Etiket: Türkiye Otomobil Pazarı

  • 2026’da Türkiye Pazarını Şekillendirecek 10 Büyük Otomotiv Trendi

    2026’da Türkiye Pazarını Şekillendirecek 10 Büyük Otomotiv Trendi

    2026 otomotiv trendleri Türkiye pazarını baştan şekillendiriyor. Elektrikli SUV’lardan yeni vergilere, otonom sistemlerden Çin etkisine kadar tüm detaylar burada.

    2026’ya Damga Vuracak Otomotiv Trendleri Açıklandı

    Türkiye, 2025’in sonuna yaklaşırken otomotiv sektörü adeta yeni bir dönemin kapısında bekliyor. Elektrikli modellerin hızla yayılması, hibrit teknolojilerin olgunlaşması, Çinli markaların agresif yükselişi ve güvenlik odaklı yeni regülasyonlar… Bunların tamamı 2026 otomotiv trendleri üzerinde belirleyici olacak. Pazarın nabzını tutan gelişmeler, hem tüketicilerin hem de markaların yönünü değiştirmeye hazırlanıyor.

    Aşağıda, Türkiye pazarını 2026’da şekillendirmesi kesinleşen 10 ana eğilimi derledik. Bu içerik, hem kullanıcı davranışlarını hem de sektörün dinamiklerini anlamak için benzersiz bir rehber niteliğinde.

    📲 Artık Haberler Size Gelsin
    PistonKafalar’ın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler anında cebinize düşsün.

    Otomobil & Motosiklet Akışı (Hızlı Bildirimler) | KatılWhatsApp
    YouTube Test Sürüşleri & İncelemeler | İzleYouTube

    📩 İşbirliği ve reklam teklifleri için:
    info@pistonkafalar.com üzerinden bizimle iletişime geçebilirsiniz.

    1. Elektrikli SUV’lar Ana Akım Oluyor

    Türkiye’de elektrikli otomobil satışı üç yıldır artarak devam ediyor ancak 2026’da ana büyüme artık net şekilde SUV segmentine kayacak. Markalar, kompakt ve C-SUV sınıfında daha ucuz, daha uzun menzilli seçeneklerle tüketiciyi hedefliyor. Çinli markalar ise bu segmentte fiyat/performans rekabetini kızıştırmaya hazırlanıyor.


    2. Hibrit Modeller Türkiye’nin Yeni “Ana Sınıfı” Oluyor

    Vergisel avantajın korunması ve düşük tüketim sayesinde hibrit satışları 2026’da yüzde 30’a yaklaşacak.
    Özellikle Toyota, Honda ve Chery hibritleri pazarın lokomotifi olacak. Bu nedenle hibrit hâkimiyeti yılı geliyor.


    3. 2026’da Yeni Vergi Düzenlemeleri Bekleniyor

    Ticaret Bakanlığı ve Hazine tarafında, 2025 boyunca konuşulan kademeli ÖTV modeli 2026’da gündeme gelmesi beklenen konuların başında. Bu nedenle bazı modeller 2026’da daha uygun, bazıları ise daha pahalı hale gelebilir. Markalar şimdiden fiyat stratejilerini buna göre hazırlıyor.


    4. Çinli Markaların Pazar Payı %20’ye Yaklaşıyor

    Chery, MG, BYD ve Maxus gibi markalar sadece uygun fiyat ile değil, aynı zamanda teknolojik donanım + garanti + performans üçlüsüyle pazarın en güçlü oyuncuları hâline gelmiş durumda. 2026’da Türkiye pazarının her 5 yeni modelinden 1’inin Çin kökenli olması öngörülüyor.


    5. 800V Şarj Mimarisi Standartlaşmaya Başlıyor

    Daha yüksek verimlilik, daha düşük ısı ve daha hızlı şarj. Bugüne kadar premium segmentte gördüğümüz 800V mimarisi, 2026’dan itibaren kompakt elektrikli araçlara inmeye başlıyor. Bu da Türkiye’de uzun yol kullanımını kolaylaştıracak.


    6. Otonom Sistemlerde Aşamalı Yükseliş

    2026’da Level 2+ ve Level 3 otonom özellikler birçok modelde standart hâle gelecek. Trafik sıkışıklığı asistanı, akıllı şerit takip sistemi, tam hız aralığında adaptif hız sabitleyici… Türkiye gibi yoğun trafikli ülkelerde büyük rahatlık sağlayacak.


    7. Güvenlik, 2026’nın Birincil Rekabet Alanı

    Euro NCAP’in 2026 protokolleri daha sert geliyor.
    Bu da markaları:

    • Daha güçlü gövde yapıları
    • Daha gelişmiş radar-kamera kombinasyonları
    • Yaya ve bisikletli algılama sistemleri

    konusunda yenilik yapmaya zorluyor.


    8. Yazılım Güncellemesi Alan Araçlar Standartlaşıyor

    Güncelleme = yeni özellik. Markalar artık araçlarını “donanım değil yazılım ürünü” gibi konumlandırmaya başladı. 2026’da OTA (kablosuz güncelleme) almayan araç, sınıfında dezavantajlı kabul edilecek.


    9. Türkiye’de Şarj İstasyonu Yatırımları Zirve Yapıyor

    2026’da şarj ağı 2 kat büyüme hedefliyor. Özellikle hızlı DC istasyon sayısı artacak. Yani uzun yol elektrikli araç kullanıcıları için yıl dönüm noktası olacak.


    10. Kompakt Sedan Sınıfı Resmen Geri Dönüyor

    SUV çılgınlığı devam etse de Türkiye’de sedan geleneği güçlü. 2026’da C-segment sedan modeller, hibrit motor seçenekleriyle geri dönüş yapacak: Toyota, Skoda, Honda ve Hyundai, pazara yeni kartlarını hazırlıyor.

    Sektörel haberlere BURADAN ulaşabilirsiniz.

    Piston Kafalar Yorumu – Editör Notu

    Akın DAĞYARAN

    2026 otomotiv trendleri gösteriyor ki Türkiye pazarı artık tamamen “teknoloji + ekonomi + rekabet” üçgeninde şekilleniyor. Elektrikli SUV’lar ile hibrit modeller yeni normal olurken, Çinli üreticilerin baskısı markaları daha rekabetçi fiyatlara, daha zengin donanımlara zorlayacak. Tüketicinin kazançlı çıkacağı bir yıl bizi bekliyor.

    Okuyucular Bunları da Merak Etti 👇



  • 2025’te Taşıt Kredisi ve ÖTV Düzenlemeleri: Neler Değişti?

    2025’te Taşıt Kredisi ve ÖTV Düzenlemeleri: Neler Değişti?

    Taşıt kredisi faizleri güncellendi, ÖTV ve MTV zamları otomobil fiyatlarını artırdı. Alım planlayanlara 2025 Türkiye’sinde dikkat edilmesi gerekenleri anlattık.

    2025’te Türkiye otomobil piyasasında taşıt kredisi, ÖTV (Özel Tüketim Vergisi) ve MTV (Motorlu Taşıtlar Vergisi) düzenlemeleri büyük tartışma konusu oldu. Bankaların taşıt kredisi faiz oranları yükseldi mi, krediler daha mı erişilemez hale geldi; ÖTV düzenlemeleri hangi araçları etkiliyor; MTV zamları ne kadar arttı? Alıcı adayı kişilerin bilmesi gereken önemli değişiklikleri şöyle özetleyelim.


    Taşıt Kredisi Faiz Oranlarında Son Durum

    • Enuygun Finans verilerine göre, 0 km taşıt kredilerinde bankalar arasında faiz oranları %3,00 ile %4,72 arasında değişiyor.
    • Hesapkurdu’nun 17 Eylül 2025 karşılaştırmasında, 200.000 TL, 48 ay vadeli taşıt kredisi için en uygun oran Garanti BBVA’da %2,85 olarak görünüyor.
    • İkinci el taşıt kredilerinde de oranlar benzer aralıkta, ancak vade ve araç değeri arttıkça toplam maliyet daha da yükseliyor.

    Kredi Vade ve Limitleri

    • 0 km sıfır araç kredilerinde en fazla 48 ay vade yaygınken; araç değeri arttıkça bu vade düşüyor.
    • Bankalar taşıt kredisi verirken aracın fatura değeri veya kasko değeri üzerinden kredi verebiliyor; genellikle aracın değerinin %70’ine kadar kredi olanağı var.

    Örneğin: 200.000 TL’lik Kredi Maliyeti

    • 200.000 TL’lik, 48 ay vadeli taşıt kredisi için Garanti BBVA’nın %2,85 oranıyla aylık taksiti ~8.976 TL, yıllık maliyeti ~%3 civarı görünüyor.
    • Bu tür kredilerde dosya masrafı, sigorta ve diğer ek ücretler toplam maliyeti artıran unsurlar. Bu yüzden net kredi teklifleri banka-bankaya değişebiliyor.

    ÖTV ve MTV Düzenlemeleri: Vergi Yükü Artıyor

    ÖTV Artışı ve ÖTV Düzenlemeleri

    • Temmuz 2025’te yapılan ÖTV zammıyla özellikle pick-up sınıfı araçlarda ÖTV oranı %4’ten %50’ye çıkarıldı. Bu, 4×4 pick-up modellerinin Türkiye’deki fiyatlarında ciddi yükselmeye neden oldu.
    • Ayrıca teklif olarak çıkan yeni ÖTV düzenlemeleriyle, elektrikli araçlarda ÖTV matrahının belirlenmesinde yalnızca motor hacmi değil, menzil, batarya kapasitesi, teknik göstergeler gibi kriterler de gözetilecek. Ancak bu teklifin yasalaşıp yasalaşmayacağı hâlâ tartışma konusu.

    MTV Zamları

    • 2025 MTV oranlarında genel olarak %20 oranında artış yapıldı. Bu, yıllık vergi yükünü artırıyor.
    • Elektrikli araç sahipleri için MTV hesaplamalarında özel muafiyet veya indirim seçenekleri devam ediyor ama bu avantajlar sınırlı sayıda model için geçerli.

    Taşıt Kredisiyle Satış Arasındaki İlişki

    ÖTV ve MTV vergilerindeki artış, taşıt kredisiyle alınacak araç fiyatlarını doğrudan etkiledi. Çünkü yüksek ÖTV → araç fiyatında büyük sıçrama → kredi miktarı ve taksit tutarı artıyor.

    • Bu durum, özellikle genç alıcılar ve orta gelir düzeyindeki kullanıcılar için araç sahibi olmanın maliyetini önemli ölçüde artırdı. Örneğin pick-up almak isteyen bir kullanıcı için sadece vergi farkı yüz binlerce TL’ye çıkarabiliyor.
    • Bankaların taşıt kredisi faiz oranları düştü gözüktü diyen teklifler var; ancak “kusurlu” olmayan teklif almak, ek ücretler + vergi farkları nedeniyle bütçeyi aşabiliyor.

    Risk ve Avantajlar

    Avantajları

    • Eğer kredi faiz oranları düşük bankalarla anlaşabilirse, taşıt kredisiyle araç almak hâlâ cazip olabiliyor.
    • Peşin faiz ödemeli veya kampanyalı taşıt kredisi seçenekleri, toplam maliyetin düşmesine yardımcı olabiliyor.

    Riskleri

    • ÖTV ve MTV düzenlemeleri belirsizlik içeriyor; yeni vergi matrahları veya kriter değişikliği, beklenmedik fiyat artışlarına yol açabilir.
    • Döviz kuru ve enflasyonun yüksek seyrinde olması, bireysel borçlanma riskini artırıyor.
    • Bankalar genellikle kredi notuna ve mali duruma göre faiz oranı teklif ediyor; her bankanın sabit düşük teklif vermesi mümkün değil.

    Piston Kafalar Yorumu

    “Taşıt kredisi” Türkiye’de hâlâ araç almanın en yaygın yollarından biri. Ancak 2025’te vergi düzenlemeleri ve faiz oranlarındaki değişiklikler, bu yolu eskisinden daha engebeli hale getirdi. Eğer ben olsam, alım planını olan biri olarak:

    • kampanya + peşin faiz indirimi sunan bankaları takip ederim;
    • ÖTV zammı riski olan modellerden uzak dururum;
    • Fiyat artışından etkilenmemek için satın alımı mümkün olabilecek en erken zamanda yapmak isterim.

    Sonuç

    2025’te Türkiye otomotiv sektöründe “taşıt kredisi” ile alım planlayanlar için vergi yükü ve faiz oranları yüksek; ama hâlâ fırsatlar var. Doğru banka, doğru model ve kampanya ile avantaj yakalamak mümkün.

    Otomotiv sektörü ile alakalı finansal haberleri ve küresel piyasaları Piston Finans bölümümüzden takip edebilirsiniz.

  • Yeni Kia K4 Tanıtıldı: Türkiye’ye Gelir mi?

    Yeni Kia K4 Tanıtıldı: Türkiye’ye Gelir mi?

    Kia K4, şık tasarımı, geniş iç hacmi ve teknolojik donanımlarıyla Avrupa’da Golf’e rakip oluyor. Türkiye pazarı için de merak konusu.

    Kia K4: Avrupa’da Tanıtıldı, Türkiye’ye Gelir mi?

    Kia, kompakt hatchback segmentinde yepyeni bir modelle sahneye çıktı: Kia K4. Avrupa’da VW Golf ve Ford Focus gibi güçlü rakipleri hedefleyen K4, modern tasarımı, geniş yaşam alanı ve teknoloji odaklı donanımlarıyla dikkat çekiyor. Ancak otomobil tutkunlarının en çok merak ettiği soru şu: Kia K4 Türkiye’ye gelir mi?


    Tasarım ve Boyutlar

    Kia K4, markanın son dönemde EV modellerinde gördüğümüz modern çizgileri geleneksel hatchback formatına taşıyor.

    • Uzunluk: 4.440 mm (Golf’ten yaklaşık 16 cm daha uzun)
    • Yükseklik: 1.435 mm (Golf’ten 5 cm daha alçak)
    • Genişlik: 1.850 mm (Golf’ten 6 cm daha geniş)
    • Bagaj Hacmi: 438 litre (mild-hybrid versiyonlarda 328 litre)

    Bu ölçüler K4’ü sınıfının en geniş yaşam alanı sunan modellerinden biri yapıyor. Kia, özellikle arka diz mesafesinde rakiplerine fark atacağını iddia ediyor.

    GT-Line versiyonlarında 17 veya 18 inç jantlar, parlak siyah detaylar ve sportif üç kollu direksiyon sunuluyor.


    Motor Seçenekleri

    Kia K4, tamamen elektrikli bir otomobil değil; benzinli ve hibrit seçeneklerle geliyor. Avrupa için açıklanan motor seçenekleri:

    • 1.0 T-GDI 114 bg – manuel veya 7 ileri DCT otomatik (mild-hybrid seçeneği mevcut)
    • 1.6 T-GDI 148 bg – 7 ileri DCT
    • 1.6 T-GDI 177 bg – 7 ileri DCT
    • 2026’da hibrit versiyon

    Türkiye pazarı açısından bakıldığında, 1.0 T-GDI mild-hybrid en güçlü aday gibi görünüyor. Çünkü ülkemizde vergi dilimi, yakıt tüketimi ve fiyat avantajı bu tür motorları öne çıkarıyor.


    Teknoloji ve Donanımlar

    K4’ün kabini tam anlamıyla bir teknoloji üssü:

    • Çift 12.3 inç ekran (gösterge + multimedya)
    • 5.3 inç klima ekranı
    • ccNC yazılımı, Apple CarPlay & Android Auto
    • Harman Kardon ses sistemi
    • Dijital Anahtar 2.0 ve “Hey Kia” sesli asistan
    • Isıtmalı ve havalandırmalı koltuklar

    Güvenlik Teknolojileri

    Kia, K4’te en güncel ADAS sistemlerini sunuyor:

    • Akıllı Hız Sabitleyici (Smart Cruise Control 2)
    • Şerit Takip & Şerit Değiştirme Asistanı
    • Çarpışma Önleme Asistanı (ön/arka/yandan)
    • 360° kamera ve kör nokta uyarı

    Türkiye Pazarında Kia K4

    Peki K4 Türkiye’ye gelirse tablo nasıl olur?

    • Rakipler: VW Golf, Ford Focus, Opel Astra, Peugeot 308, Toyota Corolla HB.
    • Avantajlar: Geniş yaşam alanı, teknoloji yüklü donanımlar, güçlü güvenlik paketleri.
    • Dezavantajlar: Türkiye’de sedan tercih oranı hâlâ çok yüksek. Hatchback pazarında ise fiyat rekabeti belirleyici olacak.

    Türkiye’de Ceed’in satış performansı sınırlı kalmıştı. K4, doğrudan Avrupa odaklı geliştirilmiş bir hatchback olduğu için Türkiye’de ancak uygun fiyat politikasıyla başarılı olabilir.


    Fiyat Beklentisi

    Henüz resmi fiyat açıklanmadı. Ancak:

    • Avrupa’da Golf ve Astra ile aynı segmentte konumlanacak.
    • Türkiye’ye gelirse, giriş seviyesinin 1.0 T-GDI mild-hybrid olması beklenir.
    • Tahmini başlangıç fiyatı: 1.4–1.6 milyon TL bandı (Türkiye’de vergi politikalarına göre değişebilir).

    Sonuç

    Kia K4, Avrupa’da satışa sunulacak yeni kompakt hatchback modeliyle dikkatleri üzerine çekti. Türkiye pazarına gelip gelmeyeceği ise belirsiz. Ancak K4’ün tasarımı, geniş yaşam alanı ve teknoloji yüklü donanımlarıyla Golf ve Focus gibi köklü rakiplere meydan okuma potansiyeli yüksek.

    Türkiye’ye gelirse hatchback segmentinde yeni bir denge yaratabilir.

    Piston Kafalar Yorumu

    Kia, K4 modeliyle Avrupa’da güçlü bir hamle yaptı. Özellikle Golf ve Astra gibi köklü rakiplere karşı daha modern, geniş ve teknoloji yüklü bir alternatif sunuyor. Ancak iş Türkiye pazarına geldiğinde tablo biraz daha farklı.

    Bizim gözümüzden bakıldığında, Kia K4’ün Türkiye’ye gelmesi halinde en büyük sınavı fiyat politikası olacak. Hatchback segmenti, Türkiye’de her zaman sedanların gölgesinde kalıyor. Bu yüzden uygun fiyat ve güçlü donanım kombinasyonu olmazsa K4’ün işi kolay değil.

    Öte yandan, tasarımı, genişliği ve teknolojik donanımlarıyla K4, Türkiye’de genç aileler ve teknoloji meraklısı sürücüler için cazip bir seçenek olabilir. Özellikle “Golf mü, Astra mı, yoksa K4 mü?” sorusunu sordurması bile Kia’nın doğru yolda olduğunu gösteriyor.

    KIA’nın Türkiye’de satılan modellerine ve ne güncel fiyat listesine KIA Türkiye Resmi Web Sitesi üzerinden ulaşabilirsiniz.

    Bu Haber İlginizi Çekebilir

  • Otomotivde Satış Beklentileri Yükseldi, Pazar Büyüyor !

    Otomotivde Satış Beklentileri Yükseldi, Pazar Büyüyor !

    Otomotivde Satış Beklentileri Yükseldi, Pazar Büyüyor !

    Yeni Tip Koronavirüs (COVID-19) salgınına karşın çarkların durmadığı otomotiv satış sonrası sektöründe, “üretime ve hizmete devam” diyenlerin sayısı artıyor. Otomotiv Satış Sonrası Ürün ve Hizmetleri Derneği’nin (OSS), 3. Koronavirüs Etki Araştırması’na göre; üretime devam eden şirketlerin oranı yükselişe geçti.

    Ara veren şirketler ise bu ay çalışmalarına başlayacaklarını açıkladı. Üretimin yükselişe geçmesi ile birlikte yaşanan kapasite artışının bu ay da devam edeceği belirtildi. OSS üyeleri, anket sonuçlarına göre satışlarda yaşanacak artışlar konusunda ise önceki aylara nazaran çok daha iyimser bir tablo ortaya koydular. Ayrıca araştırmada; hem evden çalışma sistemini tercih eden hem de vardiyalı çalışma sistemini seçen dağıtıcı ve üretici üyelerin oranında artış yaşanırken, sektör temsilcilerinin ofislerine geçiş süreçlerini de bu aydan itibaren hızlandırdığı aktarıldı.

    Sektörün öncelikli problemleri ise değişmedi. “İş ve ciro kaybı” ilk sırada yer alırken, onu çalışanların motivasyonunu kaybetmesi ve nakit akışında yaşanan sıkıntılar takip etti. Ayrıca sektör temsilcileri, 2019’a oranla bu yıl cirolarında yüzde 15’lik bir düşüş beklediklerini söyledi.

    Otomotiv Satış Sonrası Ürün ve Hizmetleri Derneği (OSS), Yeni Tip Koronavirüs (COVID-19) salgının ardından sektörün nabzını tutmaya devam ediyor. İlkini 30 Mart haftasında, ikincisini ise 13 Nisan haftasında gerçekleştirdiği anket çalışmasına 25 Mayıs haftasında düzenlediği üçüncü çalışmasıyla devam eden OSS, bir ayı aşkın zamanda sektörde yaşanan değişimleri ve başta Haziran ayından beklentileri gözler önüne serdi.

    Derneğin üçüncü anketine 69’u dağıtıcı, 45’i üretici olmak üzere toplam 114 üye katıldı. Sektördeki çalışma koşullarına yer verilen ankete göre; hem evden çalışma sistemine geçen hem de vardiyalı olarak çalışma sistemini tercih eden üyelerin sayısında artış yaşandı. Söz konusu oran; ilk ankette yüzde 24, ikinci ankette ise yüzde 25’i bulurken, son ankette ise yüzde 47’ye yükseldi. Sadece evden çalışma sistemini tercih eden üyelerin oranı yüzde 15’e, sadece vardiyalı çalışma sistemini seçenlerin oranı ise yüzde 16’ya geriledi. Ayrıca ilk ankette yüzde 12, ikincisinde yüzde 7 olan normal çalışma düzenini sürdüren üyelerin oranı da yüzde 18’e çıktı. Çalışmayı tamamen durduran üyelerin oranında ise yüzde 2’ye kadar geriledi.

    Eski düzene geçiş bu ay başlıyor!

    Ankette firmaların ofislerine dönüş planları da mercek altına alındı. Katılımcıların yüzde 9’u Mayıs ayında eski düzenlerine geçtiğini açıklarken, yüzde 28’lik kesim bu ayın başında, yüzde 19’luk kesim Haziran ayının ortasında, katılımcıların yüzde 20’si de Temmuz ayının başında ofis düzenine geçmeyi planladığını aktardı. Ayrıca katılımcıların yüzde 14’ünün düzenini hiç değiştirmediği, yüzde 7’sinin bu konuda bir karar vermediği, tamamen dağıtıcı üyelerden oluşan yüzde 1’lik kesimin de eski ofis düzenine geçmeyeceği ortaya çıktı. Ankette üyelere saha ekiplerinin fiziki ziyaretlere başlama planlamaları da soruldu. Katılımcıların yüzde 13’ü ziyaretlere Mayıs ayında başladığını belirtirken, yüzde 32’si bu ayın başında, yüzde 21’i bu ayın ortasında, yüzde 23’ü de Temmuz ayında ziyaretlerine başlayacağını aktardı. Katılımcıların yüzde 5’inin bu konuda herhangi bir ara vermediği, yüzde 3.5’lik bir kesimin ise eski düzenine dönmeyi düşünmediği ortaya çıktı.

    Sektörün öncelikli sorunları değişmedi!

    Katılımcılar öncelikli problemlerini ise iş ve ciro kaybı, çalışanların motivasyonunu kaybetmesi, nakit akışında yaşanan sıkıntılar olarak sıraladı. Katılımcıların yüzde 95’i “iş ve ciro kaybı” yaşadıklarını, yüzde 57’si çalışanlarının motivasyonunu kaybettiğini, yine yüzde 57’si nakit akışında sıkıntılar olduğunu açıkladı. Ancak nakit akışında sıkıntı yaşayanların oranında da düşüş gözlemlendi. Mart ayında bu oran yüzde 62’yi bulurken, Nisan ayında yüzde 65’e çıkmıştı, Mayıs ayında ise söz konusu oran yüzde 57’ye geriledi. Ayrıca katılımcıların yüzde 28’i tedarik noktasında, yüzde 36’sı da gümrüklerde bazı problemlerle karşılaştığını da aktardı.

    Satışlar artıyor!

    Şirketlerin satışlarında ise Mayıs ayında artış yaşandı. Katılımcılar bu artışın Haziran ayında da devam edeceğini öngördüklerini söyledi. Ankete göre; Mayıs ayında sektördeki satışlarda ortalama yüzde 45 oranında düşüş gözlemlenirken, söz konusu oran Mart ayında yüzde 47, Nisan ayında ise yüzde 52’ye kadar çıkmıştı. Ankete göre Haziran ayında ise satışlarda ortalama yüzde 28 düşüş öngörüldüğü belirlendi.

    Tüm bunlarla birlikte sektör temsilcileri 2019’a oranla, bu yıl cirolarında yüzde 15’lik bir düşüş beklediklerini açıkladı. Katılımcıların yüzde 73’ü de yaşanan krizin ve etkilerinin Haziran sonrasında da devam edeceğini düşündüğünü belirtti.

    Nakit akışına yönelik önlem alan üretici sayısı artıyor!

    Çalışmada; nakit akışında yaşanacak sorunlara yönelik önlemlere de yer verildi. Bu kapsamda Mart ayında yüzde 71, Nisan ayında yüzde 81 olan ek önlemler aldıklarını belirten üretici firmaların oranı Mayıs ayında yüzde 91’e yükseldi. Dağıtıcı firmalarda ise bu oran Mart ayında yüzde 77, Nisan’da yüzde 84’ü bulurken, Mayıs ayında yüzde 76’ya geriledi. Sektörde kısa çalışma ödeneğine başvurma oranında da yükseldi. Mart ayında yüzde 55, Nisan’da yüzde 60 olan başvuru oranı, geçen ay ise yüzde 65’e çıktı.

    Sektör “üretime devam” dedi!

    Üretime devam etme oranı da yükselişini sürdürdü. Bu kapsamda üretici firmaların yüzde 93’ünün Mayıs ayında üretime devam ettiği belirlendi. Bu oran Mart ayında yüzde 76, Nisan ayında ise 81’di. Üretime ara veren katılımcıların yüzde 14’ü de Haziran ayının ortasında, yüzde 85’i de Haziran ayının başında üretime döneceğini açıkladı.  Şirketler üretimlerini de artırdı. İlk anket çalışmasına katılan şirketler Mayıs ayı için üretimde yüzde 46, ikinci ankete katılanlar ise Mayıs ayı için üretimde yüzde 44 düşüş öngörmüşlerdi. Öngörülerin aksine üreticiler Mayıs ayında iyileşme kaydederek üretimde yüzde 38 oranında düşüş yaşadı. Çalışmada; Haziran ayında bu oranın yüzde 28’e düşeceği aktarıldı.

  • Otomotiv Sektörü, 2020’de Hükümet Teşviği Bekliyor

    Otomotiv Sektörü, 2020’de Hükümet Teşviği Bekliyor

    Otomotiv Sektörü, 2020’de Hükümet Teşviği Bekliyor

    Ekonomik durgunluğa karşı hükümetin verdiği teşvikle 2019 yılının son çeyreğinde toparlanma gösteren Türkiye otomotiv sektörü, bu defa da COVID-19 salgını tehdidi altında. Otomotiv Yetkili Satıcıları, 2019 yılındaki gibi bir daralma yaşamamak için bu sene de hükümetten otomobil satışlarında faiz ve vergi indirimi avantajları bekliyor.

    Türkiye’de yılın ilk çeyreğinde sıfır kilometre otomotiv satışları yükseldi, ikinci el ise düştü. Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) tarafından, Avrupa Otomobil Üreticileri Birliği (ACEA) verileriyle hazırlanan Avrupa otomobil pazarı değerlendirme raporuna göre, yılın ilk çeyreğinde Avrupa genelinde satışlar düşerken Türkiye’de ise yükseldi. Diğer yandan Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK)’in açıkladığı rakamlara göre, otomobil, minibüs ve hafif ticari araç satışları dahil olmak üzere, ikinci el sektöründe de yaklasik 7,8 milyon adetlik satış gerçekleştirildi. Bu rakamlara göre ikinci el otomobil sektörü geçtiğimiz yıla oranla yüzde 14 artış kaydetti. ASF Otomotiv Yönetim Kurulu Üyesi Fırat Fidan, “Türkiye olarak yılın ilk çeyreğindeki satış başarımızı yılın tamamında sürdürebilmek için geçen sene olduğu gibi hükümet teşviği şart.” sözlerini kullandı.

    Türkiye pazarında 2018 yılında otomobil ve hafif ticari araç satışları 620 bin 937 adet olarak gerçekleşirken; 2019’da yüzde 22,85’lik düşüş ile 479 bin 060 adet olarak gerçekleşti. Hükümetin geçtiğimiz sene verdiği teşvik ile 2019 son çeyrekteki toparlanma yaşanmasa bu düşüş daha fazla olacaktı. Geçen sene ki durgunluğun bir benzeri 2020’de de COVID-19 tehdidi nedeniyle ortaya çıktı. Avrupa Otomobil Üreticileri Birliği’nin (ACEA) 2020 Avrupa geneli otomotiv satış rakamlarını anımsatan ASF Otomotiv Yönetim Kurulu Üyesi Fidan, “Yılın ilk çeyreğinde Avrupa pazarında satışlarını artıran 3 ülkeden biri olduk ve Ocak-Mart döneminde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 44,8 artışla 99 bin 630 araç sattık. Fakat 2019’da olduğu gibi bu sene de küçülme yaşamamak için yılın geri kalanında hükümetin bir teşvik programını hayata geçirmesini bekliyoruz.” dedi.

    Sadece kamu bankaları değil özel bankalar da desteklenmeli

    Otomotiv sektöründe düzenlenecek bir faiz indirimine destek olmak üzere sadece kamu bankalarının değil özel bankaların da katılması gerektiğini ve bunun için hükümetin bu bankaları da desteklemesi gerektiğini kaydeden Fidan, “Geçtiğimiz sene verilen teşvik adeta sektör için cansuyu olmuştu. Bu sene ise benzer bir teşvik olmazsa yılı 2019’dan daha kötü kapatacağız. Pandeminin en fazla etkilediği sektörlerden biri de kuşkusuz otomotiv. Ancak yeni bir teşviğin sadece kamu bankaları değil, özel bankaların da dahil edilerek yapılması elzem. Hükümetin bu konuda özel bankaları desteklemesi sektörü rahatlatacaktır. Faiz indirimin yanı sıra ÖTV matrahı ve hurda indirimleri de faiz indirimini destekleyen adımlar olacaktır.” ifadelerini kullandı.

    İhracat lokomotif olmayı sürdürecek

    Otomotiv satışlarının yalnızca Türkiye pazarı için değil ihracat için de çok önemli olduğuna vurgu yapan Fidan, “Yurt içinde pazardaki daralmanın etkisiyle kan kaybeden otomotiv endüstrisi, 2019 yılında ihracatta düşüş yaşasa da 30,6 milyar dolarlık dış satımla Türkiye ihracatının lokomotifi olmaya devam etti. Söz konusu ihracat rakamı 2018’de 31,6 milyar dolar düzeyindeydi. Bu da sektörün geçen yıl ihracatını yüzde 3,1 azalttığına işaret etti. İlk çeyrek değerlendirmemizde 2020 ihracat rakamlarının paralel olacağını öngörmekteydik, ancak beklenmedik ve trajik bir şekilde tüm ülkeleri etkisi altına alan pandemi nedeniyle 2 ya da 3 aylık bir üretim kaybı söz konusu olacaktır. Fark telefi edilmeye çalışılsa da 2020’nin tamamında minimum yüzde 10 civarında düşüş öngörmekteyiz. Ancak buna rağmen Türkiye’nin ihracatında otomotiv yine amiral sektör olacak.” diye konuştu.

    Yerli oto sektöre ciddi katkı sağlayacak

    Otomotiv pazarının büyümesi ve istikrarlı bir yapıya kavuşmasının temelinde sağlam şekilde büyüme olduğuna dikkat çeken Fidan, bunun da vergi düzenlemeleri ve finansal istikrar ile söz konusu olacağını ifade ederken, “Yerli otonun üretimi ve satışa sunulması sektöre ciddi katkı sağlayacaktır.” dedi. Fidan sözlerini şöyle sürdürdü:

    Faiz ve kurdaki dengeyle beraber eğer içeride ve dışarıda olumsuz bir tablo gelişmezse sektör düzlüğe çıkacaktır. Otomotiv sektörü gerek yan sanayisi gerekse yetişmiş insan gücüyle yerli otomobil projesinden alnının akıyla çıkacak güçtedir. Bu proje gerçekleştiğinde pazarda dinamikler büyük oranda değişecektir.”