Etiket: sürdürülebilir lastik

  • Michelin’den Dayanıklılığın Yeni Tanımı: 2026 Pilot Sport Endurance Lastikleri Sahneye Çıkıyor

    Michelin’den Dayanıklılığın Yeni Tanımı: 2026 Pilot Sport Endurance Lastikleri Sahneye Çıkıyor

    Michelin, 2026’da yarış pistlerinde devrim yaratacak Pilot Sport Endurance lastiğini tanıttı. Yeni nesil lastikler daha sürdürülebilir, daha hızlı ve daha uzun ömürlü olacak.

    Dayanıklılık, Performans ve Sürdürülebilirlik Bir Arada

    Michelin, 2026 sezonu için geliştirdiği Pilot Sport Endurance yarış lastiğiyle motor sporlarında sürdürülebilirliğe yeni bir yön veriyor. Yeni nesil lastikler yalnızca pist performansını artırmakla kalmayacak; daha kısa sürede optimum sıcaklığa ulaşacak, tur sürelerini kısaltacak ve daha uzun ömürlü olacak. Üstelik takımlar sezon boyunca %15 ila %30 daha az lastik tüketecek.

    Bu yeni lastik serisi, Dünya Dayanıklılık Şampiyonası’nın (WEC) HyperCar ve IMSA’nın GTP sınıflarında 2026’dan itibaren kullanılacak. Böylece Michelin, pistte hem çevresel etkiyi azaltmayı hem de rekabeti daha ileri taşımayı hedefliyor.


    Simülasyondan Gerçeğe: 10 Günlük Test Yetti

    Michelin’in teknik direktörü Philippe Tramond, geliştirme sürecinin büyük kısmının simülasyon ortamında tamamlandığını açıkladı. Gerçek pist testleri yalnızca 10 gün sürdü. Bu yenilik, mühendislikte dijitalleşmenin geldiği noktayı da gözler önüne seriyor. Takımlar hâlihazırda yumuşak, orta ve sert hamurları simülasyon sistemlerine entegre edebiliyor. Yeni ıslak zemin lastiği ise hâlâ geliştirme aşamasında ve 2026’da kullanıma hazır olmayacak.


    Sürdürülebilirlikte Yeni Eşik: 50% Geri Dönüştürülmüş Malzeme

    Yeni Pilot Sport Endurance lastikleri, Michelin’in çevre dostu hedeflerinin somut bir sonucu. Üretimde kullanılan malzemelerin %50’si yenilenebilir veya geri dönüştürülmüş kaynaklardan geliyor. Örneğin, silika artık kumdan değil, pirinç kabuğundan elde ediliyor. Ayrıca “doğal kauçuk” olarak Hevea brasiliensis ağacının özsuyu kullanılıyor.

    Michelin, 2030’a kadar tüm üretiminde %40 yenilenebilir materyal kullanımını, 2050’de ise %100 seviyesini hedefliyor. Şirket her yıl yaklaşık 200 milyon lastik satıyor ve bu dev üretim kapasitesinde çevreye duyarlılığı artırmayı planlıyor.


    Yeni Ödül: En Verimli Takım Öne Çıkacak

    Michelin ve IMSA, uzun soluklu iş birliklerini sürdürerek 2026’dan itibaren yeni bir çevre ödülü de devreye sokacak: IMSA Michelin Sustainability Award. Bu ödül, her yarış sonrası en az lastik tüketen, en yüksek enerji verimliliğine ulaşan ve en iyi dereceyi elde eden GTP aracına verilecek.

    Michelin İnovasyon Direktörü Cyrille Roget, “Motor sporlarını gelecek 60 yıl boyunca yaşatmak istiyoruz. Bunu başarmak için bugünden değişim şart.” diyerek sürdürülebilirliğin önemini vurguladı.


    Teknolojiyle Şekillenen Yeni Nesil

    Yeni lastikler fiziksel olarak mevcut lastiklerle neredeyse aynı boyutlara sahip olsa da, 1 pound’dan az bir farkla biraz daha ağır olacak. Geliştirme sürecinde Michelin’in TameTire adlı dijital modelleme platformu ve farklı asfalt yüzeylerini taklit eden Characterization Machine gibi ileri teknolojilerden yararlanıldı. Ayrıca özel lazer gravür işlemiyle üretilen yeni yüzey dokusu, ışığı yansıtmayan ve ısı dengesini koruyan özel bir yapı sunuyor.


    BioButterfly ve Ötesi: Uzun Vadeli Dönüşüm

    Michelin’in sürdürülebilirlik vizyonu yalnızca yarış lastikleriyle sınırlı değil. Şirket, petrol bazlı butadien yerine biyolojik kaynaklardan elde edilen alternatifler geliştirmek amacıyla BioButterfly projesi üzerinde 12 yıldır çalışıyor. Bu dönüşüm, geleceğin lastiklerinde petrol bağımlılığını tamamen ortadan kaldırmayı amaçlıyor.

    Türkiye’de satılan Michelin lastiklerine ve en güncel fiyat listesine Michelin Türkiye Resmi Web Sitesi üzerinden ulaşabilirsiniz.

    Motor sporları haberlerimize BURADAN ulaşabilirsiniz.

    Piston Kafalar Yorumu – Editör Notu

    Akın DAĞYARAN

    Motor sporlarının geleceği artık yalnızca hız ve performansla değil, çevresel etkilerle de şekilleniyor. Michelin’in Pilot Sport Endurance 2026 serisi, bu dönüşümün en somut örneklerinden biri. Daha az lastik tüketimi, yenilenebilir materyaller ve gelişmiş mühendislik yaklaşımı, pistteki rekabeti yeni bir çağa taşıyor. Bu lastikler yalnızca tur sürelerini değil, endüstrinin geleceğini de kısaltacak gibi görünüyor.

  • Pirelli’den Sürdürülebilir Devrim: Yeni P Zero Lastiği Range Rover İçin Tasarlandı

    Pirelli’den Sürdürülebilir Devrim: Yeni P Zero Lastiği Range Rover İçin Tasarlandı

    Yeni Pirelli P Zero lastiği, %70’i sürdürülebilir malzemelerden oluşan yapısıyla çevreye duyarlı üretim anlayışını Range Rover modellerine taşıyor.

    Doğa dostu malzemelerle üretilen yeni nesil performans lastiği, JLR modellerinde ilk kez sunulacak

    Modern otomobillerin artan gücü, ağırlığı ve performans beklentileri, lastik üreticilerinin işini her geçen gün zorlaştırıyor. Buna bir de çevre dostu üretim gereksinimleri eklendiğinde, sektörde sürdürülebilirliği ve performansı bir arada sunmak neredeyse bir mühendislik sanatına dönüşüyor. İşte bu noktada Pirelli, yeni nesil P Zero lastiğiyle hem doğaya hem de sürüş keyfine saygı duyan bir çözüm sunuyor.

    %70 Sürdürülebilir Malzeme: Lastik Dünyasında Yeni Dönem

    Yeni Pirelli P Zero, bileşiminde %70’ten fazla sürdürülebilir malzeme kullanılmasıyla dikkat çekiyor. Bu oran, bugüne kadar seri üretime giren lastikler arasında bir rekor niteliği taşıyor. Yeni lastik, ilk etapta Range Rover gibi üst segment Jaguar Land Rover (JLR) modellerinde 22 inçlik versiyonlarla sunulacak.


    FSC Sertifikalı Doğal Kauçuk ve Geri Dönüştürülmüş Çelik

    Yeni lastikte kullanılan doğal kauçuk, Forest Stewardship Council (FSC) tarafından sertifikalandırılmış kaynaklardan temin ediliyor. FSC sertifikası, kauçuğun ormandan üretim tesisine kadar olan sürecinin çevreye ve topluma duyarlı şekilde yönetildiğini garanti ediyor.

    Lastiğin iskeletinde ise hurda metalin eritilmesiyle elde edilen geri dönüştürülmüş çelik kullanılıyor. Bu malzeme, hem dayanıklılığı koruyor hem de üretimde karbon ayak izini azaltıyor.


    Pirinç Kabuğu ve Bitki Bazlı Reçinelerle Gelen Performans

    Pirelli mühendisleri, yeni P Zero’da performanstan ödün vermemek için akıllı çözümler geliştirmiş. Taban bileşiğinde kullanılan silika, pirinç işlemesi atıklarından elde ediliyor. Bu malzeme, özellikle ıslak zemin performansını artırıyor.

    Ek olarak, bio-circular polimerler ve bitki bazlı reçineler, hem ıslak hem de kuru zeminlerde optimum tutunma sağlıyor. Bu yenilikçi bileşenler sayesinde sürüş güvenliği ve konfor, çevreci yaklaşımla birleşiyor.


    İlk Olarak Range Rover Elektrik’te

    Yeni Pirelli P Zero, ilk olarak JLR modellerinde sahne alacak. Range Rover Electric modeli bu lastiklere sahip olacak ilk araçlardan biri olacak. İlginç şekilde, bu modelde kullanılan lastikler, tamamen elektrikli araçlara özel değil; içten yanmalı versiyonlarla aynı lastik mimarisi tercih ediliyor.

    Bu da, P Zero’nun yüksek tork ve ani ivmelenme gibi EV’ye özgü dinamiklere de uyum sağlayabildiğini gösteriyor. Pirelli, bu lastiklerin yanak kısmında sürdürülebilir içerik oranını simgeleyen özel bir logo ile tanıtım yapacak.


    Sadece Lastik Değil, Bir Vizyon

    Pirelli, Avrupa’daki tüm üretim tesislerinde 2026 yılına kadar FSC sertifikalı doğal kauçuk kullanımına geçmeyi planlıyor. Bu vizyon, şirketin sadece çevreci ürünler değil, aynı zamanda sorumlu bir üretim ekosistemi inşa etme amacını da ortaya koyuyor.


    Piston Kafalar Yorumu

    Sürdürülebilirliğin artık sadece elektrikli araçlarla sınırlı kalmadığı bir dönemdeyiz. Pirelli P Zero, çevreye saygılı yapısı ve üst düzey performans hedefiyle sektörde yepyeni bir sayfa açıyor. Üst segment SUV’ların sürüş karakterine uygun geliştirilen bu lastik, hem teknik hem de etik anlamda geleceğin lastiği olma yolunda emin adımlarla ilerliyor.

    Pirelli modellerine ait güncel bilgileri Pirelli Türkiye Resmi Web Sayfası üzerinden inceleyebilirsiniz.