Etiket: süper otomobil

  • Ferrari SC40: Efsane F40’a Saygı Duruşu Niteliğinde Tek Seferlik Berlinetta Sahneye Çıktı

    Ferrari SC40: Efsane F40’a Saygı Duruşu Niteliğinde Tek Seferlik Berlinetta Sahneye Çıktı

    Ferrari, efsanevi F40’a saygı duruşu niteliğindeki tek seferlik SC40 modelini tanıttı. 296 GTB temelli bu hibrit süper otomobil 830 hp güç üretiyor.

    Ferrari, markanın en özel müşterileri için geliştirdiği “One-Off” programının en yeni üyesi SC40’ı tanıttı. Maranello’da 17 Ekim 2025’te örtüsü kaldırılan bu olağanüstü otomobil, 1987’de tanıtılan ve Enzo Ferrari’nin bizzat onayladığı efsanevi F40’a modern bir selam niteliği taşıyor. Ancak SC40, yalnızca geçmişe saygı duruşu yapmakla kalmıyor; 296 GTB’nin mimarisi ve hibrit gücü üzerine kurulu tamamen özgün tasarımıyla Ferrari’nin kişiselleştirme felsefesinin en üst noktası olarak tarihe geçiyor.


    F40 Efsanesi Yeniden Doğdu: SC40 Sahneye Çıktı

    Ferrari SC40, Flavio Manzoni liderliğindeki Ferrari Tasarım Merkezi tarafından “Special Projects” programı kapsamında geliştirildi. Bu program, yalnızca tek bir müşterinin isteklerine göre şekillenen ve tamamen el yapımı olarak üretilen özel modeller yaratmayı amaçlıyor. SC40 da bu geleneğin en çarpıcı örneklerinden biri.

    Aracın ismi, Temmuz 1987’de tanıtılan F40’ın mirasına doğrudan bir gönderme. Ferrari mühendisleri, köşeli çizgileri çağdaş yüzey geçişleriyle birleştirerek hem geçmişin ruhunu yaşatmayı hem de modern bir kimlik kazandırmayı başarmış.


    Dış Tasarım: Sanat Eseri Gibi İşlenmiş Aerodinamik Detaylar

    SC40 tamamen yeni ve benzersiz bir gövdeye sahip. Aracın yan kanadına kabartmalı şekilde kazınmış “SC40” yazısı, F40’a saygı duruşu niteliğinde. Ancak hedef birebir kopya yaratmak değil; kendine özgü, çağdaş ve güçlü bir kişiliğe sahip bir süper otomobil üretmek.

    Tasarımda dikkat çeken detaylar:

    • Yüksek ve sabit arka kanat, motor kapağından dikey şekilde uzanıyor ve siyah bir ayırma çizgisiyle birleşerek güçlü bir arka siluet oluşturuyor.
    • Füme Lexan® panjurlar, V6 motoru sergilerken, alt hava girişine bağlanan hatlarla aerodinamik uyumu tamamlıyor.
    • Merkezi egzoz çıkışı titanyum ve karbon fiber uçlara sahip, stop lambaları ise temelini aldığı 296 GTB’ye açık bir selam gönderiyor.
    • NACA tarzı hava kanalları, yeniden yorumlanmış haliyle yan tasarımın sportif karakterini belirliyor.
    • Önde yer alan agresif hava girişleri ve yeniden tasarlanan fren hava kanalları, araca güçlü bir görsel kimlik kazandırıyor.

    İç Mekân: F40’ın Ruhunu Yaşatan Kevlar Dokunuşlar

    İç tasarım, F40’a doğrudan gönderme yapan detaylarla bezeli. Özellikle karbon-Kevlar malzemenin yeniden yorumlanarak ayak boşlukları, koltuk arkaları, paspaslar ve motor bölmesinde kullanılması dikkat çekiyor.

    • Kömür Alcantara® ve kırmızı jakarlı kumaş koltuk döşemeleri, kabine ayrıcalıklı bir atmosfer katıyor.
    • Koltuk başlıklarında yer alan Şahlanan At logosu ve dokuma SC40 amblemleri, detaylara verilen önemi ortaya koyuyor.

    Dış kısımda özel olarak geliştirilen SC40 Beyazı, gövde kıvrımlarını vurgularken iç mekânda kullanılan Kevlar tonlarını yansıtıyor. Fırçalanmış alüminyum yakıt kapağı ve şarj portu gibi detaylar da üst düzey el işçiliğinin göstergesi.


    Hibrit Güç: F40’tan Daha Hızlı, Daha Güçlü

    SC40, Ferrari’nin hibrit çağına damga vuran 296 GTB mimarisi üzerine inşa edildi. Arkada konumlandırılan 3.0 litrelik çift turbo V6 motor ve elektrik motoru birlikteliğiyle, performans verileri F40’ın çok ötesine geçiyor:

    • Toplam güç: 610 kW / 830 hp
    • Maksimum tork: 740 Nm
    • 0-100 km/s: 2,9 saniye
    • 0-200 km/s: 7,3 saniye
    • Maksimum hız: 330 km/s üzeri

    F40’ın 352 kW güç üreten V8 motoru 0-100 km/s hızlanmasını 4,1 saniyede tamamlarken, SC40 bunu 2,9 saniyede gerçekleştiriyor. Bu fark, Ferrari’nin 40 yılda ulaştığı mühendislik evrimini gözler önüne seriyor.


    Ferrari’nin “Special Projects” Geleneği

    Ferrari’nin Özel Projeler programı, markanın en prestijli kişiselleştirme hizmeti. Tüm süreç yaklaşık iki yıl sürüyor ve müşteriler, tasarımın her aşamasına aktif olarak dahil oluyor. Sonuç: yalnızca sahibine özel, dünyada eşi olmayan bir Ferrari.

    SC40’ın tasarım çizimi, 18 Ekim’den itibaren Maranello’daki Ferrari Müzesi’nde sergilenecek. Bu sayede ziyaretçiler, geleceğin klasiklerinden biri olmaya aday bu otomobili yakından görebilecek.

    Ferrari’nin Türkiye’deki resmi satış kanalı için Ferrari Türkiye Resmi Web Sitesi aracılığı ile ulaşabilirsiniz.

    Piston Kafalar Yorumu – Editör Notu

    Akın DAĞYARAN

    Ferrari SC40, yalnızca bir otomobil değil; otomotiv tarihinin en ikonik modellerinden birine yazılmış modern bir mektup. F40’ın mirasını birebir kopyalamak yerine onun ruhunu yeniden tanımlıyor. SC40, Ferrari’nin geçmişe olan saygısını ve geleceğe dair vizyonunu tek bir bedende buluşturan bir başyapıt.

    Okuyucular Bunları da Merak Etti 👇






  • Urus’tan Sonra Sıra Lanzador’da: PHEV mi EV mi?

    Urus’tan Sonra Sıra Lanzador’da: PHEV mi EV mi?

    Lamborghini’nin ilk tamamen elektrikli modeli olması beklenen Lanzador için karar anı yaklaşıyor: Tam elektrikli EV mi yoksa güçlü bir PHEV mi olacak?

    Lamborghini’nin Geleceğini Belirleyecek Karar: Lanzador’un Güç Ünitesi Netleşiyor

    Lamborghini, 2023 yılında konsept olarak tanıttığı Lanzador modeliyle markanın elektrikli geleceğine yön verecek en kritik projelerden birine imza atmıştı. İlk etapta tamamen EV (elektrikli araç) olarak planlanan model, son aylarda değişen piyasa dinamikleri, müşteri taleplerindeki kaymalar ve yüksek performanslı elektrikli araçlara olan azalan ilgi nedeniyle PHEV (plug-in hibrit) seçeneğine doğru kayabilir.

    CEO Stephan Winkelmann’ın yaptığı açıklamalara göre, bu karar sadece birkaç hafta içinde kesinleşecek. Bu da demek oluyor ki Lamborghini, markanın tarihinde yeni bir sayfa açacak bu 2+2 grand tourer modelinin kaderini belirlemek üzere. Peki, bu değişim neden bu kadar önemli?


    Piyasadaki Değişim: EV Talebindeki Düşüş ve Hibrit Gerçeği

    Lamborghini’nin lansman stratejisini değiştirme ihtiyacı, doğrudan lüks ve yüksek performanslı EV segmentindeki yavaşlamayla ilgili. CEO Winkelmann, müşterilerin büyük bir kısmının henüz tam elektrikli bir süper otomobili “gerçek alternatif” olarak görmediğini belirtiyor:

    “Teknolojik olarak ne başarabileceğimiz önemli değil, müşterinin ne istediği önemli. Şu an için müşteriler BEV’leri alternatif olarak görmüyor.”

    Bu durum yalnızca Lamborghini için değil, sektördeki diğer üreticiler için de geçerli. Ferrari’nin ilk EV’si Elettrica’yı tanıtmaya hazırlanması bir istisna olsa da, genel eğilim hibritleşmeden yana. Nitekim Lamborghini, 2029’da çıkacak yeni Urus modelini de elektrikli yerine PHEV olarak piyasaya sürmeye karar verdi.


    1340+ Beygir Güç ve 1 Megawatt Hedefi: Lanzador’un Teknik Vizyonu

    İlk konsept detaylarına göre Lanzador, çift elektrik motorlu dört çeker düzeni ile “1 megawatt’ın üzerinde” güç üretecek, yani yaklaşık 1340 beygirden fazla bir performans sunacaktı. Bu değer, tamamen elektrikli hyper-GT dünyasında oldukça etkileyici bir seviyede.

    Ancak bu güç rakamı kadar önemli olan bir diğer konu da batarya teknolojisi. Lamborghini’nin hedefi, 100 kWh’nin üzerinde kapasiteye sahip bir batarya ile yüksek menzil sunarken aynı zamanda markanın DNA’sına uygun şekilde tekrarlanan yüksek performansı garanti etmek.

    Bununla birlikte şirket, hibrit seçeneği gündeme alırsa, Urus SE ve Temerario modellerinde kullanılan çift turbo V8 + elektrik motoru kombinasyonunu Lanzador’a entegre edebilir. Bu da performans tarafında herhangi bir eksiklik yaratmadan, aynı zamanda emisyon ve yakıt tüketimi konusunda önemli avantajlar sağlayabilir.


    Sadece Hız Değil, Sürüş Deneyimi de Gelişecek

    Lamborghini mühendislik ekibi için Lanzador sadece bir güç gösterisi değil, aynı zamanda markanın sürüş deneyimi anlayışını yeniden tanımlayacağı bir laboratuvar olacak. Chief Technical Officer Rouven Mohr, elektrikli sürüşteki en büyük potansiyelin, dinamik kontrol sistemleri sayesinde çok daha hassas bir sürüş karakteri elde etmek olduğunu söylüyor.

    Yeni geliştirilen LDVI (Lamborghini Dinamica Veicolo Integrata) sistemi, aracın yüzlerce sensöründen gelen verileri gerçek zamanlı olarak analiz ederek tork dağılımından süspansiyon ayarına kadar birçok detayı optimize ediyor. Bu sayede Lanzador, ister şehir yollarında ister dağ geçitlerinde olsun, sürücüye maksimum hakimiyet sunacak.


    Tasarımda Yeni Bir Dönem: “Clean Design” Felsefesi

    Tasarım tarafında, Lamborghini’nin baş tasarımcısı Mitja Borkert önderliğindeki ekip, markanın yeni tasarım dilini şekillendiriyor. Manifesto konseptinde sinyalleri verilen bu yaklaşım, daha sade, aerodinamik ve zamansız bir görsel kimlik oluşturmayı hedefliyor.

    Lanzador’un üretim versiyonunda Huracán Performante ve Aventador SVJ modellerinden ilham alan aktif aerodinamik çözümler bulunacak. “Drag yaratmadan downforce” prensibiyle geliştirilen aerodinami, hem yol tutuşunu artıracak hem de batarya verimliliğine katkı sağlayacak.


    Sürdürülebilirlik Lamborghini’nin Gündeminde

    Lanzador’un sadece güç aktarma organlarında değil, malzeme seçiminde de geleceğe dönük bir vizyonu var. İç mekânda eko-tanlı deri, Merino yünü ve hatta zeytinyağı endüstrisinden geri dönüştürülmüş su gibi çevreci materyaller kullanılacak. Koltuk süngerlerinde 3D baskı geri dönüştürülmüş karbon fiber ve plastik türevleri yer alacak.

    Bu yaklaşım, sadece çevresel sorumluluk açısından değil, Lamborghini’nin lüks anlayışında da yeni bir çağın habercisi olarak değerlendiriliyor.


    PHEV Tercihi Ferrari ile Rekabette Gecikme Anlamına Gelebilir

    Lamborghini’nin Lanzador’u tamamen elektrikli yerine PHEV olarak sunma ihtimali, markayı rakibi Ferrari’ye göre yaklaşık beş yıl geriye düşürebilir. Ferrari’nin 2026’da tanıtacağı Elettrica EV crossover’ı ile kıyaslandığında bu fark dikkat çekici.

    Ancak Winkelmann bu durumu bir eksiklik olarak değil, “stratejik esneklik” olarak yorumluyor:

    “Tek bir teknolojiye odaklanmak doğru değil. Alternatif yakıtlar da dahil olmak üzere farklı seçenekler üzerinde çalışıyoruz.”

    Okuyucular Bunları da Merak Etti 👇



    2028’de Geliyor: Lamborghini’nin Elektrikli Çağ Kapısı

    Lanzador’un üretim versiyonunun 2028 yılında tanıtılması planlanıyor. Bu model, Lamborghini’nin ürün gamına Urus, Revuelto ve Temerario’dan sonra dördüncü model olarak katılacak. Yani Lanzador yalnızca yeni bir model değil, aynı zamanda markanın stratejik geleceğinin de anahtarı olacak.

    Piston Kafalar Yorumu – Editör Notu

    Akın DAĞYARAN

    Lamborghini’nin Lanzador projesi, sadece bir model geliştirme süreci değil, markanın önümüzdeki on yılını şekillendirecek bir stratejik yol haritası. EV pazarında yaşanan dalgalanmalar, tüketici taleplerindeki değişim ve emisyon regülasyonlarının artan baskısı, markayı “tek yönlü bir gelecek” fikrinden uzaklaştırıyor. Hibrit seçeneği devreye sokmak, kısa vadede Ferrari gibi rakiplerden geri kalmak anlamına gelebilir ancak Lamborghini’nin DNA’sını koruyarak daha esnek bir dönüşüm stratejisi izlemesini de sağlayacak.

  • Capricorn 01 Zagato: 900+ HP, Manuel ve Sadece 19 Adet!

    Capricorn 01 Zagato: 900+ HP, Manuel ve Sadece 19 Adet!

    Zagato imzalı Capricorn 01, 900+ HP’lik V8, dog-leg manuel şanzıman ve 224 km/s hızıyla hiper otomobil dünyasına eski usul sürüş keyfini geri getiriyor.

    Capricorn 01 Zagato: Hiper Otomobil Çağında Analog Bir Devrim

    Lüks otomotiv dünyasının en köklü tasarım stüdyolarından Zagato, Alman mühendislik devi Capricorn ile güçlerini birleştirerek hiper otomobil sahnesine eşi benzeri olmayan bir oyuncu kazandırdı: Capricorn 01 Zagato. Sadece 19 adet üretilecek bu özel model, 900+ beygir gücünde V8 motoru, dog-leg 5 ileri manuel şanzımanı, yarış otomobili altyapısı ve tamamen analog sürüş karakteriyle hiper otomobil dünyasında bambaşka bir sayfa açıyor.


    Yarış Teknolojisiyle Doğan Bir Otomobil

    Capricorn 01’in kalbinde, Ford kökenli 5.2 litrelik V8 motor yatıyor. Capricorn mühendisleri, motoru tamamen yeniden ele alarak yeni krank mili, pistonlar, supaplar ve özel bir supercharger sistemiyle güçlendirdi. Sonuç: 900+ hp (887 beygir) ve 737 lb-ft (999 Nm) tork. Bu güç, sadece 1200 kg altındaki ağırlıkla birleşerek araca 0-100 km/s hızlanmasını 2.9 saniyede tamamlama ve 224 mph (360 km/s) maksimum hız gibi inanılmaz değerler kazandırıyor.

    Güç arka tekerleklere dog-leg 5 ileri manuel bir şanzımanla aktarılıyor. Modern hiper otomobillerde neredeyse tamamen unutulan manuel vites, bu modelde sürücüyle otomobil arasındaki bağı yeniden kuruyor.


    LMP1 İlhamlı Mühendislik

    Capricorn 01’in monokok şasisi, Le Mans prototip yarış otomobillerinden ilham alınarak tamamen karbon fiberden üretildi. Ön ve arka süspansiyonlarda çift salıncaklı pushrod sistem kullanılırken, Bilstein amortisörler sürüş moduna göre Comfort, Sport ve Track ayarlarına sahip.

    Direksiyon sistemi, düşük hızlarda elektrik destekli çalışırken yüksek hızlarda tamamen mekanik his sunuyor. Bu sayede sürücüye “yarış otomobili hassasiyetinde” bir yol tutuş sağlanıyor.


    Aerodinamik ve Tasarımda Zagato Dokunuşu

    Zagato’nun imzası olan “çift kabarcıklı tavan” tasarımı ve sade, zamansız çizgiler, Capricorn 01’e klasik bir yarış otomobili duruşu kazandırıyor.

    • Gövde tamamen karbon fiber
    • Gullwing kapılar ile üst düzey dramatik etki
    • Büyük spoyler yerine zemin etkili aerodinamik yapı
    • Yere yakın tasarım ve fonksiyonel hava kanalları

    Tasarımda modern hiper otomobillerdeki aşırı karmaşık detaylardan uzak, sade ve işlevsel bir yaklaşım tercih edilmiş. Zagato baş tasarımcısı Norihiko Harada, aracın “50 yıl sonra dahi klasik görünecek şekilde” tasarlandığını vurguluyor.


    İç Mekân: Analog Krallık

    Capricorn 01’in iç mekânı tamamen analog sürüş hissi üzerine kurulu:

    • Fiziksel göstergeler, merkezi takometre
    • Klasik kahverengi deri direksiyon
    • Titanyum ve alüminyumdan üretilmiş düğmeler
    • 4 noktalı emniyet kemeri, sabit yarış koltukları
    • Ayarlanabilir pedal kutusu ve vites kolu

    Hiçbir dokunmatik ekran ya da sürücü asistanı bulunmayan kokpit, sürücüyü tamamen “saf sürüş deneyimine” odaklanmaya davet ediyor.


    Fiyat, Üretim ve Satış

    Capricorn 01 Zagato’dan yalnızca 19 adet üretilecek. Her biri 2.95 milyon € (~3.3 milyon $) fiyat etiketi taşıyan hiper otomobil, Avrupa, Japonya, Meksika, Kanada ve Orta Doğu pazarlarında satışa sunulacak. Üretim 2026’nın ilk yarısında başlayacak.

    Okuyucular Bunları da Merak Etti 👇





    Piston Kafalar Yorumu – Editör Notu

    Akın DAĞYARAN

    Capricorn 01 Zagato, hiper otomobil dünyasında artık unuttuğumuz değerleri hatırlatan bir mühendislik manifestosu. Yalnızca rakamlarla değil, ruhuyla da farklı. Manuel vites, dog-leg şanzıman ve saf sürüş felsefesiyle bugünün dijitalleşen süper otomobillerinden ayrılıyor. Capricorn 01 geleceğin en özel parçalarından biri olacak. Bu otomobil, yalnızca bir araç değil; sürüş tutkusunun en saf hali.

  • Ferrari Manuel Vites Severlere Seslendi: “Klasik Araç Alın!”

    Ferrari Manuel Vites Severlere Seslendi: “Klasik Araç Alın!”

    Ferrari, manuel vites isteyen hayranlarına net konuştu: “Yeni model yok, klasik Ferrari alın!” İşte Ferrari’den manuel vites hakkında son açıklamalar ve ihtimaller.

    Ferrari manuel vites tutkunlarını yine hüsrana uğratacak bir haberle gündemde. Dünyanın en prestijli spor otomobil markalarından Ferrari, manuel şanzıman isteyen hayranlarına oldukça net bir mesaj verdi: “Yeni model yok, klasik araç alın!”

    Ferrari, manuel vitesli modellerini yaklaşık on iki yıl önce, 2012’de California modeliyle üretimden kaldırmıştı. O tarihten beri Ferrari’nin tüm yeni modelleri çift kavramalı otomatik şanzımanla üretiliyor. Bunun sebebi ise yalnızca düşük talep değil. Ferrari’nin eski teknoloji patronu Michael Leiters, manuel şanzımanın çift kavramalı otomatik kadar hızlı ve verimli olmadığını 2016 yılında açıkça ifade etmişti. Ancak Ferrari hayranları, manuel vitesli bir Ferrari hayalinden hiç vazgeçmedi.

    Ferrari’den Net Mesaj: “Klasik Alın”

    Evo dergisinin sorularını yanıtlayan Ferrari’nin pazarlama ve ticari işler sorumlusu Enrico Galliera, manuel vitesle ilgili tüm umutları neredeyse söndürdü. Galliera, “Zaten elimizde manuel vitesli modellerimiz var, klasik araçlarımızda. Manuel vites deneyimi yaşamak isteyenler klasik Ferrari satın alıp restore etmeli,” dedi.

    Galliera, manuel vitesin sürüş deneyimindeki önemine dikkat çekerek, “Klasik araçlarımızda manuel şanzımanın keyfini keşfetmeleri için müşterilerimizi teşvik ediyoruz. Çünkü günümüzde birçok insan manuel araba kullanmayı bilmiyor. Klasik modellerimizle bu deneyimi sunmaya devam ediyoruz,” ifadelerini kullandı.

    Yine de Küçük Bir Umut Var mı?

    Tamamen ümitsiz olmamak gerek. Ferrari, manuel şanzımanı tamamen rafa kaldırmış değil. 2024 başlarında Ferrari’nin ürün geliştirme şefi Gianmaria Fulgenzi, manuel şanzımanın Icona serisindeki özel ve sınırlı üretim modeller için mantıklı olabileceğini söylemişti. Icona serisi; Monza SP1/SP2 ve Daytona SP3 gibi milyon dolarlık, ultra özel modellerden oluşuyor. Fulgenzi, bu tür araçları satın alabilecek varlıklı müşterilerden manuel şanzıman taleplerinin geldiğini belirtti.

    Bu ihtimal, özellikle Porsche gibi rakip markaların manuel vitesli özel versiyonlarla ciddi başarı elde etmesiyle daha da anlam kazanıyor. Porsche’nin manuel şanzımanlı 911 modelleri, otomobil tutkunları arasında büyük ilgi görüyor ve koleksiyon değeri taşıyor. Ferrari de sınırlı sayıda manuel üretimle yüksek fiyat etiketiyle yatırımcı müşterilerine hitap edebilir.

    Neden Manuel Ferrari Zor?

    Ferrari’nin manuel şanzımana geri dönmekte isteksiz olmasının bazı önemli nedenleri var. Marka, geçtiğimiz yıl rekor satış rakamlarına ulaştı ve 2027 yılına kadar dolu sipariş defterine sahip. Bu kadar yoğun taleple baş etmeye çalışan Ferrari, yeni bir manuel proje için ciddi mühendislik ve maliyet yükünü göze almak istemiyor.

    Üstelik modern otomobillerde güvenlik, sürüş asistanları ve emisyon normları manuel vites üretimini iyice zorlaştırıyor. Modern otomatik şanzımanlar, performans ve emisyon açısından manuel viteslerden çok daha verimli çalışıyor. Avrupa’da CO2 emisyon hedefleri her geçen yıl daha da sıkılaşırken, Ferrari de bu hedeflere uymak zorunda kalıyor.

    Manuel Ferrari Hayal mi Kalacak?

    Ferrari’nin manuel vitesli yeni bir modeli üretmesi hâlâ tamamen imkânsız değil. Ancak bu, yalnızca birkaç yüz adetle sınırlı, ultra lüks ve pahalı bir modelle mümkün olabilir. Eğer bu proje hayata geçerse, muhtemelen koleksiyoncular için büyük bir yatırım fırsatı yaratacaktır.

    Şu an için Ferrari’nin mesajı çok net: “Manuel Ferrari mi istiyorsunuz? O zaman klasik modellere yönelin.”

    Piston Kafalar Yorumu

    Ferrari’nin “manuel vites istiyorsan klasik al” demesi, bir yandan haklı, bir yandan hayal kırıklığı. Çünkü Ferrari’nin DNA’sında manuel şanzıman, “sürücüyü otomobille bütünleştiren” en saf bağ. Ama çağ değişti, artık performans, emisyon ve teknoloji dünyasında yaşıyoruz. Yine de koleksiyon değeri açısından bakarsak, manuel Ferrari modelleri şimdiden yatırımcıların gözdesi. Belki günün birinde, çok özel bir Icona modeliyle geri döner… Ama fiyatı, ev fiyatını geçer, orası kesin!

    Özetle

    Ferrari, manuel vites isteyen hayranlarına üzücü bir haber verdi: Yeni modellerde manuel şanzıman düşünülmüyor. Şirket, manuel vites deneyimi yaşamak isteyenlere klasik Ferrari modellerini önerirken, ultra lüks sınırlı üretim modellerde manuel vitesin ufak bir ihtimal olduğunu da belirtiyor.