Etiket: SUV Araçlar

  • SEAT’ın SUV’lara Giden Yolu

    SEAT’ın SUV’lara Giden Yolu

    SEAT, SUV modellerine ulaşan yolculuğunu Marbella, Tribu ve IBX gibi vizyoner konsept otomobillerle şekillendirdi. Ateca, Arona ve Tarraco’nun arkasındaki yaratıcı süreci keşfedin.

    🚘 SEAT SUV Modellerinin Arkasındaki Vizyoner Gelişim

    SEAT, günümüzde büyük beğeni toplayan SUV modelleri Ateca, Arona ve Tarraco ile güçlü bir konumda yer alsa da, bu başarının arkasında tam 30 yılı aşan bir konsept geliştirme süreci yatıyor. Markanın otomotiv tarihindeki SUV yolculuğu, Marbella Playa’dan başlayarak IBX, 20v20 ve Tribu gibi prototiplerle şekillendi.

    Her bir konsept, SEAT’ın bugünkü SUV kimliğini oluşturan tasarım dili, sürüş felsefesi ve teknoloji altyapısının temel taşlarını oluşturdu. İşte SEAT’ın SUV serüveninde dönüm noktası olan modeller:


    🛻 1991 – SEAT Marbella Playa: SUV Ruhunun İlk Tohumu

    1991 Frankfurt Otomobil Fuarı’nda tanıtılan Marbella Playa, yüksek sürüş pozisyonu ve 4×4’e benzer formuyla SEAT’ın SUV ruhunu ilk kez hissettirdiği model oldu. Pikap tarzı yapısıyla doğa ve macera odaklı kullanıcıları hedefleyen bu modelde 40 HP’lik motor gücü sunuluyordu. Zeminden yüksekliği artırılan tasarım, gelecekteki SUV mimarisine referans niteliğindeydi.


    🔧 2000 – Salsa Emoción: Çok Yönlülük Konsepti

    Salsa Emoción, SEAT’ın Teknik Merkezi’nin 25. yılına özel geliştirildi. 310 mm’ye kadar artan yerden yükseklik, farklı sürüş modları (Off-Road, Sport, Street) ve güçlü tasarım hatları, günümüzün Multi Driving Concept sistemlerine öncülük etti.

    Bu modelde ilk kez Arona’nın siluetini anımsatan çekme çizgileri kullanıldı.


    🚜 2007 – Tribu: Modern SUV’in Temelleri

    Tribu Konsepti, 2007 Cenevre Otomobil Fuarı’nda tanıtıldı. Salsa Emoción’un izlerini taşıyan modelde Urban, Sport ve Freerun modları yer aldı. Yerden yüksekliği ve off-road özellikleriyle SEAT’ın artık gerçek bir SUV vizyonuna adım attığı model oldu.

    Tasarım anlamında Tarraco’nun üçgen arka lamba grafikleri ilk kez Tribu’da şekillendi.


    ⚡ 2011 – IBX: Elektrikli Geleceğe Açılan Kapı

    SEAT, 2011’de tanıttığı IBX konsepti ile tasarımsal olgunluğa ulaştı. Tam LED farlar, hibrit motor ve gergin yüzey hatları bu modelde karşımıza çıktı. Ateca ve Arona’nın tasarımsal genetiği IBX ile netleşti.


    🛰️ 2015 – 20v20: Bağlanabilirlik Çağı

    SEAT’ın Ateca öncesindeki son konsepti olan 20v20, mobil navigasyon ve uzaktan iklim kontrolü gibi teknolojilerle donatılmıştı. Dokunmatik “Personal Drive” cihazı, bugünkü bağlantılı araç sistemlerinin öncüsü oldu. Sportif coupe havası ve SUV gövde oranı ile Ateca’nın sinyallerini verdi.


    🛞 2007–2015 – Altea Freetrack & Leon Cross Sport

    Altea Freetrack, çok modlu sürüş sisteminin en olgun halini sunarken; Leon Cross Sport, dört tekerlekten çekiş sistemiyle kompakt spor performansı birleştirdi. Bu iki model, crossover segmentiyle SUV segmenti arasında köprü kurdu.


    🚙 Seri Üretime Geçiş: Ateca, Arona ve Tarraco

    🟢 2016 – SEAT Ateca:

    SEAT’ın ilk seri SUV modeli. Dinamik sürüş, akıllı yardımcı sistemler ve güçlü motor seçenekleriyle pazarda iddialı bir konuma geldi.

    🟡 SEAT Arona:

    Kompakt SUV segmentinde yer alan Arona, şehir içi kullanım konforunu SUV özellikleriyle harmanladı. Tribu ve IBX’ten izler taşıyor.

    🔵 SEAT Tarraco:

    Markanın amiral gemisi olan Tarraco, geniş yaşam alanı, teknoloji odaklı kokpiti ve zarif tasarımıyla SEAT SUV gamının zirvesi oldu.


    💬 Piston Kafalar Yorumu

    SEAT, SUV segmentine ani bir giriş yapmadı; aksine bu alandaki başarısını konsept geliştirme geleneğine dayanan derin bir mühendislik vizyonu ile inşa etti. Ateca, Arona ve Tarraco modellerinin başarısının arkasında bu 30 yıllık stratejik hazırlık yatıyor.

  • Dinamik Görünüme Sahip Yeni Renault Captur Artık Daha Teknolojik

    Dinamik Görünüme Sahip Yeni Renault Captur Artık Daha Teknolojik

    Dinamik Görünüme Sahip Yeni Renault Captur Artık Daha Teknolojik

    Renault Captur, lanse edildiği 2013 yılından bu yana 1,5 milyon satış adedine ulaşarak hem Fransa hem Avrupa’da kısa sürede segmentinin en çok satan modeli oldu. Segmentinde oyuncu sayısındaki artışa rağmen her yıl yükselen bir satış grafiği gösteren Renault Captur, 2018 yılında Fransa’da 67 bin, Avrupa’da ise 215 bin satış adedi ile B-SUV segment liderliğini sürdürdü.

    Rekabetin giderek arttığı pazarda Yeni Captur, bir önceki neslini başarıya taşıyan kimliğini daha güçlendirerek yenilendi. Dönüşüm gerçekleştiren model, dinamik ve güçlü yeni SUV çizgileriyle dikkat çekiyor.

    Renault Grubu için üst düzeyde stratejik bir bölge olan Çin’de de üretilecek olan Yeni Captur böylece global bir model haline geliyor. Model, Güney Kore dahil olmak üzere Renault markası altında, tüm pazarlarda aynı isim ile pazara sunulacak.

    Yeni Captur, CMF-B platformu gibi yeni platformların kullanımı ve ortak teknolojilerin geliştirilmesi ile İttifak bünyesindeki sinerjiyi güçlendirmeye yönelik, Grup stratejisinin merkezinde yer alıyor. Modelin yeni elektrik ve elektronik mimarisi, en yeni teknolojik gelişmelerin kullanımını mümkün hale getiriyor. Yeni Captur, elektrikli, internet bağlantılı ve otonom sürüş özellikleriyle Renault Grubu’nun stratejik planını destekliyor.

    İç mekanda sunduğu kalite ve konfor ile Yeni Captur üst segment araçlara yaklaşıyor. En üst kalite malzemeler, yumuşak ön panel, kapı paneli, fütüristik EDC vites kolu ile kokpit tarzı orta konsol, titizlikle işlenmiş detaylar ve yeni koltuk mimarisi ile yenilikler dikkat çekiyor.

    Yeni Captur’ün iç kısmındaki teknolojik devrim ilk bakışta fark ediliyor. Yeni Captur, sürüş, park ve güvenlik olmak üzere üç kategoride ADAS (Sürüşe Yardımcı Destek Sistemleri) teknolojileri sunuyor. Renault EASY DRIVE sistemini oluşturan bu özellikler, Renault EASY LINK multimedya sistemi üzerinden dokunmatik olarak kolayca kontrol edilebiliyor. Yeni Captur 9,3 multimedya ekranı ve 10,2 inç dijital gösterge paneli ile kategorisinin en büyük ekranlarından birine sahip.

    Yeni Captur’de modelin DNA’sını oluşturan kişiselleştirme ve modülerlik özelikleri korunuyor. Yeni Captur ile 11 gövde rengi, 4 kontrast tavan rengi ve 3 özelleştirme paketi ile toplamda 90 farklı kombinasyon seçeneği sunuluyor. Captur’ün konfor ve modülaritesi için kilit bir faktör olan kayar arka koltuklar, ikinci nesilde de mevcut. Yeni Captur, 536 litre gibi oldukça yüksek bir bagaj hacmi (sınıfının en iyisi), 27 litreye kadar iç depolama hacmi ve hepsinden de önemlisi benzersiz bir modülarite sunuyor.

    Yeni Captur, yenilenen verimli bir motor yelpazesine sahip. Yeni Captur, 4 benzinli ve 3 dizel motor ile pazara sunuluyor: benzinli 1.0 TCe 100bg, 1.3 TCe 130 bg GPF*, 1.3 TCe 130 bg EDC GPF, 1.3 TCe 155 bg EDC GPF ve dizel 1.5 Blue dCi 95 bg, 1.5 Blue dCi 115 bg ve 1.5 Blue dCi 115 bg EDC. Yeni Captur, 2020 yılından itibaren motor seçenekleri arasına E-TECH Plug-in hibrit motor da ekleyecek. Renault Grubu için bir ilk olan bu ürün, aynı zamanda B-SUV segmentinde de benzersiz bir seçenek olacak.

    Yeni Captur 2020 yılının ilk yarısında Türkiye’de pazara sunulacak

    Renault Mais Genel Müdürü Berk Çağdaş: “Avrupa’da B-SUV segment lideri olan Captur, daha belirgin yeni çizgileri ile dinamik ve güçlü bir SUV görünümü kazanıyor. Modelin DNA’sındaki temel özellik olan kişiselleştirme ve modülerlik korunurken Yeni Captur, sahip olduğu eksiksiz sürüş destek sistemlerinin yanı sıra en kapsamlı teknolojik donanımları ile rakiplerinden ayrılıyor. 2020 yılından itibaren Renault Grubu’nun ve sınıfının ilk şarj edilebilir (plug-in) hibrit motorunu da müşterilerinin beğenisine sunacak olan Yeni Captur, verimli ve ekonomik bir motor seçeneğine sahip. Türkiye binek otomobil pazarından yüzde 3,7 pay alan B-SUV segmentinin önemli oyuncularından Captur’ün, yenilenen tasarım ve özellikleri ile Türkiye pazarındaki iddiasını arttıracağına inanıyoruz.’’ dedi.

    Daha güçlü bir SUV kimliği ve kişiselleştirme

    Daha dinamik ve farkedilir bir tasarıma sahip Yeni Captur, güçlendirilen SUV kimliği ile göze çarpıyor. Dış tasarımda gerçekleştirilen dönüşüm sayesinde modelin çizgileri daha modern, kendine özgü ve etkileyici hale geliyor. ön ve arka Full LED C şeklinde farları ve dekoratif krom detaylar gibi özelliklerin tümü, kalitedeki iyileştirmenin bileşenleri olarak göze çarpıyor. 4,23 metre uzunluğu ile önceki modele kıyasla 11 cm daha uzun olan yeni Captur, Atacama Turuncu, Alev Kırmızı, Demir Mavi gövde renkleri ile göze çarpıyor. Ametist Siyah ise INITIALE PARIS versiyonu ile birlikte sunuluyor.

    Satışlarında çift gövde-tavan renkli araçların oranının yüzde 80’e yakın olması, Captur’ü kişiselleştirme seçenekleri ile ön plana çıkarıyor. Yeni Captur, hem iç hem de dış tasarımda sunduğu yeni alternatifler ile bu özelliğini daha da zenginleştiriyor. Yeni Captur ile 11 gövde rengi, 4 kontrast tavan rengi ve 3 özelleştirme paketi ile toplamda 90 farklı kombinasyon seçeneği sunuluyor.

    En yeni teknolojilerle ve kategorisinin en büyük ekranları ile sunulan model, güçlü ergonomisi ve daha konforlu hale getirilen sürüş deneyimi ile öne çıkıyor. 

    İç mekanda yüksek kalite devrimi ve modülarite

    Yeni Clio ile başlayan iç tasarım devrimi, Yeni Captur ile devam ediyor. Kabin içinde sunduğu kalite ve konfor ile Yeni Captur üst segment araçlara yaklaşıyor. En üst kalite malzemeler, yumuşak ön panel, kapı paneli, orta konsol etrafındaki kaplamalar, titizlikle işlenmiş detaylar ve yeni koltuk mimarisi ile yenilikler hemen göze çarpıyor.

    “Akıllı Kokpit”in kilit unsuru olan 9,3 inç multimedya ekran (çapraz olarak 7 inçlik versiyonun iki katı), segmentinin en büyük ekranı olarak öne çıkıyor. Yeni internet bağlantılı Renault EASY LINK multimedya sistemi sayesinde, tüm multimedya, navigasyon ve bilgi-eğlence hizmetlerinin yanı sıra MULTI-SENSE ayarlarına ve sürüş yardım sistemlerinin parametrelerine de kolayca erişilebiliyor.

    Yeni Clio’da olduğu gibi, Yeni Captur’ün gösterge panelinde de dijital bir ekran mevcut. 7 ile 10,2 inç büyüklüğündeki renkli ekran, sürüş deneyimini özelleştirmek için son derece sezgisel bir yöntem sunuyor. 10,2 inçlik versiyonun ekranında GPS navigasyon sistemi yer alıyor.

    Captur’ün konfor ve modülaritesi için kilit bir faktör olan kayar arka koltuklar, ikinci nesilde de mevcut. Koltuklar, yolcu bölmesi veya bagaja doğru kolayca 16 cm hareket ettirilerek yolcular veya yükleme için ek hacim sağlanabiliyor. Bu sayede Yeni Captur, 27 litrelik iç depolama hacmine ek olarak 536 litre bagaj hacmi (kategorisinin en üst seviyesi) sunuyor.

    Yenilenen verimli motor ürün gamı

    Yeni Captur’ün yeni benzinli ve dizel motor seçenekleri daha yüksek bir güç aralığı sunuyor: Benzinli motorlar 100 ile 155 bg; dizel motorlar ise 95 ile 115 bg aralığında güç seçeneklerine sahip. En yeni nesil teknolojileri içeren motor seçenekleri, optimize yakıt tüketiminin yanı sıra düşük emisyon seviyeleri sunuyor.

    Yeni Captur, 2020 yılından itibaren motor yelpazesine E-TECH Plug-in hibrit motor da ekleyecek. Renault Grubu için bir ilk olan bu ürün, aynı zamanda segmentinde benzersiz bir seçenek olacak. Geniş bir müşteri kitlesi için tasarlanan Yeni Captur, plug-in hibrit teknolojisinin yaygınlaşmasına öncülük edecek.

    Yeni Captur, 1.0 TCe 100bg, 1.3 TCe 130 bg GPF(partikül filtresi), 1.3 TCe 130 bg EDC GPF (partikül filtresi), 1.3 TCe 155 bg EDC GPF (partikül filtresi) benzinli ve 1.5 Blue dCi 95 bg, 1.5 Blue dCi 115 bg ve 1.5 Blue dCi 115 bg EDC dizel motorları ile müşterilerin beğenisine sunuluyor.

    Renault EASY DRIVE: Yeni Captur için en kasamlı sürüş destek sistemleri

    Yeni Captur, Yeni Clio gibi kategorisinin en eksiksiz ve gelişmiş sürüş destek sistemlerinin kullanımını yaygınlaştırarak sürücülere güvenli bir sürüş sunuyor.

    Otoyol ve Trafik Sıkışıklığı Yardımcısı, en dikkat çekici olan sürüş destek sistemi olarak öne çıkıyor. Yoğun trafikte ve otoyolda önemli ölçüde konfor ve güvenli sürüş sağlayan özellik, otonom araçlara giden yolda ilk adım olarak dikkat çekiyor. Bu özellik, Yeni Captur’ün lansmanından itibaren sunulacak.

    Yeni Captur, sürüş, park ve güvenlik olmak üzere üç kategoride ADAS (Sürüşe Yardımcı Destek Sistemleri) teknolojileri sunuyor: Adaptif hız kontrol sistemi, aktif acil fren destek sistemi, kör nokta uyarı sistemi, şeritten ayrılma uyarısı ve şeritte kalma yardımcısı gibi segmentinde benzersiz özellikleri barındırıyor. Renault EASY DRIVE sistemini oluşturan bu özellikler, Renault EASY LINK multimedya sistemi üzerinden dokunmatik olarak kolayca kontrol edilebiliyor.

    360° kamera, bisikletli ve yaya algılama özellikli aktif acil fren destek sistemi gibi özelliklerin yanı sıra Arka Çapraz Trafik Uyarısı, Renault ürün gamında ilk kez kullanıma sunulurken, park halindeki aracın ilk hareketini her zamankinden daha güvenli hale getiriyor.

    Orta konsol, Yeni Captur modelin Akıllı Kokpit’inin kilit bir bileşeni olarak dikkat çekiyor. Sürüş pozisyonu ergonomisini iyileştirmek ve vites erişimini kolaylaştırmak için yükseltilen konsol, yolcu bölmesine daha aerodinamik bir görünüm kazandırıyor. Bunun yanı sıra depolama ve akıllı telefonların kablosuz şarj sistemi için daha fazla alan sunuluyor. Kokpit tarzı konsol, fütüristik EDC vites kolu (e-shifter) ile hassas bir kontrol sunarak sürüş deneyimini zenginleştiriyor. İç ambiyansa uygun şeklide kişiselleştirilebilen konsol, LED ortam aydınlatması sayesinde daha fazla dikkat çekiyor.

    Yeni Captur: Elektrikli, İnternet Bağlantılı, Otonom

    Teknolojisi ile göz dolduran Yeni Captur, geleceğin mobilitesinin üç önemli unsurunu bünyesinde barındırıyor:

    • Elektrikli: Renault Grubu, 2022 yılına kadar ürün gamına 12 elektrikli model ekleyecek. Yeni Captur, E-TECH Plug-in adını taşıyan ve İttifak tarafından geliştirilen bir teknolojinin ürünü olan plug-in (prize takılabilir) hibrit motora sahip ilk Renault model olacak.
    • İnternet Bağlantılı: 2022 yılına kadar markanın kilit pazarında sunduğu araçların %100’ü internet bağlantılı araçlar olacak. Yeni Captur, yeni internet bağlantılı multimedya sistemi ve Renault EASY CONNECT ekosistemiyle bu dinamiği mükemmel şekilde ortaya koyuyor.
    • Otonom: Renault Grubu, 2022 yılına kadar otonom sürüş teknolojilerine sahip 15 modeli satışa sunacak. Yeni Captur ise bu anlamda öncü modellerden biri olacak. Yeni Clio ile birlikte, otonom sürüşün ilk adımı olan sürüş destek sistemleri, B segmentindeki modellerle standart olarak sunulmaya başlayacak.

  • Alfa Romeo “Tonale Konsept” Cenevre’de Sergilendi!

    Alfa Romeo “Tonale Konsept” Cenevre’de Sergilendi!

    Alfa Romeo, Cenevre Fuarı’nda ilk plug-in hybrid SUV’u Tonale Konsept’i tanıttı. İtalyan tasarımı, hibrit teknolojisi ve yenilikçi detaylarıyla dikkat çekiyor.

    Alfa Romeo’dan SUV Dünyasına Yeni Bir Soluk

    Alfa Romeo Tonale Konsept, 89. Cenevre Otomobil Fuarı’nda tanıtılarak markanın gelecekteki vizyonunu gözler önüne serdi. Markanın ilk plug-in hybrid otomobili ve orta sınıf SUV segmentindeki ilk temsilcisi olan Tonale, hem İtalyan tasarım ruhunu hem de elektrifikasyon sürecini yansıtan bir konsept olarak dikkat çekiyor.

    Markanın İlk Plug-in Hybrid SUV’u

    Tonale Konsept, Alfa Romeo’nun SUV dünyasında Stelvio ile elde ettiği başarının üzerine inşa ediliyor. Bu model, markanın ilk seri üretim plug-in hybrid SUV’u olacak ve Alfa Romeo’yu hızla büyüyen kompakt SUV pazarında daha güçlü bir oyuncu haline getirecek. Elektrikli motor desteği sayesinde daha düşük emisyon değerleri sunarken sürüş keyfinden de ödün vermemesi hedefleniyor.

    İtalyan Tasarım Mirası ve Yenilikçi Çizgiler

    Tonale, Alfa Romeo’nun köklü tasarım mirasını modern bir bakış açısıyla buluşturuyor.

    • 21 inç dairesel jantlar, 1960’ların ikonik modeli 33 Stradale’ye gönderme yapıyor.
    • 3+3 far tasarımı, Brera ve SZ modellerinden esinlenerek modernize edilmiş.
    • Disco Volante Spider ve Duetto gibi klasiklerden izler taşıyan gövde çizgileri ile cesur bir duruşa sahip.
      İç mekânda ise Alcantara ve alüminyum detayların kontrastı, el işçiliği ile birleşerek sürücü odaklı premium bir atmosfer yaratıyor.

    Dijital Çağın Konforu: Alfista ve Paddock

    Tonale’nin kabininde 12,3 inç dijital gösterge tablosu ve 10,25 inç bilgi-eğlence ekranı bulunuyor. Öne çıkan iki yeni özellik:

    • Alfista: Alfa Romeo kulüpleri, toplantıları ve etkinliklerle ilgili güncel bilgilere erişim sağlayan özel bir ara yüz.
    • Paddock: Araç içinden doğrudan orijinal Alfa Romeo aksesuarlarını inceleme ve satın alma imkânı sunuyor.

    Sürüş Dinamikleri ve DNA Sistemi

    Tonale, Alfa Romeo’nun DNA sürüş modu sisteminin en güncel versiyonuna sahip.

    • Dinamik Mod: Elektrikli ve benzinli motorlardan maksimum güç sağlayarak sürüş keyfini artırıyor.
    • Natural Mod: Hibrit sistemi optimize ederek performans ve verimlilik arasında denge kuruyor.
    • Advanced E Modu: Tamamen elektrikli sürüş deneyimi sunuyor.
      Ayrıca dokunmatik ekrandaki E-mozione butonu, gaz, fren ve direksiyon tepkilerini kişiselleştirme imkânı sağlıyor.

    İsmini Alpler’den Alıyor

    Konseptin ismi, İtalya’nın ünlü Tonale Geçidi’nden geliyor. Stelvio ile bağlantılı bu dağ geçidi, yıl boyunca karla kaplı zirveleriyle biliniyor ve Alfa Romeo’nun SUV isimlendirme geleneğini sürdürüyor.

    Piston Kafalar Yorumu

    Tonale Konsept, Alfa Romeo’nun sadece SUV pazarındaki konumunu güçlendirmekle kalmıyor, aynı zamanda elektrifikasyona yönelik stratejik hamlesini de açıkça ortaya koyuyor. İtalyan ruhunu ve markanın sportif DNA’sını koruyarak hibrit teknolojisini sunması, markanın gelecekte rekabet gücünü artıracak en önemli adımlardan biri olacak.