Etiket: otomotiv finans

  • Doğuş Otomotiv, Girişim Sermayesine Adım Attı: SPK “D-Venture” Fonunu Onayladı

    Doğuş Otomotiv, Girişim Sermayesine Adım Attı: SPK “D-Venture” Fonunu Onayladı

    Doğuş Otomotiv, SPK onaylı “D-Venture” girişim sermayesi fonuna yatırımcı olarak katıldı. Mobilite, dijitalleşme ve sürdürülebilirlik odaklı girişimler desteklenecek.

    Doğuş Otomotiv, girişim sermayesinde yeni bir dönemi başlattı

    Doğuş Otomotiv, otomotiv sektörünün geleceğini şekillendiren teknolojilere doğrudan yatırım yapmak için stratejik bir adım attı. Şirketin yatırımcı olarak katılma kararı aldığı girişim sermayesi fonu, Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) tarafından “Rota Portföy Yönetimi A.Ş. D-Venture Fon Sepeti Girişim Sermayesi Yatırım Fonu” unvanıyla resmen onaylandı.

    Bu karar, Doğuş Otomotiv’in mobilite ve ileri teknoloji odaklı geleceğe yönelik pozisyonunu güçlendirirken, şirketin uzun vadeli büyüme stratejisinde girişim ekosistemiyle entegre olma hedefini de ortaya koyuyor.

    📲 Artık Haberler Size Gelsin
    PistonKafalar’ın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler anında cebinize düşsün.

    Otomobil & Motosiklet Akışı (Hızlı Bildirimler) | KatılWhatsApp
    YouTube Test Sürüşleri & İncelemeler | İzleYouTube

    📩 İşbirliği ve reklam teklifleri için:
    info@pistonkafalar.com üzerinden bizimle iletişime geçebilirsiniz.

    Fonun odağı: Mobilite teknolojileri, yapay zekâ ve sürdürülebilirlik

    Şirket tarafından Kamuyu Aydınlatma Platformu’nda yapılan açıklamaya göre fon:

    • Mobilite çözümleri
    • Bağlantılı araç teknolojileri
    • Akıllı lojistik
    • Sürdürülebilirlik uygulamaları
    • Veri ve yapay zekâ tabanlı iş modelleri

    gibi stratejik alanlardaki girişimlere yatırım yapacak.

    Doğuş Otomotiv Kurumsal İletişim ve Dijital Dönüşüm Genel Müdürü Koray Bebekoğlu, fonun şirketin yenilikçi ekosistemlere erişimini artıracak kritik bir araç olduğunu belirterek, girişimlere sağlanacak desteğin otomotiv değer zincirinin dönüşümünde önemli etkiler yaratacağını vurguladı.


    Neden önemli? Sektörde stratejik bir kırılım noktası

    Elektrikli araçlar (EV), otonomi, yazılım tabanlı araç platformları ve mobilite servislerinin yükselişi, otomotiv şirketlerini klasik distribütör modelinin ötesinde bir konumlanmaya zorluyor.

    Doğuş Otomotiv girişim sermayesi adımıyla:

    • Yeni teknolojilere erken erişim sağlayacak
    • Sektördeki dönüşümde aktif güç olacak
    • Mobilite odaklı yeni iş modellerini destekleyecek
    • Teknoloji girişimleriyle daha yakın bir inovasyon ağı kuracak

    Bu hamle, otomotiv sektörünün geleceğinde sermaye desteğinin kritik rol oynadığını gösteriyor.


    Yatırım tutarı ve fon yapısı nasıl olacak?

    Fonun büyüklüğü ve yatırım aralığı mevzuat çerçevesinde şekillenecek olsa da, Doğuş Otomotiv’in bu fon için ayırdığı kaynak şirketin uzun vadeli finansal stratejisi ile uyumlu olacak.

    Fon, bir “fon sepeti” yapısında olduğu için yatırım riskleri farklı sektör ve girişimlere dağıtılarak optimize edilecek.

    Piston Kafalar Yorumu – Editör Notu

    Akın DAĞYARAN

    Otomotiv sektöründe artık sadece araç üretmek ya da satmak yeterli değil; yazılım, mobilite servisleri, enerji çözümleri ve veri teknolojileri yeni rekabet alanı. Doğuş Otomotiv’in girişim sermayesine resmi adım atması, Türkiye’den global inovasyon yarışına güçlü bir temsilci daha katıldığı anlamına geliyor.

    Okuyucular Bunları da Merak Etti 👇




  • Porsche DAX’tan Çıkarıldı: Hisselerde Sert Düşüş, Gelecek İçin Ne Anlama Geliyor?

    Porsche DAX’tan Çıkarıldı: Hisselerde Sert Düşüş, Gelecek İçin Ne Anlama Geliyor?

    Porsche hisseleri %33 değer kaybı sonrası DAX’tan çıkarıldı. Tarife baskısı ve Çin pazarındaki düşüş şirketi zorluyor. İşte detaylar!

    Porsche’nin DAX’tan Çıkışı: Şok Etki

    Almanya’nın en prestijli borsa endeksi DAX, 40 büyük şirketi temsil ediyor. Ancak bu yıl sürpriz bir gelişme yaşandı: Porsche AG endeksten çıkarılarak yerine Scout24 SE alındı. Dünyaca ünlü otomotiv devinin böyle bir hamleyle MDAX’a gerilemesi, sadece finans çevrelerinde değil, otomotiv dünyasında da büyük yankı uyandırdı.

    DAX’tan çıkış yalnızca sembolik bir durum değil; aynı zamanda yatırımcı güvenini ve küresel algıyı da ciddi biçimde etkileyen bir gelişme. Porsche’nin yerine giren Scout24 SE, Almanya’nın en büyük emlak platformlarından biri olsa da marka bilinirliği açısından Porsche ile kıyaslanamaz. Bu nedenle Porsche’nin düşüşü, hem “itibar kaybı” hem de “finansal zorlukların” resmi oldu.


    Hisselerde %33’lük Sert Düşüş

    Son bir yılda Porsche hisseleri %33,57 değer kaybetti. 2025 yılı başından bu yana tablo biraz daha az dramatik olsa da hisse senetleri hâlâ %24,08 düşüş göstermiş durumda.

    • 2024 başı: ~€66 seviyelerinde
    • 2025 Eylül: €44,35 kapanış fiyatı
    • Son 12 ayda toplam kayıp: ~%33

    Bu düşüşün ardında iki ana neden öne çıkıyor:

    1. ABD tarifeleri: Porsche, ABD’deki yeni gümrük vergilerinden doğrudan etkilendi.
    2. Çin pazarındaki durgunluk: Şirketin en önemli büyüme alanlarından biri olan Çin’de talebin düşmesi satışları ciddi biçimde aşağı çekti.

    Finansal Tablo: Sert Gerileme

    Porsche, 2025’in ilk yarısında gelir ve kârlılıkta dramatik kayıplar açıkladı:

    • Gelirler: €19,46 milyardan €18,16 milyara geriledi.
    • Faaliyet kârı: €3,06 milyardan €1,01 milyara düştü.
    • Özel giderler: €1,1 milyar (stratejik yeniden yapılanma, batarya faaliyetleri, ABD tarifeleri).

    Bu rakamlar, Porsche’nin sadece otomobil satışıyla değil, elektrikli dönüşüm stratejisi ve küresel ekonomiyle de sınav verdiğini gösteriyor.


    CEO Oliver Blume’dan Açıklama

    Porsche CEO’su Oliver Blume, gelişmeyi “DAX için bir kayıp” sözleriyle değerlendirdi:

    “Almanya’nın en değerli şirketlerinden biri olarak DAX artık bir şirket daha fakir. Amacımız, en kısa sürede DAX’a geri dönmek.”

    Blume, zorluklara rağmen Porsche’nin uzun vadede güçlü kalacağını, özellikle elektrikli mobilite yatırımlarının önümüzdeki dönemde meyve vereceğini belirtti.


    Elektrikli Dönüşüm: Beklentilerin Gerisinde

    Porsche, Taycan ve Macan EV gibi modellerle elektrikli dönüşümde öncü markalardan biri olmayı hedeflemişti. Ancak şirket, son raporlarında “elektrikli mobiliteye geçişin beklenenden yavaş ilerlediğini” kabul etti.

    Bunun sebepleri:

    • Yüksek batarya maliyetleri
    • Şarj altyapısının yetersizliği
    • Çin’deki rekabet (özellikle BYD ve Nio gibi markalar)

    Küresel Ekonomi ve Porsche’nin Geleceği

    Porsche’nin DAX’tan düşmesi, aslında otomotiv sektörünün yaşadığı küresel baskıların bir yansıması. ABD’nin yeni gümrük tarifeleri, Çin’deki durgunluk ve Avrupa’daki yüksek faiz ortamı birçok premium üreticiyi etkiliyor.

    Porsche, MDAX’ta Lufthansa gibi şirketlerle aynı endekste işlem görecek. Ancak asıl hedef, yeniden DAX’a dönmek. Bunun için de hem satışlarda toparlanma hem de elektrikli dönüşümde hızlanma gerekiyor.


    Piston Kafalar Yorumu

    Porsche’nin DAX’tan çıkışı sadece finansal bir haber değil, aynı zamanda otomotivin geleceğine dair önemli bir işaret. Premium markalar bile küresel rekabet, tarife savaşları ve yavaşlayan EV dönüşümü karşısında zorlanıyor. Porsche’nin yeniden DAX’a dönmesi için daha agresif elektrikli stratejiler ve Çin pazarında yeniden ivme kazanması şart görünüyor.

    Porsche’nin Türkiye’de satılan modellerine ve en güncel fiyat bilgisine Porsche Türkiye Resmi Web Sitesi üzerinden ulaşabilirsiniz.

    Bu Haberde İlginizi Çekebilir

  • ABD’de Araç Kredisi Faizleri Yükseldi: Türkiye’de İkinci El Piyasası Nasıl Etkilenir?

    ABD’de Araç Kredisi Faizleri Yükseldi: Türkiye’de İkinci El Piyasası Nasıl Etkilenir?

    ABD’de ikinci el araç kredi faizleri yükseldi. Türkiye’de faizler, döviz ve ÖTV etkisiyle ikinci el araç piyasası nasıl şekillenecek?

    ABD’de Araç Kredisi Faizleri Rekor Seviyede

    ABD’de ikinci el araç kredisi faizleri son aylarda ciddi artış gösterdi. Auto Finance News verilerine göre 60 aylık ortalama kredi faizi %7,7 seviyelerinden %11,3’e kadar yükseldi. Bu artış, Amerikan tüketicisinin ikinci el araç talebini yavaşlatırken, finansman koşullarını zorlaştırıyor.

    ABD’de faiz artışları sadece bireysel tüketiciyi değil, bayi stoklarını ve otomotiv finans şirketlerini de doğrudan etkiliyor. Kredi geri dönüş süreleri uzuyor, bankalar ise daha yüksek teminat talep ediyor.


    Türkiye’de İkinci El Araç Piyasası ve Faiz Etkisi

    Türkiye’de durum ise farklı dinamiklerle şekilleniyor. TL bazlı taşıt kredisi faiz oranları, Merkez Bankası politika faizleri ve bankaların risk primi nedeniyle zaten yüksek seviyelerde bulunuyor. 2025 itibarıyla taşıt kredilerinde faiz oranı %4–4,5 aylık seviyelerinde seyrederken, 48 ay vadeli bir kredi için maliyet oldukça ağır.

    • Örnek Hesaplama:
      • ABD’de 10.000 USD kredi → %11,3 faizle 60 ayda yaklaşık 13.600 USD geri ödeme
      • Türkiye’de 350.000 TL kredi → %4,2 aylık faizle 48 ayda yaklaşık 820.000 TL geri ödeme

    Bu tablo, Türkiye’de ikinci el araç piyasasında nakit satışların neden daha baskın olduğunu ortaya koyuyor.


    Döviz ve ÖTV’nin Ek Yükü

    Türkiye’de ikinci el araç fiyatlarını sadece faizler değil; döviz kuru ve ÖTV oranları da belirliyor. Dolar/TL’deki yükseliş, ithal araç maliyetlerini artırırken, sıfır araç fiyatlarındaki artış ikinci el fiyatlarını da yukarı çekiyor.

    ÖTV’nin %45’ten %220’ye kadar çıkabilmesi, özellikle yüksek hacimli araçların ikinci el değerini doğrudan etkiliyor. Böylece hem krediyle araç almak zorlaşıyor hem de ikinci el fiyatları cazip görünmeye devam ediyor.


    Uzman Görüşü: “Türkiye’de Talep Nakit ve Takasa Kaydı”

    Otomotiv sektör uzmanları, yüksek faiz ve vergi yükü nedeniyle Türkiye’de araç alımlarının giderek nakit ve takas işlemleriyle yapıldığını vurguluyor.

    Krediyle araç almak yerine, tüketiciler mevcut araçlarını elden çıkarıp üzerine nakit ekleyerek yeni araç alımına yöneliyor. Bu durum, ikinci el araç piyasasında takas kampanyalarını ön plana çıkarıyor.


    Piston Kafalar Yorumu

    ABD’deki faiz artışları, küresel otomotiv finansmanında önemli bir sinyal. Ancak Türkiye’de ikinci el araç piyasası zaten yüksek faiz – yüksek vergi – döviz baskısı altında işliyor. Bu nedenle ABD’deki kredi faiz artışının Türkiye’ye doğrudan etkisi sınırlı olsa da, global fonlama maliyetlerinin yükselmesi Türkiye’de kredi maliyetlerini dolaylı olarak artırabilir.

    Kısacası, Türkiye’de ikinci el araç piyasasını asıl yönlendiren faktörler döviz kuru ve ÖTV düzenlemeleri olmaya devam ediyor.

    Bu Haberde İlginizi Çekebilir