Etiket: otomotiv haberleri

  • Yeni Hyundai NEXO, Euro NCAP’ten 5 Yıldız Aldı

    Yeni Hyundai NEXO, Euro NCAP’ten 5 Yıldız Aldı

    Yeni Hyundai NEXO, Euro NCAP güvenlik testlerinden 5 yıldız aldı. Hidrojen yakıt hücreli SUV, yetişkin ve çocuk yolcu korumasında yüksek skor elde etti.

    Hyundai Motor Company, yeni nesil hidrojen yakıt hücreli SUV modeli Hyundai NEXO ile güvenlik tarafında önemli bir eşiği daha geride bıraktı. Tamamen yenilenen NEXO, Avrupa’nın en kapsamlı ve bağımsız güvenlik değerlendirme programı olan Euro NCAP testlerinden maksimum beş yıldız alarak sınıfındaki iddiasını resmileştirdi.

    Sıfır emisyonlu mobiliteye yalnızca çevresel değil, aktif ve pasif güvenlik açısından da yaklaşan Hyundai, bu sonuçla birlikte güvenliğin elektrikli ve alternatif yakıtlı araçlarda bir “opsiyon” değil, temel bir standart olduğunu bir kez daha ortaya koymuş oldu.

    📲 Artık Haberler Size Gelsin
    PistonKafalar’ın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler anında cebinize düşsün.

    Otomobil & Motosiklet Akışı (Hızlı Bildirimler) | KatılWhatsApp
    YouTube Test Sürüşleri & İncelemeler | İzleYouTube

    📩 İşbirliği ve reklam teklifleri için:
    info@pistonkafalar.com üzerinden bizimle iletişime geçebilirsiniz.

    Yetişkin ve Çocuk Yolcu Güvenliğinde Yüksek Skorlar

    Euro NCAP değerlendirmelerinde yeni Hyundai NEXO;

    • Yetişkin Yolcu Koruması: %90
    • Çocuk Yolcu Koruması: %85

    oranlarında başarı sağladı.

    Önden çarpışma (offset) testlerinde yolcu kabininin yapısal bütünlüğünü koruduğu, sürücü ve yolcu diz, femur ve kritik vücut bölgelerinde iyi seviyede koruma sunduğu raporlandı. Yan darbe ve tam genişlikli bariyer testlerinde de maksimum puanlara ulaşıldı.

    Arka çarpışmalarda hem ön hem arka koltuklar için kamçı (whiplash) koruması “iyi” seviyesinde değerlendirilirken, merkez hava yastığı sayesinde “far-side impact” senaryolarında da ek koruma sağlandı.

    Çocuk Güvenliğinde Maksimum Puan

    6 ve 10 yaş çocuk mankenleriyle yapılan önden ve yandan çarpışma testlerinde, tüm kritik vücut bölgelerinde maksimum puan elde edildi. Ayrıca:

    • Ön yolcu hava yastığı devre dışı bırakma sistemi
    • Çocuk koltuğu uyumluluğu
    • Net durum göstergeleri

    Euro NCAP tarafından olumlu not aldı.

    Gelişmiş Güvenlik Sistemleri de Onaylandı

    Euro NCAP raporunda NEXO’nun;

    • eCall acil çağrı sistemi
    • İkincil çarpışma önleme teknolojisi
    • Araç suya gömülmesi durumunda kapı ve cam fonksiyonlarının çalışabilirliği

    gibi ileri güvenlik detayları da özellikle vurgulandı.

    Hyundai’nin 5 Yıldız Geleneği Sürüyor

    Bu sonuç, Hyundai’nin son dönemde Euro NCAP’ten beş yıldız alan modelleri olan Hyundai IONIQ 5, Hyundai IONIQ 6 ve Hyundai IONIQ 9 sonrası gelen güvenlik başarısı olarak kayda geçti.

    Ayrıca hatırlatmakta fayda var: Hyundai NEXO’nun önceki nesli, 2018 yılında Euro NCAP tarafından test edilen ilk hidrojen yakıt hücreli otomobil olmuş ve o dönemin kriterlerine göre yine beş yıldız almıştı.

    Güvenlik ve Hidrojen Teknolojisi Aynı Çizgide

    Yeni nesil Hyundai NEXO’nun aldığı bu beş yıldız, yalnızca bir test sonucu değil; hidrojen teknolojisinin, elektrikli araçlar kadar olgun ve güvenli bir noktaya ulaştığının da somut göstergesi niteliğinde.

    Hyundai’nni Türkiye’de satılan güncel modellerine ve modellerin fiyat bilgilerine Hyundai Türkiye Resmi Web Sitesi üzerinden ulaşabilirsiniz.

    Piston Kafalar Yorumu – Editör Notu

    Akın DAĞYARAN

    Hidrojenli otomobiller çoğu zaman menzil ve altyapı tartışmalarının gölgesinde kalıyor. Bu 5 yıldızlık Euro NCAP sonucu ise NEXO’nun sadece çevreci değil, aynı zamanda güvenlik tarafında da ana akım SUV’lerle aynı ligde olduğunu net biçimde ortaya koyuyor. Kısacası konu artık “olur mu?” değil, “ne zaman yaygınlaşır?” sorusuna doğru evriliyor.

    Okuyucular Bunları da Merak Etti 👇



  • Nissan, NISMO Markasını Yeniden Konumlandırıyor: Daha Fazla Model, Daha Fazla Performans, Daha Fazla Global Etki

    Nissan, NISMO Markasını Yeniden Konumlandırıyor: Daha Fazla Model, Daha Fazla Performans, Daha Fazla Global Etki

    Nissan ve NMC, NISMO markasını büyütmek için yeni motorsporu faaliyetleri, genişleyen model gamı ve GT-R restorasyon programlarını duyurdu.

    Nissan ve NMC, NISMO’nun Geleceğini Şekillendiren Yeni Stratejilerini Açıkladı

    Nissan Motor Co., Ltd. ve Nissan Motorsports & Customization Co., Ltd. (NMC), NISMO’nun küresel marka gücünü artırmak için motorsporlarından ürün gamına kadar uzanan kapsamlı bir strateji duyurdu. Bu plan, Nissan’ın Re:Nissan ürün stratejisindeki “heartbeat—duygu uyandıran” modeller vizyonuyla uyumlu ilerliyor.

    📲 Artık Haberler Size Gelsin
    PistonKafalar’ın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler anında cebinize düşsün.

    Otomobil & Motosiklet Akışı (Hızlı Bildirimler) | KatılWhatsApp
    YouTube Test Sürüşleri & İncelemeler | İzleYouTube

    📩 İşbirliği ve reklam teklifleri için:
    info@pistonkafalar.com üzerinden bizimle iletişime geçebilirsiniz.

    Motorsporu: “Road to Track, Track to Road” Yaklaşımı

    Nissan, Super GT ve Formula E’de elde ettiği teknolojiyi doğrudan NISMO ürünlerine aktarmaya devam edecek. Marka ayrıca Super Taikyu gibi serilerdeki varlığını güçlendirmenin yanı sıra yeni yarış kategorilerine de açılmayı planlıyor.

    NISMO Model Sayısı İkiye Katlanıyor

    2028’e kadar:

    • NISMO model sayısı 5’ten 10’a çıkacak.
    • Global satış hacmi 100.000’den 150.000 adede yükseltilecek.
    • Yurt dışı satış oranı %40’tan %60’a çıkarılacak.

    Nissan ayrıca NISMO ürün gamını büyütmek için harici iş ortaklıklarını da değerlendirecek. 2026’dan itibaren yarış odaklı prototip araçlar, hem yazılım hem donanım geliştirmelerinde kullanılacak.

    Efsanelerin Dönüşü: GT-R Restorasyon Programı Büyüyor

    Dünya restorasyon pazarı 2032’ye kadar yaklaşık üçe katlanacak. NMC bu büyüyen pazarda güçlü yer edinmek için:

    • R32
    • R33
    • R34

    GT-R modellerini merkez alan restore ve restomod programlarını genişletecek. İlerleyen dönemlerde daha fazla model için bölgesel paketler de devreye alınacak.

    NMC CEO’su Yutaka Sanada, “NISMO yalnızca performans değil, Nissan’ın ruhunu ileriye taşıyan bir inovasyon alanı” açıklamasında bulundu.

    Nissan’ın Türkiye’de satılan modellerine ve en güncel fiyat listesine Nissan Türkiye Resmi Web Sitesi üzerinden ulaşabilirsiniz.

    Piston Kafalar Yorumu – Editör Notu

    Akın DAĞYARAN

    Nissan’ın bu duyurusu, uzun zamandır beklenen “NISMO büyüme” hamlesinin resmileşmesi oldu. Hem yarış programları hem de GT-R restorasyon planı, markayı JDM kültürünün kalbinde yeniden güçlü bir konuma taşıyacak gibi görünüyor. Özellikle R32–R34 restomod dünyası, global otomobil topluluğunu şimdiden hareketlendirmiş durumda.

    Okuyucular Bunları da Merak Etti 👇



  • Škoda Elroq, 100 Bin Üretim Adedini Aştı: Elektrikli SUV’de Rekor Hızlı Başarı

    Škoda Elroq, 100 Bin Üretim Adedini Aştı: Elektrikli SUV’de Rekor Hızlı Başarı

    Škoda Elroq, seri üretimin 11. ayında 100 bin adedi geçti. Avrupa’da en çok satan elektrikli SUV’lar arasında zirveye oynayan model, EuroNCAP’ten 5 yıldız aldı.

    Škoda’nın tamamen elektrikli kompakt SUV modeli Elroq, seri üretiminin yalnızca 11. ayında 100.000 adedi geride bıraktı. Mamba Green renkli Elroq RS ile tamamlanan bu üretim kilometre taşı, markanın elektrikli dönüşümde yakaladığı ivmeyi bir kez daha gözler önüne serdi.

    Modern Solid tasarım diliyle üretilen Elroq, Çekya’daki Mladá Boleslav fabrikasında Enyaq ile aynı esnek üretim hattını paylaşıyor. Aynı hatta hem elektrikli araçların hem de içten yanmalı modellerin üretilmesi, Škoda’ya pazar taleplerine hızlı cevap verme avantajı sağlıyor.

    📲 Artık Haberler Size Gelsin
    PistonKafalar’ın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler anında cebinize düşsün.

    Otomobil & Motosiklet Akışı (Hızlı Bildirimler) | KatılWhatsApp
    YouTube Test Sürüşleri & İncelemeler | İzleYouTube

    📩 İşbirliği ve reklam teklifleri için:
    info@pistonkafalar.com üzerinden bizimle iletişime geçebilirsiniz.

    Avrupa’da En Çok Tercih Edilen Elektrikli SUV’lardan Biri

    2025’in ilk 9 ayında Elroq, Avrupa’nın en çok satan BEV modelleri arasında ikinci sıraya yerleşmeyi başardı. Model yalnızca satış performansıyla değil, aldığı ödüllerle de dikkat çekiyor:

    • Red Dot Tasarım Ödülü
    • German Car of the Year 2026 – Birincilik

    Aynı dönemde Elroq ve büyük kardeşi Enyaq, Avrupa genelinde “ilk 10 en çok satan BEV” listesinde birlikte yer aldı. Elroq; Çekya, Danimarka ve Slovakya’da yılın en çok satılan elektrikli modeli olurken, Avusturya, Hollanda ve İsviçre’de ilk 3’e girdi.


    Almanya’da Bir Numara

    Škoda’nın en güçlü pazarı olan Almanya’da Elroq, Nisan–Temmuz–Ekim aylarında ülkenin bir numaralı elektrikli aracı unvanını kazanarak segmentteki konumunu sağlamlaştırdı.

    Aynı başarı, 80 yeni modelin değerlendirildiği German Car of the Year 2026 yarışmasında da karşılığını buldu. Elroq:

    • kalite,
    • fiyat/performans,
    • yol tutuş,
    • çevresel etki
      alanlarında yüksek puanlar alarak birinci seçildi.

    EuroNCAP’ten 5 Yıldız: Güvenlikte Tam Not

    Elroq, Euro NCAP testlerinden 5 yıldız alarak güvenlik çıtasını yukarıya taşıdı:

    • Yetişkin Yolcu Koruması: %90
    • Çocuk Yolcu Koruması: %87
    • Zayıf Yol Kullanıcısı: %77
    • Güvenlik Asistleri: %78

    Yeni sensör seti, gelişmiş acil frenleme ve kapı açma uyarıları özellikle şehir içi güvenliği güçlendiriyor.


    Škoda’nın Elektrikli Dönüşümünde Güçlü Hızlanma

    2025’in ilk dokuz ayında Škoda dünya çapında 120.000 elektrikli araç teslimatı gerçekleştirdi. Esnek üretim altyapısı, özellikle Avrupa’daki talep artışını karşılamada markaya önemli avantaj sağlıyor.

    Skoda’nın tüm modellerine ve güncel fiyat listesine Skoda Türkiye Resmi Web Sitesi üzerinden ulaşabilirsiniz.

    Piston Kafalar Yorumu – Editör Notu

    Akın DAĞYARAN

    Elroq’un 100 bin adede bu kadar hızlı ulaşması, sadece satış başarısı değil; kompakt elektrikli SUV sınıfında kullanıcıların artık ne istediğinin de bir göstergesi. Ulaşılabilir fiyat, hızlı şarj, sade tasarım ve güvenlik… Bu formül çalışıyor. Škoda, Elroq–Enyaq ikilisiyle Avrupa’daki elektrikli dönüşümün sessiz ama en istikrarlı liderlerinden biri olmaya doğru ilerliyor.

    Okuyucular Bunları da Merak Etti 👇



  • 1.751.000 TL’ye 408 km Menzil! Opel Frontera Elektrik Uzun Menzil Türkiye’de

    1.751.000 TL’ye 408 km Menzil! Opel Frontera Elektrik Uzun Menzil Türkiye’de

    1.751.000 TL fiyatıyla 408 km menzil sunan Opel Frontera Elektrik Uzun Menzil Türkiye’de satışa çıktı. Yeni 54 kWs batarya daha uzun yol deneyimi sağlıyor.

    Opel Frontera Elektrik Uzun Menzil Versiyonu Türkiye’de Satışa Sunuldu

    Opel, Türkiye pazarında güçlü ilgi gören Frontera ailesini büyütüyor ve bu kez Opel Frontera Elektrik Uzun Menzil seçeneği ile kullanıcıların karşısına çıkıyor. GS donanım seviyesiyle 1 milyon 751 bin TL fiyatla satışa sunulan model, yeni 54 kWs batarya paketiyle 408 kilometreye kadar menzil (WLTP) sunuyor.

    Standart menzilli versiyona göre yalnızca 100 bin TL daha yüksek fiyatla gelen bu seçenek, elektrikli SUV kullanıcılarının uzun yol konforuna hitap edecek şekilde konumlandırıldı.

    Opel’in tamamen elektrikli modellerde erişilebilirliği artırma hedefi doğrultusunda geliştirilen Frontera Elektrik Uzun Menzil, aile kullanımına uygun geniş alanı, pratik çözümleri ve ekonomik işletme giderleriyle Türkiye’de önemli bir talep görecek gibi görünüyor.

    📲 Artık Haberler Size Gelsin
    PistonKafalar’ın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler anında cebinize düşsün.

    Otomobil & Motosiklet Akışı (Hızlı Bildirimler) | KatılWhatsApp
    YouTube Test Sürüşleri & İncelemeler | İzleYouTube

    📩 İşbirliği ve reklam teklifleri için:
    info@pistonkafalar.com üzerinden bizimle iletişime geçebilirsiniz.


    Yeni 54 kWs Batarya ile 408 Kilometrelik ÖzgürlükOpel, Frontera Elektrik’in menzilini artırmak için batarya kapasitesini 44 kWs’ten 54 kWs’e yükseltti. Bu geliştirme yalnızca menzili artırmakla kalmadı; enerji tüketimi de optimize edilerek uzun yolculukları daha verimli hale getirdi.

    • 408 km menzil (WLTP)
    • %20–%80 hızlı şarj süresi: 30 dakika
    • Günlük kullanımda daha az şarj ihtiyacı
    • Şehir dışı rotalarda daha az duraklama

    Bu veriler, Opel Frontera Elektrik Uzun Menzil modelini özellikle sık seyahat eden kullanıcılar için cazip bir seçenek haline getiriyor.


    Kullanıcıya Seçim Özgürlüğü: 305 km ve 408 km’lik İki Farklı Elektrikli Model

    Opel, Frontera Elektrik için iki ayrı elektrikli batarya sunarak kullanıcıya gerçek bir karar özgürlüğü sağlıyor:

    → 44 kWs – 305 km (WLTP)
    Şehir içi kullanım ağırlıklı, daha uygun fiyatlı seçenek.

    → 54 kWs – 408 km (WLTP)
    Uzun yol yapan, tatil rotalarında konfor isteyen, şarj molalarını azaltmak isteyen sürücülere özel seçenek.

    Bu hamle, Türkiye’de elektrikli SUV arayan geniş bir kullanıcı kitlesine hitap ediyor.


    Frontera: Ulaşılabilir SUV’de Alman Netliği ve Fonksiyonellik

    Opel Frontera’nın en büyük avantajı, markanın sade, fonksiyonel ve aile dostu tasarım anlayışını çok erişilebilir bir fiyat seviyesine taşımış olması.

    Tüm Frontera modellerinde:

    • 1.600 litreye kadar geniş bagaj hacmi
    • 60:40 oranında katlanabilir arka koltuk düzeni
    • Geniş baş–diz mesafesi
    • Dik cam yüzeyleriyle ferah arka yaşam alanı

    sunuluyor.

    Ayrıca giriş seviyesi Frontera modellerinde bile:

    • Kablosuz şarj
    • Koltuk arkalığında telefon cepleri
    • Esnek tutma kayışları
    • Akıllı saklama çözümleri

    gibi özellikler standart olarak sunuluyor.


    Intelli-Seat: Uzun Yolcular İçin Yenilikçi Konfor

    Opel’in patentli Intelli-Seat tasarımı, özellikle uzun yol yapan kullanıcıların sürüş konforuna odaklanıyor. Sürücü ve ön yolcu koltuklarında yer alan merkezi ergonomik girinti, uzun süreli sürüşlerde bel ve kalça bölgesine uygulanan basıncı azaltarak yorgunluğu minimuma indiriyor.

    Bu özellik, Opel Frontera Elektrik Uzun Menzil versiyonuyla çok daha anlamlı hale geliyor; çünkü 408 kilometrelik menzil, tek seferde uzun mesafelerin daha rahat kat edilmesini sağlıyor.

    Opel’in Türkiye’de satılan en güncel model listesine ve fiyat bilgilerine Opel Türkiye Resmi Web Sitesi üzerinden ulaşabilirsiniz.

    Piston Kafalar Yorumu – Editör Notu

    Akın DAĞYARAN

    Frontera zaten ulaşılabilir SUV sınıfında iyi bir hamleydi, ancak Opel Frontera Elektrik Uzun Menzil, elektrikli SUV pazarında önemli bir boşluğu dolduruyor. 408 km menzil, Türkiye şartlarında yoğun tatil rotaları, hafta sonu yolculukları ve uzun mesafe iş trafiği için gayet makul bir değer. Üstelik hızlı şarjla yarım saatte %80’e ulaşabilmesi, bu aracın elektrikli kullanıcıların menzil kaygılarını ciddi şekilde azaltacağını gösteriyor. Bu versiyon, fiyat/menzil oranıyla şu anda segmentinde oldukça iddialı bir noktada.

    Okuyucular Bunları da Merak Etti 👇



  • BMW’den Şok Hamle: Yeni Z4 Roadster Elektrikli mi Olacak?

    BMW’den Şok Hamle: Yeni Z4 Roadster Elektrikli mi Olacak?

    BMW, Neue Klasse platformu ile elektrikli spor otomobil dönemine adım atıyor. Yeni BMW Z4 Roadster elektrikli mi geliyor? Tüm detaylar burada!

    Yeni BMW Z4 Roadster İçin Elektrikli İddialar Güçleniyor

    BMW’nin sportif roadster modeli Z4, uzun süredir markanın en ikonik otomobillerinden biri olarak öne çıkıyor. Ancak mevcut nesil Z4 (G29) üretim ömrünün sonuna yaklaşırken, markadan yeni nesil hakkında resmi bir açıklama yapılmamıştı. Son günlerde ortaya çıkan haberler ve tasarım vizyonları ise büyük bir soruyu gündeme taşıdı: Yeni BMW Z4 Roadster elektrikli mi olacak?

    BMW, yeni geliştirdiği Neue Klasse platformu ile 3 Serisi’nden SUV modellere kadar geniş bir ürün gamını elektriklendirmeye hazırlanıyor. Bu esnek mimari, markanın gelecekteki roadster planları için de bir temel sunuyor. Audi’nin TT’nin elektrikli halefini, Porsche’nin ise elektrikli Boxster ve Cayman modellerini tanıttığı günümüzde, BMW’nin de bu alanda bir hamle yapmaması artık neredeyse imkânsız görünüyor.


    Neue Klasse Platformu: Esnek ve Geleceğe Hazır

    BMW’nin en büyük yatırımlarından biri olan Neue Klasse, sadece sedan ve SUV değil, sportif roadster modellerin de üretimine olanak tanıyacak şekilde tasarlandı. Platform, tamamen elektrikli araçlara uygun altyapısıyla hem yüksek performans hem de uzun menzil sağlayabiliyor.

    Yeni BMW Z4’ün bu platform üzerinde şekillenmesi durumunda, aracın hem tek motorlu arkadan itişli versiyonları hem de dört motorlu M performans varyantları mümkün olabilir. Hatta bazı kaynaklar, 1.000 beygir üzeri güce sahip konseptlerin test edildiğini iddia ediyor.


    Tasarım Vizyonları: Geleneksel Roadster Ruhu Elektrikli Çağda

    BMW tasarımcıları, olası bir elektrikli Z4 için şimdiden fikirler sunmaya başladı. Tasarımcı Luca Serafini, sosyal medyada paylaştığı konseptle, Neue Klasse’nin modern yüzünü klasik Z4 oranlarıyla birleştirdi.

    Bu tasarımda öne çıkan noktalar:

    • İnce ve geniş çift böbrek ızgara
    • Kaslı çamurluk hatları
    • Geride konumlanmış kompakt kabin (greenhouse)
    • Coupé tavan çizgisi ve modern LED stoplar

    Bu detaylar, BMW’nin elektrikli Z4’te geleneksel roadster ruhunu kaybetmeden geleceğe taşımayı planladığını gösteriyor.


    Motor Seçenekleri: Tam Elektrikli mi, Hibrit mi?

    BMW’nin resmi açıklamaları henüz net değil. Ancak kulislerde iki ihtimalden söz ediliyor:

    1. Tamamen Elektrikli Z4
      • Neue Klasse platformuna tam uyumlu.
      • Tek motorlu, arkadan itişli giriş versiyonu.
      • M departmanı tarafından geliştirilecek dört motorlu performanslı versiyon.
      • 700 km’ye varan menzil hedefi.
    2. Hibrit Destekli Performans Versiyonu
      • İçten yanmalı motor + elektrikli destek kombinasyonu.
      • Porsche 911 gibi hibritleşen spor otomobillere rakip olabilir.
      • “Mild-hybrid” çözümlerle daha uygun fiyatlı giriş seviyesi varyantlar.

    BMW’nin hangi yolu seçeceği henüz belirsiz olsa da, otomotiv endüstrisinin elektrifikasyona hızla ilerlediği göz önüne alındığında tam elektrikli versiyonun ağırlık kazanması şaşırtıcı olmayacaktır.


    BMW Z4 ve Toyota Supra İlişkisi Ne Olacak?

    Mevcut BMW Z4, Toyota Supra ile aynı altyapıyı paylaşıyor. Bu ortaklık, her iki markanın da spor otomobil segmentinde maliyetleri düşürmesini sağlamıştı.

    Yeni Z4’ün tamamen elektrikli olması durumunda, Toyota’nın da Supra’yı elektriklendirme sürecine hız vereceği konuşuluyor. Hatta iki marka arasındaki ortaklığın devam edip etmeyeceği de sektörün en çok merak edilen konularından biri.


    Elektrikli Rakipler: Audi, Porsche ve Mercedes

    BMW Z4’ün geleceği sadece kendi içinde değil, rakipleriyle kıyaslandığında da önem kazanıyor.

    • Audi, elektrikli TT’nin prototipini tanıttı.
    • Porsche, 2026’da tamamen elektrikli Boxster ve Cayman modellerini piyasaya sürecek.
    • Mercedes-AMG, C63’te dört silindirli motoru bırakıp altı silindire geçiş planlarını yapıyor.

    Bu tabloya bakıldığında, BMW’nin elektrikli bir Z4 sunmaması, markayı rekabette geri plana düşürebilir.


    Piston Kafalar Yorumu

    BMW Z4, yıllardır sürüş keyfinin ve özgürlüğün simgesi olmuş bir roadster. Ancak otomotiv dünyası artık değişiyor. Elektrikli spor otomobiller, sadece performans değil aynı zamanda çevreci yaklaşım ve geleceğe uyum anlamına geliyor.

    Eğer yeni Z4 elektrikli olarak yollara çıkarsa, bu sadece BMW için değil tüm roadster segmenti için yeni bir dönemin başlangıcı olacak. Bizim yorumumuz: BMW’nin bu fırsatı kaçırması neredeyse imkânsız.


    Gelecek Senaryoları

    • 2026: Neue Klasse tabanlı elektrikli Z4 konsept tanıtımı
    • 2027–2028: Seri üretime yakın prototiplerin gösterilmesi
    • 2029: Tamamen elektrikli BMW Z4’ün satışa sunulması

    Eğer bu takvim gerçekleşirse, BMW Z4 elektrikli çağın en heyecan verici spor otomobillerinden biri olabilir.


    Sonuç

    BMW’den Şok Hamle: Yeni Z4 Roadster Elektrikli mi Olacak? sorusu, otomotiv dünyasının en merak edilen gündem maddelerinden biri haline geldi. Audi ve Porsche’nin elektrikli rakiplerini duyurduğu bu dönemde, BMW’nin Z4 için elektrikli versiyon planlamaması düşünülemez.

    Elektrikli Z4, geleneksel roadster ruhunu modern teknolojiyle birleştirerek, markanın en ikonik modellerinden biri olabilir. Roadster severler için geri sayım şimdiden başladı.

    BMW’nin güncel modellerine ve fiyat listesine BMW Türkiye Resmi Web Sitesi üzerinden ulaşabilirsiniz.

    Bu Haberde İlginizi Çekebilir

  • Otomotiv Kredileri 2025’te Rekor Büyüme Yolunda mı?

    Otomotiv Kredileri 2025’te Rekor Büyüme Yolunda mı?

    Otomotiv kredileri piyasası 2025’te Türkiye ve dünyada rekor büyümeye hazırlanıyor. Son veriler, yükselişin devam edeceğine işaret ediyor.

    Küresel Piyasada Otomotiv Kredileri Trendleri

    Dünya otomotiv finansman pazarı, 2025 yılında da büyüme grafiğini koruyor. Yeni raporlara göre, küresel otomotiv finansman hacmi 2024’te yaklaşık 290 milyar USD seviyesindeydi ve 2025’te bu rakamın 312,45 milyar USD’ye yaklaşması bekleniyor.

    Profesyonel analistler, otomotiv kredileri segmentinin yıllık bileşik büyüme oranının (CAGR) %6,4-%8 seviyelerinde kalacağı tahmininde bulunuyor.

    Dijitalleşme, finansal teknoloji (fintech) şirketlerinin devreye girmesi, esnek vade seçenekleri ve uygun faiz oranları, otomotiv finansman yöntemlerinin tercih edilme oranını artırıyor. Ayrıca elektrikli araçların finansman modellerindeki artış da dikkat çekiyor; kiralama / lease seçenekleri ile hibrit krediler daha da popüler hale geliyor.


    Türkiye’de Durum: Otomotiv Kredileri Pazarının Hızlı Büyümesi

    Türkiye otomotiv kredileri pazarı, 2024 yılında 6,34 milyar USD değerindeydi. TechSci Research Bu rakamın 2030’a kadar 11,79 milyar USD seviyesine çıkması bekleniyor; CAGR yaklaşık %6,97 olarak öngörülüyor.

    Türkiye’de otomotiv satışları da hızla yükseliyor. Toyota Türkiye CEO’su Ali Haydar Bozkurt’un açıklamasına göre, 2025’te otomobil satışlarının 1,25–1,30 milyon adede ulaşması bekleniyor, eğer mevcut momentum korunursa.

    Tüketicilerin sabit gelire sahip olması, ÖTV ve KDV gibi vergi indirimleri ve kredi faiz oranlarının görece stabil seyretmesi otomotiv kredilerine olan ilgiyi artırdı. Özellikle otomotiv bayilerinin kredi kurumlarıyla iş birlikleri ve finansman tekliflerini kampanyalı şekilde sunmaları talebi canlı tutuyor.


    Fırsatlar ve Riskler

    Fırsatlar

    • Yeni ve kullanılmış araç finansmanı arasında dengeli büyüme. Türkiye’de hem yeni araç alımları hem de ikinci el ihtiyaçları otomotiv kredileriyle karşılanıyor.
    • Fintech firmaları ve alternatif finansman kaynaklarının pazara girişi; başvuru süreçlerinin hızlanması ve dijital platformların kullanımının artması.
    • Ekonomik istikrar beklentileri ve aracı kurumlardan sağlanan teşvikler, otomotiv kredilerinin yaygınlaşmasını destekliyor.

    Riskler

    • Küresel faiz oranlarındaki yükseliş otomotiv kredilerinin maliyetini artırabilir; bu da taksit ödemelerini zorlaştırabilir.
    • Türkiye’de döviz kuru ve enflasyon dalgalanmaları çekince kredilerin sağlam yapılandırılması gerekliliğini artırıyor.
    • Küresel tedarik zinciri kesintileri ve elektrikli araçlara geçiş süreci, yeni araç tedariğinde gecikmeler ve fiyat artışlarına yol açabilir.

    Güncel Veriler Işığında

    Küresel otomotiv finansman sektörü 2025 yılında yalnızca bireysel tüketicilerin değil, aynı zamanda filo kiralama şirketlerinin ve ikinci el otomobil pazarının da en kritik belirleyicisi haline gelmiş durumda. Türkiye’de son bir haftalık veriler, taşıt kredisi faiz oranlarının ortalama yüzde 3,15 seviyelerine gerilediğini gösteriyor. Kamu bankalarının sunduğu özel finansman paketleri ise tüketicilerin sıfır araçlara yönelmesini kolaylaştırıyor.

    Dünya genelinde de tablo benzer. ABD’de elektrikli araç kredilerine federal teşvikler sayesinde yüzde 18’lik bir artış kaydedildi. Avrupa’da ise Almanya ve Fransa, yeşil finansman projeleri kapsamında düşük faizli kredi seçeneklerini genişleterek otomotiv kredileri piyasası 2025 trendini hızlandırıyor. Tüm bu gelişmeler, önümüzdeki aylarda kredilerin tüketici davranışlarını ve otomotiv üreticilerinin stratejilerini şekillendirecek en güçlü unsur olacağını net biçimde ortaya koyuyor.


    Piston Kafalar Yorumu

    Otomotiv kredileri günümüzde sadece arabanın bedelini ödemek için değil, projenin büyüklüğünü ölçen bir barometre niteliğinde. Türkiye otomotiv kredileri pazarı, 2024-2025 döneminde gösterdiği performansla sadece ciro açısından değil güvenilir tüketici talebi açısından da umut verici.

    Dünya genelinde otomotiv finansman modeli daha esnek hale geliyor. Leasing, taksitli satış ve hibrit krediler yaygınlaşırken otomotiv kredileri, araç sahipliği arzusunu finansal erişilebilirlikle buluşturuyor. Ancak bu talep sürdürülebilir olmak zorunda; borç yükü, faiz baskısı ve ekonomik belirsizlikler bu yükselişi tersine çevirebilecek unsurlar.


    Geleceğe Dair Beklentiler

    • Türkiye’de otomotiv kredileri pazarı, hükümetin vergi düzenlemeleri ve ÖTV teşvikleriyle desteklenirse, 2025 sonuna kadar büyümesini daha da hızlandırabilir.
    • Küresel pazarda, elektrikli araç finansmanı yeni normaller arasında yer alacak; kiralama sözleşmeleri, uzun vadeli hibrit-krediler ve esnek ödeme planları yaygınlaşacak.
    • Dijital başvuru süreçleri, yapay zekâ destekli risk değerlendirmeleri ve fintech iş birlikleri otomotiv kredileri pazarında fark yaratacak.

    Bu Haberde İlginizi Çekebilir

  • Mercedes-Benz, BMW Motoru İddialarını Reddetti!

    Mercedes-Benz, BMW Motoru İddialarını Reddetti!

    Mercedes-Benz CTO’su Markus Schaefer, BMW motorlarının kullanılacağı iddialarını yalanladı. Şirket, yeni FAME motor ailesiyle yoluna devam edecek.

    İddialara Net Yanıt: “BMW Motoru Kullanılmayacak”

    Son haftalarda Avrupa basınında çıkan ve Mercedes-Benz’in 2027’den itibaren BMW’nin yeni nesil 2.0 litrelik dört silindirli motorunu kullanacağına dair haberler büyük yankı uyandırmıştı. Ancak Mercedes-Benz’in teknoloji patronu Markus Schaefer, Münih Otomobil Fuarı’nda bu iddiaları kesin bir dille yalanladı.

    Schaefer, Motor1’e verdiği röportajda şu ifadeleri kullandı:
    “Bu konuda hiçbir gerçeklik payı yok. Kendi geliştirdiğimiz yeni modüler motor ailemiz [FAME], tüm hacimleri kapsıyor ve hem EU7 hem Çin 7 hem de ABD regülasyonlarına şimdiden uyumlu.”


    FAME Motor Ailesiyle Geleceğe Hazırlık

    Mercedes-Benz, dört yıl önce tanıttığı FAME (Family of Modular Engines) motor ailesiyle, dört, altı, sekiz ve on iki silindirli motorlarını yeni nesil standartlara uygun hale getirdi. Bu sayede şirket, hem içten yanmalı motorları geliştirmeye devam ediyor hem de elektrifikasyon sürecine uyum sağlamaya çalışıyor.

    Schaefer ayrıca yeni yüksek performanslı V8 motorlarının geliştirme sürecinde sona yaklaşıldığını, hatta V12 motorlarının da markanın gelecek planlarında yer aldığını açıkladı.


    BMW ve Mercedes İddialarının Arka Planı

    Geçtiğimiz aylarda Pistonkafalar’da yer verdiğimiz “BMW ve Mercedes-Benz tarihi ortaklığa mı gidiyor? Motor paylaşımı yolda” haberinde, iki Alman devinin maliyetleri düşürmek ve elektrifikasyon sürecinde kaynakları daha verimli kullanmak adına motor paylaşımına gidebileceği öne sürülmüştü. Özellikle kompakt modellerde 1.5 ve 2.0 litrelik motorların ortak kullanılabileceği iddia edilmişti.

    Bugün Schaefer’in yaptığı açıklama, bu iddiaları en azından şimdilik boşa çıkarmış gibi görünüyor. Mercedes-Benz, kendi motor teknolojilerini geliştirmeyi sürdüreceğini vurguluyor.


    Geçmişte Ortak Çalışmalar Olmuştu

    Her ne kadar BMW motorlarıyla ilgili iddialar reddedilmiş olsa da, Mercedes-Benz’in daha önce farklı markalarla ortak motor projeleri yürüttüğü biliniyor.

    • Renault-Nissan-Mitsubishi ittifakıyla ortak geliştirilen transvers dört silindirli motorlar
    • Renault ile Geely’nin ortak girişimi Horse tarafından üretilen bazı motorlar
    • Hafif ticari araçlarda Renault Kangoo temelli Mercedes Citan
    • Nissan Navara’dan türetilen X-Class pick-up

    Bu örnekler, markanın gerektiğinde iş birliklerine açık olduğunun göstergesi. Ancak Schaefer’in sözleri, BMW ile motor paylaşımı ihtimalinin en azından yakın vadede gündemde olmadığını ortaya koyuyor.


    Geleceğe Bakış: Mercedes-Benz ve BMW Motor İddialarının Sektöre Etkisi

    Mercedes-Benz’in BMW motorlarını kullanacağına dair söylentilerin bu kadar hızlı yayılması, aslında otomotiv sektöründeki büyük dönüşümün işareti. Elektrifikasyon, emisyon normları ve maliyet baskısı, markaları daha önce görülmemiş ortaklık ihtimallerine yönlendiriyor. Mercedes-Benz her ne kadar BMW motoru iddialarını kesin bir dille yalanlamış olsa da, gelecekte sektörün şartları değişebilir. Özellikle Avrupa’daki Euro 7 normları, Amerika ve Çin pazarında artan rekabet, markaları farklı çözümler bulmaya zorlayabilir.

    FAME motor ailesi Mercedes-Benz’in bağımsızlığını ve prestijini koruma stratejisini güçlendiriyor. Ancak uzun vadede, yazılım geliştirme, batarya teknolojileri veya hibrit motor çözümleri gibi alanlarda farklı markalar arasında yeni iş birlikleri gündeme gelebilir. Bu nedenle bugünkü reddiye, ileride iş birliği ihtimalinin tamamen ortadan kalktığı anlamına gelmiyor.


    Piston Kafalar Yorumu

    Mercedes-Benz’in BMW motorlarını kullanacağına dair haberlerin bu kadar hızlı yayılması, otomotiv dünyasında rekabetin ne kadar hassas olduğunu bir kez daha gösterdi. Gerçek şu ki, otomotiv sektöründe elektrifikasyon ve sıkı emisyon normları tüm markaları zorluyor. Bu nedenle üreticilerin iş birliği yapmaları artık bir zorunluluk haline geliyor.

    Bizce Mercedes-Benz’in FAME motor ailesiyle kendi teknolojisine güvenmeye devam etmesi, markanın prestijini ve bağımsızlığını koruma çabasının bir göstergesi. Ancak elektrifikasyon çağında, BMW ile iş birliği ihtimalinin tamamen ortadan kalktığını söylemek de güç. İlerleyen yıllarda, tıpkı geçmişte Renault ile yapılan ortaklık gibi, farklı noktalarda yeni iş birlikleri gündeme gelebilir.

    Gelecek yıllar bu stratejinin kalıcılığını net biçimde gösterecek.

    BMW’nin Türkiye’de satılan en güncel fiyat ve model ailesine BURADAN, Mercedes-Benz’in Türkiye’de satılan en güncel fiyat ve model ailesine ise BURADAN ulaşabilirsiniz.

    Bu Haberde İlginizi Çekebilir

  • Katrin Adt, Dacia’nın Yeni CEO’su Oldu: Elektrikli Gelecek İçin Güçlü Liderlik

    Katrin Adt, Dacia’nın Yeni CEO’su Oldu: Elektrikli Gelecek İçin Güçlü Liderlik

    Dacia’nın yeni CEO’su Katrin Adt oldu. Mercedes’teki 26 yıllık deneyimiyle markayı elektrikli geleceğe taşıyacak. İşte yeni dönemin detayları.

    Dacia’da Yönetim Değişikliği: Yeni CEO Katrin Adt

    Renault Group, 2025 yazında önemli bir yönetim değişikliğini duyurdu. Dacia markasının yeni CEO’su olarak Katrin Adt atandı. Daha önce Mercedes-Benz ve Daimler çatısı altında 26 yıl boyunca üst düzey görevler üstlenen Adt, deneyimi ve vizyonuyla markayı yeni bir döneme taşıyacak.

    Denis Le Vot’tan görevi devralan Adt, Renault Group’un Liderlik Ekibi’nde de yer alacak ve Büyümeden Sorumlu Genel Müdür Fabrice Cambolive’e bağlı olarak çalışacak.


    Renault Group’tan Güçlü Mesajlar

    Renault Group CEO’su François Provost, bu atamanın önemine vurgu yaptı:

    “Denis’in liderliğinde Dacia, daha geniş bir müşteri kitlesine hitap eden güçlü bir marka haline geldi. Katrin Adt’in bilgi ve deneyimi, markanın mevcut ivmesini sürdürmemize yardımcı olacak.”

    Büyümeden Sorumlu Genel Müdür Fabrice Cambolive ise Dacia’nın geleceğini şöyle özetledi:

    “Adt ile birlikte en büyük hedefimiz, ürün gamını ‘Dacia tarzında elektriklendirme’ sürecini başarıyla hayata geçirmek. Avrupa’da perakende pazarında ilk üçteyiz; şimdi sıra elektrikli araçlarda da referans olmakta.”


    C-SUV Segmentinde Yükselen Güç: Dacia Bigster

    Dacia, uygun fiyatlı mobilite vizyonunu sürdürürken özellikle C segment SUV modeli Bigster ile hızlı bir büyüme kaydediyor. Bu büyümenin yönetimini artık Katrin Adt üstlenecek.

    Mercedes-Benz’de CEO, Başkan Yardımcısı ve Smart markasının dönüşüm lideri olarak görev yapan Adt, özellikle elektrikli mobiliteye geçiş konusundaki tecrübeleriyle dikkat çekiyor. Smart markasının tamamen elektrikli kimliğe dönüşümünü başarıyla yöneten Adt, benzer bir dönüşümü Dacia için de hayata geçirmeye hazırlanıyor.


    Katrin Adt’in Kariyer Yolculuğu

    • Mercedes-Benz CEO’su (Lüksemburg)
    • Daimler’de İnsan Kaynakları Gelişim Başkan Yardımcısı
    • Smart CEO’su (elektrikli dönüşüm süreci)
    • Mercedes-Benz Own Retail Europe CEO’su
    • Kurumsal Denetim Başkanı (Mercedes-Benz)

    Bu uzun kariyer, Adt’e satış, perakende, strateji ve dönüşüm yönetimi alanlarında benzersiz bir uzmanlık kazandırdı.


    Elektrikli Geleceğe ‘Dacia Tarzı’ Yaklaşım

    Adt’nin CEO’luk vizyonunun merkezinde, erişilebilir fiyatlı elektrikli mobilite yer alıyor. Dacia, Renault Group’un elektrifikasyon stratejisine katkı sağlayacak, ancak bunu kendi DNA’sına uygun biçimde gerçekleştirecek:

    • Uygun fiyatlı elektrikli araçlar
    • Dayanıklı ve basit mühendislik
    • Avrupa pazarında daha geniş müşteri kitlesine hitap eden modeller

    Özellikle Bigster’ın yanı sıra, gelecekte Dacia’nın elektrikli hatchback ve kompakt SUV modelleri de Avrupa’daki rekabeti şekillendirecek.


    CEO Katrin Adt’in Mesajı: “Yeni Bir Başarı Hikâyesi Yazacağız”

    Adt, göreve başlamasıyla yaptığı açıklamada şunları söyledi:

    “Dacia’nın başarı hikâyesinin yeni bölümünü yazmak benim için ayrıcalık. Elektrikli mobiliteye geçişte, cesur, akıllı ve erişilebilir vizyonumuzla müşterilerimize gerçek değer sunmaya devam edeceğiz.”

    Bu açıklama, Dacia’nın yalnızca otomobil değil, aynı zamanda akıllı ve sürdürülebilir mobilite çözümleri geliştireceğinin de işareti olarak görülüyor.


    Piston Kafalar Yorumu

    Dacia’nın başına Katrin Adt gibi köklü bir geçmişe sahip bir ismin gelmesi, markanın geleceği için büyük önem taşıyor. Özellikle elektrikli dönüşüm sürecinde Mercedes ve Smart deneyimlerini Dacia’ya aktarması, markayı Avrupa’daki rekabetin güçlü oyuncularından biri haline getirebilir.

    Dacia’nın “akıllı ama erişilebilir” mottosu, Avrupa’da elektrikli araç pazarında yeni bir soluk getirecek gibi görünüyor. Özellikle Bigster gibi modellerin elektrikli versiyonları, rekabeti kızıştırabilir.

    Dacia’nın Türkiye’de satılan modellerine ve en güncel fiyat bilgisine Dacia Türkiye Resmi Web Sitesi üzerinden ulaşabilirsiniz.

  • BMW ve Mercedes-Benz Tarihi Ortaklığa mı Gidiyor? Motor Paylaşımı Yolda

    BMW ve Mercedes-Benz Tarihi Ortaklığa mı Gidiyor? Motor Paylaşımı Yolda

    BMW ve Mercedes-Benz, tarihte ilk kez motor paylaşımı için masaya oturdu. Euro 7 kuralları, yavaşlayan EV satışları ve maliyet baskıları iki ezeli rakibi aynı noktada buluşturdu.

    Ezeli Rakiplerden Şaşırtan Hamle

    Otomotiv dünyasında ezeli rakipler denildiğinde akla gelen ilk iki marka şüphesiz BMW ve Mercedes-Benz. On yıllardır birbirine rakip olan bu iki Alman devinin, tarihte bir ilk olacak şekilde motor paylaşımı için iş birliği yapmaya hazırlandığı iddiası otomotiv gündemine bomba gibi düştü.

    Almanya’nın saygın yayınlarından Manager Magazin’in haberine göre, iki marka arasında üst düzey görüşmeler sürüyor. Autocar’a konuşan üst düzey bir Mercedes-Benz yetkilisi de görüşmeleri doğruladı. Eğer anlaşma sağlanırsa, resmi açıklamanın 2025 sonuna kadar yapılması bekleniyor.

    Bu gelişme, geçtiğimiz ay BMW, Mercedes-Benz ve Volkswagen’in bağlantılı araç yazılımı geliştirme ortaklığı açıklamasının hemen ardından geldi. Yani Almanya’nın üç devi, artan maliyetler ve küresel baskılar nedeniyle rekabetten iş birliğine yöneliyor.


    Neden Şimdi? Euro 7 ve EV Satışlarındaki Düşüş

    Bu iş birliğinin en önemli sebeplerinden biri, 2026’da yürürlüğe girecek Euro 7 emisyon standartları. Yeni düzenlemeler, içten yanmalı motorların geliştirilmesini çok daha maliyetli hale getiriyor.

    Diğer yandan elektrikli araç satışlarındaki yavaşlama, özellikle Mercedes-Benz tarafında büyük bir sorun. Marka, bazı elektrikli modellerinin satışlarını ABD’de durdurmak zorunda kaldı.

    BMW ise bu alanda daha güçlü: 2024 yılında 426.595 adet elektrikli araç satarak Mercedes-Benz’in satışlarını ikiye katladı. Hatta Avustralya’da BMW i4, Mercedes-Benz’in tüm C-Serisi satışlarını geride bıraktı.

    Mercedes-Benz CEO’su Ola Källenius da geçtiğimiz aylarda yaptığı açıklamada, 2035’te içten yanmalı motor yasağının Avrupa otomotiv sanayisini çöküşe sürükleyebileceğini belirterek mevcut stratejilerde hatalar yapıldığını kabul etmişti.


    Motor Paylaşımının Detayları

    Görüşmelere göre:

    • BMW, yeni nesil B48 serisi 2.0 litrelik dört silindirli turbo benzinli motorunu Mercedes-Benz’e sağlayabilir.
    • Mercedes-Benz’in mevcut 1.5 litrelik M252 motoru, Çin’de Geely-Renault ortaklığında üretiliyor ve hibrit uyumluluğu bulunmuyor.
    • BMW’nin motoru ise plug-in hibrit (PHEV) sistemlere uyumlu, bu da Mercedes’in ürün gamını geleceğe hazırlamasını kolaylaştıracak.

    Eğer anlaşma sağlanırsa, CLA, GLA, GLB, GLC, C-Serisi ve E-Serisi gibi popüler Mercedes modelleri BMW motorlarıyla satılabilir. Ayrıca ikonik G-Serisi’nin “küçük versiyonu” olarak lanse edilen ‘Little G’ de bu motorlardan faydalanabilir.


    Ortaklık Motorla Sınırlı Kalmayabilir

    Autocar’ın haberine göre, iş birliği yalnızca motor paylaşımıyla sınırlı olmayabilir. Şanzımanlar ve üretim merkezleri de anlaşmaya dahil edilebilir. Bu sayede her iki marka da:

    • Geliştirme maliyetlerini azaltacak,
    • ABD’deki yüksek ithalat vergilerinden kaçınma stratejisi geliştirecek,
    • Daha hızlı hibritleşme sürecine uyum sağlayacak.

    Retro Esintili Tasarım ve Modern Teknoloji

    İş birliği her ne kadar motorlarla ilgili olsa da, bu anlaşma tasarım ve üretim stratejilerini de etkileyebilir. Zira Mercedes-Benz’in elektrikli stratejilerinde yaşadığı zorluklar, BMW’nin teknoloji ve platform paylaşımıyla destek verebileceği yorumlarını da gündeme getirdi.


    Piston Kafalar Yorumu

    BMW ve Mercedes-Benz gibi otomotivin iki ağır topunun yan yana gelmesi, tıpkı Formula 1’de ezeli rakiplerin aynı masaya oturması gibi heyecan uyandırıcı. İş birliği gerçekleşirse, otomobil tutkunları CLA ya da C-Serisi gibi modellerin kaputunun altında BMW motoru görmeye alışmak zorunda kalacak.

    Geçtiğimiz günlerde sitemizde paylaştığımız Mercedes-AMG GT Track Sport haberi, markaların pist performansındaki rekabetini gözler önüne seriyordu. Ancak görünen o ki, gelecekte pistte rakip olan markalar, yolda aynı kalbi paylaşabilecek.

    BMW’nin Türkiye’de satılan en güncel fiyat ve model ailesine BURADAN, Mercedes-Benz’in Türkiye’de satılan en güncel fiyat ve model ailesine ise BURADAN ulaşabilirsiniz.

    Bu Haberde İlginizi Çekebilir

  • Renault Group’ta Beklenmedik CEO Değişikliği! Duncan Minto Vekaleten Göreve Geldi, Yeni Lider Kim Olacak?

    Renault Group’ta Beklenmedik CEO Değişikliği! Duncan Minto Vekaleten Göreve Geldi, Yeni Lider Kim Olacak?

    Renault Group, CFO Duncan Minto’yu vekaleten CEO olarak atadı. Yeni CEO kim olacak? İşte detaylar ve Pistonkafalar yorumu!

    Renault Group, sürpriz bir yönetim değişikliğiyle gündeme bomba gibi düştü. Grubun mevcut Finans Direktörü (CFO) olan Duncan Minto, Renault S.A.’nın vekaleten İcra Kurulu Başkanı (CEO) olarak atandı. Yönetim Kurulu, bu kararın 15 Temmuz 2025 tarihi itibarıyla geçerli olduğunu duyururken, yeni kalıcı CEO’nun seçim sürecinin de büyük ölçüde tamamlandığını belirtti.

    Yeni CEO Gelene Kadar Minto Yönetimde

    Renault Group, global otomotiv pazarında son yıllarda elektrifikasyon, maliyet optimizasyonu ve yeni iş modellerine odaklanırken, yönetim kademesinde yaşanan bu değişiklik dikkat çekti. Duncan Minto, yeni CEO göreve gelene kadar grubun tüm günlük operasyonlarından sorumlu olacak.

    Minto’nun vekaleten üstlendiği bu görev sırasında, Renault s.a.s.’nin Yönetim Kurulu Başkanlığı ise deneyimli yönetici Jean-Dominique Senard tarafından yürütülecek. Senard, özellikle Nissan ile ittifak sürecindeki kritik kararları ve Renault’nun yeniden yapılandırma hamlelerindeki rolüyle tanınıyor.

    Kimdir Duncan Minto?

    1975 İskoçya doğumlu olan Duncan Minto, St Andrews Üniversitesi mezunu. Renault Group’a 1997 yılında Birleşik Krallık’ta katılan Minto’nun kariyeri, finansal analizden üst düzey yöneticiliğe kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyor.

    • 2001: Fransa’da yatırımcı ilişkileri sorumlusu olarak göreve başladı.
    • 2006: Renault-Nissan Portekiz’in CFO’su oldu.
    • 2012: Renault İrlanda Genel Müdürlüğüne atandı.
    • 2013: Asya-Pasifik bölgesinin CFO’su oldu.
    • 2017: Grup Finansal Kontrol ve Analiz Başkan Yardımcılığı görevini üstlendi.
    • 2022-2023: Sırasıyla Dacia ve Alpine markalarının CFO’su olarak görev yaptı.
    • 2025: 1 Mart itibarıyla Renault Group’un CFO’su oldu ve liderlik ekibine dahil edildi.

    Duncan Minto, özellikle finansal yeniden yapılandırma, maliyet yönetimi ve global pazar stratejileri konusunda güçlü bir uzmanlığa sahip. Onun CFO görevinden CEO vekilliğine geçişi, şirketin mali dengeyi ve büyüme hedeflerini aynı anda kontrol altında tutma çabasını yansıtıyor.

    Yeni CEO Kim Olacak?

    Renault Group Yönetim Kurulu’nun, kalıcı CEO seçim sürecini büyük ölçüde tamamladığı belirtiliyor. Seçim süreci Yönetim ve Ücretlendirme Komitesi tarafından yürütülürken, otomotiv kulislerinde birkaç isim konuşuluyor. Özellikle Renault’nun son dönemdeki elektrikli araç atağı ve Ampere gibi yeni girişimlere verdiği önem düşünüldüğünde, yeni CEO’nun dijital dönüşüm ve sürdürülebilirlik vizyonuna sahip olması bekleniyor.

    Renault’nun yeni CEO’su, yalnızca Renault Group’u değil, aynı zamanda Nissan, Mitsubishi ve Ampere gibi grup içi oluşumlarla kurulan iş ortaklıklarını da yönlendirecek. Bu pozisyon, markanın küresel rekabetçiliğini koruması açısından hayati önem taşıyor.

    Kritik Tarih: 31 Temmuz

    Öte yandan Renault Group, 2025 yılının ilk yarısına ilişkin finansal sonuçlarını 31 Temmuz tarihinde açıklayacak. Yatırımcılar ve sektör analistleri, bu sonuçları özellikle yakından takip edecek. Çünkü yeni CEO atanmasının, grubun mali hedeflerini nasıl etkileyeceği merak konusu.

    Özellikle Renault Group’un elektrikli araç yatırımları, Ampere markasının halka arz süreci ve Avrupa’daki üretim yapılanması gibi kritik başlıklar, şirketin geleceğine yön verecek önemli unsurlar arasında. Yeni CEO, tüm bu dosyaların merkezinde yer alacak.

    Pistonkafalar Yorumu

    Renault Group’ta CEO değişikliği, otomotiv dünyasında sıradan bir haber değil. Özellikle Minto’nun finans kökenli olması, şirketin önümüzdeki dönemde mali disiplin ve kârlılık odaklı bir çizgi izleyebileceğinin sinyalini veriyor.

    Pistonkafalar olarak soruyoruz:

    “Renault’nun yeni CEO’su kim olacak? Minto mu devam eder yoksa sürpriz bir isim mi gelir?”

    Bu işin şakası yok. Özellikle Renault gibi Ampere ve elektrikli mobiliteye milyarlarca euro yatıran bir grup için kaptanın vizyonu, markanın kaderini çizecek. Yeni CEO gelene kadar Minto’nun ortaya koyacağı performans, belki de kalıcı görev için en güçlü referans olacak.

    Renault Group cephesinde önümüzdeki haftalar çok hareketli geçecek gibi görünüyor. Pistonkafalar olarak takipteyiz!