ele geçirse de Bottas’ın güzel savunması neticesinde ikinciliğe razı oldu ve takım arkadaşını hemen arkasından takip etmeye başladı. 13. turda Bottas’ın birinci virajda yaptığı hata neticesinde takım arkadaşını geçerek birinciliğe yükselen Hamilton, temiz ve rahat bir yarış sonrasında galibiyete ulaşmayı başardı. Hamilton, bu galibiyeti ile birlikte efsane pilot Michael Schumacher’in elinde bulundurduğu 91 Formula 1 zaferi rekorunu egale etmiş oldu. 91 Formula 1 zaferi sonrasında Hamilton’a, podyum seremonisi sonrasında Schumacher’in yarışlarda kullandığı kasklarından biri hediye edildi.
Eifel GP’sinde bir rekor da tecrübeli Formula 1 pilotu Kimi Raikkonen’den geldi. 2020 Eifel GP’sinde 323. yarışına başlayarak en fazla yarış başlangıcı rekorunun tek sahibi oldu.
Renault pilotu Daniel Ricciardo bu sezon ilk kez podyuma çıktı
Britanya, Belçika ve Toskan Gp’lerde dördüncülük alan ve pek çok kez podyumu kıl payı kaçıran Ricciardo, Eifel GP’sinde şeytanın bacağını kırdı ve bu sezon ilk kez üçüncülük alarak podyumla yeniden tanışmış oldu. Ricciardo yarış sonrasında şunları söyledi;”Çok uzun zaman olmuştu ve dürüst olmak gerekirse, sanki kendimi ilk podyumumu almış gibi hissediyorum.”
Sezon ortasında Daniel Ricciardo, Renault takım patronu Cyril Abiteboul ile bir dövme iddiasına girdiğini açıklamıştı. Eifel GP’sinde yakaladığı podyum ile bu iddiayı Daniel Ricciardo kazanmış oldu. İddiaya göre Ricciardo’nun seçtiği bir dövmeyi Renault takım patronu Abiteboul vücuduna yaptıracak.
Verstappen;”Bugün ait olduğumuz yer ikincilikti”
Dünkü Eifel GP sıralama turlarında en hızlı üçüncü zamanı yapan RedBull Racing pilotu Max Verstappen, Mercedes pilotu Bottas’ın yaşadığı sorunlar neticesinde ikinciliği elde etti. İstikrarlı ve hatasız bir sürüşün sonucu olarak Eifel GP son turunda en hızlı tur zamanının yanında yeni pist rekorunun da sahibi oldu. Yarış sonunda Verstappen;”Bugün ait olduğumuz yerin ikinci sıra olduğunu düşünüyoruz ve en önemlisi de bu.” dedi.
Günün sürücüsü Alman pilot Hulkenberg
Dün acil bir şekilde Eifel Gp sıralama turlarına çağırılan Nico Hulkenberg, Silverstone GP’sinden sonra güncelleme paketi alan aracı yabancılamış ve sıralama turlarında en yavaş süreyi yapmıştı. Bugün yarışta ise, gerek kendi tecrübesi, gerekse önündeki pilotların sorun yaşamasıyla birlikte şans yüzüne güldü ve yarışı 8. sırada tamamlayarak Racing Point takımı adına değerli puanları almış oldu. Yarış performansı seyirciler tarafından da takdir gören Hulkenberg, günün sürücüsü oylamasını da kazanmış oldu.
Sezonun 11. yarışının tamamlanmasının ardından, Mercedes pilotu Lewis Hamilton 230 puanla liderliğini pekiştirirken, takım arkadaşı Bottas 161 puanla ikinci sırada. Üçüncü sırada ise, 147 puanla RedBull Racing pilotu Max Verstappen bulunuyor.
Sezonun 12. raundu 25 Ekim 2020 tarihinde Portekiz’de koşulacak. O güne kadar sağlıkla ve yarışla kalın.