Etiket: Sektörel Haberler

  • Yeni Bentley Supersports Geliyor: En Hafif ve En Saf Continental GT

    Yeni Bentley Supersports Geliyor: En Hafif ve En Saf Continental GT

    Bentley, 100 yıl sonra Supersports adını geri getiriyor. Yeni Continental GT Supersports, markanın şimdiye kadarki en hafif ve en saf sürüş odaklı modeli olacak.

    Bentley Supersports Geri Dönüyor

    Bentley, tarihinin en özel isimlerinden biri olan Supersports rozetini tam 100 yıl sonra yeniden canlandırıyor. Sadece dördüncü kez kullanılan bu isim, markanın en hafif, en sürücü odaklı ve ilk kez sadece arkadan itişli Continental GT modelini temsil ediyor.

    Yeni Bentley Supersports, 13 Kasım’da New York’ta saat 20:30’da (Türkiye saatiyle 03:30) tanıtılacak. Bentley şu an için teknik detayları gizli tutsa da, açıklanan ilk bilgiler bile otomobil dünyasında büyük bir heyecan yaratmış durumda.


    Modern Bentley Tarihinin En Hafif Modeli

    Continental GT, yıllardır dört çeker sistemi ve grand-tourer karakteriyle biliniyordu. Supersports ise bu anlayışı tersine çevirip, ağırlığı azaltarak ve arkadan itiş sistemine geçerek modeli tamamen sürüş keyfine odaklı bir spor otomobile dönüştürüyor.

    Bentley’nin açıklamasına göre yeni Supersports:
    Modern çağın en hafif Bentley’i olacak
    En çevik Continental GT sürüş karakterini sunacak
    Arka tekerlekten itiş ile “sürücü–otomobil” bağlantısını bir üst seviyeye taşıyacak
    Sıkı şekilde sınırlı sayıda üretilecek

    Supersports her zaman “Bentley’nin en uç noktası” olarak kabul ediliyordu; bu nedenle sınırlı üretim kararı da geleneğe sadık bir dokunuş niteliğinde.


    100 Yıllık Bir Miras

    İlk Bentley “Super Sports” modeli 1925 yılında ortaya çıktı ve o dönemin standartlarına göre olağanüstü bir performans ruhunu temsil ediyordu. Yeni nesil Supersports, bu mirası modern teknolojiyle birleştirerek yeniden gün yüzüne çıkarmaya hazırlanıyor.

    Bugüne kadar sadece üç kez kullanılmış olan Supersports rozetinin dördüncü kez dönmesi, modelin nadirliğini ve koleksiyon değerini bir kez daha pekiştiriyor.


    Yeni Supersports İçin Geri Sayım Başladı

    14 Kasım’da tüm detayları açıklanacak modelin:

    ✅ motor gücü
    ✅ ağırlık azaltma çözümleri
    ✅ aerodinamik yenilikleri
    ✅ süspansiyon ve şasi geliştirmeleri
    ✅ sınırlı üretim adedi

    Gibi teknik verileri de ortaya çıkacak. Bentley şu anda sadece tek bir cümleyle otomobil dünyasını heyecanlandırıyor çükü bu Bentley, şimdiye kadarki en sürücü odaklı Continental GT olacak.

    Marka hakkında detaylı bilgi için Bentley’in Resmi Web Sitesinden bilgi alabilirsiniz.

    Piston Kafalar Yorumu – Editör Notu

    Akın DAĞYARAN

    Supersports’un geri dönüşü, “grand tourer” dünyasında güç ve lüksü yeniden tanımlayacak bir adım. Bentley’nin ilk kez arkadan itişli bir Continental GT üretmesi, markanın geçmişindeki yarışçı DNA’sını yeniden alevlendirdiğini gösteriyor. Detaylar açıklanmadan bile model, yılın en büyük performans odaklı tanıtımlarından biri olmaya aday.

    Okuyucular Bunları da Merak Etti 👇




  • Türkiye Lojistik Filolarında Renault Trucks Etkisi: Karınca Lojistik’ten 100 Araçlık Yatırım

    Türkiye Lojistik Filolarında Renault Trucks Etkisi: Karınca Lojistik’ten 100 Araçlık Yatırım

    Karınca Lojistik’in 100 adet Renault Trucks T480 yatırımı, Türkiye’de lojistik filolarında markaların tercih dengelerini yeniden gündeme taşıdı.

    Türkiye’de lojistik sektöründe filo yatırımları hız kesmiyor. Son örnek, Karınca Lojistik’in 100 adet Renault Trucks T480 çekiciyi filosuna katması oldu. Bu gelişme, hem şirketin Avrupa operasyonlarını güçlendirmesi hem de Türkiye lojistik sektöründe markaların filo tercihlerini göstermesi açısından dikkat çekici.

    Filo yatırımlarında yeni denge

    Son yıllarda Türk lojistik şirketleri arasında Avrupa merkezli operasyonlara yatırım öne çıkıyor. MAN ve Mercedes-Benz’in yanı sıra Renault Trucks da giderek daha fazla tercih edilen markalar arasına girdi. Karınca Lojistik’in 100 adetlik yatırımı da bu eğilimin en güçlü göstergelerinden biri.

    Sürdürülebilirlik ön planda

    Yakıt verimliliği ve çevreci teknolojiler, filo tercihlerinde kritik rol oynuyor. Karınca Lojistik’in açıklamalarında da yakıt tasarrufu ve çevresel sorumluluk vurgusu dikkat çekti. Sektörde bu parametreler yalnızca maliyet avantajı değil, aynı zamanda rekabet avantajı sağlayan unsurlar haline gelmiş durumda.

    Sektör için ne ifade ediyor?

    Türkiye’de lojistik şirketlerinin filosuna kattığı her yeni araç, aslında markaların pazardaki payını doğrudan etkiliyor. Karınca Lojistik’in tercihi, Renault Trucks’ın Türkiye pazarında yükselişini güçlendirecek. Ancak aynı dönemde başka lojistik devlerinin de Mercedes-Benz veya MAN tarafına yönelmesi, rekabeti canlı tutuyor.


    Piston Kafalar Yorumu

    Filo teslimatları tek başına “reklam haberi” gibi görülebilir. Ancak doğru okunduğunda, hangi markanın hangi segmentte öne çıktığını ve sektörün nereye gittiğini gösteren önemli veriler içerir. Karınca Lojistik’in tercihi, Renault Trucks’ın Türkiye pazarında güç kazandığını gösteriyor. Önümüzdeki dönemde MAN ve Mercedes’in atacağı adımlar, rekabetin seyrini belirleyecek.

    Renault’un Türkiye’de satılan kamyon modellerine ve en güncel fiyat listelerine Renault Trucks Türkiye Resmi Web Sitesi üzerinden ulaşabilirsiniz.

    Sitemizin Sektörel içerikli haberlerine BURADAN ulaşabilirsiniz.

  • Türkiye’de Bir İlk: Brisa, Yapay Zekâda ISO 42001 Sertifikası Aldı

    Türkiye’de Bir İlk: Brisa, Yapay Zekâda ISO 42001 Sertifikası Aldı

    Brisa, ISO 42001 sertifikasıyla Türkiye’de yapay zekâ güvenini belgeleyen ilk sanayi şirketi oldu. Etik, şeffaf ve sürdürülebilir yönetimde öncü adım.

    Yapay Zekâda Yeni Bir Dönüm Noktası

    Türkiye’nin lider lastik üreticilerinden Brisa, dijital dönüşüm yolculuğunda tarihi bir adım attı. Şirket, ISO 42001 Yapay Zekâ Yönetim Sistemi Sertifikası’nı akreditasyonlu olarak alarak, sanayi sektöründe bu belgeye sahip ilk şirket oldu. Tüm sektörler arasında ise yalnızca üç şirketin bu belgeyi akredite şekilde alması, Brisa’nın başarısını daha da önemli hale getiriyor.

    Bu gelişme, yalnızca lastik sektöründe değil, Türkiye’nin yapay zekâ ekosistemi açısından da kritik bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.


    ISO 42001 Nedir ve Neden Önemlidir?

    ISO 42001, yapay zekâ uygulamalarında güvenliği, şeffaflığı ve etik yönetimi garanti altına alan uluslararası bir standarttır.

    Bu sertifika;

    • Şeffaflık
    • Hesap verebilirlik
    • Risk yönetimi
    • Veri gizliliği
    • İnsan merkezli tasarım

    gibi ilkeleri temel alıyor. Özellikle son yıllarda yapay zekânın üretimden müşteri deneyimine kadar geniş bir alanda kullanılmaya başlaması, güvenli yönetim ihtiyacını öne çıkarmış durumda.

    Brisa, bu belgeyle birlikte yapay zekâ teknolojilerini yalnızca geliştiren değil, aynı zamanda sorumlu şekilde yöneten bir şirket olduğunu da kanıtlamış oldu.


    Brisa’nın Dijital Dönüşüm Vizyonu

    Brisa Dijital Dönüşüm Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Tacettin, sertifikayla ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi:

    “Yapay zekâ yönetiminde uluslararası standartları temsil eden ISO 42001 belgesini alarak dijital dönüşüm vizyonumuzu bir adım daha ileri taşıdık. Bu adım, şirketimizin dijital dönüşüm hedefinin yalnızca teknoloji üretmekle sınırlı olmadığını; etik, şeffaf ve sorumlu bir yönetim anlayışıyla ülkemizde öncü olduğumuzu gösteriyor.”

    Bu açıklama, Brisa’nın yalnızca üretim değil, sürdürülebilir mobilite çözümleri ve müşteri deneyimi alanında da etik ve güvenilir yapay zekâ yönetimine odaklandığını ortaya koyuyor.


    Sanayi Sektöründe Bir İlk

    Türkiye’de sanayi sektöründe ISO 42001 sertifikasına sahip ilk şirket olan Brisa, bu unvanıyla rakiplerinden ayrışıyor. Sanayi, özellikle otomotiv ve lastik üretimi gibi alanlarda otomasyon ve veri odaklı karar alma süreçlerine yoğun biçimde yatırım yapıyor. Ancak yapay zekâ uygulamalarında etik sınırların korunması ve veri güvenliği gibi konular halen global ölçekte tartışılıyor.

    Brisa, bu sertifika sayesinde hem yerel pazarda güvenilirliğini artırıyor hem de uluslararası rekabette güçlü bir konum elde ediyor.


    Sertifikanın Uygulama Alanları

    ISO 42001 çerçevesi Brisa’da şu alanlarda uygulanacak:

    • Üretim süreçleri: Yapay zekâ destekli üretim hatlarında izlenebilirlik artırılacak.
    • Müşteri deneyimi: Veri gizliliğine dayalı, kişiselleştirilmiş hizmetler sunulacak.
    • Mobilite çözümleri: Sürdürülebilir ulaşım projelerinde yapay zekâ destekli inovasyon kullanılacak.
    • Yetkinlik gelişimi: Çalışanların yapay zekâ okuryazarlığı artırılacak.
    • Siber güvenlik: Tüm veri işleme süreçleri uluslararası en yüksek standartlara taşınacak.

    Türkiye’nin Yapay Zekâ Ekosistemine Katkı

    Brisa’nın bu adımı yalnızca kendi dijital dönüşüm vizyonunu değil, Türkiye’nin yapay zekâ ekosistemine olan katkısını da güçlendiriyor. Akademik iş birlikleri, sektörel ortaklıklar ve uluslararası projelerle birlikte Brisa, yapay zekâ alanında öncü rol üstleniyor.

    Türkiye’de birçok teknoloji firması yapay zekâya yatırım yaparken, Brisa’nın etik ve şeffaf yönetimi belgelemesi, diğer şirketler için de örnek teşkil ediyor.


    Küresel Rekabette Stratejik Avantaj

    Yapay zekâ, sanayi ve otomotiv sektöründe yalnızca maliyet avantajı sağlamakla kalmıyor; aynı zamanda marka imajını güçlendiren bir unsur haline geliyor. Brisa’nın ISO 42001 belgesini alması, uluslararası müşteriler ve iş ortakları nezdinde güvenilirlik puanını yükseltecek.

    Bu sayede şirket, küresel rekabette hem teknolojik altyapı hem de etik yönetim standartları ile öne çıkacak.


    Piston Kafalar Yorumu

    Brisa’nın ISO 42001 sertifikasını alması, yalnızca lastik sektöründe değil, Türkiye’nin sanayi tarihinde de bir ilk. Bu gelişme, otomotiv ve mobilite sektöründe yapay zekâya yönelik güven kaygılarını azaltan bir örnek oluşturuyor. Brisa, hem üretim teknolojilerinde hem de müşteri deneyiminde sürdürülebilirlik ve şeffaflığı ön planda tutarak rakiplerinden ayrışıyor.

    Bu durum, gelecekte yapay zekâ destekli otomobil teknolojileri, akıllı lastik çözümleri ve mobilite platformlarında Türkiye’nin de global arenada daha güçlü bir oyuncu olabileceğini gösteriyor.

    Brisa’nın Resmi Web Sitesine BURADAN ulaşabilirsiniz.

    Bu Haberde İlginizi Çekebilir

  • Nissan Küresel Satışlarda İlk 10’dan Düştü: 16 Yılın En Kötü Tablosu

    Nissan Küresel Satışlarda İlk 10’dan Düştü: 16 Yılın En Kötü Tablosu

    Nissan, 2025’in ilk yarısında 1,61 milyon araç satarak küresel satışlarda ilk 10’dan düştü. Peki Japon devini bu noktaya getiren sebepler neler?

    Nissan Satışlarda Gerileme Döneminde

    Otomotiv dünyasının köklü markalarından Nissan, 2025’in ilk yarısında 1,61 milyon araç satışı gerçekleştirerek küresel sıralamada ilk 10 dışında kaldı. Bu, markanın 2009 küresel finans krizi döneminden bu yana gördüğü en kötü tablo oldu.

    Rakibi Suzuki, 1,63 milyon satışla Nissan’ı sadece 20 bin adet farkla geçerek 20 yıl sonra ilk kez kendi ülkesindeki büyük rakibini geride bıraktı.


    Küresel Tablo: Toyota Zirvede, Çinliler Yükselişte

    2025’in ilk altı ayında:

    • Toyota, 5,16 milyon satış ile zirvedeki yerini korudu.
    • Volkswagen Grubu, 4,36 milyon araç ile ikinci sırada yer aldı.
    • BYD, 2,14 milyon satış ile Çin’in en güçlü markası oldu.
    • SAIC (MG’nin sahibi) ise 2,05 milyon araç ile BYD’yi takip etti.

    Nissan ise bu tabloda hem Çinli üreticilerin hem de Suzuki’nin gerisinde kalarak büyük bir darbe aldı.


    Düşüşün Sebepleri: ABD, Çin ve Japonya’da Zayıf Performans

    Nissan’ın satışları 2024’ün aynı dönemine göre %5,7 geriledi.

    • ABD pazarı: Nisan 2025’te getirilen ithalat vergileri ve yeni yedek parça tarifeleri, satışları ciddi biçimde düşürdü.
    • Çin pazarı: Yerel markaların hızlı yükselişi, Nissan’ın rekabet gücünü azalttı.
    • Japonya: İç pazarda Suzuki gibi küçük otomobil uzmanlarının yükselişi Nissan’a zarar verdi.

    Nissan İçin Kötü Haberler: Zarar, Fabrika Kapanışları ve İşten Çıkarmalar

    Nissan, Nisan–Haziran 2025 döneminde 1,63 milyar dolar zarar açıkladı. Bu, üst üste dördüncü çeyrek kayıp anlamına geliyor.

    Şirketin aldığı önlemler arasında:

    • 6 fabrikanın kapatılması
    • 11 bin çalışanın işten çıkarılması
    • yeni model lansmanlarının ertelenmesi

    Bu hamleler, şirketin küresel ölçekte küçülmeye gittiğinin açık göstergesi.


    Yeni CEO Görevde

    Nisan 2025’te göreve başlayan Ivan Espinosa, Makoto Uchida’nın yerine Nissan’ın CEO’su oldu. Ancak Espinosa’nın koltuğa oturduğu ilk dönemde hem satışlar hem de finansal tablolar kötüleşti. Şimdi gözler, yeni stratejilerin Nissan’ı yeniden ilk 10’a taşıyıp taşıyamayacağında.


    Piston Kafalar Yorumu

    Nissan, yıllardır GT-R ve Z serisi gibi efsanevi modelleriyle otomobil tutkunlarının kalbinde yer etmiş bir marka. Ancak global satışlarda geldiği nokta, markanın artık yeni bir kimlik ve stratejiye ihtiyaç duyduğunu açıkça ortaya koyuyor. Çinli markaların hızlı yükselişi ve ABD’deki sert vergi politikaları karşısında Nissan’ın yenilikçi modellerle dönüş yapması şart görünüyor.

    Nissan’ın Türkiye’de satılan modellerine ve en güncel fiyat listesine Nissan Türkiye Resmi Web Sitesi üzerinden ulaşabilirsiniz.

    Bu Haberlerde İlginizi Çekebilir

  • Dünyada Bir İlk: LPG Direkt Enjeksiyonlu Hibrit Motor Seri Üretimde

    Dünyada Bir İlk: LPG Direkt Enjeksiyonlu Hibrit Motor Seri Üretimde

    Renault ve Geely ortaklığındaki Horse Technologies, dünyanın ilk LPG doğrudan enjeksiyonlu hibrit motorunu seri üretime aldı.

    Hibrit Motor Teknolojisinde Yeni Bir Çağ

    Romanya merkezli Horse Technologies, Renault ve Geely ortaklığıyla kurulan bir mühendislik şirketi. Firma, otomotiv dünyasında devrim niteliğinde bir ilke imza attı: dünyanın ilk seri üretilen LPG direkt enjeksiyonlu hibrit motoru.

    Yeni motorun adı HR12 LPG. Bu 1.2 litrelik üç silindirli turbo motor hem benzin hem LPG ile çalışabiliyor. Ancak asıl farkı, LPG’de direkt enjeksiyon teknolojisini kullanması. Daha önce LPG motorları endirekt enjeksiyonla çalışıyordu. Bu yenilik, yakıt verimliliğini, performansı ve emisyon değerlerini ciddi ölçüde geliştiriyor.


    HR12 LPG: Çift Yakıt + Hibrit Güç

    Motorun en dikkat çekici özelliklerinden biri 48 voltluk mild-hybrid sistem ile desteklenmesi. Bu sistem:

    • Kayış tahrikli marş jeneratörü (BSG)
    • DC/DC dönüştürücü

    üzerinden çalışıyor ve:

    • Hızlanmada ek tork sağlıyor
    • Yakıt tüketimini azaltıyor
    • CO2 emisyonlarını düşürüyor

    Bu sayede motor, hibrit destekli LPG teknolojisini dünyada ilk kez seri üretimle buluşturuyor.


    Performans Verileri

    • 138 HP güç (5.500 d/d)
    • 230 Nm tork (2.100 d/d itibarıyla)
    • LPG ile çalışırken %9 daha düşük CO2 emisyonu
    • Euro 6e standartlarına uyumlu ve Euro 7 için hazır

    Motor, performansıyla günlük kullanımda güçlü, çevreci ve ekonomik bir alternatif sunuyor.


    Yeni Nesil LPG Sistemi

    HR12 LPG motoru, klasik LPG sistemlerinden tamamen farklı bir yapıya sahip:

    • Direkt enjeksiyon sistemi LPG’yi doğrudan silindirlere gönderiyor.
    • Elektronik buharlaştırıcı, sıkıştırmayı daha hassas kontrol ediyor.
    • Güçlendirilmiş mekanik parçalar, LPG’nin yanma özelliklerine göre optimize edilmiş.
    • LPG deposu ise yedek lastik bölmesine entegre edildi, bu sayede iç mekân hacminden ödün verilmedi.

    Endüstriyel Ölçekli Üretim

    Motor, Romanya Mioveni’deki fabrikada üretiliyor.

    • Yıllık üretim kapasitesi: 450.000 motor
    • Avrupa’da ve küresel pazarlarda yaygın kullanılmaya hazır

    Horse Technologies CEO’su Patrice Haettel, “LPG’de direkt enjeksiyon teknolojisini hayata geçirmek, bizi alternatif yakıt uzmanı olarak küresel lider konumuna taşıyor” dedi.


    Neden Bir Devrim?

    Bu motor, üç yeniliği bir araya getiriyor:

    1. Gelişmiş yakıt püskürtme teknolojili LPG sistemi
    2. 48V mild-hybrid destek
    3. Seri üretim ölçeği

    Bugüne kadar LPG motorları endirekt enjeksiyonla sınırlıydı. Bu nedenle benzinle kıyaslandığında verimlilik düşüktü. HR12 LPG, bu engeli aşarak hem daha güçlü hem daha verimli hem de daha çevreci bir çözüm sunuyor.


    Çevresel Avantajlar

    • LPG’nin daha düşük karbon salınımı sayesinde %9 CO2 azalımı
    • Mild-hybrid sistemi ile şehir içi dur-kalklarda enerji geri kazanımı
    • Euro 7’ye hazır yapısıyla uzun vadede emisyon regülasyonlarına tam uyum

    Bu özellikler, motoru çevreci hibrit motor teknolojilerinde yeni bir dönüm noktası haline getiriyor.


    Piston Kafalar Yorumu

    Geleneksel LPG motorları hep “ekonomi odaklı, performansı düşük” algısına sahipti. Ancak Horse Technologies’in geliştirdiği HR12 LPG hibrit motor, bu algıyı kökten değiştirebilir.

    Direkt enjeksiyon ve hibrit sistemin birleşimi, LPG’yi sadece ucuz yakıt alternatifi olmaktan çıkarıp yüksek performanslı ve çevreci bir çözüm haline getiriyor.

    Bizce bu teknoloji, özellikle Avrupa’da giderek sıkılaşan emisyon kuralları içinde, markalara ciddi bir rekabet avantajı sağlayabilir.

    Sektörel gelişmeleri ve haberleri sitemizin Sektörel başlıklı kategorisinden takip edebilirsiniz.

  • Otomotiv Pazarı Rekora Koşuyor! SUV’lar Zirvede, Elektrikli Araçlar Patladı

    Otomotiv Pazarı Rekora Koşuyor! SUV’lar Zirvede, Elektrikli Araçlar Patladı

    2025 Temmuz verileri açıklandı: Türkiye otomotiv pazarı yükselişte! SUV satışları zirvede, elektrikli araçlar rekor kırdı. İşte tüm detaylar…

    2025’te Otomotiv Sektörü Vites Yükseltti: Temmuz Ayında %14,5’lik Artış!

    Türkiye otomotiv sektörü 2025 yılına hızlı başladı ve yükselişini Temmuz ayında da sürdürdü. Otomobil ve hafif ticari araç toplam pazarı, 2025 yılı Ocak-Temmuz döneminde %6,5 büyüyerek 715.695 adede ulaştı. Bu büyümenin motoru, özellikle SUV ve elektrikli araçlara yönelen güçlü tüketici ilgisi oldu.

    Temmuz 2025 özelinde ise pazarda geçen yılın aynı dönemine göre %14,55’lik artışla toplam 107.718 adet satış gerçekleşti. Otomobil satışları %14,71 artarak 84.195 adet, hafif ticari araçlar ise %13,96 artışla 23.523 adet oldu.

    📊 10 yıllık Temmuz ayı ortalamasına göre toplam satışlar %55,9 artış gösterdi. Bu oran otomobillerde %56,7, hafif ticari araçlarda ise %53,1’e ulaştı.


    Otomobil Pazarında Öne Çıkanlar (Ocak–Temmuz 2025)

    🧩 Segment Dağılımı:

    • C segmenti %55,6 payla 318.343 adet
    • B segmenti %25,4 payla 145.595 adet
    • A, B, C segmentleri birlikte pazarın %81,5’ini oluşturdu.

    🚗 Gövde Tipi:

    • SUV modeller %62,6 ile rekor kırdı: 357.984 adet
    • Sedan satışları: 126.928 adet (%22,2)
    • Hatchback modeller: 82.184 adet (%14,4)

    ⚡ Motor Tipine Göre Satışlar:

    • Benzinli: 266.095 adet (%46,5)
    • Hibrit: 153.363 adet (%26,8)
    • Elektrikli: 103.310 adet (%18,1)
    • Dizel: 45.678 adet (%8)
    • Otogazlı: 3.752 adet (%0,7)

    🔋 Elektrikli Araçlarda Güç Artışı:

    • 160 kW altı modeller %108,6 artışla %14 pay
    • 160 kW üstü modeller %233,2 artışla %4,1 pay

    ⚙️ Motor Hacmine Göre Satışlar:

    • 1600cc altı: %23,6 düşüşle %54,3 pay
    • 1600–2000cc: %4,9 artışla %0,6 pay
    • 2000cc üstü: %18,8 artışla %0,2 pay

    🌱 Emisyon Dağılımı:

    • 120–140 gr/km: 170.669 adet (%29,8)
    • <100 gr/km: 145.735 adet (%25,5)

    🕹️ Şanzıman Tercihleri:

    • Otomatik: 541.388 adet (%94,6)
    • Manuel: 30.810 adet (%5,4)

    Hafif Ticari Araçlarda En Çok Tercih Edilen Gövde: VAN

    2025 Ocak–Temmuz döneminde toplam 143.497 adet hafif ticari araç satışı gerçekleşti.
    Gövde tipi dağılımında VAN modeller %72,7 payla 104.271 adet satışa ulaşırken, kamyonetler %9,9 payla 14.178 adet ile ikinci sırada yer aldı.


    Piston Kafalar Yorumu

    SUV’lar ve elektrikli araçlar 2025’in yıldızı oldu! Tüketici davranışı net şekilde değişiyor: daha çevreci, teknolojik ve büyük hacimli araçlara yönelim artıyor. Otomatik vitesli araçlar ise artık sektörün standardı haline geldi. Tüm bu veriler, otomotiv dünyasında devrim niteliğinde bir dönüşüm yaşandığını gösteriyor.

    🔗 Bu Haber de İlginizi Çekebilir:

  • Tofaş, Avrupa Birliği Çevre Ödülünü Kazandı

    Tofaş, Avrupa Birliği Çevre Ödülünü Kazandı

    Tofaş AB Çevre Ödülü ile ödüllendirildi. Güneş enerjisiyle üretim proseslerini dönüştüren proje, enerji tasarrufu ve çevresel katkısıyla fark yarattı.

    Türkiye otomotiv sanayisinin köklü markalarından Tofaş, çevreye duyarlı üretim anlayışıyla önemli bir başarıya daha imza attı. Avrupa Birliği tarafından her iki yılda bir çevresel performansı yüksek şirketlere verilen AB Çevre Ödülleri kapsamında düzenlenen törende Tofaş, “Süreç” kategorisinde ödül kazandı.

    Tören, 3 Haziran 2016’da Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nde gerçekleştirildi. Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki ile TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun katıldığı organizasyonda, üç kategoride toplam sekiz şirket ödüllerine kavuştu. Tofaş, Boya Üretim Müdürlüğü Ön Kurutma Proseslerinde hayata geçirdiği yenilikçi çalışmasıyla finalist proje olarak büyük takdir topladı.


    Sürdürülebilirlikte Öncü Bir Marka

    Son yıllarda sürdürülebilirlik yatırımları ve çevre dostu inovasyonlarıyla öne çıkan Tofaş, ödüle layık görülen “Güneş Enerjisinin Üretim Süreçlerinde Doğrudan Kullanımı Projesi” ile otomotiv sektöründe önemli bir ilke imza attı. Bu sistem sayesinde, proses havası doğrudan güneş enerjisiyle ısıtılıyor. Dünyada ilk kez uygulanan bu yöntemle birlikte yıllık %35 oranında enerji tasarrufu sağlanıyor.

    Proje kapsamında yılda 2181 GJ karşılığı doğal gaz tasarrufu yapılırken, 122 ton/yıl eşdeğer sera gazı salımı da engelleniyor. Böylece hem çevresel hem de ekonomik anlamda yüksek verimlilik elde ediliyor.


    Tofaş Yönetiminden Açıklamalar

    Ödülü Tofaş adına alan Üretim Direktörü Recep Temizesen, markanın çevre dostu yaklaşımına dikkat çekti:

    “Tofaş, hammadde temininden üretime kadar tüm iş süreçlerini sürdürülebilirlik ekseninde yürütüyor. Bu projemizle yalnızca enerji tasarrufu değil, çevreye katkı sağlama açısından da önemli bir fark yaratıyoruz. Uluslararası standartlarda bir ödül ile taçlanmak bizim için büyük bir gurur.”

    Temizesen ayrıca, projenin kısa geri ödeme süresi, düşük bakım ihtiyacı ve yüksek yaygınlaştırma potansiyeli sayesinde finansal açıdan da oldukça avantajlı olduğunu belirtti.


    Proje Hakkında Detaylar

    Yaklaşık iki yıllık bir araştırma sürecinin ardından başlatılan proje, 2015 yılının Eylül ayında devreye alındı. Yatırımın başlamasından yalnızca bir ay sonra uygulamaya alınan sistem, üretim süreçlerinde yenilenebilir enerji teknolojilerinin ekonomik şekilde kullanılabileceğinin somut bir örneği oldu.

    Projenin öne çıkan özellikleri:

    • Proses havasının doğrudan güneş enerjisiyle ısıtılması
    • Yıllık %35 enerji tasarrufu
    • 122 ton/yıl sera gazı emisyonunun önlenmesi
    • Düşük bakım maliyeti
    • Yüksek yaygınlaştırma potansiyeli

    Tofaş, bu proje ile yalnızca kendi tesislerinde değil, otomotiv sektöründe de çevre dostu teknolojilerin öncüsü konumuna yükseldi.


    AB Çevre Ödülleri’nin Önemi

    Avrupa Birliği Çevre Ödülleri, sürdürülebilirlik alanında dünyanın saygın platformlarından biri kabul ediliyor. İnovatif ve çevreci projeleri ödüllendirerek şirketlerin rekabetçi sürdürülebilirlik anlayışını güçlendiren program, Türkiye’de altıncı kez düzenlendi.

    Tofaş’ın bu programda elde ettiği başarı, Türk otomotiv sanayisinin çevresel performansını da uluslararası alanda görünür hale getirdi.


    Çevreye ve Ekonomiye Katkı

    Enerji verimliliği, günümüzde otomotiv sanayisinin en önemli gündemlerinden biri. Tofaş’ın geliştirdiği sistem, yalnızca çevreye katkı sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda işletme maliyetlerini de düşürüyor. Doğal gaz tüketimindeki %35’lik azalma, uzun vadede büyük bir ekonomik avantaj sunuyor.

    Bu yönüyle Tofaş AB Çevre Ödülü, sadece bir çevre başarısı değil, aynı zamanda verimlilik ve sürdürülebilirlik açısından da büyük bir kazanım olarak değerlendiriliyor.


    Piston Kafalar Yorumu

    Tofaş AB Çevre Ödülü, aslında otomotivin geleceğine ışık tutuyor. Güneş enerjisini doğrudan üretim proseslerine entegre eden bu çalışma, hem çevre hem de ekonomi için kazan-kazan modeli oluşturuyor. Sizce Türkiye’de otomotiv fabrikalarının tamamı bu tür sistemlere geçse, çevresel etkilerimiz ne kadar azalırdı? Yorumlarınızı bizimle paylaşın.