Etiket: PİSTON

  • 2026 Hyundai Elantra N TCR Edition: Pist DNA’sı Artık Yollarda

    2026 Hyundai Elantra N TCR Edition: Pist DNA’sı Artık Yollarda

    2026 Hyundai Elantra N TCR Edition, AutoMobility LA’de tanıtıldı. Motorsporları kökenli aerodinami, özel fren sistemi ve limitli üretimle sınıfına meydan okuyor.

    Hyundai, Pist Mirasını Yollara Taşıyor

    Hyundai, AutoMobility LA 2025 sahnesine motorsporlarının tüm ruhunu taşıyan 2026 Hyundai Elantra N TCR Edition ile çıktı. Marka, IMSA Michelin® Pilot Challenge serisinde kazanılan ardışık altı TCR Markalar Şampiyonluğunu kutlamak için hazırladığı bu özel modeli sınırlı üretim olarak 2026’nın ilk çeyreğinde satışa sunacak.

    Bu özel paket, Elantra N’in zaten güçlü karakterini daha da sivrilten aerodinamik dokunuşlara, hafifletilmiş yarış odaklı parçalarına ve özel kabin detaylarına sahip. Model hem 6 ileri manuel, hem de 8 ileri DCT çift kavrama şanzımanla tercih edilebilecek.

    Hyundai Motor North America’dan Olabisi Boyle, aracın konumunu şu sözlerle özetliyor: “Elantra N TCR Edition, yarışlardan ilham alan karakteri, geliştirilen performansı ve özel tasarım detaylarıyla hem koleksiyonerleri hem de sürüş tutkunlarını heyecanlandıracak.”


    Pistten İlham Alan Aerodinami: Ayarlanabilir Swan-Neck Karbon Kanat

    Elantra N TCR Edition’ın en belirgin farkı, motorsporlarında yaygın kullanılan ayarlanabilir karbon fiber “swan-neck” arka kanat. Bu kanat, yüksek hızlarda yere basma kuvvetini artırırken araç stabilitesini doğrudan iyileştiriyor. Tasarım, TCR yarış otomobillerindeki yapıyı birebir yansıtıyor.

    Önde ve arkada daha agresif hatlar, gövdenin genel aerodinamik düzenini desteklerken, TCR Edition’a özel arka bagaj kapağı amblemi de modeli standarta kıyasla ayrıştırıyor.


    Yarış Odaklı Fren Sistemi ve Özel Jantlar

    Bu özel versiyon yalnızca görünüşte değil, frenleme performansında da belirgin şekilde farklılaşıyor.

    • Dört pistonlu monoblok kaliperler
    • İki parçalı hafif ön fren diskleri
    • Model özelinde tasarlanan 19 inç forged (dövme) jantlar
    • Pist koşullarında daha iyi ısıl dayanım sunan fren yapısı

    Tüm bu set, yüksek hızlarda dahi fren stabilitesini artırarak yarış otomobili hissi veriyor.


    İç Mekânda Alcantara Dokunuşları ve N Kimliği

    Kabin, tamamen motorsporları odaklı bir atmosfer yaratmak için yeniden yorumlanmış:

    • Alcantara direksiyon, mavi orta çizgiyle yarış odaklı yönlendirme sunuyor
    • Alcantara vites topuzu, el freni ve orta kol dayama
    • Performance Blue emniyet kemerleri
    • N Performance kapı eşikleri

    Bu detaylar, aracın hem pist hissini hem de Elantra N mirasını güçlendiriyor.


    TCR Performansının Sokak Versiyonu

    Elantra N TCR Edition, Hyundai’nin IMSA TCR kategorisindeki uzun süreli başarısını kutlayan bir yol modeli. Markanın TCR yarış otomobillerindeki tecrübeleri şu alanlarda doğrudan yola aktarılıyor:

    • Ağırlık azaltmaya yönelik malzemeler
    • Aerodinamik optimum hava akışı
    • Geliştirilmiş termal verimlilik odaklı fren yapısı
    • Test edilmiş pist ayarlı dinamik karakter

    Modelin teknik verileri tamamen açıklanmasa da Elantra N’in standart 276 hp gücünün daha stabil ve pist odaklı bir karaktere dönüştürülmüş versiyonu olarak konumlanıyor.


    Daha Fazla Koleksiyon Değeri: Sınırlı Üretim

    Hyundai, bu özel versiyonu limitli sayıda üreteceğini belirtti. Aracın performans, tasarım ve motorsporları bağlantısı göz önüne alındığında, Elantra N TCR Edition’ın koleksiyonerler için değeri yüksek olacak.

    Hyundai’nni Türkiye’de satılan güncel modellerine ve modellerin fiyat bilgilerine Hyundai Türkiye Resmi Web Sitesi üzerinden ulaşabilirsiniz.

    Piston Kafalar Yorumu – Editör Notu

    Akın DAĞYARAN

    Elantra N zaten segmentinin en eğlenceli sürüş makinelerinden biriydi; TCR Edition ise bu kimliği pistte pişmiş detaylarla daha da keskinleştiriyor. Ayarlanabilir karbon kanat, forged jantlar ve özel fren paketi gibi parçalar bu modeli sadece makyajlı bir versiyon olmaktan çıkarıp koleksiyonluk bir spor sedan hâline getiriyor.

    Okuyucular Bunları da Merak Etti 👇



  • Honda Racing Corporation 2025 SEMA Show’da: Yeni Performans Parçaları ve Yarış Mirasını Bir Araya Getiriyor

    Honda Racing Corporation 2025 SEMA Show’da: Yeni Performans Parçaları ve Yarış Mirasını Bir Araya Getiriyor

    Honda Racing Corporation USA, 2025 SEMA Show’da yeni performans parçaları, konsept araçlar ve yarış mirasını sergileyerek otomotiv tutkunlarını büyüleyecek.

    Honda Racing Corporation USA (HRC US), bu yıl Las Vegas’ta 4–7 Kasım 2025 tarihleri arasında düzenlenecek SEMA Show’da performans tutkunlarını büyüleyecek sekiz özel aracı sergilemeye hazırlanıyor. Etkinliğin yıldızı, Civic Type R HRC Rally XP olacak. HRC, aynı zamanda yeni nesil performans parçaları, konsept araçlar ve yarış kökenli makineler ile hem pistte hem arazide rekabeti yeniden tanımlayacak.


    30 Yıllık Yarış Deneyimi Artık Sokağa Çıkıyor

    HRC USA, Honda ve Acura’nın Kuzey Amerika’daki resmi yarış kolu olarak 30 yılı aşkın süredir hem pistte hem rallide sayısız zafer kazandı. Şirketin kıdemli başkan yardımcısı Jon Ikeda, yeni dönemin HRC için ne ifade ettiğini şöyle anlatıyor:

    “30 yılı aşkın süredir hem pistte hem arazide kazandığımız tecrübeyi artık performans parçaları geliştirmeye aktarıyoruz. HRC mühendisleri, sürüş keyfini ve araç kabiliyetini gerçek anlamda artıracak fonksiyonel parçalar geliştirmeye adanmış durumda.”

    HRC, 2024 SEMA Show’da başlattığı orijinal performans parçası geliştirme programını bu yıl genişleterek, Honda ve Acura sahiplerine yarış teknolojisini doğrudan sunmaya hazırlanıyor.


    Serginin Parlayan Yıldızı: Civic Type R HRC Rally XP

    Civic Type R HRC Rally XP, HRC’nin yarış ruhunu sokakla buluşturan en yeni proje. F1 pilotu Liam Lawson’un Texas’taki testlerde kullandığı bu model, American Rally Association (ARA) 2WD sınıfında yarışabilecek şekilde tasarlandı.

    Bu araç, HART Acura Integra rallisi, TCR deneyimleri ve Rally Ready iş birliğiyle geliştirildi. Stok bir Civic Type R temel alınarak, HRC’nin yarış kataloğundaki bileşenlerle donatıldı:

    • Ayarlanabilir kamber/kaster plakaları
    • Yağ soğutucu, intercooler ve ters akışlı radyatör hortumları
    • TCR kaput hava çıkışları ve fren prototipleri
    • Karbon fiber hidrolik el freni
    • Alüminyum karter koruma plakası ve ralli süspansiyonu

    Bu tamamen yasal ama yarışa hazır araç, gelecekteki HRC ticari ralli programları için değerlendiriliyor.


    Passport TrailSport HRC Concept: Off-Road’un Yeni Tanımı

    Passport TrailSport HRC Concept, 2026 model yeni Honda Passport’un en iddialı yorumu. Bu konsept, HRC’nin off-road performans parçaları, koruma sistemleri ve macera odaklı aksesuarlarıyla donatılmış durumda.

    Öne çıkan özellikler arasında şunlar yer alıyor:

    • Yeniden tasarlanan ön ve arka tamponlar (geliştirilmiş yaklaşma/açılma açıları)
    • Alüminyum karter ve tahrik mili korumaları
    • 60 mm’lik süspansiyon yükseltmesi
    • Bir inç daha büyük lastikler ve özel egzoz sistemi
    • Rock slider yan basamaklar ve tam boy stepne taşıyıcı

    Ayrıca 8.000 lb kapasiteli ön vinç, entegre hava kompresörü ve çok bölgeli LED aydınlatma sistemi dikkat çekiyor. Mat Thermal Orange gövde rengi ve siyah tavanla kaplanan konsept, HRC’nin “overlanding” vizyonunu net biçimde yansıtıyor.


    Integra Type S HRC Prototype: Pistten İlham Alan Yol Canavarı

    Bir diğer sergi yıldızı, Integra Type S HRC Prototype. Bu model, HRC’nin pist deneyimini yola taşıyan yeni prototip performans parçalarını barındırıyor.

    Yeni nesil dövme alaşım jantlar, doğrudan Acura ARX-06 yarış aracından türetilmiş. Ayrıca hafifletilmiş gövde panelleri, geliştirilmiş aerodinami ve sertleştirilmiş süspansiyon bileşenleri ile donatıldı. HRC mühendisleri ve Acura tutkunlarının geri bildirimleriyle bu prototip, gelecekte satışa sunulacak performans parçalarının habercisi niteliğinde.


    Baja Passport Race Truck: Kum ve Dayanıklılığın Sembolü

    HRC’nin yarış mirasını temsil eden Honda Baja Passport Race Truck, çift turbo V6 motoru ile sahneye çıkıyor. 2025 Baja 500’de ikinci olan bu dev, Kasım ayında Baja 1000’de mücadele edecek. Yeni gövde tasarımı, 2026 Honda Passport’tan ilham alırken; motor ve süspansiyon sistemleri, HRC’nin dayanıklılık mühendisliğini sergiliyor.


    Super GT, Indy ve IMSA Kahramanları da Sahnede

    HRC standında yalnızca konseptler değil, yarış tarihine geçmiş araçlar da yer alacak:

    • Honda Civic Type R Super GT Racecar: 2025 Japon Super GT serisinde çoklu podyumlar elde etti.
    • Alex Palou’nun Indy 500 kazanan Honda hibrit IndyCar’ı: 2.2 litrelik V6 hibrit güç ünitesiyle sezonun tüm büyük ödüllerini kazandı.
    • Civic Type R TCR Racecar: IMSA Michelin Pilot Challenge’da Karl Wittmer ve Dai Yoshihara yönetiminde galibiyetler kazandı.
    • Acura ARX-06 IMSA GTP Prototype: Detroit GP ve Watkins Glen 6 Saat zaferleriyle 2025 IMSA sezonunu ikinci sırada tamamladı.

    Tüm bu araçlar, HRC’nin 1990’lardan günümüze uzanan yarış mirasını temsil ediyor.


    HRC Parçaları: Yarış Mühendisliğinden Günlük Sürüşe

    HRC, standında ayrıca yeni nesil performans bileşenlerini de sergileyecek. Hafif alaşım jantlar, süspansiyon yükseltme kitleri, aerodinamik parçalar ve off-road aksesuarları, HRC mühendislerinin gerçek yarış verileriyle geliştiriliyor.

    Bu parçalar şu anda test aşamasında; ancak hedef, 2026 itibarıyla Honda ve Acura sahiplerine doğrudan satış yapılması.


    Koleksiyon ve HRC Hatıraları

    Ziyaretçiler, HRC’nin resmî ürün koleksiyonu HRC Originals’ı da deneyimleyebilecek. Ayrıca, Honda’nın 1965’teki ilk Formula 1 zaferini kazandığı efsanevi RA272 yarış aracının 1/8 ölçekli modeli de sergilenecek.

    Honda’nın Türkiye’de satılan modellerine ve en güncel fiyat listesine Honda Türkiye Resmi Web Sitesi üzerinden ulaşabilirsiniz.

    Piston Kafalar Yorumu – Editör Notu

    Akın DAĞYARAN

    Honda Racing Corporation bu yılki SEMA Show’da yalnızca yeni araçlar değil, geleceğin performans kültürünü de sergiliyor. HRC, yarış teknolojisini artık yalnızca profesyonel sürücülere değil, her Honda ve Acura sahibine ulaştırmayı hedefliyor. Civic Type R HRC Rally XP, markanın yarış DNA’sını yeniden tanımlarken; Passport TrailSport HRC Concept, off-road mühendisliğinde yeni bir çağ başlatıyor. Bu sergi, Honda’nın motor sporları mirasını sokaklara taşırken, Las Vegas’ta 2025 SEMA Show’un en çok konuşulan standlarından biri olacağa benziyor.

    Okuyucular Bunları da Merak Etti 👇




  • Alpine’den Şaşırtan Hamle: Yeni A110 Hem Elektrikli Hem Benzinli Olabilir

    Alpine’den Şaşırtan Hamle: Yeni A110 Hem Elektrikli Hem Benzinli Olabilir

    Alpine, efsanevi A110 modelini tamamen yeniliyor. 2027’de piyasaya çıkacak yeni A110, hem elektrikli hem de olası benzinli versiyonlarıyla coupe ve roadster formunda yollara çıkacak.

    Elektrikli A110 geliyor, ama hikâye burada bitmiyor

    Fransız performans markası Alpine, ikonik A110 modelinin tamamen elektrikli halefi üzerinde çalıştığını resmen doğruladı. Yeni nesil A110 yalnızca elektrikli bir coupe değil; aynı zamanda roadster ve 2+2 koltuklu bir versiyonla da gelecek. Ancak sürpriz şu: markanın iç kaynaklarından gelen bilgilere göre, benzinli hibrit motorlu bir varyant da değerlendiriliyor.

    2018’de tanıtılan mevcut A110 yalnızca 1.8 litrelik turbo dört silindirli motor ve çift kavramalı şanzıman kombinasyonuyla sunuluyordu. Aracın üretimi 2026’da sona erecek, yerini ise 2027’de tanıtılacak tamamen elektrikli versiyon alacak.


    Porsche Cayman’ın rakibi yolda

    Yeni A110, markanın Dieppe fabrikasında, elektrikli A390 crossover ile birlikte üretilecek. Hedef, Porsche Cayman EV. Alpine CEO’su Philippe Krief, firmanın ilk elektrikli spor otomobilinin “mevcut A110’u yaşlı gösterecek kadar ilerici” bir tasarıma sahip olacağını söylüyor.

    Yeni model, arka tekerlekten itişli olacak ve A390’daki çift elektrik motorunu kullanacak. Ayrıca, torku bağımsız olarak kontrol eden Alpine Torque Vectoring (ATV) sistemiyle donatılacak. Krief’in açıklamasına göre yeni A110, 464 beygir gücündeki A390’dan bile daha güçlü olacak.


    Hafiflik ve enerji yoğunluğu: Alpine’in yeni savaş alanı

    Alpine mühendisleri, aracın 1.300 kg altında kalması için özel batarya teknolojisi üzerinde çalışıyor. Ama en dikkat çekici yenilik, batarya paketinin değiştirilebilir olması. Bu sayede sürücüler, performanstan ödün vermeden yeni hücre kimyalarına geçebilecek, böylece aracın değer kaybı minimuma inecek.

    Krief, Ferrari’de CTO olarak görev yaptığı dönemde LaFerrari’nin batarya yenileme programını yönettiğini hatırlatarak, bu sistemin Alpine için “sürdürülebilir performansın anahtarı” olacağını belirtiyor.


    Elektrikli pazar sarsılıyor, Alpine planlarını esnetiyor

    Planlar net olsa da tablo karmaşık. Elektrikli araç pazarındaki yavaşlama, birçok markayı strateji değiştirmeye itti. Porsche, Cayman ve Boxster modellerinde elektrikli versiyonlarla birlikte benzinli seçenekleri de sunacağını doğruladı.

    Alpine’in sahibi Renault’nun da Horse Powertrains şirketinde %45 hissesi bulunuyor. Bu şirketin uzmanlık alanı içten yanmalı motorlar, hibrit sistemler ve menzil uzatıcı teknolojiler. Bu da A110’un tamamen elektriğe veda etmeyeceği anlamına geliyor.


    A110 E-Ternité, yeni dönemin habercisi

    Alpine, 2022’de tanıttığı A110 E-Ternité konseptiyle aslında bu dönüşümün sinyallerini vermişti. O dönem Megane E-Tech’in altyapısını kullanan bu prototip, yeni A110’un boyutlarını ve DNA’sını büyük oranda koruyacağını gösterdi.

    Yeni modelin, markanın tarihindeki en hafif, en aerodinamik ve en yüksek enerji yoğunluğuna sahip elektrikli spor otomobili olması bekleniyor. Ayrıca coupe ve roadster gövde seçeneklerinin, A110’un sportif karakterini tamamen yeni bir çağa taşıması hedefleniyor.

    Alpine’in model çeşitlerine ve güncel fiyat listesine Alpine Türkiye Resmi Web Sayfası üzerinden ulaşabilirsiniz.

    Piston Kafalar Yorumu – Editör Notu

    Akın DAĞYARAN

    Alpine, yıllardır saf sürüş keyfinin simgesi olan A110’u geleceğe taşırken geçmişine ihanet etmiyor. Eğer planlandığı gibi hem elektrikli hem benzinli versiyonlar aynı anda piyasaya çıkarsa, marka adeta iki dünyayı tek bir modelde birleştirmiş olacak. Porsche’nin Cayman ve Boxster hamlesine karşı Avrupa’da büyük bir rekabetin fitili şimdiden ateşlendi.

    Okuyucular Bunları da Merak Etti 👇



  • Togg, 29 Eylül’de Almanya’da T10X ve T10F Ön Siparişlerini Açıyor

    Togg, 29 Eylül’de Almanya’da T10X ve T10F Ön Siparişlerini Açıyor

    Togg, 29 Eylül’de Almanya’da T10X ve T10F için ön sipariş sürecini başlatıyor. 1000 araçlık kontenjan Trumore üzerinden alınacak, ilk teslimatlar 2025’te.

    Avrupa Yolculuğunda Tarihi Adım

    Türkiye’nin küresel mobilite markası Togg, 29 Eylül 2025 Pazartesi günü Avrupa’daki ilk pazarı olan Almanya’da ön sipariş sürecini başlatıyor. Almanya saatiyle 10.00’da açılacak sistem, Togg’un dijital mobilite platformu Trumore üzerinden erişilebilir olacak. Bu hamle, Togg’un Avrupa’da sahneye çıkışı açısından tarihi bir dönüm noktası niteliğinde.

    Ön siparişler, sadece bir araç alımını değil, aynı zamanda Türkiye’nin otomotiv tarihinde Avrupa’ya açılan ilk yerli elektrikli otomobil deneyimini temsil ediyor.


    Euro NCAP Başarısı Avrupa Çıkışını Güçlendirdi

    Togg’un Almanya’ya adım atmasındaki en önemli güven unsuru, kısa süre önce gelen Euro NCAP 5 yıldız başarısı oldu. Avrupa’da satılacak otomobillerin güvenlik çıtası olan bu bağımsız test programında, hem T10X hem de T10F en yüksek puanı aldı.

    Bu sonuç, Avrupalı müşterilerin güvenliğe verdiği önemi bilen Togg için kritik bir referans noktası. Çünkü sadece “Türkiye’nin ilk yerli elektriklisi” değil, aynı zamanda dünya standartlarında güvenlik sunan bir marka imajı yaratıyor.


    Hangi Modeller Ön Siparişe Açılıyor?

    Almanya’daki ilk ön sipariş süreci, T10X ve T10F V2 RWD Uzun Menzil versiyonları için olacak.

    • Kontenjan: Toplam 1000 araç
    • 2025 Teslimatları: 600 adet yıl sonuna kadar teslim edilecek
    • Ön Ödeme: 1.000 € (siparişe dönüşmezse iade edilecek)
    • Kapanış: 1000 adetlik sipariş tamamlandığında konfigüratör kapanacak

    Sonraki aşamada, yani 2026 teslimatları için sipariş sistemi yeniden açılacak. Bu dönemde daha geniş ürün gamı sunulacak:

    • T10X ve T10F V1 RWD Standart Menzil
    • T10X ve T10F V1 RWD Uzun Menzil
    • T10X ve T10F V2 RWD Uzun Menzil

    Bu da Togg’un Almanya’daki stratejisini adım adım büyütme planını ortaya koyuyor.


    Trumore: Dijital Mobilite Platformu

    Togg’un ön sipariş süreci, geleneksel bayi mantığından farklı olarak Trumore uygulaması üzerinden gerçekleşiyor. Tüm kullanıcılar, akıllı telefon mağazalarından indirebildikleri uygulama aracılığıyla ön sipariş verebilecek.

    Bu, Togg’un “Bir otomobilden fazlası” mottosunu destekleyen önemli bir hamle. Çünkü marka, kendisini yalnızca elektrikli araç üreticisi değil, dijital mobilite ekosistemi kurucusu olarak konumlandırıyor.


    T10X ve T10F: Güvenli ve Akıllı Seçenekler

    Daha önce Türkiye’de satışa sunulan T10F modeli için paylaştığımız öne çıkan özellikler şunlardı:

    • Güvenlik: 7 standart hava yastığı, gelişmiş sürücü destek sistemleri
    • Performans: Tek motorlu RWD veya çift motorlu AWD seçenekleri
    • Menzil: Uzun menzilli batarya ile günlük kullanımın ötesinde esneklik
    • Bağlanabilirlik: Akıllı kokpit, dijital ekranlar ve yapay zekâ entegrasyonu

    T10X de benzer şekilde, akıllı asistan teknolojileri, geniş iç hacmi ve segmentine göre sunduğu yüksek güvenlik özellikleriyle dikkat çekiyor.

    Bu iki model, Almanya’daki ilk kullanıcılara sadece elektrikli araç değil, tam bir dijital mobilite deneyimi sunacak.


    Almanya Neden İlk Pazar?

    Togg’un Avrupa’daki ilk durağının Almanya olması tesadüf değil. Avrupa’nın en büyük otomobil pazarı olan Almanya, aynı zamanda elektrikli mobiliteye geçişte öncü ülkelerden biri. Burada elde edilecek başarı, Togg’un Avrupa’daki diğer pazarlara açılımı için önemli bir referans olacak.

    Ayrıca Almanya’da yaşayan geniş Türk nüfusu, Togg için hem bir destek kitlesi hem de marka bilinirliği açısından avantaj yaratıyor.


    Fiyat Listesi Ne Zaman Açıklanacak?

    Togg’un Almanya fiyat listesi, 29 Eylül 2025 itibarıyla resmi web sitesinde yayınlanacak. Bu detay, markanın fiyatlandırma stratejisinin Avrupa pazarında nasıl konumlanacağını görmek açısından çok önemli olacak.


    İlk Teslimatlar 2025’te Başlıyor

    Ön siparişlerin ardından teslimatlar 2025 yılı içinde yapılacak. İlk partideki 600 araç yıl sonuna kadar sahiplerine ulaştırılacak. Böylece Togg, Avrupa yollarında 2025’in son çeyreğinden itibaren resmen görünür hale gelecek.


    Piston Kafalar Yorumu

    Togg’un Almanya çıkışı, sadece bir ön sipariş haberi değil; Türkiye’nin otomotiv tarihinde bir dönüm noktası.

    • Euro NCAP’ten alınan 5 yıldız, Togg’un “Avrupa standartlarını yakalayabilir mi?” sorusuna güçlü bir yanıt oldu.
    • T10X ve T10F’in özellikleri, Togg’un sadece “yerli gurur” değil, aynı zamanda küresel rekabetçi bir oyuncu olabileceğini gösteriyor.
    • Almanya’daki bu çıkış, Avrupa genelinde Togg’un görünürlüğünü artıracak.

    Kısacası, 29 Eylül sadece bir ön sipariş tarihi değil; Togg’un Avrupa’da resmi yolculuğunun başlangıç tarihi olacak.

    TOGG hakkına detay bilgi almak isterseniz TOGG Türkiye Resmi Web Sitesi üzerinden bilgi alabilirsiniz.

    Bu Haberde İlginizi Çekebilir

  • Piston Kafalar Özel | Terk Edilmiş Maserati 3200 GT: Tozların Altında Bir Efsane!

    Piston Kafalar Özel | Terk Edilmiş Maserati 3200 GT: Tozların Altında Bir Efsane!

    Maserati 3200 GT, 370 beygirlik V8 gücüyle bir zamanların ikonu iken bugün otopark köşesinde terk edilmiş durumda. Tozlu efsanenin hikâyesi.

    Tozların Altında Kalan Bir İtalyan Efsanesi

    Bir dönemin otomotiv ikonlarından Maserati 3200 GT, bugün bir otopark köşesinde kaderine terk edilmiş halde bulundu. Fotoğraflarda net biçimde görülen yoğun toz tabakası, jantlardaki kir ve etrafını saran çöpler, aracın yıllardır hareketsiz kaldığını ortaya koyuyor.

    Piston Kafalar objektifine özel yansıyan bu kareler, sadece bir aracın değil, aynı zamanda bir dönemin unutulmuş ihtişamının da kanıtı.


    Maserati 3200 GT: Teknik Özellikler

    İlk kez 1998 yılında tanıtılan Maserati 3200 GT, markanın Ferrari yönetimi altındaki yeniden doğuş döneminin en önemli modellerinden biriydi.

    • Motor: 3.2 litrelik çift turbo V8
    • Güç: 370 beygir
    • Tork: 491 Nm
    • 0–100 km/s: 5.2 saniye
    • Maksimum hız: 280 km/s
    • Şanzıman: 6 ileri manuel veya 4 ileri otomatik
    • Üretim dönemi: 1998–2002

    Bu rakamlar, dönemi için fazlasıyla iddialıydı. Ferrari’nin motor teknolojisiyle Maserati’nin lüks çizgisini birleştiren 3200 GT, hem performans hem de konfor arayan sürücülere hitap etti.


    Boomerang Stoplar ve İkonik Tasarım

    3200 GT’nin en dikkat çekici tasarım unsuru, “boomerang” diye anılan LED stop lambalarıydı. Bu detay, Maserati’nin tasarım tarihinde bir dönüm noktası oldu. Ancak Avrupa güvenlik regülasyonları nedeniyle daha sonraki modellerde bu tasarım terk edildi.

    Fotoğraflardaki araçta stopların karartılmış veya değişmiş olması, muhtemelen yıllar içindeki tadilat girişimlerinden kaynaklanıyor.


    İç Mekân: Zarafetin Solmuş Hali

    Fotoğraflarda görülen açık renk deri koltuklar, bir zamanlar lüksün simgesiydi. Yuvarlak havalandırmalar, Maserati logolu direksiyon ve ortadaki sade ama şık konsol, dönemin İtalyan otomotiv sanatını yansıtıyordu.

    Bugün ise bu detayların üzerinde kalın bir toz tabakası ve zamanın yıpratıcı izleri var. Lüks bir coupé iken, artık bir terkedilmişlik hikâyesine dönüşmüş durumda.


    Rakipleri Kimlerdi?

    Maserati 3200 GT üretildiği dönemde oldukça zorlu bir segmentte yer alıyordu. Rakipleri arasında:

    • Porsche 911 (996) → Alman mühendisliğiyle sürüş keyfi ve güvenilirlik avantajı.
    • Jaguar XKR → İngiliz zarafeti ve kompresörlü V8 gücü.
    • Aston Martin DB7 → Tasarım ve prestij açısından güçlü bir rakip.
    • Ferrari 456 GT → Daha pahalı olsa da aynı İtalyan köklerini paylaşan bir rakip.

    3200 GT, rakiplerine kıyasla daha uygun fiyatlı ama aynı zamanda egzotik bir seçenekti. Maserati’nin hem pist ruhunu hem de GT geleneğini yeniden sahneye çıkarması açısından kritik öneme sahipti.


    Neden Terk Edildi?

    Peki böylesine özel bir otomobil neden bu hale gelir? Olası nedenler:

    • Yüksek bakım maliyetleri: Maserati 3200 GT’nin turbo V8’i, düzenli bakım istemeyen bir motor değil.
    • Parça bulunabilirliği: Yıllar geçtikçe orijinal yedek parçalara ulaşmak zorlaştı.
    • Vergi ve sigorta masrafları: Türkiye’de lüks araçlara uygulanan yüksek vergiler, aracın kenara çekilmesine sebep olmuş olabilir.
    • Sahibinin hayatındaki değişimler: Bazen tek sebep, aracın artık kullanılmaması ve gözden çıkarılmasıdır.

    Dünyada Nadir Bir Görüntü

    Maserati 3200 GT, Dünyada sayılı örneği bulunan bir model. Koleksiyon değeri taşıyan bu aracın böyle terk edilmiş olması, otomobil tutkunları için şaşırtıcı ve üzücü.

    Normalde koleksiyoncular tarafından titizlikle korunan bu model, burada toz, yaprak ve çöplerin içinde çürümeye terk edilmiş durumda.


    Piston Kafalar Yorumu

    Bu özel haberin bizde uyandırdığı duygular:

    • Bir zamanlar pist ruhunu ve lüksü aynı anda yaşatan Maserati 3200 GT, bugün unutulmuşluğun simgesi.
    • Bu manzaralar, otomobilin sadece bir ulaşım aracı olmadığını, aynı zamanda bir yaşam tarzı, bir kültür ve bir tutku olduğunu gösteriyor.
    • Belki bir gün bu 3200 GT, hak ettiği restorasyonla yeniden hayata döner. Ama şimdilik, bu haliyle bile bir otomotiv dersi veriyor: “Korunmayan her efsane kaybolmaya mahkûmdur.”

    Sonuç

    Maserati 3200 GT, 370 beygirlik çift turbo V8 motoruyla 2000’lerin başında hayallerin otomobiliydi. Bugün ise bir otopark köşesinde terk edilmiş halde, otomobil tarihine hüzünlü bir not olarak düşüyor.

    Piston Kafalar Özel Haber olarak belgelenen bu görüntüler, sadece bir aracın değil, aynı zamanda bir dönemin de unutuluşunu anlatıyor.

    Türkiye’de Fer-Mas tarafından temsil edilen Maserati modeli ile alakalı detaylı bilgiye Fer-Mas Oto Ticaret A.Ş. Resmi Web Sitesi üzerinden ulaşabilirsiniz.

    VİDEO

    Diğer Piston Kafalar Özel Haberleri İlginizi Çekebilir

  • JAECOO 7’de Eylül Ayına Özel 1 Milyon TL’ye Varan Finansman Fırsatı!

    JAECOO 7’de Eylül Ayına Özel 1 Milyon TL’ye Varan Finansman Fırsatı!

    JAECOO 7, eylül ayına özel 1 milyon TL’ye varan kredi fırsatları ve avantajlı fiyatlarla Türkiye’de premium off-road SUV deneyimi sunuyor.

    Premium Off-Road SUV JAECOO 7, Eylül Ayında Büyük Avantajlarla Geliyor

    Türkiye SUV pazarına güçlü bir giriş yapan JAECOO 7, eylül ayına özel sunduğu cazip finansman teklifleri ile kullanıcıların dikkatini çekiyor. Markanın “Klasikten Gelen, Klasiğin Ötesine” sloganıyla geliştirdiği premium SUV modeli, hem şehirli tarzı hem de üstün off-road performansı ile farklı segmentlerden sürücülere hitap ediyor.

    JAECOO, eylül kampanyası kapsamında 1 milyon TL’ye 12 ay vadeli %2,81 faizli kredi seçeneği veya ticari müşterilere özel 400.000 TL’ye 6 ay %0 faizli kredi imkanı sunuyor. Bu fırsat, Evolve (4×4) versiyonu için geçerli olurken, Revive (4×2) versiyonu ise 2.550.000 TL’den başlayan fiyatlarla yeni kullanıcılarını bekliyor.


    Güçlü Tasarım, Modern Çizgiler

    JAECOO 7, şehirli SUV tarzını off-road estetiğiyle birleştiriyor. Modern tasarımlı ön ızgarası, matris LED farları ve 19 inçlik jantları ile dikkat çeken model, premium bir görünüm sunuyor. Aracın tasarımındaki zarafet ve güçlü duruş, şehir yollarında olduğu kadar arazi şartlarında da dikkat çekiyor.


    ARDIS – Tüm Zeminlerde Akıllı Sürüş Sistemi

    Modelin en önemli özelliklerinden biri, ARDIS (All Road Intelligent Drive System). Bu sistem; kum, kar, çamur ve off-road dahil yedi farklı sürüş modu sunuyor. Böylece JAECOO 7, her türlü zeminde ileri seviye yol tutuş ve güvenli sürüş deneyimi sağlıyor.


    Üstün Teknoloji ve Konfor

    JAECOO 7’nin kabini, ileri teknolojiyle donatılmış akıllı bir kokpit sunuyor.

    • Snapdragon 8155 çip sayesinde üstün hız ve akıcı performans
    • 14,8 inç bilgi-eğlence ekranı ve yeni nesil sanal gösterge paneli
    • 540° gelişmiş görüş sistemi ile güvenli sürüş
    • SONY 8 hoparlörlü surround ses sistemi ve 64 renkli ambiyans aydınlatma

    Tüm bu özellikler, sürücülere hem konforlu hem de eğlenceli bir yolculuk deneyimi yaşatıyor.


    Türkiye SUV Pazarında Güçlü Konum

    Türkiye’ye girişinden itibaren kısa sürede dikkatleri üzerine çeken JAECOO 7, premium SUV segmentinde performans, konfor ve teknolojiyi bir araya getiren güçlü bir alternatif olarak öne çıkıyor. Eylül ayı kampanyaları ise hem bireysel hem de ticari müşteriler için oldukça cazip finansman koşulları sunuyor.


    Piston Kafalar Yorumu

    JAECOO 7, premium SUV segmentinde fiyat-performans dengesi ve üstün arazi kabiliyeti ile Türkiye’de hızla yükseliyor. Eylül ayına özel kredi avantajlarıyla birleşen bu özellikler, modeli sadece bir SUV değil, aynı zamanda geleceğin şehirli-off-road çözümü haline getiriyor.

    Jaecoo markasına ait modellere ve en güncel fiyat listesine Jaecoo Türkiye Resmi Web Sitesi üzerinden ulaşabilirsiniz.

    Bu Haberde İlginizi Çekebilir

  • Efsane Motor: Dodge Viper V10’un Gücü ve Mirası

    Efsane Motor: Dodge Viper V10’un Gücü ve Mirası

    Dodge Viper V10, 8.0 litrelik dev motoruyla efsaneleşti. Gücü, kültürel etkisi ve performansıyla otomotiv tarihinin en unutulmaz V10’u oldu.

    Amerikan Kasının Zirvesi: Dodge Viper V10

    Otomobil dünyasında Dodge Viper V10 kadar büyük bir etki bırakmış motor çok azdır. 1992’de yollara çıkan Viper, klasik Shelby Cobra’nın modern bir yorumu olarak geliştirildi. Ancak onu farklı kılan şey, kaputunun altında yatan devasa 8.0 litrelik V10 motor oldu. Lamborghini’nin de katkısıyla tasarlanan bu motor, Amerikan otomotiv kültürüne bambaşka bir bakış açısı getirdi.

    Dodge’un o dönemki hedefi, Ford ve Chevrolet’nin kaslı modellerine rakip olacak, aynı zamanda egzotik süper sporlarla da yarışabilecek bir otomobil yaratmaktı. İşte bu noktada Viper’ın kalbi niteliğindeki alüminyum bloklu 400 bg gücündeki V10, oyunun kurallarını değiştirdi.


    Lamborghini Dokunuşu: Chrysler’den İtalya’ya Uzanan Yol

    1988’de Chrysler Başkanı Bob Lutz, “modern bir Cobra” üretme fikrini ortaya attığında ilk prototipler V8 motorlarla test edilmişti. Ancak Chrysler’in Lamborghini’deki hissesi sayesinde proje İtalyan mühendisliğine taşındı. Sonuçta Chrysler’in V8 temelli motoru, Lamborghini tarafından alüminyum V10 olarak yeniden doğdu.

    Ortaya çıkan motor, 320 kg’lık devasa ağırlığıyla sıradan bir spor otomobil motorundan çok daha büyüktü. 8.0 litre hacimli V10, 465 Nm torku alt devirlerden itibaren sunarak Viper’a inanılmaz bir sürüş karakteri kazandırdı.


    Sürüş Deneyimi: Ham Güç, Saf Adrenalin

    Dodge Viper V10, hiçbir zaman yüksek devirli bir yarış motoru olmadı. Kırmızı çizgisi 6.000 rpm’de bitiyordu ama mesele bu değildi. Çünkü motorun sunduğu absürt tork sayesinde sürücüler üçüncü viteste bile gaz pedalına dokunduğunda koltuklarına yapışıyordu.

    Yan egzoz çıkışları sayesinde sürücü ve yolcu farklı cylinder bankalarının sesini duyuyor, bu da iki RS3’ün aynı anda bağırması gibi bir akustik şölen yaratıyordu. Kaba, gürültülü ama inanılmaz etkileyici.


    Nesiller Boyu Gelişim

    • 1992 İlk Nesil: 400 bg, 8.0 litre, 0-100 km/s 4.6 sn. O dönemde süper otomobillere kafa tutacak performans.
    • 2003 İkinci Nesil: Kapasite 8.3 litreye çıktı, güç 500 bg’ye dayandı. İlk kez camlar ve kapalı tavan “lüks” olarak eklendi.
    • 2008 Krizi: Küresel ekonomik daralma Viper’ın sonunu getirecek gibiydi ama Dodge pes etmedi.
    • 2013 Son Nesil: 8.4 litrelik V10, 640 bg güç üretti. Ancak satışlar beklenen seviyeye ulaşmadı ve 2017’de üretim son buldu.

    Viper’ın kapanışı, otomotiv dünyasında büyük bir boşluk yarattı. Çünkü bu motor sadece teknik bir başarı değil, aynı zamanda Amerikan otomotiv ruhunun sembolü haline gelmişti.


    Kültürel Etki: Viper ve Otomotiv Tutkunları

    Dodge Viper V10, Hollywood filmlerinden video oyunlarına kadar birçok yerde boy gösterdi. Gran Turismo ve Need for Speed gibi serilerde yer alması, genç nesillerin bu ikonik otomobili tanımasını sağladı.

    Top Gear ekibinden Mark Riccioni’nin de belirttiği gibi:

    “Oldukça kaba, tarımsal bir motor gibi görünebilir ama sunduğu tork her zaman şaşırtıcı. İlk marşta çalışıyor, sıcak soğuk fark etmiyor, güvenilirliğiyle bile şaşırtıyor.”


    Piston Kafalar Yorumu

    Dodge Viper V10, sadece bir motor değil, bir dönemin ruhuydu. Bugün elektrikli ve hibrit motorların öne çıktığı bir çağda bile bu 8.0 litrelik dev V10’un sesi otomobil tutkunlarını heyecanlandırmaya devam ediyor. Eğer otomobil tutkusu bir sese indirgenecek olsaydı, bu ses kesinlikle Viper’ın yan egzozlarından çıkan o kaba ama unutulmaz gürültü olurdu.

    Bu Haberlerde İlginizi Çekebilir

  • Jesko Absolut, Rimac’ı Solladı: 0-400-0 km/s Rekoru Yeniden Koenigsegg’in

    Jesko Absolut, Rimac’ı Solladı: 0-400-0 km/s Rekoru Yeniden Koenigsegg’in

    Jesko Absolut, yazılım güncellemesiyle 0-400-0 km/s rekorunu Rimac’tan aldı. Koenigsegg, bu zaferle hız tahtını geri kazandı.

    Otomotiv dünyasının hız konusundaki en prestijli mücadelelerinden biri yeniden sonuçlandı. Koenigsegg Jesko Absolut, yazılım iyileştirmeleri ve yeni Absolut Overdrive sistemi sayesinde 0-400-0 km/s hızlanma-frenleme rekorunu Rimac Nevera’nın elinden aldı. Üstelik bu başarı, “ideal olmayan” pist şartlarında elde edildi.

    Rekorun Hikayesi

    Temmuz ayında, 2.107 beygirlik tamamen elektrikli Rimac Nevera R, Koenigsegg’in elindeki rekoru 25.79 saniyeye çekerek kırmıştı. Bu, Jesko Absolut’un 2024 yılında yaptığı zamandan 2.04 saniye daha hızlıydı. Ancak İsveçli üretici, yalnızca bir ay sonra geri dönüş yaptı.

    7 Ağustos 2025’te, İsveç’in Örebro havaalanında gerçekleştirilen testte fabrika test pilotu Markus Lundh, 0-400-0 km/s hızlanma ve durma süresini 25.21 saniyeye indirmeyi başardı. Bu, Rimac’tan 0.58 saniye daha hızlı bir derece anlamına geliyor.

    Zorlu Pist Koşullarında Gelen Zafer

    Rekor, yağmur sonrası henüz kurumakta olan pistte kırıldı. Koenigsegg, bu şartları “sub-optimal” olarak tanımlasa da, Lundh’ın performansı “kan ter içinde” ve tam kontrolle gerçekleşti.

    Teknik Değişiklikler: Absolut Overdrive

    Koenigsegg mühendisleri, Light Speed Transmission (LST) şanzıman yazılımı ve motor yönetim sistemini yeniden kalibre etti. Ayrıca, yeni bir tork kontrol sistemi eklenerek aracın arka tekerlekten çekişli olmasına rağmen, çekiş kontrolünde eşi benzeri görülmemiş bir seviye yakalandı.

    Bu güncelleme, mevcut Jesko Absolut sahiplerine de sunulacak. Firma bu yazılım paketine “Absolut Overdrive” adını veriyor.

    Motor ve Performans

    Jesko Absolut, 5.1 litrelik çift turbo V8 motoruyla 1.600 beygir güç ve 1.500 Nm tork üretiyor.

    • 0-100 km/s: 2.5 saniye
    • Teorik azami hız: 300 mil/s (482 km/s) üzeri

    Testte ayrıca şu dereceler kaydedildi:

    • 0-400 km/s: 16.77 s
    • 400-0 km/s: 8.44 s
    • 0-250-0 mil/s: 25.67 s
    • 0-250 mil/s: 17.18 s
    • 250-0 mil/s: 8.49 s

    “Doğrular Yeniden Yazılabilir”

    Koenigsegg CEO’su Christian von Koenigsegg, “Sadece arka tekerlekten çekişli bir içten yanmalı otomobille dört tekerlekten çekişli elektrikli hypercar’ları geçmek adeta büyülü. Bu sonuç, otomotivde ‘değişmez’ sanılan doğruların yeniden yazılabileceğini kanıtlıyor.” dedi.

    Rakipler Arasındaki Fark

    Rimac Nevera R, 2.107 beygirlik dört tekerlekten çekişli elektrikli bir hiper otomobil. Jesko Absolut ise safkan benzinli, sadece arka tekerlekten çekişli yapısıyla tamamen farklı bir mühendislik felsefesini temsil ediyor. Ancak ikilinin arasındaki fark, sadece yarım saniyeden az.

    Bu Rekorun Anlamı

    Koenigsegg, bu sonuçla yalnızca hız rekorunu geri almakla kalmadı, aynı zamanda elektrikli hypercar’lara karşı geleneksel içten yanmalı motorların hâlâ söz sahibi olabileceğini gösterdi. Şimdi gözler, Jesko Absolut’un 300 mil/s üzeri hız denemesine çevrildi.

    Piston Kafalar Yorumu

    Koenigsegg’in bu başarısı, mühendisliğin sadece donanım değil, yazılım tarafında da ne kadar belirleyici olduğunu bir kez daha kanıtladı. Rimac gibi elektrikli devleri geride bırakmak, Jesko Absolut’un adını hız tarihine altın harflerle yazdırıyor. Bu rekabetin kazananı ise kesinlikle otomobil tutkunları.

    Bu Haber de İlginizi Çekebilir:

    VIDEO

  • Dodge Charger Sixpack Geri Dönüyor: Yeni Nesil Motorun Sesi İlk Kez Yayında

    Dodge Charger Sixpack Geri Dönüyor: Yeni Nesil Motorun Sesi İlk Kez Yayında

     

    Dodge, içten yanmalı motorları geri getiriyor. Yeni Charger Sixpack, Hurricane I6 motoruyla ilk kez duyuldu ve beklentileri yükseltti.

    Elektrik Hayal Kırıklığıydı, Benzinli Charger Bekleneni Karşılayacak mı?

    Elektrikli Charger Daytona, Fratzonic egzoz ses sistemiyle V8 hissiyatı yaratmaya çalıştı; fakat sesler ne kadar yüksek olsa da gerçek değildi. Dodge’un 2024’ün ilk yarısında sadece 4299 adet elektrikli Charger satabilmiş olması bunun en net göstergesi. Oysa ki sadece bir yıl önce, 2023’ün ilk 6 ayında 46.710 adet benzinli Charger satılmıştı.


    Yeni Dodge Charger Sixpack Yolda: Hurricane Motorla Geri Dönüş

    Dodge, 2025 sonunu beklemeden yeni içten yanmalı Charger Sixpack modelini yılın üçüncü çeyreğinde piyasaya sunmayı planlıyor.
    Aracın kalbinde, Jeep Wagoneer ve Ram 1500 modellerinden de tanıdığımız Hurricane sıralı 6 silindirli çift turbo motor yer alacak.

    • Standart versiyon: 420 HP
    • High Output versiyon (H.O.): 550 HP
    • Şanzıman: 8 ileri otomatik
    • Aktarma: AWD (dört çeker)

    Motor Sesi İlk Kez Duyuldu: Gerçek Mi? Evet!

    Detroit merkezli Reddit kanalında paylaşılan bir videoda, yeni Charger Sixpack’in reklam çekimleri sırasında kaydedilmiş motor sesi ilk kez duyuldu.
    Araç caddede hızlanıp virajı driftle dönerken, V8 gibi homurtulu olmasa da, motor sesi:

    • Düşük devirde yumuşak bir mırıldanma
    • Vites yükseltmelerde net ve tok bir “thwack” sesi
      sunuyor.

    Yeni Charger’da V8 Olacak Mı?

    Henüz kesinleşmemiş olsa da, bazı kaynaklar Dodge’un 8. nesil Charger’da tekrar V8 motor sunmayı değerlendirdiğini söylüyor. Ancak şu an için Hurricane I6 motorlu Sixpack modelinin üretimi netleşmiş durumda.


    Rakipleri Kimler Olacak?

    Yeni Charger Sixpack, özellikle Ford Mustang GT ve Chevrolet Camaro SS gibi klasik Amerikan kaslı coupe modelleriyle doğrudan rekabete girecek. Ancak AWD ve modern motor teknolojisiyle, hem performans hem de verimlilik avantajı sunması bekleniyor.


    Piston Kafalar Yorumu

    Yeni Charger Sixpack, V8’in kalın gürültüsünü aratmayan ama daha modern ve tok bir ses karakteri sunarak, içten yanmalı motor sevenler için güçlü bir alternatif olacak gibi görünüyor. Elektrikli Charger hayal kırıklığı yaratmışken, bu dönüşün zamanlaması oldukça kritik. Dodge’un bu hamlesi, sadık hayran kitlesine “biz hala buradayız” demek gibi.

    🔗 Bu Haber de İlginizi Çekebilir

  • DS 7 CROSSBACK Şubat’a Özel Ödeme Seçeneleri İle Satışa Sunuluyor

    DS 7 CROSSBACK Şubat’a Özel Ödeme Seçeneleri İle Satışa Sunuluyor

    DS 7 CROSSBACK, Şubat ayına özel 150.000 TL’ye 12 ay %0 faizli kredi ve takas desteğiyle satışta. Benzinli ve dizel seçenekleri DS STORE İstanbul’da.

    DS Automobiles’ten Şubat ayına özel faizsiz kredi ve takas desteği

    Fransız lüksünü, ileri teknolojiyi ve zarif tasarımı bir arada sunan DS 7 CROSSBACK, Şubat ayına özel sunduğu ödeme seçenekleriyle dikkat çekiyor. DS Automobiles, 2020 model yılı DS 7 CROSSBACK’in benzinli ve dizel versiyonları için 150.000 TL’ye 12 ay %0 faizli kredi ve takas desteği sağlıyor. Avant-garde yaklaşımıyla premium SUV segmentinde fark yaratan model, şıklık ve performansı buluşturarak seçkin bir sürüş deneyimi sunuyor.

    Güçlü motorlar, yüksek verimlilik: BlueHDi 130 & PureTech 225

    Yeni kampanya kapsamında sunulan DS 7 CROSSBACK BlueHDi 130 Otomatik versiyonu, 130 beygir gücü ve 300 Nm torku ile öne çıkıyor. 8 ileri tam otomatik şanzımanı sayesinde akıcı sürüş sağlarken, düşük yakıt tüketimi ile ekonomik kullanım vaat ediyor.

    DS 7 CROSSBACK PureTech 225 Otomatik ise, 1.6 litrelik turbo beslemeli benzinli motoruyla 225 beygir güç üretiyor. Bu motor hem performansı hem de yakıt verimliliğiyle dikkat çekerken, vergi avantajı ile sınıfında öne çıkıyor.

    DS ACTIVE LED VISION ile fark yaratan ışık imzası

    DS 7 CROSSBACK, sadece motor gücüyle değil, teknolojik detaylarıyla da premium algısını pekiştiriyor. Özellikle “DS ACTIVE LED VISION” adı verilen akıllı far sistemi, kilit açıldığında canlanan far modülü sayesinde görsel bir şölene dönüşüyor. Bu sistem sürüş güvenliğini artırırken, markanın tasarımdaki mücevher benzeri yaklaşımını da yansıtıyor.

    Tasarımda Fransız zarafeti ve karakter

    Karizmatik ve kaslı gövde çizgileri, detaylardaki ince işçilik ve DS uzmanlığını yansıtan dokunuşlar, DS 7 CROSSBACK’in ilk bakışta dikkat çeken bir tasarım ortaya koymasını sağlıyor. Gövde hatlarında zarif kontrastlar ve ölçülü sportiflik, markanın mükemmeliyetçiliğini ön plana çıkarıyor.

    Teknolojik iç mekân: 12 inç dijital gösterge

    Sürüş sırasında dijital çözümler sunan model, 12 inçlik kişiselleştirilebilir dijital gösterge paneli ile donatılmış. Kullanıcı, direksiyondan kontrol edilebilen bu ekran üzerinden menüleri yönetebilir, sürüşle ilgili tüm bilgileri kolaylıkla takip edebilir.

    DS STORE İstanbul’da cazip fırsatlar sizi bekliyor

    Şubat ayına özel finansman kampanyası, DS 7 CROSSBACK’in benzinli ve dizel motor seçeneklerinde geçerli. Farklı olmayı tercih eden sürücüler için hazırlanan bu kampanya ile DS markası, DS STORE İstanbul mağazasında ayrıcalıklı müşteri deneyimi sunmaya devam ediyor.